Yerel Haberler
Gaziantep
28 Kasım 2024 Perşembe - 17:15 Gaziantep Büyükşehir, Sazgın Köyü Meydanı’nı yeniden tasarlıyor Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile SANKO Holding’e bağlı şirketlerden ÇİMKO iş birliğinde Türk köy yerleşimlerinin tarihi sembolü çınar ağacı referans alınarak Oğuzeli ilçesindeki Sazgın Köy Meydanı köy halkının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden tasarlanıyor. Ekolojik İyileşme Projesi kapsamında hayata geçirilecek projenin ilk ayağı olan “Köy Meydanı Sosyal Alanı” için Oğuzeli ilçesi Sazgın Kırsal Mahallesi’nde temel atma töreni düzenlendi. Bu kapsamda Toprak ve kil bazlı malzemelerin kullanılacağı projede sağlıklı, uzun ömürlü doğal yapıları oluşturmanın yanı sıra enerji verimliliği ve minimum karbon izi hedefleniyor. Meydanın enerji ihtiyacını karşılamak için GES kurulacak Meydanın etrafında şifalı bitkiler eğitim evi, yöresel ürün satış ofisleri, sanat atölyeleri, kahvaltı salonu, muhtarlık binası ve açık hava tarımsal araç sergi alanı yer alacak. Yapılar, optimum ısıl konfor ve enerji verimliliği sağlamak için 50 cm kalınlığında toprak duvarlarla inşa edilecek. Meydanın enerji ihtiyacını karşılamak üzere yerinde bir GES kurulacak, altyapı ve ulaşım maliyetleri en aza indirilecek. Geleneksel yapı bilgisi ve imece kültürünü modern tekniklerle harmanlayarak gelecek nesillere aktaracak bu proje ile aynı zamanda yöresel ürün satış ofisleri ve kahvaltı salonu gibi alanlar sayesinde köy halkının ekonomik faaliyetleri desteklenecek, yerel değerler tanıtılacak. “Bu model dünyaya örnek olacak” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, temel atma töreninde yaptığı konuşmada çimentonun insana zarar vermeyecek şekilde tasarlandığını ve bu projede kullanılacağını belirterek, “Dünya bize emanet. Bu anlamda Ekolojik Köy projesi çok önemli. Bu ekolojik köyü hayata geçirmemiz için yapmamız ve yapmamamız gerekenler var. Organik ve biyolojik gübreye geçmemiz lazım. Bu bölgede bunların hepsini hayata geçireceğiz. Buradan hiçbir şekilde karbondioksit salınımı yaptırmayacağız. Çıkan ürün tam organik ürün olacak. Kadın kooperatiflerimiz aracılığıyla bu ürünlerle bütün dünyaya sağlık göndereceğiz, lezzet göndereceğiz. Bu model dünyaya örnek olacak” dedi. “Sırada Rumkale’deki kasaba köyü var” Sazgın Kırsal Mahallesi’nin bu proje için ilk basamak olduğunu anlatan Başkan Fatma Şahin, “Proje kapsamında ikinci basamağımız, Rumkale’deki Kasaba Köyü olacak. Mahvettiğimiz dünyayı yeniden kurgulayacağız. Bu iyilik ilerleyen süreçte bütün çevreyi donatacak bir hale gelecek. Bunu birlikte başaracağız” şeklinde konuştu. “Proje sayesinde deprem ile ortaya çıkan moloz yığınlarını yeniden kullanacağız” Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı ve SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu ise, tabiata verdikleri önemin en büyük göstergelerinden birinin bu temel atma töreniyle gerçekleşeceğini ifade ederek, “Bugün, Türkiye’mizde depremden sonra ortaya çıkan o kadar çok beton var ki. Aşağı yukarı 200 milyon tonun üzerinde bir beton yığını söz konusu. Bu proje sayesinde bu moloz yığınlarını yeniden kullanabileceğiz. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, moloz yığınlarının bu proje ile yeniden kullanımını sağlıyor. Türkiye’nin ve bölgenin ekonomisini bu yaklaşım büyük katkı sağlayacak. Dolayısıyla burada yapılan çalışmayı kutluyorum. Bu proje Türkiye’ye örnek olacak” diye konuştu. Diğer yandan projenin mimarı Erden Güven, Ekolojik İyileşme Projesi’nin detayları hakkında katılımcıları bilgilendirme yaptı. Konuşmalar sonrası temel atma merasimine geçildi, Başkan Fatma Şahin ve protokol proje alanını gezdi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 16:25 Tahmazoğlu Ankara’daki Şahinbeyli öğrencilerle buluştu Türkiye’yi karış karış gezerek Şahinbeyli üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun son durağı başkent Ankara oldu. Memleketleri ve ailelerinden kilometrelerce uzakta eğitim gören Şahinbeyli gençlerin en büyük özlemi olan ‘nohut dürümü’ getirdiklerini belirten Tahmazoğlu, “Sizin için yapamayacağımız hiçbir fedakârlık yok. Şahinbey Belediyesi olarak bütçesi fazla veren bir belediyeyiz, borcumuz yok. Yapılan en büyük yatırım da eğitime ve gençlere yapılan yatırım dolayısıyla geleceğe yapılan yatırımdır. Sizlere olan desteklerimizi artırarak devam ettireceğiz” dedi. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Türkiye’nin dört bir yanında eğitim gören Şahinbeyli üniversite öğrencileriyle buluşmaya devam ediyor. Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Şehir Buluşmaları’nda daha önce Malatya, Kayseri, Niğde, Elazığ, Nevşehir ve Osmaniye’de eğitim gören Gaziantepli gençlerle buluşan Başkan Mehmet Tahmazoğlu’nun son durağı başkent Ankara oldu. “Hayatınızın her aşamasında sizlerle olduğum için mutluyum” Hakimevi’nde gerçekleşen buluşmada gençlere seslenen Başkan Mehmet Tahmazoğlu konuşmasına “Ankara’da okuyan birbirinden kıymetli ve çok değerli gençlerimiz” diyerek başladı. Şahinbey’in gençleriyle bir arada olmaktan çok mutlu olduğunu belirterek esprili bir dille konuşmasını sürdüren Başkan Tahmazoğlu, “Bir arkadaşımız ilkokuldayken çekildiğimiz bir fotoğrafı gösterdi, şimdi üniversitede. Hayatınızın her aşamasında sizlerle birlikte olduğum için de çok mutluyum” şeklinde konuştu. “Çalışmalarımıza devam edeceğiz” Şahinbey’in gençlerinin hayatını kolaylaştırmak için her alanda destek olmaya çalıştıklarını ve çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Başkan Tahmazoğlu, “İyi bir eğitim almanız, geleceğe iyi bir şekilde hazırlanmanız hem ülkemiz hem aileleriniz hem de sizlerin adına çok kıymetli. Ben geleceğe dair çok umutluyum. Ülkemiz geleceğe dair sürekli bir yükseliş içerisinde. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde inanıyorum ki Türkiye’miz dünyanın en güçlü 10 devleti arasına girecek. Bunu inanarak söylüyorum. Bunun için de çalışmalarımıza aralıksız bir şekilde devam edeceğiz” diyerek gençlere yönelik yatırımları ve eğitim destekleri hakkında bilgi verdi. Eğitimden spora, kültür sanattan sosyal tesislerine, üniversite hazırlık kurslarından kitap desteklerine kadar birçok projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, “Sayamayacağımız kadar birçok faaliyeti hep birlikte gerçekleştirdik. Çok şükür bu seviyelere geldiniz. Eminim ki okulunuzu da en iyi şekilde bitirip daha sonra da hem kendi şahsınız hem de ülkemiz için güzel şeylere imza atacaksınız” ifadelerini kullandı. Tahmazoğlu’ndan öğrencilere tavsiyeler Konuşmasında üniversiteli gençlere önemli tavsiyelerde de bulunan Başkan Tahmazoğlu, “Kötü meslek yok arkadaşlar. Her meslek gerçekten çok değerli, kıymetli. Hangi mesleği seçmiş olursak olalım, lütfen en iyisi olalım, olmaya çalışalım. Öğrencilik hayatı çok farklı, çok da güzel. Tadını çıkarın ama en iyi ortalamayla mezun olmaya çalışın. Mutlaka ve mutlaka bir yabancı dil öğrenin. Benden size küçük bir tavsiye. Yarın iş hayatına başladığınızda diploma notunuza ve yabancı dilinize bakacaklar. Bir de kendinize bakın. Ayrıca, hangi mesleği seçtiyseniz mutlaka stajını yapın, kendinizi geliştirin. Çünkü yarın işe gireceğiniz zaman tecrübenize de bakacaklar. Mutlaka bir enstrüman çalmayı deneyin, kültür sanatla ilgilenin” dedi. 30 bin öğrenciye üniversite desteği Şahinbey Belediyesi olarak 30 bin öğrenciye üniversite destek yardımında bulunduklarını kaydeden Başkan Tahmazoğlu, ’Şehir Buluşmalarının gurbette olan öğrencilerin özlemini giderme, sorunlarını dinleme ve çözüm bulma amacıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Tahmazoğlu, öğrencilere verilen üniversite desteğinin eğitim başarısına göre 15 bin TL ila 30 bin TL arasında olduğunu ifade etti. Başkan Tahmazoğlu’nun gittikleri yerlerde gençlere ‘Gaziantep’in en çok neyi özlediniz’ diye sorduklarını ve ‘Nohut dürüm’ cevabını aldıklarını belirterek gençleri nohut dürümle buluşturması alkışlarla karşılandı. “Sizin için yapamayacağımız fedakarlık yok” “Sizin için yapamayacağımız hiçbir fedakarlık yok” diyerek açıklamalarını sürdüren Başkan Mehmet Tahmazoğlu, “Allah’a şükür Şahinbey Belediyesi olarak bütçesi fazla veren bir belediyeyiz, borcumuz yok. Yapılan en büyük yatırım da eğitime ve gençlere yapılan yatırım dolayısıyla geleceğe yapılan yatırımdır. Bütün masaları dolaştım, ‘sizin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı’ diye sordum. Sizlere olan desteklerimizi artırarak devam ettireceğiz” diye konuştu.
