EĞİTİM - 24 Eylül 2024 Salı 11:50

Matematik dünyasına Gaziantep Kolej Vakfı damgası

A
A
A
Matematik dünyasına Gaziantep Kolej Vakfı damgası

Kanada Waterloo Üniversitesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenen 2024 Uluslararası Matematik Yarışması’na katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Cemil Alevli Koleji öğrencileri Türkiye’yi gururlandırdı.


Kanada Waterloo Üniversitesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenen 2024 Uluslararası Matematik Yarışması’na katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Cemil Alevli Koleji öğrencileri elde ettikleri sonuçlarla Türkiye’yi ve Gaziantep’i gururlandırdı. Öğrencilerin elde ettiği uluslararası matematik başarılarıyla ilgili bir değerlendirme yapan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri Müdürü Alper Kaplan sonucun gerek kentimiz için gerekse ülkemiz için büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Öğrencilerin İngilizce matematik terminolojisini kullandığı kendi içlerinde zorluk derecesine göre farklı kategoriler içeren açık uçlu sorulara karşı analitik düşünme becerilerinin ölçüldüğü Waterloo University The Centre for Education of Mathematics and Computing (CEMC) birimi tarafından hazırlanan sınava her yıl binlerce öğrenci katılmaktadır. Kanada Waterloo Üniversitesi Matematik Bölümü tarafından düzenlenen 2024 Uluslararası Matematik Yarışması’nda Gaziantep Kolej Vakfı Özel Cemil Alevli Koleji (IB) 11. sınıf öğrencimiz Elif Sude Sayar “Galois” ve 12. sınıf öğrencimiz Yağmur Turan “Hypatia” kategorilerinde dereceye girerek madalya almışlardır. Sınava giren tüm öğrencilerimizi tebrik eder, eğitim hayatında başarılar dileriz” dedi.


Dereceye giren öğrencileri ödüllendiren GKV Özel Liseleri Müdürü Alper Kaplan öğrencilere günün anısına birer teşekkür şilti takdim ederek başarılarının devamını diledi.



Matematik dünyasına Gaziantep Kolej Vakfı damgası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Op. Dr. Gökler: "Obez kadınlarda hamile kalmak 3 kat daha zor" Obezitenin yol açtığı birçok sağlık sorununun dışında, kadınlarda hamile kalma ihtimalini de azalttığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler, "Araştırmalar, obez kadınların kısırlık riskinin obez olmayan kadınlara göre 3 kat daha fazla olduğunu ve bu kadınların hamile kalmak için daha uzun süreye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Yapılan çalışmalar, BMI değeri arttıkça doğurganlığın azaldığını ve normal döngülere sahip obez kadınlarda bile doğurganlık oranlarının düştüğünü ortaya koyuyor" dedi. Medical Park Seyhan Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler, obezitenin kadın doğurganlığı üzerindeki moleküler ve endokrinolojik etkileri hakkında bilgilendirmede bulundu. Obezitenin sadece kilo fazlalığı ile değil, aynı zamanda hormon dengesizlikleri ve metabolik bozukluklarla da yakından ilişkili olduğunu belirten Op. Dr. Gökler, "Obezite, hem kadınlarda hem erkeklerde çeşitli nedenlerle infertilite yani kısırlığa sebep olmaktadır. Kadın üreme sağlığını olumsuz yönde etkileyen çeşitli endokrinolojik mekanizmalara yol açmaktadır" şeklinde konuştu. "Obezite kadınlarda yumurtlama fonksiyonunu bozuyor" Obezitenin kadınlarda insülin direnci, hiperinsülinemi ve hipotalamus-hipofiz-yumurtalık (HPO) eksenindeki bozulmalarla doğrudan ilişkili olduğunu dile getiren Op. Dr. Gökler, bu durumun, gonadotropin salgılanmasını etkileyerek yumurtlama fonksiyonunu bozduğunu ve kadınların doğurganlık şansını azalttığını vurguladı. Op. Dr. Gökler, obezite ve aşırı kilonun hormon profillerini nasıl değiştirdiğine dair şu bilgileri paylaştı: "Obez kadınlarda insülin direnci ve hiperinsülinemi, hiperandrojenemiye yol açarak yumurtlama bozukluklarına neden olabilir. Ayrıca, seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG), büyüme hormonu (GH) ve insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı proteinlerin (IGFBP) azalması, leptin seviyelerinin artmasıyla birlikte HPO ekseninin düzensizliğine yol açar." "Tüp bebek tedavisini de olumsuz etkiliyor" Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki birçok ülkedeki kadınların önemli bir kısmının aşırı kilolu veya obez olduğunu belirten Op. Dr. Gökler, obezitenin doğurganlık üzerindeki etkilerinin ciddi olduğunu söyledi. Obez kadınların sıklıkla adet düzensizlikleri, endometriyal patolojiler ve kısırlık gibi sorunlarla karşılaştığına dikkat çeken Op. Dr. Gökler, "Obezite, tüp bebek tedavisi gören kadınlarda da ürümede görev alan düşük oosit kalitesi ve düşük preimplantasyon oranı gibi olumsuz sonuçlarla ilişkilidir. Araştırmalar, obez kadınların kısırlık riskinin obez olmayan kadınlara göre üç kat daha fazla olduğunu ve bu kadınların hamile kalmak için daha uzun süre ihtiyaç duyduğunu gösteriyor" dedi. Dr. Gökler, "Yapılan çalışmalar, BMI değeri arttıkça doğurganlığın azaldığını ve normal döngülere sahip obez kadınlarda bile doğurganlık oranlarının düştüğünü ortaya koyuyor" diye konuştu. "Erkeklerin sperm sayılarında azalmaya yol açıyor" Obezite ile erkek üremesi arasındaki ilişkinin de çok eski tarihlerden beri bilindiğini ifade eden Op. Dr. Gökler, şu bilgileri paylaştı: "İbn-i Sina kitabında obezitenin erkek üremesi üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmiştir. Obezitenin erkek vücudunda oluşturduğu sistemik inflamasyon, hipogonadizim, organlar üzerindeki yağ dokusu artışı, hiperinsülinemi, hiperleptinemi gibi nedenler sonucunda sperm kalitesinde ve sperm sayısında azalma görülmüştür. Ayrıca ereksiyon bozukluğu yine yapılan çalışmalara ortaya konulmuştur. Bunun dışında gebe kadınlar üzerinde yapılan çalışmalarda da eşi obez olan gebelerin daha uzun sürede gebe kalabildiği ve gebelik deneme sayısının daha fazla olduğu görülmüştür." "Orta düzeyde kilo kaybı bile gebe kalma şansını artırabilir" Kilo kaybının hem obez erkekler, hem de obez kadınlar için üreme sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebileceğini gösteren klinik çalışmalar mevcut olduğunun altını çizen Op. Dr. Gökler, "Orta düzeyde kilo kaybı bile, kadınlarda iyileştirilmiş yumurtlama oranları ve daha yüksek gebe kalma şansı ile ilişkilendirilmiştir. Diyet ve egzersize odaklanan yaşam tarzı müdahalelerinin normal adet döngülerini geri getirebileceğini ve aşırı kilolu kadınlarda doğurganlığı artırabileceğini göstermektedir" şeklinde konuştu. Obeziteye cerrahi müdahale ile birlikte diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle müdahale etmenin doğurganlık sonuçlarını iyileştirebileceğine dikkat çeken Op. Dr. Gökler, "Yüzde 5-10’luk bir kilo kaybının bile gebe kalma şansını artırdığı gözlenmiştir. Bu yüzden obeziteye bağlı doğurganlık sorunlarıyla karşı karşıya kalan kadınlar için kilo yönetimi hayati önem taşımaktadır" dedi. "Cerrahi sonrasında yaşam tarzı değişiklikleri de önemli" Obezite cerrahisi sonrasında erkeklerdeki cinsel fonksiyonlar ve üreme üzerine yapılan birçok çalışmada sperm sayısında artış, erektil fonksiyonlarda artış ve cinsel istekte artış olduğunun tespit edildiğini söyleyen Op. Dr. Gökler, "Obezite cerrahisi bu noktada büyük bir öneme sahiptir. Obezite cerrahisi ile birlikte sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri, kilo kaybı ve düzenli fiziksel aktivite, kadın ve erkek üreme sağlığını korumak ve iyileştirmek adına kritik bir adımdır" ifadelerine yer verdi. "Uygun tedavi planı için bir uzmana başvurulmalı" Obezitenin üreme üzerindeki etkilerinin karmaşık ve çok boyutlu olduğunu vurgulayan Op. Dr. Gökler, erken teşhis ve tedavinin önemine de dikkat çekerek şunları söyledi: "Bireylerin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri, dengeli beslenmeleri ve düzenli fiziksel aktivite yapmaları gerekir. Ayrıca, obezite ile ilgili ciddi sorunlar yaşayan bireylerin uygun bir tedavi planı için bir uzmana başvurmalarının önemlidir. Obezite ve kısırlık arasında önemli bir ilişki vardır. Obeziteden kurtulmak kaliteli bir yaşam sağlamasının yanında üreme fonksiyonlarında önemli derecede iyileşme sağlamaktadır."
Kırşehir Anadolu Diriliş Derneği Başkanı Göçmen: “Ahilik Haftası etkinlikleri amacından saptı” Anadolu Diriliş Derneği Genel Başkanı Şevket Göçmen, Kırşehir’deki Ahilik Haftası etkinliklerinin amacından saptığını ve yalnızca konserlerin ilgi çektiğini üzülerek gözlemlediklerini belirtti. Anadolu Diriliş Derneği Genel Başkanı Şevket Göçmen, "İnsanımızın ve esnaflarımızın zor günler geçirdiği bu dönemde, ’ahiliğin başkenti’ Kırşehir’de düzenlenen Ahilik Haftası programlarında sadece konserlerin ilgi çektiğini görüyoruz. Oysa ki, ahiliği tam anlamıyla yaşamayan bir toplumda konserlerin ön plana çıkmasını doğru bulmuyoruz" dedi. "Daha faydalı işlere yönelmeli" Her yıl düzenlenen etkinlikler için harcanan bütçenin, ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın mirasına uygun projelere aktarılması gerektiğini vurgulayan Göçmen, "Elbette ki konserler de olmalı, ancak esnafın ve halkımızın ekonomik sıkıntılar yaşadığı bu süreçte, ahilik teşkilatlanmasına uygun iş kollarına destek verilmesi daha doğru bir karar olurdu. Üretim ve istihdam çalışmalarına ağırlık vererek, toplumsal gelişimin önünü açabiliriz" diye konuştu. Aileleri ciddi anlamda kırtasiye masraflarının zorladığını ifade eden Başkan Göçmen açıklamasını şöyle sürdürdü: "Masraflar, geçtiğimiz yıla oranla 4 kat arttı. Anadolu Diriliş Derneği olarak okullarda istenen yüksek kayıt ücretlerinden de şikayetçiyiz. Milli Eğitim Bakanlığının her yıl yaptığı ‘kayıt parası alınmayacak’ açıklamalarına rağmen, birçok okulda yüksek kayıt ücretlerinin talep edildiği iddia ediliyor. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Ardahan Ardahan’da 37. Ahilik Haftası kutlandı Ahilik Haftası etkinlikleri Ardahan’da düzenlenen törenlerle kutlandı. AESOB Başkanı İskender Alihanoğlu, ’’Mesleği, ticareti ve sanatı güzel ahlak ile bütünleştiren ahilik, milli birlik ve bütünlük anlayışıyla toplumda düzeni sağlayan kültürel, sosyal ve ekonomik bir oluşumdur. Ahilikte eğitim hayat boyu devam eder’’ dedi. Ardahan Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (AESOB) tarafından Valilik ve Ticaret İl Müdürlüğü destekleriyle 37. Ahilik Haftası Etkinlikleri Ardahan Valiliği önündeki tören alanında gerçekleştirildi. Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, törende yaptığı konuşmada Ahilik değerlerinin mutlaka yaşatılması gerektiğini söyledi. Vali Çiçek, şunları kaydetti: ’’Ahilik kültürü nesilden nesile devreden çok önemli bir toplumsal anlayış. Doğruluk, dürüstlük, fedakârlık, cömertlik gibi milli değerlerimizi esnaflarımız çarşıda yaşatır. Bu değerlerimizi korumak ve yaşatmak için yabancı unsurların toplumumuzda kökleşmesini engelleyici tavırlar almalıyız. Toplumsal denetim mekanizmalarını çalıştırarak, toplumsal uyumu sağlamalıyız. Bu uyumu sağlamak da Ahilik gibi kültürel değerlerimize sahip çıkmakla olur’’ dedi. AESOB Başkanı İskender Alihanoğlu da Ahilik örgütlenmesinin temellerinin Ahi Evran-ı Veli tarafından 12. yüzyılda Anadolu’da atılarak günümüze kadar ulaşan en önemli kültürel hazinelerimizden biri olduğunu söyledi. Alihanoğlu, konuşmasında: ’’Temelleri 12. Yüzyılda Ahi Evran tarafından Anadolu’da atılan Ahilik teşkilatı; Türk insanının mesleğini, dayanışma ve güzel ahlak ile bütünleştiren, milli birlik ve bütünlük anlayışıyla asırlar boyu toplumda düzeni sağlayan, üreten ve tüketen ilişkisini en iyi şekilde düzenlemeyi amaç edinen kültürel, sosyal ve ekonomik değerleri esas alan kadim bir müessesedir. Esnaf ve sanatkarların piri Ahi Evran Veli’nin “Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir” düsturuyla ticaret ahlakı, yardımlaşma ve dayanışma gibi ilkeleriyle günümüzde de esnaf ve sanatkarlarımıza yol göstermekte, ticaret erbabına kılavuzluk etmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran’ı rahmet ve minnetle yad ediyor, Türkiye ekonomisinin mihenk taşı olan esnaf ve sanatkarlarımızın Ahilik Haftasını kutluyor, bereketli kazançlar diliyorum’’ dedi. Konuşmaların ardından Vali Hayrettin Çiçek, yılın ahisi seçilen Aydın Karabağ’a plaket ve sertifika takdim ederek kaftan giydirdi. Törende Şed Kuşanma gösterisi de gerçekleştirildi.
İstanbul Taksim’de objektiflere gülümseyen Faslı gelin ve damat büyük ilgi gördü Taksim, Faslı bir çiftin düğün fotoğraf çekimi ile hareketli anlara sahne olurken, yerli ve yabancı turistler gelin ve damada yoğun ilgi gösterdi. Taksim geçtiğimiz hafta sonu Faslı bir çiftin düğün fotoğraf çekimi ile hareketli anlara sahne oldu. Göz alıcı gelinlik ile damatlık giyen çiftin mutluluklarını ölümsüzleştirdiği anlar çevredeki pek çok kişi tarafından ilgiyle izlendi. Çift, özellikle Taksim Meydanı’nın simgeleri ve tarihi dokusu önünde pozlar verirken, yerli ve yabancı turistler fotoğraflarına ortak oldu. Turistler çiftle fotoğraf çekinmek ve onlara mutluluk dilemek için sıraya girdi. Faslı çiftin neşeli anları, Taksim’de farklı bir atmosfer oluşturarak hem turistlerin hem de İstanbulluların hafızasında yer etti. “Çok gurur verici bir şey” Faslı çiftin fotoğraf çekimi hakkında konuşan vatandaş, “Taksim İstanbul için çok güzel bir kültürel birleşim yeri ve hani böyle turistlerin buraya önemseyip gelmesi fotoğraf çekilmek için tabii ki de çok gurur verici bir şey” dedi. “Dünyanın bildiği bir yer, Türkiye’nin kalbi” Mehmet Deniz ise, “İstanbul 2010’da Avrupa Kültür başkenti seçildi yani boşuna seçilmedi. Dünyanın bildiği bir yer, Türkiye’nin kalbi. Turistler de işte gelip burada fotoğraf çekiyorlar, ölümsüzleştiriyorlar. Türkiye açısından da güzel bir yer Türkiye’nin tanıtımı yapılıyor bir yandan biz de seviniyoruz” ifadelerini kullandı.