Yerel Haberler
Bursa
27 Nisan 2024 Cumartesi - 12:26 BEBKA’dan kırsal kalkınma için 35 projeye 112 milyon liralık hibe Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Eskişehir Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Dr. Güliz Ünal, "Bugüne kadar ilimizde kırsal kalkınma için 35 projeye yaklaşık 2024 yılı rakamlarıyla 112 milyon TL hibe desteğimiz oldu" dedi. BEBKA tarafından Eskişehir Ticaret Odası (ETO), TOBB Eskişehir İl Kadın Girişimciler Kurulu ve Eskişehir Ticaret İl Müdürlüğü iş birliğinde ’Eskişehir Kadın Kooperatifleri Tecrübe Paylaşımı Etkinliği’ düzenlendi. Etkinlikte, özellikle kırsal alanda ekonomik faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin kapasitelerinin geliştirilmesi için ihtiyaç duydukları konu başlıkları ve kooperatiflerin ürettikleri ürünler için alternatif çalışmalar ele alındı. BEBKA Eskişehir Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Dr. Güliz Ünal, “BEBKA olarak kurulduğumuz günden bugüne bölgesel kalkınmanın ana unsurlarından biri olan kırsal kalkınma konusunda önemli çalışmalar yürütmekteyiz. Bugüne kadar ilimizde kırsal kalkınma için 35 projeye yaklaşık 2024 yılı rakamlarıyla 112 milyon TL hibe desteğimiz oldu. Her yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kalkınma ajansları için ortak bir tema belirlenmekte olup 2024 yılı teması kadın istihdamı/kadın girişimciliğidir. Bizler de bu çerçevede bölgemizde gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmalarımız ve destek programlarımızda temamızı önceliklendiriyoruz. Bu etkinliğimizle kadın kooperatiflerimizin tecrübe ve bilgi paylaşımında bulunması, sorunların ortaya koyularak çözüm önerilerinin değerlendirilmesi için bir aradayız” dedi. Eskişehir İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Elif Gürkaynak ise, kurul olarak kadın kooperatiflerinin büyümesi ve sayılarının artması için çaba gösterdiklerini belirterek, bu çerçevede öncülük ettikleri proje yazımı sayesinde Eskişehir’deki dört kooperatife günümüz rakamıyla yaklaşık 3 milyon lira destek sağlandığını dile getirdi. Gürkaynak, kadın kooperatiflerinin güçlenmesi için çalışmalara devam edeceklerinin altını çizdi. Kadın kooperatiflerinin kurumsallaşmasının ve markalaşmasının önemine de dikkat çeken Vali Yardımcısı Dr. Hasan Çiçek, kooperatiflerde üretim kadar pazarlama ve satışın da önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
BEBKA’dan kırsal kalkınma için 35 projeye 112 milyon liralık hibe
27 Nisan 2024 Cumartesi - 12:26 BEBKA’dan kırsal kalkınma için 35 projeye 112 milyon liralık hibe Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Eskişehir Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Dr. Güliz Ünal, "Bugüne kadar ilimizde kırsal kalkınma için 35 projeye yaklaşık 2024 yılı rakamlarıyla 112 milyon TL hibe desteğimiz oldu" dedi. BEBKA tarafından Eskişehir Ticaret Odası (ETO), TOBB Eskişehir İl Kadın Girişimciler Kurulu ve Eskişehir Ticaret İl Müdürlüğü iş birliğinde ’Eskişehir Kadın Kooperatifleri Tecrübe Paylaşımı Etkinliği’ düzenlendi. Etkinlikte, özellikle kırsal alanda ekonomik faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin kapasitelerinin geliştirilmesi için ihtiyaç duydukları konu başlıkları ve kooperatiflerin ürettikleri ürünler için alternatif çalışmalar ele alındı. BEBKA Eskişehir Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Dr. Güliz Ünal, “BEBKA olarak kurulduğumuz günden bugüne bölgesel kalkınmanın ana unsurlarından biri olan kırsal kalkınma konusunda önemli çalışmalar yürütmekteyiz. Bugüne kadar ilimizde kırsal kalkınma için 35 projeye yaklaşık 2024 yılı rakamlarıyla 112 milyon TL hibe desteğimiz oldu. Her yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kalkınma ajansları için ortak bir tema belirlenmekte olup 2024 yılı teması