Yerel Haberler
İstanbul
Aslan: "‘Bütüncül Eğitim’ yaklaşımının esas alınması önemli" 27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:51:01 Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişiklikleri hakkında değerlendirme yapan Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, “Bütüncül Eğitim Yaklaşımı”, okuryazarlık becerilerinin kazandırılması, sadeleşmiş eğitim programı uygulamaları, farklılaştırılmış eğitim, huzurlu aile ve toplum hedeflerinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programlarını değerlendiren, Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, yeni programın öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki açıdan çok yönlü gelişimini esas alan “Bütüncül Eğitim” Yaklaşımı” esas alınmasının önemine dikkat çekti. Sadeleşmiş öğretim programı Öğrencilerin bireysel ihtiyaçları karşılandığında en iyi şekilde öğrendiklerini kabul eden bu yaklaşımla konu içeriklerinin, değerlerin, eğilimlerin ve okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının bağlam olarak kabul edildiğini belirten Aslan, şunları söyledi: “Bu anlamda öğretim programlarının içerik alanında konu alanları ile ilgili genellemelere, ilkelere ve anahtar kavramlara yer verilmektedir. Bu yaklaşım, öğrencilerin merak duygusunun beslenmesi ve disiplinler arası bir anlayışla derinlemesine öğrenmeleri ve ayrıca öğretmenlerin yoğun müfredatı yetiştirme kaygısı taşımadan sadeleşmiş bir öğretim programını uygulamaları açısından çok değerlidir” dedi. Yeni öğretim programlarında dijital yetkinliğe ve hayat boyu öğrenme kültürüne sahip fertler yetiştirmeyi hedeflendiğini belirten Aslan, öğrencilerin disiplinler üstü ve disiplinler ötesi deneyimler ile ilgi alanlarını keşfetmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri, toplum bilincine sahip aktif vatandaşlar olmaları için okul dışı öğrenme deneyimleri sunan etkinliklere yer verildiğini belirtti. Uluslararası değerlendirmeler için olumlu bir adım Okul öncesinden lise sonuna kadar okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Özge Aslan, şöyle konuştu: “Bu beceriler, bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı ve veri okuryazarlığı becerileridir. Okuryazarlık becerilerinin öğretim programlarında yer alması, öğrencilere 21’inci yüzyıl yaşam becerilerini kazandırmak ve ayrıca PISA, TIMSS gibi uluslararası değerlendirmelerde ön plana çıkan okuryazarlık becerilerinde öğrencilerimizin daha iyi noktalara gelebilmeleri açısından çok olumlu bir adımdır.” Erdem, adalet, sorumluluk, saygı Öğretim programlarında değerler eğitimine temel oluşturacak “Erdem-Değer-Eylem” modeline dikkat çeken Aslan, burada hedefin “Huzurlu Aile ve Toplum” ile “Yaşanabilir Çevrede Huzurlu İnsan” yetiştirmek olduğunu söyledi. Aslan, “Modelin merkezinde erdemler bulunmakta; erdemden sonraki halkayı adalet, sorumluluk ve saygı değerleri oluşturmaktadır. Bu üç ortak değerden sonra alanlara göre sınıflandırılmış değerler gelmektedir. Modelin son halkasında erdem temelli değerler eğitiminin ana hedefleri olan ‘Huzurlu İnsan’, ‘Huzurlu Aile ve Toplum’ ile ‘Yaşanabilir Çevre’ bulunmaktadır” şeklinde konuştu. Öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınıyor Programların uygulanmasında temel alınan öğrenme yaklaşımlarının yaşantısal öğrenme, proje temelli öğrenme, bağlamsal öğrenme, sorgulamaya dayalı öğrenme ve iş birlikli öğrenme olarak belirlendiğini belirten Aslan, öğretim programlarında farklı öğrenme yaklaşımlarına yer verilmesi ile öğrencilerin bireysel farklılıklarına duyarlı bir öğretme-öğrenme sürecinin sağlanması yönünde önemli bir adım atıldığı düşünüldüğünü söyledi. Aslan, “Farklılaştırılmış öğretim, yeni öğretim programlarının ön plana çıkan bir diğer özelliğidir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alan bu yaklaşım, yeni öğretim programlarının en güçlü yanlarından biri olup Bahçeşehir Koleji olarak uyguladığımız ve her öğrencinin kendi öğrenme hızı, ilgisi ve öğrenme profili doğrultusunda öğrenmesine olanak sağlamayı amaçlayan “Kişiye Özgü Öğretim Modeli” ile örtüşmektedir” dedi. Sürekli değerlendirme anlayışı Aslan, eğitim programında ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin öğrencilerin, bilgi, beceri, eğilim ve değerlerdeki düzeylerini belirlemenin yanı sıra öğrenme eksiklerinin ve bunların nedenlerinin tespit edilmesi amacıyla yapıldığının belirtildiğini, beceri tabanlı olacak şekilde planlandığının vurgulandığını söyledi. Bütüncül programda, öğrencilerin öğrenmesini iyileştirmek için sürekli değerlendirme anlayışı üzerinde durulduğunu belirten Aslan, “Programda, öğrencilerin kazandırılması hedeflenen bilgi, beceri, eğilim ve değerler konusunda ne durumda olduklarını ve öğrenmelerini geliştirmeye yönelik yapılabilecekleri belirlemek için kullanılacak