Yerel Haberler
İzmir
Altay, deplasmanda var, evde yok 27 Kasım 2024 Çarşamba - 14:11:02 Altay, TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta bu sezon deplasmanda maç kazanmayı başarabilirken, iç sahada ise henüz galibiyet yüzü göremedi. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay, bu sezon istediği sonuçları alamasa da, iç saha ve dış sahada iki farklı performansa imza atmaya devam ediyor. Şuana kadar evinde oynadığı lig maçlarında 2 beraberlik ve 4 mağlubiyet alan siyah-beyazlılar, galibiyetle tanışmayı başaramadı. Deplasmanda ise daha etkili bir oyun sergileyen İzmir ekibi, aldığı galibiyetleri taraftarından uzakta aldı. Bu süreçte 7 dış saha maçına çıkan Altay, 2 galibiyet ile 5 mağlubiyete imza attı. Böylece Altay, 13 hafta geride kalmasına rağmen Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu’nda 3 puan alamadı. İzmir ekibi, hafta sonu konuk edeceği İnegölspor’u evinde mağlup ederek bu sezon bir ilki başarmak istiyor. Altay, 10 maç sonra kalesini gole kapattı TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta sezona etkili bir giriş yaparak 1 beraberlik ve 1 galibiyet alan Altay, bu iki maçta da kalesini gole kapatmayı başardı. Daha sonra işler siyah-beyazlıların istediği gibi gitmeyince üst üste başarısız sonuçlar alındı. Uzunca süren mağlubiyet serileri oluşturan siyah-beyazlılar, bu süreçte 9 mağlubiyet ve 1 beraberlik elde etti. Hafta sonu oynanan 1-0’lık Afyonspor galibiyetiyle bu durumu tersine çeviren İzmir ekibi, 10 maç sonra kazanmayı başarırken, 10 maç sonra da kalesini gole kapatmayı başardı.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 12:31 Başkan Tugay: “Körfez sorunuyla başa çıkacağız” İzmir Körfezi’nde oluşan kirliliğin önüne geçebilmek amacıyla, ‘Körfez’in Geleceği İzmir’in Geleceği’ sloganıyla başlatılan İzmir Körfez Çalıştayı’nın açılış toplantısı yapıldı. İzmir’in birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Türkiye’ye örnek olacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “İzmir, sorunlarına sahip çıkan ve bilim insanı bakış açısıyla, yönetmeyi ve sorunu çözmesiyle örnek olacaktır. Hiçbir zaman da iyiyi arayışımız sonlanmayacak. Biz bu sorunla başa çıkacağız” dedi. İzmir Büyükşehir belediyesi tarafından, İZPA, İZSU ve İZDENİZ işbirliği ile hayata geçirilen İzmir Körfez Çalıştayı’nın açılış töreni gerçekleştirildi. ‘Körfez’in Geleceği İzmir’in Geleceği’ sloganıyla, İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası’nda yapılan toplantıda, ekolojinin, deniz ulaşımının ve bunların kent yaşamına entegrasonu ile sağlıklı körfeze ulaşma yolunda yapılan çalışmalar ele alındı. “Bize lazım olan dil bilim dilidir” Çalışmanın, şimdiye kadar körfez için yapılan en iyi çalışma olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bu çalışma başlangıç. Biz, kendi kurumumuzun kapasitesi ile değerlendirmek istedik. Bağlı bulunduğumuz merkezi hükümetin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının olaya çözüm sağlamaya yönelik bakmasını ve yardımcı olmasını bekledik. Bu sorunu siyaset yapma aracına dönüştürdüler. İzmir konusu siyasete malzeme olması gereken bir konu değil. Bugün yapılan bilimsel duyarlılık ile sorunu nedenleri ve ile mevcut haliyle ve gelecekte bize neler getirir düşüncesi ile değerlendirme konusudur. Bunları yabancı konukların huzurunda ifade ederken zorluk çekiyorum ama bize lazım olan dil bilim dilidir. Asla çirkin, iftiralarla dolu, suçlayıcı dil değildir. Çok uzaklardan gelen konuklara rağmen çok yakınımızda olan davet ettiğimiz ancak gelmesi engellenen bilim insanları da var. Başından itibaren sunumları dinledikten sonra benim için tablo daha netleşti. Bazı şeylerin değerlendirilmesinde bir süreklilik içinde olduğumuzu anladım. Bu çalıştaydan sonuç çıkaracaksak, ‘bir kriz yaşadık bununla ilgili çözüm üretince geçecek ve tekrar etmeyecek’ diye düşünmemek lazım. Dünyada birçok şehirden örnekler verildi. Dünyada birçok yerde görülebilen bir sorun olduğunu bilmek lazım” açıklamalarına yer verdi. “İzmir Türkiye’ye örnek olacak” Körfezdeki sorunun nedenlerinin belki tam olarak net olmadığını ifade eden Tugay, şöyle konuştu: “Denizin ekosisteminin bozulmasıyla bağlantıları olduğu açık. Arka planda denizin içeriği ile ilgili değişim mutlaka var. Ama aynı zamanda iklim değişikliğinin de etkisi var. Bir konuşmacı ‘toz fırtınalarının da denize taşınıp alg patlamalarını etkileyebilir’ dedi. Bundan hemen önce yaşanan orman yangınındaki küller ve atıkların da alg patlamalarını tetiklediğini düşünüyorum. Büyük bir orman yangınıydı ve körfezin yanındaydı. Hepimizin soluk alıp vermesini etkiyecek düzeydeydi körfezi de etkilemiş olabilir. Körfezin kirliliğini azaltmak kirliliğin oluşmasını engellemek ve süreci takip etmek için çalışma yapıyoruz ancak sürekli bir izleme sistemi kurmamız gerekiyor. Şu an için alg patlaması, balık ölümü ve koku problemi yok. Şuan hepimizin derdi gelecekte yaşarmayız diye düşünmek. Bu çalıştaydan çıkan veriler ile yol haritası çizeceğiz ve gelecekte deniz ekosistemindeki sorunu doğru yönetmek için elimizden geleni yapacağız. Özellikle bu konu ile ilgili duyarlılığı olan bilgi olan, birikimi olan tüm hocalarımız hiçbir olumsuz etki olmadan bu tuhaf siyasi baskılardan kendilerini sıyırarak bize yardımcı olmaları için davet ediyorum. Burada en önemli dayanağımız ve gücümüz aslında bilgi sahibi olan bilim insanlarımız yapacağız. İzmirlilere şunu demek isterim ki ‘lütfen sürekli moral bozan, suçlamaya çalışan’ insanlara kulaklarınızı kapayın. Körfezi temiz tutarak, bize yardımcı olun. Biz İZBB olarak üzerimize düşeni yapacağız ancak halkımızın desteği bize güç verecektir. İzmir birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Türkiye’ye örnek olacak. Çevre sorunlarına sahip çıkan ve bilim insanı bakış açısı ile yönetmeyi ve sorunu çözmesiyle örnek olacaktır. Çin, Amerika, Norveç’te de olsa bu bilgiye ulaşacağız. Hiçbir zaman da iyiyi arayışımız sonlanmayacak. Biz bu sorunla başa çıkacağız.” “Sürekli olarak çözüm arayışı içerisindeyiz” İzmir Körfezi’nde kriz başladığından beri genel olarak İzmir’de bu sorunun nasıl çözüleceğine dair sürekli bir çözüm arayışında olduklarını belirten İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konunun çözüme kavuşması için her zaman sahada görev yapıyor. Bizler İZSU Genel Müdürlüğü olarak 24 Ağustos’ta kötü bir tabloyla güne uyandık. Bugün yaşadığımız olaylarda alg görüntüleri aslında Ekim 2023 yılında ortaya çıktı. Bizler 67 noktada TUBİTAK değerler alıyoruz ve Körfez’de izleme yapıyoruz. 2000 yılından bu yana İzmir Körfezi’nde değerler inceleniyor. Körfez suyunun kalitesiyle ilgili farklı bir tartışma var. Burada bazı değerler iyi miydi değil miydi? Tartışmaları sürüyor. Burada değerlere bakarak körfez hakkında karar vermemek gerekiyor. İzmir Körfezi’ndeki tüm kirletici kaynaklar Gediz Nehri, Kentsel Arıtma Tesisleri, Dereler, Gemiler, Limanlar Tersaneler Sanayi kuruluşları. Bu alanların denetimi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait” cümlelerini aktardı. “Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ni 15 Nisan’da işletmeye alacağız” Sözlerini sürdüren Erdoğan, “Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde hali hazırda bir arıtma tesisinin revizyon çalışması var. Şu an yüzde 95’i tamamlandı. Yılbaşında ise tamamlanacak. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. Fazı ise 15 Aralık’ta tamamlanacak. 15 Nisan’da işletmeye alacağız. İzmir’de arıtma tesislerimizi sağlıklı bir şeklide çalıştırmaya devam ediyoruz. Yağmur suyu ayrıştırma projelerimiz var. Özellikle Alsancak ve Bayraklı bölgelerindeki yeni kent merkezinde yaşanan nüfus artışıyla doğru orantılı gerçekleştireceğimiz Lot1, Lot 2, Lot3 projelerimizde kanal at yapısı ve yağmur suyunu ayrıştıracağız. 4 milyar liralık yatırımla gerçekleştireceğimiz projemiz tamamlandığında İzmir Körfezi’ne doğrudan katkı sağlayacak. Öz kaynaklarımızla Bayraklı Sevgi Yolu, Çay Mahallesi, pazar yeri yağmur suyu ayrıştırma projesi devam etmekte. Alsancak Yağmur Suyu Ayrıştırma projelerimizin 6 Aralık’ta ihale süreci bitecek. Buca Yağmursuyu ve Bornova Yağmursuyu Ayrıştırma Projeleri devam ediyor. İzmir Körfezi’nin temizliğini etkileyen ve vatandaşımızın yaşam kalitesini artıracak Çiğli Balatçık Yağmur Suyu Ayrıştırma Projesi’ne de önümüzdeki ay ihaleye çıkacağız. İZSU Genel Müdürlüğü, Mavişehir Peynircioğlu ve Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde ön tarama izni bekliyoruz. Her iki noktada 700 bin metreküple tarama yapacağız. 2025 yılı sonuna kadar İki buçuk milyon metreküp toplam taramam yapacağız. Merkezde 34 deremiz İzmir Körfezi’ne dökülüyor. Tamamı İZSU tarafından temizleniyor. 150 bin tonluk temizleme yapıyoruz” ifadelerine yer verdi. “9 milyarlık kredi onayı alınmış ancak bakanlıktan onay bekliyoruz” Sirkülasyon ve Navigasyon Kanalı Projesi’ni 2006 yılında Ulaştırma Bakanlığı’yla yapma konusunun karara bağlandığını ancak şuanda projenin yeniden incelenmeye başladığını söyleyen İZSU Genel Müdürü Erdoğan, şöyle devam etti: “Sirkülasyon ve navigasyon kanalı projemiz var. 50 milyon metreküplük malzemenin belli alanlarda çıkarılması gerekiyor. Akış hızının 3 metre saniyelere düştüğü ifade ediliyor. Bununla birlikte yüzde 45’lik bir hızlanma hedefleniyor. 2016’da ÇED onayı aldı ancak hayata geçmiyor. Doğal yaşama adasına buradan çıkan malzemenin basılması gerekiyor ancak bununla ilgili sürecin tekrar incelenmesi istendi bakanlık tarafından. Bu uluslararası krediler ile yapabileceğimiz bir iş. Gerekli izinler tamamlanırsa hızla bunu hayata geçirmek istiyoruz. Çiğli Arıtma Tesisi’ni bitirmek istiyoruz ancak kredimiz hazır ama henüz ön onayı gelmedi. Toplamda 5 milyar 200 milyon TL kredi onayımız var. Kentteki diğer kredileri de eklersek 9 milyarlık kredi onayı alınmış ancak bakanlıktan onay bekliyoruz.” “Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız” Bilim insanlarının sonuç alıcı tartışmalar yürüteceğini ve uygulanabilir, gerçekçi çözümler üreteceğini anlatan İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler, “Can alıcı ihtiyacımız da budur. Çözüme, meşakkatli bir yolun ardından ulaşılacaktır. Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Körfez ekolojisi, biyoçeşitliliği sorunlu bir konudur ve vakit geçirilmeden ele alınıp harekete geçirilmelidir. Körfezin durumu ne bugün tek bir sebeple açıklanabilir ne de çözümden sadece yerel yönetimler sorumludur. Kirlilik çok yönlüdür ve yılların birikimi sonucu ortaya çıkmıştır. Gediz Havzası’ndan başlayarak organize sanayi siteleri, tarımsal üretim, tersane ve limanlar, kentsel kirlilik, arıtma kapasitesi, körfez etrafındaki nüfusun hızla artması, körfezin sığ olması gibi etkenler söz konusudur. Çabalarımızın odak noktasında kordon metaforu yer almaktadır. Uzun olacağı bilinen çalışmalar kapsamında akademinin ve kentin tüm paydaşlarıyla uzmanların alanları çerçevesinde ortaklaşmaya, paydaşları sürecin öznesi haline getirmeye gayret edeceğiz” diye konuştu. “Körfezi dirençli hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğu ise şunları kaydetti: “Hem körfez temizliği hem de körfezi dirençli hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekosistem hakkını tarif etme zamanı geldi. Objesi insan olmayan, kendi varlığı olan bu hakkı hayata geçirebilmek için çabalamamız gerekiyor. Sağlıklı çevre belgesini hazırlıyoruz. Bu belge, sadece körfez ve körfez temizliğinden ibaret olacak. İzmir’in çevre sorunlarına ve kirliliğe yönelik alacağımız bütün tedbirleri, bu kapsamda yansıtacağımız geniş çerçeve olacak. Bu çerçeve içinden de İzmir’in körfezi ve diğer çevre problemleri için oluşturabileceğimiz yol hartalarını hazırlıyoruz. İkinci ufuk 2054 ufku. Bu ufuk içinde de İzmir’in kentinin planlamasını, körfezi ve körfez etrafındaki yapılaşmayı rahatlatacak şekilde yeniden ele almamız gerekiyor. Bu bakış açısı sadece karadan başlamıyor. Denizden başlamamız gerekiyor. Deniz alanlarını planlamamız gerekiyor. Ajandamızın içine denizel alan planlaması, kıyı alanlarını yeniden ele alınması gibi meseleler girecek. Hem kıyı alanlarında körfezi hem de havzaları birlikte düşündüğümüz bir yeni plan anlayışı içinde hareket edeceğiz.” Törene, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işıkhan Güler, İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti Deniz Ekolojisi ve Çevre Bilimleri Laboratuvarı Uzmanı Dr. Isac Yongquan Yuan , Norveç Ocean Therm Baş Teknoloji Yöneticisi, ABD HBS Hydro BioSience Satış Temsilcisi Peter Trigiani ve Arup Avustralya Genel Müdür Yardımcısı ve Entegre Su Kaynakları Lideri Dr. Andrews Watkinson ve ilçe belediye başkanları katıldı.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:59 Altınordulu oyuncuların hedefi galibiyet Altınordu’nun başarılı oyuncularından Keni Var Uzun ve Burak Gültekin, kulüp televizyonuna yaptıkları açıklamayla; hafta sonu deplasmanda Adana 01 FK’yı mağlup ederek çıkışlarını sürdürmek istediklerini söylediler. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altınordu, 14. hafta mücadelesinde Adana 01 FK ile deplasmanda karşı karşıya gelecek. 30 Kasım Cumartesi günü oynanacak müsabaka saat 14.00’te başlayacak. Karşılaşma öncesinde Altınordulu Keni Var Uzun ve Burak Gültekin, önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta sonu zorlu hava şartlarında 1461 Trabzon’a karşı muhteşem bir galibiyet aldığımızı hatırlatan Burak Gültekin, “Zor şartlarda da olsa kazanmasını bildik ve ligde ikinci sıraya yükseldik. Bu sezon maç maç hedefimize iliyoruz. Artık hafta sonu oynayacağımız maça konsantre olduk” dedi. Akademiden bu sezon A takıma yükselen genç futbolcu, cumartesi günü deplasmanda Adana 01 FK’yı mağlup ederek yolumuza devam etmek istediğimizi söyledi. Keni Var Uzun: “İlk golümü attığım için mutluyum” A takım forması altında bu sezon ilk kez fileleri havalandıran Keni Var Uzun da, “Bu sezon ilk golümü attığım için mutluyum. Bundan sonra atacağım gollerle takıma faydalı olmaya devam edeceğim. Takıma faydalı olabilmek için çok çalışıyorum. Bu sezon yeni bir yapılanma içindeyiz. Takımımıza katılan yeni arkadaşlarımız oldu. Takım içindeki havamız çok güzel. Takım olarak bu sezon Altınordu’yu üst lige çıkarmak istiyoruz. Herkes bu hedefi gerçekleştirmek için çok çalışıyor. Bizleri oynadığımız maçlarda destekleyen taraftarlarımıza teşekkür ederim” diye konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:28 İğne deliğinden ameliyatla dalağını kaybetmeden sağlığına kavuştu Karaciğer, dalak ve mideye giden 3’lü atardamar sisteminin tam ortasında büyük bir anevrizma (damar balonlaşması) bulunan Erkut Recehan, İEÜ Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü ve Girişimsel Radyoloji bölümünden Prof. Dr. Ahmet Memiş tarafından yalnızca 2 milimetrelik delikten yapılan ameliyatla şifa buldu. İzmir’de yaşayan Erkut Recehan, tesadüf eseri karaciğer, dalak ve mideye giden 3’lü atardamar sisteminin tam ortasında büyük bir anevrizma (damar balonlaşması) olduğunu öğrendi. İEÜ Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü ve Girişimsel Radyoloji bölümünden Prof. Dr. Ahmet Memiş tarafından hastanın bacak atardamarından açılan 2 mm’lik bir delikle mide, dalak ve karaciğer ortak atardamarına girilip ameliyat gerçekleştirildi ve hasta sağlığına kavuştu. Rahatsızlığını tesadüfen öğrendiğini aktaran Erkut Recehan, “Çalıştığım şirketin anlaşmalı olduğu bir sağlık kuruluşuna genel sağlık taraması için kan örneği verdim. Sonuç olarak karaciğer değerlerim yüksek çıktı. Gastroenteroloji bölümüne geldim. Sonrasında karaciğer değerlerim normale dönerken ultrasonda atardamarlarımdan birinde anevrizma (damar balonlaşması) tespit edildi.” dedi. ‘Tespit edilmesi bile şans’ Yaptığı araştırmalar neticesinde Prof. Dr. Ahmet Memiş’i bulduğunu belirten Recehan, “Buna müdahale için çok araştırdım ve girişimsel radyoloji bölümüne tedavi olmak gerektiğini öğrendim. Ancak Medical Point’te bölümün olduğunu bilmiyordum 7-8 farklı profesör ile görüştüm. Yaptığım araştırmalarda bu işin uzmanının, tedavi olduğum gastroenteroloji bölümünün hemen yanında odası olan Prof. Dr. Ahmet Memiş olduğunu öğrendim. Hemen kendisiyle tanıştım. Öğrencisi gibi her şeyi tek tek anlattı ve sonrasında organ feda etmeyeceklerini belirtip ameliyatımı gerçekleştirdi. Ahmet hocam bana organımı tekrar bağışladı ve sağlığıma kavuştum. Herkese tavsiyem yılda bir veya iki kez rutin kontrol yaptırsınlar. Ben öylesine kan verdim ve böyle bir durumla karşılaştım. Hiçbir şeyim yoktu. Tespit edilmesi bile şanstı.” ifadelerini kullandı. ‘Hasta için en iyi tedaviyi uygun gördük’ İEÜ Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü ve Girişimsel Radyoloji bölümünden Prof. Dr. Ahmet Memiş, zor bir vaka ile karşılaştıklarını ancak hasta konseyinde en doğru kararı aldıklarını belirtti. Memiş, “Karaciğer, dalak ve mideye giden 3’lü atardamar sisteminin tam ortasına yerleşen kompleks ve büyük bir anevrizma vardı. Hastaya hiçbir zarar vermeden, hiçbir organın kaybına sebep olmayacak