Son Dakika
|
Arjantin'de sel: 6 ölü
41 Burda AVM’de korkutan yangın: 4 kişi dumandan etkilendi
Trump’tan Hamaney’e nükleer silah programı için müzakere mektubu
Çin'den ABD'ye vergi tepkisi!
Ece Gürel’in cenazesi adli tıp kurumundan alındı
Milli güreşçi Rıza Kayaalp’e 4 yıl men cezası!
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon serbest bırakıldı
Sahte bungalov ilanıyla 120 milyonluk vurgun
Bakan Bayraktar: "Gabar’da günlük petrol üretimi 78 bin varile ulaştı"
Belgrad Ormanı’nda sağ olarak bulunan Ece Gürel hastanede hayatını kaybetti
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Gaza’s Endless Struggle as a Man Rebuilds His Life from the Ruins
Trump yönetimi, Columbia Üniversitesi'ne yapılan federal fonu kesti
Arjantin'de sel: 6 ölü
Dışişleri Bakanı Fidan, İİT Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na katıldı
Trump: "İran'la çok ama çok yakında bir şeyler olacak"
Dışişleri Bakanı Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Abdellaty ile görüştü
İzmir’de 7 katlı binada yangın: 3 kişi dumandan etkilendi
Öğretmene darp iddiası: Aile şikayetçi oldu
SAĞLIK
Sağlıkta mart ayı ASKOM toplantısı gerçekleştirildi
08 Mart 2025 Cumartesi - 04:50:04
Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin başkanlığında mart ayı acil sağlık hizmetleri koordinasyon komisyonu (ASKOM) toplantısı gerçekleştirildi. Toplum Sağlığı Merkezi toplantı salonunda gerçekleşen toplantıda belirlenen gündem maddeleri görüşülerek, il genelinde sağlık hizmetlerinin sunumuna yönelik istişarelerde bulunuldu. Yapılan toplantıya Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Gülşah Taş, Başkan Yardımcıları Dr. Aslan İskender, Dr. Hacı Osman Yılmaz, İl Sağlık Müdürlüğü yöneticileri ve sağlık tesislerinin başhekimleri katıldı.
07 Mart 2025 Cuma - 16:08
Bakan Memişoğlu: "Ece Güler hipotermi nedeniyle hayatını kaybetti"
Diyarbakır’da incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Mimar Ece Güler’in hipotermi nedeniyle hayatını kaybettiği belirterek, "Allah rahmet eylesin Mimar Ece hanımı kaybettik gece 03.00’da. Aşırı bir hipotermisi vardı. Bütün çabalarımıza rağmen maalesef kurtulamadı. İnşallah sonuçta çok acı bir olay gerçekten eşine sabırlar diliyorum Allah rahmet eylesin" dedi. Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu ve milletvekilleri ile birlikte yapımı süren Diyarbakır Şehir Hastanesinde incelemelerde bulundu. Burada konuşan Bakan Memişoğlu, sağlık sisteminin en değerli projelerinden olan şehir hastanelerinden bir tanesini daha önümüzdeki yıl Diyarbakır’da hizmete açacaklarını müjdeledi. Memişoğlu, "Valimiz, milletvekillerimiz, müteahhitimiz ve genel müdürlerimizle beraber bu gördüğünüz çok güzel bir manzarada sizlerle birlikteyiz. Öncelikle ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ kapsamında 42’inci şehrimiz Diyarbakır. Diyarbakır sahabelerin memleketi, medeniyetimizi nihai taşlarından bir tanesi gerçekten kadim bir şehir burada olmaktan çok mutluyuz ve gururluyuz. Açıkçası Diyarbakır bizi bağrına bastı sağ olsunlar sabah toplantı yaptık sağlıkla istişarelerde bulunduk. Şimdi de şehir hastanesini ziyaret ediyoruz. Biliyorsunuz şehir hastaneleri Cumhurbaşkanımızın hayalim dediği sağlık şaheserleridir. Burada da inşallah 2026 senesinde milletimizin hizmetine girecek şehir hastanemizin inşaatını ziyaret ettik. Bin yataklı her türlü sağlık hizmeti sunabilecek bir yapının önündeyiz. Çok hızlı gidiyor İnşallah 2026’da milletimizin hizmetine bu sağlık şaheserini sunmuş olacağız. Bunun izolatörü var, depreme tamamen dayanıklı biliyorsunuz. Diyarbakır’da sağlıkla ilgili yatırımlarımızı kesintisiz sürdüreceğiz. 2002 yılından beri 67 tane sağlık hizmeti için yatırım yapılmış bunların 23 tanesi hastane, biliyorsunuz bir hastanemizi geçen sene açtık. 2025 senesinde de Hani ve Dicle’de milletimizin hizmetine sunacağız aynı zamanda aile sağlıklarımızı milletimizin hizmetine sunmak için çalışıyoruz. Biz aile sağlığı birimlerimizi önemsiyoruz. Çünkü koruyucu sağlık bizim için önemli insanlar hastalanmadan sağlığını koruması gerekiyor o nedenle de aile hekimliklerini ilk kapımız olarak görüyoruz her zaman bunu ifade ediyoruz. Bunun yanında Diyarbakır gerçekten üniversitesi ile Gazi Yaşargil Hastanesi ile hizmet sunuyor, sağlıkta iyi yerdeler, referans merkezlerimiz burada var bunları ilk fiziki altyapı anlamında da daha güçlendiriyoruz. Biliyorsunuz buradaki şehir hastanemizin yanında Cumhurbaşkanımıza söylediği yeni bir şehir hastanesi daha planlıyoruz. Bunun nerede yapılacağını karar verdik. İnşallah çok kısa zamanda da bu hastanemizin projesi ile inşaatına başlayacağız. Bunun yanında eski hastanelerimizin yerine inşallah daha iyi yapılarla yine hastane şeklinde sağlık hizmetini sunmaya devam edeceğiz. Bugün Diyarbakır gerçekten çok önemli bir sağlık noktası olacak sadece ülkemizde değil aynı zamanda çevre komşu ülkelerimizde de sağlık hizmeti verebilecek hem insan, gücüne hem kültürüne, hem altyapısına sahip bir şehrimiz daha iyi olması için hep beraber çalışıyoruz" diye konuştu. Mimar Ece Gürel’in vefat haberini veren Memişoğlu, "Allah rahmet eylesin Mimar Ece hanımı kaybettik gece 03.00’da. Aşırı bir hipotermisi vardı. Bütün çabalarımıza rağmen maalesef kurtulamadı ailesine sabırlar