Yerel Haberler
Erzurum
16 Ekim 2024 Çarşamba - 15:34 ARAS EDAŞ kadın istihdamını artırıyor Aras EDAŞ, elektrik dağıtım sektörü gibi genellikle "erkek işi" olarak algılanan bir sektörde kadın istihdamını artırmak amacıyla başarılı çalışmalar yürütüyor. Şirket, cinsiyet eşitliğini destekleyerek kadın çalışanların sahada daha fazla yer almasını teşvik ediyor. Bu kapsamda sadece ofislerde değil, sahada da kadın çalışanların sayısını artırmayı hedefleyen Aras EDAŞ, elektrik dağıtım sektöründe kadınlara fırsat eşitliği sağlama konusunda önemli bir rol oynuyor. Kadın istihdamını destekleyen bu yaklaşım, toplumsal cinsiyet kalıplarını kırmanın yanı sıra, iş gücüne çeşitlilik kazandırarak sektördeki verimliliği ve inovasyonu artırıyor. Aras EDAŞ’ın bu tür çalışmaları, sektörde kadınların daha görünür hale gelmesine katkı sağlarken, kadınlara yönelik mesleki eğitim ve kariyer fırsatlarını da güçlendiriyor. Aras EDAŞ Ağrı Doğubayazıt İşletme Müdürlüğü’nde İşletme Mühendisi olarak görev yapan Elektrik Elektronik Mühendisi Aslı Dursun bu kadınlardan biri. Erkek egemen enerji sektöründeki cinsiyet kalıplarını yıkarak elektrik arıza, bakım, onarım merkezi dışında sahadaki çalışmalara da bizzat katılıyor, mesai arkadaşları ile birlikte arızalara müdahale ediyor. Erkek meslektaşlarıyla birlikte her türlü zorlu şartlarda görev yapan, kadınların erkek işi olarak bilinen her mesleği icra edebileceğini söyleyen Dursun, ’mesleğin cinsiyeti yoktur’ anlayışını herkese göstermek istediklerinin altını çiziyor. Enerji sektöründe, sahada ve teknik işlerde kadın çalışan sayısının az olduğunu belirten Aslı Dursun, “Kadın çalışanın çok az olduğu bir sektörde çalışıyoruz ama şirketimizde kadın istihdamına çok önem veriliyor. Bundan dolayı Aras EDAŞ’ta olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben hem ofiste hem de sahada çalışıyorum. Ofisteki işlerimi tamamladıktan sonra ekiple birlikte sahaya çıkıyoruz. Müşteriden gelen ihbar doğrultusunda ilgili yere gidiyoruz. Müdahale esnasında direğe çıkılacaksa, ekiple birlikte tüm kişisel koruyucu donanımlarımızı takarak, güvenli bir şekilde direğe çıkıyoruz. Bazen benim direğe çıktığımı görenler şaşırıyor. Özellikle yüksek riskli sektörlerde, kadınların, daha detaycı ve disiplinli olduğu için daha başarılı olduklarını düşünüyorum” dedi. Doğubayazıt ilçesine bağlı Sarıgül Mahallesi’ndeki bir arızaya ekip arkadaşlarıyla birlikte giden Dursun, “Tabii ki zorlu şartlarda çalışıyoruz. Kışın yeri geldiğinde karın içinde çalışmak zorunda kalıyoruz, yazın kavurucu sıcakta sahada olmamız gerekiyor. Ama sahada müşterimizin sorununu çözüyor olmak, herhangi bir problemi ortadan kaldırmak, işte en önemli motivasyon kaynağım bunlar. Kadın istihdamına katkı sağlayan Aras EDAŞ’a teşekkür ediyorum” dedi.
