Yerel Haberler
Sivas
Taha Akgül: "Herkesin federasyon başkanı olacağız"
10 Ekim 2024 Perşembe - 10:54 Taha Akgül: "Herkesin federasyon başkanı olacağız" Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Adayı Taha Akgül, birleştirici bir dille herkesin federasyon başkanı olacağını söyledi. Türkiye Güreş Federasyonu Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda başkanlık için yarışacak milli güreşçi Taha Akgül’ün şehir ziyaretleri devam ediyor. Bu kapsamda Sivas’a gelen Taha Akgül, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Seçim çalışmaları kapsamında kulüpleri ziyaret ettiklerini söyleyen Akgül, "Tüm illerimizi, kulüplerimizi ziyaret ediyoruz, onların eksiklerini dinliyoruz. Rıza Kayaalp şampiyonumuzla beraber kulüplerimizi geziyoruz. Sağ olsunlar büyük bir ilgi ve teveccüh var. İnşallah önce milletimize daha sonra kulüplerimizi hocalarımızı, milletimizi kandırmayacağız. Öncelikle biz hep şunu söylüyoruz. Biz bu sporun içerisinden geldik. Seçim atmosferi belki siyasi bir süreç gibi gözükebilir ama biz herkesin şampiyonu olduk, herkesin federasyon başkanı olacağız, kucaklayıcı bir dille, birleştirici bir dille. Kulüplerimizle beraber oluyoruz, yöneticilerimizle beraber oluyoruz. Sağ olsunlar çok sıcak bir şekilde bizleri karşılıyorlar. Samimi bir şekilde bizleri karşılıyorlar. Bizlere cesaret veren bir Cumhurbaşkanımız var. Sağ olsunlar onun cesaretlendirmesiyle biz bu yola çıktık. Nasip olursa da inşallah bu süreç bittiğinde de Cumhurbaşkanımızın destekleri bize de çok önemli olacak" dedi. "Çocuklarımız malzeme sıkıntısı çekmeyecekler" Akgül, seçildiği takdirde güreşe modern ve yeni tesisler kazandıracaklarını vurgulayarak, "Cumhurbaşkanımızın destekleriyle inşallah güreşe, yeni tesisler, modern tesisler kazandıracağız. Altyapıda biraz sıkıntılarımız var, inşallah onları halledeceğiz. Kulüplerimizin sayısı yeterli durumda değil, inşallah nasip olursa kulüplerimizin sayısını arttırma anlamında, kulüplerimize ricacı olacağız. Biz şampiyonlar olarak, ekip olarak inşallah beraber hareket edeceğiz. Kurumlarımıza, belediyelere de ricacı olacağız. Kulüplerin açılması noktasında. Güreş ata sporumuz, manevi spor maneviyatı olan bir spor, peygamber sporu. Burada hizmet ehli olunması gerekiyor. Belediyelerimizin kurumlarımızın böyle düşünmesi gerekiyor. Biz bu bilinçteyiz. Nasip olursa kulüplerimize de, belediyelerimize de hep bunu anlatacağız. Biz gerçekten hizmet ehli olacağız. Biz de o yoldan geçtik. Naçizane giderken kulüplerimize 3 bin civarında eşofman takımı yaptırdık. Kendi imkanlarımızla yaptırdık. Çocuklarımıza da onlara hediye ediyoruz. Onların heyecanını görüyoruz. O eşofmanı giymek onlar için çok büyük bir gurur. Biz bunu biliyoruz. Çünkü biz yaşadık küçükken. O malzemeye ulaşamıyorduk. Şimdi onlara ulaştırıyoruz. Çocuklarımız malzeme sıkıntısı çekmeyecek. Ayakkabı sıkıntısı çekmeyecekler. Bunlar temel zaten federasyonumuzun yapması gereken şeyler. Bunlar ben büyük proje olarak söylemiyorum. Bunlar bizim temel görevlerimiz olacak. Rabbim bizleri utandırmasın. Milletimizden de dua bekliyoruz. Seçildiğimiz takdirde tüm illerimizi tekrardan gezeceğiz. Bunları sadece seçim süreci olmadığını inşallah göstereceğiz. Bir daha teşekkür mahiyetinde Türkiye turu atacağız" ifadelerini kullandı. "Çok büyük başarılar elde ettik" Türk güreş sporunu da değerlendiren Taha Akgül, "Şu an zaten Türkiye Cumhuriyet tarihinin en başarılı branşı güreş. 15 senedir de Rıza, Yasemin ve ben Türk güreşini sırtladık. Çok büyük başarılar elde ettik. Serbest güreşte ben tarihi rekorlar kırdım. Grekoromen güreşte de Rıza Kayaalp rekorlar kırdı. İnşallah seçildiğimiz takdirde 2028 değil, 2032 planları yapacağız. Master planı yapacağız. 2032 yılında altyapıdaki çocuklarımızı Avustralya Olimpiyatları’na hazırlamak için elimizden geleni yapacağız. Sivas Zara’ya geldik. Zara bizler için çok önemli. Benim memleketime geldik. Hamza müdürümüzün de çok emeği var. Sivas güreşin bana göre Türkiye’deki en önemli kentlerinden bir tanesi. Buranın toprağında, havasında, suyunda var. İnşallah Zara’dan da çok iyi şampiyonlar çıkacaktır. Bizlerin de destekleriyle" dedi. "Ben minikler, yıldızlar ve gençlerde hiç madalya alamadım" Akgül son olarak gençlere güreşte pes etmemeleri gerektiğini söyleyerek, "Gençlere diyorum ki güreşi severek yapın. Hobi olarak yapılabilir mi? Yapılabilir ama bana göre hobi olarak biraz ağır spor. Başladığımızda da sonuna kadar gitmemiz gerekiyor. Eğer 12 yaşında bu işe başladıysak sonuna kadar nasibimizi aramamız lazım. Gençlere onu söyledim. Ben yıldızlarda miniklerde ve gençler hiç madalya alamadım ama büyüklerde tarihi rekorlar kırdım. Onlara onu söylüyorum. Sabırla çalışacağız, çalışma ve beslenmeye dikkat edeceğiz. Allah’ın neyi, ne zaman takdir edeceği belli olmuyor. Küçük yaşlardaki madalyaları önemseyeceğiz ama çok fazla kafaya takmayacağız. Çalışmaya devam edeceğiz. ’Önemli olan A takım, olimpiyat. Hep olimpiyatı düşünün’ dedim. Çocuklara bunu aşılamamız lazım. Yeteneği belki sonradan çıkacak. Ergenlik çağına girecek, gelişim bir anda başlayacak ve kişisel yetenekler ortaya çıkacak. Küstürmeden onları kazanmalıyız. Onlarla bugün beraber olduk. İnşallah çok da faydalı oldu" diye konuştu.
Sivaslı öğrencilere burs desteği bu yıl da devam edecek
10 Ekim 2024 Perşembe - 10:29 Sivaslı öğrencilere burs desteği bu yıl da devam edecek Her yıl hayırseverlerin katkılarıyla lisans öğrencilerine burs desteği veren Sivas Hizmet Vakfı, bu yıl da öğrencilere burs vermeye devam edecek. Burs başvuruları 18 Ekim’e kadar vakfın, internet sitesi üzerinden yapılacak. Konu hakkında açıklamada bulunan Sivas Valisi ve Sivas Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Şimşek, "Ülkemizin geleceğini aydınlık kılmanın yolu da genç nesillerimizin aldığı eğitimle ve ülkemizin kalkınması ve gelişmesi alanında yetiştirdiğimiz genç nesillerle olacaktır. Haliyle eğitime yapılacak her türlü destek ve katkı bu ülkenin geleceğine yapılmış en kıymetli yatırımdır. Bu nedenledir ki bilgili, özgüveni yüksek donanımlı gençler yetiştirmek, bu topraklarda yaşayan her insanın üzerine düşen sorumluluk olduğuna inanmaktayız. Bu sorumluluk çerçevesinde vakfımız, imkânlarımız ölçüsünde eğitim gören öğrencilerimize yapmakta olduğumuz desteklerimize devam etmektedir. Vakıf olarak bugüne kadar olduğu gibi proje yapan öğrencilerimize ve okullarımıza talepleri halinde destek vermeye bu sene de devam edeceğiz. Yine üniversitede okuyan lisans öğrencilerimize eğitimlerini daha rahat yapabilmeleri için onlara destek olmayı sürdürmekteyiz. Kurulduğu günden beri birçok alanda çalışmalarını sürdüren Vakfımız, inşallah bundan sonrada Vakıf ana senedinde belirtilen amaçları doğrultusunda şehrimize ve insanımıza hizmet etmeye devam edecektir” dedi. Sivas’ın gençlerine sahip çıkmak, eğitim hayatlarına imkânlarımız ölçüsünde katkı sunmak için 2016 yılında başlatılan, "Sivaslılar Evlatlarına Sahip Çıkıyor" burs kampanyasına 2024-2025 eğitim öğretim dönemi burs başvurularının devam ettiğini kaydeden Vali Şimşek, "Bursumuzdan ailesi Sivas’ta