Son Dakika
|
ABD'nin Suriye'den 600 askerini geri çekiyor
ABD’de üniversiteye silahlı saldırı: 6 yaralı
TFF, profesyonel liglerdeki takım sayılarında değişikliğe gidileceğini açıkladı
Kayseri’de başıboş köpeklerin saldırdığı yaşlı adam hayatını kaybetti
Tarkan’ın annesi Neşe Tevetoğlu son yolculuğuna uğrandı
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!
7 yaşındaki Cumali’nin cansız bedeni bulundu
Ekrem İmamoğlu’nun 60 milyon TL’lik 3 daireyi haraç olarak aldığı iddiası
Banka müdürü Seçil Erzan davasında Selçuk İnan ifade verdi
Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül tutuklandı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Jelei Oil Refinery Suffers $1.3B War Damage in Sudan
ABD-Ukrayna arasında değerli madenler anlaşması 24 Nisan'da imzalanabilir
LPG Dehşeti! Tamirhane alev aldı, 8 kişi yaralandı
İtalya’da teleferik kazası: 4 ölü, 1 yaralı
Çatı katında çıkan yangın yürekleri ağza getirdi
Putin, İran Dışişleri Bakanı Arakçi ile bir araya geldi
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında karar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Koç'u kabul etti
SAĞLIK
KKTC’ye Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi yapılacak
17 Nisan 2025 Perşembe - 19:04:18
Sağlık Bakanlığı ile KKTC Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokolle 1. Etap Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesinin yapımına başlanacağı açıklandı. Sağlık Bakanlığı KKTC Sağlık Bakanlığı arasında, 17 Nisan Perşembe günü, ‘Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Yapımına ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü Yapılarının Renovasyonuna İlişkin Protokol’ imzalandı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile KKTC Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’in imzaladığı protokolle 1. Etap Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesinin yapımına başlanacak. Yapımına başlanacak olan Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nde 320 yatak, 110 yoğun bakım yatağı, 80 poliklinik, 20 diyaliz yatağı ve 12 ameliyathane bulunacağı kaydedildi.
17 Nisan 2025 Perşembe - 16:02
Elazığ Belediyesi, kalp sağlığının önemine dikkat çekti
Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte kadınlar, 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla doğa yürüyüşü gerçekleştirerek kalp sağlığının önemine dikkat çekti. Elazığ Belediyesi, halk sağlığını yakından ilgilendiren ve farkındalık oluşturan etkinliklere yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu kapsamda Elazığ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Sağlıklı Yaşam Merkezi tarafından 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla yürüyüş etkinliği düzenlendi. Kalp sağlığına dikkat edilmesi konusunda farkındalık oluşturmak amacı ile gerçekleştirilen programda kadınlar, Elazığ Belediyesi Şehit Polis Fethi Sekin Mesire Alanı’nda doğa yürüyüşü yaptı. "Kalbimiz Sizinle Atıyor" sloganıyla, katılımcılara kalp sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler uzmanlar tarafından aktarılırken özellikle düzenli egzersizin kalp ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkileri de vurgulandı.
17 Nisan 2025 Perşembe - 15:33
Uzmanlar, ‘Olağan Dışı Durumlarda Hemofili Hastalarının Yönetimi Uzlaşı Raporu’nu hazırladı
17 Nisan Dünya Hemofili Günü, hemofiliyle yaşayan bireylerin karşılaştığı görünmeyen zorlukları görünür kılıyor. Özellikle afet gibi olağan dışı durumlarda tedaviye erişimin kesintiye uğraması, hastalar için geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor. Tam da bu noktada Türk Hematoloji Derneği öncülüğünde, Novo Nordisk’in koşulsuz desteğiyle hazırlanan "Olağan Dışı Durumlarda Hemofili Hastalarının Yönetimi Uzlaşı Raporu" bu riskleri azaltmak için hasta ve sağlık çalışanlarına yönelik önemli çözüm önerileri sunarak bir yol haritası niteliği taşıyor. Her yıl 17 Nisan’da kutlanan Dünya Hemofili Günü, bu yıl da hemofiliyle yaşayan bireylerin özellikle afet gibi olağan dışı durumlarda karşılaştıkları görünmez riskleri gündeme taşıyor. Bu doğrultuda, Türk Hematoloji Derneği’nin öncülüğünde ve Novo Nordisk’in desteğiyle hazırlanan ‘Olağan Dışı Durumlarda Hemofili Hastalarının Yönetimi Uzlaşı Raporu’, hemofili ve nadir kanama bozukluklarıyla yaşayan