farklı ölçme ve değerlendirme araçlarından elde edilen sonuçlar için “Öğrenme Kanıtları” kavramı kullanılmıştır. Bu kapsamda portfolyolar, ödevler, projeler, performans görevleri, sunumlar, kontrol listeleri, sınavlar, gözlem ve görüşme formları, öz/akran/grup değerlendirmeleri, sınıf içi tartışmalar, yansıtma yazıları gibi kanıtların öğrenci performansını ölçmek ve geliştirmek amacıyla kullanılabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca ön değerlendirme / hazırbulunuşluk uygulamalarına vurgu yapılmış; öğrencilerin hangi konularda bilgi sahibi olduklarının ve neleri öğrenmek istediklerinin belirlenerek değerlendirme sonuçlarının eğitimin içeriğinin farklılaştırılması, zenginleştirilmesi ve öğrenci gereksinimlerine uygun hale getirilmesi için kullanılmasına değinilmiştir” şeklinde konuştu.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:45 Türk şirketlerin Körfez ülkeleriyle iş birlikleri devam ediyor King Royal Holding, Birleşik Arap Emirlikleri’nde inşaat anlaşmaları imzaladığını ve anlaşmaların 200 milyon doların üzerinde olduğunu açıkladı. King Royal Holding, Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Süleyman Çınar önderliğinde Abu Dhabi’de Kraliyet ailesinden Nahyan bin Mubarak Al Nahyan’ın misafirliğinde Büyük Kraliyet Salonu’nda toplantı düzenlendiğini duyurdu. Yapılan açıklama göre, toplantı sonrası İsveçli, Azerbaycanlı ve Türk iş insanları, Dubai ve Abu Dhabi de çeşitli yerler için inşaat anlaşması imzalandı. 200 milyon doların üzerinde anlaşmalar yapıldı. Bu anlaşmayla Türkiye’ye döviz girişi sağlandı. Holding aracılığıyla Türk iş insanları önemli bir ihale almış oldu. Ankara merkezli, Abu Dhabi başta olmak üzere birçok ülkede faal ofisleriyle Yatırım Danışmanlığı sektöründe hizmet veren King Royal Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ferhat Süleyman Çınar, ’’Özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere Avrupa ve Asya pazarlarında Türk iş insanlarının yurt dışındaki faaliyetlerini destekleyen bir köprü oluşturarak öncülük ediyoruz. Ticari fırsatların yalnızca yerel pazarda değil, aynı zamanda uluslararası alanda da olduğunu göstererek, Türk iş insanlarının uluslararası arenada büyük projeler yapabilmesi için güçlü global bağlantılarla fırsat kapılarını aralıyoruz’’ dedi.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:26 Geleceğin mimarları, ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde bir araya geldi ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliği ile bir araya gelen geleceğin mimarları; yüzlerce eseri ile Türk tarihinin en büyük dehalarından Mimar Sinan’ın ustalığını, yenilikçiliğini ve kültürel mirasa katkılarını yakından inceledi. Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin düzenlediği ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde, mimarlık öğrencileri ile alanın önemli akademisyenleri, büyük ustanın bıraktığı izleri ele alarak Mimar Sinan’ın mirasını ve mimarlık alanındaki önemini ele aldı. Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik yoğun bir katılımla gerçekleşti. Etkinliğin açılış konuşmasını; Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Turkan ile Mimari Restorasyon Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Havva Arslangazi Uzunahmet gerçekleştirdi. Tüm gün süren etkinliğin ilk bölümünde; İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, çevrimiçi olarak katılarak Mimar Sinan’ın eserleri ve günümüzdeki restorasyonları hakkında bir sunum yaparak sonrasında öğrencilerin sorularını da cevapladı. Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde ise Mimar Burhan Atun, meslekteki 50 yılını ve öğrencilik döneminden günümüze kadar yaptığı mimari çalışmalarını görsellerle sunarak öğrencilere bir mimarın yaşamı hakkında bilgiler aktardı. Atun, 50 yıllık meslek yaşamı boyunca gerçekleştirdiği yüzlerce tasarımı ve uygulamayı detaylarıyla anlattı ve mimarlığın profesyonel yaşamdaki yeri ile ilgili önemli bilgiler verdi. Etkinliğin sonunda, Mimar Burhan Atun ve etkinliğin organizasyon komitesi üyelerine Prof. Dr. Zihni Turkan tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi. Prof. Dr. Zihni Turkan: Çağımıza uygun yeni yapılar inşa etmek ve kültürel mirası korumak için çalışmaya devam edeceğiz Düzenledikleri etkinlik ile Mimar Sinan’nın mirasını gelecek nesillere aktarmayı hedeflediklerini belirten Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Turkan, “Mimar Sinan, sadece Türk dünyasında değil, dünya mimarlık tarihinde eşsiz bir yere sahiptir. Eserleriyle sadece mimarlık değil, aynı zamanda sanatın ve kültürel birikimin gücünü ortaya koymuştur. Bizler, bu etkinlikle öğrencilerimize Mimar Sinan’ın değerini hatırlatmak ve onun ilham verici eserlerinden dersler çıkarmalarını sağlamak istedik” dedi.
