Yerel Haberler
Van
Ayağı kırılan doğasever, arkadaşları tarafından kurtarıldı 27 Kasım 2024 Çarşamba - 12:50:21 Van’ın Çatak ilçesinde Masiro Kanyonu’nda kayalıklardan düşerek ayağı kırılan doğasever, arkadaşları tarafından yapılan sedye ile kurtarıldı. Vadi Doğa Sporları Kulübüne üye bir grup doğasever, Van’ın Çatak ilçesi ile Siirt’in Pervari ilçeleri sınırları arasında bulunan Masiro Kanyonu’nda yürüyüş yaptı. Kanyondaki kayalıklarda yapılan tırmanış sırasında düşen gruptaki kadının ayağı kırıldı. Vadi Doğa Nas Sar Arama ve Kurtarma ekibi üyeleri tarafından kadına olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. Daha sonra ağaç dallarından sedye yapan gruptakiler, yaralı kadını dağlık alandan yaklaşık 4 kilometre taşıyarak yolda bekleyen ambulansa ulaştırdı. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan kadın doğaseverin ayağı alçıya alındı. Arkadaşları ile Masiro Kanyonu’na geldikleri ve küçük bir kaza geçirdiklerini söyleyen Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez, “Kanyonda bir arkadaşımız düştü ve bileğinde hafif bir zedelenme var. Ne olduğunu bilmediğimiz için bizde bileğini sardık ve sedye ile taşıyacağız” dedi. Vadi Doğa Grubu ile buraya geldiklerini ifade eden Vadi Doğa Kulübü üyesi Mahmut Çelik, "Bir arkadaşımız hafif bir kaza geçirdi. Ayağında bir yaralanma var. Kırık ya da çıkık olduğunu bilmediğimiz için her ihtimale karşı onu sağlama alıp sedye yaptık. Şimdi onu taşıyoruz. İnşallah onu bu şekilde sağ salim bir şekilde Van’a taşıyacağız" dedi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 12:03 Van’da aynı anda 3 yemek borusu kanseri ameliyatı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği, aynı gün içinde 3 özofagus (yemek borusu) kanseri hastasını ameliyat ederek önemli bir başarıya imza attı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaklaşık 3 milyon kişiye sağlık hizmeti sunan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, kurduğu Genel Cerrahi Anabilim Dalı ile zorlu ameliyatları gerçekleştirmeye devam ediyor. Yaklaşık 8 ay önce faaliyete başlayan klinik, ciddi hazırlık ve koordinasyon gerektiren yemek borusu kanseri ameliyatlarında bir ilke imza attı. Hastane tarihinde ilk kez aynı gün içinde 3 farklı ameliyathanede eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yemek borusu kanseri ameliyatları, uzman hekimler ve deneyimli ekiplerin çabasıyla başarılı bir şekilde tamamlandı. “Ne Türkiye’de ne de dünyanın bir yerinde duydum” İHA muhabirine konuşan Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahattin Çelik, özofagus kanserinin bölgede sık görülen bir hastalık olduğunu belirtti. Hastanenin donanımlı altyapısı ve uzman cerrah kadrosu sayesinde hastaların tedavisinin mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelik, “Bugün üç özofagus kanseri hastamızı aynı anda, üç farklı ameliyathane odamızda ameliyat ediyoruz. Cerrahlarımız kapalı yöntemlerle, açık yöntemlerle ve hibrit yöntemlerle bu ameliyatları gerçekleştirebiliyor. Bir günde, üç özofagus kanseri hastasının aynı seansta ameliyat edildiğini ne Türkiye’de ne de dünyanın bir yerinde duydum. Bugün de laparoskopik torakoskopik özofajektomi yapıyoruz. Diğer odalarda da meslektaşlarımız bu ameliyatları gerçekleştiriyor" dedi. “Kadınlarda daha sık görülüyor” Özofagus kanserinin bölgede daha çok kadınlarda görüldüğünü ve genellikle 50-60 yaş grubunu etkilediğini, ancak bu kez ameliyat edilen hastaların genç yaşta olduğunu dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada önemli olan, kanseri engellemektir. Ameliyat etmekten ziyade koruyucu önlemler almak çok daha kıymetli. Hastalarımız kanser olduktan sonra da, hastanemizin donanımlı altyapısı sayesinde tedavilerini merkezimizde rahatlıkla yapabiliyoruz." Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fırat Aslan ise yemek borusu kanserinin bölgedeki yaygınlığına dikkat çekerek, "Bu hastalıkta tümörlerin bulunduğu yere göre cerrahi prosedürlerimiz değişiyor. Bugün ameliyat ettiğimiz üç hastada da farklı cerrahi prosedürler uygulandı. Bölgemizde yemek borusu kanserinin sık görülmesinde ailevi, genetik faktörlerin yanı sıra çevresel ve beslenme alışkanlıkları etkili. Özellikle otlu peynir ve sigara tüketiminin bu hastalığın oluşumunda büyük bir rol oynadığını gözlemliyoruz" diye konuştu. “Türkiye’de aynı anda yemek kanseri ameliyatı yapıldığını düşünmüyorum” Yemek borusu kanseri cerrahisinin zorluğuna vurgu yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Kadir Bartın da, “Yemek borusu kanseri, Van Gölü Havzası’nda sıkça gördüğümüz üst sindirim sistemi kanserlerinden biri. Cerrahisi A grubu olan, yani oldukça büyük ve kompleks bir ameliyattır. Türkiye genelinde aynı anda üç yemek borusu kanseri ameliyatının yapıldığını düşünmüyorum. Bu, hem bölgemizdeki hastalığın yaygınlığını hem de bu tür ameliyatların gerekliliğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
Ertuş aşiretinin düğününde Ceylan sahne aldı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 13:34 Ertuş aşiretinin düğününde Ceylan sahne aldı VAN (İHA) – Van’da Ertuş aşiret mensubu Naci Ertuş’un oğlunun düğününde ünlü sanatçı Ceylan sahne aldı. Hakkari’nin Ertuş aşireti mensubu iş adamı Naci Ertuş’un oğlu Meriç Ertuş, Karahan aşireti ileri gelenlerinden işadamı Celal Özdiker’in kızı Seda Özdiker ile dünya evine girdi. Double Tree By Hilton Van Otelinde düzenlenen görkemli düğüne yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi katıldı. Hakkari, Van ve Şanlıurfa’daki aşiret liderlerinin yanı sıra kanaat önderleri, siyasi parti temsilcileri, STK başkanları ve iş adamlarının katıldığı düğünde geline kilolarca altın, damada ise milyonlarca takı takıldı. Kürtçe şarkıların seslendirildiği görkemli düğünde sahne alan ünlü sanatı Ceylan, hem halayı hem de şarkılarıyla katılımcıları coşturdu. Düğün alanını adeta konser alanına dönüştüren Ceylan, gelin ve damadın yanına giderek kendilerini tebrik etti. Düğüne Şanlıurfa’dan katılan İzol Aşiret Lideri Cihan İzol, “Van denince akla Ertuşi aşireti geliyor. Biz yıllardan beri dostuz. Aynı zamanda Özdiker ailesi de kendi bünyesinde Karahan aşireti olarak geçiyor. Ama aslen İzol aşiretindendir. Yani kökümüz bir. Hem Karahan hem İzol aşireti hem de Ertuş aşireti bir aile gibi olduk. Bu da ayrı bir mutluluk veriyor bize. Buraya gelen herkese teşekkür ediyor, her iki gencimize bir ömür saadetler diliyorum” dedi.
Van’daki işçilerin eylemi 4 aydır devam ediyor
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:42 Van’daki işçilerin eylemi 4 aydır devam ediyor Van’daki belediyelerden çıkarılan çok sayıda işçinin DEM Parti’li İpekyolu Belediyesi önündeki eylemi 4 aydır devam ediyor. DEM Parti’li Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı gecesi çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini 4 aydır aralıksız sürdürüyor. Eylemlere Edremit Belediyesi, Tuşba Belediyesi ve son olarak Gevaş Belediyesinde işlerine son verilen işçiler de eklenirken şu ana kadar 800 civarında işçinin iş akdine son verildiği bildirildi. “Bugüne kadar hiçbir olumlu gelişme olmadı” Konuya ilişkin konuşan HAK-İŞ Van Şube Başkanı Fatih Akdeniz, 4 aydır İpekyolu Belediyesi binası önünde işten çıkarılan işçiler için eylem yaptıklarını belirtti. Okulların açılmasıyla birlikte işçilerin yeni mağduriyetlerinin başladığını ifade eden Başkan Akdeniz, “Bu insanların aileleri, çoluk çocukları var. Dolayısıyla okula gidecek çocukları var. Zaten 4 aydır bunlar evlerine ekmek götüremiyorlar. Bu çadırda işlerine geri dönmeleri için bizimle beraber mücadele veriyorlar. Biz 4 ay içerisinde tüm siyasilere, belediye yetkililerine, arkadaşlarımızın mağduriyeti giderilsin diye çağrıda bulunuyoruz. Fakat bugüne kadar hiçbir olumlu gelişme olmadı. Buradan yine HAK-İŞ Sendikası olarak işçileri işinden eden belediye başkanlarına tekrardan sesleniyorum; kendi çocuklarınız da var, onlar da okula gidecekler. Pazartesi günü onlarla buradaki insanları bir kıyaslayın. Bu insanlar çoluk çocuğuna kitap, defter, kalem almasın mı evlerine ekmek götürmesinler mi?” dedi. “Siz bunların derdiyle ilgilenmek zorundasınız” DEM Partili belediyelerin mahkeme sonuçları olumlu olan işçilerin dosyalarını istinafa taşıdıklarını dile getiren Akdeniz, “Tekrardan uzatmaya gidiyorlar. Burada artık bir gerçek ortaya çıkıyor. Apaçık bir düşmanlık var. Bu düşmanlık kime? Bu insanlar sizin vatandaşınız. Siz bu memleketin belediye başkanıysanız, bunlar sizin vatandaşınız. Siz bunların derdiyle de ilgilenmek zorundasınız. Sizin göreviniz bu değil mi? Vatandaşa hizmet değil mi? Bu insanlar çalışıyordu, sigortaları yatıyordu. İçlerinde hasta olanlar var. Çocuğu ve hanımı kanser olanlar var. Bizler 4 aydır sabırlı bir şekilde bu işçilerin işlerine dönmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Van’da uçak seferi krizi
02 Eylül 2024 Pazartesi - 11:26 Van’da uçak seferi krizi Van’da pandemi döneminde düşen ve bir daha arttırılmayan uçak sefer sayılarına Vanlılar tepki gösteriyor. Sadece Van halkına değil, çevre il ve İranlılar tarafından da tercih edilen Van Ferit Melen Havalimanındaki uçak sefer azlığı vatandaşları isyan ettirdi. Pandemi sonrası artan seyahat talebine karşılık veremeyen ve sadece uçuş sorunu değil yetersiz şartlar da Türkiye’nin en yüksek bilet fiyatları ile gündeme gelen Van Ferit Melen Havalimanı, tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan TURSAB Doğu Anadolu BTK Başkanı Cevdet Özgökçe, 2019 yılında metropol illerden Van’a günde 24 uçak gelirken şimdi ise haftanın bazı günlerinde 10, bazı günlerinde ise 11 uçağın geldiğini söyledi. Yaklaşık 2 milyon nüfusu olan bir kentte yaşadıklarının altını çizen Özgökçe, “İran ve Irak’tan ciddi anlamda misafirlerimiz geliyor. Uçaklarla ilgili çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Van gidişli ve dönüşlü 30-40 güne kadar uçaklarda yer yok. Münferit tek tük yer düşse de, 5 bin TL bilet fiyatı oluyor. Erzurum, Diyarbakır, Elazığ, Kars’a baktığımızda günü birlik yer olduğu ve fiyatlarında çok makul olduğunu görüyoruz. Bilet fiyatları da neredeyse Van’ın üçte biri ya da yarı yarıyadır. Haliyle biz pandemiden sonra, hayat normale döndükten sonra sektör olarak uçak krizi hasebiyle iş yapamaz olduk. Kesinlikle bu taraflara artık kültür turları ya da yerli ve yabancı turistleri getiremiyoruz. Bu sadece bizim turizmcilerin işini bozmadı. İş adamları gidip gelemiyor, hastası, taziyesi, düğünü olan insanlar gidip gelemiyor. Ben bu 3-4 yıl içerisinde cenazesine ya da düğününe yetişebilmek için metropollerden uçak bulamadığı için kendi aracıyla gelip ya uykusuz kaldığı için ya da acele ettiği için kaza yapıp vefat eden yüzlerce insan biliyorum. Bu insanlar, bu halk bunu hak etmiyor” dedi. "Turistleri getirmek için 101 çeşit ürünümüz var" Türk Hava Yolları CEO’ları ve yöneticilerinin Afrika veya yurt dışındaki herhangi bir lokasyona yaptıkları uçuşları sosyal medyalarında paylaşımlarına tepki gösteren Özgökçe, “Ben de onların paylaşımlarının altına, ‘Siz bırakın Afrika’nın şu noktasına uçmayı. Gelin Türkiye’nin Van’ına uçun. Buradaki halkı perişan ettiniz’ diye yorumlar yazıyorum. Ulaşım bizim sektörümüzün olmazsa olmazı. Artık insanlar rahata alıştı. Artık insanlar teknolojiyle tanıştı, onlar için zaman çok kıymetli oldu. Biz kültür turizmimizi 2-3 gece konaklamalı yapıyorduk. Dolayısıyla insanlar hafta sonlarında bunu değerlendirmek için metropollerden buraya gelirdi. Çünkü Van; doğasıyla, tarihiyle, ekosuyla, gastronomisiyle ve kahvaltısıyla dünyada isim yapmış bir şehir. Turistleri getirmek için 101 eşit ürünümüz var ama biz Van’a ne yerli ne yabancı turist getiremiyoruz” ifadelerini kullandı. Yetkililerin artık konuya el atması ve bu sorunu çözmesi gerektiğini vurgulayan Özgökçe, “3-4 yıldır her platformda dile getiriyoruz. Beklentimiz makul olarak bu şehrin nüfus oranına göre uçak sefer sayılarının arttırılması. Trabzon’un nüfusu bizim nüfusumuzun yarısı kadar ama yurt içi ve yurt dışından günlük Trabzon’a 69 uçak geliyor. Nüfusu bu kentin yarısı kadar olan bir kentte 5 dakikada bir uçak kalkıyor. Biz kurum olarak, sektör olarak bu bölgenin turizmine çok emek verdik. Çok büyük çalışmalarımız oldu. Yönetim olarak yılda birkaç defa İran ve Irak’a infolar düzenliyoruz. Bölgemiz ve ülkemizi tanıtıyoruz. İran’dan ve Irak’tan gelen misafirler birkaç gün burada kaldıktan sonra metropollere gidip orda da tatil yapma hesapları yapıyorlar. Dolayısıyla bu durum, hem bu ilin hem de bu bölgenin ekonomisine de çok zarar veriyor” diye konuştu. "Van’a gelmek isteyen çok insan var" Çocukluğundan beri turizm sektöründe hizmet verdiğini belirten Senar Bahadır isimli acente yetkilisi ise uçak sıkıntısı nedeniyle yıllardır iş yapamadıklarını ifade ederek, “Hiçbir şekilde tur düzenleyemiyoruz. 20 gün sonrasına ancak uçak bulabiliyoruz. Buraya gelmek isteyenleri ağırlayamıyoruz. Gelmek istiyorsunuz ama otobüs bileti dahi bulamıyorsunuz. Çevre illere bile uçak bileti bulamıyorsunuz. Van, turizm açısından potansiyeli çok yüksek bir il. Bütün çevre illerden olsun, 80 milyonlu İran olsun potansiyelimiz yüksek. Van yazın en serin havaya sahip. Gelmek isteyen çok insan var ama uçak seferlerinden dolayı uçuş yok. Kimseyi ağırlayamıyoruz. Van’ı transfer olarak kullananlar da var. Bu Türkiye’nin tamamını etkiliyor. Yanı başımızda 80 milyonluk İran var, Irak pazarı var. Onlar Van’a gelip, Van üzerinden başka şehirlere gitmek istiyorlar. Destinasyonumuz çok güzel ama hiçbir şekilde yararlanamıyoruz. Yetkililere çağrımız, 15 Eylül’den sonra ekstra üç uçak bırakacağınıza yazın bu sorunu çözmek, 15 Eylül’den sonra uçak gelmiş, kimin ne işine yarayacak. Sezon bittikten sonra üç uçağı kimler ne yapsın” dedi. Uçak bilet fiyatlarının cep yaktığını aktaran Gülşen Tunç isimli vatandaş da, “Bilet fiyatları almış başını gitmiş. Eskiden uçaklar bir avantajdı. Şimdi ise lüks ötesi bir lüks olmuş. Hiçbir şekilde bilet bulamıyoruz, bilet alamıyoruz. Alabilmek için de aylar öncesinden takip etmek zorunda kalıyoruz. Takip ettiğimiz biletler dahi sıkıntılı. Onlar da uçuk fiyatlarda. Otobüslerle gitmek zorunda kalıyoruz ama otobüsler de ciddi anlamda sıkıntılı. Çoluk çocuk çok uzun saatlerde yol alıyoruz. Bu da çok sıkıntılı oluyor. Türkiye her konuda zengin bir ülke. Türkiye’nin ekonomik açıdan halkına yardımcı olması lazım. Ama Türkiye kendi halkına yardımcı olmuyor. Özellikle bu tür şehirlerde çok sorumsuzluk var. Doğu Anadolu’ya, bir bakın ya. Uçaklar bu kadar lüks olmamalı. İnsanlar, bu halk biraz düşünülmeli. Aile ziyaretlerini geçtim. Bir hasta olduğunda, taziye olduğunda nasıl gidebilsin” şeklinde konuştu.
Akdamar Adası’nda 12. Ayin hazırlığı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 11:20 Akdamar Adası’nda 12. Ayin hazırlığı VAN (İHA) – Van’da 2010 yılından itibaren her sene Kültür ve Turizm Bakanlığının özel izinleriyle Akdamar Adası ve Anıt Müzesinde düzenlenen ayinin 12’ncisi için hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Van Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdurrahman Şahin, bu sene 12’ncisi düzenlenecek olan ayin programı için Van Valiliği koordinasyonunda diğer ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Şahin, “Van; tarihi, doğal ve kültürel birçok zenginliğe sahip bir il. Doğa turizminden kültür turizmine, inanç turizminden sağlık turizmine her çeşit turizmin yapıldığı bir şehir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın özel izinleriyle her sene Akdamar Adası’nda düzenlenen ayin münasebetiyle ilimize gelecek olan tüm misafirlerimizi en güzel şekilde ağırlamak ve ayinin kardeşlik havası içinde sorunsuz bir şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirleri aldık. 8 Eylül Pazar günü Van’ın; kardeşliğin ve huzurun şehri olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyoruz” dedi. İnanç turizminin önemli merkezlerinden olan Akdamar Adası’nı her sene binlerce kişinin ziyaret ettiğini de belirten Şahin, “2010 yılından bu yana yılda bir kez düzenlenen ayin ile birlikte bu yılda farklı kültür ve inançlardan ziyaretçilerimizi şehrimizde ağırlayacağız. Hedefimiz Van’da turizmi çeşitlendirip yılın 12 ayına yaymak, bunun için turizm çeşitlerinin hemen hemen hepsinin gerçekleştirildiği ilimizi daha çok tanıtıp daha çok turisti ilimizde misafir etmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Başkan Aslan’dan ‘Adli Yıl’ mesajı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 09:37 Başkan Aslan’dan ‘Adli Yıl’ mesajı Van Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, ‘Adli Yıl’ nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Memet Aslan, mesajından, “Vatandaşın adalet duygusunu tatmin ederek toplumda huzur ve güven ortamını sağlayan, insanı hukukun merkezine yerleştiren, hak ve özgürlüklerin güvencesi olan bağımsız bir yargı düzenine ulaşılması temel hedef olmalıdır. İleri demokrasinin temel kriterlerini ölçüt kabul eden bir yargı düzeni, olmazsa olmazımız olmalıdır. Kişilerin temel hak ve hürriyetlerini, fikir ve düşünce özgürlüğünü kutsayan bir adalet anlayışı, temel düstur olmalıdır. Tarafsız ve bağımsız yargı vicdanları rahatlatan, vatandaşın adalete güven duygusunu hep üst seviyede tutmasını sağlayan bir olgudur. Vatandaşların adalete karşı olan güven duygusunu zedeleyen, insanların vicdanlarını yaralayan yargılamalardan kaçınılmalıdır. Tarafsız ve bağımsız yargı gelişmiş demokrasilerde temel hükümdür. Adil yargılama, yargılamaların şeffaf, tarafsız ve cezalandırmalara dönüşmeden tamamlanması ilkesel bir hüküm olmalıdır. Birlik ve beraberliğin sağlanması, refah seviyesi yüksek, entelektüel bilgi birikeme sahip, kültürlü, eğitimli ve müreffeh bir toplum var etmenin yolu; demokrasinin sunduğu evrensel değerlere saygılı, adalet mekanizmasının sağlıklı işlediği, tarafsız ve bağımsız bir yargı düzenin hüküm sürdüğü bir yapılanmayla mümkündür. Bu düşüncelerle yeni adli yılın ülkemize ve adalet sistemimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.