Uzmanlardan sosyal medya bağımlılığı uyarısı
24 Eylül 2024 Salı - 16:19 Uzmanlardan sosyal medya bağımlılığı uyarısı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gülçin Elboğa, sosyal medya bağımlılığının, diğer bağımlılıklardan farklı olmadığını ve benzer şekilde ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Sosyal medya bağımlılığı, dijital çağın en önemli sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu bağımlılığın sadece teknolojiye aşırı bağlılık olmadığını, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve sosyal hayatlarında ciddi bozulmalara yol açtığını belirtiyor. Dijital platformlara sürekli bağlı kalma isteği, kaygı, depresyon ve dikkat dağınıklığı gibi ruhsal sorunlara neden olabiliyor. Özellikle gençler arasında yaygın olan sosyal medya bağımlılığı, kişisel ilişkilerin zayıflamasına, akademik ve mesleki başarıların düşmesine, hatta fiziksel sağlığın olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Uzmanlar, bu bağımlılığın diğer bağımlılıklardan farkı olmadığını, kontrol edilmediğinde yaşam kalitesinde ciddi düşüşlere neden olduğunu vurguladı. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gülçin Elboğa, sosyal medya bağımlılığının, diğer bağımlılıklardan farklı olmadığını ve benzer şekilde ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Elboğa, sosyal medya bağımlılığı konusunda önemli uyarılarda bulunarak, bu tür bağımlılıkların bireylerin ruhsal ve sosyal hayatlarını olumsuz etkilediğini belirtti. Elboğa, "Sosyal medya bağımlılığı diğer bağımlılıklardan çok ayrışmıyor. Sosyal medya bağımlılığında biz bağımlı olduğu durumla ilişkili artan bir miktarda zaman ve efor harcadığını görüyoruz, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi. Bunun dışında sosyal medyaya ulaşamadığında sıkıntı yaşaması, ruhsal çöküntü hali, kaygı, depresyon gibi bir takım psikolojik sorunların eşlik ettiği durumları görüyoruz. Sosyal medyayla kişi sürekli zihinsel bir aşırı uğraş içerisinde oluyor. Çevrim içi veya çevrim dışıyken bir sonraki yapacağı etkinliği planlama, aldığı beğenileri takip etme, alınan yorumları izleme, ’Acaba bir şeyin gerisinde kaldım mı?’ gibi sürekli zihinsel aşırı uğraşın olduğunu görüyoruz. Bazen çevresinin de belki eleştirileriyle, kendinin de farkına varmasıyla sosyal medyadan bir miktar uzaklaşmak istese de artık bunun azaltılmadığını, yani başarısız bir girişimlerinin olduğunu görüyoruz. Tüm bu noktalarda kişiye dijital bağımlı diyoruz. Çünkü kişi bunun artık zararlı etkilerini görmeye başlamasına rağmen bir türlü kendisini geriye çekemiyor. Artık bu kişinin sosyal ilişkileri bozuluyor, arkadaş ilişkileri bozulmaya başlıyor, zamanında sözlerini tutamayabiliyor, ödevlerini yapamayabiliyor. Geceleri, özellikle öğrenciler, o kadar vakit geçiriyor ki, artık gece uykusuzluğu başlıyor. Bu sefer gündüz uykululuk haline dönüyor. Tüm bunlar, aile, okul, iş ve çevresel ilişkilerini ve başarısını etkilemeye başlayarak kısır bir döngüye neden oluyor" dedi. Elboğa, bağımlılıkların tedavisinde en önemli adımın önleyici tedbirler almak olduğunu ifade ederek, "Tüm bağımlılık hastalıklarında amacımız oluşmadan önlemektir. Burada da hem aileye hem okula, birinci koruma dediğimiz, bağımlılık oluşmadan sürecin farkındalığıyla ilişkili çalışmalar yapmak ve kişilere sağlıklı teknolojiyi kullanmayı öğretmek en büyük önem arz ediyor. Tüm bunlara rağmen bir bağımlılık söz konusuysa, zaten incinebilir olan aile ilişkileri çok da hırpalamamak gerekiyor. Bağımlı kişiye yaralayıcı ifadeler kullanıldığı zaman sürece faydası olmuyor. Bu tür durumlarda bir profesyonelden yardım almakta fayda var" şeklinde konuştu. Elboğa, dijital bağımlılığın genellikle daha masum görüldüğünü, ancak madde veya alkol bağımlılığından farklı olmadığını vurgulayarak, "Aileler dijital bağımlılığı