Aslan: "‘Bütüncül Eğitim’ yaklaşımının esas alınması önemli"
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:51 Aslan: "‘Bütüncül Eğitim’ yaklaşımının esas alınması önemli" Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişiklikleri hakkında değerlendirme yapan Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, “Bütüncül Eğitim Yaklaşımı”, okuryazarlık becerilerinin kazandırılması, sadeleşmiş eğitim programı uygulamaları, farklılaştırılmış eğitim, huzurlu aile ve toplum hedeflerinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programlarını değerlendiren, Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, yeni programın öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki açıdan çok yönlü gelişimini esas alan “Bütüncül Eğitim” Yaklaşımı” esas alınmasının önemine dikkat çekti. Sadeleşmiş öğretim programı Öğrencilerin bireysel ihtiyaçları karşılandığında en iyi şekilde öğrendiklerini kabul eden bu yaklaşımla konu içeriklerinin, değerlerin, eğilimlerin ve okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının bağlam olarak kabul edildiğini belirten Aslan, şunları söyledi: “Bu anlamda öğretim programlarının içerik alanında konu alanları ile ilgili genellemelere, ilkelere ve anahtar kavramlara yer verilmektedir. Bu yaklaşım, öğrencilerin merak duygusunun beslenmesi ve disiplinler arası bir anlayışla derinlemesine öğrenmeleri ve ayrıca öğretmenlerin yoğun müfredatı yetiştirme kaygısı taşımadan sadeleşmiş bir öğretim programını uygulamaları açısından çok değerlidir” dedi. Yeni öğretim programlarında dijital yetkinliğe ve hayat boyu öğrenme kültürüne sahip fertler yetiştirmeyi hedeflendiğini belirten Aslan, öğrencilerin disiplinler üstü ve disiplinler ötesi deneyimler ile ilgi alanlarını keşfetmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri, toplum bilincine sahip aktif vatandaşlar olmaları için okul dışı öğrenme deneyimleri sunan etkinliklere yer verildiğini belirtti. Uluslararası değerlendirmeler için olumlu bir adım Okul öncesinden lise sonuna kadar okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Özge Aslan, şöyle konuştu: “Bu beceriler, bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı ve veri okuryazarlığı becerileridir. Okuryazarlık becerilerinin öğretim programlarında yer alması, öğrencilere 21’inci yüzyıl yaşam becerilerini kazandırmak ve ayrıca PISA, TIMSS gibi uluslararası değerlendirmelerde ön plana çıkan okuryazarlık becerilerinde öğrencilerimizin daha iyi noktalara gelebilmeleri açısından çok olumlu bir adımdır.” Erdem, adalet, sorumluluk, saygı Öğretim programlarında değerler eğitimine temel oluşturacak “Erdem-Değer-Eylem” modeline dikkat çeken Aslan, burada hedefin “Huzurlu Aile ve Toplum” ile “Yaşanabilir Çevrede Huzurlu İnsan” yetiştirmek olduğunu söyledi. Aslan, “Modelin merkezinde erdemler bulunmakta; erdemden sonraki halkayı adalet, sorumluluk ve saygı değerleri oluşturmaktadır. Bu üç ortak değerden sonra alanlara göre sınıflandırılmış değerler gelmektedir. Modelin son halkasında erdem temelli değerler eğitiminin ana hedefleri olan ‘Huzurlu İnsan’, ‘Huzurlu Aile ve Toplum’ ile ‘Yaşanabilir Çevre’ bulunmaktadır” şeklinde konuştu. Öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınıyor Programların uygulanmasında temel alınan öğrenme yaklaşımlarının yaşantısal öğrenme, proje temelli öğrenme, bağlamsal öğrenme, sorgulamaya dayalı öğrenme ve iş birlikli öğrenme olarak belirlendiğini belirten Aslan, öğretim programlarında farklı öğrenme yaklaşımlarına yer verilmesi ile öğrencilerin bireysel farklılıklarına duyarlı bir öğretme-öğrenme sürecinin sağlanması yönünde önemli bir adım atıldığı düşünüldüğünü söyledi. Aslan, “Farklılaştırılmış öğretim, yeni öğretim programlarının ön plana çıkan bir diğer özelliğidir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alan bu yaklaşım, yeni öğretim programlarının en güçlü yanlarından biri olup Bahçeşehir Koleji olarak uyguladığımız ve her öğrencinin kendi öğrenme hızı, ilgisi ve öğrenme profili doğrultusunda öğrenmesine olanak sağlamayı amaçlayan “Kişiye Özgü Öğretim Modeli” ile örtüşmektedir” dedi. Sürekli değerlendirme anlayışı Aslan, eğitim programında ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin öğrencilerin, bilgi, beceri, eğilim ve değerlerdeki düzeylerini belirlemenin yanı sıra öğrenme eksiklerinin ve bunların nedenlerinin tespit edilmesi amacıyla yapıldığının belirtildiğini, beceri tabanlı olacak şekilde planlandığının vurgulandığını söyledi. Bütüncül programda, öğrencilerin öğrenmesini iyileştirmek için sürekli değerlendirme anlayışı üzerinde durulduğunu belirten Aslan, “Programda, öğrencilerin kazandırılması hedeflenen bilgi, beceri, eğilim ve değerler konusunda ne durumda olduklarını ve öğrenmelerini geliştirmeye yönelik yapılabilecekleri belirlemek için kullanılacak farklı ölçme ve değerlendirme araçlarından elde edilen sonuçlar için “Öğrenme Kanıtları” kavramı kullanılmıştır. Bu kapsamda portfolyolar, ödevler, projeler, performans görevleri, sunumlar, kontrol listeleri, sınavlar, gözlem ve görüşme formları, öz/akran/grup değerlendirmeleri, sınıf içi tartışmalar, yansıtma yazıları gibi kanıtların öğrenci performansını ölçmek ve geliştirmek amacıyla kullanılabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca ön değerlendirme / hazırbulunuşluk uygulamalarına vurgu yapılmış; öğrencilerin hangi konularda bilgi sahibi olduklarının ve neleri öğrenmek istediklerinin belirlenerek değerlendirme sonuçlarının eğitimin içeriğinin farklılaştırılması, zenginleştirilmesi ve öğrenci gereksinimlerine uygun hale getirilmesi için kullanılmasına değinilmiştir” şeklinde konuştu.
