EĞİTİM
BM Türkiye Mukim Koordinatörü Ahonsi, Atılım Üniversitesi’nde ’küresel su krizini’ anlattı 02 Kasım 2024 Cumartesi - 10:10:39 Atılım Üniversitesi’nde ‘Sürdürülebilir Çözümler için Birleşmiş Milletler Programları ve Girişimleri’ konferansı Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi’nin katılımıyla gerçekleştirildi. 2024-2025 Akademik Yıl temasının ‘Su’ olarak belirlendiği ve bu bağlamda çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Atılım Üniversitesi’nde, Sürdürülebilir Çözümler için Birleşmiş Milletler Programları ve Girişimleri’ konferansı gerçekleştirildi. Konferans kapsamında BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi ‘Küresel Su Krizi’ başlıklı bir konuşma yaptı. Dr. Ahonsi konuşmasında, BM’nin su krizi ile ilgili çalışmaları hakkında öğrencilere ve akademisyenlere bilgi verdi. "Dünyadaki su krizine dikkat çekmek amacıyla belirlenen su teması kapsamında farklı organizasyonlar yapıyoruz" Etkinliğe ilişkin İHA muhabirine bilgi veren Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılser Devrim, üniversitenin 2024-2025 Akademik Yılı temasının su teması olduğunun altını çizdi. Bu çerçevede üniversitede Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Ahonsi’yi misafir ettiklerini dile getiren Devrim, “Dünyadaki su krizine dikkat çekmek amacıyla belirlenen su teması kapsamında farklı organizasyonlar yapıyoruz. Bugün Dr. Ahonsi bizlere özellikle dünyadaki küresel su krizi hakkında hem çok değerli bilgiler verdi hem de Birleşmiş Milletler’in bu konuda gerçekleştirdiği çalışmalarla ilgili bilgilendirme yaptı. Tabii ki su krizi oldukça önemli. Özellikle dünyamızda teknoloji çok ilerliyor. Sürekli olarak yeni güncellemelerden bahsediyoruz ama bir de dünyamızın karşı karşıya kaldığı çok büyük bir kriz var aslında. Bunlardan bir tanesi de su krizi ve iklim değişikliği. Bunların hepsi aslında bizim gelecekteki yaşamımızı, gelecek nesillerimizi etkileyecek sorunlar. Bu nedenle su kriziyle ilgili çözüm üretilmesi, önlemler alınması ve toplumda farkındalık oluşturulması çok önemli. Biz de bu etkinliğimizde hem öğrencilerimizi hem akademisyenlerimizi hem de etkinliğimize gelen diğer katılımcıları bilgilendirmek istedik” diye konuştu. Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekinilmesinin ardından sona erdi.
02 Kasım 2024 Cumartesi - 09:40 Gazi Köksal ve şehit abisi Okur öğrencilere önemli nasihatlerde bulundular Bayburt’ta ’Vatan ve Kahraman Buluşmaları’ etkinlikleri kapsamında vatan uğruna mücadele etmiş ve uğurda gazi olmuş şanlı tarihin ebedi kahramanları olan gaziler, Bayburt Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce öğrencilerle bir araya getirilmeye devam ettiriliyor. Ağlar Baba Kız Öğrenci Yurdunda düzenlenen etkinlikte iç güvenlik gazisi, aynı zamanda Şehit ve Gazi Aileleri Dayanışma Derneği(ŞAGDER) Başkanı Selami Köksal ile şehit Mete Okur’un abisi Fehmi Okur, öğrencilerle bir araya geldiler. 1995 senesinde sınır ötesi operasyonda görevini icra ettiği sırada mayına basarak, bir bacağını tamamen kaybeden Başkan Köksal’ın askerde yaşadıkları öğrencileri duygulandırdı. 