kadın istihdamı/kadın girişimciliğidir. Bizler de bu çerçevede bölgemizde gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmalarımız ve destek programlarımızda temamızı önceliklendiriyoruz. Bu etkinliğimizle kadın kooperatiflerimizin tecrübe ve bilgi paylaşımında bulunması, sorunların ortaya koyularak çözüm önerilerinin değerlendirilmesi için bir aradayız” dedi. Eskişehir İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Elif Gürkaynak ise, kurul olarak kadın kooperatiflerinin büyümesi ve sayılarının artması için çaba gösterdiklerini belirterek, bu çerçevede öncülük ettikleri proje yazımı sayesinde Eskişehir’deki dört kooperatife günümüz rakamıyla yaklaşık 3 milyon lira destek sağlandığını dile getirdi. Gürkaynak, kadın kooperatiflerinin güçlenmesi için çalışmalara devam edeceklerinin altını çizdi. Kadın kooperatiflerinin kurumsallaşmasının ve markalaşmasının önemine de dikkat çeken Vali Yardımcısı Dr. Hasan Çiçek, kooperatiflerde üretim kadar pazarlama ve satışın da önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
(Özel) Yıllardır hurdadaydı, 1938 model otobüsün son hali göz kamaştırdı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:08 (Özel) Yıllardır hurdadaydı, 1938 model otobüsün son hali göz kamaştırdı Bursa’da yaşayan Akman ailesi, kendi kurdukları işletmesinde 50 yıldır otobüs tamir ediyor. Müşterilerinin talebi üzerine hurdalıktan çıkan otobüsleri restore eden aile, ilk günkü ihtişamına geri döndürüyor. İşletmeye ilk geldiğinde tavuk kümesini andıran 1938 model Berner Alpenwagen marka otobüs, restore edilerek orijinal görünümüne kavuşturuldu. Bursa’da 50 yıldır kendi kurdukları işletmelerinde otobüs tamir eden Akman ailesi, antika otobüsleri restore ederek ilk günkü haline kavuşturuyor. Üretildiği günden bu yana tasarımlarıyla herkesin dikkatini çeken otobüsler, tepeden tırnağa yenilenerek görenlerin gözlerini kamaştırıyor. Uzun yıllar önce üretimi durdurulan otobüslerin eksik veya kullanılamaz hale gelen parçaları yeniden kalıp dökülerek orijinal halini bozmadan tamamlanıyor. Bir müşterilerinin talebi üzerine yurt dışından getirilen 1938 model Berner Alpenwagen marka otobüs yaklaşık 1 yıl süren emekle ilk günkü ihtişamına kavuştu. İlk geldiğinde kullanılamaz halde olan otobüsün bazı parçaları yurt dışından gelirken, birçok parça da orijinalliği bozulmadan aynısı üretildi. Yolcu taşıma kısmı tamamen ahşaptan oluşan otobüsün karoseri sökülerek orijinal tasarımındaki gibi yeniden ahşaptan üretildi. Ayrıca 22 yolcu taşıma kapasiteli otobüsün çalışamaz durumdaki motor ve mekanik aksamları için yurt dışından parça alınarak ilk günkü haline dönüştürüldü. Yolcu kısmı tamamen ahşaptan oluşuyor Mercedes’ten lisans alınarak yapılan otobüsün yolcu taşıma kısmının tamamen ahşap üretim olduğunu belirten işletme sorumlusu Celal Akman, "Otobüs üzerinde inceleme yaptığımızda 1928 model olduğunu tespit ettik. Otobüsün evraklarında 1938 model Berner marka bir araç. Mercedes’ten lisans alınarak yapılan benzinli bir araç. O dönemlerde yapıldığına bakarsak mükemmel bir otobüs. Orijinal motorunu revize ederek tekrar çalıştırdık ve yürür hale geldi. Bütün aksamlarını tamamen orijinale en yakın şekilde fabrikadan çıktığı gibi yapmaya çalıştık. Şoför ve yolcu bölümünden oluşuyor. O dönemlerde yolcu taşımak için bir otobüs yapılmamış, yolcu bölümü ve şoför bölümü ayrı. Şoförle cam aralığından görüşülebiliyor. Arkadaki yolcu bölümü tamamıyla ağaçtan yapıldı. Tavanı ve tabanı ağaçtan oluyor. Yan camları safari tipi" dedi. Eksik parçalar yeniden üretildi Otobüsün bazı parçalarının yurt dışından temin edildiğini ve birçok eksik parçanın da yeniden üretildiğini ifade eden Akman, "Bizim hem tecrübemiz hem de kalitemiz var. Bazı ürünleri elde yapabiliyoruz ya da yaptırabiliyoruz. O dönemlerde