Türk şirketlerin Körfez ülkeleriyle iş birlikleri devam ediyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:45 Türk şirketlerin Körfez ülkeleriyle iş birlikleri devam ediyor King Royal Holding, Birleşik Arap Emirlikleri’nde inşaat anlaşmaları imzaladığını ve anlaşmaların 200 milyon doların üzerinde olduğunu açıkladı. King Royal Holding, Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Süleyman Çınar önderliğinde Abu Dhabi’de Kraliyet ailesinden Nahyan bin Mubarak Al Nahyan’ın misafirliğinde Büyük Kraliyet Salonu’nda toplantı düzenlendiğini duyurdu. Yapılan açıklama göre, toplantı sonrası İsveçli, Azerbaycanlı ve Türk iş insanları, Dubai ve Abu Dhabi de çeşitli yerler için inşaat anlaşması imzalandı. 200 milyon doların üzerinde anlaşmalar yapıldı. Bu anlaşmayla Türkiye’ye döviz girişi sağlandı. Holding aracılığıyla Türk iş insanları önemli bir ihale almış oldu. Ankara merkezli, Abu Dhabi başta olmak üzere birçok ülkede faal ofisleriyle Yatırım Danışmanlığı sektöründe hizmet veren King Royal Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ferhat Süleyman Çınar, ’’Özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere Avrupa ve Asya pazarlarında Türk iş insanlarının yurt dışındaki faaliyetlerini destekleyen bir köprü oluşturarak öncülük ediyoruz. Ticari fırsatların yalnızca yerel pazarda değil, aynı zamanda uluslararası alanda da olduğunu göstererek, Türk iş insanlarının uluslararası arenada büyük projeler yapabilmesi için güçlü global bağlantılarla fırsat kapılarını aralıyoruz’’ dedi.
Geleceğin mimarları, ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde bir araya geldi
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:26 Geleceğin mimarları, ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde bir araya geldi ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliği ile bir araya gelen geleceğin mimarları; yüzlerce eseri ile Türk tarihinin en büyük dehalarından Mimar Sinan’ın ustalığını, yenilikçiliğini ve kültürel mirasa katkılarını yakından inceledi. Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin düzenlediği ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde, mimarlık öğrencileri ile alanın önemli akademisyenleri, büyük ustanın bıraktığı izleri ele alarak Mimar Sinan’ın mirasını ve mimarlık alanındaki önemini ele aldı. Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik yoğun bir katılımla gerçekleşti. Etkinliğin açılış konuşmasını; Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Turkan ile Mimari Restorasyon Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Havva Arslangazi Uzunahmet gerçekleştirdi. Tüm gün süren etkinliğin ilk bölümünde; İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, çevrimiçi olarak katılarak Mimar Sinan’ın eserleri ve günümüzdeki restorasyonları hakkında bir sunum yaparak sonrasında öğrencilerin sorularını da cevapladı. Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde ise Mimar Burhan Atun, meslekteki 50 yılını ve öğrencilik döneminden günümüze kadar yaptığı mimari çalışmalarını görsellerle sunarak öğrencilere bir mimarın yaşamı hakkında bilgiler aktardı. Atun, 50 yıllık meslek yaşamı boyunca gerçekleştirdiği yüzlerce tasarımı ve uygulamayı detaylarıyla anlattı ve mimarlığın profesyonel yaşamdaki yeri ile ilgili önemli bilgiler verdi. Etkinliğin sonunda, Mimar Burhan Atun ve etkinliğin organizasyon komitesi üyelerine Prof. Dr. Zihni Turkan tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi. Prof. Dr. Zihni Turkan: Çağımıza uygun yeni yapılar inşa etmek ve kültürel mirası korumak için çalışmaya devam edeceğiz Düzenledikleri etkinlik ile Mimar Sinan’nın mirasını gelecek nesillere aktarmayı hedeflediklerini belirten Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Turkan, “Mimar Sinan, sadece Türk dünyasında değil, dünya mimarlık tarihinde eşsiz bir yere sahiptir. Eserleriyle sadece mimarlık değil, aynı zamanda sanatın ve kültürel birikimin gücünü ortaya koymuştur. Bizler, bu etkinlikle öğrencilerimize Mimar Sinan’ın değerini hatırlatmak ve onun ilham verici eserlerinden dersler çıkarmalarını sağlamak istedik” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Özer, Dünya Şampiyonu olan Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer’i makamında ağırladı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:25 Esenyurt Belediye Başkanı Özer, Dünya Şampiyonu olan Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer’i makamında ağırladı Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Dünya Paratrialon Kupası ve Avrupa Triatlon Gençler Kupası PTS 5 kategorisini birincilikle tamamlayarak dünya şampiyonu olan Esenyurtlu Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer’i makamında ağırladı. Uğurcan’dan Olimpiyat Şampiyonluğu sözü alan Başkan Özer, “Bize bu gururu yaşattığın için teşekkür ediyorum. Başarınla gurur duyuyoruz. Esenyurt’umuz Dünya Şampiyonları çıkarıyor” dedi. Esenyurt Belediyesinin desteklediği Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer, Mersin’de