genellikle hafife alıyor. Madde veya alkol bağımlılığında aileler her an tetikte olabiliyor, önlem alabiliyor, hemen önünü kesebiliyor ancak dijital bağımlılık biraz daha masum görülüyor, oysaki diğer bağımlılıklardan çok farkı yok ve benzer işliyor. Dijital bağımlılığı hafife almamak gerekiyor. Gün geçtikçe zamanın daha fazla harcanması ya da ulaşılmadığında ruhsal anlamda sıkıntı yaşanması, depresyon, anksiyete, kaygı bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu gibi birçok ruhsal bozukluğu beraberinde görüyoruz. Ruhsal bozukluklar, bağımlılığın başlamasına sebep olabiliyor, bazen sürmesine, bazen de bir sonucu oluyor. Kısır döngüyü kırmadan etkili bir tedavi uygulayamıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bir asırdır geleneksel yöntemlerle üzüm pekmezi yapıyorlar
24 Eylül 2024 Salı - 12:03 Bir asırdır geleneksel yöntemlerle üzüm pekmezi yapıyorlar Gaziantep’te kış hazırlıkları kapsamında, asırlar öncesinden kalma ve “mahsere” olarak adlandırılan ocaklarda yıllardır geleneksel hale gelen yöntemle pekmez yapılıyor. Sonbahar mevsiminin gelmesiyle asırlardır geleneksel yöntemlerle hazırlanan ve “şifa kaynağı” olarak nitelendirilen üzüm pekmezinin sofraya uzanan zahmetli yolculuğu başladı. Gaziantep’in verimli topraklarında yakıcı güneşin tatlandırdığı üzümler, asırlardır geleneksel yöntem kullanılarak pekmez haline getiriliyor. Gaziantep’in köylerinde çiftçiler tarafından yetiştirilen üzümün pekmeze dönüştürülmesi için yoğun mesai harcanırken, “mahsere” olarak adlandırılan ocaklar çoğu gün 24 saat yanıyor. Güneş doğmadan önce üzüm bağlarının yolunu tutan çiftçiler, yıl boyunca bin bir zahmetle her türlü bakımlarını yaptıkları üzümleri toplayarak traktörlere yüklüyor. Bağbozumu döneminin başlamasıyla üzümler, bağlardan büyük bir zahmetle toplanarak daha sonra köy meydanlarına getiriliyor. Şire ürünlerinin büyük bir bölümünün karşılandığı Gaziantep’te çiftçilik yapan vatandaşlar, sonbahar mevsimi ile birlikte yıl boyunca özverili bir bakımının ardından topladıkları üzümleri pekmez yapmak için dev kazanları kurarak zahmetli ve telaşlı bir çalışma içerisine giriyorlar. Merkez Şehitkamil ilçesinin kırsal Tokdemir Mahallesi’nde bağbozumu döneminin ardından mahsere ocaklarda kaynayan üzümün kokusu yayılıyor. Bin bir zahmetle toplanarak özenle işlenen üzümler, şifa kaynağı üzüm pekmezi, pestil ve cevizli sucuk olarak sofralarda yer buluyor. Toplanan üzümleri sepet ve kovalara doldurarak, ayaklarına giydikleri çizmelerle ezip suyunu çıkaran çiftçiler, elde ettikleri suyu odun ateşinde büyük kazanlarda saatlerce kaynatıyor. Erkekler tarafından “mengene” olarak adlandırılan özel aletlerle ezilen üzümlerin suyu, önce "şerbet evi" denilen bölümde biriktiriliyor ve ezilen üzümün suyu posasından ayrılıyor. Ardından "tort" olarak adlandırılan kazanda bağlardan ve Antep fıstığı bahçelerinden budama zamanında toplanan odunlarla kaynatılıyor. İnce odun sayesinde elde edilecek pekmez özel bir tat ve renk kazanırken, üzüm suyu daha sonra ise "tekedene" adı verilen bölüme alınarak üzüm suyuna beyaz toprak ekleniyor. Taştan olan bölümde üzüm suyuna ilave edilen toprak filtre görevi yaparak üzüm suyunun içerisinde bulunan tortuyu ve cubur gibi parçacıkların ayrılmasını sağlıyor. Belirli bir süre sonra kazanın altındaki ateş söndürülüyor ve dibine çöken tortu, cubur gibi parçalar ile üste çıkan köpük kısmı alınarak beklemeye bırakılıyor. Burada 2 saat dinlendirilen ve içindeki bütün tortulardan arındırılan üzüm suyu bir kez daha kaynatılıyor. Ortalama 3-4 saat odun ateşinde fokur fokur kaynatıldıktan sonra şıra haline gelen üzüm suyu, bu şekilde pekmez kıvamını alıyor. Kaynatma esnasında sürekli bir kişi kazanın başında delikli süzgeç ile karıştırma işlemi yapıyor. İyice berraklaşan şerbet son olarak bakır kazana aktarılarak burada 3 saat boyunca kaynatılıyor. Her aşaması için bin bir emek verilen pekmezin üzerinden köpüğü alınarak daha sonra bir süre soğumaya bırakılıyor. Bağbozumu döneminde çiftçilerin pekmez ve diğer şire ürünleri hazırlama mesaileri yaklaşık bir ay sürerken köydeki asırlık mahserelerde ise 24 saat mesai yapılıyor. Köy halkı uzun uğraşlar sonucu elde ettikleri pekmezleri günlük olarak tüketirken bazıları ise satışını yaparak ev ekonomisine katkı sağlıyor. Dedesinden kalma mahsereyi işleten Tokdemir Mahallesi Muhtarı Adem Yeşilbağ, yıllardır köylerinde bulunan bir asırlık mahserede geleneksel yöntemlerle imece usulüyle pekmez yaptıklarını söyleyerek, “Köylüler üzümlerini topluyor, buraya getiriyorlar. Faş damı dediğimiz yerde çizmeler ile tepeleniyor. Şerbet damında şerbetler birikiyor, tort kısmında tortu çöküyor ayrışıyor ve sal kısmında dinlenip baş kazanında işlemleri bitiriyoruz. Ortalama bu işlem ise 3 ila 5 saat sürüyor” dedi. “İçerisinde hiçbir şekilde katkı malzemesi yok” Üretilen pekmezin içerisine katkı maddesi katmadıklarını aktaran Yeşilbağ, “Ürettiğimiz pekmezin içerisinde hiçbir şekilde katkı malzemesi yok. Pekmezden anlamayan insanlar içerisine şeker katıyorsunuz diyor. İşlem esnasında geçen serüven ortada ilk aşamada tortu olduğu anda bende yemem ama tüm aşamalar bitince cam gibi bir pekmez ortaya çıkıyor. Şeker katıyorsunuz diyenler yedikten sonra ise vazgeçemiyorlar” ifadelerini kullandı. 2 yıl öncesinde kadar köylerinde 7-8 tane olan mahsereden sadece bir tane kaldığını ve 100 yıldır aktif olarak çalıştığını belirten Yeşilbağ, “Bu mahsere tam 100 yıldır var. Dedemizden kalma imece usülüyle çalıştırdığımız bir sistemdir. Bu sistemde 7 kiloluk yaş üzümden 1 litre pekmez çıkıyor” şeklinde konuştu. Yeşilbağ, 24 saat çalıştırılan mahserede günlük 150 kilo yaş üzümden 1 ton 200 litre pekmez çıkarıldığını ve çıkarılan pekmezin ise litresini 250 TL’den sattığını söyledi.
Matematik dünyasına Gaziantep Kolej Vakfı damgası
24 Eylül 2024 Salı - 11:50 Matematik dünyasına Gaziantep Kolej Vakfı damgası Kanada Waterloo Üniversitesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenen 2024 Uluslararası Matematik Yarışması’na katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Cemil Alevli Koleji öğrencileri Türkiye’yi gururlandırdı. Kanada Waterloo Üniversitesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenen 2024 Uluslararası Matematik Yarışması’na katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Cemil Alevli Koleji öğrencileri elde ettikleri sonuçlarla Türkiye’yi ve Gaziantep’i gururlandırdı. Öğrencilerin elde ettiği uluslararası matematik başarılarıyla ilgili bir değerlendirme yapan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri Müdürü Alper Kaplan sonucun gerek kentimiz için gerekse ülkemiz için büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Öğrencilerin İngilizce matematik terminolojisini kullandığı kendi içlerinde zorluk derecesine göre farklı kategoriler içeren açık uçlu sorulara karşı analitik düşünme becerilerinin ölçüldüğü Waterloo University The Centre for Education of Mathematics and Computing (CEMC) birimi tarafından hazırlanan sınava her yıl binlerce öğrenci katılmaktadır. Kanada Waterloo Üniversitesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenen 2024 Uluslararası Matematik Yarışması’nda Gaziantep Kolej Vakfı Özel Cemil Alevli Koleji (IB) 11. sınıf öğrencimiz Elif Sude Sayar “Galois” ve 12. sınıf öğrencimiz Yağmur Turan “Hypatia” kategorilerinde dereceye girerek madalya almışlardır. Sınava giren tüm öğrencilerimizi tebrik eder, eğitim hayatında başarılar dileriz” dedi. Dereceye giren öğrencileri ödüllendiren GKV Özel Liseleri Müdürü Alper Kaplan öğrencilere günün anısına birer teşekkür şilti takdim ederek başarılarının devamını diledi.