şekilde operasyonu planlamamız gerekiyordu. Vakayı konseyde görüştük. Sadece anevrizmayı kapatacak, patlamasını engelleyecek bir yöntem seçmekte karar kıldık. Eğer atardamar bağlanırsa dalağı kaybetme ihtimalimiz vardı. Karaciğeri bağlarsak orada da sorun yaşanabilirdi. Hasta çok gençti ve hiçbir organını kaybetmemesi için hasta için en basit bizim için en kompleks tedaviyi uygun gördük.” diye konuştu. ‘Organlara zarar verilmedi’ Ameliyatı çok küçük bir delikten girerek yaptıklarının altını çizen Prof. Dr. Memiş, Hastanın bacak atardamarından açılan sadece 2 mm’lik bir delikle mide, dalak ve karaciğer ortak atardamarına girildi. Anevrizmanın boynuna stent konuldu. Stendin yan deliklerinden girilerek platinden yapılmış çok özel mikro sarmallarla anevrizma içi dolduruldu. Genellikle tek tek uygulanan bu tedavi yöntemi kombine uygulanarak kompleks, zor anevrizmanın tedavisi girişimsel radyolojik olarak sağlanmış oldu. Hasta ameliyattan bir gün sonra taburcu ettik. Organlarına ve dokularına zarar vermeden sağlığına kavuşturduk.” dedi. ‘Hastalar fark edemiyor’ Anevrizmaların hastalar tarafından patlamadan fark edilmesinin çok zor olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Ahmet Memiş, “Aort dediğimiz en büyük atardamarda çok sıklıkla gördüğümüz bir şey. Dünyadaki en büyük fizikçi Einstein da anevrizma patlamasından şikayet vermeden başka organların şikayetleriyle teşhis edilebiliyor. Balonlaşmayı öncelikle hissetmek genellikle pek mümkün olmuyor. Genellikle hastalar anevrizma patlayıp kan akmaya başladıktan sonra hastaneye gidiyor. Büyük kanamalara sebep olduğunda acil hastaları tedavi etmek için bizim gibi birçok ekibin bir arada tedavileri yapabildiği, yüksek ihtisas cerrahi hastanelerine ihtiyaç var. Bu türlü hastanelerde en acil durumda bile bu hastaların tedavisini birlikte yapabiliyoruz. Bu hastada da olsaydı karın içine çok fazla miktarda kan akma olurdu ve ölümle sonuçlanabilirdi.” dedi.
İZELMAN Anaokulları’nda yüzde 50 indirim kararı
01 Kasım 2024 Cuma - 10:18 İZELMAN Anaokulları’nda yüzde 50 indirim kararı Yeni eğitim öğretim yılında dört anaokulu daha açarak okul sayısını 18’e yükselten İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN Anaokulları, ailelerin bütçelerini rahatlatacak bir indirime gitti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla 10 bin TL olan aylık okul ücreti, yüzde 50 indirimle 5 bin TL’ye düşürüldü. Alınan kararın büyük sürpriz olduğunu belirten veliler, Başkan Tugay’a teşekkür etti. İzmir’in merkez ve ilçelerinde 24-72 ay arası çocuklara yönelik eğitim veren İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN Anaokulları, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında okul sayısını 14’ten 18’e yükseltti. Toplam bin 168 öğrencinin eğitim gördüğü İZELMAN Anaokulları, okul fiyatları konusunda aileler için ciddi bir indirim kararı aldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla aylık 10 bin TL olan okul ücreti, yüzde 50 indirimle 5 bin TL’ye indirildi. Halkın ekonomik sıkıntıları düşünülerek alınan karar, kasım ayından itibaren geçerli olacak. Haberi almalarıyla birlikte çok şaşırdıklarını ve sevindiklerini belirten veliler, karar nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a teşekkür etti. “Artan enflasyona ve fiyatlara inat sosyal belediyecilik” İZELMAN AŞ Genel Müdür Yardımcısı Merve Doğan Gürsel, “Eğitim öğretim yılında 14 olan anaokulu sayımızı Başkanımızın direktifiyle 18’e çıkardık. Başkanımız, sosyal belediyecilik anlayışı gereği, çocuklarımızın eğitime ilk adım attığı yerde fiyat indirimine gitmemiz talimatını verdi. Bununla birlikte aylık 10 bin lira olan ücretini yüzde 50 indirerek aylık 5 bin liraya düşürdük. Artan enflasyon ve fiyatlara inat, velilerimizin öğrencilerimizin eğitim bütçesinden kısmaması, sosyal belediyecilik anlayışımız gereği çocukların hayata ilk adım attıkları eğitim alanında daha iyi eğitim almaları için fiyatları düşürdük. Velilerimiz 1 Kasım itibariyle bu fiyat indiriminden yararlanabilecek. Bu kararın ardından velilerimiz de çok memnun oldu. Artan enflasyon, çocuklarımızın eğitimden geri kalmalarına neden olabiliyor. Bu durumun önüne geçmek için bu kararı uyguladık. Buna paralel olarak talepler de yoğunlaşmış durumda. Kayıt başvurularında yeni fiyat tarifesiyle kabullerimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi. “Eşimle bir tur halay çektik” İZELMAN Anaokulları’nda eğitim gören 4 yaşındaki Ege Kahraman’ın annesi Aslı Kahraman, haber karşısında çok mutlu olduklarını belirterek “Oğlum iki yıldır burada ve ilk ödediğimiz ücretten bile daha düşük bir ücret ödeyecek olmamızdan dolayı çok mutluyuz. Evde eşimle bir tur halay çektik. Okuldan çok memnunuz. Oğlumu güvenle buraya bırakabiliyorum. Öğretmenlerimizden, aldığımız hizmetten ve bu fiyattan çok memnunuz” diye konuştu. “Verilen hizmete karşılık bu indirimden mahcup olduk” 3 yaşındaki Han Özertuğrul’un annesi Gözdem Özertuğrul da “Çocuğum iki aydır bu okulda ve normalde 10 bin TL aylık ödeme yapıyorduk. Şimdi ücret 5 bin TL’ye düştü. Kararın mesajı gelince eşimle çok şaşırdık. Başkan Cemil Tugay’a teşekkür ederiz. Bizim için çok güzel oldu. Bu parayı çocuğumuzu götüreceğimiz başka etkinliklerle değerlendirebiliriz. Böyle bir okulda çok güzel bir eğitim almak, çocuklar için inanılmaz bir aktivite oluyor. Çocukların gelişimleri, konuşması, yemek yemesi fark ediliyor. Bu karar bizler için sürpriz oldu. Hatta verilen hizmete karşılık bu kadar indirim olması karşısında mahcup olduk” yorumunda bulundu. “10 bin lira bile piyasanın yarı fiyatıydı” 3 yaşındaki Güneş Onur’un annesi Ezgi Ezber Onur da “Normalde 10 bin TL ücret