ikamet eden üniversite/lisans öğrencilerimizden, gerekli şartları taşıyanlar burs için başvuruda bulunabileceklerdir. Bu yıl öğrencilerimize, 6 ay devam edecek aylık 1.250 TL burs ödemesi yapılacak. Muhakkak ki yapılan her yatırım ve hizmetler ülkemiz ve insanımız için bir değer ve anlam ifade etmektedir. Ancak, insana yapılan yatırım, eğitime yapılan hizmetin yeri ve önemi her şeyden daha önceliklidir ve değerlidir" ifadelerini kullandı. HAYIRSEVERLERE ÇAĞRIDA BULUNDU Öğrencilere verilen bursların, bağış yapan hayırsever vatandaşların katkılarıyla oluştuğunu hatırlatan Vali Şimşek, "Bu nedenle ne kadar çok bağış toplanabilirse o kadar çok sayıda ihtiyaç sahibi öğrencimize burs verilecektir. Eğitime duyarlı tüm Sivaslı hemşehrilerimi iş adamlarıyla, dernekleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, hayır sahiplerini imkânları doğrultusunda hiç değilse bir öğrenciye burs verecek ölçüde gençlerimizin eğitimine katkı sağlamaya, hayalleri uğruna çıktıkları yolculukta onlara destek olmaya davet ediyorum. Bugüne kadar hayırsever hemşerilerimize vakfımızın eğitim kampanyalarına gösterdikleri hassasiyet ve verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum. Cumhuriyetimizin teminatı olan Ülkemizin ve Sivas’ımızın geleceğini temsil eden sevgili gençlerimiz için düzenlediğimiz burs kampanyasına bu yılda, tüm hayırsever Sivaslıların destek olacağına yürekten inanıyorum" dedi.
Dünya şampiyonu Taha Akgül’den minik güreşçilere nasihat
09 Ekim 2024 Çarşamba - 16:47 Dünya şampiyonu Taha Akgül’den minik güreşçilere nasihat Türkiye Güreş Federasyonu Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda başkanlığa aday olan Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu milli güreşçi Taha Akgül, Sivas’ın Zara ilçesinde minik güreşçilerle buluştu. Burada minik sporculara seslenen Akgül, "Çalışma, beslenme ve dinlenmeye dikkat edeceğiz. Bizler için minikler, yıldızlar ve gençler çok önemli. Madalya alamayan kardeşlerime söylüyorum, yenildiğinizde üzülmeyin" dedi. Türkiye Güreş Federasyonu Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda başkanlık için yarışacak milli güreşçi Taha Akgül’ün şehir ziyaretleri devam ediyor. Akgül, Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürü Vekili Aytaç Keklik, Zara Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Hamza Ergüt’ün yanı sıra Sivas’ın Zara ilçesindeki güreşçilerle de bir araya geldi. Burada güreşçilere spor malzemeleri veren Akgül, kariyerinde 1 olimpiyat, 3 dünya, 11 Avrupa şampiyonluğu bulunduğunu söyledi. Akgül, “Bizler de sizler gibi bu yaşlarda başladık güreşe. İnşallah sizler de bizim gibi önce ülkemizi, daha sonra Sivas’ımızı daha iyi yerlerde temsil edeceksiniz. Güreş zor bir spor ve emek harcamak lazım. Bu spor hobi olarak yapılacak bir spor değil, daha ağır bir spor. O yüzden yaptığımızın hakkını vermemiz lazım. Okul bittiğinde antrenmana geleceğiz, idmanımızı yapıp, evde dinleneceğiz. Çalışma, beslenme ve dinlenmeye dikkat edeceğiz. Bizler için minikler, yıldızlar ve gençler çok önemli. Madalya alamayan kardeşlerime söylüyorum, yenildiğinizde üzülmeyin. Bu yaşlarda madalya almak çok mühim değil, önemli olan büyükler. Ben sizlerin yaşındayken hiç madalya alamadım. Sizlerde de aynısı olabilir, o yüzden küsme yok. Antrenmanlara düzenli gelmelisiniz. Belki iyi bir şampiyon olamayabilirsiniz ama bu işten kesinlikle bir ekmek yersiniz. İyi bir antrenör ve iyi bir yönetici olursunuz” ifadelerini kullandı. Taha Akgül, saha sonra güreşçilerle tek tek fotoğraf çektirdi.
Yapay zeka ürünü dezenformasyon, yine yapay zekayla tespit edilecek
09 Ekim 2024 Çarşamba - 12:30 Yapay zeka ürünü dezenformasyon, yine yapay zekayla tespit edilecek Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, sosyal medyada dolaşan görsellerin yapay zekâ ile tasarlanıp tasarlanmadığını analiz ve tespit edebilen bir uygulama geliştirdi. Günümüzde oluşabilecek dezenformasyonlara karşı geliştirilen ‘RealityChecker’ adı verilen yapay zekâ uygulaması kısa sürede birçok kişi tarafından kullanılmaya başlandı. Görsel içeriklerin hızla yayıldığı dijital dünyada, paylaşılan görüntülerin gerçek mi yoksa yapay zekâ ürünü mü olduğunu anlamak her geçen gün zorlaşıyor. Dijital mecralarda paylaşılan görsellere güvensizliğin arttığı bu günlerde yapay zekâ ürünü görselleri analiz edebilen yeni bir uygulama geliştirildi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı tarafından oluşturulan ‘RealityChecker’ isimli yapay zekâ uygulaması, oluşabilecek dezenformasyona karşı analizler yapabiliyor. Yapay zekâ ile üretilen içerikleri ve dijital manipülasyonları tespit edebilen ve gelişmiş analiz yöntemleri sunarak dijital güvenliği sağlamayı amaçlayan sistem ile görseller birçok açıdan inceleniyor. Uygulamada incelenmesi istenilen görseller; ışık modelleme ve gölge uyumsuzlukları tespiti, kenar algılama algoritmaları, hata seviyesi analizi, EXIF Metadata analizi, kromatik aberasyon tespiti gibi birçok konuda detaylı incelemeye alınıyor. Habercilerin işini kolaylaştırıyor Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Sefer Darıcı, “RealityChecker aslında özel bir GPT. Hem ChatGPT’nin bir takım özelliklerini kullanıyor. Bunun dışında çeşitli API’leri de içerisinde barındırıyor. Aslında RealityChecker’ı oluşturmamızdaki temel sebep vatandaşların, özellikle habercilerin herhangi bir görüntünün manipüle edilip edilmediğini, yapay zekâ üretimi olup olmadığını anlayabilmesi ve özellikle de dezenformasyonla bir mücadele aracı olarak görülmesi. Çünkü herhangi bir fotoğrafın veya videonun manipüle edilip edilmediği veya yapay zeka üretimi olup olmadığını anlayabilmek bazen çok uzun işlemler, analizler gerektirebiliyor. RealityChecker’ı tam da burada devreye giriyor aslında. Habercilik gibi çok hızlı hareket etmeniz gereken veya sosyal medyadan herhangi bir paylaşım yapılması gereken durumlarda bir fotoğraf veya bir videoyla ilgili şüpheye düşüldüğünde RealityChecker burada devreye girerek size kısa zamanda en azından siz de bir öngörü oluşturabilecek bir veri sunuyor. Hızlı bir şekilde de birçok analizi gerçekleştirebiliyor. Bu analizler farklı API’ler kullanılarak yapılıyor. Örneğin ışık modelleme, kenar algılama, algoritmaları kullanıyor. Makine öğrenme teknikleri kullanıyor, derin öğrenme modelleri, Gan dedektörleri kullanıyor. Meta analizinden tutun da dosya bütünlüğünü kontrolüne, yüz manipülasyonunun algılanmasına, yüz değiştirme, herhangi bir fotoğrafta nesne değiştirme, renk tonu, gölge tutarsızlıkları, piksel ve doku tutarsızlıkları gibi birçok analizi kendi içerisinde hızlıca gerçekleştirebiliyor” dedi. “Birçok medya kuruluşu da bunu kullanmaya başladı” Kısa süre önce kullanıma açılan uygulamanın birçok kişi tarafından kullanılmaya başlandığını ifade eden Darıcı, “Sosyal medya üzerinden herhangi bir paylaşım yaparken eğer şüpheye düşerseniz, yani bu fotoğraf veya video gerçek mi, yapay zekâ üretimi mi, yoksa maniple edilmiş mi? diye bir şüpheye düşerseniz RealityChecker tam da burada devreye giriyor. Çok kısa süre sizlere bir öngörü sağlayabilecek analiz sonuçlarını sizinle paylaşıyor. Normalde adli analizler için çok daha uzun süreler beklemeniz gerekiyor. Ancak RealityChecker burada en azından hızlı bir öngörü sağlayabilecek bir veri sunarak sizi bu konuda uyarabiliyor. Özellikle haberciler için çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda şu an birçok medya kuruluşu da bunu kullanmaya başladı. Sadece onlar değil kamu kurumlarından da sosyal medya yöneticileri RealityChecker’ı kullanıyorlar. Herhangi bir gönderi paylaşacakları zaman gerçek mi, değil mi noktasında bir test işlemi orada gerçekleştiriyorlar. Onun dışında sigorta şirketleri özellikle sahte kaza, olay görüntüsü oluşturulan durumlar için bunların tespiti için de yine kullanıyor. RealityChecker aynı zamanda herhangi bir kaza ortamına ilişkin görüntülerin sahte olup olmadığını, açılarından, duruş şekillerinden ve kazanın büyüklüğü ve ee diğer açılardan kontrol edebilerek size bir öngörü sağlayabiliyor. RealityChecker’ın hem vatandaşların hem de dezenformasyona karşı mücadele noktasında da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yani buradaki tabi resmi bir raporlama değil. RealityChecker aynı zamanda kendisini günlük olarak bununla ilgili yapılan akademik çalışmalardan, makalelerden, kitaplardan, bununla ilgili veri tabanlarından da sürekli güncelleyen bir yapısı var” şeklinde konuştu. "Donald Trump ve Kamala’nın fotoğrafını analiz etti" Uygulamanın görselleri birçok açıdan incelediğini ifade eden Doç. Dr. Sefer Darıcı, sistemin nasıl çalıştığını anlatırken örnek olarak Donald Trump ve Kamala’nın fotoğrafını analiz etti. “Trump’ın bu süreçte birkaç tane farklı fotoğrafları yayınlandı. Hatta Papa’nın da yapay zekâyla oluşturmuş fotoğrafları yayınlandı. Onunla ilgili analizler de hemen doğrudan bize veriyi verebiliyor. Çok rahat bir şekilde bu yapay zekâ üretimi diye söyleyebiliyor. Tabii şunu da göz önüne almak lazım. Yapay zekâ teknolojileri üretme teknolojileri her gün gelişiyor ve değişiyor. Biz de RealityChecker’ı her gün gelişen ve değişen teknolojiyi de yakalaması, ona da ayak uydurabilmesi için bu güncellemeleri zaten sürekli yaptırıyoruz. Sürekli de kendi kendine öğrenen hatta kullanıcı geri bildirimlerinden dahi öğrenen bir yapısı var” ifadelerine yer verdi.
İşitme engelli ailenin sessiz ve renkli yaşantısı böyle görüntülendi
09 Ekim 2024 Çarşamba - 12:22 İşitme engelli ailenin sessiz ve renkli yaşantısı böyle görüntülendi Sivas’ta anne, baba ve çocuklardan oluşan tümü işitme engelli aile, kendi aralarında geliştirdikleri farklı iletişim metotlarıyla sessiz hayatlarını renklendirdiler. Sivas’ın Karşıyaka Mahallesi’nde yaşayan 36 yaşındaki temizlik görevlisi Fatih Turak, 3 yaşında geçirdiği ateşli bir hastalık nedeniyle işitme yetisini kaybetti. Bütün zorluklara rağmen hayatına devam eden Turak, kendisi gibi işitme engelli olan eşi Esra Turak ile hayatını birleştirdi. İşitme engelli çiftin çocukları da işitme engelli olarak dünyaya geldi. Aile, dört bireyinin de işitme engelli olması nedeniyle günlük yaşamlarını kendilerine özgü metotlarla kolaylaştırmanın yollarını buldu. Aile kendi arasında işaret diliyle iletişim kurarken sesli dış etmenler yerine ışıkları kullanıyor. Bir komşu kapı ziline bastığında evin içerinde uyarıcı ışık yanıyor. Aile, müstakil evlerinin bahçesinde tarım da yapıyor. Engelliliklerine rağmen aile, yaşama sevincini kaybetmeden zorlukların üstesinden geliyor. Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş da her fırsatta aileyi ziyaret ediyor. "İşitme engelli olduğum için hiçbir zaman isyan etmedim" Yaşadığı engel nedeniyle hiçbir zaman isyan etmediğini ifade eden Baba Fatih Turak, “Aileme doğuştan mı engelliyim diye sorduğumda sonradan olduğunu öğrendim. 3 yaşımda ateşli bir hastalık geçirmemin ardından işitme kaybım olmuş. İşaret dilini bilmiyordum. Okula başladığımda işaret diliyle konuşanları gördüm ve çok korkmuştum. Zamanla arkadaş ortamı kurunca alıştım, öğrendim. Evde bir günüm genelde tadilat tamirat ile geçiyor. Çocuklarımla eşimle ilgileniyorum. Kızımın derslerine yardımcı oluyorum. Oğlum gezmek ve oynamak istiyor onunla vakit geçiriyorum. Akşam da eşimle sohbet ediyoruz, yemek yiyoruz. 19 yıl önce bu evde otururken o dönem lise mezunuydum. Daha konforlu bir alanımızın olması için evimde ve etrafında ufak tefek düzenlemeler yapıyordum. İşitme engelli olduğum için hiçbir zaman isyan etmedim. Her zaman şükür ettim” ifadelerine yer verdi. “Beni MİT ajanı zannetmişler” Sağlıklı göründüğü için arkadaşları tarafından ajan zannedildiğini belirten Turak, “Üniversite hastanesinde ben temizlik görevlisiyim. Ben yeni başladığımda işleri bana göstererek öğrettiler. Benim işitme engelli olduğuma dair insanlar bazı tereddütlere kapılmışlar. Sonra alıştılar ama bir arkadaşım bana anısını anlattı. Sağlıklı göründüğümü düşünüp acaba bize işitme engelli gibi rol mü yapıyor diye düşünmüş ve beni MİT ajanı zannetmişler. Böyle komik bir hatıram var. Eve geldiğimde eşime anlatmıştım, çok gülmüştük buna. Fakat gerçekten işitme engelliyim, MİT ajanı falan değilim” dedi. Polis onları görünce şaşırdı Toplumun işaret dili öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Turak, “Ailemle bir yolculuktan dönüyorduk. Bizi çevirmede polis durdurdu. İşitme engelli olduğumu belirttiğimde bir evrak gösterdi. Sonra eşimin konuştuğunu düşünerek eşime döndü. Eşimin de işitme engelli olduğunu görünce çok şaşırdı. Sonra çocuklara döndü, onların da işitme engelli olduğunu daha çok şaşırdı. Evrak istedi ve evraklarımızı verdik. Bir sıkıntı olmadığını görünce ikna oldu. Keşke işitme engelliler için de işaret dili bilen trafik polisleri olsa. İnsanlar işitme engelli olduğum için vah diyor üzülüp bize acıdıklarını gösteriyorlar ama ben her konuda çok yetenekli ve bilgili bir insanım. Sadece duymadığım için bana acımalarını istemiyorum. Sadece isteğim insanların işaret dili öğrenmeleri” ifadelerine yer verdi.
Yapay zeka ürünü dezenformasyon yine yapay zekayla tespit edilecek
09 Ekim 2024 Çarşamba - 12:22 Yapay zeka ürünü dezenformasyon yine yapay zekayla tespit edilecek Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, sosyal medyada dolaşan görsellerin yapay zekâ ile tasarlanıp tasarlanmadığını analiz ve tespit edebilen bir uygulama geliştirdi. Günümüzde oluşabilecek dezenformasyonlara karşı geliştirilen ‘RealityChecker’ adı verilen yapay zekâ uygulaması kısa sürede birçok kişi tarafından kullanılmaya başlandı. Görsel içeriklerin hızla yayıldığı dijital dünyada, paylaşılan görüntülerin gerçek mi yoksa yapay zekâ ürünü mü olduğunu anlamak her geçen gün zorlaşıyor. Dijital mecralarda paylaşılan görsellere güvensizliğin arttığı bu günlerde yapay zekâ ürünü görselleri analiz edebilen yeni bir uygulama geliştirildi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı tarafından oluşturulan ‘RealityChecker’ isimli yapay zekâ uygulaması, oluşabilecek dezenformasyona karşı analizler yapabiliyor. Yapay zekâ ile üretilen içerikleri ve dijital manipülasyonları tespit edebilen ve gelişmiş analiz yöntemleri sunarak dijital güvenliği sağlamayı amaçlayan sistem ile görseller birçok açıdan inceleniyor. Uygulamada incelenmesi istenilen görseller; ışık modelleme ve gölge uyumsuzlukları tespiti, kenar algılama algoritmaları, hata seviyesi analizi, EXIF Metadata analizi, kromatik aberasyon tespiti gibi birçok konuda detaylı incelemeye alınıyor. Habercilerin işini kolaylaştırıyor Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Sefer Darıcı, “RealityChecker aslında özel bir GPT. Hem ChatGPT’nin bir takım özelliklerini kullanıyor. Bunun dışında çeşitli API’leri de içerisinde barındırıyor. Aslında RealityChecker’ı oluşturmamızdaki temel sebep vatandaşların, özellikle habercilerin herhangi bir görüntünün manipüle edilip edilmediğini, yapay zekâ üretimi olup olmadığını anlayabilmesi ve özellikle de dezenformasyonla bir mücadele aracı olarak görülmesi. Çünkü herhangi bir fotoğrafın veya videonun manipüle edilip edilmediği veya yapay zeka üretimi olup olmadığını anlayabilmek bazen çok uzun işlemler, analizler gerektirebiliyor. RealityChecker’ı tam da burada devreye giriyor aslında. Habercilik gibi çok hızlı hareket etmeniz gereken veya sosyal medyadan herhangi bir paylaşım yapılması gereken durumlarda bir fotoğraf veya bir videoyla ilgili şüpheye düşüldüğünde RealityChecker burada devreye girerek size kısa zamanda en azından siz de bir öngörü oluşturabilecek bir veri sunuyor. Hızlı bir şekilde de birçok analizi gerçekleştirebiliyor. Bu analizler farklı API’ler kullanılarak yapılıyor. Örneğin ışık modelleme, kenar algılama, algoritmaları kullanıyor. Makine öğrenme teknikleri kullanıyor, derin öğrenme modelleri, Gan dedektörleri kullanıyor. Meta analizinden tutun da dosya bütünlüğünü kontrolüne, yüz manipülasyonunun algılanmasına, yüz değiştirme, herhangi bir fotoğrafta nesne değiştirme, renk tonu, gölge tutarsızlıkları, piksel ve doku tutarsızlıkları gibi birçok analizi kendi içerisinde hızlıca gerçekleştirebiliyor” dedi. “Birçok medya kuruluşu da bunu kullanmaya başladı” Kısa süre önce kullanıma açılan uygulamanın birçok kişi tarafından kullanılmaya başlandığını ifade eden Darıcı, “Sosyal medya üzerinden herhangi bir paylaşım yaparken eğer şüpheye düşerseniz, yani bu fotoğraf veya video gerçek mi, yapay zekâ üretimi mi, yoksa maniple edilmiş mi? diye bir şüpheye düşerseniz RealityChecker tam da burada devreye giriyor. Çok kısa süre sizlere bir öngörü sağlayabilecek analiz sonuçlarını sizinle paylaşıyor. Normalde adli analizler için çok daha uzun süreler beklemeniz gerekiyor. Ancak RealityChecker burada en azından hızlı bir öngörü sağlayabilecek bir veri sunarak sizi bu konuda uyarabiliyor. Özellikle haberciler için çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda şu an birçok medya kuruluşu da bunu kullanmaya başladı. Sadece onlar değil kamu kurumlarından da sosyal medya yöneticileri RealityChecker’ı kullanıyorlar. Herhangi bir gönderi paylaşacakları zaman gerçek mi, değil mi noktasında bir test işlemi orada gerçekleştiriyorlar. Onun dışında sigorta şirketleri özellikle sahte kaza, olay görüntüsü oluşturulan durumlar için bunların tespiti için de yine kullanıyor. RealityChecker aynı zamanda herhangi bir kaza ortamına ilişkin görüntülerin sahte olup olmadığını, açılarından, duruş şekillerinden ve kazanın büyüklüğü ve ee diğer açılardan kontrol edebilerek size bir öngörü sağlayabiliyor. RealityChecker’ın hem vatandaşların hem de dezenformasyona karşı mücadele noktasında da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yani buradaki tabi resmi bir raporlama değil. RealityChecker aynı zamanda kendisini günlük olarak bununla ilgili yapılan akademik çalışmalardan, makalelerden, kitaplardan, bununla ilgili veri tabanlarından da sürekli güncelleyen bir yapısı var” şeklinde konuştu. "Donald Trump ve Kamala’nın fotoğrafını analiz etti" Uygulamanın görselleri birçok açıdan incelediğini ifade eden Doç. Dr. Sefer Darıcı, sistemin nasıl çalıştığını anlatırken örnek olarak Donald Trump ve Kamala’nın fotoğrafını analiz etti. “Trump’ın bu süreçte birkaç tane farklı fotoğrafları yayınlandı. Hatta Papa’nın da yapay zekâyla oluşturmuş fotoğrafları yayınlandı. Onunla ilgili analizler de hemen doğrudan bize veriyi verebiliyor. Çok rahat bir şekilde bu yapay zekâ üretimi diye söyleyebiliyor. Tabii şunu da göz önüne almak lazım. Yapay zekâ teknolojileri üretme teknolojileri her gün gelişiyor ve değişiyor. Biz de RealityChecker’ı her gün gelişen ve değişen teknolojiyi de yakalaması, ona da ayak uydurabilmesi için bu güncellemeleri zaten sürekli yaptırıyoruz. Sürekli de kendi kendine öğrenen hatta kullanıcı geri bildirimlerinden dahi öğrenen bir yapısı var” ifadelerine yer verdi.
Sivas’ta STK’lar “Şiddete Hayır” demek için bir araya geldi
08 Ekim 2024 Salı - 19:20 Sivas’ta STK’lar “Şiddete Hayır” demek için bir araya geldi Sivas’ta bir araya gelen kadın sivil toplum kuruluşları, şiddete karşı toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla “Şiddete Hayır” demek için ortak bir basın açıklaması düzenledi. Cumhuriyet meydanından STK’lar adına konuşan Esma Yılmaz, etkinliğe katılan tüm sivil toplum kuruluşlarına duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederek, şiddetin toplumsal bir sorun haline geldiğini ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yılmaz, şiddetin birçok toplumda yaygınlaşmasına rağmen, eğitim eksikliği, psikiyatrik bozukluklar ve aile içi dinamiklerdeki sorunların şiddetin artmasına neden olduğunu belirtti. Şiddetin çocukluk döneminde öğrenilen bir davranış olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Çocuklarımıza insani değerleri öğretirken bir yerde hata yapıyoruz” dedi. Ayrıca, ailelerin çocuklarını şiddet kullanmadan ifade edebilme konusunda eğitmesi gerektiğini belirtti. Medya ve dijital içeriklerin de şiddetin yayılmasında önemli bir rol oynadığını ifade eden Yılmaz, ebeveynlerin dijital medyanın olumsuz etkilerine karşı daha dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti. Yılmaz, medya içeriklerinin çocuklar üzerinde oluşturabileceği psikososyal sorunlara karşı ebeveynleri uyardı. TÜİK verilerine göre, geçtiğimiz yıl 29 bin çocuk çeşitli şiddet türlerine maruz kaldığını hatırlatan Yılmaz, 2024’ün ilk yarısında ise 205 kadının şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Yılmaz, şiddetin önlenmesi için cezaların caydırıcılığının artırılması gerektiğini ve toplumsal farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti. Açıklamanın ardından kadınlar İnönü bulvarında sessiz yürüyüş yaparak programı sonlandırdı.