Yenişehir Belediyesi ile Türkiye Triatlon Federasyonu (TTF) iş birliğiyle düzenlenen Dünya Paratrialon Kupası ve Avrupa Triatlon Gençler Kupası PTS 5 kategorisini birincilikle tamamlayarak Dünya Şampiyonu oldu. Şampiyona sonrası Uğurcan’ı arayarak tebrik eden Esenyurt Belediye Başkanı Özer, altın madalya ile ilçeye dönen Milli Sporcuyu makamında ağırladı. “Esenyurt halkı adına Uğurcan’ı tebrik ediyorum” Uğurcan Özer’i tebrik eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Uğurcan bizim sporcumuz. Bize Dünya şampiyonluğu kazandıran, bizi gururlandıran bir sporcumuz. Ben Esenyurt halkı adına Uğurcan’ı tebrik ediyorum. Onun bu başarısıyla gurur duyuyoruz. Daha nice başarılar diliyorum. Spor akademileri başta olmak üzere spor lisesi, spor salonları gibi 1 milyonluk kente gerekli yatırımları yapacağız. Esenyurt’umuza ait statlarımız başka yerlere devredilmiş onları da inceleyeceğiz. Bunlar Esenyurt halkının. Tekrar Esenyurt halkının hizmetine almamız lazım. Bir takım kurumlara devredilen spor salonlarımız ve yüzme havuzlarımız var bunları da tekrar inceleyerek etkin hale getirip halkımızın hizmetine sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Milli Sporcu Uğurcan Özer, Olimpiyat şampiyonluğu sözü verdi 2 gün süren ve 380 sporcunun katılımı ile gerçekleşen şampiyonada dereceye girmek için mücadele eden Milli Sporcu Uğurcan Özer, Dünya Şampiyonluğu olarak Paris’te düzenlenecek olimpiyatlara gitme hakkı elde etti. Esenyurt Belediyesi’nin bu süreçte kendisine her türlü desteği sunduğunu belirten Milli Sporcu, “Bütün mücadelem bayrak içindi. 4 yıl önce Dünya’da 21. sıradayken belediyemizin olanaklarını kullanmaya başladım. Ondan sonra sırasıyla birinciliğe kadar yükseldim. Zaten olanaklarımız çok güzel. İnşallah önümüzdeki yarışlarda da madalya hedeflerimiz var. İnşallah olimpiyatlarda da bir madalya kazanıp döneceğim. Destek olunca gerçekten başarı geliyor. Ben destekleriniz için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Özer, Dünya Şampiyonu olan Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer’i makamında ağırladı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:11 Esenyurt Belediye Başkanı Özer, Dünya Şampiyonu olan Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer’i makamında ağırladı Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Dünya Paratrialon Kupası ve Avrupa Triatlon Gençler Kupası PTS 5 kategorisini birincilikle tamamlayarak dünya şampiyonu olan Esenyurtlu Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer’i makamında ağırladı. Uğurcan’dan Olimpiyat Şampiyonluğu sözü alan Başkan Özer, “Bize bu gururu yaşattığın için teşekkür ediyorum. Başarınla gurur duyuyoruz. Esenyurt’umuz Dünya Şampiyonları çıkarıyor” dedi. Esenyurt Belediyesi’nin desteklediği Milli Paratriatloncu Uğurcan Özer, Mersin’de Yenişehir Belediyesi ile Türkiye Triatlon Federasyonu (TTF) iş birliğiyle düzenlenen Dünya Paratrialon Kupası ve Avrupa Triatlon Gençler Kupası PTS 5 kategorisini birincilikle tamamlayarak Dünya Şampiyonu oldu. Şampiyona sonrası Uğurcan’ı arayarak tebrik eden Esenyurt Belediye Başkanı Özer, altın madalya ile ilçeye dönen Milli Sporcuyu makamında ağırladı. “Esenyurt halkı adına Uğurcan’ı tebrik ediyorum” Uğurcan Özer’i tebrik eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Uğurcan bizim sporcumuz. Bize Dünya şampiyonluğu kazandıran, bizi gururlandıran bir sporcumuz. Ben Esenyurt halkı adına Uğurcan’ı tebrik ediyorum. Onun bu başarısıyla gurur duyuyoruz. Daha nice başarılar diliyorum. Spor akademileri başta olmak üzere spor lisesi, spor salonları gibi 1 milyonluk kente gerekli yatırımları yapacağız. Esenyurt’umuza ait statlarımız başka yerlere devredilmiş onları da inceleyeceğiz. Bunlar Esenyurt halkının. Tekrar Esenyurt halkının hizmetine almamız lazım. Bir takım kurumlara devredilen spor salonlarımız ve yüzme havuzlarımız var bunları da tekrar inceleyerek etkin hale getirip halkımızın hizmetine sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Milli Sporcu Uğurcan Özer, Olimpiyat şampiyonluğu sözü verdi 2 gün süren ve 380 sporcunun katılımı ile gerçekleşen şampiyonada dereceye girmek için mücadele eden Milli Sporcu Uğurcan Özer, Dünya Şampiyonluğu olarak Paris’te düzenlenecek olimpiyatlara gitme hakkı elde etti. Esenyurt Belediyesi’nin bu süreçte kendisine her türlü desteği sunduğunu belirten Milli Sporcu, “Bütün mücadelem bayrak içindi. 4 yıl önce Dünya’da 21. sıradayken belediyemizin olanaklarını kullanmaya başladım. Ondan sonra sırasıyla birinciliğe kadar yükseldim. Zaten olanaklarımız çok güzel. İnşallah önümüzdeki yarışlarda da madalya hedeflerimiz var. İnşallah olimpiyatlarda da bir madalya kazanıp döneceğim. Destek olunca gerçekten başarı geliyor. Ben destekleriniz için çok teşekkür ediyorum” dedi. (MY-ZB-
Sigara bu kanser türlerini 15 kat artırıyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:11 Sigara bu kanser türlerini 15 kat artırıyor Sigaranın neden olduğu kanserler arasında; akciğer, ağız ve boğaz bölgesi, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane ve böbrek kanserleri olduğunu belirten Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, “Akciğer kanserlerinin erkeklerde yüzde 91’i, kadınlarda ise yüzde 69’u sigara alışkanlığına bağlanmaktadır. Sigara, akciğer kanseri riskini, içmeyenlerde göre 15-30 kat, gırtlak kanser riskini 10 kat artırırken; bu risk oranı, idrar yolu kanserleri için 3 kat, yemek borusu için 5, kan kanseri, mide, nazofarenks (geniz) ve rahim kanserleri için 2 kat olarak bulunmuştur” dedi. Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, dünyada her yıl yaklaşık 30 milyon kişinin sigaraya başladığına dikkati çekti. Prof. Dr. Dereköy, kanser denildiğinde akla hemen tütün ve alkol kullanımı geldiğini belirterek, “Araştırmalarla ortaya konan bilimsel verilere göre sigara ve alkol kesinkes kansere neden olmaktadır. Tütün denince yalnızca sigara değil; puro, pipo, nargile ve benzeri tütün içerikli kullanımlar da akla gelmelidir. Halen dünyada 1 milyar erkek, 250 milyon kadın sigara kullanmaktadır. Yüzyıllarca içilerek bir keyif maddesi olarak kullanılan tütünün zararları ne yazık ki çok sonraları anlaşılabilmiştir. Tütünün akciğer kanserine neden olduğu, ancak 1950’li yıllarda bilimsel çalışmalarla ortaya konabilmiştir. Son 20 yılda ise gelişmiş ülkelerde bu zarar ve tehlikelerin anlaşılmasıyla, sigara içenlere ikinci sınıf insan muamelesi yapılmış olup, sigarayı bırakanların sayısının olağanüstü artması sağlanmıştır. Ülkemizde sigaraya karşı büyük bir başarı ile uygulanan politikalar sayesinde, otobüsler başta olmak üzere kapalı alanlarda rahat bir nefes almak mümkün olmuştur. Kendi içmediği halde başkasının içtiği sigaranın dumanı altında kalmak pasif içicilik olarak adlandırılır. Aynı kanserojen etki, pasif içiciler için de geçerlidir” açıklamasında bulundu. Bin civarında zehirden oluşuyor Prof. Dr. Dereköy, sigara dumanının gaz ve katran karışımından ibaret olup yaklaşık bin civarında bileşenden oluştuğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı: “Tahriş edici maddeler, akciğerlere giden hava yollarındaki (bronşlarda) salgıları artırırken solunan havanın ve bu salgıların temizliğini sağlayan tüylerin hareketini ve bağışıklık hücrelerinin işlevini de bozarlar. Nikotin ise sinir sistemi üzerine etkilidir; kalp hızını ve kan basıncını artırırken, damarları büzer, kanda yağları çoğaltır. Sigara dumanındaki toksik gazlar ise karbonmonoksit, hidrojen sülfit ve azot bileşenleri olup, kan oksijenlenmesini bozarken kanserojen etkide bulunurlar. Kalp hastalıklarına ve astım gibi kronik akciğer hastalıklarına sigara içenlerde daha sık rastlanır. Sigara içme alışkanlığı, erkek ölümlerinin yüzde 25’ine, kadın ölümlerinin ise yüzde 7’sine yol açan etken olarak saptanmaktadır. Sigaranın neden olduğu kanserler arasında, akciğer, ağız ve boğaz bölgesi, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane ve böbrek kanserleri sayılabilir. Erkeklerdeki kanserlerin yüzde 25’i sigara içimine bağlanırken, bu oran kadınlarda yüzde 4 olarak bulunmuştur. Kadın-erkek arasındaki bu oran farklılığının nedeni, sigara alışkanlığının erkeklerde daha yaygın olarak görülmesindendir. Akciğer kanserlerinin erkeklerde yüzde 91’i, kadınlarda ise yüzde 69’u sigara alışkanlığına bağlanmaktadır. Sigara, akciğer kanseri riskini, içmeyenlerde göre 15-30 kat, gırtlak kanser riskini 10 kat artırırken; bu risk oranı, idrar yolu kanserleri için 3 kat, yemek borusu için 5, kan kanseri, mide, nazofarenks (geniz) ve rahim kanserleri için 2 kat olarak bulunmuştur. Özellikle pasif içici olarak dumana maruz kalan çocuklarda, bronş hastalıkları, orta kulak iltihapları, geniz eti büyümesi ve bademcik iltihabı çok sık görülmektedir.”
Esenyurt’ta ’Lojistik Zirvesi’ yapıldı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:05 Esenyurt’ta ’Lojistik Zirvesi’ yapıldı İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen ’Lojistik Zirvesi’nde konu her boyutuyla ele alındı. Zirvede Esenyurt’un lojistiğin başkenti olduğu belirtilirken, lojistik alanındaki sorunlar ve fırsatlar değerlendirildi. Zirvede sektör ile ilgili konular ele alınırken Esenyurt özelinde lojistik alanındaki değerlendirmeler de önemli yer tuttu. Zirve programına; İlçe Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Özyurt, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Atlı, İBB Lojistik Yönetimi ve Terminaller Müdürlüğü (LOTEM) Müdür Yardımcısı Serdar İbrahimoğlu ve çok sayıda konuk katıldı. Çobanoğlu: "Genç nüfus sanayide istihdam anlamında ciddi bir potansiyeldir" Zirvede konuşan Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, "Bu zirve; öğrencilerimizi, hocalarımızı, sanayi temsilcilerimizi ve bizleri bir araya getirdi. Bunun bu anlamda bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra da üniversite, sanayi temsilcileri ve sizlerle bir araya gelip Esenyurt’un farklı sorunlarını, ülkemizin farklı sorunlarını tartışmanın çok yerinde ve faydalı olacağını düşünüyorum. Esenyurt’un çok ciddi genç nüfus potansiyeli var. Bu hem eğitim anlamında ciddi bir potansiyel hem de sanayide istihdam anlamında ciddi bir potansiyeldir" dedi. Özer: "Bana göre Esenyurt lojistiğin başkenti" Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt’un katma değeri yüksek ürünlerin ve ihracatın olduğu bir üs haline gelebileceğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Lojistik ve ona bağlı ticareti geliştirerek ilçemizde bu zenginliği oluşturabiliriz. Bildiğiniz üzere çağımız bir kalkınma çağı. Bütün ülkeler, uluslar ileriye gidebilmek, kalkınabilmek için büyük bir mücadele içindeler. Kalkınmanın da en temel unsuru insan kaynağıdır. İnsanı değiştirip dönüştürmenin bugüne kadar bulunmuş en etkili yolu ise eğitimdir. Eğitimin de en üst seviyesi üniversite eğitimidir. Bir üniversitenin bu anlamda üç tane işlevi vardır. Bu işlevlerini yerine getiren üniversite iyi üniversitedir. Bu üç işlevden ilki araştırma yapmak yoluyla bilgi üretmektir. Belki de Esenyurt’un en çok buna ihtiyacı var. Çünkü bizim Esenyurt’un röntgenini çekmeye ihtiyacımız var. Bunu da bilimsel bir anlayışla yapmamız lazım. İkinci işlev ise nitelikli öğrenci yetiştirmek. Maalesef son zamanlarda bazı vakıf üniversiteleri bu yoldan biraz saparak üniversiteleri adeta birer ticarethane haline getirdiler. Bu da ülkenin gelişimine zarar veren bir durumdur. Örneğin; Türkiye nüfus açısından dünyanın ilk yirmi ülkesi arasında, coğrafi olarak ise ilk otuz ülkesi arasında bulunuyor. Ancak bilime yaptığı katkı maalesef bu oranların çok altında. Bu durumda bizim derhal kendimize dönüp bununla ilgili gerekli çalışmaları yapmamız lazım. Bir üniversitenin üçüncü temel işlevi ise; o üniversitenin halkla, sanayiyle, ticaretle, yerel yönetimle kurmuş olduğu ilişkilerin niteliği, düzeyi, verimi ve üretimidir. İşte lojistik zirvesinin bugün burada yapılması bunun bir örneği sayılabilir. Mutlak suretle bilginin, bilimin, özgür akademinin özerk olması lazım." "Esenyurt hem üretim gücü hem de ihracat gücü olan bir yer" Konuşmasının sonunda lojistiğin Esenyurt’taki önemine değinen Belediye Başkanı Özer, "Esenyurt aynı zamanda çok güzel bir yer. Yeter ki biz el ve gönül birliği yapalım. Bana göre Esenyurt lojistiğin başkenti. Bir yerin lojistiğin başkenti olabilmesinin koşulları var; en başta ulaşım. Ulaşımın da dört ana aksı var. Hava, kara, deniz ve demir yolları. Bunun dördü de ilçemizde var. Esenyurt hem üretim gücü, ihracat gücü olan bir yer hem de bu dört tane ana aksın ortasında yer alan ve ülkelere kuşbaşı yarım saat, bir saat uzaklıkta olan bir ilçe. O halde biz Esenyurt’u katma değeri yüksek ürünlerin olduğu ve ihracatın olduğu bir üs haline getirebiliriz. Lojistik ve ona bağlı ticareti geliştirerek burada zenginliği oluşturabiliriz. Bu anlamda bu lojistik zirvesi önemli ve bundan sonra da devamının gelmesini diliyorum. Biz de belediye olarak bu alanlara katkı vereceğiz. El birliğiyle Esenyurt’un daha ileri gidebilmesi için hangi alan bizim için gerekli, hangi kaslarımızı güçlendirmemiz gerekir, onun üzerinde çalışarak Esenyurt’u 21. yüzyıla yakışır bir şehir haline getireceğiz. En büyük idealimiz, hayalimiz bu olmalı" ifadelerini kullandı. "Yeni anlayışla çok başarılı işler yapacağız" İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Orhan Özyurt ise, "Üniversitenin ilçe adıyla anılmasından biz gurur duyuyoruz. Her ne kadar eleştirilsek de yerilsek de umuyorum. Yeni yönetim yeni bir anlayışla burada gençlerimize, ülkemize, vatanımıza, milletimize çok başarılı işler yapacağımıza inanıyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye’de 500 bin istihdamın gerçekleştiği bir sektörden bahsediyoruz" Bir önceki gün E-ticaret zirvesini de gerçekleştirdiklerini belirten İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Atlı ise şunları söyledi: "Üniversiteleri üniversite yapan üç önemli sorumluluk vardır. Bunlardan biri eğitim diğeri araştırma iken diğer ana sorumluluk ise topluma ve paydaşlara karşı sorumluluktur. Dolayısıyla biz bu etkinliklerimizi topluma karşı bir sorumluluğumuz olarak da görüyoruz. Aynı zamanda bu tür etkinlikler, sektör temsilcileriyle iş birliğini kuvvetlendirmek, teoriyle pratiği bir araya getirmek açısından da çok önemli. Lojistik derken gerçekten çok önemli bir sektörden bahsediyoruz. Lojistik sektörü Dünyadaki ticaret hacminin üçte birini oluşturuyor. Amerika’da 1,5 trilyon dolarlık, Türkiye’de ise 100 milyar dolarlık bir sektörden söz ediyoruz. Yine Türkiye’de dolaylı olarak yan alanlarla 500 bin istihdamın gerçekleştiği bir sektörden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu etkinliğin; dünyada çok önemli bir sektör olan lojistik konusunda sorunların ortaya konulması, fırsatların konuşulması, çözümlerin bulunması, iş birliklerinin sağlanması, öğrencilerimiz için istihdam, staj gibi olanakların oluşması açısından oldukça faydalı olacağını düşünüyorum."
