Yerel Haberler
YEREL HABERLER
Cepte taşınan tehlike kanser riskini artırıyor
02 Ocak 2025 Perşembe - 14:15 Cepte taşınan tehlike kanser riskini artırıyor Cep telefonları hayatımızı kolaylaştırsa da olumsuz yönleriyle de dikkat çekiyor. Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Uzmanı Yaşar Alpaslan, yoğun cep telefonu kullanımının kanser oluşumunu tetiklediğini ifade etti. Teknolojik gelişmelerin bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer taraftan da insan sağlını ciddi oranda tehdit ettiğini belirten Medicana Sivas Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yaşar Alpaslan, “Etrafımız birçok elektromanyetik dalga ile sarılmış durumdadır. Hemen hemen günün her saatinde radyo ve televizyon dalgaları, wireless dalgaları, en önemlisi de cep telefonu frekans dalgalarının sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerine maruz kalıyoruz. Yoğun cep telefonu kullanımının en azından beyin yorgunluğuna sebebiyet verdiği neredeyse kesin gibidir. Ayrıca baş ağrıları, uyku düzensizliği, hafıza zayıflaması, yoğun stres ve yorgunluk, konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı gibi durumlara yol açabilmektedir” dedi. Yoğun cep telefonu kullanan kişiler risk altında Son 10-20 yıl içerinde gerek Alzheimer ve parkinson gibi organik beyin hastalıkları, gerekse depresyon, panik atak ve takıntı hastalığı gibi psikolojik hastalıkların artış gösterdiğini söyleyen Dr. Alpaslan, “Cep telefonları ile beyin tümörleri arasında somut bir bağlantı kurulamamış olsa da, en azından glioma veya menengioma gibi beyin tümörlerinin gelişme ihtimalini arttırdığı yaygın bir kanaat durumundadır. ABD’nin finans merkezi olan Wall Street’de saatlerce cep telefonlarıyla konuşan borsacılarda beyin tümörlerinin normale göre çok daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Washington Üniversitesi biyomühendislerinden Henry Lai, cep telefonu sinyallerinin DNA sarmalındaki fizyolojik yapıyı bozduğunu ve kopmalara neden olduğunu ifade etmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Enstitüsünün 2008’de yayınladığı raporda 10 yıl ya da daha üzeri cep telefonu kullanan kişilerde yüzde 40 daha fazla beyin tümörü tespit edildiği bildirilmektedir. 2009’da İsveç’te yapılan başka bir araştırmada ise beyin kanser oluşumunu 5 kat arttırdığı iddia edilmektedir” dedi. “Cihazları kullanmaya mecbur olsak dahi önlemleri almalıyız” Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazların mümkün olduğunca yatak odasında bulundurulmaması gerektiğini söyleyen Alpaslan, “Cep telefonlarını direkt kulağa götürerek değil, kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak uzaktan görüşme yapmalıyız. Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaydığı için birini aradığınızda iletişim sağlanmadan telefonu kulağa götürmemeliyiz. Cep telefonlarını cepte değil, çantada taşıyıp mümkün olduğunca vücuttan uzakta tutmalıyız. Cep telefonunuz açıkken kullanmıyor olsanız bile radyasyon yaymaya devam eder. Görüşmelerimiz günde yarım saati aşmamalı, mümkünse kablolu telefonları tercih etmeliyiz. Sinema, tiyatro veya konferans gibi topluluklarda tamamen kapatınız. Çünkü sessize alsanız bile mekândaki çok sayıda cep telefonunun sinyal alışverişi nedeniyle risk oluşturacaktır” dedi. “Çocukların zarar görme ihtimali çok daha yüksek” Cep telefonlarının mümkün olduğunca çocuklardan uzak tutulması gerektiğinin altını çizen Dr. Alpaslan, “Çocukların beyin gelişimleri henüz tam olmadığı için cep telefonlarından zarar görme ihtimali daha yüksektir. Yoğun cep telefonu kullanımı baş ağrıları, uyku düzensizliği gibi durumları tetikleyebilmektedir. Sonuç itibarıyla teknolojiyi kullanmalı fakat esiri olmamalıyız. Beyin sağlığımız için mümkün olduğunca elektronik ortamlardan uzak durmalı, wireless yerine kablolu internet ve ev telefonları kullanmalıyız. Cep telefonlarını sohbet ve oyun aracı olarak değil, iletişim amaçlı kısa süreler için kullanmalıyız” dedi.
Başkan Sengel’den yeni yılın ilk müjdesi öğrencilere
02 Ocak 2025 Perşembe - 14:13 Başkan Sengel’den yeni yılın ilk müjdesi öğrencilere Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, öğrencilerden yoğun ilgi gören Kent Lokantası Öğrenci Otobüsü’nün ikincisinin çok yakında hizmete geçeceğini duyurdu. Öğrenciler ile Kent Lokantası Öğrenci Otobüsü önünde bir araya gelen Başkan Sengel, öğrencilerin öğle molalarında yoğun ilgi gösterdiği Kent Lokantası Öğrenci Otobüsünün ikincisini, Cumhuriyet Mahallesi’ndeki okullarda okuyan öğrencilerin faydalanabilmesi için Cumhuriyet Mahallesi’ne açacaklarının müjdesini verdi. Selçuk Belediyesi, sosyal belediyecilik projesi kapsamında hayata geçen Kent Lokantası Öğrenci Otobüsü’nden kentte yaşayan tüm öğrencilerin faydalanabilmesi için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Derinleşen yoksulluktan en çok etkilenen kesimler arasında bulunan öğrenciler, Kent Lokantası Öğrenci Otobüsü’nde 10 TL’ye temiz ve güvenilir bir şekilde yemek yiyebiliyor. Çocukların sağlıklı gelişimine katkı sunmak için her gün farklı yemek menüsü sunan Kent Lokantası Öğrenci Otobüsü’nden çocuklar kadar veliler de memnun. “Yeni yılda sağlıklı gelecek hepimizin olsun” Kent Lokantası Öğrenci Otobüsü’nün önünde, öğrencilerin yeni yıllarını müjdeli haberle kutlayan Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel, “Kent Lokantası Öğrenci Otobüsümüzün önünde, öğrencilerimize mutlu ve sağlıklı yıllar diliyoruz. Bu sırada da haber vermiş olayım; Cumhuriyet Mahallesi’nde olan okulların bu alana yetişmesi biraz zor olduğu için mevcut olan Cumhuriyet Mahallesi’ndeki okulların olduğu yere de Kent Lokantası Öğrenci Otobüsümüzün ikincisini hazırlıyoruz. Yeni yılda sağlıklı gelecek hepimizin olsun” dedi.
Sağlıkta yeni dönem: Aile hekimleri ile hastaneler entegre oldu
02 Ocak 2025 Perşembe - 14:10 Sağlıkta yeni dönem: Aile hekimleri ile hastaneler entegre oldu Aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri, hastaneler ile dijital olarak entegre oluyor. Bu sistem sayesinde aile hekimleri tetkikleri doğrudan talep edebilecek hale gelirken, hastalar hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek. Sonuçlar ise aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek. Kocaeli İl Sağlık Müdürü Yüksel Pehlevan, yeni sistemin hastanelerdeki yoğunluğu azaltacağını ve sağlık hizmetlerini hızlandıracağını belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlandı. Bu entegrasyon çerçevesinde, aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri hastanelerle dijital olarak entegre olacak. Sistem sayesinde aile hekimleri, INR, röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek. Hastalar, hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek. Sonuçlar ise doğrudan aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek. "Sağlık hizmetleri daha hızlı ve erişilebilir olacak" Aile hekimlikleri ve hastaneler arasında gerçekleştirilen dijital entegrasyon hakkında değerlendirmelerde bulunan Kocaeli İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, bu çalışmanın detaylarını aktardı. Pehlevan, "Birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlanmasıyla birlikte 1 Ocak 2025 itibarıyla tüm illerde uygulanmaya başlandı. Bu entegrasyon çerçevesinde, aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri, hastanelerle dijital olarak entegre oldu. Aile hekimleri, INR, röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek. Hastalar, hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini yaptırabilecekler. Sonuçlar ise aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek yani hastalar tekrar hastanede muayene olmalarına gerek olmadan tüm tetkiklerini yaptırabilecekler. Çıkan sonuçlarda aile hekimliklerinin ekranlarında görüntülenebilecek" dedi. "Direkt tahlil, röntgen tetkiki istenebilecek" Yüksek Pehlevan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aile hekimleri, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden kayıtlı hastaları için yüzde 10 kontenjan ayrılarak tüm MHRS kapasitesinde randevu oluşturabilmektedirler. İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler, aile hekimleri tarafından yönlendirilen hastaları veya doğrudan hastaneye başvuran hastaları değerlendirdikten sonra sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden aile hekimine geri bildirim notu yazabilecektir. Aile hekimleri bu notu ekranları üzerinden görüntüleyebileceklerdir. Aile hekimleri, laboratuvar tetkikleri için talep yaptıktan hemen sonra hastaya e-Nabız tarafından benzersiz, özel bir kod üretilerek aile hekimi bu kodu hastası ile paylaşacaktır. İlgili hasta hastaneye gittiğinde hastane bankosundan herhangi başka muayeneye gerek kalmadan bu kodla kayıt açılarak laboratuvar talep yapılıp direkt laboratuvara gidip tetkiklerini yaptırabilecektir. Hasta talep tarihinden itibaren en geç 3 gün içinde bu tahlilleri yaptırmak durumunda. 3 gün içerisinde yaptırmazsa kod geçerliliğini kaybetmekte. Mamografi ve ultrason tahlilleri hariç tabii ki. Aile hekimleri kendisine kayıtlı hastalar için görüntüleme tetkiklerini, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi aracılığıyla doğrudan ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşlarından isteyebilecektir. Bu işlemlerden mamografi ile gelişimsel kalça displazisi kapsamında uygun yaş grubundan (20 ile 100 günlük arası bebekler) istenilecek ultrason tetkiki için aile hekimleri doğrudan hastaneden randevu alarak tarihini ve saatini hastaya bildirecektir. Direkt grafilerde ise randevuya gerek yok. Direkt tahlil, röntgen tetkiki isteyebilecektir. Bu sistem sayesinde ülkemizde sağlık alanında yapılan çalışmaların çok daha hızlı, pratik ve erişilebilir olmasını umuyoruz" "Hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak istiyoruz" Sağlık kuruluşlarının ve vatandaşların yapılan entegrasyon çalışmalarına adapte olma sürecine de değinen Pehlevan, Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü olarak kriz masası oluşturduklarını ifade etti. Pehlevan, "Aslında entegrasyon bugün itibariyle başlamış durumda. Biraz adaptasyon süreci olacaktır. Biz müdürlüğümüzde kriz merkezi kurduk. Aile hekimlikleri ve hastaneler arasında Sağlıklı Hayat Merkezi’ndeki gerekli koordinasyonu sağlayarak anında müdahale etme şansımız olacaktır ve çok kısa süre içerisinde bunu etkin bir şekilde kullanmış olacağız. Özellikle amacımız hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak ve etkin tanı ve tedavi yöntemleriyle tedavi olmaları açısından sistem son derece önemli. Tüm vatandaşlarımız hasta olmadan önce koruyucu sağlık hizmetlerini almaları sağlıklı yaşlanmaları açısından oldukça önemli. Hastaların etkin bir şekilde birinci basamak sağlık hizmetlerini kullanarak etkin tanı ve tedavi olma şanslarını elde etmiş olacaktır" dedi. "Aile hekimlerimiz oldukça tecrübeliler" Kocaelililere, aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezlerine gitmeleri yönünde tavsiyeler veren Pehlevan, "Özellikle aile hekimlerimiz çok yetkin ve etkinler. Birinci basamak tesislerimize başvurmalarını öneriyoruz. Bizde Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı olarak yeni aile hekimlikleri birimi ve yeni aile sağlığı merkezlerini açma konusundaki çalışmalarımıza Bakanlığımızın desteğiyle devam ediyoruz. Aralık ayında 2 sağlık merkezi açmış olduk. Dolayısıyla vatandaşımız için en kolay en ulaşılabilir sağlık hizmeti birinci basamak sağlık merkezi ve aile sağlığı merkezi. Kocaeli’de dolayısıyla bunun için hastaneye gitmelerine gerek yok. Etkili bir şekilde hizmet alabilirler. Hem iş gücü kaybı, hem zaman kaybı hem de etkili sağlık hizmeti almaları açısından bu son derece etkili olmaktadır" ifadelerini kullandı.
Başkan Özdoğan: "Yeni hizmet binamızla daha etkin hizmet sunuyoruz"
02 Ocak 2025 Perşembe - 14:11 Başkan Özdoğan: "Yeni hizmet binamızla daha etkin hizmet sunuyoruz" Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy’u makamında ağırladı. Milletvekili Özsoy, İçişleri Bakanlığı’nın desteğiyle Hacılar’a kazandırılan yeni Belediye ve Kaymakamlık hizmet binası için Başkan Özdoğan’a hayırlı olsun dileklerini iletti. Ziyarette; ilçeye kazandırılan modern Belediye ve Kaymakamlık binasının hem vatandaşların daha hızlı ve kaliteli hizmet almasına hem de Hacılar’ın gelişimine önemli katkılar sağladığını belirten Başkan Özdoğan, “Bu projeyi hayata geçirirken hedefimiz, hemşehrilerimize daha etkili ve erişilebilir bir hizmet sunmaktı. Modern altyapıya sahip yeni hizmet binamız, hem estetik açıdan ilçemize yakışan bir yapı oldu hem de halkımızın ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmemize imkan sağladı” dedi. Başkan Özdoğan, desteklerinden dolayı İçişleri Bakanlığına ve katkı sağlayan tüm paydaş kurumlara teşekkür ederek; "Bu binamız, devletin vatandaşla buluşma noktası olan belediye ve kaymakamlık birimlerini bir araya getiren önemli bir merkez haline geldi. Şimdi, bu alanda daha verimli bir şekilde hizmet sunarak vatandaş memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Milletvekili Sayın Bayar Özsoy ise, yeni hizmet binasının Hacılar için önemli bir yatırım olduğunu vurguladı. Özsoy; "Hacılar, gerek doğal güzellikleri gerekse stratejik konumuyla büyük bir potansiyele sahip bir ilçemizdir. Yeni belediye ve kaymakamlık binası, ilçemizin kalkınmasında önemli bir adım. Bu projede emeği geçen başta Belediye Başkanımız Bilal Özdoğan olmak üzere herkese teşekkür ediyor, binamızın hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Ziyaret, Başkan Özdoğan ve Milletvekili Özsoy’un Hacılar için planlanan diğer projeler ile ilgili görüş alışverişinde bulunmasıyla sona erdi. Başkan Özdoğan, destekleri ve iyi dilekleri için Milletvekili Özsoy’a teşekkür ederek, Hacılar’ı daha ileriye taşımak adına çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
FETÖ’cüler Almanya’da aşırın sağın yükselmesinden rahatsız
02 Ocak 2025 Perşembe - 14:09 FETÖ’cüler Almanya’da aşırın sağın yükselmesinden rahatsız Türkiye’den firar eden Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) mensupları Almanya’da yapılacak seçimler sonrasında aşırı sağın yükselmesi ile göçmenlere karşı olumsuz bir tutum takınılmasından endişe ediyor. Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un parlamentoda yapılan güven oylamasını kaybetmesinin ardından Federal Meclisi feshederek, 23 Şubat 2025’te erken seçime gidileceğini duyurmuştu. FETÖ’cüler ise Almanya’da yapılacak seçimler sonrasında aşırı sağın yükselmesi ile göçmenlere karşı olumsuz bir tutum takınılmasından endişe ediyor. Almanya, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi öncesi ve sonrasında FETÖ için en güvenli ülkelerden biri konumunda yer alıyor. FETÖ’nün 1990’ların başlarından itibaren Almanya’da önemli örgütsel yatırımları bulunuyor. Örgütün elebaşı Fetullah Gülen’den sonra en önemli yöneticilerinden olan Avrupa kıtasındaki örgüt yapısının sözde sorumlusu Abdullah Aymaz da Almanya’da yaşıyor. Aymaz, örgütle ilgili tüm faaliyetlerini yine Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’dan yürütüyor. Firar eden FETÖ’cülerin dörtte biri Almanya’da yaşıyor FETÖ’nün en önemli isimlerinden Aymaz gibi birçok FETÖ’cü de yine Almanya’da ikamet ediyor. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre Türkiye’den firar eden FETÖ mensuplarının yaklaşık dörtte biri de yaşamak için Almanya’yı seçti. Almanya’nın FETÖ’cülere kucak açmasının altında ise işgücünün yanı sıra politik nedenler de bulunuyor. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin planlayıcılarından Adil Öksüz’ün de Türkiye’den kaçtığı ve son görüldüğü yerin Almanya olduğu biliniyor. FETÖ “mahrem” taktiğine Almanya’da da devam ediyor Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, başarısız darbe girişimi sonrasında Türkiye’den firar eden FETÖ’cü askerlerin birçoğu Almanya’ya kaçtı. Ayrıca NATO görevindeyken Türkiye’ye çağrılmalarına rağmen firar edip Almanya’da yaşamaya başlayan FETÖ’cü askerlerin sayısı da oldukça fazla. Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkelerinin başında yer alan Almanya, FETÖ’nün mahrem yapılanmalarının en canlı olduğu ülkelerden biri. Örgüt, Türkiye’de kurduğu çarkı Almanya’da da aynı şekilde sürdürüyor. Burada kontrolü ellerinde tutmaya çalışan “mahrem abiler”, özellikle firari askerler üzerinde etkilerine devam ediyor. Firari askerler diğer FETÖ’cüler ile görüştürülmezken, iş, ev ve ailelerinin ihtiyaçları da örgüt tarafından karşılanıyor. FETÖ, Türkiye’de ihraç edilen asker ve polislerin Almanya’da vatandaşlık almalarını çok önemsiyor Örgüt, Almanya’daki FETÖ mensuplarının özellikle de Türkiye’de ihraç edilen asker ve polislerin vatandaşlık almalarını çok önemsiyor. Örgüt, FETÖ’cü ihraç asker ve polislerin Almanya’da topluma entegre olmalarını ve Almanya’da kamu kurumlarında kendi iş kollarındaki kadrolara sızmalarını istiyor. Örgütün son beş senedir bu konuda ciddi bir planlama içinde olduğu, program ve yatırım yaptığı, bu sayede kademeli olarak Almanya kurumlarına sızarak gücünü Almanya bürokrasisinde de sürdürmeyi hedeflediği biliniyor. FETÖ’nün Almanya kalesi sarsıntıda Almanya’nın Magdeburg kentinde 21 Aralık’ta Noel Pazarı’nda gerçekleşen saldırı, ülkede yaşayan tüm göçmenler için tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Saldırının failinin uzun süredir Almanya’da yaşayan Suudi Arabistan kökenli bir göçmen olması nedeniyle ülke genelinde göçmenlere karşı protestolar başladı. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, göçmenlere karşı başlayan bu protestolar en çok FETÖ’cüleri etkiledi. Örgütün yatırım yaptığı Almanya planı bozulmaya başladı. Şubat 2025’te yapılacak seçimlerde aşırı sağın güçlenmesi ile göçmen karşıtlığı yönündeki seçmen baskısının vatandaşlık işlemlerini engellemesinden endişe duyuluyor. Bu nedenle özellikle firari FETÖ’cü asker ve kamu görevlileri vatandaşlık işlemlerini hızlandırma telaşına girdi. FETÖ’cülerin bir diğer endişesi de Suriye’de yaşanan gelişmeler sonrasında Avrupa ülkelerinin Suriyeli göçmenleri ülkelerine geri göndermek için yollar araması oldu. Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesi ile sıranın kendilerine gelecek olması telaşı FETÖ’cüleri derinden sarstı.
Sağlıkta yeni dönem: Aile hekimleri ile hastaneler entegre oldu
02 Ocak 2025 Perşembe - 14:05 Sağlıkta yeni dönem: Aile hekimleri ile hastaneler entegre oldu Aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri, hastaneler ile dijital olarak entegre oluyor. Bu sistem sayesinde aile hekimleri tetkikleri doğrudan talep edebilecek hale gelirken, hastalar hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek. Sonuçlar ise aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek. Kocaeli İl Sağlık Müdürü Yüksel Pehlevan, yeni sistemin hastanelerdeki yoğunluğu azaltacağını ve sağlık hizmetlerini hızlandıracağını belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlandı. Bu entegrasyon çerçevesinde, aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri hastanelerle dijital olarak entegre olacak. Sistem sayesinde aile hekimleri, INR, röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek. Hastalar, hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek. Sonuçlar ise doğrudan aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek. "Sağlık hizmetleri daha hızlı ve erişilebilir olacak" Aile hekimlikleri ve hastaneler arasında gerçekleştirilen dijital entegrasyon hakkında değerlendirmelerde bulunan Kocaeli İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Yüksel Pehlevan, bu çalışmanın detaylarını aktardı. Pehlevan, "Birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlanmasıyla birlikte 1 Ocak 2025 itibarıyla tüm illerde uygulanmaya başlandı. Bu entegrasyon çerçevesinde, aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri, hastanelerle dijital olarak entegre oldu. Aile hekimleri, INR, röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek. Hastalar, hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini yaptırabilecekler. Sonuçlar ise aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek yani hastalar tekrar hastanede muayene olmalarına gerek olmadan tüm tetkiklerini yaptırabilecekler. Çıkan sonuçlarda aile hekimliklerinin ekranlarında görüntülenebilecek" dedi. "Direkt tahlil, röntgen tetkiki istenebilecek" Yüksek Pehlevan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aile hekimleri, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden kayıtlı hastaları için yüzde 10 kontenjan ayrılarak tüm MHRS kapasitesinde randevu oluşturabilmektedirler. İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler, aile hekimleri tarafından yönlendirilen hastaları veya doğrudan hastaneye başvuran hastaları değerlendirdikten sonra sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden aile hekimine geri bildirim notu yazabilecektir. Aile hekimleri bu notu ekranları üzerinden görüntüleyebileceklerdir. Aile hekimleri, laboratuvar tetkikleri için istem yaptıktan hemen sonra hastaya e-Nabız tarafından benzersiz, özel bir kod üretilerek aile hekimi bu kodu hastası ile paylaşacaktır. İlgili hasta hastaneye gittiğinde hastane bankosundan herhangi başka muayeneye gerek kalmadan bu kodla kayıt açılarak laboratuvar istemi yapılıp direkt laboratuvara gidip tetkiklerini yaptırabilecektir. Hasta istem tarihinden itibaren en geç 3 gün içinde bu tahlilleri yaptırmak durumunda. 3 gün içerisinde yaptırmazsa kod geçerliliğini kaybetmekte. Mamografi ve ultrason tahlilleri hariç tabii ki. Aile hekimleri kendisine kayıtlı hastalar için görüntüleme tetkiklerini, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi aracılığıyla doğrudan ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşlarından isteyebilecektir. Bu işlemlerden mamografi ile gelişimsel kalça displazisi kapsamında uygun yaş grubundan (20 ile 100 günlük arası bebekler) istenilecek ultrason tetkiki için aile hekimleri doğrudan hastaneden randevu alarak tarihini ve saatini hastaya bildirecektir. Direkt grafilerde ise randevuya gerek yok. Direkt tahlil, röntgen tetkiki isteyebilecektir. Bu sistem sayesinde ülkemizde sağlık alanında yapılan çalışmaların çok daha hızlı, pratik ve erişilebilir olmasını umuyoruz" "Hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak istiyoruz" Sağlık kuruluşlarının ve vatandaşların yapılan entegrasyon çalışmalarına adapte olma sürecine de değinen Pehlevan, Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü olarak kriz masası oluşturduklarını ifade etti. Pehlevan, "Aslında entegrasyon bugün itibariyle başlamış durumda. Biraz adaptasyon süreci olacaktır. Biz müdürlüğümüzde kriz merkezi kurduk. Aile hekimlikleri ve hastaneler arasında Sağlıklı Hayat Merkezi’ndeki gerekli koordinasyonu sağlayarak anında müdahale etme şansımız olacaktır ve çok kısa süre içerisinde bunu etkin bir şekilde kullanmış olacağız. Özellikle amacımız hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak ve etkin tanı ve tedavi yöntemleriyle tedavi olmaları açısından sistem son derece önemli. Tüm vatandaşlarımız hasta olmadan önce koruyucu sağlık hizmetlerini almaları sağlıklı yaşlanmaları açısından oldukça önemli. Hastaların etkin bir şekilde birinci basamak sağlık hizmetlerini kullanarak etkin tanı ve tedavi olma şanslarını elde etmiş olacaktır" dedi. "Aile hekimlerimiz oldukça tecrübeliler" Kocaelililere, aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezlerine gitmeleri yönünde tavsiyeler veren Pehlevan, "Özellikle aile hekimlerimiz çok yetkin ve etkinler. Birinci basamak tesislerimize başvurmalarını öneriyoruz. Bizde Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı olarak yeni aile hekimlikleri birimi ve yeni aile sağlığı merkezlerini açma konusundaki çalışmalarımıza Bakanlığımızın desteğiyle devam ediyoruz. Aralık ayında 2 sağlık merkezi açmış olduk. Dolayısıyla vatandaşımız için en kolay en ulaşılabilir sağlık hizmeti birinci basamak sağlık merkezi ve aile sağlığı merkezi. Kocaeli’de dolayısıyla bunun için hastaneye gitmelerine gerek yok. Etkili bir şekilde hizmet alabilirler. Hem iş gücü kaybı, hem zaman kaybı hem de etkili sağlık hizmeti almaları açısından bu son derece etkili olmaktadır" ifadelerini kullandı.