1994 yılında çığ felaketinde 12 silah arkadaşıyla birlikte şehit düşen Mete Okur’un abisi Fehim Okur ise, programa konuşmacı olarak katılarak, şehit kardeşinin askerlik anılarından bahsetti. Başkan Köksal’ın ve şehit abisinin anlattıkları milli ve manevi duygulara hitap ederken, Türk askerinin kahramanlıklarını anlatan Gazi Köksal, öğrencilere önemli nasihatler ve tavsiyelerde bulundu. Terörün lanetlendiği, güvenlik güçlerine duaların edildiği programda, Türk askerinin kahramanca mücadelesini Gazi Köksal’ın anlatımıyla hayranlıkla dinleyen öğrenciler, merak ettiklerini de sormayı ihmal etmediler. Öğrencilerin sorularını içtenlikle cevaplayan Gazi Köksal ve şehit abisi Okur, kendilerini dinleyen öğrencilere ve programı düzenleyenlere teşekkür etti. Vatan sevgisinin doğuştan geldiğini, her Türk’ün asker olarak doğduğunu sözlerine ekleyen Gazi Köksal, Türk askerinin gözünü kırpmadan vatan uğruna canını vereceğini söyledi. Ebediyete irtihal etmiş tüm şehitleri rahmetle, minnetle andıklarını, gazilere de uzun ömürler dilediğini belirten Okur, "Âlemde şer, Oğuz’da er tükenmez" diyerek konuşmasını tamamladı. "Allah ordumuzu, milletimizi her türlü beladan korusun esirgesin. Rabbim askerimize, polisimize güç kuvvet versin" ifadelerini kullanan Gazi Köksal, katılım sağlayan tüm öğrencilere teşekkür ederek konuşmasına son verdi. Program, öğrencilerin Gazi Köksal ve şehit abisi Okur’la birlikte hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından son buldu.
BARÜ’den 2 akademisyen “Lider Araştırmacılar” arasında yer aldı
01 Kasım 2024 Cuma - 19:34 BARÜ’den 2 akademisyen “Lider Araştırmacılar” arasında yer aldı Bartın Üniversitesinden (BARÜ) Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz, TÜBİTAK BİDEB 2247-A programı kapsamında “Ulusal Lider Araştırmacı” seçildi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından ülkemizdeki yetkin bilim insanlarının nitelikli projelerine katkı sağlamak amacıyla çağrıya çıkılan 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı başvuru sonuçları açıklandı. Program kapsamında projeleri desteklenmeye hak kazanan 44 bilim insanı arasına BARÜ Fen Fakültesi Biyoteknoloji Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri Bölümünden Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz ismini yazdırmayı başardı. Modern yöntemlerle yeni nesil nanokatalizörler geliştirilecek “Atomik Katman Depolama Tekniğiyle Yeni Nesil Nanokatalizörlerin Geliştirilmesi ve Uygulamaları” başlıklı projesi desteklenmeye değer bulunan, aynı zamanda TÜBA Asosiye Üyesi olan Prof. Dr. Zahmakıran, duyduğu mutluluğu dile getirerek yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Zahmakıran, “Düşük parçacık boyutlarında yüksek yüzey dağılımına sahip monometalik ve bimetalik nanoparçacıklar farklı katı destek malzemeleri yüzeylerinde geliştirilecek, ileri spektroskopik/görüntüleme yöntemleriyle tanımlanacaktır. Hazırlanacak olan bu yeni nesil nanokatalizörlerin katalitik performansları iki model katalitik tepkime olarak seçilen karbondioksitin (CO2) hidrojenlenmesi yoluyla metanol üretimi ve amonyak-boranın (H3NBH3) metanoliz tepkimesinden yüksek saflıkta H2 eldesinde incelenecektir” diye konuştu. Yeni yöntemlerin deneneceği çalışmalara BARÜ’den Prof. Dr. Selçuk Gümüş, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Erkartal ve TOBB Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Zafer Say araştırmacı olarak katkı sunacak. Yapay Zekâ Destekli Sistem ile Öğrenme Güçlükleri Erken Tespit Edilecek Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz ise “Göz İzleme Tabanlı ve Yapay Zekâ Destekli Öğrenme Güçlüğü Belirleme Sistemi” adlı projenin öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin tanılanmasında yenilikçi çözümler sunmayı hedeflediklerini kaydetti. Projenin desteklenmesi noktasında duyduğu memnuniyeti dile de getiren Prof. Dr. Karaoğlan Yılmaz “Proje kapsamında geliştirilecek sistemle Üniversitemiz Dijital Yetkinlik Merkezi Laboratuvarında göz izleme teknolojisi kullanılarak öğrencilerin öğrenme güçlüğüne ilişkin veriler toplanacak. Bu veriler yapay zekâ algoritmaları ile işlenerek uzmanlara öğrencinin mevcut durumu hakkında detaylı raporlar sunacak. Böylece yeni teknolojiler kullanılarak uygulayacağımız çalışma, öğrenme zorluğu bulunan öğrencilere erken müdahalede önemli bir destek sağlayacak” dedi. Proje sürecinde iş birliği protokolü imzalanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Bartın İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmaların yürütüleceği projeye BARÜ’den Doç. Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kocaarslan, Doç. Dr. Evrim Güler, Dr. Öğr. Üyesi Şeyma Çağlar Özhan, Dr. Öğr. Üyesi Özge Çulhaoğlu araştırmalarıyla destek verecek. “Yetkin araştırmacılarımızın çalışmalarıyla bilim ekosistemimizi güçlendiriyoruz” ‘Üreten Üniversite’ anlayışıyla oluşturulan araştırma-geliştirme ekosisteminin başarılı sonuçlarını almaya devam ettiklerini vurgulayan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun “Üniversitemizde bir kültüre dönüştürerek sürdürülebilir hale getirdiğimiz araştırma ve bilim ekosistemimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Yetkin araştırmacılarımız çalışmalarıyla, projeleriyle bilim dünyasına önemli katkılar sunuyoruz. TÜBİTAK BİDEB 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında desteklenmeye değer bulunan 44 proje arasında yer alan öğretim üyelerimiz Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz’ı tebrik ediyor, başarılarıyla gurur duyduğumuzu belirtiyorum. Kurumsal ilerleyişimize sundukları katkı dolayısıyla Fen Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Bülent Karakaş’a teşekkür ediyorum. Ayrıca yerli ve milli üretim anlayışını benimseyerek bizlere yol gösteren Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır’a teşekkürlerimi sunuyorum. Geleceğe olan yürüyüşümüzdeki destekleri için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a ve etki değeri yüksek bilimsel çalışmalara yönelik teşvikleri dolayısıyla TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Orhan Aydın’a teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.
Yazılışının 950. yılında Dîvânu Lugâti’t-Türk konuşuldu
01 Kasım 2024 Cuma - 17:28 Yazılışının 950. yılında Dîvânu Lugâti’t-Türk konuşuldu Kahramanmaraş’ta yazılışının 950. Yılında Dîvânu Lugâti’t-Türk" sempozyumu edebiyatseverlerle buluştu. KSÜ Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda, alanında uzman isimler ve usta kalemler, Türk dilini farklı perspektiften ele aldı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla düzenlenen sempozyum Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ), Türk Dil Kurumu (TDK) işbirliğinde düzenlendi. KSÜ Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumda alanında uzman isimler ve yazarlar, edebiyatseverlere seslendi. Programda konuşan Vali Mükerrem Ünlüer, "Şehrimizde depreme rağmen büyük bir fedakarlık ve özveriyle eğitime devam eden her iki ünüversitemizin de Kahramanmaraş’ın hızlı bir şekilde toparlanmasına çok büyük katkısı olmuştur. Sadece sosyal hayatı değil kültürel hayatı canlandıran bu sempozyum ve benzeri toplantılar da şehirde bu sürece katkı sağlamaktadır. Bu programın, geçmişten günümüze şiirin, şairin ve edebiyatın başkenti olan Kahramanmaraş’ın UNESCO adaylığı çerçevesinde de stratejik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. UNESCO Şehirler Ağı’na “Edebiyat Kenti” olarak başvuran Kahramanmaraş adaylığı sürecinde önemli yollar kat etti. Bu sempozyumla şehirde edebiyat, sanat ve kültür alanında devam eden çalışmalara bir yenisi daha ekleniyor” dedi. Kahramanmaraş’ta düzenlenen sempozyumun Türk dünyası için çok önemli olduğunu vurgulayan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, "Kelimeler yaşadığı sürece kültür aktarılır, kültür yaşadığı sürece dil yaşar. Bu ikisi birbirine bağlıdır asla ayrı düşünülemez. Dillerin söz varlığıyla gelişmişlik düzeyleri arasında ilişki vardır. Yani dünyada dili gelişmiş kendisi geri kalmış bir medeniyet yoktur ve olamaz. Aynı şekilde söz varlığı eğitimine ve yaşına göre geri kalmış kendisi donanımlı nitelikli bir birey de olamaz. Bu bireyler için de geçerli. Yani insanı insan yapan en temel özelliklerden biridir. O dönemde baktığımızda Kaşgarlı, ’Kullanılmayan kelimeleri almadım’ der ama keşke alsaydı. 8 bin civarında madde başı var ama toplam şimdiki Türkçe söz varlığı 9 bin civarında o dönem için fevkalade” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kültür, Gençlik ve Spor Dairesi Başkanı Duran Doğan, "Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimizde çeşitli kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz. Bunlardan bir tanesi de Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün yazılışının 950. yılı dolayısıyla düzenlenen bu sempozyum. Türk Dil Kurumu ve Sütçü İmam Üniversitesi iş birliğiyle bu güzel etkinliği şehrimizde düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şehrimizde düzenlenen bu tür organizasyonları çok önemsiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fırat Görgel öncülüğünde çeşitli kültür sanat etkniliklerini hemşehrilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz" cümlelerini kaydetti.
ALKÜ, Engelsiz Kütüphane ile engel tanımıyor
01 Kasım 2024 Cuma - 17:28 ALKÜ, Engelsiz Kütüphane ile engel tanımıyor Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesinde engelli bireylerin kütüphane imkanlarından tam faydalanmaları için engelli dostu uygulamalara yönelik yeni programlar ve cihazlar kullanılmaya başlandı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) bünyesine kattığı teknoloji ve yeniliklerle öğrencilerine yönelik hizmet kalitesini en üst seviyelere çıkarmaya devam ediyor. 52 binin üzerinde basılı kitap, 31 binin üzerinde elektronik kitap, tez, makale gibi toplamda 88 bin 161 eserlerle öğrencilerine eşsiz bir bilgi hazinesi hizmeti sunan ALKÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesi’nde dezavantajlı öğrencilerin kütüphane imkanlarından tam olarak faydalanabilmesi için cihaz ve program eklemeleri yapılarak imkanlar genişletildi. Özellikle görme engelli bireyler için bilgisayar kullanımı ve belge incelemelerini kolaylıkla yapabilmeleri için iki program ve iki cihaz hizmete girdi. Daha rahat erişebilecekler Özellikle bilgi kaynaklarını kullanma aşamasında daha fazla desteğe ihtiyaç duyan görme engelli öğrencilere yönelik güncel teknolojilerinin takip edildiği kütüphanede görme engellilerin bilgisayarlarda daha rahat belge okumaları sağlandı. Özel olarak geliştirilmiş ZoomText ve Jaws For Windows programları görme engelli öğrenciler için tüm bilgisayarlarda hizmete girdi. Ayrıca görme engellilerin bilgisayar kullanımını daha kolaylaştırmak için Topaz ve Pearl cihazları bilgisayarlara yerleştirildi. Görme engelli kullanıcılar, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleriyle birlikte Millî Kütüphanenin bir çalışması olan ve içerisinde sesli kitaplardan oluşan büyük bir koleksiyonu barındıran “Konuşan Kitaplık” sistemine de erişebiliyorlar. Ayrıca, Engelsiz Kütüphane Birimi’ndeki bilgisayarlara da kısa yol eklenerek bu hizmet engelli kullanıcıların erişimine sunuldu.
