Yerel Haberler
Sivas
25 Kasım 2024 Pazartesi - 12:37 ALTAY tankına yerli ve milli göz ALTAY tankları için ASELSAN Sivas’ta üretilen Gündüz Görüş Periskop Sistemleri’nin ilk teslimatı bugün gerçekleştirildi. Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltma hedefi doğrultusunda faaliyet gösteren ASELSAN Sivas, Gündüz Görüş Periskop Sistemleri ile de kendini ispatladı. ALTAY tankları için üretilen sistemlerin ilk teslimatı bugün gerçekleştirildi. ASELSAN Sivas Genel Müdürü Dr. İhsan Özsoy, ASELSAN Sivas Yönetim Kurulu Üyesi Osman Yıldırım, BMC Genel Müdürü Mehmet Karaaslan ve BMC Genel Müdür Yardımcısı Caner Şahin’in katılımı ile teslim töreni Sivas’ta yapıldı. BMC’nin desteğiyle üretildi ASELSAN Sivas Genel Müdürü Dr. İhsan Özsoy yaptığı konuşmada, “Bugün ALTAY tankları için ürettiğimiz periskop sistemlerinin üretimini tamamladık ve BMC firmamıza teslimini gerçekleştiriyoruz. Burada gördüğünüz periskop sistemleri ALTAY tankının içerisinden dışarıyı gözetleyebildiğimiz gündüz görüş sistemleri. Bunların üretimi tamamen yerli ve milli olarak Sivas’ta yapıldı. İlk ürün testlerini tamamladıktan sonra teslimat aşamasına geldik. BMC firmamızın desteğiyle yerli ve milli bu ürünü geliştirdik. Kendilerinin desteği ile yerli ve milli bu ürünü geliştirip Türkiye’nin envanterine kattık ve ALTAY tanklarında kullanacağız. Bu nedenle kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi. ALTAY’ı kangallar koruyacak ASELSAN Sivas Yönetim Kurulu Üyesi Osman Yıldırım, BMC yetkililerine bir çift kangal yavrusu hediye ederek, “Gurur duyduğumuz ALTAY tanklarının gözlerini Sivas’taki bu tesiste kendi mühendislerimizle ürettik. Türkiye’nin yerli ve milli tankının gözleri Sivas’ta üretiliyor. Tanklarımızın üretildiği tesisleri de kangallarımızın gözleri koruyacak” ifadelerini kullandı. Yerli ve milli periskop sistemleri TSK’ya hizmet verecek Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan birçok zırhlı araçta da kullanılan periskop sistemleri, milli ana muharebe tankı ALTAY’ın kritik unsurlarından biri olacak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modern savunma ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde tasarlandı. Zırhlı araçlarda kullanılan Gündüz Görüş Periskop Sistemleri, tank mürettebatına geniş görüş açısı, yüksek doğrulukla tespit yeteneği ve etkili gözetleme imkânı sunuyor. Sistem, görev sırasında hem güvenliği hem de operasyonel etkinliği destekleyerek sahadaki askerlere stratejik avantajlar sağlayacak. Gündüz Görüş Periskop Sistemleri, askerlerin sahada ihtiyaç duyduğu üstün gözetleme kabiliyetini sağlamanın yanı sıra, operasyonel başarının artırılmasına da imkan tanıyacak.
Uzmanı uyardı: Grip 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlarda ölüme neden olabiliyor
11 Ekim 2024 Cuma - 10:44 Uzmanı uyardı: Grip 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlarda ölüme neden olabiliyor Uzm. Dr. Caner Öksüz, mevsimsel geçişlerde sıkça karşılaşılan gribin kronik hastalığı olanlarda ve yaşlılarda ağır seyrettiğini, hatta ölüme bile sebep olabildiğini belirterek, korunma yöntemlerini anlattı. İnfluenza virüsünden kaynaklanan ve her yıl karşılaşılan grip, mevsim geçişlerinde salgına dönüşebiliyor. 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlarda ölüme dahi neden olabilen griple ilgili açıklama yapan Sivas Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Caner Öksüz, hastalığın bulaş yolları, belirtileri ve korunma yollarını anlattı. Grip hastalığının etkeninin influenza virüsü olduğunu ifade eden Dr. Öksüz, “Yani bir virüsün neden olduğu hastalıktır. Aslında halkımız da, biz de grip hastalığını yakinen biliyoruz. Çünkü bu influenza virüsü, grip hastalığı daha önce dünyada birçok salgına sebep olmuştur. Şöyle örnek vermek gerekirse daha önce İspanyol gribi, sonrasında Asya gribi, 2009 yılında yaşadığımız domuz gribi etkeni de influenza virüsüdür ve bunlar da bir grip hastalığı salgınıdır. Özellikle dediğiniz gibi sonbahar aylarının sonu, kış ayları, ilkbaharın başlarında da vaka sayıları, hasta sayıları oldukça artmaktadır. Peki, bu hastalığın belirtileri nelerdir? Grip hastalığında öncelikle ateş, beraberinde boğaz ağrısı, öksürük, yoğun bir halsizlik, kas, eklem ağrısı gibi günlük işleri yapmayı engelleyecek belirtiler olur. Bu şikâyetlerle başvururlar. Genelde de virüs alındıktan sonra bir ila üç gün içerisinde bu belirtileri hastalar yaşamaya başlarlar ve sağlık kurumlarına başvururlar. Bu hastalık bulaşıcı bir hastalık. Özellikle konuşma, öksürme, hapşırma gibi durumlarda bir damlacık çıkarıyoruz. Bu damlacıklar yoluyla bu virüs bulaşabilmekte. Bu hastalık da dediğimiz gibi alındıktan sonra bir ila üç gün içerisinde ortaya çıkmaktadır. Yine bakıldığı zaman grip hastalığımız aslında sağlıklı erişkinlerde, bir hastalığı olmayanlarda hafif seyredebiliyorken, ağır geçtiği durumlar da vardır. Özellikle altta yatan kronik hastalığı olan kişilerde, yaşlı kişilerde ağır seyretme, hastanede yatışlara neden olma ve hatta ilerleyerek ölüme bile sebep olma durumu ortaya çıkar” dedi. “Grip aşısı ölüm oranlarını azaltmaktadır” Grip virüsünden en etkin korunma yönteminin aşı olduğuna değinen Dr. Öksüz, “Aslında grip aşısını da gribi de biz çok önceden beri biliyoruz. İşte ilk 1933 yılında bir insandan grip virüsünün izole edildiğini biliyoruz. 1935’ten itibaren aşı çalışmalarının yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla grip aşısı da bilinen bir aşıdır, eski bir aşıdır ve güvenilir bir aşıdır. Grip aşısı özellikle hastanede yatışları ve ölüm oranlarını azaltmaktadır. Grip aşısının önerildiği riskli bir grup vardır. Bu gruba öncelikli olarak önerilir. O gruptaki kişiler hastalığı ağır geçirme riski olan kişilerdir. Kimlerdir bunlar? Özellikle 65 yaş ve üzerindeki kişiler ağır geçirme riskine sahiptir. Huzurevinde ve bakımevinde kalanlar, yine gebeler, kronik rahatsızlığı olanlar. Bunlara örnek verirsek özellikle astım hastalığı, kistik fibrozis hastalığı, KOAH hastalığı olan bireylerimiz risk altında. Yine kronik akciğer hastalığı dışında kronik kalp hastalığı olan kişiler, doğumsal kalp rahatsızlığı olan, kapak rahatsızlığı olan, kalp yetmezliği tanısı bulunan kimseler. Bu gruplara da aşı önermekteyiz” ifadelerine yer verdi. “Her yıl grip aşısı olun” Grip aşısı için en uygun zamanın ekim ve kasım ayları olduğuna dikkat çeken Öksüz, “Biz şimdi aşının koruyuculuk sürecini de göz önüne alarak ve salgının başlama zamanlarını göz önüne alarak özellikle grip aşısının ekim, kasım aylarında yapılmasını öneriyoruz. Hastalarımız yaptırmak için ekim veya kasım aylarını tercih etmeliler. Fakat yaptırmayanlar grip aşısı sezonu boyunca yani mart ayı sonuna kadar aşı olabilirler. Koruyuculuğu yaklaşık olarak 6-8 ay kadar olduğu söylenmektedir. Yani şu anlama geliyor; biz her yıl grip aşısı olmak zorundayız. Ben önceki yıl olmuştum, tekrar olacak mıyım? Evet olacağız. Her yıl grip aşısı olunması öneriliyor” şeklinde konuştu.
Uzmanı uyardı, grip ölüme neden olabilir
11 Ekim 2024 Cuma - 10:41 Uzmanı uyardı, grip ölüme neden olabilir Mevsimsel geçişlerde sıkça karşılaşılan ve önlem alınmadığında ölüme kadar götürebilen grip virüsü ile ilgili uzmanından açıklama geldi. Uzm. Dr. Caner Öksüz hastalığın belirtileri ve korunma yöntemlerini anlatarak, grip aşısının Ekim, Kasım aylarında yapılmasını önerdi. İnfluenza virüsünden kaynaklı doğan ve her yıl karşılaşılan grip virüsü, mevsim geçişlerinde salgına dönüşebiliyor. 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarda ölüme dahi neden olabilen grip virüsü ile ilgili açıklama yapan Sivas Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Caner Öksüz, hastalığın bulaş yolları, belirtileri ve korunma yollarını sıraladı. Grip, ilerleyerek ölüme sebep olabilir Grip hastalığının etkeninin influenza virüsü olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Caner Öksüz, “Yani bir virüsün neden olduğu hastalıktır. Biz aslında halkımızda, bizde grip hastalığını yakinen biliyoruz. Çünkü bu influenza virüsü, grip hastalığı daha önce dünyada birçok salgına sebep olmuştur. Şöyle örnek vermek gerekirse daha önce İspanyol gribi, sonrasında Asya gribi 2009 yılında yaşadığımız domuz gribi etkeni de influenza virüsüdür ve bunlarda bir grip hastalığı salgınıdır. Özellikle dediğiniz gibi sonbahar aylarının sonu, kış ayları, ilkbaharın başlarında da vaka sayıları, hasta sayıları oldukça artmaktadır. Peki, bu hastalığın belirtileri nelerdir? Grip hastalığında öncelikle bir ateş, beraberinde boğaz ağrısı, öksürük, yoğun bir halsizlik, kas, eklem ağrısı gibi günlük işleri yapmayı engelleyecek belirtiler hastalarda olur. Bu şikâyetlerle başvururlar. Genelde de bu hastalık, virüs alındıktan sonra bir ila üç gün içerisinde bu belirtileri hastalar yaşamaya başlarlar ve sağlık kurumlarına başvururlar. Bu hastalık bulaşıcı bir hastalık. Özellikle konuşma, öksürme, hapşırma gibi durumlarda bir damlacık çıkarıyoruz. Bu damlacıklar yoluyla bu virüs bulaşabilmekte. Bu hastalık da dediğimiz gibi alındıktan sonra bir ila üç gün içerisinde ortaya çıkmaktadır. Yine bakıldığı zaman grip hastalığımız aslında sağlıklı erişkinlerde, bir hastalığı olmayanlarda hafif seyredebiliyorken ağır geçtiği durumlar da vardır. Özellikle altta yatan kronik hastalığı olan kişilerde, yaşlı kişilerde ağır seyretme, hastanede yatışlara neden olma ve hatta ilerleyerek ölüme bile sebep olma durumu ortaya çıkar” dedi. “Grip aşısı ölüm oranlarını azaltmaktadır” Grip virüsünden en etkin korunma yönteminin aşı olduğuna değinen Uzm. Dr. Öksüz, “Aslında grip aşısını da gribi de biz çok önceden beri biliyoruz. İşte ilk 1933 yılında bir insandan grip virüsünün izole edildiğini biliyoruz. 1935’ten itibaren aşı çalışmalarının yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla grip aşı da bilinen bir aşıdır, eski bir aşıdır ve güvenilir bir aşıdır. Grip aşısı özellikle hastanede yatışları ve ölüm oranlarını azaltmaktadır. Grip aşısının önerildiği riskli bir grup vardır. Bu grubu öncelikli olarak önerilir. O gruptaki kişiler hastalığı ağır geçirme riski olan kişilerdir. Kimlerdir bunlar? Özellikle 65 yaş ve üzerindeki kişiler ağır geçirme riskine sahiptir. Huzurevinde ve bakım evinde kalanlar yine gebeler, kronik rahatsızlığı olanlar. Bunlara örnek verirsek, özellikle astım hastalığı, kistik fibrozis hastalığı, KOAH hastalığı olan bireylerimiz risk altında. Yine kronik akciğer hastalığı dışında kronik kalp hastalığı olan kişiler, doğumsal kalp rahatsızlığı olan, kapak rahatsızlığı olan, kalp yetmezliği tanısı bulunan kimseler. Bu gruplara da aşı önermekteyiz” ifadelerine yer verdi. “Her yıl grip aşısı olun” Grip aşısı için en uygun zamanın Ekim, Kasım ayları olduğuna dikkat çeken Öksüz, “Biz şimdi aşının koruyuculuk süreci de göz önüne alarak ve salgının başlama zamanları göz önüne alarak özellikle grip aşısının Ekim, Kasım aylarında yapılmasını öneriyoruz. Hastalarımızı yaptırmak için Ekim veya Kasım aylarını tercih etmeliler. Fakat yaptırmayanlar grip aşısı sezonu boyunca yani Mart ayı sonuna kadar aşı olabilirler. Koruyuculuğu yaklaşık olarak 6-8 ay kadar olduğu söylenmektedir. Yani şunu anlama geliyor; biz her yıl grip aşısı olmak zorundayız. Ben önceki yıl olmuştum tekrar olacak mıyım? Evet olacağız. Her yıl grip aşısı olunması öneriliyor” şeklinde konuştu. (RM-GF-
İç Anadolu’nun Karadeniz’e açılan kapısında renk cümbüşü
11 Ekim 2024 Cuma - 10:38 İç Anadolu’nun Karadeniz’e açılan kapısında renk cümbüşü Sivas’ın Zara ve Suşehri ilçeleri arasında bulunan Geminbeli Geçidi’nde sonbaharda ortaya mest eden görüntüler çıktı. İç Anadolu Bölgesi’ni Karadeniz’e bağlayan Geminbeli Geçidi, sonbaharın gelmesiyle birlikte eşsiz manzaralar sunuyor. Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen Geminbeli Geçidi’nde bulunan ağaçlar, sonbahar aylarında birçok renge bürünüyor. Sarı, kırmızı ve yeşil renklerinin birçok tonunun birleştiği geçitteki ormanlık alan yağlı boya tablolarını andırıyor. Masalsı manzarayı gören vatandaşlar, eşsiz doğa manzarasını fotoğraflıyor. Kartpostallık görüntülerin oluştuğu geçidin güzelliği, dron ile görüntülendi. Suşehri ilçesinde yaşayan Bayram Alan, “Kışın burada çok kar, kış oluyor. Yazın ise çok bambaşka bir güzelliği oluyor. Şu anda da sonbahar nedeniyle ağaçlar rengârenk, her renk var. Buradaki rengârenk görüntüyü görenler çok beğeniyor” dedi. Geçidi fotoğraflamak için geldiğini ifade eden fotoğraf tutkunu Oğuzhan Sarzep ise, “Şu anda Sivas’ın Geminbeli Geçidi’ndeyiz. Mevsim olarak da sonbahardayız. Burası Sivas’ın en güzel yerlerinden birisi diyebilirim. Sivas normalde bozkır olarak bilinir ama burada renk cümbüşü var. Burada her ağaçlık alan. Sararmış ağaçlar var, kahverengi ağaçlar var, kırmızı yapraklar var. Çok güzel bir ortam burası. Buraya foto safari yapmak isteyen vatandaşlar da geliyor. Yoldan geçen vatandaşlar da duruyor ve ağaçlık alanda fotoğraf çektiriyorlar” dedi.
İç Anadolu’nun Karadeniz’e açılan kapısında renk cümbüşü
11 Ekim 2024 Cuma - 10:33 İç Anadolu’nun Karadeniz’e açılan kapısında renk cümbüşü Sivas’ın Zara ve Suşehri ilçeleri arasında bulunan Geminbeli Geçidi’nde Sonbaharda ortaya mest eden görüntüler çıktı. İç Anadolu Bölgesi’ni Karadeniz’e bağlayan Geminbeli Geçidi, sonbaharın gelmesiyle birlikte eşsiz manzaralar sunuyor. Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen Geminbeli Geçidi’nde bulunan ağaçlar, sonbahar aylarında birçok renge bürünüyor. Sarı, kırmızı ve yeşil renklerinin birçok tonunun birleştiği geçitteki ormanlık alan yağlı boya tablolarını andırıyor. Masalsı manzarayı gören vatandaşlar, eşsiz doğa manzarasını fotoğraflıyor. Kartpostallık görüntülerin oluştuğu geçidin güzelliği, dron ile havadan görüntülendi. Suşehri ilçesinde yaşayan Bayram Alan, “Kışın burada çok kar, kış oluyor. Yazın ise çok bambaşka bir güzelliği oluyor. Şu anda da sonbahar nedeniyle ağaçlar rengârenk, her renk var. Buradaki rengârenk görüntüyü görenler çok beğeniyor” dedi. Geçidi fotoğraflamak için geldiğini ifade eden fotoğraf tutkunu Oğuzhan Sarzep ise, “Şu anda Sivas’ın Geminbeli Geçidi’ndeyiz. Mevsim olarak da sonbahardayız. Burası Sivas’ın en güzel yerlerinden birisi diyebilirim. Sivas normalde bozkır olarak bilinir ama burada renk cümbüşü var. Burada her ağaçlık alan. Sararmış ağaçlar var, kahverengi ağaçlar var, kırmızı yapraklar var. Çok güzel bir ortam burası. Buraya foto safari yapmak isteyen vatandaşlar da geliyor. Yoldan geçen vatandaşlar da duruyor ve ağaçlık alanda fotoğraf çektiriyorlar” dedi. (OS-GF-
Nohut koyunca şifa, koymayınca şarap oluyor
10 Ekim 2024 Perşembe - 11:02 Nohut koyunca şifa, koymayınca şarap oluyor Uzmanı başta kalp rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen alıç sirkesinin hazırlanışında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Sivas’ın doğal şifa kaynaklarından biri olan alıç, özellikle kalp sağlığına olan faydalarıyla biliniyor. Doğada kendiliğinden yetişen ve vatandaşlar tarafından bin bir zahmetle toplanan alıç meyvesi evlerde doğal yöntemlerle sirkeye dönüştürülüyor. Alıç sirkesi, özellikle kalp hastaları ve doğal ürünlere yönelen kişiler arasında büyük ilgi görüyor. Sivas’ta yaşayan Aile danışmanı ve sosyolog Ziya Soybayraktar’da geleneksel yöntemlerle ürettiği alıç sirkesinin yapılışını anlattı. Soybayraktar, alıç sirkesi yaparken özellikle nohut attığını nohut atılmadığı takdirde ise sirkenin adeta şarap gibi olacağını söyledi. “Bağışıklığı düzenler, C vitamini barındırır, damarları genişletir” Alıç meyvesinin başlı başına bir şifa deposu olduğunu belirten Soybayraktar, “Hobi olarak mevsimi geldiği zaman dağlarda yetişen ve Allah’ın bizlere şifa olarak verdiği alıç, kızılcık, karamuk, elma ve çördük topluyorum. Sivas’ın coğrafyası da bunların yetişmesine çok elverişli. Sivas’ta da her yerde alıç var. Hatta dağlardan toplanır iplere takılı ve satılır. Ben kalp damar hastasıyım. Alıç sirkesinin bu hastalığa iyi geldiğini bir hocamızdan öğrendim. Sivas’ın alıcı üzerinde yapılan çalışmalar da sirke ve özellik olarak çok etkili olduğu belirlenmiş. Alıç başlı başına bir şifa kaynağı. Bağışıklığı düzenler, C vitamini barındırır, damarlarda ki kapanmış alanları açma özelliği var. Özellikle kalp damar hastalarına doktorlarımız tavsiye ediyor ama tabi mide rahatsızlığı olanlar aç karna sirke içmemeliler.” ifadelerini kullandı. “Baklagiller konulmazsa sirkenin alkol oranı yükselir şaraplaşır” Sirke yapımında baklagillerin de kullanılması gerektiğini vurgulayan Soybayraktar, “Alıç meyvesini toplamak çok zahmetlidir. Gidip topluyorum evime getirip yıkayıp kuruluyorum. Sirke yapacağım bidona alıçlarımı dolduruyorum. Bidonun yarısına kadar alıç yarısına su dolduruyorum. Ben sirkemi geleneksel öğrendiğim haliyle yapıyorum. 3 yemek kaşığı kaya tuzu, 1,5 yemek kaşığı bal, 5-6 tane de nohut atıyorum. Sirke yapan bir başka arkadaş bana sirkenin içerisine nohut veya baklagillerden bir şey konulmazsa sirkenin alkol oranını yükseltip şaraplaşmaya dönüşeceğini söylemişti. Karanlık oda sıcaklığında ağzını kapatarak muhafaza ediyorum. Yaklaşık 2 hafta boyunca her gün tahta kaşıkla karıştırıyorum. 2 hafta sonunda meyveler tabana çöküyor. 45 ila 90 gün arasında sirkeleşmiş oluyor. Sonra sirke anası oluştuğunu görüyoruz. Sirke anasını alıp, uygun ortamda bekletilirse yeni sirke yapımında kullanılabiliyor. Sirkeleşme gerçekleştikten sonra süzerek cam kavanozlara koyup, ağzını kapatarak muhafaza edip kullanıyorum” şeklinde konuştu.
Taha Akgül: "Herkesin federasyon başkanı olacağız"
10 Ekim 2024 Perşembe - 10:54 Taha Akgül: "Herkesin federasyon başkanı olacağız" Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Adayı Taha Akgül, birleştirici bir dille herkesin federasyon başkanı olacağını söyledi. Türkiye Güreş Federasyonu Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda başkanlık için yarışacak milli güreşçi Taha Akgül’ün şehir ziyaretleri devam ediyor. Bu kapsamda Sivas’a gelen Taha Akgül, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Seçim çalışmaları kapsamında kulüpleri ziyaret ettiklerini söyleyen Akgül, "Tüm illerimizi, kulüplerimizi ziyaret ediyoruz, onların eksiklerini dinliyoruz. Rıza Kayaalp şampiyonumuzla beraber kulüplerimizi geziyoruz. Sağ olsunlar büyük bir ilgi ve teveccüh var. İnşallah önce milletimize daha sonra kulüplerimizi hocalarımızı, milletimizi kandırmayacağız. Öncelikle biz hep şunu söylüyoruz. Biz bu sporun içerisinden geldik. Seçim atmosferi belki siyasi bir süreç gibi gözükebilir ama biz herkesin şampiyonu olduk, herkesin federasyon başkanı olacağız, kucaklayıcı bir dille, birleştirici bir dille. Kulüplerimizle beraber oluyoruz, yöneticilerimizle beraber oluyoruz. Sağ olsunlar çok sıcak bir şekilde bizleri karşılıyorlar. Samimi bir şekilde bizleri karşılıyorlar. Bizlere cesaret veren bir Cumhurbaşkanımız var. Sağ olsunlar onun cesaretlendirmesiyle biz bu yola çıktık. Nasip olursa da inşallah bu süreç bittiğinde de Cumhurbaşkanımızın destekleri bize de çok önemli olacak" dedi. "Çocuklarımız malzeme sıkıntısı çekmeyecekler" Akgül, seçildiği takdirde güreşe modern ve yeni tesisler kazandıracaklarını vurgulayarak, "Cumhurbaşkanımızın destekleriyle inşallah güreşe, yeni tesisler, modern tesisler kazandıracağız. Altyapıda biraz sıkıntılarımız var, inşallah onları halledeceğiz. Kulüplerimizin sayısı yeterli durumda değil, inşallah nasip olursa kulüplerimizin sayısını arttırma anlamında, kulüplerimize ricacı olacağız. Biz şampiyonlar olarak, ekip olarak inşallah beraber hareket edeceğiz. Kurumlarımıza, belediyelere de ricacı olacağız. Kulüplerin açılması noktasında. Güreş ata sporumuz, manevi spor maneviyatı olan bir spor, peygamber sporu. Burada hizmet ehli olunması gerekiyor. Belediyelerimizin kurumlarımızın böyle düşünmesi gerekiyor. Biz bu bilinçteyiz. Nasip olursa kulüplerimize de, belediyelerimize de hep bunu anlatacağız. Biz gerçekten hizmet ehli olacağız. Biz de o yoldan geçtik. Naçizane giderken kulüplerimize 3 bin civarında eşofman takımı yaptırdık. Kendi imkanlarımızla yaptırdık. Çocuklarımıza da onlara hediye ediyoruz. Onların heyecanını görüyoruz. O eşofmanı giymek onlar için çok büyük bir gurur. Biz bunu biliyoruz. Çünkü biz yaşadık küçükken. O malzemeye ulaşamıyorduk. Şimdi onlara ulaştırıyoruz. Çocuklarımız malzeme sıkıntısı çekmeyecek. Ayakkabı sıkıntısı çekmeyecekler. Bunlar temel zaten federasyonumuzun yapması gereken şeyler. Bunlar ben büyük proje olarak söylemiyorum. Bunlar bizim temel görevlerimiz olacak. Rabbim bizleri utandırmasın. Milletimizden de dua bekliyoruz. Seçildiğimiz takdirde tüm illerimizi tekrardan gezeceğiz. Bunları sadece seçim süreci olmadığını inşallah göstereceğiz. Bir daha teşekkür mahiyetinde Türkiye turu atacağız" ifadelerini kullandı. "Çok büyük başarılar elde ettik" Türk güreş sporunu da değerlendiren Taha Akgül, "Şu an zaten Türkiye Cumhuriyet tarihinin en başarılı branşı güreş. 15 senedir de Rıza, Yasemin ve ben Türk güreşini sırtladık. Çok büyük başarılar elde ettik. Serbest güreşte ben tarihi rekorlar kırdım. Grekoromen güreşte de Rıza Kayaalp rekorlar kırdı. İnşallah seçildiğimiz takdirde 2028 değil, 2032 planları yapacağız. Master planı yapacağız. 2032 yılında altyapıdaki çocuklarımızı Avustralya Olimpiyatları’na hazırlamak için elimizden geleni yapacağız. Sivas Zara’ya geldik. Zara bizler için çok önemli. Benim memleketime geldik. Hamza müdürümüzün de çok emeği var. Sivas güreşin bana göre Türkiye’deki en önemli kentlerinden bir tanesi. Buranın toprağında, havasında, suyunda var. İnşallah Zara’dan da çok iyi şampiyonlar çıkacaktır. Bizlerin de destekleriyle" dedi. "Ben minikler, yıldızlar ve gençlerde hiç madalya alamadım" Akgül son olarak gençlere güreşte pes etmemeleri gerektiğini söyleyerek, "Gençlere diyorum ki güreşi severek yapın. Hobi olarak yapılabilir mi? Yapılabilir ama bana göre hobi olarak biraz ağır spor. Başladığımızda da sonuna kadar gitmemiz gerekiyor. Eğer 12 yaşında bu işe başladıysak sonuna kadar nasibimizi aramamız lazım. Gençlere onu söyledim. Ben yıldızlarda miniklerde ve gençler hiç madalya alamadım ama büyüklerde tarihi rekorlar kırdım. Onlara onu söylüyorum. Sabırla çalışacağız, çalışma ve beslenmeye dikkat edeceğiz. Allah’ın neyi, ne zaman takdir edeceği belli olmuyor. Küçük yaşlardaki madalyaları önemseyeceğiz ama çok fazla kafaya takmayacağız. Çalışmaya devam edeceğiz. ’Önemli olan A takım, olimpiyat. Hep olimpiyatı düşünün’ dedim. Çocuklara bunu aşılamamız lazım. Yeteneği belki sonradan çıkacak. Ergenlik çağına girecek, gelişim bir anda başlayacak ve kişisel yetenekler ortaya çıkacak. Küstürmeden onları kazanmalıyız. Onlarla bugün beraber olduk. İnşallah çok da faydalı oldu" diye konuştu.