diliyorum. İnşallah sonuçta çok acı bir olay gerçekten eşine sabırlar diliyorum Allah rahmet eylesin" şeklinde konuştu. Memişoğlu, Diyarbakır’da sağlık hizmetlerini en iyi şekilde sürdürmeye devam edecekleri ifade ederek, "Özellikle topluma şunu ifade etmek istiyorum. Sigara gibi, bağımlılık gibi, hareketsizlik gibi, kilo gibi maalesef bedenimize zarar verecek ve sağlığımızı kaybedecek alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Özellikle sigarada çapraz denetimler yapıyoruz daha etkin bir tütün ve mücadele zamanını yaşayacağız bunun belirtmek istiyorum ama toplumdan da yardım istiyorum özellikle çocuklardan yardım istiyorum. Lütfen sigara içenlere bizim sağlık temsilcimiz olarak müdahale etsinler sigaranın sağlığa zararlı olduğunu özellikle anne, babalarına büyüklerine söylesinler çünkü onlar bizim sağlık elçilerimiz o nedenle de bir sağlıklı Türkiye yüzünü diyoruz biliyorsunuz koruyan geliştiren ve üreten sağlık sistemini oluşturuyoruz o nedenle de toplumun sağlıklı kalmasını istiyoruz öncelikli olarak ama sağlıklarını kaybettiklerinde işte böyle şehir hastanelerimiz için insan gücümüzle onlara hizmet vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
07 Mart 2025 Cuma - 15:52
Pamukova İlçe Devlet Hastanesi’nde ilk ameliyat
Sakarya’nın Pamukova ilçesinde bulunan İlçe Devlet Hastanesi’nde ilk kez ameliyat gerçekleştirildi. Üç yıl önce yeni hizmet binasına taşınan hastanede yapılan göbek fıtığı ameliyatı başarıyla sonuçlandı. Pamukova ilçesinde bulunan İlçe Devlet Hastanesi’nde ilk kez ameliyat gerçekleştirildi. Karnındaki ağrılar nedeniyle Pamukova İlçe Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Kliniğine başvuran 36 yaşındaki Hami Bilek’in yapılan tetkikler sonucunda göbek fıtığı olduğu tespit edildi. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet Fatih Özsaray tarafından ameliyat kararı alınan hasta, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Georgi Zayakov’un spinal anestezi uygulamasıyla operasyona hazırlandı. Başarıyla gerçekleşen ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Hami Bilek, ameliyatının yaşadığı yerde yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hastanede gerçekleştirilen ilk ameliyatla ilgili açıklamalarda bulunan Hastane Başhekimi Uzm. Dr. Ahmet Can Çakmak, "Başta Genel Cerrahi Uzmanımız Dr. Mehmet Fatih Özsaray olmak üzere, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanımız Dr. Georgi Zayakov ve operasyon ekibimizi tebrik ediyorum. Üç yıl önce yeni binasında hizmet vermeye başlayan hastanemizde gerçekleştirilen ilk ameliyatın başarıyla sonuçlanması bizleri gururlandırdı. Sağlık hizmetlerinde çıtayı daha da yükseltmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
07 Mart 2025 Cuma - 15:42
Ramazan’da sindirim sağlığı için uzman uyarıları
Uzmanlar, Ramazan ayında sindirim sistemi rahatsızlığı yaşayan bireylerin oruç tutarken dikkatli olması gerektiğini belirtiyor. İftar ve sahurda sağlıklı beslenme kurallarına uymanın önemine vurgu yapılıyor. Ramazan ayı, oruç tutan bireylerin beslenme alışkanlıklarında önemli değişikliklere neden oluyor. Sindirim sistemi rahatsızlıkları olanlar için bu süreçte ekstra dikkat edilmesi gerekiyor. OFM Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Fatih Yüksel Işıksal, Ramazan boyunca sağlıklı beslenme konusunda önemli tavsiyelerde bulundu. Sağlıklı beslenme için altın kurallar Dr. Işıksal, Ramazan’da yeterli ve dengeli beslenmenin önemine vurgu yaparak, iftar ve sahur öğünlerinin düzenli planlanması gerektiğini belirtti. "Günlük beslenme sahur, iftar ve iftardan sonra iki ara öğün şeklinde planlanmalı. Sahur asla atlanmamalı; hafif kahvaltılıklar, çorba veya zeytinyağlı sebze yemekleri tercih edilmeli. İftara hafif bir başlangıç yapılmalı, ana yemek ve salata ile devam edilmeli. Günlük en az 2-2,5 litre su tüketilmeli ve yemekler yavaş yenmeli. Büyük porsiyonlar yerine küçük ve sık öğünler tercih edilmeli. İftardan sonra yapılacak kısa yürüyüşler sindirimi kolaylaştırabilir. Ağır, yağlı ve şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılar tüketilmeli" dedi. Sindirim sistemi hastalarına kritik uyarılar Dr. Işıksal, reflü, gastrit, ülser, karaciğer rahatsızlıkları, kabızlık ve safra kesesi hastalıkları olan bireylerin oruç tutarken dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Reflü hastalarının iftarda aşırı ve hızlı yemek yemekten kaçınması gerektiğini ifade eden Dr. Işıksal, "Yemekler yavaş ve küçük lokmalar halinde tüketilmeli. Yüksek kalorili ve yağlı gıdalardan uzak durulmalı. Sahurdan hemen sonra yatılmamalı, en az 1-2 saat beklenmeli. Kahve, çikolata, baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı" dedi. Gastrit ve karaciğer hastaları dikkat etmeli Gastrit ve ülser hastaları için düzenli ve dengeli beslenmenin önem taşıdığını belirten Dr. Işıksal, "Sahur ve iftar arasında bir ara öğün eklenmeli, mide uzun süre boş kalmamalı. Mide kanaması veya ülseri olan bireyler oruç tutmadan önce mutlaka doktora danışmalı. Karaciğer hastaları ise yüksek kalorili besinlerden uzak durmalı. Uzun süreli açlık sonrası ağır gıdalar tüketmek karaciğer yağlanmasını artırabilir" diye konuştu. Kabızlık ve safra kesesi hastalarına özel tavsiyeler Kabızlık sorunu yaşayan bireylerin lif oranı yüksek gıdalar tüketmesi gerektiğini belirten Dr. Işıksal, "Kepekli tahıllar, kuru baklagiller ve sebzeler kabızlığa iyi gelir. Yeterli su tüketimi de çok önemlidir. Gazlı içeceklerden uzak durulmalı. Safra kesesi hastaları ise uzun süreli açlıktan kaçınmalı, iftar ve sahurda ağır gıdalar yerine hafif ve dengeli beslenmelidir" dedi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
07 Mart 2025 Cuma- 09:27
Karadeniz insanının vazgeçilmezi ama fazla tüketilmesi tiroid bezi hastalıklarını tetikliyor
2
06 Mart 2025 Perşembe- 10:39
Ramazan ayında kan stokları düşüyor
3
04 Mart 2025 Salı- 20:16
Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Saldırı sonucu yaralanan meslektaşım Burak Yürük’e acil şifalar diliyorum"
4
28 Şubat 2025 Cuma- 11:41
Ramazan ayını sağlıklı ve zinde geçirmek için 5 öneri
5
05 Mart 2025 Çarşamba- 12:40
Orucun sigara bağımlılığı üzerindeki etkisi araştırıldı: "Vakaların yüzde 14,7’si, Ramazan ayı boyunca sigarayı kendiliğinden bıraktı"
07 Mart 2025 Cuma - 15:13
Diyarbakır’da kamu hastanesinde ilk kemik iliği nakli merkezi açıldı
Diyarbakır’daki kamu hastanelerinde ilk kemik iliği nakli merkezi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kuruldu. Diyarbakır’da sağlık alanında önemli bir adım atılarak, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde Kemik İliği Nakli Merkezi açıldı. Bölgede bir ilk olma özelliği taşıyan merkez, özellikle lösemi, lenfoma gibi hematolojik hastalıklarla mücadele eden hastalar için umut ışığı olacak. Kemik iliği nakli, özellikle kan kanseri tedavisinde hayati bir rol oynuyor. Ancak bu tedavi yöntemi, uzman ekip ve yüksek teknolojili altyapı gerektirdiğinden, daha önce Diyarbakır’daki hastalar bu hizmete ulaşmak için başka şehirlere gitmek zorunda kalıyordu. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde açılan yeni merkez, bu zorluğu ortadan kaldırarak hastaların tedavi süreçlerini kolaylaştıracak. Merkezin açılması, özellikle kemik iliği nakli bekleyen hastalar ve aileleri için büyük bir rahatlama sağladı. Daha önce tedavi için başka şehirlere gitmek zorunda kalan hastalar, artık daha kolay ulaşılabilir bir merkezde tedavi olabilecek. Bu durum, hem maddi hem de manevi anlamda hastaların yükünü hafifletecek. Diyarbakır’da açılan kemik iliği nakli merkezinin, sadece şehirdeki hastalar için değil, çevre illerden gelen hastalar için de bir çekim merkezi olması bekleniyor. Bu durum, bölgesel sağlık turizmine de katkı sağlayarak, Diyarbakır’ın sağlık alanındaki önemini artıracak. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Servis Yöneticisi Prof. Dr. Cengiz Demir, kemik iliği nakli sürecinin aslında daha önce olması gerektiğini ve gelir gelmez girişimlere başlandığını söyledi. Prof. Dr. Demir, "Özellikle akut lösemi hastaları, lenfoma hastaları ve Multipl Miyelom hastalarında mutlaka tedavinin bir parçası olarak görülen ve yapılması gereken bir hizmet, bir tedavi şekli olduğu ve Diyarbakır’da da bunun eksikliğini hissettiğimiz için hastaları maalesef dışarıya gönderiyorduk şimdiye kadar ama şimdi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bu hizmeti yürütebileceğimiz bir merkeze sahip olduk. İnşallah bu hizmeti sağlıklı bir şekilde yürüteceğiz ve halkımızda bu hizmete yaşadıkları şehirde ulaşacaktır" ifadelerini kullandı. Kemik iliği naklinin oldukça pahalı bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demir, "Gerek hazırlık sürecinde kullanılan ilaçlar gerekse daha sonraki süreç içerisinde kullanılan ilaçlarla birlikte işlemin kendisi çok pahalı bir tedavi aslında fakat Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak bu hizmeti tüm hasta gruplarına ücretsiz bir şekilde sunuyoruz" şeklinde konuştu.
07 Mart 2025 Cuma - 14:57
80 yaşındaki hastanın mesanesinden 7 santimetre uzunluğunda taş çıkarıldı
Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde idrarını yaparken yanma ve kanama şikayetiyle hastaneye başvuran 80 yaşındaki hastanın mesanesinden 6.06 santimetre genişliğinde ve 7 santimetre uzunluğunda taş çıkarıldı. Ameliyatla ilgili İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, operasyonun Sandıklı Devlet Hastanesinde gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada, "Hastanede daha önce yapılmamış bir operasyon gerçekleştirildi. İdrar yaparken zorlanma ve idrarda kanama şikâyetleri ile hastaneye başvuran 80 yaşındaki erkek hasta başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu. Öyküsünde bilinen prostat büyümesi mevcut olan hasta, buna yönelik ilaç kullanıyordu. Yapılan ultrasonografi sonucunda hastanın mesanesinde taş tespit edilip ardından yapılan tomografide; mesane lümeninin tamamına yakınını dolduran, yaklaşık 6.06 X 7 cm boyutlarında bir taş olduğu görüldü. Bu derece büyük boyutlardaki bir taş için kapalı ameliyatın oldukça zor ve uzun süreceği kanaatine varan Opr. Dr. Ömer Batuhan Akıncı, taşı da tek parça çıkarabilmek için açık mesane taşı ameliyatı planlayıp hasta ve yakınlarını bilgilendirdikten sonra sistolitotomi ameliyatını başarılı bir şekilde gerçekleştirdi ve taşı tek parça olarak çıkarıp hastanın rahatlamasını sağladı. Taşın büyüklüğü karşısında hayrete düşen hasta ve yakınları, başarılı operasyon için memnuniyetini dile getirip Dr. Akıncı ve ekibine teşekkür etti" ifadelerine yer verildi.