bütün araçlar tamamıyla metal değildi. Alüminyum daha kolay işlenebildiği için alüminyum parçalar da var. Bazı aksamları ağaç olan yerler var. Zamanında alüminyum çıtalar kullanılmamış ağaç mobilya çıtalar kullanılmış. Biz de ona göre yapıyoruz. Aslına uygun olarak yapmaya çalışıyoruz. Bizim yaptığımız araçlar ekspertize gidiyor. Yüzde 90 oranında aynı orijinalliği yapmaya çalışıyoruz. Eski zamanlar yıldız başlı değil düz başlı vida kullanılmış. Cıvatalarına kadar özel yaptırıyoruz. Bunlar maliyetler doğru orantılı. Biz orijinalliğe dikkat ettiğimiz için her şeyi en ince ayrıntısına dikkat ederek yapıyoruz" ifadelerini kullandı. "Otobüs ilk geldiğinde tavuk kümesi gibiydi" 84 yıllık otobüsün ilk geldiği gün tavuk kümesini andırdığını söyleyen Akman, "Otobüs ilk geldiğinde tabiri caizse tavuk kümesi gibiydi. Arka tarafı neredeyse hiç yoktu. Ön tarafta ağır deformasyonlar vardı. Arka tarafında yolcu döşemeleri hiç yoktu. Bu araçlara meraklı olan insanlar gördüklerinde onlar bile gıptayla bakıyor. Biz de yaptığımız ürünlerin taktir edilmesiyle mutlu oluyoruz. Yapım aşaması bayağı uzun sürdü. Motor ve mekanik aksamları çalışamaz durumdaydı. O parçaları yurt dışından almak zorunda kaldık. Restorasyonu ortalama 1 yılı buldu. Bizim diğer yaptığımız araçlarda bu kadar uzun bir süreç yok. Bu araçta yaşadığımız parça sıkıntısından dolayı bu süreç uzadı" şeklinde konuştu.
Yıllardır hurdadaydı, 1938 model otobüsün son hali göz kamaştırdı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:36 Yıllardır hurdadaydı, 1938 model otobüsün son hali göz kamaştırdı Bursa’da yaşayan Akman ailesi, kendi kurdukları işletmesinde 50 yıldır otobüs tamir ediyor. Müşterilerinin talebi üzerine hurdalıktan çıkan otobüsleri restore eden aile ilk günkü ihtişamına geri döndürüyor. İşletmeye ilk geldiğinde ‘tavuk kümesini andıran 1938 model Berner Alpenwagen marka otobüs, restore edilerek orijinal görünümüne kavuşturuldu. Bursa’da 50 yıldır kendi kurdukları işletmelerinde otobüs tamir eden Akman ailesi, antika otobüsleri restore ederek ilk günkü haline kavuşturuyor. Üretildiği günden bu yana tasarımlarıyla herkesin dikkatini çeken otobüsler, tepeden tırnağa yenilenerek görenlerin gözlerini kamaştırıyor. Uzun yıllar önce üretimi durdurulan otobüslerin eksik veya kullanılamaz hale gelen parçaları yeniden kalıp dökülerek orijinal halini bozmadan tamamlanıyor. Bir müşterilerinin talebi üzerine yurt dışından getirilen 1938 model Berner Alpenwagen marka otobüs yaklaşık 1 yıl süren emekle ilk günkü ihtişamına kavuştu. İlk geldiğinde kullanılamaz halde olan otobüsün bazı parçaları yurt dışından gelirken, birçok parça da orijinalliği bozulmadan aynısı üretildi. Yolcu taşıma kısmı tamamen ahşaptan oluşan otobüsün karoseri sökülerek orijinal tasarımındaki gibi yeniden ahşaptan üretildi. Ayrıca 22 yolcu taşıma kapasiteli otobüsün çalışamaz durumdaki motor ve mekanik aksamları için yurtdışından parça getirilerek ilk günkü haline dönüştürüldü. Yolcu kısmı tamamen ahşaptan oluşuyor Mercedes’ten lisans alınarak yapılan otobüsün yolcu taşıma kısmının tamamen ahşap üretim olduğunu belirten işletme sorumlusu Celal Akman, “Otobüs üzerinde inceleme yaptığımızda 1928 model olduğunu tespit ettik. Otobüsün evraklarında 1938 model Berner marka bir araç. Mercedes’ten lisans alınarak yapılan benzinli bir araç. O dönemlerde yapıldığına bakarsak mükemmel bir otobüs. Orijinal motorunu revize ederek tekrar çalıştırdık ve yürür hale getirdik. Bütün aksamlarını tamamen orijinale en yakın şekilde fabrikadan çıktığı gibi yapmaya çalıştık. Şoför ve yolcu bölümünden oluşuyor. O dönemlerde yolcu taşımak için bir otobüs yapılmamış, yolcu bölümü ve şoför bölümü ayrı. Şoförle cam aralığından görüşülebiliyor. Arkadaki yolcu bölümü tamamıyla ağaçtan yapıldı. Tavanı ve tabanı ağaçtan oluyor. Yan camları safari tipi” dedi . Eksik parçalar yeniden üretildi Otobüsün bazı parçalarının yurt dışından temin edildiğini ve birçok eksik parçanın da yeniden üretildiğini ifade eden Akman, “Bizim hem tecrübemiz hem de kalitemiz var. Bazı ürünleri elde yapabiliyoruz ya da yaptırabiliyoruz. O dönemlerde bütün araçlar tamamıyla metal değildi. Alüminyum daha kolay işlenebildiği için alüminyum parçalar da var. Bazı aksamları ağaç olan yerler var. Zamanında alüminyum çıtalar kullanılmamış ağaç mobilya çıtalar kullanılmış. Bizde ona göre yapıyoruz. Aslına uygun olarak yapmaya çalışıyoruz. Bizim yaptığımız araçlar ekspertize gidiyor. Yüzde 90 oranında aynı orijinalliği yapmaya çalışıyoruz. Eski zamanlar yıldız başlı değil düz başlı vida kullanılmış. Cıvatalarına kadar özel yaptırıyoruz. Bunlar maliyetler doğru orantılı. Biz orijinalliğe dikkat ettiğimiz için her şeyi en ince ayrıntısına dikkat ederek yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “Otobüs ilk geldiğinde tavuk kümesi gibiydi” 84 yıllık otobüsün ilk geldiği gün tavuk kümesini andırdığını söyleyen Akman, “Otobüs ilk geldiğinde tabiri caizse tavuk kümesi gibiydi. Arka tarafı neredeyse hiç yoktu. Ön tarafta ağır deformasyonlar vardı. Arka tarafında yolcu döşemeleri hiç yoktu. Bu araçlara meraklı olan insanlar gördüklerinde onlar bile gıptayla bakıyor. Bizde yaptığımız ürünlerin taktir edilmesiyle mutlu oluyoruz. Yapım aşaması bayağı uzun sürdü. Motor ve mekanik aksamları çalışamaz durumdaydı. O parçaları yurtdışından getirtmek zorunda kaldık. Restorasyonu ortalama 1 yılı buldu. Bizim diğer yaptığımız araçlarda bu kadar uzun bir süreç yok. Bu araçta yaşadığımız parça sıkıntısından dolayı bu süreç uzadı” şeklinde konuştu. (AB-
Tarihi Gölyazı’da 100 yıllık balık mezadı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:13 Tarihi Gölyazı’da 100 yıllık balık mezadı Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde yapılan balık mezadı 100 yıldır aynı yerde düzenleniyor. Uluabat Gölü’nde yakalanan balıklar mezatta en çok parayı verenin oluyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde her sabah 12.00’de başlayan balık mezadında renkli görüntüler yaşanıyor. Uluabat Gölü’nde balıkçıların tuttuğu taze balıklar 100 yıldır aynı yere dökülerek açık artırmada satılıyor. Yakalanan balıklar sırasıyla yere dökülerek mezatta satışa sunuluyor. Herkesin katılabildiği açık artırmada en yüksek fiyatı veren balıkların sahibi oluyor. Tüccarlar yeni yakalanan balıkları almak için birbirleriyle yarışıyor. Keyifli anların yaşandığı açık artırma her gün aynı saatinde tekrarlanıyor. Her vatandaşın tuttuğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmesi söyleyen Kooperatif üyesi Hüseyin Aydın, "Su Ürünleri Kooperatifi 1966 yılında kuruldu. 1986 yılına kadar kerevit vardı. Hastalıklar geldi kerevitler öldü. Kerevitler ölünce hepimiz balığa yöneldik. Her vatandaş tutmuş olduğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmek zorunda. Rüzgar olduğu zaman balıkçılar avlanamıyor. Şu anda sazan balığı yasak diğer balıklar serbest. Günde bazen 1 ton, bazen ise 100 kilo çıkıyor. Balık piyasası da aynı olmaz. Az olduğu zaman daha pahalı, bol olduğu zaman biraz daha uygun olur. Böyle bir düzenimiz var. Müzayede dedelerimizden kalma. Daha önceden kooperatif yoktu balıklar muhtarlık nezdinde satılıyordu. Muhtarlığa rüsum kesiliyordu geri kalanı balıkçıya veriliyor” dedi. Bu sene balık fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Hasan Dikmeoğlu, “Doğduğumdan beri balıkçıyım. Şimdi de esnaflık yapıyorum. Balığı köyde ve pazarda satıyorum. Turna, sazan, İsrail balığı ve arada yayın balığı çıkıyor. Uluabat Gölü’nde çok güzel balıklarımız var. Turnalar bu yıl ortalama 200 TL’den satılıyor” şeklinde konuştu.