Musullu’dan ZUCHEX çıkarması
24 Eylül 2024 Salı - 11:50 Musullu’dan ZUCHEX çıkarması 12 yıldır ev aletleri sektöründe faaliyet gösteren Musullu Küçük Ev Aletleri, bu yıl 34’üncüsü düzenlenen ZUCHEX Fuarı’nda birbirinden prestijli ve özel ürünlerini sergiledi. Ev ve Mutfak Eşyalar Fuarı ZUCHEX 19-22 Eylül tarihleri arasında TÜYAP Fuar Merkezi’nde ziyaretçilere kapısını açtı. AR-GE çalışmaları sonucu ihracat pastasından önemli bir dilim alan Musullu; yurtdışında en çok tercih edilen yerli ve milli ürünlerini de bu fuarda sergiledi. Musullu Ev Aletleri 2. Holdeki, F-10 numaralı standında ziyaretçilerini ağırladı. Yurtiçinden ve yurtdışından misafir ve temsilcilerinden tam not aldı. Başta Ukrayna, Yunanistan ve Polonya olmak üzere balkan ülkelerinden Ortadoğu’dan gelen ziyaretçilerden büyük beğeni topladı. Her geçen gün ürün gamını inovatif çözümlerle genişleten Musullu Küçük Ev Aletleri, ZÜCHEX Fuarı’nda sektörde gelecek yıl kendinden söz ettirecek ürünlerle fuarda ziyaretçilerini ağırladı. “Alan da mutlu satan da” mottosu, “Yüksek Kaliteli Ürün, Özgün tasarımlar ve Doğru Fiyat” sloganlı ürünlerle fuarda boy gösteren olan Musullu standında rekabetçi fiyatlarıyla katı meyve sıkacağından blender’a, tost ve çay makinelerinden hamur yoğurma makinesine, birçok hizmeti tek bir makinede toplayan “mutfak şefi”nden mikser çeşitlerine kadar birçok ürünü ziyaretçilerin ve tedariklerin beğenisine sundu. Musullu standında ayrıca; turbo fırın, özel yapım döküm tost makinesi, et kıyma makinesi, kişisel bakım ürünleri, ısıtıcı çeşitleri gibi yüzlerce son teknolojik ürünlerini sergiledi. Musullu Küçük Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Bulur, “12 yıldır rotamızdan sapmadan yolumuzda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. “Daima daha iyisi” bakış açısıyla Türkiye’yi birçok pazarda temsil eden musullu yurtiçi bayilik çalışmalarının yani sıra ihracattaki hedeflerine de her geçen yıl daha da önem veriyor Musullu, 1997 yılında bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Fuar ve firmayla ilgili bilgiler aktaran Musullu Küçük Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Bulur, “12 yıldır planlamalarımız doğrultusunda geleceğe dönük stratejimiz yenilikçi üretim, AR-GE, satış ve pazarlama faaliyetlerimizi koordineli bir şekilde ve büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Dolayısıyla rotamızda emin adımlarla ilerliyoruz” şeklinde konuştu. Musullu rüzgarı esecek Musullu Küçük Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Bulur konuşmasında, “Bu tarz organizasyonlar yurtdışı pazarlarına açılmak, iç pazarda satış ağını genişletmek ve yeni iş birlikleri ve portföy açısından son derecede önem arz ediyor. Bu bakış açısıyla Musullu Küçük Ev Aletleri markamız çatısı altında geliştirdiğimiz birbirinden inovatif ürünler ve rekabetçi fiyatlarıyla fuardaki yerimizi aldık. Geçtiğimiz yıl da çok verimli bir fuar olmuştu. Bu yıl da yeniden katılma kararı aldık. Hem yurtdışından hem de yurtiçinden çok olumlu görüşmeler gerçekleştirdik. Fuar Musullu markası için çok iyi geçtiğini söyleyebiliriz. Hem sektör hem de firmamız için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Depremzedelerin evleri villaları aratmıyor
24 Eylül 2024 Salı - 10:43 Depremzedelerin evleri villaları aratmıyor Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen iller arasında yer alan Gaziantep’te depremzede vatandaşların barınma ihtiyacını gidermek adına inşa edilen konut ve köy evlerinde son aşamaya gelindi. Yapılan depreme dayanıklı ve modern evlerin görüntüsü ise villaları aratmıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın deprem bölgesinde TOKİ eliyle yaptığı ve teslim ettiği köy evleri vatandaşlar tarafından tam not aldı. Deprem bölgesinin hızla ayağa kaldırılması için inşa edilen kalıcı konutun ve köy evlerinin yapımları da hızla devam ediyor. Dağ eteklerinde yapılan ve büyük beğeni toplayan köy evleri villaları aratmıyor. Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şûrası’nda bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda hafif çelikten yapımına başlanan köy evlerinden inşaatı tamamlananlar, depremzedeler tarafından büyük beğeni topladı. Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçeleri ile depremin yıkıma neden olduğu diğer ilçelerde ikamet eden depremzede vatandaşlara hazır olan konut, iş yeri ve köy evleri teslim edilirken, inşası süren konut, iş yeri ve köy evlerinde ise son aşamaya gelindi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerden etkilenen Nurdağı ilçesinin kırsal Sakçagözü, Başpınar ve Bademli ile diğer mahallelerdeki köy evlerinde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Son rötuşların yapıldığı köy evlerinde sona gelinirken aralık ayında çok sayıda köy evinin hak sahiplerine teslim edilmesi bekleniyor. Nurdağı ve İslahiye ilçelerindeki depremzedeler, yeni evlerine kavuşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşarken, evlerini teslim alacak vatandaşların ise heyecanlı bekleyişi devam ediyor. Depremlerden sonra yapımına başlanan ve bir yıl gibi kısa sürede tamamlanan köy evlerinden inşaatı tamamlanan ve depremzedelere teslim edilen köy evleri ise vatandaşlar tarafından büyük bir beğeni alıyor. Köy evlerindeki çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirten kırsal Sakçagözü Mahallesi Muhtarı Hilmi Güneş, depremlerde büyük yıkım yaşayan Nurdağı ilçesinde geçtiğimiz yıl temeli atılan köy evlerinde sona gelindiğini söyledi. Evlerimiz villa gibi yapıldı İlçenin birçok mahallesinde inşaatı tamamlanan köy evlerinin hak sahiplerine teslim edildiğini bildiren Güneş, "Yaklaşık 19 ay önce büyük bir deprem felaketi yaşadık. Depremlerde aralarında ağabeyim, yengelerim ve yeğenlerim olmak üzere 10 yakınımı kaybettim. Çok acı bir olay yaşadık. Rabbim bir daha yaşatmasın. Allah devletimize zevallik vermesin. Deprem sürecinde olsun, deprem sürecinden sonra devletimiz her zaman yanımızda oldu. Sakçagözü Mahallesi’nde 400 adet konut yapılıyor. 300 tanesi hazır sayılır ve 100 tanesi de bitim aşamasına gelindi. Birçok köyde de köy evleri teslim edildi. Evlerimiz villa gibi yapıldı. Kendi imkanlarımızla bu şekilde ev yapamazdık. Devletimiz sağ olsun. Bize villa tarzı ev yaptı. Evlerde çok güzel oldu. Konumu olarak da çok güzel oldu’’ dedi. İlçemizde çok ciddi bir çalışma var Depremzedeler için yapılan köy evlerinin görüntüsü, bahçesi ve çevresindeki ormanlarıyla villaları aratmadığını belirten depremzede Mehmet Bozoğlan, "Evlerimiz bitmek üzere ve sadece bir çevre düzenlemesi kaldı. İlçemizde birçok köyde evler teslim edildi. Evlerimiz 126 metrekare şeklinde yapıldı. Yapılan evlerden çok memnun kaldık. Evlerimiz villa şeklinde yapıldı. İlçemizde çok ciddi bir çalışma var. Hiçbir sıkıntımız yok. İnşallah evlerin tamamı kısa bir sürede teslim edilir’’ şeklinde konuştu. Depremlerde evi yıkılan Sakçagözü Mahallesi sakinlerinden Yusuf Gilgil, depremler sonrası devletin depremzede vatandaşlara her türlü desteği sağladığını belirterek, çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür etti. “Devletin eline sağlık” Gilgil, "Çok ağır bir deprem yaşadık. Allah kimsenin başına vermesin. Allah bir daha bu tür felaketler yaşatmasın. Devlet şu anda evlerimizi yapıyor. Bazı köylerde evler teslim edildi. Bizim evlerimiz de bitme aşamasına geldi. Allah devlete zeval vermesin. Evlerimiz yapılıyor. Her şey yavaş yavaş yoluna giriyor. Evler çok güzel yapıldı. Plan, projeleri de çok güzel oldu. Evlerimiz çokta sağlam görünüyor. Devletin eline sağlık. Gerçekten bu büyük bir başarıdır. Onca il, ilçe ve köyü ayağa kaldırmak kolay değil. Bugüne kadar birçok ev yapıldı. İnşallah çok uzun sürmez bizim evlerimizde teslim edilir’’ diye konuştu.
Patlıcan, kabak ve biber kurutmalıkları görsel şölen sunuyor
24 Eylül 2024 Salı - 10:39 Patlıcan, kabak ve biber kurutmalıkları görsel şölen sunuyor Gaziantep’in zengin mutfak kültürünün önemli parçalarından olan patlıcan, kabak ve biber kurutmalıkları tezgahlarda yerini aldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk kurutmalıklar, görüntüsüyle dikkat çekiyor. Yöresel yemeklerin vazgeçilmez malzemelerinden olan kurutmalıklar, özellikle dolma yapımında sıkça kullanılıyor. Pazar yerlerinde ve sokak tezgahlarında sergilenen kurutmalıklar, sadece lezzet açısından değil, aynı zamanda görselliğiyle de adeta bir şölen sunuyor. Rengarenk dizilen patlıcan, kabak ve biber kurutmalıklar vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Kurutmalıkların fiyatları ise 150 TL ile 250 TL arasında değişiyor. “Vatandaşlar patlıcan, kabak, biber gibi kurutmalıkları tercih ediyorlar” Kurutmalıklarla ilgili bilgi veren Elmacı Pazarı esnafı Semih Sepin, “Kurutmalıkları Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinden getiriyoruz. Kadınlar kurutulacak sebzeleri oyup güneşe seriyor. Sebzeler kuruduktan sonra tezgahlarda yerini alıyor. Kurutmalıklar Eylül ve Ekim aylarında tezgaha iner. Bu aylarda satışlar çok olur. Çünkü yeni yapılan kurutmalıklar bu aylarda tezgaha iner. Tüm Türkiye’de satışlarımız var. Vatandaşlar patlıcan, kabak, biber gibi kurutmalıkları tercih ediyorlar. Fiyatlar ise şu şekilde; patlıcan, biber 50 tanesi 150 TL. Kabak 250 TL. Talep şu anda çok yüksek. Çünkü kurutmalıklar taze olan sebzelerden daha uygun” dedi. “Kurutmalık almak için Isparta’dan buraya geldim” Isparta’dan kurutmalık almak için geldiğini söyleyen vatandaş Rabia Fıstıkçı, “Kurutmalık almak için Isparta’dan buraya geldim. Kışlık eksikleri tamamlıyoruz. Biz her yıl kurutmalık alıyoruz. Yemeklerde vazgeçilmezimiz. Şu an fiyatlar çok uygun. Biz vatandaş olarak fiyatlardan çok memnumunuz” diye konuştu.
Belediye Başkanı Doğan’dan vefa ziyareti
24 Eylül 2024 Salı - 10:30 Belediye Başkanı Doğan’dan vefa ziyareti Nizip Belediye Başkanı Ali Doğan, ilçeye hizmet etmiş geçmiş dönem Belediye Başkanlarını ziyaret etti. İlk olarak 1984-1989 yılları arasında Belediye Başkanlık görevini yürüten Ömer Pekmez’i ziyaret eden Doğan, hizmetlerinden dolayı Pekmez’e teşekkür ederek yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Belediyecilik alanındaki bilgi ve tecrübelerini Belediye Başkanı Ali Doğan ile paylaşan Ömer Pekmez ise, ziyaretten dolayı Doğan’a teşekkür ederek başarı diledi. Daha sonra 1994-2002 yılları arasında Belediye Başkanı olarak Nizip’e hizmet eden Coşkun Özkaya’yı ziyaret eden Doğan, Özkaya’ya Nizip’e kazandırdığı tüm eserler için teşekkür etti. Özkaya ise, ziyaretinden dolayı Doğan’a teşekkürlerini ileterek başarı ve kolaylık diledi. Ziyaretleri ile ilgili açıklama yapan Doğan, Nizip’in her yerinde emeği bulanan geçmiş dönem belediye başkanlarını ziyaret gerçekleştirdiklerini belirterek, ‘’Geçmiş dönemlere ilçe yönetiminde söz sahibi olmuş, emek harcayarak güzel çalışmalar yapmış ve şuan bile isimlerinden söz ettiren çok değerli Belediye Başkanlarımızı ziyaret ettim. Ziyaretlerimizde yapmış olduğumuz çalışmalar hakkında kendilerinin değerli yorumlarını dinledim. Yapmış olduğumuz çalışmaları takdir etmeleri şahsımı gururlandırdı. Bizleri güler yüz ve samimiyetle karşılayan kıymetli başkanlarıma teşekkür ediyorum’’ dedi.