07 Mart 2025 Cuma - 14:24
Yeşilay’ın Soma’daki ilk temsilcisi atandı
Yeşilay, Soma’daki ilk temsilcisi olarak Avukat ve Arabulucu Sümeyra Kara Baş’ı atadı. Uzun yıllardır farklı sivil toplum kuruluşlarında görev alan Baş, Yeşilay Manisa Şubesine bağlı olarak Soma’da bağımlılıkla mücadele için aktif çalışmalar yürüteceklerini belirtti. Sümeyra Kara Baş, yaptığı açıklamada, "Yeşilay ile ilçemizde bağımlılığa karşı aktif bir mücadele başlatacağız. Tütün, alkol, madde bağımlılığı, kumar, internet ve teknoloji bağımlılığı gibi toplumu ve gençliği tehdit eden zararlı alışkanlıklarla kararlılıkla mücadele edeceğiz. Tüm vatandaşlarımızı Yeşilay gönüllüsü olmaya davet ediyoruz" dedi. Resmi ismiyle Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin 1920 yılında kurulduğunu ve dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından birisi olduğunu kaydeden Baş, "Toplumu bağımlılıklardan korumak ve bilinçlendirmek için yaptığı çalışmalarla 1934 yılından bu yana ’Kamuya Yararlı Cemiyetler’ arasında yer almaktadır. Yeşilay, sigara, alkol, madde bağımlılığı gibi fiziksel ve ruhsal sağlığı tehdit eden alışkanlıkların yanı sıra, kumar, internet ve teknoloji bağımlılığı gibi çağın yeni tehditleriyle de mücadele etmektedir. Türkiye’de 120, dünya genelinde ise 97 Yeşilay şubesi bulunmaktadır. 2015 yılında kurulan Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM) aracılığıyla bağımlı bireylere ve yakınlarına ücretsiz psikososyal destek hizmeti sunulmaktadır. Türkiye’nin 81 ilinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde toplam 107 YEDAM merkezine, 115 Danışma Hattı üzerinden ulaşmak mümkün. Her yıl 1-7 Mart tarihlerinde kutlanan Yeşilay Haftası kapsamında ülke genelinde düzenlenen etkinliklerle bağımlılıkla mücadeleye dikkat çekiyoruz. Yeşilay’ın Soma’daki temsilciliği ile bu mücadeleye yerel düzeyde de güç katmayı hedefliyoruz." şeklinde konuştu.
07 Mart 2025 Cuma - 12:43
‘Kedi tırmalaması göz enfeksiyonuna neden olabilir’
Kedi tırmığı sonucunda yaşanan göz hastalığından bahseden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Serdar İlgüy, "Kedi tırmığı hastalığı, bartonella henselae adlı bakterinin neden olduğu bir zoonotik enfeksiyon hastalığıdır. Kediler bu bakteriyi genellikle pireler aracılığıyla alır ve genellikle herhangi bir belirti göstermeden taşıyabilirler. İnsanlara enfekte bir kedinin tırmalaması, ısırması veya tükürüğünün açık bir yarayla teması sonucu olur" dedi. Liv Hospital Samsun Göz Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Opr. Dr. Serdar İlgüy, kedi tırmığı sonucu yaşanan göz hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Kedi tırmığı hastalığının, bartonella henselae adlı bakterinin neden olduğu bir zoonotik enfeksiyon hastalığı olduğunu dile getiren Opr. Dr. İlgüy, "Kediler bu bakteriyi genellikle pireler aracılığıyla alır ve genellikle herhangi bir belirti göstermeden taşıyabilirler. İnsanlara enfekte bir kedinin tırmalaması, ısırması veya tükürüğünün açık bir yarayla teması sonucu bulaşır" diye konuştu. "Tırmık ve ısırık bölgesinde kızarıklık görülebilir" Görülebilecek belirtilere değinen Opr. Dr. İlgüy, "Enfeksiyon genellikle tırmalama veya ısırma olayından birkaç gün ila birkaç hafta sonra belirti göstermeye başlar. Belirtiler şu şekildedir: Lokal reaksiyon; tırmık veya ısırık bölgesinde kızarıklık, şişlik, küçük kabarcıklar ve hafif ağrı. Lenfadenopati; tırmalanan bölgenin yakınındaki lenf bezlerinde, genellikle koltuk altı, boyun veya kasık bölgesinde, şişlik ve ağrı. Sistemik semptomlar; hafif ateş, baş ağrısı, yorgunluk, iştah kaybı ve genel kırgınlık gibi grip benzeri belirtiler" şeklinde konuştu. "Ciddi kompilasyonlara neden olabilir" Kedi tırmığı hastalığı nadir de olsa göz tutulumuna ve diğer ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Opr. Dr. İlgüy, oluşabilecek komplikasyonları şöyle sıraladı: "Nöroretinit: Optik sinir ve retinada iltihaplanma, görme kaybına yol açabilir. Granülomatöz konjonktivit: Gözün konjonktiva tabakasında granülom oluşumu ile karakterizedir. Eksudatif retina dekolmanı, endoftalmi. Hepatosplenomegali: Karaciğer ve dalak büyümesi. Ensefalopati: Beyin fonksiyonlarında bozulma." "Tanı ve tedavi süreci" Tanı ve tedavi sürecini anlatan Opr. Dr. İlgüy, "Kedi tırmığı hastalığının tanısı, klinik belirtiler ve laboratuvar testlerinin birleşimi ile konur. Lenf bezlerinin biyopsisi, serolojik testler ve PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) testleri tanıda yardımcı olabilir. Hafif vakalar genellikle kendiliğinden düzelir ve spesifik bir tedavi gerektirmez. Ancak daha ciddi vakalarda, özellikle göz veya nörolojik tutulum gibi komplikasyonlar geliştiğinde, antibiyotik tedavisi önerilir. Antibiyotik tedavisi enfeksiyonun süresini kısaltabilir ve komplikasyonları önleyebilir" bilgilerini verdi. "Alınabilecek önlemler" Op. Dr. İlgüy, korunma yöntemlerini ise şu şekilde sıraladı: "Kedilerle oynarken dikkatli olmak ve tırmalama veya ısırmalardan kaçınmak. Tırmık veya ısırık durumunda yarayı hemen sabun ve su ile temizlemek. Kedilerin pire kontrolünü sağlamak."