16 Ekim 2024 Çarşamba - 15:07 Başkan Akpunar, Mahir’in rüyasını gerçeğe dönüştürdü Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, ‘özel gereksinimli’ 9 yaşındaki Mahir’e verdiği çocuk parkı sözünü tuttu. Başkan Akpunar, özel bakıma ihtiyaç duyan Mahir’in yaşadığı evin bahçesine çocuk parkı yaptı. Aziziye Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin anında kurulumunu gerçekleştirdiği oyun grubu sayesinde Mahir’in rüyaları gerçeğe dönüşürken, Başkan Emrullah Akpunar da, kimsesiz aileyi yaşadıkları Akdağ’da ziyaret ederek Mahir için kurulan parkta incelemelerde bulundu. Başkan’dan Park İstedi Aziziye ilçesine 80 kilometre uzaklıktaki Akdağ Mahallesi’nde iki çocuğu ile birlikte yaşayan anne Hatice Sakin, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) hastası olan 9 yaşındaki oğlunun çocuk parkı talebiyle geçtiğimiz hafta belediyeye gelmiş ve Başkan Emrullah Akpunar’la görüşmüştü. Anne Sakin, özel bakıma ihtiyaç duyan 9 yaşındaki oğlunun köydeki çocuk parkına gidemediğini, bu yüzden de çok üzüldüğünü ifade ederek, “Oğlum, Başkan Amca’sından park istiyor” demişti. Ekiplere Anında Talimat Bu görüşmenin ardından Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerine hemen talimat veren Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, minik Mahir’in yaşadığı evin tam da bahçesine oyun grubu kurulması talimatını vermişti. Başkan Akpunar, Mahir’in park talebiyle ilgili olarak sosyal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımda; “Sana söz balam! İstediğin parkı hemen yarın evinin bahçesine kuruyoruz. Yeter ki, sen iste Yeter ki, sen gül” ifadelerini kullanmıştı. Rüyası Gerçek Oldu Mahir’in park rüyasını gerçeğe dönüştüren Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, ilçeye bağlı kırsal Akdağ mahallesine ekip göndererek çalışmalara bir an önce başlanması talimatını verdi. Belediyeye bağlı ekipler, kaydıraklardan oluşan oyun grubunun kurulumunu bir gün içerisinde tamamlarken, Başkan Akpunar da Sakin ailesini yaşadıkları evde ziyaret etti. Küçük Mahir’le bir araya gelen Başkan Akpunar, duygusal anlar yaşarken, Mahir’in park sevinci ise görülmeye değerdi. Parkı Mahir’e Götürdük Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, Mahir’in en büyük isteğinin çocuk parkı olduğunu anımsatarak, “Normalde köylerimizde oyun gruplarımız bulunuyor. Ancak Mahir, özel durumu dolayısıyla evinden ayrılamıyor ve parka gidemiyor. Bu durumu öğrenince biz de madem Mahir parka gidemiyor, o halde biz de parkı Mahir’e götürürüz diyerek, evinin bahçesine park yaptık. Bu parkın adını Mahir Parkı koyduk. O gülsün; yüzündeki gülücükler bize faslasıyla yeter” dedi. Akpunar’a Teşekkür Mahir’in annesi Hatice Sakin de, Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar’a teşekkür ederek, “Yavrumun isteğini geri çevirmeyen Emrullah Başkanımızdan Allah razı olsun. Çünkü Mahir hastalığı sebebiyle köydeki çocuk parkına gidebilecek durumda değil. Ama artık şimdi evimizin bahçesinde park var. Çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
16 Ekim 2024 Çarşamba - 15:00 Erzurum’da gençler teknolojide yarışıyor Erzurum’da bu yıl “Teknoloji ve Ahilik” temasıyla düzenlenen 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’nda heyecan devam ediyor. Kentte 4 gün sürecek 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’na 17 ülkeden ve 81 ilden bin 3 kurum, 6 bin 691 katılımcı ve 2 bin 687 robot iştirak etti. Yoğun katılımın gerçekleştiği organizasyonla Milli Eğitim Bakanlığı; mesleki ve teknik eğitimin niteliğini artırmayı, toplumda bu alana yönelik farkındalığı artırmayı ve öğrencilere edindikleri bilgileri beceriye dönüştürebilmeleri için gerekli ortamı sağlamayı, öğrencilerin yeni ve özgün ürünler geliştirmelerini, bilimsel düşünme becerileri kazanmalarını ve girişimci bireyler olarak yetişmelerini hedefliyor. “Erzurum’da TEKNOFEST provası yapıldı” TEKNOFEST Genel Sekreteri Muhammed Saymaz, Erzurum’un birçok anlamda robot yarışmasına uygun şartları taşıdığını belirterek, “TEKNOFEST’i bu yıl 11 ayrı yerde yaptık. Şu anda da Erzurum’dayız. TEKNOFEST’in Anadolu’ya, her yere, mazlum coğrafyalara, kadim coğrafyaların her tarafına yayılması için elimizden geleni yapıyoruz. Erzurum’da bu anlamda bir hava var. Çünkü bizim Anadolu’da kurduğumuz ilk bilim merkezi Erzurum. Hem kapsamı itibariyle hem bilgi şartları itibariyle gayet uygun bir yer. Erzurum bu işe ciddi anlamda sahiplendi. Tabii burada da mini bir TEKNOFEST havası olması gayet kıymetli, önemli. Bu milletin, Türk milletinin, Türk gençliğinin bu işe ne kadar ilgi ve alaka duyduğunu aslında akamete uğratılmış projelerin hayallerini yeniden ne kadar çok istediğinin en bariz göstergelerinden bir tanesi diyebiliriz. Bu anlamda TEKNOFEST havası Türkiye’yi sarmış durumda. Erzurum da bundan nasibini aldı” diye konuştu. İkiz kardeşler şampiyonada dikkat çekti 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’na katkı sunduklarını ifade eden TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkan Yardımcısı Cengiz Helvacı, “Organizasyonda birçok kurumla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK ve T3 var. Teknoloji ile birlikte yürütüyoruz. Bu sene Erzurum’da gerçekleştiriliyor. Erzurum çok güzel, kadim bir şehir. Kurum olarak hem robot yarışmasını destekliyor ve aynı zamanda buraya üç tane çadır da yerleştirdik. Kitap satış mağazamız var. Özel olarak yüzde 20 indirim kampanyasıyla da buraya gelen ziyaretçilerimize satışta bulunuyorlar. Eğitmenlerimiz, gelen ziyaretçi çocuklarla birlikte etkinlikler gerçekleşiyor” şeklinde konuştu. Yarışmaya katılan 6 bin 691 öğrenci içinde bulunan ikiz kardeşler Ayse Efsa ve Emine Erva Aydın, elektrikli araçlarda kullanılan akülerin daha uzun vadeli kullanımı ile ilgili geliştirdikleri proje ile dikkat çekti. İstanbul Bağcılar Abdurrahman ve Nermin Bilimli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden yarışmaya katılan öğrenciler ise otonom araç ve insansız hava aracı kategorilerinde katıldıklarını ifade ederken, “Erzurum’da zorlu rakiplerimiz var ama başarılı olmak için çaba harcayacağız” dedi.
İspirli’den, Doğan için taziye mesajı
13 Ağustos 2024 Salı - 09:19 İspirli’den, Doğan için taziye mesajı TYB Erzurum Şubesi Şeref Başkanı M. Hanefi İspirli, hayatını kaybeden Türkiye Yazarlar Birliği kurucusu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan için taziye mesajı yayımladı. İspirli mesajında şu ifadelere yer verdi; “Başımı göğsüne yasladığım, ağabey kardeş muhabbeti ile bağlı olduğum, 1988’de beni daha 22 yaşındayken ciddiye alarak Türkiye Yazarlar Birliği üyesi yapan, 36 yıl boyunca ilminden, feyzinden, ağabeyliğinden istifade ettiğim değerli ağabeyimiz D. Mehmet Doğan’ın vefatı beni derinden sarstı. Türkiye Yazarlar Birliği kurucusu ve Şeref Başkanı, ülkemizin yetiştirdiği en değerli münevverlerden biriydi. Kültüre, Türkçeye, ülkeye adanmış bir ömür yaşadı. Büyük Türkçe Sözlük eseri ile birlikte Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşımızla ilgili çalışmaları başta olmak üzere edebiyat, tarih, fikir ve kültür dünyamıza yaptığı özgün katkılarla daima hatırlanacaktır. Bıraktığı en büyük eserlerden birisi de Türkiye’nin en uzun soluklu sivil toplum örgütlerinden biri olan Türkiye Yazarlar Birliği’dir. Erzurum’da kurduğumuz Türkiye Yazarlar Birliği’nin şube başkanlığını 11 yıl boyunca yürüttüm, Her zaman yanımızda ve öncülüğünü gördüm. Bu toprakların muharriri, münevveri, mütefekkiri D. Mehmet Doğan ağabey rahmet-i Rahman’a kavuştu... Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve edebiyat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.”
Şimşek: “Olimpik sporcularımızı suçlamak doğru değil”
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 13:31 Şimşek: “Olimpik sporcularımızı suçlamak doğru değil” Yapay Zeka Fikir Akademisi (YAFA) Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Şimşek, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nı 3 gümüş, 5 bronz madalyayla tamamlayan milli sporculara yapılan eleştirilerin haksızlık olarak nitelendirdi. Özcan Şimşek, “Altın madalya olmasa da 18 farklı branşta olimpiyatlara katılmış olmamız ve genç sporcularımızın aldığı güzel dereceler göz ardı edilmemeli.” dedi. Türkiye’nin 18 spor dalında 102 sporcu ile yer aldığı Paris 2024 Olimpiyat Oyunları sona erdi. Milli sporcular 3’ü gümüş, 5’i bronz olmak üzere 8 madalya kazandı. Türkiye, 1984 Los Angeles Olimpiyatlarından sonra ilk defa bir yaz olimpiyatlarını altın madalya kazanamadan tamamladı. Yapay Zeka Fikir Akademisi (YAFA) Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Şimşek, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda milli sporcuların performansını değerlendirdi. Olimpiyatları 3 gümüş, 5 bronz madalyayla tamamlayan milli sporculara haksız eleştiriler yapıldığını vurgulayan Özcan Şimşek, “Altın madalya kazanamasak da 18 farklı branşta olimpiyatlara katılmış olmamız ve genç sporcularımızın aldığı güzel dereceler göz ardı edilmemeli.” dedi. Özcan Şimşek, söyle konuştu: “Olimpiyatlar dünyadaki en iyi sporcuların yarıştığı en büyük organizasyon. Altın madalya kazanılamasa da Paris 2024 Olimpiyat Oyunları Türkiye açısından ilklere sahne oldu. Paris 2024 Kadın Boks ve Kadın Güreş Milli takımlarımızın en fazla sporcu ile katıldığı olimpiyat olarak tarihe geçti. Atıcılık’ta Olimpiyat Oyunlarına katıldığımız 1968 tarihinden bu yana ilk defa 7 sporcu ile yarıştık. Judo’da olimpiyat tarihimizde ilk defa 8 sporcu ile katıldık. Artistik Cimnastik Erkek Milli Takımımız, tarihimizde bir ilki başararak takım olarak Olimpiyat kotası almayı başardı. Eskrim’de Enver Yıldırım, erkekler kılıç disiplininde kota alarak katılan ilk sporcumuz oldu. Nisanur Erbil, Olimpiyat tarihimizde kılıç disiplininde ülkemizi temsil eden ilk kadın sporcumuz. Kürek’te Elis Özbay Dünya Olimpiyat Kota Yarışları’nda elde ettiği sıralama ile kadınlar tek çifte sınıfında Paris 2024 Olimpiyat Oyunları için kota kazandı ve ülkemizi Olimpiyat Oyunları’nda temsil eden ilk kadın kürek sporcusu oldu.”
Ertaş: “Hoca Raif Efendi’ye vefa göstermeliyiz”
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 10:14 Ertaş: “Hoca Raif Efendi’ye vefa göstermeliyiz” Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş şehirlerde mekân, meydan, cadde ve sokaklara verilen isimlerin o şehrin hafızasını ve hatırasını, şehir ve millet kimliğini en diri tutan mesuliyeti mühim işlerden biri olduğuna dikkat çekerek şehre ve Türk milletine büyük hizmetleri olmuş, millî değerlerin layık olduğu yerlere isimlerinin verilerek yaşatılması gerektiğini söyledi. Bir grup şehir araştırmacıyla yaptıkları şehir gezisinde, şehrin ve Türk milletinin çok kıymetli isimlerine kenar mahallelerde, metruk sokaklarda, patika yollarda rastlamış olmalarının kendilerini çok üzdüğünü dile getiren TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş bu kıymetli isimlerin tam da Sümmanî’nin dediği gibi bir kenara yazıldığını; Aşık Emrah, Aşık Sümmanî, Aşık Reyhanî, Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Halit Paşa, Kemanî Haydar Telhüner isimlerine terk edilmiş mahallelerde ve kenar mahallelerde rastladıklarını söyleyen Ertaş şehrin yeni ve modern semtlerinde tarihi şahsiyetlerin adlarını görmek istediklerini söyledi. “İsmi mutlaka yaşatılmalı” Şehirde ismine rastlanılmayan değerlerden birinin de Erzurum Kongresi’nin mimarlarından Hoca Raif Efendi olduğunu belirten Ertaş sözlerine şöyle devam etti: “1874’te Erzurum’da Muratpaşa Mahallesi’nde doğup yaşadığı döneme göre çok ciddi eğitim alan, Erzurum’da ve birkaç ilde kadılık, Osmanlıda 2 dönem, Cumhuriyet’te 6 dönem milletvekilliği yapan, Vilâyât-ı Şarkiyye-i Müdâfaa-i Hukûk-ı Millîyye Cemiyeti’nin kurucu başkanı, Erzurum Vilayet Kongresi’ne başkanlık, açılışını yaptığı Erzurum Kongresi’nde ise başkan yardımcılığı yapan, temsil heyetine seçilerek Sivas Kongresi’ne katılıp Sivas’ta konuşmacıların ekseriyatına sert tepki göstererek mandacılık fikrine karşı çıkan millî kahramanımız, mümtaz şahsiyet Hoca Raif Efendi kendi şehri Erzurum’da maalesef henüz yeterince bilinmiyor, herhangi bir yerde adı yaşatılmıyor, yeni nesil onu tanımıyor. Hoca Raif Efendi’nin adının layığınca şehrimizde bir yerde yaşatılmasını şehrin yöneticilerinden, yerel yönetimlerimizden istirham ediyoruz.”
Gazze’de Terör (PKK-İsrail) İttifakı
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:58 Gazze’de Terör (PKK-İsrail) İttifakı Merkezi Erzurum’da bulunan Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, “İsrail, kuruluşunda da aktif olarak yer aldığı pkk terör örgütünü uzun zamandır ekonomik, teçhizat ve siyasi açıdan destekleyen bir terörist ülkedir.” dedi. İsrail’in ayrılıkçı bir Kürt devletini de resmi olarak destekleyen tek ülke olduğunu vurgulayan Eğilmez, “2017 yılı Eylül ayında İsrail Başbakanı bebek katili ve soykırımcı Netanyahu yaptığı açıklamada, bölgede ayrılıkçı bir Kürt devletini desteklediğini çok açık bir şekilde ilan etmiştir. İsrail, aylardır tüm dünyanın gözü önünde, başta ABD olmak üzere batılı devletlerin desteği ve Arap hükümetlerinin üç maymun şekilleriyle Gazze’de özellikle kadın ve çocuklara yönelik soykırım yapmaktadır. Pkk terör örgütünün elebaşları da her fırsatta İsrail’in bu vahşetini desteklerini açıklamaktan geri durmamışlardır. En son terörist elebaşı Duran Kalkan İsrail lehine açıklamalarda bulunmuştur.” şeklinde konuştu. "Paralı Katiller Gazze’ye Getirildi" İsrail hükümetinin, İsrail Savunma Güçleri (İDF) adını verdiği katiller ordusunu güçlendirmek için dünya çapında paralı asker arayışına geçtiğini vurgulayan Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, “Öncelikle uluslararası güvenlik şirketleriyle temasa geçen İsrail, batı medyasına göre bazı şirketler üzerinden Avrupa’dan haftalık 3900 euro karşılığında kiralık katillerle anlaşmalar yaptı. Yine batılı gazetelere göre bu katil sürüsü içerisinde Alman, Fransız, Arnavut, Afgan, Malili, Iraklı, Suriyeli hatta ABD deniz piyadelerinden paralı askerler bulunuyor. Avrupa-Akdeniz Gözlemevi tarafından hazırlanan bir rapor, Gazze Şeridi’nde, özel kuvvetlerin bir parçası olarak IDF saflarında yüzlerce Avrupalı paralı askerin varlığını ortaya çıkardı. Avrupa’daki sağcı Yahudi ve Hıristiyan gruplarla doğrudan bağlantılı kuruluşlar, Avrupalıları İsrail Savunma Kuvvetleri’ne katılmaya davet etmenin yanı sıra Batı Şeria’daki Filistinlilere karşı yasadışı yerleşimci operasyonlarını destekleyen kampanyalara katılmaya yönelik projeler düzenliyor.” diye konuştu. “İsrail, Diğer Bir Çocuk Katili PKK’yı Satın Aldı” İsrail’in paralı asker faaliyetlerinin dışında pkk/ypg terör örgütü ile ayrı bir anlaşma yaptığını hatırlatan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü, “IDF saflarında Gazze’de bulunan çocuk ve kadınları öldürmeleri karşılığında teröristlere 9 bin İsrail şekeli (2 bin 200 dolar) maaşın yanı sıra, ölüm veya yaralanma halinde 25 bin dolar tazminat ödemeyi taahhüt etti. İsrail ile anlaşan pkklı 2000 fazla terörist, Gazze’ye giderek IDF saflarına katıldı. Terör örgütü ayrıca sempatizanlarına, kendine bağlı sosyal medya hesaplarından ve internet siteleri üzerinden soykırımcı İsrail ordusuna katılmaları için çağrıda bulunuyor. Avrupalı bazı bağımsız kuruluşlar pkklı teröristleri IDF bünyesinde savaşan yabancı katillerin yüzde 40’ını oluşturduğunu belirtiyor. Gazze’de İsrail adına savaşan paralı askerle ve pkk lı teröristler birer savaş suçlusudur. Fakat hiçbir batılı devlet bunu dile getirmiyor ve kendi vatandaşlarının bu katliama ortak olmaması için herhangi bir önlem almıyor.” “Hesap Mutlaka Kapanacaktır” Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) olarak bu konu ile ilgili hazırladıkları dosyayı, Avrupa ve ABD’nin etkin siyaset adamlarına, önde gelen sivil toplum kuruluşlarına, medya temsilcilerine toplamda 13.500 kişiye gönderdiklerini anlatan Başkanı Savaş Eğilmez, “ Belki bir sonuç alamayacağız ama en azından onlara da her şeyin farkında olduğumuzu ve yaptıklarını, bir gün hesabını sormak üzere not ettiğimizi hatırlatmak istedik.” dedi.
Erzurum’da vazgeçilmeyen bir gelenek: Cirit
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:53 Erzurum’da vazgeçilmeyen bir gelenek: Cirit Anadolu’da "Atasporu" olarak ifade edilen ve dört mevsim oynanan cirit maçları Erzurum’da nefes kesmeye devam ediyor. Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu olarak bilinen cirit sporu, Erzurum’da yaz ve kış kulüplerarası düzenlenen müsabakalarla yaşatılıyor. Gün geçtikçe sayıları artan cirit sahalarının kadın hakemleri, centilmence yapılan müsabakaları ile bilinen ata sporunun yaşatılmasına katkı sunuyor. Her atın kendi çipi var Resmi cirit maçları başlamadan önce hem sporcular hem de atlar hakemler tarafından kontrolden geçiyor. Maçlarda cirit takımlarındaki atlara çip kontrolü yapılıyor. Müsabaka öncesi hakemler, cihazla atların boyun derisi altındaki çiplerdeki numaralarla takım listesindeki numaraları karşılaştırıyor. Bu arada yan hakemlerin önemli bir kısmının kadın olması ve yönetim ciddiyetlerinden tek bir saniye bile taviz vermemeleri gözlerden kaçmıyor. Hem özel hem de resmi maçlar oynanıyor Emrullah Yiğit Çakır Cirit Sahası’nda hafta sonları oynanan resmi ve özel maçlar, atlı spor kulüplerinin kıyasıya mücadelesine sahne oluyor. Varlığını ve heyecanını kaybetmeden sürdüren geleneksel spor dallarından en önemlilerinden biri olan atlı cirit, Erzurum’da hem oynanmaya hem de izlenmeye devam ediyor. Havanın güzel olmasını fırsat bilen Erzurumlu cirit severler, takımların verdikleri rekabet dolu maçlarını izlemek için sabahın erken saatlerinde cirit sahasına geliyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde oynanmasına rağmen cirit atları ve sporcularının en yoğun olduğu şehirlerin başında gelen Erzurum’da dostluk maçlarının yanı sıra resmi lig müsabakaları da yapılıyor. Cirit kurallarına güvenlik ayarları Geleneksel tarzda (kara cirit) oynanan atlı cirit maçlarının aksine resmi mücadelelerde her türlü güvenlik önlemi alınıyor. Atların boyun kısımlarına yerleştirilen özel çiplerle her maç öncesi gerekli bilgiler alınıp, buradaki veriler onaylandıktan sonra yarışmalarına izin veriliyor. Birkaç yıl öncesine kadar kask kullanılmayan atlı cirit maçlarında sporcuların güvenlik önlemi noktasında bunu kullanması artık mecburi oldu. Yine yapılan düzenleme ile sporcuların rakibine atmaya çalıştığı ciritin (sopa) uç kısmına plastik bir ekleme yapıldı. Böylece yaralanma ve kazaların da önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Tarımda örgütlü üretim önemli
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:37 Tarımda örgütlü üretim önemli Tarım Ekonomisi Araştırmaları Dergisi’nde Sibel Kadıoğlu, Gökhan Taşğın, Banu Kadıoğlu ve Cemile Karaman Gezenoğlu tarafından yayınlanan araştırmada, Erzurum ili temel alınarak tarımsal örgütlenmede etkili olan faktörler ele alındı. Araştırma sonuçlarına göre; üreticilerin yani tarımsal örgüte üye olan üreticilerin yaşındaki artış üye olmalarını olumsuz etkilerken sahip oldukları toplam arazi miktarı, kooperatifler hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve üreticilerin traktör sahibi olmaları ile buna bağlı olarak alet makine varlığındaki artışın tarımsal örgütlere üyeliği artırdığı ve üye olmalarını olumlu etkilendiğini tespit edildi. “Gençlere yönelik eğitimler artmalı” Tarım Ekonomisi Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan ve “Tarımsal Örgütlenmede Etkili Olan Faktörlerin Belirlenmesi (Erzurum İli Örneği)” başlığını taşıyan araştırmada, araç varlığının tarımsal örgütlere üye olmayı önemli ölçüde arttırması nedeni ile üreticilerin alet ve makine sahiplenilmesi konusunda desteklenmesi gerektiği vurgulanarak, “Toplam arazi varlığındaki artışa bağlı olarak tarımsal örgütlere üyeliği artıracağı, bunun için toprak reformu ve arazi toplulaştırması çalışmalarına hız verilmesi ve tamamlanması gerekmektedir. Genç üreticilerin tarımsal örgütlenmeye bakışı ve üye olma isteği daha fazla olduğu için genç çiftçilerin bu konuda teşvik edilmesi ve gençlere yönelik eğitim ve yayım hizmetlerinin artırılması önemlidir. Sosyal güvencelerinin olmasının örgütlenme konusunda pozitif katkı sağladığı bu nedenle üreticilerin sosyal güvencelerinin sağlanması gerektiği, Bu problemlerin giderilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasının ve bu problemleri ortadan kaldıracak eğitim ve yayım çalışmalarının öncelikledirilmesinin gerektiği görülmektedir.” denildi. “Tarımda örgütlenme önemli bir faktör” Tarım ve gıda sektörünün güçlü konuma getirilebilmesinin en önemli şartlarından birisinin tarımsal örgütlerin yapılarının güçlendirilmesi ve kısa zamanda çözümler üretebilecek konuma getirilmesi olduğu vurgulanan araştırmanın sonuç kısmında daha sonra şöyle denildi, “Tarımın yıllardır süregelen yapısal sorunlarının çözümünde tarımsal örgütlenmenin rolü oldukça önemlidir. Pazarda etkin olabilmek, tüketicileri etkileyebilmek, üretimde yenilikleri takip ederek verimi artırabilmek, teknolojik gelişmelerden haberdar olmak ve uygulama fırsatlarını yakalayabilmek örgütsel güçle yani üreticilerin örgütlenmeleri ile mümkün olabilmektedir. İşletmelerde sürdürülebilirliği ve rekabeti sağlamak için üreticilerin örgütlenmeleri önemli bir husustur. Üreticilerin kooperatif veya birlik şeklinde örgütlenmelerini veya var olan kooperatif veya birliklerle birlikte çalışmalarını teşvik etmek de sosyo-ekonomik problemlerin çözümünde önemli ve büyük rol oynayacaktır.”
Karakucak güreş festivali, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:31 Karakucak güreş festivali, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı Atatürk Üniversitesi Spor Kulübü tarafından bu yıl ilki düzenlenen Karakucak Güreş Festivali, yoğun bir katılımla gerçekleşti. Türk milletinin zengin kültürel mirası ve geleneksel sporları arasında yer alan karakucak güreşine olan ilginin her geçen yıl arttığı gözlemlenirken, festivalin açılış konuşmasını Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı yaptı. Rektör Çomaklı, üniversitenin bu tür etkinliklerle hem öğrencilerin sosyal gelişimine katkıda bulunmayı hem de geleneksel spor dallarının yaşatılmasını hedeflediğini belirtti. İlk Kez Düzenlenen Festivale Yoğun İlgi Atatürk Üniversitesi Spor Kulübü öncülüğünde, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Erzurum Şampiyon Güreşçiler Derneğinin katkılarıyla Atatürk Üniversitesi Stadında gerçekleşen festivale, Erzurum ve çevre illerden pek çok güreşsever katıldı. Belediye Başkanları, kamu kurumu yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile yerel halkın yanı sıra, akademisyenler, öğrenciler ve sporcuların da yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, katılımcılar geleneksel karakucak güreşini yakından izleme fırsatı buldu. Karakucak güreşi, tarihi Türk güreş sporlarının temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor ve bu sporun yaşatılmasında önemli bir rol oynayan festivallerin düzenlenmesi, bu anlamda büyük bir önem taşıyor. Kıran Kırana Geçen Müsabakalar Festival kapsamında düzenlenen güreş müsabakaları, büyük bir heyecanla takip edildi. Farklı yaş ve kilo kategorilerinde yapılan müsabakalarda, sporcular hünerlerini sergileyerek izleyicilerden büyük alkış topladı. Karakucak güreşi, rakibin beline sarılarak yapılan bir güreş türü olup, rakibi sırt üstü yere sermek temel amaçtır. Bu anlamda, güreşçilerin fiziksel güçleri kadar teknik becerileri de ön plana çıktı. Müsabakalar sırasında izleyiciler, sporcuların kıyasıya mücadelesine tanıklık ederken, geleneksel davul-zurna ekibinin çaldığı ezgiler, etkinliğe ayrı bir renk kattı. Her anı büyük bir heyecana sahne olan güreşler, izleyenler tarafından uzun süre unutulmayacak anılar arasında yer aldı. Rektör Çomaklı: "Geleneksel Sporları Yaşatmak Önemli Bir Sorumluluk" Festivalin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı: “Üniversitemiz ile Atatürk Üniversitesi Spor Kulübünün birlikte düzenlemiş olduğu 1. Karakucak Güreş Festivaline hoş geldiniz. 1995 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi Spor Kulübü uzun süredir aktif olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Spor kulübümüz son zamanlarda yürüttüğü faaliyetlerle büyük bir ivme kazanmıştır. Atatürk Üniversitesi Spor Kulübünün mevcut durumda aktif olarak futbol, tenis, tırmanma, curling ve benzeri bir çok alanda başarılı faaliyetler yürüttüğünü büyük bir memnuniyetle izlemekteyiz. Bu kapsamda Türkiye’de ilk defa bir Üniversite spor kulübünün Karakucak Güreş Festivali düzenlediğine hep birlikte şahit oluyoruz. Bu etkinliğin birçok üniversite için de örnek teşkil edeceğine inanıyorum. Bu ve benzeri festivallerin geleneksel hale geleceğine inancım tamdır” dedi. Atatürk Üniversitesinin sporu ve sporcuyu daima desteklediğini özellikle ata sporlarını yaşatma adına tüm imkanlarını seferber ettiğini aktaran Rektör Çomaklı: “Atatürk Üniversitesi Spor Kulübünün değerli başkanı Doç. Dr. İzzet Uçan ve çalışma ekibine bu özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca bu festivalin gerçekleşmesinde destekleri esirgemeyen Erzurum Büyük Şehir Belediye Başkanına, Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürüne ve çok kıymetli sponsorlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu vesileyle bugün burada ermeydanında yarışacak pevlivanlarımıza da başarılar diliyorum. 1. Karakucak Güreş Festivalin tüm taraflar için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, herkesi muhabbetle selamlıyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı. Başkan Uçan: "Ulusal ve Uluslararası Birçok Etkinliğe Ev Sahipliği Yapacağız" Atatürk Üniversitesi Spor Kulübünün değerli başkanı Doç. Dr. İzzet Uçan ise bu tür etkinliklerin üniversite ve toplum arasındaki bağları güçlendirdiğini vurguladı. Uçan, Atatürk Üniversitesi olarak geleneksel sporlara verdikleri önemi şu sözlerle dile getirdi: “Karakucak güreşi, Türk milletinin asırlardır yaşattığı önemli bir spor dalıdır. Bu sporun gelecek nesillere aktarılması, kültürel mirasımızın korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Üniversitemiz, bu tür etkinliklerle hem sporun yaygınlaştırılmasını hem de öğrencilerimizin sosyal ve kültürel anlamda gelişimini desteklemektedir.” Atatürk Üniversitesi olarak böylesine önemli bir etkinliğin başlangıcına ev sahipliği yapmaktan ve üniversiteler arasında bir ilki hayata geçirmiş olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduklarını aktaran Başkan Doç. Dr. Uçan, bunun bir başlangıç olduğunu ve ilerleyen süreçte ulusal ve uluslararası arenada ses getirecek birçok etkinliği gerçekleştireceklerini belirterek desteklerinden dolayı başta Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür etti. Genç Güreşçiler Geleceğe Umut Verdi Festivale katılan genç güreşçiler, sergiledikleri performansla izleyicilerden tam not aldı. Özellikle minikler kategorisinde yapılan müsabakalar, güreşin geleceği açısından büyük bir umut verdi. Genç sporcuların disiplinli çalışmaları ve azimleri, gelecek yıllarda Türk güreşinde adlarından sıkça söz ettireceklerinin sinyalini verdi. Birinci Karakucak Güreş Festivali, sadece sporcular için değil, aynı zamanda izleyiciler için de unutulmaz bir etkinlik oldu. Katılımcıların büyük bir coşkuyla takip ettiği festival, Erzurum’un spor kültürüne olan katkısını bir kez daha gözler önüne serdi. Atatürk Üniversitesi Spor Kulübünün organizasyonu, geleneksel spor dallarına olan ilgiyi artırırken, bu tür etkinliklerin bölgenin tanıtımına da büyük katkı sağladığı görüldü. Atatürk Üniversitesi Spor Kulübü, gelecekte de bu tür organizasyonlarla hem üniversite camiasını hem de bölge halkını bir araya getirmeyi planlıyor. Festivale gösterilen yoğun ilgi, geleneksel sporların yaşatılmasına yönelik çalışmaların önemini bir kez daha ortaya koydu. Müsabakalar sonucunda ise 60 kiloda Emrah Ormanoğlu, 70 kiloda Hamza Zopalı, 80 kiloda Cüneyt Budak, 90 kiloda Emre Çiftçi birinci olurken Başpehlivanlık mücadelesinde ise rakiplerini yenen Kenan Gör birinci, İranlı Vahid Yusofund ikinci, Fatih Yaşarlı ve Oktay Çiftçi ise üçüncü oldular.