Kızılay’ın hediye bisikletleri çocukları sevindirdi
01 Kasım 2024 Cuma - 16:46 Kızılay’ın hediye bisikletleri çocukları sevindirdi Aydın’ın Nazilli ilçesinde Kızılay Haftası nedeniyle Türk Kızılayı Nazilli Şubesi ve İbn-i Sina İlkokulu tarafından kutlama etkinliği yapıldı. Türk Kızılayı Nazilli Şubesi ve Nazilli İbn-i Sina İlkokulu tarafından Kızılay Haftası kapsamında kutlama programı gerçekleştirildi. İbn-i Sina İlkokulu Müdürü Sadettin Orhan’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Kaymakam Huriye Küpeli Kan, Belediye Başkanı Ertuğrul Tetik, İlçe Emniyet Müdürü Şafak Yıldırım, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ahmet Refik Özsoy, Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, Kızılay Nazilli Şube Başkanı Mevlüt Günay, Nazilli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Necati Akkaya, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Başkan Günay Kızılay’ı anlattı Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Kızılay Nazilli Şube Başkanı Mevlüt Günay, Kızılay’ın tarihi ve faaliyetlerini anlattı. Başkan Günay konuşmasında: “Kızılay 156 yıl önce ‘Yaralı Askerlere Yardım Cemiyeti’ adıyla kuruldu. Dünyanın her yerinde yardım çalışmaları yapıldı. Kızılay 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi yardım kuruluşu oldu. 1933’te Atatürk’ün önerisiyle adı ‘Türkiye Kızılay Cemiyeti’ olarak değiştirildi. Kızılay, günümüzde acil yardım ve afet yönetimi, doğal afetlerde gıda, sağlık ve barınma hizmetleri sağlarken, mobil araçlarıyla kan bağışı kampanyaları, ihtiyaç sahiplerine gıda paketleri dağıtımı ve barınma yardımları yapıyor. Kızılay’ımızın insaniyet, tarafsızlık, bağımsızlık, gönüllülük, birlik, evrensellik ve saydamlık ilkesi olarak 7 temel ilkesi bulunuyor” dedi. Başarılı öğrencilere bisiklet hediye edildi Programda daha sonra Kızılay konulu şiirler okundu ve öğrencilerden oluşan koro tarafından şarkılar seslendirildi. Program Kızılay temalı resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri olan bisikletleri protokol üyeleri tarafından takdim edilmesiyle sona erdi. Ayrıca gün boyu aşure ikramı yapılırken öğretmen ve veliler de kan bağışında bulundu.
’Özel İhtiyaçlı Bireylerin Kültürel Miraslara Tam Katılımı’ AB Proje Toplantısı gerçekleştirildi
01 Kasım 2024 Cuma - 16:43 ’Özel İhtiyaçlı Bireylerin Kültürel Miraslara Tam Katılımı’ AB Proje Toplantısı gerçekleştirildi Özel ihtiyaçlı bireyler için kültürel miraslara erişilebilirliği artırmak amacıyla 5 Avrupa ülkesinden uzmanları bir araya getiren TÜBA’nın, Erasmus+ programının bir parçası olarak T.C. Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından finanse edilen iNCLUSION ERASMUS+ KA220 HED Projesi, Saraybosna’da gerçekleştirildi. Balkan Müzeler Ağı (BMN) tarafından düzenlenen ve proje ortakları Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye’den Anadolu Üniversitesi ve Otizmli Bireyler İçin Eğitim ve Gelişim Desteği Derneği (SOBE) , Hollanda’dan Stichting for Education on Agility Liberating Structures - SEALS, Yunanistan’dan ARTIFACTORY ve Balkan Müzeler Ağı üyeleri olan BH Sanat Galerisi, BH Tarih Müzesi, BH Ulusal Müzesi, Zenica Şehir Müzesi ve Kuzey Makedonya’dan Bitola Enstitüsü ve Müzesi tarafından desteklenen etkinlik, disiplinler arası bilgi alışverişi için bir platform sağladı. "Bu proje ile kurumlarımızı güçlendirmekle kalmıyoruz, kültürel bir değişime de katkıda bulunuyoruz" TÜBA Başkanı ve proje başvuru sahibinin yasal temsilcisi Prof. Dr. Muzaffer Şeker, programın açılışında, "Bu proje ile sadece