07 Mart 2025 Cuma - 12:07
Yemeklere lezzet katan kuyruk yağı, romatizması olan hastalara da şifa oluyor
Yemeklere lezzet katan kuyruk yağı, romatizması olan hastalara da şifa oluyor. Kuyruk yağı özü kremi, doktorlar tarafından özellikle romatizma hastalarına öneriliyor. Doğal hayvansal katkılı bakım ürünü olan kuyruk yağı özü kremi özellikle cildi besleyici ve onarıcı özellikleriyle biliniyor. Geleneksel tıpta da yer alan bu krem eklem ağrıları, kas ağrıları, romatizma ve cilt bakımı gibi birçok rahatsızlığa da fayda sağlıyor. Ağrı kesici etkiye sahip bu krem, özellikle de 65 yaş üstü bireyler tarafından tercih ediliyor. Vücutta yaşanan yoğun eklem ağrılarına doğal çözüm olarak da bilinen bu krem, doktorlar tarafından da hastalara alternatif tıp alanında öneriliyor. "Özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımız tercih ediyor" Sivas’ta aktarlık yapan Emre Bulut, ağrı kesici etkiye sahip olduğu için özellikle 65 yaş üstü vatandaşların daha çok tercih ettiğini belirterek, "Kuyruk yağından yaptığımız kuyruk yağı özlü kremimiz birçok hastalığa şifadır. Özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımız daha çok tercih ediyor. Eklem ağrıları, romatizma ağrıları, kas ağrıları gibi birçok rahatsızlığa iyi gelen bu harika bir iksir formülündeki kuyruk yağı kremimizi temiz bir cilde masaj yaparak uygulanmasını tavsiye ediyoruz. Aşırı derecede ağrı kesici bir etkiye sahip olduğu için genellikle ileri yaş gurubundaki müşterilerimizin talebi daha çok. Kas ağrılarında ve kas yapısında gelişim sağlıyor" şeklinde konuştu. "Her şeyin fazlası zarar" Kremin fazla kullanıldığı zaman ciltte tahriş, döküntü gibi alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini ifade eden Bulut, "Bu ürünün içerisinde kuyruk yağının yanı sıra bamya tohumu yağı, kabak çekirdeği yağı bu ürünlerle birleştirilip çekilip krem formatına getiriliyor. Kuyruk yağı zaten hayvansal bir gıda olduğu için direk hayvandan alındığı gibi kullanılmıyor krem formuna getirilerek kullanılabiliyor. Yüz gramlık kavanozları 100 liraya satıyoruz. Biz bu kremi özellikle doktor gözetiminde satıyoruz. Birçok müşterimizde doktor tavsiyesi üzerinde gelerek bizden alıyorlar. Her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi bu krem de fazla kullanıldığı zaman; ciltte tahriş, döküntü ve kaşıntı gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Günde bir defa kullanıldığı zaman ciddi manada faydasını görebileceğimiz bir ürün" dedi.
07 Mart 2025 Cuma - 11:39
Bursa’da 2024 yılı boyunca 270 bin acil sağlık hizmeti verildi
Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, 2024 yılında 112 ambulanslarının 270 bin 454 vaka gerçekleştirdiğini ve günde ortalama 739 hastaya acil sağlık hizmeti sunulduğunu belirtti. Bursa’da 2024 yılı boyunca verilen acil sağlık hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, İl Ambulans Servisi Başhekimliği bünyesinde bin 357 personelin görev yaptığını dile getirdi. İl genelinde 97 adet acil sağlık hizmetleri istasyonu bulunduğuna dikkat çeken Dr. Yıldırım, "İlimizde 133 adet acil yardım ambulansı ile fiilen acil sağlık hizmeti verilmektedir. Bunun yanı sıra 4 adet kar paletli, 2 adet yenidoğan, 1 adet dört sedyeli, 1 adet obez ve yoğun bakım ambulansı olmak üzere 8 adet donanımlı ambulans da envanterimizde yer almaktadır" dedi. Şehir içinde 6 dakikada ulaşıyor Bursa 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 2024 yılı içerisinde 600 bin 339 adet çağrı geldiğinin bilgisini veren Dr. Yıldırım, "Komuta Kontrol Merkezi tarafından, 2024 yılı içerisinde acil sağlık hizmetleri istasyonlarına toplam 270 bin 454 adet vaka atanmıştır. Acil yardım ambulanslarımız ile günlük ortalama 740 hastaya acil sağlık hizmeti verildi. Ambulanslarımızın şehir içinde vakaya ulaşma süresi ortalama 5,8 dakika, kırsalda ise ortalama 13,7 dakika oldu. 112’nin daha hızlı ve verimli çalışması bir noktada vatandaşlarımızın elindedir. Çünkü acil sağlık hizmetleri yalnızca hayati durumlarda alınması gereken bir hizmettir. Doğru çağrılar yapılırsa gerçek hastalar hayata tutunur" şeklinde konuştu. Dr. Yıldırım ayrıca 2023 yılında il dışına sevk edilen hasta sayısının 127 olduğunu bu rakamın 2024 yılında 84’e gerilediğini sözlerine ekledi. Fermuar sistemi hayat kurtarır Sağlık Bakanlığı’nın yakın zamanda hayata geçirdiği "Fermuar Sistemiyle Yaşam Yol Ver" projesinin Bursa’da başarıyla uygulanmaya başladığına vurgulayan Dr. Yıldırım, "Şehrimizde bu sistemin başarıyla örneklerine rastlıyoruz. 112 Başhekimliğimiz bu konuda taksi, dolmuş ve otobüs şoförleriyle bir araya gelip yeni sistemin önemini anlatıyor. Ayrıca yıl içinde çeşitli eğitim ve farkındalık çalışmaları gerçekleştirerek bu uygulamanın ilimizde bilinmesini ve benimsenmesini hedefliyoruz. İlimizde bu konuyu çok önemsiyoruz. Fermuar sistemi, acil ambulanslarımızın gerek vakaya erişim sürelerinde gerek hastalarımızın hızlıca tedavi merkezlerine sevk edilmesinde kritik öneme sahip" diye konuştu.
07 Mart 2025 Cuma - 11:38
BUÜ Hastanesine yeni laboratuvar
Bilimsel çalışmalara katkı sağlamak ve öğrencileri geleceğin tedavi yöntemlerine hazırlamak amacıyla yatırımlarına devam eden Üniversite yönetimi, hastaneye yeni bir laboratuvar daha kazandırdı. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Hastanesi bünyesinde modern teknolojilerle donatılmış Mikrocerrahi ve Temel Laparoskopik Eğitim Laboratuvarı açıldı. Gerçekleştirilen törene Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Halil Sağlam, Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Şahin Arslan, Prof. Dr. Ekrem Kaya, Doç. Dr. Kazım Şenol ile çok sayıda akademik ve idari personel katıldı. Törende konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Finansmana katkısı olanlara ve organizasyonun bu noktaya gelmesine katkı veren herkesi tebrik ediyorum. En nihayetinde kendi bütçemizle yapabildiklerimizin sınırlarını biliyoruz. O bütçenin yanında alabildiğimiz dış finansman destekleriyle 50. yılına giren üniversitemizin hem eğitim kalitesini hem klinik hizmet kalitesini arttırmaya yönelik gayretlere verdiğiniz destek için çok teşekkür ediyoruz" dedi. Cerrahi Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise konuşmasında laboratuvarda özellikle vasküler yani damarların birbirine eklenmesi konusunda asistanlara eğitim verileceğini vurguladı. Fakültenin diğer anabilim dallarının da periyodik kurslara gelip katılabileceğini aktaran Prof. Dr. Ekrem Kaya, "Diğer bilim dalları da burada eğitim alabilirler. Biliyoruz ki son 20 yıldır genellikle kapalı ameliyatlar yapılıyor. Belki de bundan 10 yıl sonra açık ameliyat diye bir şey kalmayacak. Kamera aracılığıyla ekrana bakarak yapılan bu ameliyatlar için maket eğitimi verilecek. Asistanlarımız, hastalardan önce maketler üzerinde çalışarak kendilerini geliştirecekler. Laboratuvarımızın hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. Program, kurdele kesimi ve Doç. Dr. Kazım Şenol’un laboratuvar tanıtımının ardından sona erdi.
07 Mart 2025 Cuma - 11:35
Ünlü besteci ve piyanist Mirzayev’e Anka’da anjiyo
Ünlü besteci ve piyanist İlyas Mirzayev, Gaziantep Özel Anka Hastanesi’nde, el bileğinden yapılan anjiyo ile sağlığına kavuştu. Bakü doğumlu, besteci ve piyanist 63 yaşındaki İlyas Mirzayev’in, uzun zamandır kalp ile ilgili şikayeti bulunuyordu. İstanbul’da daha önce kalp damarlarındaki sorunlar nedeniyle müdahale edilen, ancak sıkıntıları geçmeyen Mirzayev tekrar muayene oldu. Yapılan tetkikler sonrası kontrol koroner anjiyografisi önerilen Mirzayev, Ankara’da yaşamasına rağmen Gaziantep Özel Anka Hastanesi’ne başvurdu. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Dokumacı, tarafından muayene edilen Mirzayev’e el bileğinden anjiyo yapıldı. Başarılı geçen operasyonun ardından sağlığına kavuşan hasta, "Uzun süredir kalple ilgili rahatsızlığım vardı. Daha önce yapılan müdahaleye rağmen şikayetlerim geçmeyince bir arayışa girdim. Gaziantep Özel Anka Hastanesi’ne başvurdum ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Dokumacı ile görüştüm. Operasyonum kısa sürdü. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Başta doktorum olmak üzere Anka Hastanesi yönetimine, ve tüm çalışanlarına teşekkür ederim "dedi. Operasyonla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Barbaros Dokumacı, "Hastamız bize geldiğinde daha önce müdahale edilen damarlarının son durumunu görmek ve şikayetleriyle arasında bir bağ kurmak için, anjiyo yapmaya karar verdik. El bileği bölgesinden anjiyografi yapmak hasta için ciddi rahatlık sağlıyor. Koroner anjiyografi işlemi kısa bir süre içinde başarılı şekilde tamamladık ve hastamızın konforlu bir şekilde yaşamını sürdürmesine yardımcı olduk.Şimdi de hastamızı taburcu etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu.
07 Mart 2025 Cuma - 11:24
Uzmanından Ramazan uyarısı: "Sahur mutlaka yapılmalı"
Malatya Yeşilyurt Çarmuzu Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyen Hekim Faruk Atalan, "Toplumumuzda yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısı var, bu yanlıştır sahuru kesinlikle yapmalıyız. Sahurda aldığımız besinler bazal metabolizmamızı hızlandırarak kilo vermeyi kolaylaştıracaktır" dedi. Ramazan’da doğru beslenme yöntemleri ile ilgili bilgi veren Yeşilyurt Çarmuzu Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyen Hekim Faruk Atalan, sahursuz oruç tutulmaması gerektiğini söyledi. Atalan, "Toplumumuzda yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısı var bu yanlıştır sahuru kesinlikle yapmalıyız. Sahurda aldığımız besinler bazal metabolizmamızı hızlandırarak kilo vermeyi kolaylaştıracaktır" dedi. "Doğru beslenme nasıl olmalı" Oruç tutmanın bir zayıflama yöntemi olmadığını kaydeden Atalan, "Ramazan kesinlikle bir zayıflama yöntemi değildir. Oruçta aşırı kilolu olanlar bireyler zayıflamayı yöntem olarak düşünüyorlarsa bu bir yanlıştır. Peki neden? Şunu belirtmek isterim ki 13 saat süren bir açtıktan sonra kişilerin yürüme koşma gibi fiziksel aktiviteleri bilinçaltından reddetmeleri ve uzun süre açlık açlıkla baş başa kalmalarından dolayı bazal metabolizma hızları düşmektedir. bazal metabolizma hızları düşündüklerinden dolayı iftarda aşırı bir besin tüketimi ile vücut çok hızlı bir şekilde yağ depolanmaktadır. Bu nedenle oruç oruçta zayıflamak isteyen bireylere kesinlikle zayıflamayı tavsiye etmiyoruz" diye konuştu. "İftar ve sahurda neler tüketilmeli?" Oruç açarken yoğun bir tüketimden kaçınılmasının önemine vurgu yapan Atalan, "İftarda ne yapmalıyız? Zeytin, hurma gibi meyve ve türevleriyle ilgili bir tane besini tüketeceğiz ondan sonra bir iki bardak ılık su tüketimi olacak daha sonrasında ılık çorba tüketimi olacak çorba tüketiminden sonra bir yarım saat ara vereceğiz ara verdikten sonra akşam yemeği yani ana önceliğimiz asıl iftarı yapacağız. Burada yaptığımız ara ve tükettiğimiz çorbayla birlikte aşırı bir besin tüketimi olmadığını göreceksiniz. Vücutta hem bir rahatlama hem tıkanırcasına beslenmeme hem de yavaş yavaş ve azar azar tüketim oluştuğunu göreceğiz. 2 saat sonra ana öğünden ara öğün yapacağız. Ara öğünde neler bulunmalı? Ara öğünde bir adet meyve tüketimi olacak yanında da fazla miktarda olmaması kaydıyla kuruyemiş tüketimini tavsiye ediyoruz. Ramazan’da haftada bir iki sütlü tatlıyı tavsiye ediyoruz. Şerbetli ve hamurlu tatlıları bu süreçte kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Sütlü tatlılar da meyve ve kuruyemiş yerine haftada bir iki tüketilebilir" ifadelerini kullandı. "Sahur mutlaka yapılmalı" Yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısının yanlış olduğunu aktaran Atalan, "Sahur kesinlikle yapılmalıdır. Şu an toplumumuzda yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısı var bu yanlıştır, sahuru kesinlikle yapmalıyız. Neden mi? Çünkü sahur aldığımız besinlerle birlikte bazal metabolizmamızın hızlandırarak kilo vermeyi kolay kolaylaştıracaktır. Sahurda neler yemeliyiz? Kahvaltılık tercih edebiliriz. Yumurta kesinlikle vazgeçilmezimiz arasındadır. Anne sütünden sonra tavsiye edilen en yaygın ve en iyi protein kaynağı ve uzun süre tokluk sağlar. Onun dışında tam buğday ürünleri tüketmeliyiz. O da içerdiği lif ve posa miktarıyla gün boyunca bizim açlığı daha hafif hissetmemizi sağlayacaktır. Yoğurdu da bağırsak sağlığımız için sahurda kesinlikle tavsiye ediyoruz. Diğer bir ürün ise lif ve posa oranı yine yüksek olan tokluk hissiyatı oluşturan çiğ kavrulmamış kuru yemişlerdir. Son olarak sebze ve meyveleri tavsiye ediyoruz. Sahurda çok tuzlu çok hamurlu çok şekerli ve kızartma ürünlerini kesinlikle tercih etmemeliyiz. Fiziksel aktivite kesinlikle iftardan sonra ara öğünle birlikte yürüyüş de dahil spor yapalım. Aldığımız kalorileri harcamaya özen gösterelim. Kesinlikle spor yapmayı tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