veriyorduk. Bu ücret bile piyasanın neredeyse yarı fiyatıydı ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay sağ olsun, yine bir indirim yaptı. Bu tabii ki çok güzel bir haber oldu. Çünkü hem kızımızın emin ellerde olduğunu biliyorduk hem bu kuruma güveniyorduk. Ülkemizin bu zor günlerinde çocuğumuzun Atatürkçü ve özgüvenli bir şekilde yetiştiğini biliyorduk. Böyle bir haber gelince kızımızı istediği başka faaliyetlere de yönlendirmek için para ayırabileceğimizi düşündük. Çok güzel bir haber oldu” ifadelerini kullandı. “Bir şans olarak görüyoruz” 4 yaşındaki Faruk Ege ve 2,5 yaşındaki Mustafa Doruk’un babası Mustafa Kut da şunları söyledi: “İki çocuğum için 19 bin lira ücret ödüyorduk. Aldığımız haberle bu ücret 10 bin liraya düştü. Bundan dolayı çok mutlu olduk. Söz konusu çocuklarınız olduğunda onlar için en iyisini yapmak istiyorsunuz. Böyle bir haber almış olmak bizi daha da sevindirdi. Zaten İZELMAN’da eğitim almalarını bir şans olarak görüyoruz. İskenderun’dan İzmir’e geldiğimizde fiyat olarak da eğitim kalitesi olarak da araştırma yaparken herhangi bir sorununu duymadığımız tek kurum İZELMAN’dı. Buranın gayet kaliteli bir eğitim kurum olduğunu gördük. Çocuklarımızın İngilizce eğitim alması, yapay zekâ ile tanışmaları gibi olanaklar da var. O yüzden okuldan çok memnunuz.” “Oğlum anne şefkati ile büyüyor” 3 yaşındaki Yiğit Deniz’in annesi Başak Yıldırım Filizöz ise “Oğlum eylül ayında okula başladı. Aylık 10 bin lira ücret veriyorduk. Dün akşam haber geldi ve ücretin 5 bin lira olduğu söylendi. Çok mutlu olduk. Bu ekonomik koşullarda her aile gibi bizim için de iyi oldu. Özel anaokulları 15-18 bin lira bandında. Biz bu okulu çocuklarımıza aile sevgisi vereceği için tercih ettik. Çalışan bir anne olarak oğlumun burada anne şefkati ile büyüdüğünü görebiliyorum” sözlerine yer verdi. Kaliteli, hijyenik, güvenilir Kaliteli eğitim kadrosu, öğrenim ve gelişimi destekleyen eğitimi, hijyenik okul koşulları ve güvenilir ortamı ile İZELMAN Anaokulları; bilişsel, duygusal, motor, dil ve öz bakım becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimlerin yanı sıra robotik kodlama, İngilizce, görsel sanatlar ve jimnastik gibi branş dersleri de veriyor.
Genç tasarımcılardan hayata dokunan projeler
01 Kasım 2024 Cuma - 09:39 Genç tasarımcılardan hayata dokunan projeler Her yıl düzenlenen Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğrenci Projeleri Sergisi’nde 2023-2024 akademik yılında tasarlanan projelerden bir seçki sunuldu. Selçuk Yaşar Kampüsü fuaye alanında gerçekleşen sergide son sınıf öğrencilerinin firma işbirliğiyle yürüttükleri yat tasarımı, soğutucu ürünler, elektrikli küçük ev aletleri, pop-up mağaza vb. ürünleri sergilendi. Aynı zamanda, üçüncü sınıf öğrencilerinin ev tipi spor aletleri, kişisel sağlık için küçük ev aletleri, oyun parkları vb. ürünleri sergide yer aldı. İkinci sınıf öğrencilerinin ise taşınabilir bluetooth hoparlör, dönüştürücülü ve taşınabilir şarj üniteli uzatma kablosu, okul öncesi çocuklar için ahşap ve hareketli oyun nesneleri ve ahşap katlanabilir sandalye projeleri sergilendi. Ödüllü projeler Sergilenen projelerden ikisi tasarım yarışmalarında ödül almaya hak kazandı. Buse Kızılkaya, Canan Oktay, Elifsu Celep tarafından hazırlanan “Nüvenest / İncir Arılarının Çoğalmasını Destekleyen Ürün Hizmet Sistemi” projesi Rönesans Holding tarafından düzenlenen “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Yarışması”nın ürün tasarımı kategorisinde Birincilik Ödülü almaya hak kazandı. Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Ozan ve Yarı Zamanlı Öğr. Gör. Egemen Tamcı yürütücülüğünde gerçekleşen proje, Nüvenest incir arılarının çoğalmasını destekleyen bir ürün hizmet sistemi tasarımı olma özelliği taşıyor. İncir ağacı ve incir arıları ortaklığının devamlılığını sağlamak ve gıda atığını değerlendirmek yoluyla ekosistemin korunmasının yanı sıra, proje yerel çiftçilere ve kadınlara ekonomik fayda sunmayı hedefliyor. Diğer ödül alan tasarım ise Berke Kayranlı, Seçil Karaorman ve Mustafa Yiğit Aksu tarafından tasarlanan, Cycle Seat / Bisikletçiler için katlanabilir sandalye tasarımı. Dr. Öğr. Üyesi Sevi Merter, Yarı Zamanlı Öğr.Gör. Burçin Özkır Aşıcı ve Nermin Sena Özger’in danışmanlığında yürütülen proje, 4. Ezber Bozan Mobilya Tasarım Yarışması’nda birincilik ödülüne layık görüldü. Pop-Up mağaza Ayrıca sergide, 4.sınıf stüdyo projesi Türk Kahvesi Kültürünü Yansıtan Pop-up Mağaza Tasarımı Projesi ilgi çeken projelerden biri oldu. Yaşar Üniversitesi Endüstriyel Tasarım 4. sınıf öğrencileri, Türk kahvesi kültürünü modern tüketici beklentilerine yanıt veren bir yaklaşımla ele alan tasarımlar ortaya koydular. Hem iç hem de dış mekânlarda konumlandırılabilecek, kurulumu kolay ve taşınabilir pop-up mağazalar olarak ele alınan tasarımları geliştiren öğrenciler, sadece kahve satış noktası olmanın ötesine geçerek, Türk kahvesinin sembolü haline gelmiş ritüelleri ve kahve kültürünü yaşatan mekânlar oluşturmayı hedeflediler. Projenin danışmanlığını ise; Dr. Öğr. Üyesi Selen Devrim Ülkebaş Tüzen, Yarı Zamanlı Öğr.Gör. Sıdıka Ece Güçer, Yarı Zamanlı Öğr.Gör. Sabri Mert Arık ve Araş. Gör. Açelya Küçükkurt yürüttü. Yine CEMER Kent Ekipmanları işbirliği ile Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Ozan Avcı ve Yarı Zamanlı Öğr. Gör. Egemen Tamcı danışmanlığında yürütülen 3.sınıf stüdyo projesi olarak öğrenciler park ekipmanı tasarladı. Proje, 2-5 veya 5-12 yaş aralığındaki çocukların fiziksel gelişimlerinin yanı sıra sosyal, bilişsel, duygusal gelişimlerine destek olacak, farklı oyun türlerine elverişli bir park- oyun ekipmanı olması özelliği ile beğeni topladı.