bireylerin tedaviye kesintisiz erişimini sağlamak amacıyla somut çözüm önerileri sunuyor. Rapor, yalnızca tıbbi bir çerçeve değil, aynı zamanda hasta güvenliğini esas alan uygulanabilir bir yol haritası ortaya koyuyor. Rapor hakkında şu bilgiler paylaşıldı: Afet anlarında yalnızca binalar değil, tedaviye erişim umudu da riske girebiliyor Afetler sırasında yalnızca fiziksel yapıların değil, sağlık hizmetlerine erişimin de ciddi şekilde sekteye uğradığı biliniyor. Hemofili gibi düzenli ve kesintisiz tedavi gerektiren hastalıklarda en küçük bir gecikme bile hayati sonuçlara yol açabiliyor. Bu noktada derneğin hazırladığı Uzlaşı Raporu, hasta ve sağlık profesyonellerinin ihtiyaçlarına yanıt verecek bilimsel ve sahaya dayalı çözüm önerileri sunuyor. Hemofili perspektifinden deprem gerçeği Çukurova Hemofili Derneği ve IPSOS iş birliğiyle hazırlanan ‘Hemofili Perspektifinden Deprem Gerçeği’ başlıklı rapor, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından hemofili hastalarının yaşadığı aksaklıkları gözler önüne serdi. Fokus grup görüşmeleriyle elde edilen veriler, hem fiziksel hem de psikolojik etkileri kapsamlı şekilde ortaya koydu ve Uzlaşı Raporu’nun temel dayanaklarından biri haline geldi. Uzlaşı Raporu, sadece bir belge değil; hemofiliyle yaşayanlar için bir yaşam rehberi Afet gibi olağan dışı durumlarda hemofiliyle yaşayan bireylerin tedaviye kesintisiz erişimini sağlamak için hazırlanan Uzlaşı Raporu, ‘acil durum kartı’ ile tanıtıcı bileklik/künye kullanımının teşvik edilmesinden evde yeterli faktör ve tıbbi gereç bulundurulmasına, ‘kardeş hasta’ modeliyle destek ağlarının güçlendirilmesine kadar hayati çözümler sunuyor. Raporda, afet anlarında hızlı müdahale için dijital hasta verilerinin toplanması, muhtarların bilgilendirilmesi ve hasta dernekleriyle iş birliği öneriliyor. Ayrıca, uzmanlar arası destek zinciri ve şehirlerarası ‘kardeş hastane’ modeliyle sağlık hizmetlerinde koordinasyonun güçlendirilmesi hedefleniyor. Rapora yön veren Çalışma Grubu, hematoloji alanında önemli çalışmalara imza atmış üç değerli ismi bir araya getirdi: Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir, Prof. Dr. Selin Aytaç Eyüpoğlu ve Prof. Dr. Serap Karaman. Bilimsel katkıların derinliğini artırmak ve çok boyutlu bir bakış açısı kazandırmak amacıyla oluşturulan Danışma Grubunda ise kıymetli akademisyenler yer aldı: Prof. Dr. Adalet Meral Güneş, Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir, Prof. Dr. Ayşegül Ünüvar, Prof. Dr. Ali Bülent Antmen, Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Prof. Dr. Can Acıpayam, Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, Prof. Dr. Hasan Kaya, Prof. Dr. Kaan Kavaklı, Prof. Dr. Selin Aytaç Eyüpoğlu, Prof. Dr. Serap Karaman, Prof. Dr. Vahap Okan. "Afetlere hazırlık, bir tercihten öte; hayat kurtaran bir zorunluluktur" Hemofili ve benzeri nadir kanama bozukluklarıyla yaşayan bireylerin kriz anlarında yalnız kalmaması gerektiğini vurgulayan Prof Dr. Ahmet Muzaffer Demir, "Afetlere hazırlık, bir tercihten öte; hayat kurtaran bir zorunluluktur. Türk Hematoloji Derneği olarak, hemofili ve benzeri nadir kanama bozukluklarıyla yaşayan bireylerin afet anlarında çaresiz kalmaması için Uzlaşı Raporu’nu hazırladık. Bu rehberle hedefimiz, afet yaşanmadan önce gerekli hazırlıkların tamamlanmasını ve kriz anlarında güçlü bir sağlık yönetimi zemini oluşturulmasını sağlamak" diye konuştu. Bir hastanın ilaca ulaşamadığı her dakika, onun için hayati bir risk taşıdığını vurgulayan Çukurova Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Bülent Antmen, "6 Şubat depremlerinin ardından hazırladığımız ‘Hemofili Perspektifinden Deprem Gerçeği: 360 Kalitatif Yaklaşım Raporu’ hem hastaların hem de hematologların yaşadığı zorlukları açıkça ortaya koydu. İlaçsız kalınan her dakika bir hasta için hayati risktir. Bu rapor, gelecekte aynı hataların yaşanmaması için bir uyarı niteliğinde hazırlandı" dedi. Bu önemli çalışmaların yalnızca ulusal ölçekte değil, afet riski taşıyan tüm ülkelerde sağlık sistemlerine stratejik bir yol haritası kazandıracağına inandıklarının altını çizen Novo Nordisk Türkiye Kıdemli Klinik, Medikal ve Ruhsat Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır, "Şirket olarak hemofili alanındaki sorumluluğumuzu yalnızca tedavi sunmakla sınırlı görmüyor; sürdürülebilir, hasta odaklı ve krizlere dayanıklı sağlık çözümlerine katkı sağlamayı öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu raporun, Türkiye başta olmak üzere afet riski taşıyan tüm bölgelerde yol gösterici olacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
17 Nisan 2025 Perşembe - 13:34
FÜ Hastanesi’nde çocuklar için oyun bahçesi kuruldu
Elazığ Fırat Üniversitesi (FÜ) Hastanesi Hastanesi’nde minikler için oyun bahçesi oluşturuldu. Fırat Üniversitesi Hastanesi, yanık ünitesinde yatan çocuk hastalıkların tedavi sürecini daha konforlu ve keyifli hale getirmek için anlamlı bir projeye imza attı. Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü öncülüğünde, yanık ünitesinde tedavi gören çocuklar için ‘Minik Kahramanlar Oyun Bahçesi" oluşturuldu. Bahçe, sağlık çalışanlarının katkılarıyla hayata geçirilirken, duvarları çocukların ilgisini çekecek çizgi film kahramanları ile süslendi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Artaş, hastanede yatan çocuk hastalıkların tedavi süreçlerinde moral ve motivasyonlarını artırmak için böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini özellikle uzun süreli tedavi gören küçük hastalar için hastane ortamının zaman zaman sıkıcı ve stresli olabildiğini, bu kapsamda, çocuk hastaların sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal olarak da desteğe ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
17 Nisan 2025 Perşembe- 12:38
Kalp yetmezliği olan hemşire kalp nakli ile hayata tutundu
2
17 Nisan 2025 Perşembe- 09:16
Arabesk müzikli ameliyat
3
17 Nisan 2025 Perşembe- 11:51
Hemofili hastalarının sağlıklı bir ömür sürmesi mümkün
4
16 Nisan 2025 Çarşamba- 14:16
Uzmanlardan ’Sırrı Süreyya Önder’ değerlendirmesi
5
17 Nisan 2025 Perşembe- 10:36
Kumluca Devlet Hastanesi’nde Koroner Anjiyografi Ünitesi açılıyor
17 Nisan 2025 Perşembe - 10:11
Aort yırtılması kalp krizi ve felçle sonuçlanabilir
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, aort damarın yırtılmalarının ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirterek özellikle 40 yaş sonrası, yüksek tansiyon veya aort kapak sorunu olan bireylerin yılda bir tomografi çektirmesini önerdi. Prof. Dr. Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği aort yırtılması üzerinden örnek vererek, bu gibi ani gelişen damar yırtılmalarında erken tanı ve düzenli takip ile hayat kurtarılabileceğini vurguladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği aort diseksiyonu, halk arasında bilinen adıyla ana atardamar yırtılması, toplumda sık görülmeyen ancak hayati tehlikesi yüksek bir kalp damar hastalığına dikkat çekti. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, aort yırtılmalarının ani ölümlerin önemli bir nedeni olduğunu belirterek, özellikle kontrolsüz yüksek tansiyonu, aort kapak problemi ve genetik yatkınlığı olan bireylerin yılda en az bir kez tomografi ile takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Orta yaş grubu en riskli dönem Aort diseksiyonu yani ana atardamarda yırtılmanın, kalp cerrahisinin karşılaştığı en acil durumlardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, bu hastaların ancak yarısının hastaneye ulaşabildiğini, ameliyat olanların ise yalnızca yarısının hayatta kalabildiğini ifade etti. "Bu yırtıkların temelinde genellikle aortada genişleme yani anevrizma ile kontrolsüz yüksek tansiyon yer alır. Sırrı Süreyya Önder örneğinde olduğu gibi, daha önce 4.7 santimetre gibi sınırda ölçülen bir aort çapınız varsa ve kontrolsüz yüksek tansiyonunuz mevcutsa, risk çok yüksektir" dedi. Aort yırtılması kalp krizi ve felçle sonuçlanabilir Yırtığın kalpten çıkan ana damarda başladığını ve aşağı inerek kalbi besleyen damarları tıkayabileceğini belirten Prof. Dr. Köksal, şu bilgileri verdi: "Sırrı Süreyya Önder’in kalp krizi geçirmesinin nedeni sağ koroner damarının bu yırtık nedeniyle tıkanmasıydı. Yırtık yukarıya çıktığında ise beyne giden kan azalabilir, bu da bayılma şikâyetleriyle kendini gösterebilir. Bu durum, hayati tehlikenin çok yüksek olduğunu gösterir." Genetik yatkınlık ve doğuştan kapak anomalileri önemli 40 ile 60 yaş arası bireylerin bu açıdan en riskli grup olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, genetik faktörlere ve doğuştan gelen kalp kapağı bozukluklarına dikkat çekti. "Bazı bireylerde aort kapağı üç yaprakçıklı olması gerekirken doğuştan iki yaprakçıklı olabilir. Bu durum, zamanla damarın genişlemesine ve yırtılma riskinin artmasına yol açar. Ayrıca ailede kontrolsüz hipertansiyon öyküsü varsa, bu da ciddi bir risk unsurudur" şeklinde konuştu. Yılda bir tomografi şart Aort çapı normalin üzerinde olan, kontrolsüz tansiyonu bulunan bireylerin düzenli takip altında olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Köksal, "Bu hastaların yılda en az bir kez tomografi ile takip edilmesi gerekir. Tansiyonun mutlaka düzenli kontrol altında tutulması şart. Çünkü aort damarındaki yırtılma, tıpkı koroner damarlarındaki gibi önceden sinyal vermez. Göğüste ani bir yırtılma hissi, saplanan ağrı, bayılma ve tansiyon düşüklüğü gibi belirtilerle kendini gösterir" şeklinde konuştu. Küçük tedbirler hayat kurtarır Aort diseksiyonunun çoğu zaman ani geliştiğini ve hastaların hastaneye ulaşmadan hayatını kaybedebildiğini vurgulayan Köksal, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu nedenle, özellikle orta yaş ve üzeri bireylerde genetik riskler, aort kapakta problemve yüksek tansiyon varlığında düzenli taramalar yapılmalı. Erken teşhisle birlikte kan basıncını azaltmaya yönelik ilaç tedavisi, damar sertliğine yönelik yaşam tarzı değişikliği ve gerektiğinde cerrahi müdahale ile hayat kurtarılabilir. Unutulmamalı ki, basit tedbirlerle yüksek riskli bir ölümcül hastalık önlenebilir."
17 Nisan 2025 Perşembe - 09:50
Bayburt Devlet Hastanesinde kanser hastalığıyla alakalı bilgilendirme yapıldı
Ulusal Kanser Haftası kapsamında Bayburt Devlet Hastanesinde stant açılarak, bilgilendirmeler yapıldı. Bayburt Devlet hastanesine gelen hastaları, hasta yakınlarını ve hastane çalışanlarını bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla stant açıldı, stantta kanser hastalığıyla alakalı bilgiler verildi. ’Erken Teşhis Hayat Kurtarır’ sloganıyla yapılan bilgilendirme faaliyetinde, kanser ile mücadele konusunda broşürler dağıtıldı. Meme kanseri, rahim ağzı kanseri, bağırsak kanseri gibi diğer kanser türleriyle mücadelede erken teşhisin ve kanser taramalarının önemine değinen sağlık çalışanları, aile hekimlerine ve KETEM merkezlerine başvurularak, kanser taramalarının ücretsiz bir şekilde yapıldığının altını çizdiler.
17 Nisan 2025 Perşembe - 09:42
Gece nefes alamamak, gündüz kazaya yol açıyor
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, uyku sağlığının hem bireysel hem toplumsal sağlık açısından kritik olduğunu belirterek, "Uyku sırasında nefes alıp veremeyen kişi sadece uykusuz kalmaz, beyni, kalbi, tüm organları beslenemez. Bu da trafik kazalarına, iş kazalarına kadar pek çok riski doğurur" dedi. Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından düzenlenen 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK), 9-12 Nisan tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Kongrede solunum hastalıkları, tütün bağımlılığı, akciğer kanseri, yapay zekâ destekli tanı yöntemleri ve uyku sağlığı gibi birçok konu ele alındı. Kongreye katılan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, özellikle uyku sağlığına dikkat çekti. Uyku sağlığının dünyada yeterince önemsenmediğini ifade eden Karadağ, her yıl 70’ten fazla ülkede düzenlenen Dünya Uyku Günü etkinliklerinin bu konuya farkındalık sağlamak amacıyla düzenlendiğini söyledi. "Uyku sağlığınızı önceleyin" mesajının bu yılki tema olduğunu aktaran Karadağ, uykunun yalnızca dinlenme değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik sağlığın sürdürülebilmesi için zorunlu bir süreç olduğunu vurguladı. Karadağ, "Hayatımızın üçte birini uykuda geçiriyoruz. Uyku bir restorasyon dönemidir. Sağlıklı bir gün için sağlıklı uyku şart" diye konuştu. "85 ayrı uyku bozukluğu tanımlanmış durumda" Uyku bozukluklarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Mehmet Karadağ, dünya genelinde 85 ayrı uyku bozukluğu tanımlandığını kaydetti. En yaygın uyku bozukluğunun ise uyku apnesi olduğunu söyleyen Mehmet Karadağ, bu rahatsızlığın solunumun durmasıyla birlikte beyin ve diğer hayati organların yeterince oksijen alamamasına neden olduğunu ifade etti. Karadağ, "Geceleri horlayan ya da nefesi duran biri, aslında uykuda sağlıklı şekilde nefes alıp veremiyordur. Bu durum beyni, kalbi, karaciğeri, böbrekleri ve tüm vücudu olumsuz etkiler. Sabah yorgun uyanan, gün içinde sürekli uykusu gelen kişilerde konsantrasyon bozukluğu, depresyon, dikkat dağınıklığı başlar" ifadelerini kullandı. Uyku apnesi artık sürücü belgesi için yasal değerlendirme kriteri Prof. Dr. Karadağ, Türkiye’de 2015’te yürürlüğe giren düzenleme ile birlikte uyku apne sendromunun sürücü belgelerinde doğrudan değerlendirilmesi gereken bir sağlık kriteri haline geldiğini hatırlattı. Karadağ, şöyle devam etti: "Artık profesyonel ehliyetler 5 yılda bir, amatör ehliyetler ise 10 yılda bir sağlık raporuyla yenilenmek zorunda. Bu raporlarda uyku apnesi de değerlendiriliyor. Bu kişiler de elbette sürücü olabilir. Ancak bunun için tanılarının konulması, gerekli tedavilerinin yapılması ve bu durumun üç uzman hekimden oluşan bir heyet tarafından onaylanması gerekiyor" diye konuştu. Karadağ, bu uygulamanın trafik güvenliği açısından büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi. "Uyku apnesi olanların yüzde 90’ı tanı almamış durumda" Toplumda uyku apnesinin görülme sıklığının yaklaşık yüzde 5 olduğunu, ancak bu kişilerin yüzde 90’ının tanı almadığını belirten Prof. Dr. Karadağ, bu durumun ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekti. Uyku bozukluğu olan kişilerin hem bireysel sağlıkları hem de toplum güvenliği açısından risk oluşturabileceklerine işaret eden Karadağ, "Uyku bozukluğu tanısı konmamış bir kişi, trafikte ya da işyerinde ciddi kazalara neden olabilir. Avrupa’da ve ülkemizde bu nedenle yasal düzenlemeler yapıldı. Kazaların ve buna bağlı ölümlerin azaldığını görüyoruz. Ancak halk bu konuda hâlâ yeterince bilinçli değil" dedi. "Uyku sağlığı obezite ve hipertansiyonla da bağlantılı" Prof. Dr. Karadağ, uyku apnesinin obezite ve hipertansiyon gibi yaygın sağlık sorunlarıyla da doğrudan ilişkili olduğunu söyleyerek, uyku sağlığının ihmal edilmesinin uzun vadede kilo alımı, tansiyon yüksekliği ve metabolik bozukluklara neden olabileceğini aktardı. Karadaği "Uyku sırasında yeterince nefes alamayan kişi zamanla kilo alır, tansiyonu yükselir, ruh hali bozulur. Bu zincirleme etki sağlığın tüm alanlarını etkiler. Uyku sağlığı, genel sağlığın temellerinden biridir" diyerek uykunun hayat kalitesi üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekti.
17 Nisan 2025 Perşembe - 09:16
Arabesk müzikli ameliyat
Kahramanmaraş’ta bel fıtığı nedeniyle ameliyat masasına yatan 62 yaşındaki Mehmet Ergen, spinal anestezi (belden uyuşturarak) ile yapılan operasyonu sevdiği arabesk şarkılar eşliğinde geçirdi.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 18:04
Kırşehir Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 2 haftada 31 bin kişi tedavi edildi
Kırşehir Eğitim Araştırma Hastanesi’nde geçtiğimiz 2 hafta içerisinde 31 bin kişi tedavi edildi. Ramazan Bayramı sonrasında da yoğun hasta talebinin olduğu hastanede bazı poliklinik ve acil servislerde fazla mesai yapıldı. Kırşehir’in yanı sıra çevre ilçe ve illerden de hasta girişi alan hastaneye Ortaköy, Sarıyahşi, Evren, Hacıbektaş, Yerköy’den de özellikle acil servis ve polikliniklerde yoğun girişler kaydedildi. Yapılan açıklamada, tedavi süreçlerinin aksamadığını aktardı.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 17:28
Organları 3 hastaya hayat oldu
Manisa’nın Akhisar ilçesinde, bir süredir Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi 3. Basamak Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören 60 yaşındaki M.S. adlı hastada tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Ailenin acılı bekleyişinin ardından alınan organ bağışı kararı, üç farklı hastaya umut oldu. Hastanede organ nakil koordinatörü olarak görev yapan Uzm. Dr. Feray Baş ile Yoğun Bakımlardan Sorumlu Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. İbrahim Gürcan’ın hasta yakınlarıyla gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda, aile örnek bir karar alarak organ bağışında bulundu. Salı gecesi şehir dışından gelen nakil ekiplerinin katılımıyla, anestezi uzmanı Dr. Abdulvahap Yılmaz liderliğinde ameliyathane ve yoğun bakım ekiplerinin iş birliğiyle gerçekleştirilen operasyonla, uygun organlar alındı ve bekleyen hastalara nakledilmek üzere yola çıkarıldı. Ailenin gösterdiği duyarlılık, sadece Akhisar’da değil, tüm sağlık camiasında takdirle karşılandı. Organların başarıyla nakledildiği üç hasta için ise yeni bir yaşam umudu doğdu. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Hamza Bambal, "Bizler gece gündüz demeden özverili bir şekilde görev yapan sağlık çalışanları olarak aynı anda önce hüznü, sonra ise buruk da olsa umudu yaşadık. Bağışa karar verip üç cana yeniden hayat veren aile yakınlarına şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte fedakârca çalışan tüm ekibimize teşekkür ediyorum. Tüm vatandaşlarımızı organ bağışı yapmaya davet ediyoruz" dedi.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 17:23
Çocuk sağlığında ‘büyüme izlemi’nin önemi
Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Filiz Tubaş, düzenli doktor kontrollerinin büyüme ve gelişme geriliklerini önlemede kritik olduğuna dikkat çekerek, "Büyüme evrelerinin muhakkak bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Çocuğunuz sağlıklı olsa da doktor kontrollerini aksatmayın" dedi. Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Filiz Tubaş, büyüme ve gelişmenin birbirinden farklı kavramlar olduğunu vurgulayarak, "Büyüme, çocukların boy, kilo ve baş çevresi gibi fiziksel ölçümlerinin yaş ve cinsiyete göre değerlendirilmesidir. Gelişim ise çocuğun yaşına uygun olarak yürümek, konuşmak gibi becerileri kazanmasıdır. Çocukların sağlıklı büyümesi, sadece boy ve kilo artışıyla değil, aynı zamanda zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimleriyle de yakından ilişkilidir. Bu nedenle, düzenli büyüme izlemi ve sağlıklı çocuk kontrolleri, çocukların genel sağlık durumunun değerlendirilmesinde kritik bir rol oynar" dedi. "Sağlıklı çocuk izleminin temel taşı: ‘büyüme izlemi’" Büyüme izleminin özellikle kronik hastalıkların erken tespiti açısından önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Tubaş, "Büyüme izlemi, sağlıklı çocuk izleminin temel taşıdır. Kronik hastalıklar, alerjik durumlar veya enfeksiyonlar gibi sorunlar büyümeyi duraklatabilir. Bu nedenle, çocukların düzenli olarak izlenmesi gereklidir" şeklinde konuştu. Bir bebekte ya da çocukta problem varsa büyümenin hızında bir azalma görüldüğünü aktaran Doç. Dr. Tubaş, sözlerine şu şekilde devam etti: "Doğumdan itibaren çocuk hekimleri bebekleri görerek izlemeye başlıyor. Doğum odasında yapılan ilk kontrolden sonra, ilk hafta ve 15. günde değerlendirme yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı aşı takvimine uygun şekilde; 1. ve 2. aylarda, ilk 6 ay boyunca düzenli olarak ve sonrasında 3’er aylık periyotlarla bebekleri izliyoruz." Tubaş, doktor kontrolünün yanı sıra her döneme özgü tetkik, aşı ve takviyelerin yapılmasının da sağlıklı büyüme için gerekli olduğunu sözlerine ekledi. "Ergenlik döneminde büyüme hızlanıyor" Büyümenin en hızlı olduğu dönemin 0-1 yaş arası olduğunu, ikinci hızlanma döneminin ise ergenlik olduğunu aktaran Doç. Dr. Tubaş, "Ergenlik döneminde de büyümenin izlenmesi oldukça önemlidir. Hedef boya ulaşamayan çocuklar genellikle büyüme izlemi yapılmayan çocuklardır. Bu nedenle sağlıklı çocuk kontrollerinin ihmal edilmemesi ve her çocuğun muhakkak değerlendirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Çocuğu erişkin bireyden ayıran en önemli özelliklerden birinin sürekli büyüyen ve gelişen bir süreç yaşaması olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tubaş, doğru beslenme, bilişsel destekler, gerekli aşı uygulamaları, duygusal tatminler, motor becerilerinin sağlıklı yetişkin döneminin olmazsa olmazları arasında yer aldığını dile getirdi.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 17:21
Çocuk sağlığında ‘büyüme izlemi’ önemli
Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Filiz Tubaş, düzenli doktor kontrollerinin büyüme ve gelişme geriliklerini önlemede kritik olduğuna dikkat çekerek, "Büyüme evrelerinin muhakkak bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Çocuğunuz sağlıklı olsa da doktor kontrollerini aksatmayın" dedi. Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Filiz Tubaş, büyüme ve gelişmenin birbirinden farklı kavramlar olduğunu vurgulayarak, "Büyüme, çocukların boy, kilo ve baş çevresi gibi fiziksel ölçümlerinin yaş ve cinsiyete göre değerlendirilmesidir. Gelişim ise çocuğun yaşına uygun olarak yürümek, konuşmak gibi becerileri kazanmasıdır. Çocukların sağlıklı büyümesi, sadece boy ve kilo artışıyla değil, aynı zamanda zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimleriyle de yakından ilişkilidir. Bu nedenle, düzenli büyüme izlemi ve sağlıklı çocuk kontrolleri, çocukların genel sağlık durumunun değerlendirilmesinde kritik bir rol oynar" dedi. "Sağlıklı çocuk izleminin temel taşı: ‘büyüme izlemi’" Büyüme izleminin özellikle kronik hastalıkların erken tespiti açısından önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Tubaş, "Büyüme izlemi, sağlıklı çocuk izleminin temel taşıdır. Kronik hastalıklar, alerjik durumlar veya enfeksiyonlar gibi sorunlar büyümeyi duraklatabilir. Bu nedenle, çocukların düzenli olarak izlenmesi gereklidir" şeklinde konuştu. Bir bebekte ya da çocukta problem varsa büyümenin hızında bir azalma görüldüğünü aktaran Doç. Dr. Tubaş, sözlerine şu şekilde devam etti: "Doğumdan itibaren çocuk hekimleri bebekleri görerek izlemeye başlıyor. Doğum odasında yapılan ilk kontrolden sonra, ilk hafta ve 15. günde değerlendirme yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı aşı takvimine uygun şekilde; 1. ve 2. aylarda, ilk 6 ay boyunca düzenli olarak ve sonrasında 3’er aylık periyotlarla bebekleri izliyoruz." Tubaş, doktor kontrolünün yanı sıra her döneme özgü tetkik, aşı ve takviyelerin yapılmasının da sağlıklı büyüme için gerekli olduğunu sözlerine ekledi. "Ergenlik döneminde büyüme hızlanıyor" Büyümenin en hızlı olduğu dönemin 0-1 yaş arası olduğunu, ikinci hızlanma döneminin ise ergenlik olduğunu aktaran Doç. Dr. Tubaş, "Ergenlik döneminde de büyümenin izlenmesi oldukça önemlidir. Hedef boya ulaşamayan çocuklar genellikle büyüme izlemi yapılmayan çocuklardır. Bu nedenle sağlıklı çocuk kontrollerinin ihmal edilmemesi ve her çocuğun muhakkak değerlendirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Çocuğu erişkin bireyden ayıran en önemli özelliklerden birinin sürekli büyüyen ve gelişen bir süreç yaşaması olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tubaş, doğru beslenme, bilişsel destekler, gerekli aşı uygulamaları, duygusal tatminler, motor becerilerinin sağlıklı yetişkin döneminin olmazsa olmazları arasında yer aldığını dile getirdi. (EK
16 Nisan 2025 Çarşamba - 16:40
Miniklere ağız ve diş sağlığı taraması devam ediyor
Yunusemre Belediyesi, ilçedeki okullarda öğrencilere ağız ve diş sağlığı eğitimi vermeye devam ediyor. Koruyucu Diş Hekimliği Derneği’nin desteğiyle gerçekleştirilen projede öğrencilere ağız ve diş bakımı anlatılıyor. Yunusemre Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Yunusemre İlçesindeki anaokulu ve ilkokul öğrencilerine yönelik ağız sağlığı ve bakımı eğitimi devam ediyor. Koruyucu Diş Hekimliği Derneği’nin desteğiyle gerçekleştirilen Ağız Diş Sağlığı Eğitimi, Dernek Başkanı Diş Hekimi Faruk Tomruk tarafından veriliyor. Ocak ayından itibaren, eğitimler kapsamında 18 kırsal mahallede 694 anaokulu ve ilkokul öğrencisine ağız ve diş sağlığının önemi anlatıldı. İlçe merkezinde ise 4 okulda ise 423 ilkokul birinci sınıf öğrencisi bu eğitimden yararlandı. 2024-2025 eğitim öğretim yılı sonuna kadar devam edecek projede çocuklara içerisinde ağız bakım ürünleri bulunan çantalar hediye ediliyor.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 16:31
Kepez Devlet Hastanesi’nde ’otizm’ farkındalığı
Kepez Devlet Hastanesi’nde otizm farkındalığına dikkat çekmek amacıyla etkinlik düzenlendi. Etkinliğe katılan çocuklara oyuncak ve mavi balonlar hediye edildi. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle Kepez Devlet Hastanesi’nde etkinlik düzenlendi. Başhekim Op. Dr. Ramazan Gürkan, Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Kaçar ve personelin katılımıyla düzenlenen programda otizm farkındalığına dikkat çekildi, personele eğitim verildi. Etkinlikte konuşan Başhekim Gürkan, otizmin genellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkan nöro girişimsel bir bozukluk olduğunu söyledi. Eğitim sonrası hastane girişindeki stantta otizmli çocuklara oyuncak ve mavi balon hediye edildi. Kepez Devlet Hastanesi’nde Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün talimatı ile 2. Ulusal Otizm Eylem Planı çerçevesinde faaliyetlerin süreceği belirtildi.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 15:45