kurumlarımızı güçlendirmekle kalmıyoruz, aynı zamanda engelli insanların izleyicilerimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüldüğü kültürel bir değişime de katkıda bulunuyoruz. Burada geliştirilen bilgi ve stratejiler kurumlarımızın ötesinde de yankı bulacak ve daha kapsayıcı bir kamusal alanı teşvik edecektir" dedi. "Amacımız, katılımcıları özel ihtiyaçlı bireylerle ilgili en son bilimsel keşifler hakkında bilgi sahibi yapmak" Eğitim oturumlarını yöneten Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim H. Diken, özel ihtiyaçlı bireylerin karşılaştığı özel zorlukları anlamanın önemini vurgulayarak, "Amacımız, katılımcıları özel ihtiyaçlı bireylerle ilgili en son bilimsel keşifler hakkında bilgi sahibi yapmak ve onlara yenilikçi multimedya yaklaşımlarından örnekler sunmak. Müzelerde erişilebilirlik, özel ihtiyaçları anlamaya ve kültür kurumlarını gerçekten kapsayıcı hale getirmeye dayanmalıdır" ifadelerini kullandı. Erişilebilirliğin farklı noktalarına odaklanarak bilgi ve deneyim alışverişinde bulunuldu Programın ilk gününde; Anadolu Üniversitesi’nden Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim H. Diken, Araştırma Görevlisi Uğur Onur Günden ve Araştırma Görevlisi Tezcan Çavuşoğlu, Otizmli Bireyler İçin Eğitim ve Gelişim Desteği Derneği’ni temsilen (SOBE) Dr. Ümit Savaş Taşkesen, Öğretmen Şerife Küçükşantürk ve Öğretmen Cemre Gürel proje çerçevesinde eğitimler veren sunumlar yaptı. Katılımcılar, erişilebilirliğin farklı noktalarına odaklanarak bilgi ve deneyim alışverişinde bulundu. Eğitim ve çalışma ziyaretleri, 25 yüksek öğrenim öğrencisini, üniversite profesörlerini ve eğitim ve kültürel miras uzmanlarını, hassas grupların ihtiyaçlarını daha iyi karşılamanın yollarını keşfetmek üzere bir araya getirdi. İnteraktif oturumlar aracılığıyla katılımcılar, multimedya araçları ve yeni teknolojiler kullanarak müze içeriğinin nasıl uyarlanabileceğini düşünerek çeşitli engelleri ve zorlukları analiz etti.
Yükseköğretimde kalite güvence sistemleri ve akreditasyonların önemi konuşuldu
01 Kasım 2024 Cuma - 14:31 Yükseköğretimde kalite güvence sistemleri ve akreditasyonların önemi konuşuldu Hitit Üniversitesinde, YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın konuşmacı olarak düzenlenen konferansta Yükseköğretimde kalite güvence sistemleri ve akreditasyonların önemi konuşuldu. Hitit Üniversitesi tarafından yükseköğretimde kalite ve akreditasyon temalı düzenlenen program çerçevesinde, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak tarafından “Yükseköğretimde Kalite Güvence Sistemleri ve Akreditasyonların Önemi” başlıklı konferans verildi. Konferansta konuşan Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, üniversite olarak kurumsal akreditasyon çalışmalarına başladıklarını söyledi. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, konuşmasında Türk yükseköğretim sisteminden bahsederek yaşanan gelişmeleri özetledi. Kurumsal ve program akreditasyonunun önemine değinen Kocabıçak, nitelik ve kalite anlamında önemli bir çaba gösterilmesi gerektiğini ifade ederek kalite güvencesinin artan öneminin altını çizdi. Prof. Dr. Kocabıçak, sunumunda YÖKAK’ın faaliyetlerine değinerek, Kurumsal Akreditasyon Programı, Kurumsal Dış Değerlendirme Programları ve değerlendirme ölçütleri gibi konularda bilgiler verdi. Programa Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek ve Prof. Dr. Eşref Savaş Başcı, Senato üyeleri, Genel Sekreter ve yardımcıları, daire başkanları ile birim kalite ekibi üyeleri katıldı.
SUBÜ konuşmalarının konusu ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ oldu
01 Kasım 2024 Cuma - 13:44 SUBÜ konuşmalarının konusu ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ oldu ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 80’inci konuşmacısı olan Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu, “İsrail’in sistematik saldırıları, Filistin’in kültürel ve tarihi varlığını ortadan kaldırarak direnişi bastırmaya yönelik çok boyutlu bir soykırım yöntemi olarak öne çıkıyor” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 80’inci konuşmacısı, ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ konulu söyleşiyle Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü’nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek’in üstlendiği söyleşide; İsrail’in Gazze’deki soykırımının sağlık sistemi, eğitim, inanç, kültür ve medeniyet ile mahkûmlar üzerindeki boyutu ve İsrail’in teknoloji ve medya denemeleri üzerine konuşuldu. “Çok boyutlu soykırım 100 yıldır sürüyor” İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım politikalarının, yıllardır çeşitli boyutlarıyla devam ettiğini belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu “İsrail’in 2023 yılından bu yana Filistin üzerinde şiddetini arttırarak devam eden çok boyutlu soykırımı esasında 100 yıldır sürüyor. Filistinlilerin içerisinde topraklarını satmış küçük bir kesim olabilir. Ama asıl meseleyi Filistin’in işgal edilmesi ve Yahudi göçüyle Batılı aktörler tarafından Filistinlilerin topraklarının çalınması olarak okumak daha makul olur. Gazze’de özellikle sağlık, eğitim, inanç, kültür ve mahkûm hakları üzerinde süren baskılar; Filistin toplumunun temel hayatsal alanlarına ve direniş sembollerine karşı sistematik bir yok etme planı şeklinde ilerliyor. Son saldırılarla birlikte ölenlerin sayısında hızlı bir artış görülmüş, sadece Gazze’ye yönelik yoğun bombardımanlarda binlerce çocuk, kadın ve yaşlı sivil şehit edilmiştir. İsrail’in askeri operasyonları sırasında büyük çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 43 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetmiştir” dedi. “Çok boyutlu bir soykırım yöntemi olarak öne çıkıyor” Soykırımın en yıkıcı boyutlarından birinin eğitim ve kültürel alanlara yönelik saldırılar olduğunu kaydeden Rakipoğlu “Filistin kültürü ve dini mirası, İsrail’in sistematik saldırıları ile hedef alınırken, tarihi mekânlar ve arşivler yok edilmekte, toplumsal hafıza ortadan kaldırılmaktadır. Arkeolojik alanlar, camiler ve kiliseler gibi dini yapılar, Filistin’in kimliğini oluşturan değerler olarak saldırıların odağında yer alıyor. Bu kültürel soykırım; sadece binaların değil, Filistin’in ortak hafızasını oluşturan nesiller arası bağların da koparılmasını hedefliyor. İsrail’in eğitim sektörüne saldırıları, Filistin’in gelecek nesillerini eğitim hakkından mahrum bırakırken, aynı zamanda kültürel mirası da yok etmeyi amaçlıyor. İsrail’in bu sistematik saldırıları, Filistin’in kültürel ve tarihi varlığını ortadan kaldırarak direnişi bastırmaya yönelik çok boyutlu bir soykırım yöntemi olarak öne çıkıyor” diye konuştu. “Bilgi akışını kendi lehine manipüle ediyor” İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım sürecinde teknoloji ve medya araçlarının da kullanıldığına değinen Rakipoğlu “İsrail, Filistin halkı üzerinde denetim sağlamak için yapay zeka ve gözetim sistemleri geliştirip kullanarak, sosyal medya ve dijital platformlarda Filistin yanlısı içerikleri engelliyor, bilgi akışını kendi lehine manipüle ediyor. Filistin, İsrail için bir gözetim ve yapay zekâ teknolojileri deneme alanına dönüştü. Filistin’de gazeteciler öldürülüyor veya yaralanıyor. Bu şekilde İsrail, Filistin halkının sesini kısarak Gazze’deki soykırımı uluslararası kamuoyundan gizlemeye çalışıyor” şeklinde konuştu.