GÜNDEM - 24 Eylül 2024 Salı 10:33

Gaziantep ve Lefkoşa kardeş şehir ilişkilerinin 15. yılını GastroANTEP Festivali’nde kutladı

A
A
A
Gaziantep ve Lefkoşa kardeş şehir ilişkilerinin 15. yılını GastroANTEP Festivali’nde kutladı

Gaziantep’te düzenlenen Gaziantep Kültür Yolu Festivali (GastroANTEP) kapsamında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa ile Gaziantep arasındaki kardeş şehir ilişkilerinin 15. yıl dönümü mutfak etkinlikleri ve lezzetli tatlarla renklendi.


Festival kapsamında düzenlenen “Hellim ile Gaziantep Lezzetleri” adlı mutfak atölyesi, Kıbrıslı ünlü şef Tanya Kilitkayalı ile Gaziantep MUSEM Akademi’nin yetenekli şefleri Ahmet Uygun, Neslihan Yıldırım ve Mehmet Kılıç’ı bir araya getirdi. Şefler, Kıbrıs’ın meşhur hellim peyniri ile Gaziantep fıstığını kullanarak içli köfte ve irmik tatlısı gibi yöresel lezzetlerde yenilikçi dokunuşlar sundu.


Festival alanını dolduran misafirlerin yoğun ilgisi altında gerçekleşen etkinlik, Gaziantep ve Lefkoşa arasındaki 15 yıllık dostluğun simgesi olarak öne çıktı. Etkinliğe, Lefkoşa Belediyesi Başkan Vekili Tolga Ahmet Raşit ve beraberindeki heyet de katılım sağladı.


Gaziantep ve Lefkoşa’nın kardeş şehir ilişkileri, kültürel paylaşım ve dostluk çerçevesinde gelecekte de devam edeceğinin sinyallerini verdi.



Gaziantep ve Lefkoşa kardeş şehir ilişkilerinin 15. yılını GastroANTEP Festivali’nde kutladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Minik savaşçılar ’Prematüre Günü’nde bir araya geldi VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte erken doğan bebek ve aileleri bir araya geldi. VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü dolayısıyla anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Erken doğan bebek ve ailelerinin sesini duyurmak, onlara destek olmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinliğe Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Yazar İnci Candemir de katılım sağladı. “Toplumda duyarlılığı artırmak istiyoruz” Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Bolat, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de prematüre bebekler ve aileleriyle toplumda duyarlılığı artırmak ve dayanışma içerisinde olmak, onların yaşadığı sorunları gün yüzüne çıkarmak, onlara destek olmak için yapılan bir uygulama. Bu çocuklar doğduktan sonra yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çok ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar. Aileleri travmalar yaşıyorlar. Bebeklerinin nasıl olacağını, yaşamlarını nasıl sürdüreceğini düşünüyorlar, bilinmezliğe giriyorlar. Biz sağlık çalışanları olarak aileler ile birlikte tıbbi sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bunu mümkün olduğu kadar bir yoğun bakım ortamı şeklinde değil de ailelerle birlikte konuşarak, nasıl bir tıbbi destek sağlayacağımızı onlarla paylaşarak, bu süreci mümkün olduğu kadar sorunsuz bir şekilde geçirmeye çalışıyoruz” dedi. “Prematüre bebekler çok mücadeleci bebekler” Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Yazar İnci Candemir, “Prematüre bebekler çok mücadeleci bebekler. O yüzden, 17 Kasım Dünya Prematüre Bebek Günü’nü anmak çok önemli. Hem ailelerin mücadeleleri hem de hekim ve hemşirelerimizin özverili çalışmalarından dolayı bu günü anmak, kahramanlıklarını gün yüzüne çıkarmak, bunları hatırlamak, onlara verdiğimiz değeri dile getirmek için önemli bir gün” ifadelerini kullandı. “Bebeğime küvezdeyken ‘sen hala benim karnımdasın’ dedim” Prematüre bebek annesi Gamze Arzuman, “Bugün bizim için çok özel. Çünkü benim kızım 23 haftalık doğdu. 5 ay 11 günlüktü ve 600 gramdı doğduğunda. Ben 5 ay boyunca bebeğimin yanından ayrılırken bir kez bile hoşça kal demedim. ‘Sen hala benim karnımdasın, bu küvez benim karnımın içi ’Sen orada sağlıkla büyümeye devam ediyorsun’ dedim ve bu bağı kurabilmiş olduğumuza inanıyorum. Eve geldikten sonra geçirdiğimiz 1 buçuk yıllık süreçte de çok güzel, çok güçlü bir bağımız oldu. Kızım sağlıklı, ben mutluyum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. “Kendi evlatlarıymış gibi ilgilendiler” Bebeğinin 27 haftalıkken doğduğunu söyleyen Buket Şimşek, “2 ay boyunca hiç endişe etmeden, gayet pozitif bir süreç geçirdik. Tüm ekibe çok güveniyorduk. Bebeğimizi eve götürdükten sonra da destekleri hiçbir şekilde bitmedi. Hepsine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. İkiz bebeklerinin 28 haftalıkken dünyaya geldiğini söyleyen Fatoş Şeker ise, “Yaklaşık 2 ay yenidoğan ünitesinde yoğun bakım servisinde kaldı bebeğimiz. Buradaki ekip kendi evlatlarıymış gibi ilgilendiler. Günde 2 kez görüşlerimiz oluyordu. Sonraki süreçte de her şeyden memnun kaldık” dedi.