Fethiye Taşyaka’da kanalizasyon hatları yenileniyor
İl genelinde altyapı eksiklerinin giderilmesi için çalışmalarını yoğunlaştıran Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon idaresi (MUSKİ) ekipleri çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. MUSKİ tarafından çevre ve doğanın korunması için büyük önem taşıyan atıksu altyapısının geliştirilmesi mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave yatırımlarla güçlü bir kanalizasyon sistemi oluşturulması için yatırımlar sürüyor. Son olarak Fethiye Taşyaka Mahallesinde uzun süredir tıkanıklıkların yaşandığı bu nedenle taşmaların meydana geldiği kanalizasyon hattın çalışma başlatan ekipler bu hatların yenileme işlemlerini sürdürüyor. Deforme olan ve artık çapları yetersiz kalan hatlar bulundukları yerden taşınarak yol seviyesinin altına indiriliyor. Mahalle Muhtarı Tufan Okşaş altyapı eksiği ile ilgili sorunu Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’a söylediklerini ve sıkıntının giderilmesi için hemen çalışmaların başladığına vurgu yaparken, "Ahmet Başkanımız sağolsun altyapımızın eksikliğini söyledik. O da bize olumlu cevap verdi. Ekiplerle görüştü. Mayıs ayına kadar işin bitebileceğini bildirdi. Biz de teşekkür ettik. Şu anda çalışma yapıyoruz. 30 seneden beri yolun kenarında olan kanalizasyon giderimizin olması gerektiği yerde yolun altında olması gerekiyor. Çünkü yolun kenarında sağlık açısından hiç şey olmuyor. Kaçmalar oluyor. Ama normalde olması gerektiği yerde olursa daha iyi. Hem çalışmamızı yapacağız" diye konuştu.
16 Nisan 2025 Çarşamba - 15:39
Konya AMATEM’in yeni binası umut olacak
Konya’da yapımı tamamlanan Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) Yeni Hizmet Binası alkol ve madde bağımlılarının tedavisinde büyük rol üstlenecek. 33 bin metrekare alan üzerine kurulan ve 12 bin metrekare kapalı alana sahip Konya AMATEM’in inşaatı tamamlandı. Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç, hastane yöneticileri ve ilgililer 80 yataklı projelendirilen tesiste açıklamalarda bulundu. Yeni AMATEM binasını tanıtan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Koç, "Bu binanın özelliği özellikle psikiyatri hocalarımızın sonradan şöyle yapalım diyeceğimiz hiçbir alan bırakmadan bu hastalara özel planlanmış bir bina olması. Bu şekilde sıfırdan yapılmış Türkiye şartlarında çok az veya yok diye biliyorum. Tabii AMATEM hizmeti Konya’ya değil Türkiye’ye hizmet olacak bir alan. Biz Konya olarak düşünmüyoruz. Hem güney bölgemiz Antalya olmak üzere Afyonkarahisar, Karaman, Aksaray gibi illerimizden bizlere hastalar geliyor. Bu hastalarımızın burada şifa bulmasını istiyoruz. O nedenle de bu bina büyük hizmetlere vesile olacak. Kadın, erkek olarak bütün simetrileri ayarlandı ve aynı şekilde spor alanları, ergoterapi dediğimiz müzik, resim, diğer sanatsal faaliyetler, tarım alanları hastalarımızın rahat edeceği, ferah alanlar, bunalmadan tedaviyi kabullenecekleri ortamlar oluşturuldu. Ayrıca alkol bağımlılarımız için direkt müdahale edilebileceği yoğun bakım alanımız var. Onlar da inşallah burada tedaviye kavuşur. Normal hayatlarına dönmeleri için gerekli ortamı sağladık. Şu an binamızla ilgili mefruşat ve tıbbi cihaz açısından tüm eksiklerimiz tamamlandı. Ufak tefek eksiklerimizi tamamlayarak en geç mayıs ayında burada hastalarımız yataklı tedavi hizmetine başlayacaktır. Rabbim inşallah ekibimize kolaylık versin, yatan hastalarımıza da şifa versin arzu ediyoruz" dedi. 33 bin metrekare alana inşa edildi Konya AMATEM binası, 33 bin metrekare alan üzerine inşa edildi. 12 bin metrekare kapalı alana sahip 3 blok olarak yapımı tamamlanan AMATEM binası, bodrum, zemin ve 2 kat olmak üzere 4 kattan oluşuyor. 50 erkek, 30 kadın olmak üzere 80 yataklı olan AMATEM binasında; 5 poliklinik, 2 yataklı gözlem odası, psikolog odası, grup terapi odası, tanı ve teşhis alanları, laboratuvar alanı, sosyal çalışmacı odası, 6 iş-uğraş atölyesi, 2 okuma salonu, 2 TV izleme alanı, 2 spor salonu, mescit, yemekhane, hobi bahçeleri, basketbol-voleybol sahaları, oturma alanları yer alıyor.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder