SPOR - 12 Ağustos 2024 Pazartesi 09:53

Erzurum’da vazgeçilmeyen bir gelenek: Cirit

A
A
A
Erzurum’da vazgeçilmeyen bir gelenek: Cirit

Anadolu’da "Atasporu" olarak ifade edilen ve dört mevsim oynanan cirit maçları Erzurum’da nefes kesmeye devam ediyor.


Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu olarak bilinen cirit sporu, Erzurum’da yaz ve kış kulüplerarası düzenlenen müsabakalarla yaşatılıyor. Gün geçtikçe sayıları artan cirit sahalarının kadın hakemleri, centilmence yapılan müsabakaları ile bilinen ata sporunun yaşatılmasına katkı sunuyor.



Her atın kendi çipi var


Resmi cirit maçları başlamadan önce hem sporcular hem de atlar hakemler tarafından kontrolden geçiyor. Maçlarda cirit takımlarındaki atlara çip kontrolü yapılıyor. Müsabaka öncesi hakemler, cihazla atların boyun derisi altındaki çiplerdeki numaralarla takım listesindeki numaraları karşılaştırıyor. Bu arada yan hakemlerin önemli bir kısmının kadın olması ve yönetim ciddiyetlerinden tek bir saniye bile taviz vermemeleri gözlerden kaçmıyor.



Hem özel hem de resmi maçlar oynanıyor


Emrullah Yiğit Çakır Cirit Sahası’nda hafta sonları oynanan resmi ve özel maçlar, atlı spor kulüplerinin kıyasıya mücadelesine sahne oluyor. Varlığını ve heyecanını kaybetmeden sürdüren geleneksel spor dallarından en önemlilerinden biri olan atlı cirit, Erzurum’da hem oynanmaya hem de izlenmeye devam ediyor. Havanın güzel olmasını fırsat bilen Erzurumlu cirit severler, takımların verdikleri rekabet dolu maçlarını izlemek için sabahın erken saatlerinde cirit sahasına geliyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde oynanmasına rağmen cirit atları ve sporcularının en yoğun olduğu şehirlerin başında gelen Erzurum’da dostluk maçlarının yanı sıra resmi lig müsabakaları da yapılıyor.



Cirit kurallarına güvenlik ayarları


Geleneksel tarzda (kara cirit) oynanan atlı cirit maçlarının aksine resmi mücadelelerde her türlü güvenlik önlemi alınıyor. Atların boyun kısımlarına yerleştirilen özel çiplerle her maç öncesi gerekli bilgiler alınıp, buradaki veriler onaylandıktan sonra yarışmalarına izin veriliyor. Birkaç yıl öncesine kadar kask kullanılmayan atlı cirit maçlarında sporcuların güvenlik önlemi noktasında bunu kullanması artık mecburi oldu. Yine yapılan düzenleme ile sporcuların rakibine atmaya çalıştığı ciritin (sopa) uç kısmına plastik bir ekleme yapıldı. Böylece yaralanma ve kazaların da önüne geçilmesi amaçlanıyor.



Erzurum’da vazgeçilmeyen bir gelenek: Cirit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Hekimliğin bu empati duygusu, özverisi, hastayla iletişim ilişkisini bozarsak hepimiz kaybederiz" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Eğer hekimliğin empati duygusu, özverisi, hastayla iletişim ilişkisini bozarsak hepimiz kaybederiz. O nedenle bu tarafına da iyi bakmamız gerekir" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Ankara’da bir otelde Özel Hastaneler Platformu Derneğince düzenlenen 12. Sağlık Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de doktor sayısı ile nüfus artarken ve sağlık hizmetinin sağlık turizmiyle gelişirken bu anlamda özel sektörün büyümemesini iddia etmenin yanlış olduğunu ve adil şekilde büyümesi gerektiğini ifade etti. Üniversitelerin sağlığın geleceğini yönettiğini aktaran Memişoğlu, yükseköğretim kurumlarının sağlıkla ilgili gelecek insan kaynağının kalitesini ve kişiliğini oluşturduğunu ve bu kurumların iyi olmadığı takdirde 10 sene sonra insan kalitesinin yetersizliğinden bahsedilebileceğini kaydetti. Hekimliğin etik değerlerini, adanmışlıklarını ve hedeflerini kaybedilmemesi gerektiği bir meslek grubu olduğunu söyleyen Memişoğlu, "Eğer hekimliğin bu empati duygusu, özverisi, hastayla iletişim ilişkisini bozarsak hepimiz kaybederiz. O nedenle bu tarafına da iyi bakmamız gerekir" diye konuştu. "Büyük hastanelerimizde teknoloji üsleri de yapacağız" Memişoğlu, Türkiye’deki muayene artış oranını yüzde 81 olduğunu, bu artış oranının hekimin sistemden, kamu hastanelerinden, özel hastanelerden ve üniversitelerden çıkmaya başladığını gösterdiğini kaydederek, "Ama hekimlik zorla iş yaptırılacak bir insan gücü değil. Hekim biraz değerli olduğunu hissetmek istiyor, ona zorla hiçbir şey yaptırtamazsınız. Zor yönetilen hekim, analitik düşünür hemen boşluğu bulur. Onun için hekim severek, isteyerek hedefli çalışan adamdır. Onun için ona hedef koyacağız. Hedef şu, üreteceksin, elde edeceksin. Ben bunu sağlatmaya çalışacağım" dedi. Türkiye’nin estetikte, saç ekiminde ve botoksta yani sağlığın "görsel tarafını" yönettiğini aktaran Memişoğlu, "Ama sağlıklı tarafın sağlığını da yönetmemiz gerekiyor. Buna da özel sektör olarak bakmamız ve bakanlık olarak buranın önünü açmamız gerekiyor. Sağlıklı kalana da sağlıklı kalmak isteyene de bir hizmet sunmamız gerekiyor, bir alan açmamız gerekiyor. Bunu yapmıyoruz" ifadelerini kullandı. Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nı (TÜSEB) bilim üreten, üretmek isteyen üreticinin veya bilim insanına yatırım yapmak isteyen büyük fonların ekosistemini oluşturacak bir yapıya dönüştüreceklerini söyleyerek, "TÜSEB’in biliyorsunuz aynı zamanda şirketi de var kendisinin altında. O şirketle de gerektiği zaman bu yapıları kendi finansmanıyla yapabileceğini öngörüyoruz ve burayı esasında bakanlığımızın bilim ve üretim mutfağı olarak görüyoruz. Burada öncelikli olarak ne üreteceğiz, hangi klinik çalışmalar yapacağız, hangi bilimi üretmek için ön plana çıkaracağız, burada oluşturacağız" şeklinde konuştu. "Elimizde olan işlenmemiş petrol diye düşündüğümüz sağlık verilerimizin bilimsel işleyişini TÜSEB’teki AI enstitüsüne yapacağız ve oradaki petrolü işler hale getirip, rafine edip dünya bilimine sunacağız" diyen Memişoğlu, şunları kaydetti: "Böylece Türkiye’nin esasında yazılım anlamında da bilişim anlamında da o verileri kullanıp, onları sağlık hizmetlerine, tedaviye ve yeni bir şey söylemeye kullanır hale getireceğiz. Büyük hastanelerimizde teknoloji üsleri de yapacağız. Böylece teknoloji, bilim insanı, hasta aynı yerde, buna özel finansmanın da olduğu alanlarla yeni şeyler söyleyeceğiz."