Eşrefpaşa Hastanesinin yeni başhekimi Doç. Dr. Başak Bayram göreve başladı
01 Kasım 2024 Cuma - 09:37 Eşrefpaşa Hastanesinin yeni başhekimi Doç. Dr. Başak Bayram göreve başladı İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Başak Bayram görevine başladı. Doç. Dr. Bayram, İzmirli yurttaşlara kaliteli sağlık hizmetinin yanı sıra koruyucu sağlık hizmetini de en iyi şekilde vermenin en büyük amaçları olduğunu söyledi. Bir asrı aşkın süredir İzmir’de sağlık hizmeti veren Türkiye’nin ilk ve tek belediye hastanesi İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nde, Başhekim Doç. Dr. Başak Bayram göreve başladı. Hastanenin bugüne dek kente çok büyük emek ve hizmet verdiğini belirten Doç. Dr. Başak Bayram, “Eşrefpaşa Hastanesi, gerek Covid-19 pandemisinde gerekse mobil hastanesiyle deprem alanında önemli görevler aldı. Biz de aldığımız bayrağı daha yukarı taşıyıp Başkanımız Dr. Cemil Tugay’ın hedefleri doğrultusunda bu şehrin tüm insanlarının sağlığına katkı sağlamak, sağlıklı şehir olma hedefine destek olmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Yeni hizmet binamızla da birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi; ameliyathaneleri, yeni yoğun bakım ünitesi, doğumhanesi, yeni acil servisi ile daha kaliteli sağlık hizmeti sunacak bir yapı haline gelecek. Bu şehrin insanları için kaliteli sağlık hizmetinin yanında koruyucu sağlık hizmetini en iyi şekilde vermek en büyük amacımız” dedi. Doç. Dr. Başak Bayram kimdir? Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ihtisas yapan Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Başak Bayram, uzmanlığını 2008 yılında aldı. Mecburi hizmetini Çanakkale Devlet Hastanesinde tamamlayan Bayram, 2011 yılında Dokuz Eylül Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak göreve başladı. 2014 yılında acil tıp alanında yardımcı doçent unvanını alan Bayram, 2017 yılında ise doçent oldu. 2023 yılının şubat ayına kadar Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Doç. Dr. Başak Bayram, bir süre Azerbaycan’da Dünya Sağlık Örgütü’nün projesinde çalıştı. Bayram, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimliği görevinden önce Kocaeli Şehir Hastanesinin acil tıp kliniğinde hizmet verdi.
İzmir’de 2 kişi tarafından bıçaklanan şahıs hayatını kaybetti
01 Kasım 2024 Cuma - 09:35 İzmir’de 2 kişi tarafından bıçaklanan şahıs hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde kavga esnasında 2 kişi tarafından bıçaklanarak ağır yaralanan 60 yaşındaki adam, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayın ardından kaçan şüpheliler polis ekipleri tarafından yakalandı. Olay, dün akşam 22.45 sıralarında Zeytinlik Mahallesi 1140 sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak ortasında çıkan kavgada tartışma yaşayan Mehmet Kara (60), bıçaklanarak ağır yaralandı. Kara’yı bıçaklayanlar olay yerinden kaçarken ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis bölgeyi güvenlik çemberine alırken, ağır yaralandığı belirlenen Kara, sağlık ekipleri tarafından ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yaralı öldü, şüpheliler yakalandı Hastanede yoğun bakımda tedavi altına alınan Mehmet Kara, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kara’nın cenazesi, yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis ekipleri tarafından çalışmalarda olayı F.M. (23) ve O.Ş.’nin (16) gerçekleştirdiği, her iki şüphelinin de bıçak kullandığının değerlendirildiği öğrenildi. Şüpheliler kısa süre sonra Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı ve sorgulanmak üzere Asayiş Büro Amirliğine götürüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu’ndan camiaya sert mesaj!
31 Ekim 2024 Perşembe - 15:59 Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu’ndan camiaya sert mesaj! Karşıyaka Spor Kulübü yöneticilerinden Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu, kulüp resmi hesabı üzerinden bir açıklama yayımladı. Torbaoğlu ve Ustaoğlu, camiaya mesaj göndererek, "Karşıyaka Spor Kulübü’ndeki resmi ve fahri tüm görevlerimizden istifa ediyoruz. Tepe tepe kullanın" ifadelerini kullandılar. Karşıyaka Futbol Şube Başkanı Gökhan Şensan’ın ani ölümünden sonra yeşil-kırmızılı kulüpte adeta yer yerinden oynadı. Kulüp yöneticilerinden Nazım Torbaoğlu ve Tamer Ustaoğlu, resmi hesap üzerinden bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklama şöyle: “Karşıyaka Spor Kulübü bir yöneticisini, bizler ise 20 yıllık dostumuzu, kardeşimizi bugün toprağa verdik. Gökhan Şensan, hayatını Karşıyaka Spor Kulübü’ne adamış nadir insanlardan biriydi. Maalesef bu acı sonu hep birlikte biz hazırladık. Kulüpte görev alması için ısrarcı olan başta ben, Nazım Torbaoğlu. Son yılların en başarılı takımını kurmasına rağmen kişisel egoları yüzünden arkasında durmayan yönetim kurulu, sezon başı takımı yerden yere vuran, 100 tane bedava bilet alamadığı için sosyal medyadan kendisine ve ailesine ağza alınmayacak hakaretler eden sözde taraftarlar ve Karşıyaka Spor Kulübü üzerinden beslenenler.. Merak etmeyin, hepimize yetecek kadar kınamız var. Bir sözümüz de Mustafa Reşit Akçay hocamıza ve futbolcu kardeşlerimize; Haberi duyar duymaz ilk hastaneye koşanlardınız, Allah sizden razı olsun. Gökhan sizleri ailesi gibi görür ve öyle severdi, bunu en iyi sizler bilirdiniz, sizlerle gurur duyardı. Bu sene Gökhan için oynayın ve o kupayı mezarına götürün. Diğer sözümüz ise kulüp başkanı İlker Ergüllü’ye; Ne Gökhan Şensan’ın evine taziyeye, ne de Dubai tatiline gitmeyi erteleyip cenazesine geldin. Sana da helal olsun.. Son söz: Biz, Karşıyaka Spor Kulübü’ndeki resmi ve fahri tüm görevlerimizden istifa ediyoruz. Tepe tepe kullanın.”
Aliağa Limanları hızlı büyümesini sürdürüyor
31 Ekim 2024 Perşembe - 14:34 Aliağa Limanları hızlı büyümesini sürdürüyor Türkiye’nin en önemli sanayi ve lojistik merkezlerinden biri olan Aliağa, stratejik öneme sahip petrokimya, enerji ve demir çelik sanayisinin yanı sıra son 15 yılda limancılık açısından son derece önemli yatırımlara ev sahipliği yaparak bu alanda Türkiye’nin en hızlı büyüyen bölgesi oldu. Geçtiğimiz yıl ülkemiz liman bölgeleri içinde birinci sıraya yükselerek en fazla yük elleçlemesini yapar konuma ulaşan Aliağa limanları, 2024 yılında da en fazla yük elleçlemesini yapan liman konumunu korurken, konteyner alanında beşinci sıradan üçüncü sıraya yükselerek gelişim ivmesini sürdürmeye devam etti. 3. çeyrekte 26,6 milyar dolar dış ticaret hacmi gerçekleşti Ege İhracatçılar Birliklerinden (EİB) elde edilen verilere göre geçtiğimiz yılın 3. çeyreğinde Aliağa limanlarından gerçekleşen ihracat, 15 milyar 758 milyon dolar iken 2024’ün 3. çeyreğinde yüzde 1,1 artış göstererek 15 milyar 932 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) elde edilen verilere göre ithalat ise geçtiğimiz yılın 3. çeyreğinde 11 milyar 112 milyon dolar iken bu yılın 3. çeyreğinde yüzde 3,11 azalış yaşayarak 10 milyar 766 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylece yılın ilk 9 ayı itibariyle Aliağa limanlarından gerçekleşen toplam dış ticaret hacmi 26 milyar 698 milyon dolar oldu. En fazla ihracat ‘kimyevi maddeler’de 2024’ün 3. çeyreğinde Aliağa limanlarından en fazla ihracat yapılan fasıl 5 milyar 144 milyon dolarla ‘kimyevi maddeler ve mamulleri’ oldu. Kimyevi maddeler ve mamulleri’ni 1 milyar 920 milyon dolarla ‘elektrik-elektronik’ ürünleri ve 1 milyar 764 milyon dolar ile ‘çelik’ ürünleri takip etti. Aliağa yük elleçlemede zirveyi bırakmadı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan elde edilen verilere göre, Aliağa limanlarında 2024’ün 3. çeyreğinde gerçekleşen toplam yük elleçlemesi bir önceki döneme yüzde 6,3 artışla 64 milyon 37 bin ton olarak gerçekleşerek yük elleçlemesinde zirveyi bırakmadı. Aliağa limanları konteyner elleçlemesi bakımında geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre dikkat çekici bir oranla yüzde 35,5 artarak 1 milyon 594 bin TEU olup, Tekirdağ’ı geçerek Ambarlı ve Kocaeli’nin ardından 3. sırada yer aldı. Aynı dönemde limanlara gelen gemi sayısı yüzde 4,51 azalışla 4565 olarak gerçekleşirken bu alanda Kocaeli’nin ardından 2. sıradaki konumunu korudu. Aliağa limanları yalnızca bölgenin değil, ülkenin dış ticaret merkezi Aliağa limanlarının 2024 yılı 3. çeyrek dış ticaret ve yük verilerini değerlendiren Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertürk, Aliağa limanlarının yalnızca bölgenin değil, ülkenin dış ticaret merkezi olma rolünde başarısını artırdığını ifade ederek, "Ege Bölgesi’nin toplam ihracatının yüzde 58’i, Türkiye’nin ihracatının ise yüzde 8,5’i Aliağa limanlarından gerçekleşiyor. Ege Bölgesi’nin toplam ithalatının yüzde 51’i, Türkiye’nin ithalatının ise yüzde 4,2’si Aliağa’dan gerçekleşiyor. Ege Bölgesi’nin toplam dış ticaretinin yüzde 55’i, Türkiye’nin dış ticaretinin de yüzde 6’sı yine Aliağa’dan gerçekleşiyor. Aliağa olarak 7 yıldır dış ticaret fazlası vermeye devam ediyoruz. Bölgemizde ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 152 olarak gerçekleşti. İleriye dönük projeksiyonlar Aliağa bölgesinin limancılıkta 2050 yılına kadar Türkiye ve dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğine işaret ediyor. Aliağa üretim, ticaret ve ihracatın en aktif olduğu çevre iller başta olmak üzere tüm Batı Anadolu ve İç Anadolu illerinde bulunan sanayicilerin dünya ile bağlantı kurduğu bir hub haline geldi. Otoritelerin de ön gördüğü gibi Aliağa’nın Türkiye ekonomisine sanayi, üretim, istihdam ve ihracata olarak katkısı her yıl hızla artıyor, artmaya da devam edecek” dedi. Aliağa’daki potansiyel yatırımcıların dikkatini bölgeye çekmiş durumda Aliağa’nın mevcut ekonomik ve jeostratejik potansiyeli ile istihdamın, üretimin ve ticaretin merkezi konumunda ilerlediğini belirten Başkan Ertürk, “Aliağa, ülkenin demir çelik ihtiyacının yüzde 25’ini tek başına karşılıyor. Yine ülkemizin işlenmiş petrol ürünleri ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’u Aliağa’daki rafinerilerden karşılanıyor. Aliağa enerji alanında da büyük bir güç konumunda. Konvansiyonel enerji üretiminde güçlü olduğu kadar, yenilenebilir enerji üretiminde de gerek rüzgar gerekse de güneş santralleri ile önemli bir üretim kapasitesine sahip. Aynı zamanda limanlar bölgesinde lojistik hareketlerin bir parçası olan hububat depolaması ve antrepo hizmetleri noktasında bölgedeki lojistik süreçlere destek sağlayan işletmeler bölge ticaretinde büyük önem taşıyor. Bölgenin limancılık, hammadde ve üretim kapasitesi açısından taşıdığı potansiyel yatırımcıların da dikkatini bölgeye çekmiş durumda. Tüm bu gelişmeler neticesinde yatırımların da rotası Aliağa ve çevre bölgesine odaklandı” diye konuştu. Bölge sorunları UAB Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu’nda Konuşuldu Aliağa’nın sanayi ve ticaret anlamında hızla artan potansiyelinin yanı sıra hızlı büyümenin getirdiği birtakım sorunları olduğunu da vurgulayan Ertürk, “Aliağa artan yatırımlarla hızlı bir şekilde büyüyor. Hızlı büyümenin akabinde bölgemizde çeşitli alanlarda bazı sıkıntılarımız da bulunuyor. Aliağa limanlarının ve sanayi bölgesinin gelişiminde ulaşım altyapısının liman fonksiyonlarına ve fabrikalardaki üretim kapasitesine uygun hale getirilmesi kritik öneme sahip. Demiryolu ve karayolu altyapısının güçlendirilmesi, lojistik altyapısının ve hizmet tesislerinin geliştirilmesi ile depolama imkanlarının artırılması bölgenin planlı gelişimi için olmazsa olmaz. Bu noktada bölgemizdeki beklentilerin karşılanması adına güzel gelişmelerde yaşanıyor. Bölgemizdeki gelişimi sürdürülebilir hale getirebilmek için gelişime giden yoldaki sorunların kurumlar arası birliktelik içerisinde iyi irdelenmesi ve bu sorunlara birlikte çözümler üretilmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayın Enver İskurt başkanlığında “Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu” toplantısını gerçekleştirdik. Bölgemizle ilgili derlediğimiz sorunları toplantıda aktardık ve sorunların çözümü noktasında sayın kurul üyelerimizden beklentilerimizi dile getirdik. İcra Kurulu olarak toplantının hemen ardından ilettiğimiz sorun ve talepler ile ilgili çalışmalarda bulunulmak üzere, Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu’nun Alt Komitesince yürütülmesi kararı alındı” dedi. Bölgedeki sorunlar yerinde görülecek ALTO Başkanı Ömer Ertürk, Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu’nun Alt Komitesi ile gerçekleştirilen toplantıda yaşanan sorunların yerinde görülmesi amacıyla komisyonda bulunan bakanlık ve diğer kurum yetkililerinin de katılımıyla Aliağa limanlar ve sanayi bölgesinde saha ziyareti gerçekleştirme kararı alındığını ifade ederek, “Aliağa’nın, bölgemizin ve ülkemizin en önemli sanayi ve lojistik merkezlerinden biri konumunda olduğu herkes tarafından biliniyor. Önümüzdeki süreçte de bünyesinde barındırdığı sektörlerde gücünü daha da artırarak ülkemizde ve dünyada hak ettiği yere ulaşacaktır. Hızlı büyümenin akabinde bölgemizde çeşitli alanlarda sıkıntılarımız da bulunuyor. Özellikle limanlar ve sanayi bölgemizdeki ulaşım altyapısının liman fonksiyonlarına ve fabrikalardaki üretim kapasitesine tam anlamıyla cevap verememesinden dolayı yatırımcılar zaman, emek ve maliyet açısından oldukça zorlanıyorlar. Bugüne kadar palyatif çözümler ve bütüncül olmayan parçacıl çözümlerle süreç ilerledi. Söz konusu sorunların parçacıl çözümlerle sonuçlanmayacağı aşikar ve ülke kaynaklarının etkin kullanımı açısından da efektif değil. Bu konu ile ilgili uzun zamandır yapılan görüşmeler sonucunda çok güzel bir sürece girdiğimiz için oldukça mutluyum. Çünkü bu toplantılar sonucunda bütüncül çözüme ulaşacağımıza ve ülkemize büyük katkı sağlayacağımıza inancım tam. Yaşanılan sorunların yerinde görülmesi ve hızlı aksiyon alınması açısından bu ziyareti çok önemsiyoruz. Ülkemiz ve bölgemiz adına verecekleri katkılar için tüm devlet yetkililerimize teşekkür ederim” diye konuştu.
İzmir’de emniyet ve jandarmaya 988 yeni araç
31 Ekim 2024 Perşembe - 11:39 İzmir’de emniyet ve jandarmaya 988 yeni araç İzmir’de emniyet ve jandarma teşkilatına yeni tahsis edilen 988 aracın teslim töreni, İzmir Valiliği önünde gerçekleştirildi. Yeni tahsis edilen araçlar Konak Meydanı’nda sirenler çalarak İzmir caddelerinde kortej yaptı. İzmir’de emniyet ve jandarma kolluk güçlerine yeni tahsis edilen, motosiklet, ATV, otomobil, minibüs ve kamyondan oluşan 988 yeni görev aracı, tören gerçekleştirilerek emniyet ve jandarma mensuplarına teslim edildi. Teslim törenine İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Sel, İzmir İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Metin Düz, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin ile emniyet ve jandarma personelleri katıldı. "Daha kaliteli hizmet ve daha huzurlu bir şehir sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz" Törende konuşma yapan İzmir Valisi Süleyman Elban, "Vatandaşımızın huzur ve güvenliği için, emniyet ve asayiş hizmetlerinin daha üst seviye verilmesi, suç ve suçluyla mücadele, terörle mücadele olmak üzere, tüm alanlarda başarıyla hizmet vermek, hizmet kalitesini arttırmak için, 7 gün 24 dört saat tüm kolluk birimlerimiz görev yapmaktalar. Bu görevlerini yaparken elbette ki çağın gerektirdiği her türlü teknik, araç ve gereçlerden de üst düzeyde yararlanmaları gerekiyor ki hizmet kalitesi daha da artsın. Bu anlamda, hem emniyet teşkilatımızın hem de jandarma teşkilatımızın birçok teknik ihtiyaçları bakanlığımız tarafından ve Valiliğimiz tarafından sürekli takviye edilmekte ve yenilenmektedir. Bugün de hem emniyet müdürlüğümüzün hem jandarma komutanlığımızın hizmetlerinde kullanmak için, İçişleri Bakanlığımız bütçesinde alınan araçları, son 1 yıldan beri Valilik imkanlarımız ve özellikle hayırsever İzmirli hemşerilerimizin bağışlarıyla aldığımız araçları bugün hizmete sunacağız. Emniyet ve jandarmamızla, biraz sonra bunları göreve gönderdiğimizde hizmet aldığımızda onlar da hizmete girecekler. Bugün itibariyle bu hizmete verdiğimiz araçların toplam sayısı 988 adet. Bunun 154’ü motosiklet, 136’sı panelvan ve minibüs, 4 tanesi kamyon, 20 tanesi ATV diye tabir ettiğimiz araç ve 676 tanesi binek ve SUV modelden oluşan araçlardır. Dolayısıyla bu araçlarla inşallah vatandaşımıza daha kaliteli hizmet ve daha huzurlu bir şehir sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Polisimiz ve jandarmamızın bu araçları, vatandaşımızın huzur ve güvenliği için kullanırken, kazasız, belasız kullanmalarını ve huzur içerisinde görev yapmalarını diliyorum. Araçlarımızın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, bu güzel araçların teşkilatlarımıza kazandırılmasında başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya ve siz kıymetli İzmirli hemşehrilerimize şükranlarımızı sunuyor, tekrar hayırlı uğurlu olsun diyorum" açıklamasında bulundu. Vali Elban’ın açıklamasının ardından İzmir İl Müftüsü Sinan Kazancı dua okudu. Törenin sonunda sirenlerle meydandan çıkış yapan yeni araçlar, İzmir caddelerinde kortej gerçekleştirdi.