07 Mart 2025 Cuma - 11:16
Uzmanından Ramazan uyarısı: "Sahur mutlaka yapılmalı"
Malatya Yeşilyurt Çarmuzu Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyen Hekim Faruk Atalan, "Toplumumuzda yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısı var, bu yanlıştır sahuru kesinlikle yapmalıyız" dedi. Ramazan’da doğru beslenme yöntemleri ile ilgili bilgi veren Yeşilyurt Çarmuzu Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyen Hekim Faruk Atalan, sahursuz oruç tutulmaması gerektiğini söyledi. Atalan, "Toplumumuzda yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısı var bu yanlıştır sahuru kesinlikle yapmalıyız, Sahur aldığımız besinler bazal metabolizmamızı hızlandırarak kilo vermeyi kolaylaştıracaktır" dedi. "Doğru beslenme nasıl olmalı" Oruç tutmanın bir zayıflama yöntemi olmadığını kaydeden Atalan, "Ramazan kesinlikle bir zayıflama yöntemi değildir. Oruçta aşırı kilolu olanlar bireyler zayıflamayı yöntem olarak düşünüyorlarsa bu bir yanlıştır. Peki neden? Şunu belirtmek isterim ki 13 saat süren bir açtıktan sonra kişilerin yürüme koşma gibi fiziksel aktiviteleri bilinçaltından reddetmeleri ve uzun süre açlık açlıkla baş başa kalmalarından dolayı bazal metabolizma hızları düşmektedir. bazal metabolizma hızları düşündüklerinden dolayı iftarda aşırı bir vesile tüketimi ile vücut çok hızlı bir şekilde yağ depolanmaktadır bundan sebeple oruç oruçta zayıflamak isteyen bireylere kesinlikle zayıflamayı tavsiye etmiyoruz" dedi. "İftar ve sahur da neler tüketilmeli" Oruç açılırken yoğun bir tüketimden kaçınılmasının önemine vurgu yapan Atalan," İftarda ne yapmalıyız zeytin hurma gibi meyve ve türevleriyle ilgili bir tane besini tüketeceğiz ondan sonra bir iki bardak ılık su tüketimi olacak daha sonrasından ılık çorba tüketimi olacak çorba tüketiminden sonra bir yarım saat ara vereceğiz ara verdikten sonra akşam yemeği yani ana önceliğimiz asıl iftarı yapacağız burada yaptığımız ara ve tükettiğimiz çorbayla birlikte aşırı bir besin tüketimi olmadığını göreceksiniz vücutta hem bir rahatlama hem tıkanır acısını beslenmeme hem de yavaş yavaş ve azar azar tüketim oluştuğunu göreceğiz 2 saat sonra ana öğünden ara öğün yapacağız ara öğünde neler bulunmalı ara öğünde bir adet meyveli sınırlandırdığı mıyız meyve tüketimi olacak yanında da kuru yemişlerin fazla miktarda olmaması kaydıyla tüketimini tavsiye ediyoruz. Tatlılar toplumumuzun genel kültüründe bulunan tatlıları Ramazan’da haftada bir iki sütlü tatlıyı tavsiye ediyoruz şerbetli ve hamurlu tatlıları bu süreçte kesinlikle tavsiye etmiyoruz sütlü tatlılarda meyve ve kuruyemiş yerine haftada bir iki tüketilebilir" ifadelerini kullandı. "Sahur mutlaka yapılmalı" Yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısının yanlış olduğunu aktaran Atalan, "Sahur kesinlikle yapılmalıdır şu an toplumumuzda yaygınlaşan sahur yapmadan oruç tutuyorum algısı var bu yanlıştır sahuru kesinlikle yapmalıyız neden mi çünkü sahur aldığımız besinlerle birlikte bazal metabolizmamızın hızlandırarak kilo vermeyi kolay kolaylaştıracaktır. Sahurda neler yemeliyiz kahvaltılık ağırlığı olarak tercih edebiliriz yumurta kesinlikle sahurdan vazgeçilmezimiz arasındadır anne sütünden sonra tavsiye edilen en yaygın ve en iyi protein olarak adlandırılmaktadır ve uzun süre tokluk sağlamaktadır onun dışında tam buğday ürünleri tüketmeliyiz o da içerdiği lif ve posa miktarıyla gün boyunca bizim açlığı daha hafif hissetmemizi sağlayacaktır diğer ürünü ise yoğurt yoğurttan bağırsak sağlığımız için çok önemli sahurda kesinlikle tavsiye ediyoruz diğer bir ürün ise lif ve posa oranı yine yüksek olan tokluk hissiyatı oluşturan çiğ kavrulmamış kuru yemişlerdir son olarak sebze ve meyveler sebze kesinlikle sahurda tüketimini tavsiye ediyoruz. Sahurda ne tüketmemeliyiz çok tuzlu çok hamurlu çok şekerli ve kızartma ürünlerini kesinlikle tercih etmemeliyiz. Fiziksel aktivite kesinlikle iftardan sonra ara öğünle birlikte yürüyüş de dahil spor yapalım yani aldığımız kalorileri harcamaya özen gösterelim metabolizmanın yavaşlamasıyla birlikte vücutta fazla yağ birikimi az yağ kasa dönüşür kesinlikle spor yapmayı tavsiye ediyoruz" diye konuştu. (HE-SVY-Y)
07 Mart 2025 Cuma - 11:07
Erzurum’da 415 işletme denetlendi
Erzurum’da yem, gıda ve gıda ile temas eden madde, malzeme üreten işletmelere yönelik denetimler devam ediyor. Kent merkezinde 28 Şubat-07 Mart 2025 tarihleri arasında; 415 denetim yapıldı. Denetimlerde olumsuzluk tespit edilen hususlarda işletmelere 2 idari yaptırım kararı uygulaırken, analize dayalı yapılan çalışmalarda 4 adet numune alındı. Çalışmalar ve denetimler kapsamında; Tüketicilerin her an ulaşabilecekleri Alo 174 Gıda hattı ile gelen 8 başvuru değerlendirildi.
07 Mart 2025 Cuma - 11:01
Başarılarıyla ilham oldular
Medicana International İzmir Hastanesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ‘İlham Veren Kadınlar’ söyleşisine ev sahipliği yaptı. Söyleşinin konuşmacıları, milli sörfçü Çağla Kubat, ünlü bir otelin Genel Müdürü Sevil Görgülü ve ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı oldu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Medicana International İzmir Hastanesi’nde #SeninSayende etiketiyle ‘İlham Veren Kadınlar’ söyleşisi gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü gazeteci Banu Şen’in üstlendiği etkinlikte, spor ve iş dünyasında önemli başarılar elde eden üç ilham verici kadın konuşmacı olarak yer aldı. Milli sörfçü Çağla Kubat, ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı ve ünlü bir otelin Genel Müdürü Sevil Görgülü, kadınların iş ve spor dünyasındaki yeri, karşılaştıkları zorluklar, başarı hikâyeleri ve gelecek hedefleriyle ilgili konuştu. Çağla Kubat: "Akışa uyum sağlamakta doğal olarak yetenekliyiz" Milli sörfçü ve antrenör Çağla Kubat, yıllardır Alaçatı’daki kulübünde hem genç yetenekleri yetiştirdiğini hem de uluslararası şampiyonalara ev sahipliği yaptığını belirtti. Windsörf sporunda kadın-erkek ayrımı yapmadıklarını, hatta kadın sporcuların bazı konularda erkeklerden daha başarılı olabildiğini söyledi. "Erkeklerde fiziksel güç avantajı olabilir, ancak kadınlar akışa uyum sağlama konusunda daha yetenekli. Rüzgarı doğru sörf yapmayı öğrenen sporcular, güçten daha fazlasına sahip oluyor" diyen Kubat, sporun uzun vadeli bir kariyer ve yaşam tarzı olduğunu vurguladı. Gelecek hedeflerinden bahsederken, Alaçatı’da sporcular için daha fazla imkan sunmak adına tesislerini genişletmek ve olimpiyatlara sporcu göndermek istediğini ifade etti. Görgülü: "Kanserle mücadelemde bir an bile pes etmedim" 34 yıllık turizm tecrübesiyle konuşan ünlü bir otelin Genel Müdürü Sevil Görgülü, sektörün erkek egemen yapısına rağmen kendini kanıtladığını söyleyerek, kadınların iş dünyasında güçlü bir yer edinmesi gerektiğini vurguladı. Sevil Görgülü, "Turizmde kadın olmak zor ama imkansız değil. Kendinize güvendiğinizde ve yılmadan çalıştığınızda önünüzde hiçbir engel duramaz" dedi. Meslek hayatında edindiği tecrübeleri paylaşarak birçok yönetici yetiştirdiğini ve bu paylaşımın önemine inandığını söyleyen Sevil Görgülü, 7 yıl süren kanser mücadelesini ise şöyle özetledi: "Kanser teşhisi konduğunda birkaç aylık ömrüm olduğu söyleniyordu. Ancak ben pes etmedim. Kendimi iyileşmeye adadım. 4 kez nüksetti, 58 kür kemoterapi aldım. Çok sayıda irili ufaklı operasyon geçirdim. Ancak yılmadım ve iyileştim. Kadınlar hastalandığında eve kapanmayı tercih ediyor. Ben işime ara vermedim, tedavi boyunca işe gittim. Kemoterapiye giderken ‘Kemo-tropi’ye gidiyorum’ dedim ve makyajımı yapıp süslenerek gittim. Kanserden korkmayacaksınız. Öfke, kızgınlık ve suçluluk duygularını hayatınızdan çıkarıp, iyileşeceğinize inanmanız gerekiyor. Yıllar içinde oluşan tecrübelerimi ‘Pes Etmek Yok’ adlı kitabımda topladım. Kitabın geliri de KİTVAK’a bağışlanıyor." Bengisu Avcı: "Birbirimize destek verdikçe başarılarımız büyüyor" Ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı, açık sularda verdiği mücadeleyi ve kadın sporcuların cesaretiyle neleri başarabileceğini anlattı. Bengisu Avcı, 2017’den önce havuzda yüzerken, hedeflerini büyüterek açık su yüzmesine geçtiğini ve Manş Denizi’ni geçerek Türkiye’de bu alandaki kadın sporculara öncülük ettiğini ifade etti. "Kadınlar olarak birbirimize destek verdikçe, birbirimizden ilham aldıkça yeni başarılara imza atıyoruz" diyen Bengisu Avcı, şu ana kadar 5 büyük parkuru geçtiğini ve önündeki hedeflere ulaşmak için çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Açık denizde karşılaştığı zorluklardan biri olan hipotermi nedeniyle bazı yarışları yarıda bırakmak zorunda kaldığını belirten Bengisu Avcı, ancak pes etmeyerek aynı parkuru ikinci kez denediğini ve başarılı olduğunu vurguladı. Bengisu Avcı, "Kadınlar olarak dayanıklıyız, azimliyiz ve engellere karşı güçlü durmalıyız" diyerek, gelecek yıllarda daha fazla Türk kadınının yüzme yarışlarına katıldığını görmek istediğini dile getirdi. Hikayelerini desteklemekten gurur duyuyoruz Etkinlik boyunca konuşmacılar, deneyimleriyle kadınlara ilham verirken, spor ve iş dünyasında kadınların daha fazla yer alması için motivasyon dolu mesajlar verdi, kadınların birbirine destek olması gerektiği ve her alanda daha fazla temsil edilmesi gerektiği vurgulandı. Medicana International İzmir Hastanesi Genel Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Remzi Karşı, kadınların başarı hikâyelerini desteklemekten gurur duyduklarını belirtti.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder