Yerel Haberler
Muş
Muş’ta kış lastiği sezonu öncesi hazırlıklar başladı 20 Eylül 2024 Cuma - 19:44:34 Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte Muş’taki lastik satıcıları, 1 Aralık itibariyle başlayacak zorunlu kış lastiği uygulaması öncesinde hazırlıklarını sürdürüyor. Muş’ta birçok esnaf, kış lastiklerini stoklayarak araç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlıklara başladı. Lastik satıcıları, kış aylarında güvenli sürüş için hayati önem taşıyan kış lastiklerinin, hem sürücüler hem de yol güvenliği açısından önemli olduğuna dikkat çekerken, özellikle son günlerde artan talebe bağlı olarak, müşterilerine zamanında hizmet verebilmek amacıyla stoklarını yenilediklerini belirtti. Kış lastiği alacak sürücülere, lastiklerin kaliteli ve mevsim şartlarına uygun olmasına dikkat etmelerini için uyaran Oto lastik ustası Yasin Tuğal, kış lastiklerinin ve kışlık bakımlarının yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, “Muş’ta kış şartları belli zaten. Kış hazırlığına şimdiden başladık. Kışlık lastiklerimizi getirdik. Mevsimin kış şartlarına göre Karın ne zaman yağacağı hiç belli olmaz. Zaten zorunlu olarak 1 Aralık tarihinde kış lastikleri takma zorunluluğu var. Bizde ona göre şimdiden hazırlıklarımıza başladık. Ticari araçlar olsun diğer tüm araçlar olsun kış lastikleri takmak zorundalar. Muş’ta kar yağışları yoğun olduğu için, bizler erkenden hazırlığımıza başladık. Sürücüler de erkenden kışlık bakımlarını yapsalar hem bizler için de yoğunluk olmamış olur, hem de daha güvenli sürüşler için çok daha iyi olur” dedi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 17:30 Muş’ta 19 Eylül Gaziler Günü törenle kutlandı Muş’ta “19 Eylül Gaziler Günü” kapsamında çeşitli programlar düzenlenirken, çelenk sunma törenine katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği görüldü. Günün ilk programı Garnizon Şehitliği’nde gerçekleşti. Burada Kur’an-ı Kerim okunması ile başlayan programda, protokol üyeleri ve gaziler, şehitler anısına mezarlara karanfiller bıraktı. Duygusal anların yaşandığı bu törenden sonra PTT Caddesi’nde bir araya gelen vatandaşlar, Kent Meydanı’na kadar “19 Eylül Gaziler Günü ve Kahramanlar Yürüyüşü” düzenledi. Yapılan yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte ise Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. Ayrıca “19 Eylül Gaziler Günü” programına katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği anlar kameralara yansıdı. Burada bir konuşma yapan Muş Valisi Avni Çakır, 1071’de Malazgirt Savaşı’yla yurt edinen bu topraklarda 7 cihana hükmeden dünyanın en büyük imparatorluklardan bir tanesinin bu topraklarda kurulduğunu belirterek, “Bin yıldan fazla bir süredir bu topraklarda daima mazlumun yanında, zalimin karşısında, büyük bir devlet geleneğiyle varlığımızı devam ettirmişiz. Tabii bu süreç öyle konuşulduğu kadar kolay olmamış. Bulunduğumuz coğrafya, hele mensup olduğumuz dinin de en büyük temsilcisi olarak en güçlü devleti, ordusu olarak da her daim tehditlere maruz kalmışız. Nitekim yakın yüzyılımıza baktığımız zaman Çanakkale’yle Kurtuluş Savaşı’yla bu aziz vatanımızın parçalanma aşamasından çekmişiz, tekrar birliğimizi, beraberliğimizi sağlamışız, cumhuriyeti ilan etmişiz, kardeşçe yaşamımızı sürdürürken ve hızlı bir şekilde de gelişirken yine bahsetmiş olduğumuz dış güçlerin sürekli saldırılarına maruz kalmışız” dedi. Devletin yaklaşık 40 yıldır terör belasıyla da karşı karşıya olduğunu hatırlatan Vali Çakır, “Bu uğurda aziz milletimiz nasıl Kurtuluş Savaşı’nda, Malazgirt’te ve birçok varlığımızı, birliğimizi, beraberliğimizi, bayrağımızı dalgalandırmak için verdiğimiz uğraşlar, savaşlar gibi bu süreç zarfında da aziz milletimiz birçok şehitler vermiş, gaziler vermiş. Şu an aramızda da bu kahraman gazilerimizin yüzlercesi bulunuyor. Devlet onlara, aziz şehitlerimizle beraber nerede görev verdiyse hiç tereddüt etmeden koşarak gitmişler, aynı kurşunu yemişler ya da aynı tehlikeye maruz kalmışlar. Allah onları sevdiklerine bağışlamış, onlar şu an aramızdalar. Nerede bir gazi varsa, nerede bir şehit ailesi varsa hepsi bizim baş tacı ve onların biz hizmetkârıyız. Başta Cumhurbaşkanımızın dediği gibi onların her talepleri başımızın üzerindedir. Bunun yanı sıra bir insanın hayatı boyunca taşıyabileceği ve gelecek kuşaklara da aktarabileceği en büyük onurlardan bir tanesi de bu gazilik beratı ve şehit ya da şehit yakınlığı unvanıdır. O yüzden bu çok sorumluluk gerektiren, hem bu camianın dışında bizlere çok büyük bir saygı ve hürmet zorunluluğu gerektiren, hem de siz bu unvanı taşıyan kişilere ve ailelere de bu manevi duruma azami derece dikkat edilen bir unvandır” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Vali Çakır makamında gazileri kabul ederek onlarla bir süre sohbet etti. Etkinlik kapsamında jandarma sosyal tesislerinde gaziler ve şehit yakınları onuruna da yemek verildi. Program, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı spor salonunda gazilere yönelik düzenlenen “Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri” ile sona erdi. Etkinliklere Garnizon Komutan Vekili Ulaştırma Kıdemli Albay Cüneyt Balaban, Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Kırgel, 49’uncu Motorlu Tugay Komutan Yardımcısı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, Emniyet Müdürü Serkan Karaman, gaziler, şehit yakınları, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 18:17 Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası programı düzenlendi Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, “Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynayan Türkiye’nin evladı Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı” dedi. Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen program ile gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim tilaveti ve hafta ile ilgili video gösterimi ile devam etti. Türkiye’de eğitim, teknoloji, barış ve kardeşliğin önemine değinen Vali Çakır, "Talebe yetiştiren hocaların üzerine büyük görevler düşüyor. Bizler İslam’ın ruhunu, güzelliğini doğru olarak gelecek nesillere anlatamadıkça maalesef bu anlamda da tam doğruyu arama çabalarımız sürecek. Değerli arkadaşlar din adamı cesur olmalıdır. Emin olmadığı bir konu hakkında konuşmamalıdır. Ama Allah’ın kitabında, peygamberin sünnetinde bizlere gösterdiği doğruları ve esasları çok iyi anlatın. Korkusuzca da bunları söyleyin. Eğer cemaatiniz gençleşiyorsa yaş profili gençleşiyorsa işinizi doğru yapıyorsunuz. Ama her yıl sizler de cemaatinizle beraber yaşlanıyorsanız kusura bakmayın orada bir yanlışlık vardır. Muş’ta 400’den fazla cami ve 700’den fazla din görevlisi vatandaşlarımıza hizmet ediyor. Türkiye’de yenileşme ve yeni yapı anlamında iyi seviyedeyiz" şeklinde konuştu. Din görevlerinin toplumda rol model olması gerektiğini söyleyen Çakır, "Bu gençlerin milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaları için bizim onlara çok güzel rol model olmamız lazım. Entelektüel seviyemiz de okuduğumuz kitapla onları şaşırtmamız lazım. Teknolojiyi takip edeceksiniz. Dünyada her türlü gelişmeyi takip edeceksiniz. Yeri gelecek gençlerle spordan, sanattan, edebiyattan konuşacaksınız. Din görevlisi demek bulunduğu toplumlarda en eğitimli, en bilgili insan demektir" dedi. Vali Çakır, geçen haftalarda Mesut Özil’in Camii temizlerken bir fotoğrafının medyada yansıdığını ve bu fotoğrafın gençler üzerinde olumlu bir iz bıraktığını belirterek, "Mesut Özil, Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynadı, Türkiye’nin evladı ve milli futbolcumuz. Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı. Bu nedenle camilerimizi temiz tutalım. Gençlerden faydalanalım. Çocukları camiye daha çok getirelim. Camideki çocuk seslerinden rahatsız olmayalım. Çocuklar camide konuştuklarında bana en güzel melodi gibi geliyor. Ama maalesef bazı arkadaşlar çocukları kovalıyor, kovalamayın. Dinimizin güzelliklerini ön plana çıkartalım. İslamiyet’in enginliğini, o berraklığını, o kapsayıcılığını, affediciliğini, merhametini, iyiliğini, doğruluğunu, güzelliğini anlatmalıyız. Sevgili Peygamberimiz onun için gönderildi, Efendimiz ’merhamet ve iyilik diyor" şeklinde konuştu. İl Müftüsü Demir’in de konuşmaya yaptığı programa, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, kurum amirleri ve din görevlileri katıldı.
Bulanık’ta ‘Kültür Şenliliği’ düzenlendi
05 Haziran 2024 Çarşamba - 17:43 Bulanık’ta ‘Kültür Şenliliği’ düzenlendi MUŞ (İHA) – Muş’un Bulanık ilçesinde “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" projesi kapsamında “Kültür Şenliği” düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı, Mili Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokol neticesinde hayata geçirilen "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" projesi kapsamında Bulanık’ta "Kültür Şenliği" düzenlendi. Bulanık Stadyum’unda gerçekleştirilen şenlik, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra bir konuşma yapan Bulanık Anadolu İmam Hatip Lisesi İngilizce Öğretmeni ve Bulanık ÇEDES Koordinatörü Mücahit Akarsu, “Kısa adıyla ÇEDES diye anılan projemiz ilk olarak geçtiğimiz sene 12 pilot ilde uygulanmıştır. Öğrencilerimizin milli, manevi, insani ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına, kültüre meraklı ve duyarlı, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirmelerine katkı sağlamıştır. Bu sene tüm Türkiye genelinde olmak üzere ilçemizde de 80 okulda hayata geçirilmiştir. Yaparak-yaşayarak öğrenme ilkesini benimseyen projemizde; çevre temizliği, fidan dikimi, kumbara ve çeşitli yardımlaşma etkinlikleri, Ramazan ayı etkinlikleri düzenlenmiştir. Desteklerini bizden esirgemeyen Kaymakamımız Oğuzhan Ocak başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. "Kadim oyunlar" olarak ifade edilen golf oyunu, halat çekme ve çuval yarışı, voleybol, futbol gibi oyunlar oynayan öğrenciler keyifli bir gün yaşadı. Projeye Bulanık Anadolu Lisesi eğitim öğretim gören öğrenciler katıldı. Şenliğe Bulanık İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Tunçel de katıldı.
Savcı ve hakimler köy okulunda öğrencilerle fidan diktiler
05 Haziran 2024 Çarşamba - 13:45 Savcı ve hakimler köy okulunda öğrencilerle fidan diktiler Muş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte hakim ve savcılar, Donatım İlkokulu öğrencileriyle birlikte fidan dikti. Savcı ve hakimler, ziyaret ettikleri köy okulunda öğrencilerle bir araya gelerek fidan dikme etkinliği düzenledi. Kentte, yeşil bir geleceğe katkı sağlamak amacıyla düzenlenen fidan dikme etkinliğinde; hakimler, savcılar ve çocuklar birlikte fidan dikti. Çocukların doğa sevgisi ve çevre bilinci kazanmaları amacıyla düzenlenen etkinlik, güzel görüntülere sahne oldu. Etkinlikte gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, etkinliklerinin devam edeceğinin altını çizerek, çocukların eğitimine ve çevre bilincine katkı sağlamak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, “Bugün Donatım İlkokulunda çocuklarımızla birlikte fidan dikiyoruz. Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin vazifesi. Çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmek gerektiğine inanıyoruz. Bugün çocuklarımıza bu farkındalığı aşılayabilmek için buradayız. Minik ellerin diktiği fidanlarla beraber çocuklarımız da büyüyecekler. Fidanlarımız havamızın temizliğine, oksijenimizin kalitesini arttırmaya katkı sağlarken, çocuklarımız da yetişkin birer birey olarak devletimize, milletimize, vatanımıza katkı sağlayacaklar. Biz buna inanıyoruz. Bunun için de elimizden gelen desteği bundan sonra da vermeye devam edeceğiz” dedi. Fidan dikme etkinliğine Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Karlı, Milli Eğitim Şube Müdürü İsmail Arslan, hakim ve savcılarla birim amirleri katıldı.
Muş’ta acılı annelerin evlat nöbeti devam ediyor
05 Haziran 2024 Çarşamba - 12:56 Muş’ta acılı annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini sürdürüyor. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi sürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istiyor. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda da bulundu. Oğlunun Fransa’dan kandırılıp götürüldüğünü söyleyen Yılmaz Dilek, 2 yıldır oğlundan herhangi bir haber alamadığını ifade ederek, “Maddi durumum düşük olduğu için oğlumu çalışmak üzere Fransa’ya gönderdim. Orada oğlumu alıp götürdüler. Ben oğlum Adem’i istiyorum. Adem oğlum sen neredeysen çık gel. Seni korkutuyorlar, devletin işkence yaptığını söylüyorlar. Böyle bir şey yok. Devletimize sığın. Polis de asker de bizim kardeşimizdir. Sen kimler için mücadele ediyorsun. 2 yıldır bizi arayıp sormuyorsun. Seni devletin imkanlarıyla yetiştirdik. Şimdi gidip kime hizmet ediyorsun. Nişanlın 24 saat boyunca evimizden çıkmıyor. Bizi düşünmüyorsan nişanlını düşün. Gel devletine sığın” şeklinde konuştu. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını söyleyen Allaattin Koçhan ise “8 yıl önce oğlumu Bursa’dan götürdüler. DEM Parti’den ve PKK’dan oğlumu istiyorum. Oğlumu nasıl götürdülerse aynı şekilde geri getirsinler” dedi. Oğluna çağrıda bulunan baba Koçhan, şöyle konuştu: “Oğlum Ersin; neredeysen, hangi taşın altındaysan çık gel. Artık dayanamıyoruz. Dağda dolanmakla ne devlet kurulur, ne de size faydası var. Taşların altında ölüp gidene kadar devletinize faydanız olsun. Gelin teslim olun. Bir baba nasıl evladını atmıyorsa, devlet de vatandaşını atmaz. Eğer bir suç işlemişsen ona göre ceza alırsın, eğer suç işlememişsen herhangi bir ceza almazsın.”
Bisikletçilerden Filistin’e destek turu
04 Haziran 2024 Salı - 18:40 Bisikletçilerden Filistin’e destek turu Muş’ta İsrail’in Gazze’ye saldırılarına tepki için Dünya Bisiklet Günü çerçevesinde bir araya gelen bir grup şehir turu atıp Filistin’e destek verdi. Muş Bisiklet Derneği üyeleri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla bisiklet turu düzenledi. Muşlular, Filistin’de saldırıların başladığı ilk anlardan itibaren çeşitli yöntemlerle İsrail’e yönelik tepkilerini sürdürdü. Gazze’de yaşan insanlık suçuna dikkat çekmek isteyen bir grup bisikletçi pedal çevirerek, Lale Vadisinden Kent Meydanına ulaştı. Burada Filistin bayrağı açan grup bayrak etrafından tur attıktan sonra sesiz bir şekilde dağıldılar. Yaklaşık 8 aydır Filistin’de süren İsrail zulmünü kınamak için bir araya geldiklerini belirten Dernek Başkanı Mehmet Sezgin, “Dünya Bisiklet Günü dolayısıyla Muş Bisiklet Derneği olarak yaklaşık 8 aydır Filistin’de süren İsrail zulmünü kınamak için toplandık. Bu gün kısa bir etkinlik ile tepkimizi ortaya koymak istiyoruz. Filistin’de kadınlara çocuklara karşı olan bu zulmün karşısında olduğumuz için bu tepkileri eriyoruz. Bu gün burada bu tepkiyi büyüterek tüm dünyaya sesimizi duyurmak istiyoruz” dedi. Dernek üyelerinden Rabia Yıldız ise, “Bu gün Dünya Bisiklet Günü bizde burada Filistin için bir araya geldik. İsrailliler 7 Ekimden bu yana Filistin’de ki insanlara yapmadıklarını bırakmadılar. Evlerinden ettiler, yurtlarından ettiler. Bütün insanları soykırımla beraber yok ediyorlar. Bizde bu katliama karşı bir anne olarak bende buradayım. Biz kesinlikle bu soykırımı lanetliyoruz” şeklinde konuştu.
Muş’ta yurtta kalan öğrenciler için mezuniyet gecesi düzenlendi
04 Haziran 2024 Salı - 18:04 Muş’ta yurtta kalan öğrenciler için mezuniyet gecesi düzenlendi Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, yurtlarda kalan öğrenciler için mezuniyet töreni düzenledi. 2023-2024 eğitim öğretim yılının sonuna geldiğimiz bugünlerde Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki yurtlarda kalan öğrenciler için unutamayacakları bir mezuniyet töreni düzenledi. Müştakbaba Kız Öğrenci Yurdunun bahçesinde düzenlenen törende, mezuniyet pastasının kesilmesinin ardından ikramlarla birlikte başlayan canlı müzik eşliğinde öğrenciler doyasıya eğlendi. Düzenlenen törende bir konuşma yapan Müdür Taşdemir, mezun olan tüm öğrencilere bundan sonraki yaşantılarında başarı dileyerek, “Her başlangıcın bir sonu, her sonun ise bir başlangıcı vardır. Sizler yeni bir başlangıçla inşallah buradan mezun olduğunuz gibi hem kendinize karşı hem de sizleri okutan, sizleri bugünlere getiren ailelerinize karşı sorumluluklarınızı yerine getirirsiniz. Yine ülkemize, memleketinize karşı sorumluluklarınız vardır, dolayısıyla mezuniyetinizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Her biriniz inşallah buradan mezun olduktan sonra kariyer basamaklarını birer birer tırmanarak ülkemize güzel hizmetler sunacağınızdan şüphemiz yoktur. Muş, Sultan Alparslan’ın Anadolu’nun kapılarını bizlere açtığı çok kadirşinas bir memleket, tarihimizde böyle önemli bir şehirden sizleri mezun etmekten mutluluk duyuyoruz. Bu yurtta sizleri misafir ederken, yurtta görevli arkadaşlarımız ellerinden gelen tüm gayreti gösterdiler. Hepsine teşekkür ediyorum. Sizleri misafir etmekten çok memnun olduk. Buradan mezun olacak arkadaşlarımızın diplomalarının vatana ve millete hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Yurt öğrencileri tarafından yapılan ürünler görücüye çıktı
04 Haziran 2024 Salı - 17:43 Yurt öğrencileri tarafından yapılan ürünler görücüye çıktı Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Müştakbaba Kız Yurdu’nda açılan kurslara katılan öğrenciler, yıl boyunca yaptıkları onlarca ürünü düzenlenen sergide beğeniye sundu. El emeği göz nuru eserlerin sergilendiği etkinlikte, öğrencilerin özenle hazırladıkları el sanatları, ahşap boyama, geri dönüşüm, kalem işi, kara kalem, çanta yapımı gibi ürünler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergi, hem yurt yönetimi hem de katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Açılan sergiyi gezerek öğrenciler tarafından yapılan ürünleri inceleyen Muş Gençlik ve Spor İl Müdürü Mehmet Arif Taşdemir, “Yurtlarımızda genç ofislerimiz bünyesinde geçen yıl olduğu gibi bu yılda öğrencilerimize yıl boyunca modern eğitim sınıflarında çeşitli kurslar düzenledik. Öğrencilerimizin boş vakitlerini kaliteli bir şekilde değerlendirmelerine imkan sağladık. Müştakbaba Kız Yurdu’nda açmış olduğumuz kurslarımızda öğrencilerimiz tarafından hazırlanan ürünler düzenlenen sergi ile görücüye çıktı. Ürünleri incelediğimizde öğrencilerimiz için açtığımız kurslara ilginin ne kadar çok olduğunu daha iyi anlıyoruz. Bu kurslarımızda kullanılan malzemeler yine müdürlüğümüz tarafından temin edilerek öğrencilerimize veriliyor. Sadece açmış olduğumuz kurslarımızdan yaklaşık 750 öğrencimiz faydalandı. Öğrencilerimizin gelişimine katkı sunacak olan bu eğitimlerimiz her yıl artarak devam edecektir” dedi.
Özel öğrencilerin el emeği göz nuru eserleri görücüye çıktı
04 Haziran 2024 Salı - 17:32 Özel öğrencilerin el emeği göz nuru eserleri görücüye çıktı Muş Ali Kuşçu Özel Eğitim Uygulama Okulu ile Özel Eğitim ve Meslek Okulunda eğitim gören özel öğrenciler tarafından yapılan el emeği göz nuru eserler görücüye çıktı. Ali Kuşçu Özel Eğitim Uygulama Okulu ve Muş Özel Eğitim Meslek Okulunun el sanatları ve iş beceri uygulama derslerinde eğitim gören özel öğrencilerin yıl boyunca büyük bir özenle hazırladıkları el emeği göz nuru eserleri sergiledi. Ahşap işçiliğinden seramiğe, dikişten nakışa kadar geniş bir yelpazede eserlerin yer aldığı sergide, öğrencilerin el becerilerini geliştirmeleri ve kendilerine olan güvenlerini artırmaları amacıyla ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, özel eğitim uygulama okullarının yıl içinde özel öğrencilerle yaptıkları el emeği göz nuru ürünleri vatandaşlarla buluşturduklarını belirterek, “Öğrencilerimizin yıl içerisinde el sanatları derslerinde üretmiş oldukları, kendi emekleriyle nakış nakış işledikleri ürünleri sergiledik. Herkesin emeğine yüreğine sağlık. Öğrencilerimizin becerilerini geliştirerek daha güzel ürünlere imza atacaklarına inanıyorum” dedi. Özel öğrencileri bu şekilde topluma kazandırmaya çalıştıklarını ifade eden Kıvanç, “Öğrencilerimiz yıl içerisinde devletimizin bütün imkânlarıyla evlerinden alınarak okula getirilmekte ve burada her türlü ihtiyaçları giderilmektedir. Bunlar bizim özel öğrencilerimiz. Bunların yeteneklerini ortaya çıkarmak için, öğretmenlerimiz çaba sarf etmektedir. Bu sayede yaptıkları ürünleri de sergide satışa sunarak hem kendilerine, hem ailelerine de katkı sunmaktadırlar. Aileleri, çocuklarının bu hünerlerini görünce mutlu olmaktadırlar. Bu sayede hem çocuklar mutlu oluyor hem de aileleri mutlu oluyor” ifadelerini kullandı. Eski hükümet konağı önünde yapılan serginin açılışına Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kırtay, milli eğitim şube müdürleri, okul müdürleri ve veliler katıldı.
Alpaslan Kız İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden büyük başarı
04 Haziran 2024 Salı - 11:12 Alpaslan Kız İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden büyük başarı MUŞ (İHA) – Muş’un Malazgirt ilçesindeki Alpaslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Erzincan’da düzenlenen bölge yarışmalarında Arapça şiir ve çocuk şarkıları dallarında büyük başarılar elde ederek Türkiye finallerine katılma hakkı kazandılar. Öğrencilerden Ebrar Keklik, öğretmeni Gökçenur Erdoğan rehberliğinde Arapça şiir alanında önemli bir başarıya imza attı. Diğer yandan Toprak Güzey, Alev Turanlı, Şevin Dinçer, Hiranur Çakır ve Medine Yalçınkaya isimli öğrenciler ise Rabia Nur Hanedar öğretmenleri rehberliğinde Arapça çocuk şarkıları dalında dikkat çeken bir performans sergilediler. Bu başarılı öğrenciler, Malazgirt’te yapılan yarışmalarda ilçe birinciliğinden başlayarak Muş il birinciliği ve ardından Erzincan’da düzenlenen 3. Bölge Finalleri’nde birincilik elde ederek Türkiye finallerine katılma hakkı kazandılar. Okul Müdürü Sedat Esen ve öğrenciler, Milli Eğitim Müdürü Vedat Kaya’yı makamında ziyaret etti. Kaya, öğrencilere Türkiye finallerinde başarılar dileyerek, önemli başarılarından dolayı öğrencilere çeşitli hediyeler takdim ederek tebriklerini iletti. Kaya, “Bu başarılar, öğrencilerimizin azimleri ve öğretmenlerinin destekleriyle elde edilmiştir. Gelecekte de bu tür başarıların artarak devam etmesini diliyorum. Öğrencilerimize ve emeği geçen herkese tebriklerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor
03 Haziran 2024 Pazartesi - 18:25 Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti amacıyla 2020 yılında başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" çerçevesinde çalışmalar bu yıl da devam edecek. 1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i mağlup ettiği Malazgirt Savaşı’nın gerçekleştiği alanı kesin olarak belirlemek ve bu alanda tarihi ve arkeolojik kalıntılara ulaşmak amacıyla yürütülen projede, tarihi kayıtlara ve arkeolojik verilere dayanarak savaşın izlerinin gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ahlat Müzesi, MAUN ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işbirliğinde 2020’de hayata geçirilen projenin ekibi, MAUN Senato Salonu’nda bir araya geldi. Kazı ekibiyle bir araya gelen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, en büyük hayalinin bu büyük zaferin yerinde görünür kılınmasını, noktasal olarak yerinin tespit edilmesi olduğunu söyleyerek, “2019 yılında başladık. MAUN, adına yakışır bir şekilde misyonuna uygun bir şekilde başından beri bu projenin yanında yer aldı. Ama rektörün çıkıp doğrudan bu sürecin içerisinde, süreci de tayin eden bir isim olması bizi ziyadesiyle heyecanlandırıyor. Üniversitenin her şeyiyle arkamızda olduğunu biliyoruz, yanımızda olduğunu biliyoruz. Proje ortağı diyorduk, artık sahipliğe doğru giden bir süreç var” dedi. Türkiye’deki ilk savaş alanı arkeolojisini yaptıklarını dile getiren Adnan Çevik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnterdisipliner bir çalışma yapıyoruz. 40’ı aşkın yerli, yabancı, alan uzmanının katkısıyla yürüyen bu büyük zaferi yerinde görünür kılmaya dair bir bilimsel arka plan hazırlıyoruz. Beşinci yılımızdayız. Savaşa dair 2 önemli veri üzerinden, onların tespiti üzerinden yürüyoruz. Bunlardan ilki savaşa ait metal objeler. Yani o döneme ait metal obje. İkincisi de insan kayıtları. Tabii burada önceliğimiz kendi şehitliğimiz, şehitlerimizin bulunmasına dönük tespitler. Son 2 yıldır, Malazgirt Afşin Mahallesi’nde yürüttüğümüz çalışmalar, şehitlik olabileceğini düşündüğümüz alanda yoğunluklu olarak devam ediyor. 30’a yakın mezar açtık. Eski bir gayrimüslim köyünde 2 bine yakın Müslüman mezarı tespit ettik. 11’inci yüzyıl bizim için 1071 demek, savaşın yüzyılı demek. Bunlardan 3’ü doğrudan başlarından travmatik ölüm iziyle balta, kılıç, kesici bir aletle ölmüş olmaları, 25-35 yaş aralığında yetişkin erkek olmaları bizi bu alanda yoğun olarak çalışmaya devam ettiriyor. Bu sene de yine ilk etap için buradayız. Bayrama kadar yüzey araştırması şeklinde bir çalışma yürüteceğiz. 150 kilometrekarelik son derece geniş bir alanda yürüyor bu çalışma. Ekibin bu kadar kalabalık olmasının bir başka sebebi de bu. Yani bu geniş alanı daraltmak adına coğrafyacı, jeofizik, jeolog ekiple bu alanı daraltmaya çalışıyoruz. Alanı daraltmak demek yüzey araştırmalarıyla işte başka şehitlikler, Bizans kayıpları, nerelere gömülmüş olabilirler? Çünkü savaşın noktasal olarak yerini belirledik diyecek şey bu.” Çevik, savaşın bir haftalık çalışmalar bütünü ve nihai muharebenin ise 26 Ağustos’ta olduğu için daha çok veri ile bunu belgelemek istediklerini vurgulayarak, “Çünkü bir sonraki aşaması burada bir turizm destinasyonu olan, yürüyüş yollarıyla, seyir teraslarıyla, şehitlikleriyle bir interaktif müzesiyle yani Çanakkale Şehitliği’ne gittiğimizde ne görüyor, ne yaşıyorsak aynısını Malazgirt’te de görmek ve yaşamak istiyoruz. Sadece 26 Ağustos’ta hatırlanan bir Malazgirt değil, 365 gün hatırlanan, hatırlanmakla kalmayan, yerinde yaşanan bir Malazgirt kurmak istiyoruz. Malazgirt Savaşı’nı yerinde gerçek zaman ve gerçek mekana dayalı olarak görünür kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin gelecekteki diğer projelere ışık tutacağının altını çizen Çevik, “Bu proje, bundan sonraki projelere de ışık tutacak bilgi ve insan kaynağı yetiştirme iddiasında. Hatta inşallah rektörümüzün riyasetinde burada bir enstitüleşmeye dönüşebilirsek sadece Malazgirt değil MAUN üzerinden bölgedeki Türk-İslam kazılarının özellikle antropolojik verilerinin, insan kaynaklarıyla beraber hele bir de zamanda inşallah Antik DNA laboratuvarımız da açıldığında hemen yanı başımızda Ahlat, daha doğumuzda Ani var. Orada çok önemli Türk-İslam kazısı yürütülüyor. Dolayısıyla bütün bunları da yönlendirecek insan ve bilgi kaynağı üretecek bir lisansüstü tezler yapılacak bir merkeze dönüşsün istiyoruz” diye konuştu. Akademik ortamda çalışmaları Türkiye ve dünyayla paylaştıklarını ifade eden Çevik, “Yine 2023 yılı Kasım ayında Rus Bilimler Akademisi’ne davet edildik. Hatta bu yıldan itibaren dahili üyesi kabul ettiler bizi. Artık her iki yılda bir düzenlenen bir toplantı bu. Biz de orada Malazgirt’te elde ettiğimiz sonuçları Rus Bilimler Akademisi aracılığıyla dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz. Bu yıl ayrıca Avrupa’nın en önemli Türk İslam arkeologları, İslam arkeolojisinin teorisyenleri misafirimiz olacaklar. İnşallah rektörümüzün de katılımıyla üniversitemiz üzerinden ortak işbirliği imkanlarını değerlendirerek biraz daha uluslararası anlaşma boyutunu yakalamak istiyoruz. Çünkü bu tip yani bir hikayeniz varsa geleceğiniz de var. Muş’un, Malazgirt’in dünya tarihini değiştiren bir hikayesi var” şeklinde konuştu. Çalışmaların bu yıl da verimli bir şekilde ilerleyeceğini dile getiren Prof. Dr. Adnan Çevik, “İlk etapta yüzey araştırması, bayramdan sonra da 1 Temmuz’dan itibaren de kazı olmak üzere hem devam eden kazılarımız var hem de yeni alanlarımız var. Buradan elde edeceğimiz verilerle savaşın noktasal olarak nerede cereyan ettiğine dönük tespitlerimize devam edeceğiz” dedi. Projenin Muş başta olmak üzere Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını kaydeden Çevik, “Bin yıllık geçmişin tahribatı vesaire düşündüğümüzde biz aslında sıra dışı bir arkeolojik çalışma yapıyoruz. Biz hikayesini bildiğimiz bir büyük hadiseyi arıyoruz. İzlerini sürüyoruz. Dolayısıyla zamana ihtiyacımız var, imkana ihtiyacımız var, desteğe ihtiyacımız var. Bu kadar kısa sürede çok ciddi sonuçlar aldık. Bu destek, imkan ve zaman daha verildiğinde biz bütün savaşın her aşamasını gün gün ortaya koyacağımızı ve sonuç itibariyle en büyük zaferi yerinde ete kemiğe büründürerek görünür kılacağımızı, bunun da Muş başta olmak üzere bütün Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını düşünüyoruz. Biz Büyük Selçuklu kültür rotası, Ani’den başlayıp Diyarbakır’da noktalanacak 8 ili ilgilendiren Büyük Selçuklu kültür rotasının kalbi olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor
03 Haziran 2024 Pazartesi - 18:04 Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti için araştırmalar devam ediyor Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı alanın tespiti amacıyla 2020 yılında başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" kapsamındaki çalışmalar bu yıl da devam edecek. 1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i mağlup ettiği Malazgirt Savaşı’nın gerçekleştiği alanı kesin olarak belirlemek ve bu alanda tarihi ve arkeolojik kalıntılara ulaşmak amacıyla yürütülen projede, tarihi kayıtlara ve arkeolojik verilere dayanarak savaşın izlerini gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ahlat Müzesi, MAUN ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işbirliğiyle 2020’de hayata geçirilen projenin ekibi, MAUN Senato Salonu’nda bir araya geldi. Kazı ekibiyle bir ayara gelen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, en büyük hayalinin bu büyük zaferin yerinde görünür kılınmasını, noktasal olarak yerinin tespit edilmesi olduğunu söyleyerek, “2019 yılında başladık. MAUN, adına yakışır bir şekilde misyonuna uygun bir şekilde başından beri bu projenin yanında yer aldı. Ama rektörün çıkıp doğrudan bu sürecin içerisinde, süreci de tayin eden bir isim olması bizi ziyadesiyle heyecanlandırıyor. Üniversitenin her şeyiyle arkamızda olduğunu biliyoruz, yanımızda olduğunu biliyoruz. Proje ortağı diyorduk, artık sahipliğe doğru giden bir süreç var” dedi. Türkiye’deki ilk savaş alanı arkeolojisini yaptıklarını dile getiren Adnan Çevik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnterdisipliner bir çalışma yapıyoruz. 40’ı aşkın yerli, yabancı, alan uzmanının katkısıyla yürüyen bu büyük zaferi yerinde görünür kılmaya dair bir bilimsel arka plan hazırlıyoruz. Beşinci yılımızdayız. Savaşa dair 2 önemli veri üzerinden, onların tespiti üzerinden yürüyoruz. Bunlardan ilki savaşa ait metal objeler. Yani o döneme ait metal obje. İkincisi de insan kayıtları. Tabii burada önceliğimiz kendi şehitliğimiz, şehitlerimizin bulunmasına dönük tespitler. Son 2 yıldır, Malazgirt Afşin Mahallesi’nde yürüttüğümüz çalışmalar, şehitlik olabileceğini düşündüğümüz alanda yoğunluklu olarak devam ediyor. 30’a yakın mezar açtık. Eski bir gayrimüslim köyünde 2 bine yakın Müslüman mezarı tespit ettik. 11’inci yüzyıl bizim için 1071 demek, savaşın yüzyılı demek. Bunlardan 3’ü doğrudan başlarından travmatik ölüm iziyle balta, kılıç, kesici bir aletle ölmüş olmaları, 25-35 yaş aralığında yetişkin erkek olmaları bizi bu alanda yoğun olarak çalışmaya devam ettiriyor. Bu sene de yine ilk etap için buradayız. Bayrama kadar yüzey araştırması şeklinde bir çalışma yürüteceğiz. 150 kilometrekarelik son derece geniş bir alanda yürüyor bu çalışma. Ekibin bu kadar kalabalık olmasının bir başka sebebi de bu. Yani bu geniş alanı daraltmak adına coğrafyacı, jeofizik, jeolog ekiple bu alanı daraltmaya çalışıyoruz. Alanı daraltmak demek yüzey araştırmalarıyla işte başka şehitlikler, Bizans kayıpları, nerelere gömülmüş olabilirler? Çünkü savaşın noktasal olarak yerini belirledik diyecek şey bu.” Çevik, savaşın bir haftalık bir çatışmalar bütünü ve nihai muharebenin ise 26 Ağustos’ta olduğu için daha çok veri ile bunu belgelemek istediklerini vurgulayarak, “Çünkü bir sonraki aşaması burada bir turizm destinasyonu olan, yürüyüş yollarıyla, seyir teraslarıyla, şehitlikleriyle bir interaktif müzesiyle yani Çanakkale Şehitliğine gittiğimizde ne görüyor, ne yaşıyorsak aynısını Malazgirt’te de görmek ve yaşamak istiyoruz. Sadece 26 Ağustos’ta hatırlanan bir Malazgirt değil 365 gün hatırlanan, hatırlanmakla kalmayan, yerinde yaşanan bir Malazgirt kurmak istiyoruz. Malazgirt Savaşı’nı yerinde, gerçek zaman ve gerçek mekana dayalı olarak görünür kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Projenin gelecekteki diğer projelere ışık tutacağının altını çizen Çevik, “Bu proje, bundan sonraki projelere de ışık tutacak bilgi ve insan kaynağı yetiştirme iddiasında. Hatta inşallah rektörümüzün riyasetinde burada bir enstitüleşmeye dönüşebilirsek sadece Malazgirt değil MAUN üzerinden bölgedeki Türk-İslam kazılarının özellikle antropolojik verilerinin, insan kaynaklarıyla beraber hele bir de zamanda inşallah Antik DNA laboratuvarımız da açıldığında hemen yanı başımızda Ahlat, daha doğumuzda Ani var. Orada çok önemli Türk-İslam kazısı yürütülüyor. Dolayısıyla bütün bunları da yönlendirecek insan ve bilgi kaynağı üretecek bir lisansüstü tezler yapılacak bir merkeze dönüşsün istiyoruz” diye konuştu. Akademik ortamda çalışmaları Türkiye ve dünyayla paylaştıklarını ifade eden Çevik, “Yine 2023 yılı Kasım ayında Rus Bilimler Akademisine davet edildik. Hatta bu yıldan itibaren dahili üyesi kabul ettiler bizi. Artık her iki yılda bir düzenlenen bir toplantı bu. Biz de orada Malazgirt’te elde ettiğimiz sonuçları Rus Bilimler Akademisi aracılığıyla dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz. Bu yıl ayrıca Avrupa’nın en önemli Türk İslam arkeologları, İslam arkeolojisinin teorisyenleri misafirimiz olacaklar. İnşallah rektörümüzün de katılımıyla üniversitemiz üzerinden ortak işbirliği imkanlarını değerlendirerek biraz daha uluslararası anlaşma boyutunu yakalamak istiyoruz. Çünkü bu tip yani bir hikayeniz varsa geleceğiniz de var. Muş’un, Malazgirt’in dünya tarihini değiştiren bir hikayesi var” şeklinde konuştu. Çalışmaların bu yıl da verimli bir şekilde ilerleyeceğini dile getiren Prof. Dr. Adnan Çevik, “İlk etapta yüzey araştırması, bayramdan sonra da 1 Temmuz’dan itibaren de kazı olmak üzere hem devam eden kazılarımız var hem de yeni alanlarımız var. Buradan elde edeceğimiz verilerle savaşın noktasal olarak nerede cereyan ettiğine dönük tespitlerimize devam edeceğiz” dedi. Projenin Muş başta olmak üzere Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını kaydeden Çevik, “Bin yıllık geçmişin tahribatı vesaire düşündüğümüzde biz aslında sıra dışı bir arkeolojik çalışma yapıyoruz. Biz hikayesini bildiğimiz bir büyük hadiseyi arıyoruz. İzlerini sürüyoruz. Dolayısıyla zamana ihtiyacımız var, imkana ihtiyacımız var, desteğe ihtiyacımız var. Bu kadar kısa sürede çok ciddi sonuçlar aldık. Bu destek, imkan ve zaman daha verildiğinde biz bütün savaşın her aşamasını gün gün ortaya koyacağımızı ve sonuç itibariyle en büyük zaferi yerinde ete kemiğe büründürerek görünür kılacağımızı, bunun da Muş başta olmak üzere bütün Doğu Anadolu’ya büyük bir turizm hareketliliğinin işaret fişeği olarak yansıyacağını düşünüyoruz. Biz Büyük Selçuklu kültür rotası, Ani’den başlayıp Diyarbakır’da noktalanacak 8 ili ilgilendiren Büyük Selçuklu kültür rotasının kalbi olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.