En çok kiralama teknoloji ürünlerinde yapılıyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:45 En çok kiralama teknoloji ürünlerinde yapılıyor Dünyada ve Türkiye’de elektronik atık sorunu hızla artarken bu soruna çözüm olan ürün kiralama oranları da aynı hızla artıyor. Kiralanan ürünlerin çoğunun teknoloji alanında yapıldığını belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ve kullanılan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor” dedi. Türkiye’de son yıllarda en çok telefon ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri kiralanıyor. Dünyada en hızlı büyüyen atık grubu arasında yer alan elektronik atıkların azaltılmasının yolu ise yine ürünlerin kullanım sürelerinin uzatılmasından geçiyor. Elektronik cihazları paylaşım ekonomisi modeliyle kullanıcılara sunarak atık çöplüğünün önüne geçmeyi hedefleyen YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Kiralabunu şirketinin Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor. Mevsimsel olarak da yaz döneminde koşu bandı, scooter, oyun konsolu gibi ürünler öne çıkıyor” diyerek konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kullanıcıların büyük çoğunluğu teknoloji meraklıları Kısa süreli ihtiyaçların kullanıcıların ürün kiralamalarında önemli bir etken olduğunu belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, kullanıcıların önemli bir kısmının son teknolojiyi takip etmek isteyen bireylerden oluştuğunu ifade etti. Bazı tüketicilerin ürünü satın almadan önce deneyimlemek için kiralama yaptığını belirten Kapıcı şöyle devam etti; “Kiralama süreleri genellikle 1 aydan başlayarak 18 aya kadar değişebiliyor. Kısa süreli ihtiyaçlar da kiralamak için önemli bir motivasyon kaynağı. Örneğin, yaz döneminde koşu bandı ya da bir seyahate çıkarken aksiyon kamerası gibi özel eşyaları kiralamak satın almaya kıyasla çok daha mantıklı. Kiralabunu ile geniş ürün seçeneği ve hizmet içeriği ile çok kısa sürede binlerce aboneye ulaşarak bu alanda bir pazar oluşturduk ve liderliğimizi sürdürmekteyiz.” 5 bin adet ürün e-atık olmaktan kurtarıldı Elektronik atıkları azaltmanın tek yolu ürünlerin kullanım ömrünü uzatmak olduğunu söyleyen Kapıcı son olarak “Operasyonlarımızın başladığı 2020 yılından bu yana yaklaşık 40 bin kullanıcı elektronik cihazlarını kiraladı. Bu sayede 5 bin adete yakın ürün e-atık olmaktan kurtarıldı. 15 tona yakın da atığın önüne geçmiş olduk. Dünyamız artık sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarına ihtiyaç duyuyor. Tüketici topluluğunun önemli bir kısmını oluşturan Z jenerasyonu bu konuya büyük önem veriyor. Elektronik atık dünyada en hızlı büyüyen atık grubu. Bu anlamda ihtiyaç duyduğumuz ürünleri kullanırken sürdürülebilir yöntemleri önceliklemek durumundayız” şeklinde konuştu.
Esenyurt Belediye Başkanı Özer, sokak köpeğini yağmurdan koruyan çocuğu makamında ağırladı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:21 Esenyurt Belediye Başkanı Özer, sokak köpeğini yağmurdan koruyan çocuğu makamında ağırladı Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt’ta geçtiğimiz günlerde yaşanan sağanak yağış sırasında yanındaki sokak köpeğini yağmurdan ıslanmaması için tahta parçası ile koruyan 10 yaşındaki Ayaz Güney ve ailesini makamında ağırladı. Duyarlı davranışından dolayı küçük Ayaz’a teşekkür eden Başkan Özer, “Hayvan sever, köpeği yağmurdan koruyan güzel, koca yürekli adam” diye konuştu. Esenyurt’ta geçtiğimiz günlerde etkili olan sağanak yağışta,10 yaşındaki Ayaz Güney’in bir köpeği ıslanmaması için tahta parçasıyla koruduğu görüntüler medyada geniş yer bulmuştu. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hem küçük Ayaz ile tanışmak hem de duyarlı davranışından dolayı teşekkür etmek ailesiyle birlikte makamında ağırladı. Ayaz ve kardeşleriyle bir araya gelen Başkan Özer, onlara çeşitli hediyeler vererek sokak hayvanlarına gösterdikleri şefkatten dolayı teşekkür etti. “Bu güzel davranış herkese örnek olmalı” Konu ile ilgili konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Hayvan sever, köpeği yağmurdan koruyan güzel, koca yürekli adam. Tebrik ederim seni. Bugün aslında toplumda bir farkındalığı oluşturmak ve büyütmek adına sevgili Ayaz’ı kabul ettim. Bunun da özellikle bilinmesini istedim. İnsanlar ve doğa, İnsanlar ve hayvanlar, bir arada yaşamak zorundadırlar. Bu anlamda hayvanların da insanlar gibi bir takım hakları vardır. Doğanın da aslında sürdürülebilir olması için bir hakka, hukuka tabi olması gerekir. Biz olmasak da doğa ve hayvanlar kendi başlarına yaşamlarını sürdürebilirler. Ama doğa olmazsa biz yaşamımızı kendi başımıza sürdüremeyiz. Hayvanlar aynı zamanda insanların dostlarıdır. Bizim sosyopsikolojik yapımızın daha kuvvetli olması için ihtiyaç duyduğumuz bir çeşit yaşam arkadaşlarımızdır. Bu nedenle onları korumak, kollamak da bizim insani görevimizdir. Hayvanlara karşı işlenen suçlarında bir hukuka bağlanması gerekir. Bu işin bir yanı ama diğer yanı bizim hayvanları sevmemiz, korumamız ve kollamamız gerekir. 10 yaşında bir çocuk olarak yürümüş olduğu sokaktaki bir köpeğin yağmurda ıslandığını görünce onun koca yüreği devreye girer ve bulduğu bir tahta parçasıyla o hayvanı yağmurdan korumaya çalışır. Ben de bunu duyduğumda bu farkındalığı büyütmek adına kendisini tebrik etmek, kucaklamak ve koca yüreğinden öperek ödüllendirmek için buraya davet ettim. Sevgili Ayaz’ın bu güzel davranışının toplumda herkese örnek olmasını diliyorum. Senin yolunun aydınlık ve açık olmasını diliyorum” dedi. “Onu mahallemizde besliyoruz” Kendisini makamında ağırlayan Başkan Özer’e teşekkür eden Ayaz Güney, “Eve giderken yağmur yağıyordu. Köpek çok titriyordu ben de üzüldüm ve tahta parçası koydum köpek üşümesin, ıslanmasın diye. Şimdi onu mahallemize aldık. Besliyoruz” dedi.