Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Van
21 yılda 350’ye yakın glomus tümörü ameliyatı yaptı
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:35:34
Yaptığı başarılı glomus tümörü ameliyatlarıyla Türkiye ve dünyada adından söz ettiren Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, “Glomus tümöründe erken tanı hayat kurtarır” dedi. Glomus tümörünün, glomus cisimciklerinde kaynaklanan iyi huylu bir tümör olduğunu ifade eden Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, bu cisimciklerin vücudun birçok yerinde bulunduğunu söyledi. Glomus cisimciklerinin özellikle kandaki oksijen seviyesini ayarlamaya yarayan cisimcikler olduğunu belirten Başel, bunların hastalanıp tümörle büyümesine glomus tümörü denildiğini söyledi. Glomus tümörünün en çok karotis damarının çatal noktasında yer aldığına dikkat çeken Dr. Başel, “Glomus tümörü; parmak ucunda karında, karaciğerde, kulak zarında çıkabiliyor. Beynin tabanında yer alabiliyor ama bunlar çok daha ender. Yoğunlukla şahdamarının çatal noktasında görülür. Tabi glomus tümörü iyi huylu bir tümör ama yerleşim yeri çok kötü. Şahdamarının çatal noktasında yer aldığı ve burada damardan direk beslendiği için çok fazla kanlanıyor. Vücutta en kanlanan yer beyindir. Vücuttaki kanın dörtte birini alıyor ama glomus tümörü beynin 4 katı daha fazla kanlanıyor. Filmde baktığımız zaman tümör, damar gibi gözüküyor. Çok fazla kanlandığı için hızlı büyüyor” dedi. “Tanı konur konmaz tedavi yoluna gitmek lazım” Glomus tümörünün iyi huylu bir tümör olmasına rağmen yerleşim yerinden dolayı çabuk tedavi edilmesi gerektiğine vurgu yapan Başel, “Erken tanı koyup, erken tedavi etmek lazım. Tümör yeni fark edildiği zaman bir santim civarındayken ameliyatın riski neredeyse sıfıra yakındır. Sadece narkoz riski var ama tümör 8-10 santim olduğu zaman bunu çıkarmak çoğu zaman imkansız hale geliyor. Bunun yanında çıkarmanın birçok komplikasyonu oluşuyor. İyi huylu bir tümör ama yerleşim yeri kötü olduğundan dolayı tanı konur konmaz hemen tedavi yoluna gitmek lazım. Bazı hekimler 2-3 santimlik tümörleri bile ışın tedavisine gönderiyorlar. Bu yanlış bir şey. Çünkü ışın tedavisi, oradaki bütün dokulara etki ettiği için hem yan etkileri yüksek hem de hasta ameliyat şansını kaybediyor. Bu nedenle tanı konur konmaz ameliyatı düşünmek lazım. Ameliyatla çıkarılmayacak kadar büyük veya beyne ilerlediyse tümör, o zaman ışın tedavisi düşünülebilir. Işın tedavisine rağmen tümörü büyüyen birkaç hastamız var. Daha önceden tanı konmuş, ışın tedavisi almış bize ulaşan hastalar var. Fakat bizim direk ışın tedavisi önerdiğimiz hastamız şu ana kadar olmadı. Çünkü bana ulaşan bütün hastaların ameliyatını yaptık. Ama beyne ulaştıysa zaten ameliyat şansını kaybetmiş oluyor. Onları biz ışın tedavisine yönlendiriyoruz. Işın tedavisi ameliyatın bir alternatifi değil ama ameliyat şansını kaybeden hastalarda yapılacak bir tedavi yöntemidir” ifadelerini kullandı. “Glomus tümöründe beklemek yapılabilecek en hatalı şey” Glomus tümörünün ender görülen bir tümör olduğunu belirten Prof. Dr. Başel, “Ben 33 yıllık hekimim. Hayatımın aşağı yukarı 7-8 yılında bu tümörü hiç görmedim. Normalde yetiştiğimiz yerde de ben bu ameliyatı hiç hatırlamıyorum. 6 yıllık ihtisas süreci ve 5 yıllık uzmanlık döneminde de hatırlamıyorum. Çok ender görüldüğü için birçok hekim de aynı durumda. Hasta hekime geliyor. Hekim önceden görmediği için ne yapacağını bilmiyor. Çoğu zaman iyi huylu olduğu için de takip edelim diyor. Aslında bu yanlış bir şey. Bir hastamızda 3 ay içerisinde tümör 1,5 santim büyümüş. 7 santimden 8,5 santime gelmiş. Beklemek aslında yapılabilecek en hatalı şey. Zaten glomus tümöründe tedavisinde üç hatalı şey var. Birincisi beklemek, ikincisi biyopsi almak ve üçüncüsü ise hastayı direk ışın tedavisine göndermek. Bunlar çok rastladığımız yanlışlardır” diye konuştu. “10 santimlik tümörü çıkardık” Şu ana kadar 350’ye yakın glomus tümörü ameliyatı gerçekleştirdiğine dikkat çeken Dr. Başel, sözlerine şöyle devam etti: “Rahmetli Cevat hocamız, 45 yıllık meslek hayatında sadece 9 tane görmüş. Benim şu anda 350’e yakın vakam oldu. Bunların büyük bir kısmı Van dışından ve yurt dışından gelen hastalar ki; bunların büyük bir kısmı da başka yerde ameliyatla çıkarılamaz denilen hastalar. 10 santimlik tümör çıkardık. İzmir’de, Ankara’da ameliyata alınmış çıkarılamamış, Almanya’ya götürülmüş orada da çıkarılamamış. Biz dördüncü ameliyatı yaptık ve tümörü çıkardık ve hastamızda hiçbir komplikasyon gelişmedi. Bu bizim için iyi. Bunun gibi birçok hastamız var. İki taraflı tümörü olanlar, beynin çok yukarı kısmına yerleşen tümörler, damarı tamamen saran tümörler var. Bunlar mortalitesi yüksek vakalar ama Allah’a şükür sonuçlarımız oldukça iyi.” Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra yurt dışından da hasta kabul ettiklerini ifade eden Başel, “En son Bosna Hersekli bir hastamızı ameliyat ettik. İngiltere’den 3 tane hasta geldi. Almanya’dan, Kuzey Irak’tan, Endonezya’dan, Etiyopya’dan hasta geldi. Özellikle Avrupa ülkeleri Türkiye’ye karşı biraz ön yargılılar. Hatta İngiltereli doktor, tümörün çıkarılıp çıkarılmadığını hastaya sormuş. Doktorla görüşelim dedim. Ben video görüntülerini gönderdim ondan sonra bize bir hasta daha gönderdi. Yurt dışından doktorlar Ankara, İstanbul’u biliyoruz ama Van nasıl bir yer. Yani Van deyince biraz düşünüyorlar. Hatta hastalar bile düşünüyor. Bunu Ankara’da, İstanbul’da yapan insanlar bile çok az. ’Madem bu kadar iyi hekimseniz, Van’da ne işiniz var’ diyenler var. Ama neticede biz kararımızı Van’da kıldık. Yaklaşık 25 yıldır Van’dayız ve oldukça başarılı ameliyatlar yapıyoruz. Tabii bu sadece bir hekimle olan bir şey değil. Buradaki anestezi uzmanımız, yoğun bakımın katkısı büyük. Onlara da teşekkür ediyorum” dedi. "Son dönemlerde batıdan gelen hastaların sayısı arttı" Glomus tümörünün yüksek rakımlı yerlerde daha çok görüldüğü yönünde iddiaların olduğunu belirten Başel, “Bir hekim hayatında ortalama 2-3 tane gördüğü bir hastalık. Fakat bu hastalığın yüksek rakımla bir alakası olduğu iddia ediliyor. Bir de genetik yatkınlık olan hastalarda çok görülüyor. O yüzden Van, Ağrı, Hakkari ve Bitlis rakımı yüksek olan yerler. Ondan dolayı daha fazla gözüküyor. Bu kadar vakayı yapma şansımız bulunduğumuz yerden kaynaklanıyor. Tabi batıdaki hastaların mağduriyetini gördükçe, bu konuda haberlere ve sosyal medyaya ağırlık verdik. Hastalar daha kolay ulaşır hale geldi. Hastalar benim opere ettiğim hastaları bulabiliyor. onlarla görüşüyorlar, telefonlaşıyorlar. O yüzden son dönemlerde batıdan ve diğer şehirlerden gelen hastalarımızın sayıları arttı” ifadelerine yer verdi. “Van bizim rahat yaşadığımız, insanlarına alıştığımız bir yer” Türkiye’nin her yerinde istedikleri zaman çalışabileceklerini de sözlerine ekleyen Başel, “Bu anlamda teklifler de geliyor. Ama belli bir yaştan sonra insanlar artık kazancı çok fazla düşünmüyor. Ben şu anda biraz daha rahat edebileceğim bir şehir istiyorum. Van, bizim rahat yaşadığımız, adapte olduğumuz ve insanlarına alıştığımız bir yer. Depremde İstanbul’a gittim ancak orada insanlarla iletişimim buradaki kadar iyi olamadı. Bunun yanında cerrahların sık yer değiştirmesi doğru değil. Bu nedenle tercihimizi Van’da yaptık. Lokman Hekim Üniversitesi’nde de öğretim görevlisiyim. Bu kadar tecrübeyi birine aktarmak lazım. Özellikle glomus tümörü ile ilgili şu anda bir asistan talebimiz olmadı ama birkaç yıl içinde bir asistan yetiştirmeyi çok istiyorum. Yetişmiş bir uzmana bu tecrübeleri aktarmayı çok isterim. Çünkü neticede hepimiz belli bir yaşa geldik. Yaptığımız işler zor işler. Belli bir yaşın üzerinde bu işi yapmak çok zor. Birini yetiştirip ona el vermek en doğrusu diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 09:29
Bahçesaray’da kar tatili
Van’ın Bahçesaray ilçesinde yoğun kar yağışı nedeniyle okullar tatil edildi. Bahçesaray Kaymakamlığından yapılan açıklamada, “İlçemiz genelinde yoğun kar yağışı, olumsuz hava şartları ve buzlanma ihtimali sebebiyle 27 Kasım 2024 tarihinde eğitim öğretime 1 gün süre ile ara verilmiştir” denildi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 08:37
Van’da 158 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı
Van’da etkili olan kar yağışı nedeniyle 158 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı. Van’da dün gece etkili olan kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkiledi. Kar yağışı nedeniyle Bahçesaray’da 71, Başkale’de 19, Gevaş’ta 13, Gürpınar’da 17, İpekyolu’nda 12 ve Özalp ilçesinde ise 26 olmak üzere toplam 158 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı. Van Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kapalı yolları açmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 01:23
Erciş’e mevsimin ilk karı yağdı
Van’ın Erciş ilçesinde mevsimin ilk kar yağışı bu gece gerçekleşti.
03 Eylül 2024 Salı - 13:43
Van’da anız yangını
Van’ın Tuşba ilçesi Organize Sanayi Bölgesi yakınında çıkan anız yangını itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Edinilen bilgiye göre yangın, Tuşba ilçesine bağlı Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yakınlarında meydana geldi. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangını gören vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. Haber verilmesi üzerine bölgeye Tuşba İtfaiye Grup Amirliği tarafından 2 araç 4 personel sevk edildi. Müdahalenin ardından yangın kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü.
03 Eylül 2024 Salı - 13:11
Van’da taşlı, sopalı kavga: 3 yaralı
Van’ın Tuşba ilçesinde iki grup arasında çıkan taşlı ve sopalı kavgada 3 kişi yaralandı. Alınan bilgilere göre, olay, ilçeye bağlı Şemsibey Mahallesi’nde meydana geldi. İki grup arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı yaşanan sözlü tartışma taşlı, sopalı kavgaya dönüştü. Birbirilerine taş ve sopalarla saldıran gruptaki 3 kişi yaralanarak hastanelere kaldırıldı. Sokakta yaşanan kavga ise cep telefonuyla anbean kaydedildi.
03 Eylül 2024 Salı - 11:12
İranlılar Van’a akın etti
İranlı turistler, ülkelerinde okulların açılmasına kısa bir süre kalması hasebiyle Van’a akın etti. İranlı turistler okulların açılmasına sayılı günler kala Van’a akın etti. Gün boyunca cadde ve sokaklarda alışveriş yapan İranlı turistler, gece ise eğlence merkezlerinde doyasıya eğleniyor. İranlı turistlerin Van’a olan ilgileri, turizm sektörü başta olmak üzere tüm esnafı sevindirirken, bu yoğunluğun 12 aya yayılması anlamında çalışmalar da devam ediyor. Hem Van’ın İran’a yakınlığı hem alışverişteki ucuzluk hem de insanların samimiyeti nedeniyle Van’ı tercih ettiklerini belirten İranlılar, fırsat buldukça geldiklerini söylediler.
03 Eylül 2024 Salı - 10:56
Van’da sönmüş lavların arasındaki göl ilk kez görüntülendi
Van’ın Çaldıran ilçesinde Tendürek Dağı’nın eteklerinde sönmüş lavların arasında zorlu bir bölgede yer alan göl görüntülendi. Başarılı operasyonlarla güvenli hale getirilen Tendürek Dağı çevresi, doğaseverler ile fotoğrafçıların yoğun ilgisini çekiyor. Van’ın tarihini merak eden ve buna ilişkin araştırmalar yapan dron pilotu öğretmen Muzaffer Salcıoğlu da daha önce bölgedeki uydu görüntülerini incelerek kale kalıntısını keşfetmişti. Bölge üzerindeki merakını sürdüren Salcıoğlu, bu kez de Çaldıran ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Başeğmez Mahallesi Sakızlı Mezrası civarında, sönmüş lav akıntılarının arasında bir göle rastlandı. Taşlaşmış lavların arasında çetin arazi yapısına sahip bölgede birçok canlıya ev sahipliği yapan göl, güzelliğiyle dikkat çekti. Araştırdığı kaynaklarda göle ilişkin hiçbir bilgiye rastlamayan Salcıoğlu, alanı ilk kez havadan görüntülenmiş oldu. “Uydu haritalarında bir göl fark ettim” İHA muhabirine konuşan Muzaffer Salcıoğlu, Van’ın saklı doğal güzelliklerine ilgisinin olduğunu belirtti. Çaldıran ilçesi Tendürek Dağı bölgesini çok özel bir yer olarak gördüğünü ifade eden Salcıoğlu, "Çünkü hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuz ve çok az görüntünün olduğu yerlerden biridir. O bölgede daha önce de çekimler yapmıştım. Bölgede daha önce hiç bilinmeyen bir kaleyi görüntülemiştim. Daha sonra o bölgeye daha da ilgim arttı. Geçtiğimiz hafta sonu yine bir Çaldıran turuna çıktım. Orada yaklaşık 7-8 köyü gezdim. Tabii bölgeyle ilgili bazı araştırmalar yapmıştım. Uydu haritalarında bir göl fark ettim. O gölün neresi olduğunu araştırdım. Youtube veya Google üzerinde herhangi bir bilgiye rastlamadım. Uzun uzun araştırmalar yaptım. Sosyal medyada da hiçbir şekilde bir bilgi yok. O gölle ilgili tespit ettiğim yere gitmeye karar verdim" dedi. “Bölgenin en büyük gölü olduğunu düşünüyorum” Gölün çok zorlu bir coğrafyada lav taşlarının arasında olduğunu tespit ettiğini dile getiren Salcıoğlu, "Daha sonra oraya nasıl gidebilirim diye biraz araştırma yaptım. O köyden insanlarla irtibata geçmeye çalıştım ve tek başıma o köye gittim. Dron ile gölün videosunu çektim. Gölün içerisinde çeşitli kuş türü olduğunu da fark ettim. Biraz daha araştırdığımda Tendürek Dağı eteklerinde o büyüklükte o denli bir gölün olmadığını da fark ettim. Göl muazzam bir yerdedir. Her tarafı lav taşlarıyla ‘lekeli arazi’ diye adlandırılan bir alanda yer alıyor. Biraz da çöküntü bir yerde olduğu için sanırım daha önce hiç kimse fark edemedi. ‘Bizim köyde böyle bir yer var mı’ diye bana o köyden mesajlar bile geldi. Böyle bir yeri görüntülediğim için çok mutluyum. Van’ın doğasını ve tarihini tanıtmak beni çok mutlu ediyor” diye konuştu.
03 Eylül 2024 Salı - 10:35
Urartu tarihine ışık tutuna 36 yıllık kazı
Urartu Kralı II. Rusa tarafından Van Gölü’ne hakim bir tepe üzerinde yaptırılan, süslemeleriyle ve önemli buluntularıyla dikkat çeken Ayanis Kalesi’nde 36 yıl önce başlatılan kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Urartu Kralı II. Rusa tarafından Van Gölü’ne hakim bir tepe üzerinde yaptırılan, süslemeleriyle ve önemli buluntularıyla dikkat çeken Ayanis Kalesi’nde 36 yıl önce başlatılan kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Yaklaşık 2 bin 700 yıl önceden bugüne ulaşan süslemeleri kerpiç duvarları, taş işlemelerinin yanı sıra mabet bölümündeki süsleme ve surlardaki kabartmalarla dünya üzerindeki en önemli ve özel Urartu mabetlerinden biri olan Ayanis Kalesi’ndeki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığında yürütülüyor. “Kültür ve Turizm Bakanlığı “Geleceğe miras” adını taşıyan yeni projeye imza atıyor” 2024 yılı kazı sezonu çalışmaları 1 Temmuz itibarı ile başladığını ve o süreçten beri kazıların devam ettiğini, mevsim şartlarının izin verdiği ölçüde çalışmalarına devam edeceklerini ifade eden Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Ayanis Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Bu yılki kazı çalışmalarına 1 Temmuz 2024 tarihi itibarı ile başlamış durumdayız. Birde sevindirici gelişmelerden biri son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı yeni projeye imza atıyor. Bu çalışma, “Geleceğe miras” adını taşıyor. Bu kazı başkanlarını heyecanlandırdı. Çünkü gerçekten büyük bütçelerle, büyük çalışmalarla alt yapısı tamamlanan bir proje sürecine girdik. Eğer Ayanis kazısı olarak ta biz bu proje sürecinden gerekli desteği görebilirsek kazılarımızı süreç olarak yaz sonuna kadar, hatta kış ayına kadar devam ettirme hevesindeyiz. Özellikle 2024 yılı kazı çalışmaları tapınak kompleksini hiç kazılmamış olan kuzey mekanlarında başladı. Bu bahsettiğimiz mekanlar küçük mekanlar değil, devasa anıtsal boyuta sahip. Şuan belki 6-7 metre derinliğinde, 4-5 metre kalınlığında kerpiç duvarlardan oluşan mekanlardan söz ediyoruz. Bunlar muhtemelen Urartu kraliyetinin büyük yapılarıydı. Bu yapıların işlevini anlamaya çalışıyoruz. İlk mekanımızı tam anlamıyla son 2 yıldır yaptığımız kazılarla tamamlayabildik. Daha önce de ilk defa Ayanis Kalesi’nde insan iskeleti hep bu mekanda ele geçti. Daha öncesinde de yine kült amaçlı olduğunu düşündüğümüz ve ya aynı şekilde ateşle ısınmayla işlevselliği de olan ilk bronz el arabası ele geçmişti. Yine bronz plakalar ele geçmişti süslemeyle ilgili. Aslında buluntu açısında son derece zengin bir mekan. Bunun bir bağlantısını mimari olarak tam ayrıntılarını çözme aşamasındayız, son aşamaya geldik. Bu buluntularla beraberde mimari özelliklerini değerlendirip bu yapı grubunun ne tür bir işlevi olduğunu, kraliyet ve din açısından önemli elit kesimin hangi ihtiyaçlarını karşıladığını inşallah yakın bir süre içerisinde çözeceğiz ve bunu bilim dünyasıyla paylaşacağız. Ama şu aşamaya kadar ele geçirilen buluntular buranın gerçekten son derece heyecan verici ve Urartu dinini, özellikle Haldi merkezli Urartu dinini, Urartu ritüellerini, seremonilerini anlamamız açısından son derece zengin bir alan. Bizim aslında Ayanis merkezli düşündüğümüz bir projede konsept ören yeri projesi hayata geçirmek. Nedir konsept ören yeri? Urartu kültürünün tümü belki değil ama özellikle inanç ve din kısmını, inanç sistemini, ritüellerini, dini çok daha iyi anlayabileceğimiz bir mekan grubunu sergilemek amacındayız. Yaklaşık 20 yıldır devam Haldi tapınak kompleksindeki kazılar, Urartu’nun yaklaşık günümüzden 3 bin yıl önce bu bölgede ilk devleti kurmuş olan Urartu krallığının büyük inanç sistemini, dini, hangi ritüellerini yaptıklarını, nasıl tanrılarına tapındıklarını, hangi tanrılarının önemli olduklarını anlatan çok güzel bir laboratuvar Haldi tapınak kompleksi. İnşallah buradaki kazı süreci tamamlandıktan sonra burada kerpiç mimarinin korunması, onarılmasına dönük bir çalışma süreci başlatacağız. Bu süreç sonunda o bölgedeki ele geçen her türlü dokuyu canlandırarak oraya gelen ziyaretçinin Urartu dinini, inanç sistemini çok daha kolay anlaşılır bir şekilde anlamasını ve orda gerekli hazzı ve kültürel zenginliği almasını sağlamak öncelikli hedefimiz. Bu yolda ilerletiyoruz çalışmalarımızı. İnşallah her şey yolunda giderse kısa bir süre içerisinde projelerimizde hayata geçerse önce tapınak kompleksinin üst yapısını tamamlayacağız. Sonra içindeki daha doğrusu mekanlardaki odalardaki, avlulardaki buluntularla o alanı zenginleştirerek çok farklı belki de dünya üzerinde Urartu kültürü için özellikle ilk örnek olacak konsept ören yerini inanç sistemi boyutunda canlandıracağız ve hem bölge turizmine, hem de ülke turizmine kazandırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “Bu yıl bizim için çok daha heyecan verici bir yıl” Yaklaşık 10 yıldır Ayanis Kalesi’ndeki kazılarını yürüttüğünü ifade eden Prof. Dr. Işıklı, “Kazılarımız Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izin ve destekleriyle Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü adına sürdürülmekte. Yaklaşık 10 yıldır kazıları yürütüyorum. Bu kazıları değerli hocam rahmetli Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu’ndan bayrağı devraldım. Aynı onur ve şerefle bu bayrağı taşımaktan büyük gurur duyuyorum. Kazılarımız 36. yıl içerisinde. Bu yıl bizim için çok daha heyecan verici bir yıl. Bunun başlıca sebebi geçen sene Van Valimiz Ozan Balcı buraya şehir bürokratlarıyla yaptığı ziyaret sırsında ihtiyacımız olan yeni kazı evini ihtiyacını fark etti. Hemen olaya el attı ve geçen sene itibarı ile başlayan süreç bu sene yeni kazı evimize kavuşmamızla neticelendi. Şuan kazı evimizin yeni ve son düzenlemeleri ve çalışmaları yapılıyor. Bu aşamadan sonra bu bölgede özellikle Ayanis ve civarındaki Urartu arkeolojileri kampüsü şeklinde hizmet verecek olan bir kazı evine kavuştuk. Şuan da zaten bulunduğum alan kazı evimizin restorasyon ve konservasyon laboratuvarı” dedi. “Ayanis Kalesi Urartu’dan bize miras kalan görkemli anıtlarıyla çok özel bir yere sahip” Ayanis kazılarını şuan Urartu arkeolojisinde belki de en önemli anahtar yerleşimlerinde biri durumda. Çünkü her sene bizi şaşırtan sürpriz sonuçlarıyla, verileriyle Urartu’dan bize miras kalan görkemli anıtlarıyla çok özel bir yere sahip Ayanis Kalesi. Yaklaşık son 10 yıldır Ayanis Kalesi’ndeki kazıların hem kazı, hem koruma ve hem onarım çalışmalarının odak noktası kent stadelin merkezinde yer alan Urartu Pantheon’un da baş tanrısı olan tanrı Haldi’nin üzerine odaklanan bir tapınak kompleksinde devam etmekte. Bu tapınak kompleksi oldukça büyük bir yapı grubu. Son 10 yılımızı oraya verdik. İlk yıllarda biliyorsunuz çekirdek tapınak ve içinde bulunduğu avlu gün yüzüne çıkarılmıştı. Civarındaki yapılarda henüz bir çalışma yapılmamıştı ben bayrağı devraldığımda. Son 10 yıldır biz bu çalışmaları bu civardaki yapı gruplarına odaklandık. İlk 5 yılımızda tapınağın hemen batısında yer alan yeni bir podyumlu solo mekan bulduk, bir tören salonu. Hem kraliyet, hem de dini törenlerin yapıldığı büyük bir anıtsal salon bulduk mermer döşeli. İçerisinde çok ihtişamlı podyumu olan bir mermer bezemelere sahip anıtsal podyumlu salon ortaya çıkardık. Bu salonda yapılan çalışmalar neticesinde bu alanın mimarisinin net bir şekilde ortaya çıkardık” şeklinde konuştu.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 16:27
Van’da 6 organizatör tutuklandı
Van’da "Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti" yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 10 organizatörden 6’sı tutuklandı. Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, il genelinde "Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti" yapan şahıs/şahısların deşifresine ve düzensiz göçmenlerin yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, “Göçmen Kaçakçılığı İle Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü görevlilerimizce yapılan operasyonlarda; 10 organizatör hakkında adli işlem yapılmış, 6 organizatör tutuklanmıştır” denildi.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 16:25
Van’da değişik suçlardan 54 kişi tutuklandı
Van’da polis ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucunda değişik suçlardan 54 şahıs tutuklandı. Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, il genelinde kamu düzeninin sağlanması için suç ve suçlularla mücadele kapsamında Asayiş Şube Müdürlüğü ve İlçe Emniyet Müdürlüğü/Amirliği görevlilerince yürütülen çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, “Yapılan çalışmalar neticesinde 6136 ve 5729 Sayılı Kanun’a Muhalefet olaylarında; 6 adet tabanca, 2 adet kurusıkı tabanca, 4 adet tüfek ve 77 adet fişek ele geçirilmiştir. Hırsızlık suçlarında 2 adet bisiklet, 1 adet elektrikli bisiklet, 10 bin TL para ve muhtelif malzemeler ele geçirilmiştir. İl Emniyet Müdürlüğümüz tarafından toplam 192 şahıs yakalanmış, 148 yıl 2 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan 54 şahıs adli makamlarca tutuklanmıştır” denildi.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 16:25
Van’da terör operasyonu
Van’da terör örgütlerine yönelik yürütülen çalışmalar sonucunda 15 şahıs hakkında yasal işlem yapıldı. Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, terör örgütlerinin faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yürütülen çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, “Yapılan çalışmalar neticesinde; PKK/KCK terör örgütü soruşturmaları kapsamında 11, FETÖ/PDY terör örgütü soruşturmaları kapsamında 4 şahıs olmak üzere toplam 15 şahıs hakkında gerekli yasal işlem yapılmıştır” denildi.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 16:21
Van’da gümrük kaçakçılığı operasyonları
Van’da polis ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucunda gümrük kaçağı malzemeler ele geçirildi. Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, il genelinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yürütülen çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, “5607 SKM suçu kapsamında yapılan çalışmalarda; 15.497 paket sigara, 193,780 kilogram açık tütün, 3.950 adet tıbbi ilaç, 1.112 litre akaryakıt, 225 adet cep telefonu, 72 litre alkol, 13 adet paketlenmiş tütün, 104.000 adet makaron, 480 adet doldurulmuş makaron, 209 adet puro, 10 adet elektronik sigara, 93 adet elektronik sigara likiti ele geçirilmiştir. 6136 SKM suçu kapsamında yapılan çalışmalarda ise 1 adet tabanca, 1 adet tabanca şarjörü, 1.000 adet silah parçası (tabanca sürgüsü), 481 adet tabanca fişeği ele geçirilmiştir. Ele geçirilen suç unsurları ve toplam 27 olay kapsamında 34 şahıs hakkında gerekli yasal işlemler yapılmıştır” denildi.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 14:07
Özalp’te otomobiller çarpıştı: 3 yaralı
VAN (İHA) – Van’ın Özalp ilçesinde otomobillerin çarpışması sonucu 3 kişi yaralandı. Alınan bilgilere göre, kaza, Özalp-Saray kara yolu üzerinde meydana geldi. Özalp ilçesinden Sağmalı Mahallesi istikametine gitmekte olan Osman Borozan yönetiminde 08 AT 605 plakalı otomobille karşı yönden gelen ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 34 LR 1555 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada yaralanan 3 kişi ambulanslarla Özalp Devlet Hastanesi kaldırıldı.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 13:34
Ertuş aşiretinin düğününde Ceylan sahne aldı
VAN (İHA) – Van’da Ertuş aşiret mensubu Naci Ertuş’un oğlunun düğününde ünlü sanatçı Ceylan sahne aldı. Hakkari’nin Ertuş aşireti mensubu iş adamı Naci Ertuş’un oğlu Meriç Ertuş, Karahan aşireti ileri gelenlerinden işadamı Celal Özdiker’in kızı Seda Özdiker ile dünya evine girdi. Double Tree By Hilton Van Otelinde düzenlenen görkemli düğüne yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi katıldı. Hakkari, Van ve Şanlıurfa’daki aşiret liderlerinin yanı sıra kanaat önderleri, siyasi parti temsilcileri, STK başkanları ve iş adamlarının katıldığı düğünde geline kilolarca altın, damada ise milyonlarca takı takıldı. Kürtçe şarkıların seslendirildiği görkemli düğünde sahne alan ünlü sanatı Ceylan, hem halayı hem de şarkılarıyla katılımcıları coşturdu. Düğün alanını adeta konser alanına dönüştüren Ceylan, gelin ve damadın yanına giderek kendilerini tebrik etti. Düğüne Şanlıurfa’dan katılan İzol Aşiret Lideri Cihan İzol, “Van denince akla Ertuşi aşireti geliyor. Biz yıllardan beri dostuz. Aynı zamanda Özdiker ailesi de kendi bünyesinde Karahan aşireti olarak geçiyor. Ama aslen İzol aşiretindendir. Yani kökümüz bir. Hem Karahan hem İzol aşireti hem de Ertuş aşireti bir aile gibi olduk. Bu da ayrı bir mutluluk veriyor bize. Buraya gelen herkese teşekkür ediyor, her iki gencimize bir ömür saadetler diliyorum” dedi.
02 Eylül 2024 Pazartesi - 13:17
Van depreminden etkilenen caminin inşaatı yarım kaldı
Van’da 2011 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde etkilenerek yerine yapılmak istenen ve yarım kalan yeni caminin inşaatı için hayırseverlerin desteği bekleniyor. Van’da 2011 yılında meydana gelen büyük deprem, birçok yapıyı yerle bir ederken geride onarılması zor izler bıraktı. Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir Mahallesi’nde bulunan Hacı Yunus Camii de bu yıkımdan nasibini aldı. Depremde hasar gören cami, o günden bu yana terk edilmiş bir halde durdu. Maddi imkansızlıklar nedeniyle bir türlü yıkılıp yeniden inşa edilemeyen cami, bölge halkının ortak yarası haline geldi. Geçtiğimiz yıl valilik ve diğer yetkili mercilerden alınan izinlerle Hacı Yunus Camii’nin yeniden inşası için düğmeye basıldı. Bölge halkı ve hayırseverlerin katkılarıyla başlayan inşaat, ne yazık ki bir yıl geçmesine rağmen maddi yetersizlikler nedeniyle yarım kaldı. Camii, bu nedenle hala tamamlanmayı bekliyor. Hacı Yunus Camii’nin yeniden ibadete açılması için hayırseverlerin yardımı bekleniyor.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder