KÜLTÜR SANAT - 09 Ağustos 2024 Cuma 10:24

Arkeologlar Mollakent’teki tarihi yerleri gezdi

A
A
A
Arkeologlar Mollakent’teki tarihi yerleri gezdi

Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle 2020’de başlatılan “Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma” projesi kapsamında çalışan ekipler, Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Mollakent köyündeki tarihi yerleri gezdiler.


Malazgirt Kazı Projesi Başkanı Prof. Dr. Adnan Çevik, Exeter Üniversitesi İslam Arkeolojisi Profesörü Timothy Insoll, Proje Koordinatörü Arkeolog Dr. A. Oğuzhan Karaçetin’in öncülüğünde Bulanık ilçesine bağlı Mollakent köyündeki Selçuklu mezarlığını gezen kazı ekibine Bulanık Kaymakamı Ömer Övünç Koşansu ve Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram da eşlik etti. Ziyaret sırasında, çalışmalar hakkında bilgi veren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, Mollakent’in en eski İslam köylerinden biri olduğunu söyledi. Çevik, "5 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Malazgirt Savaş alanının tespiti ile ilgili yürütülen projenin bilimsel danışmanıyım. Şu an Bulanık ilçesine bağlı Mollakent köyündeyiz. Bu yörenin en eski köylerinden birisi, en eski İslam köylerindendir. İslam yerleşimlerinden birisi ve bu eskiliğini de bu içinde bulunduğumuz mezarlıkta yer alan kitabeliği, motifliği ve nitelikli taşlarıyla gösteriyor. Bu alanda bir misafirimiz var. İngiltere’den Exeter Üniversitesi İslam Arkeolojisi Profesörü Timothy Insoll’e beraber 2-3 gündür Malazgirt’teydik. Malazgirt’ten buraya geldik. Şimdi buradan Mollakent, Ahlat ve Erciş’teki Çelebibağ’daki Akkoyunlu, Karakoyunlu mezarlıkları olmak üzere bölgedeki en eski tarihi mezarlıkları bir sürvey, bir yüzey araştırması şeklinde geziyoruz. Notlarımızı alıyoruz. Tespitlerde bulunuyoruz. Mollakent’te bu anlamda bu yörenin en değerli köylerinden birisidir. Bir sürvey, bir yüzey araştırması gezisi münasebetiyle buradayız” dedi.


Bulanık Kaymakamı Koşansu da, Mollakent köyündeki eserlerin korunması ve tanıtılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.



Arkeologlar Mollakent’teki tarihi yerleri gezdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli En güzel şiirler öğretmenler için okundu Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kent Şairleri Topluluğu, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında şiir dolu bir program düzenleyerek en güzel eserleri eğitimciler için okudu. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kent Şairleri Topluluğu, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında şiir dolu bir programa imza attı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Gerzele Kültür Evi’nde düzenlenen programa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili ve Kent Konseyi Başkanı Ali Marım, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Mehmet Selçuk, Kent Şairleri Topluluğu Başkanı Muammer Kardeş, Kent Şairleri Topluluğu üyeleri, öğretmenler ve şiir severler katıldı. Başkanvekili Marım burada yaptığı konuşmada Kent Şairler Topluluğu’nun düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü programı için tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Öğretmenlerimizin fedakârca emeklerini, topluma kattıkları değerleri ve eğitimdeki rolünü kutlamak amacıyla bir araya geldik. Şiirlerle, hatıralarla ve derin bir saygıyla, geleceği şekillendiren öğretmenlerimizi bir kez daha yad ettik” ifadelerini kullandı. Öğretmenlik çok zor ve meşakkatli bir meslek Şiirlerle Öğretmenler Gününü kutlamanın çok farklı ve güzel olduğunu kaydeden Başkanvekili Marım, öğretmenliğin çok zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu işaret ederek, bir insanı topluma faydalı olarak yetiştirmenin önemine değindi. Marım, birbirinden güzel şiirlerin seslendirildiği etkinlikte emekleri için herkese teşekkür ederek, tüm eğitim camiasının Öğretmenler Günü’nü kutladı. Müzik eşliğinde gerçekleştirilen programda, Kent Şairleri Topluluğu Başkanı Kardeş ve yürütme kurulu üyeleri en güzel şiirleri öğretmenler için okudu.
Aydın Başkan Yetişkin’in Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü mesajı Kadınların her alanda eşit haklara sahip bireyler olduğunu vurgulayan Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, "Kadına karşı şiddet, insanlık suçu olduğu kadar, toplumun onurunu ve vicdanını derinden yaralayan bir sorundur" dedi. Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Kadına yönelik şiddetin toplum onurunu ve vicdanını derinden yaralayan bir sorun olduğunu ifade eden Başkan Yetişkin, mesajında “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nünde, şiddetin her türlüsünü reddeden ve bu konuda kararlı duruş sergileyen toplum olma sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlıyorum. Şiddet, yalnızca fiziksel yara bırakmaz, ruhsal, toplumsal ve kültürel alanlarda da derin izler bırakır. Kadına karşı şiddet, insanlık suçu olduğu kadar, toplumun onurunu ve vicdanını derinden yaralayan bir sorundur. Kadınlar, toplumu şekillendiren, geleceği inşa eden, her alanda erkeklerle eşit haklara sahip olan bireylerdir. Onların haklarına, onurlarına ve güvenliklerine saygı göstermek, bir toplumu ileriye taşımanın en önemli adımıdır. Her bireyin, her kurumun, her yöneticinin bu konuda üzerine düşeni yapması, sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda insani görevdir. Şiddetin her türlüsüne karşı durduğumuzu ve kadına yönelik şiddetin her gün karşısında olacağımızı bir kez daha vurguluyorum. Bu mücadelede hep birlikte daha güçlü, daha kararlı olacağız. Kadına karşı şiddeti normalleştiren her türlü anlayışı reddediyor, şiddet mağduru olan kadınların yanında durmaya devam ediyoruz. Şiddetin sona erdiği, kadınların özgür ve güvenli bir şekilde yaşayabildiği bir dünyada, hep birlikte daha güzel bir geleceğe doğru yürüyelim. Kadına karşı şiddetle mücadele, sadece bir günün değil, her günün meselesidir. Hep birlikte, şiddeti durdurmak ve kadınları korumak için el birliğiyle çalışacağız” ifadelerine yer verdi.
Adana Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aladağ: “Adet düzensizliği polikistik over sendromuna işaret ediyor” Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Zeynep Cansu Aladağ, her 10 kadından birinin polikistik over sendromu yaşadığına dikkat çekerek, adet aralıklarının 35 günden uzun olması, adet kanamalarının çok az ya da çok sık olmasının bu sendroma işaret ettiğini söyledi. Acıbadem Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Zeynep Cansu Aladağ, hormonal dengesizliklere bağlı olarak kadınlarda sık görülen “Polikistik Over Sendromu” (PCOS) hakkında önemli bilgiler verdi. Dünya genelinde kadınların yaklaşık yüzde 5 ila 10’unu etkileyen bu sendromun genellikle ergenlik döneminden itibaren başlayarak birçok kadında yaşam boyu devam ettiğini belirten Dr. Aladağ erken tanı ve doğru yönetim ile semptomların kontrol altına alınabileceğini ifade etti. PCOS bulgularının herkeste farklı şiddette ve kombinasyonlarla görüldüğüne değinen Dr. Aladağ “Bu sendromun görüldüğü kadınların çoğu adet döngüsünde düzensizlikler yaşar. Bu durum, genellikle yumurtlamanın (ovülasyon) olmaması veya düzensiz olmasından kaynaklanır. Adet aralıklarının 35 günden uzun olması, adet kanamalarının çok az ya da çok sık olması PCOS’un belirgin işaretlerindendir” dedi. “Aşırı tüylenme veya saç seyrelmesi görülebilir” Androjen hormon seviyelerinin yüksekliği nedeniyle PCOS’lu kadınlarda yüz, çene hattı, göğüs, karın ve sırt bölgelerinde erkek tipi tüylenme artışı yaşanabileceğini belirten Dr. Aladağ, yüksek androjen düzeylerinin ciltteki yağ üretimini artırdığını, bunun da akneye neden olabileceğini, özellikle ergenlik döneminden sonra yaygın görülen bu semptomun, genç kadınlarda estetik kaygılara yol açabileceğini dile getirdi. Bazı kadınlarda yine erkek tipi saç dökülmesinin, yani başın ön kısmı ve tepe noktasında saç seyrelmesi görüldüğünü sözlerine ekledi. “Gebelik şansını azaltabilir” Yumurtlama düzensizlikleri nedeniyle PCOS’lu kadınların gebelik şansının azalabileceğini anlatan Dr. Aladağ, “Ancak bu durum takip ve tedavi ile iyileştirilebilir. Yine PCOS’lu kadınlar, metabolik bozukluklar nedeniyle kilo almaya daha yatkındır. Özellikle karın çevresinde yağ birikimi gözlenebilir. Hastalık insülin direnci ile de ilişkilidir. Bu durum, şeker metabolizmasını olumsuz etkileyerek diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırabilir” diye konuştu. “Doğum kontrol hapları adet döngüsünü düzenler” PCOS bulgularını yönetmek için semptomların türüne, şiddetine ve kadının yaşam tarzına bağlı olarak kişiye özel tedavi gerektiğinin altını çizen Aladağ, “Tedavide temel hedef, semptomları kontrol altına almak, yaşam kalitesini artırmak ve komplikasyonları önlemektir. Öncelikle adet döngüsünü düzenlemek için doğum kontrol hapları sıklıkla kullanılır. Bu haplar, östrojen ve progesteron içererek hormonal dengeyi sağlar, adet döngüsünü düzenler ve aşırı tüylenmeyi kontrol eder. Tedaviye başlandıktan sonra, düzenli olarak adet döngüsü izlenmeli ve gerekirse hormonal düzeyler kontrol edilmelidir” dedi. “Hastaların genelinde insülin direnci de görülür” Aşırı tüylenme ve aknenin de yine hormon tedavileri ile düzeltilebileceğini ifade eden Dr. Aladağ, doğum kontrol haplarının olumlu etkiler oluşturacağına, ayrıca, antiandrojenik ilaçlar ile topikal tedaviler veya sistemik tedavi seçenekleri tercih edilebileceği bilgisini verdi. Kilo almanın PCOS semptomlarını kötüleştirebileceğini aktararak düzenli egzersiz ve düşük karbonhidratlı diyetler gibi sağlıklı beslenme alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını söyledi. Kilo kaybının insülin direncini iyileştirerek adet düzenini olumlu yönde etkileyebildiğini vurgulayan Dr. Aladağ, “PCOS’lu hastaların genelinde insülin direnci bulunduğundan, hastaların metabolik durumları izlenmelidir. Glukoz, insülin ve lipid profilleri gibi testlerle metabolik riskler değerlendirilmelidir. Metformin gibi ilaçlar, insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabilir” diye konuştu. Gebelik ile ilgili de yumurtlamayı arttıran ve düzenleyen tedavilerin uygulandığının altını çizdi. “Kişiye özel tedavi uygulanmalı” Yine bu hastalığın depresyon, anksiyete ve düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunlara yol açabileceğine işaret eden Dr. Aladağ, “Psiko-sosyal destek, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, hastaların ruhsal sağlıkları da göz önünde bulundurulmalıdır. PCOS kadınların yaşamını etkileyebilecek birçok semptomla seyredebilir. Ancak, doğru yönetim ve bireyselleştirilmiş tedavi planları ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Erken tanı, düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleri ile PCOS’lu hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek mümkündür” dedi.