Yerel Haberler
İzmir
Dünya Robot Olimpiyatları başlıyor 26 Kasım 2024 Salı - 15:15:20 İzmir’de 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci ağırlayacak Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) için geri sayım başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle 28 Kasım’da Fuar İzmir’de başlayacak Dünya Robot Olimpiyatı finali, 30 Kasım’a kadar devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, İzmirlileri etkinliğe davet ederek, “28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali için sayılı günler kaldı. Dünyanın dört bir yanından bilim ve robotiğe meraklı çocuklar ve gençleri İzmir’de buluşturacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali’nde, katılımcılar, robotik teknolojilerle ilgili bilgilerini genişletirken aynı zamanda farklı yerlerden gelen yaşıtlarıyla tanışıp fikir alışverişinde bulunacak. 28 - 30 Kasım tarihleri arasında Fuar İzmir’de yapılacak, 90 ülkeden, 562 takım, 3 bin 500 katılımcıyı ağırlayacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya; İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve basın temsilcileri katıldı. Tezcan: "Bu fırsat dalgasını kaçırmayalım" İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, teknolojinin dünyayı, hatta İzmir’i ve Türkiye’yi daha iyi bir yer yapmak için en önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını aktaran Tezcan, “2019 yılından beri, bu göreve atanana kadar geçen sürede bir düşünce kuruluşunda ekonomik program, kalkınma programı ile ilgili bir takım politika önerileri geliştiriyordum. Bizimki gibi gelişmekte olan bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli etkenlerden biri, teknolojiyi hızla kendi ekonomi mekanizmasına adapte etmek ve sıçrayarak kalkınmayı denemek olmalı. Bunu değişik dönemlerde, değişik ülkeler gerçekleştirmiş. Şimdi bir ekonomistin, Schumpeter’in teorisine bağlı olarak söylemek gerekirse altıncı fırsat dalgasının başındayız. 2020’lerin başında başlayan ama pandemi nedeniyle biraz ertelenmek zorunda kalan dijital ve yeşil teknolojilere odaklanmış altıncı fırsat dalgasının en başından yakalama imkanına sahip durumdayız. Eğer bu defa Türkiye bu fırsat dalgasını bu iki teknolojinin üretilmesi, her yerde kullanılmasına adapte edebilirse biz de küresel ekonomi içindeki rolümüzü ve payımızı önemli ölçüde değiştirebilir, geliştirebiliriz. Bunun yapılabilmesi için küresel rekabetçilikteki rolümüzün hızla gelişmesi lazım. Bu da bilim, veri ve yenilikçilik politikasının tam anlamıyla anlaşılması, tüm ekonomik mekanizmanın da bu teknolojilerle yoğrulmasıyla mümkün. Bunu son 6 yıldır mümkün görüyorum, her yerde önermeye gayret ediyorum. Yeni görevimde de belediyenin faaliyetlerinde aynı çabayı gösteriyorum, devam da edeceğim. Hem belediye hem şahsım adına böyle bir etkinliğin İzmir’de olması, belediyemizin ve İZFAŞ’ın katkı veriyor olmasından çok gurur duyuyorum. Umarım buna benzer çabalar devam eder ve ülkemiz de teknolojiyi üreten ve mümkünse ihraç eden ülke konumuna gelir. Lütfen 28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Demir: "Her çocuk mucit doğar" Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, “Çok heyecanlıyız. Biz ’her çocuk mucit doğar’ diyoruz. Çocuklarımız, öğrencilerimiz geleceğimizdir. Bütün yatırımlarımız onlar için. Bu çalışmalarımızdan birisi de WRO. İzmir’de unutulmaz bir deneyim yaşamaları için hazırlandık. Bu etkinlik hem ülkemizin, hem güzel İzmir’imizin tanıtımı için fırsat oldu. Lütfen etkinliğe gelin, çocukların projelerini dinleyin. Robot maçlarını izleyin. Çocukların yüzlerindeki heyecanı, öğrenme ve paylaşma isteğini görün. İyi ki varsınız, iyi ki geleceksiniz” diye konuştu. Christensen: "Unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı" WRO’nun temel amacının gençlerin problem çözme becerileri ve geleceğin inşasında kullanacakları teknik becerileri geliştirmelerine katkı sunmak olduğunu belirten World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, “Günümüzde yenilikler olağanüstü hızla ilerliyor. Yapay zeka, teknoloji hayatımızı, çalışma şekillerimizi ve problem çözme yöntemlerimizi yeniden şekillendiriyor. Gençlerin teknolojiyi korkulacak bir şey olarak değil, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için bir araç olarak görmelerini istiyoruz. İzmir’in desteğiyle sadece WRO’yu Türkiye’ye getirmekle kalmadık, aynı zamanda tüm dünyadan gençlere ulaşabilme fırsatı elde ettik. İzmir’in misafirperverliği, inovasyon ve eğitime olan bağlılığı ile unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı. Birlikte sadece robotlar inşa etmiyoruz aynı zamanda yarının zorluklarıyla, yaratıcılık, iş birliği ve güvenle başa çıkmaya hazır bir nesil inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bezek: "İzmir’e çok etki ediyor" İzmir’in ev sahipliği sürecini anlatan Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir etkinliği Türkiye’ye getirmemizi sağladığı için çok teşekkür ediyorum, İZFAŞ’a, bize yıllardır inandığı için, derneğimizi 2015’ten beri destekliyor. İzmir’de WRO’nun ulusal etkinliğini düzenliyoruz ve İzmir’e çok etki ediyor. WRO takımlarının çoğu bu bölgeden. Böyle bir desteğin topluma da etkisini çok iyi görüyoruz. Bu desteğin devamını diliyoruz” dedi. Cumalıoğlu: "İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak" İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, “Bu etkinlik sadece İzmir için değil, aynı zamanda ülkemiz için de çok önemli bir tanıtım fırsatı sunuyor. İnanıyorum ki dünyanın dört bir yanından gelecek gençler, hayal güçleri ve yaratıcılıklarıyla gezegenimizin geleceğine ışık tutacak, ilham verecekler. Güzel İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak” şeklinde konuştu. Yarışacak takımın projesi hakkında bilgi aldılar Basın toplantısının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan ve davetliler Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali’ne katılarak Robomision Senior kategorisinde yarışacak Özel Çakabey Okulları’ndan Artifusion takımının projesini inceledi ve öğrencilerden proje hakkında bilgi aldı. “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek Bu yıl “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek finalde, bir yandan gezegenimizin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanan katılımcılar, diğer yandan da doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair önerilerini paylaşacak. Türkiye’de ilk kez düzenlenecek organizasyon, sadece bilimsel ve teknolojik gelişime katkı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda kültürel çeşitlilik ve iş birliği bilincini de artıracak.
26 Kasım 2024 Salı - 11:58 Mesut Toros: “Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” Aliağa FK Teknik Direktörü Mesut Toros, Osmaniye FK maçını değerlendirerek, oyun güçlerinin artmasına rağmen bunu skora yansıtamadıkları için üzgün olduklarını ve çalışmaya devam edeceklerini ifade etti. TFF 3. Lig 3. Grup ekiplerinden Aliağa FK, 12. hafta mücadelesinde Osmaniye FK ile deplasmanda karşı karşıya geldi. İzmir ekibi, rakibiyle golsüz berabere kaldı. Karşılaşmaya dair açıklamalarda bulunan Aliağa FK Teknik Direktörü Mesut Toros, skor üretemedikleri için üzgün olduklarını ve daha çok çalışacaklarını ifade etti. Hücum anlamındaki tercihlerine de değinen Toros, “Deplasmanda oynadığımız play-off hattındaki Osmaniye FK karşısındaki mücadele gücümüz üst düzey olsa da, hücum anlamındaki tercihlerimizin sonuç vermemesi maçın beraberlikle sonuçlanmasını sağladı. Rakibimizin diziliş olarak değişkenlik gösteren anlayışına karşı hazırlıklıydık. Özellikle ön alan baskısı ve takım savunması anlamında takımım elinden geleni yaptı. Oyun zaman zaman gidip gelse de, topa sahip olan ve daha fazla üretmeye çalışan taraf bizdik. Üçüncü bölgedeki etkinliğimizi karar anlarına doğru yansıtabilseydik sonuç kesinlikle farklı olurdu. Hedefe giden yolda oyun gücümüz her geçen gün artsa da, bu güçlü oyunun skora yansımaması ve sonuç olarak maçın berabere bitmesi bizler adına tatmin edici değildi. Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Karaoğlan’ 18. yılında Güzelbahçe’de anıldı
05 Kasım 2024 Salı - 15:04 ‘Karaoğlan’ 18. yılında Güzelbahçe’de anıldı Eski başbakanlardan Bülent Ecevit vefatının 18. yılında Güzelbahçe’de ismine verilen parkta heykeli önünde anıldı. Anma programına Güzelbahçe Belediye Başkan Vekili Ali Turan, Güzelbahçe İlçe Yönetimi, Meclis üyeleri, STK Başkanları, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Güzelbahçe Belediye Başkan Vekili Ali Turan yaptığı konuşmada, “Bir lideri, gazeteci ve yazarı, eski Başbakan ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit’i anmak üzere toplandık. 5 Kasım 2006’da hayata veda eden Ecevit, ülkemizin demokrasi ve adalet mücadelesinde iz bırakmış bir lider olarak hafızalarımızda yaşamaya devam ediyor. Bülent Ecevit, yalnızca bir siyasetçi değil aynı zamanda halkına gönülden bağlı bir insan, bağımsızlık ve demokrasi savunucusu, halkçı ve dürüst bir liderdi. 1925 yılında İstanbul’da doğan Ecevit, Robert Koleji’nden mezun olduktan sonra gazetecilik kariyerine adım attı. ’Karaoğlan’ olarak halk arasında tanınan Ecevit, mütevazi kişiliği, kültür ve sanata olan ilgisi ve halktan kopmayan yaklaşımıyla gönüllerde taht kurdu. Ecevit’in hayatında özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı büyük bir dönüm noktasıydı. O dönemde başbakan olarak aldığı bu kararla, yalnızca Kıbrıs Türk halkını değil, tüm Türk milletini koruma adına önemli bir adım atmış, milletimizin saygısını kazanmıştır." dedi. Ecevit’in, barışın ve kardeşliğin savunucusu olduğunu, ülkenin zor dönemlerinde çözüm odaklı yaklaşımıyla halkına umut aşıladığını belirten Başkan Vekili Turan, şöyle devam etti: "Bir gazeteci olarak da Bülent Ecevit, kalemiyle topluma ışık tutmuş, gerçekleri halka ulaştırmayı bir görev bilmiştir. Yazıları ve kitaplarıyla Türk siyaset düşüncesine önemli katkılarda bulunmuş; dürüst, şeffaf ve samimi liderliğiyle genç siyasetçilere örnek olmuştur. Bugün Ecevit’i anarken, onun “Ne ezen, ne ezilen; insanca, hakça bir düzen” şiarını, yani herkesin eşit ve özgür olduğu bir Türkiye özlemini hatırlıyoruz. Onun vizyonunu, dürüstlüğünü ve halka hizmet etme anlayışını bugün hala ilham verici buluyoruz. Türk siyasetine, demokrasiye ve halkımıza yaptığı katkılar için kendisine bir kez daha minnetle teşekkür ediyoruz. Bülent Ecevit’i saygı, rahmet ve özlemle anıyor; onun bıraktığı mirası yaşatma gayretinde olduğumuzu vurgulamak istiyorum.18. Yılında Bülent Ecevit’i ve eşi Rahşan Ecevit’i rahmetle anıyorum” Konuşmaların ardından, Ecevit’in anıtına karanfil bırakıldı.
Bergama’da yeni sezon zeytin hasadı başladı
05 Kasım 2024 Salı - 14:38 Bergama’da yeni sezon zeytin hasadı başladı Bergama ilçesinde zeytin ve zeytin yağı sezonun açılışında konuşan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Sektör bir rekora hazırlanıyor. Rekolte tahmin çalışması sonucuna göre 750 bin ton sofralık zeytin, 475 bin ton zeytinyağı üretimi bekliyoruz" dedi. İTB ve Bergama Ticaret Odası (BERTO) iş birliğinde, Bergama Belediyesi desteğiyle yeni sezon zeytin ve zeytin yağı sezon açılışı töreni yapıldı. Tören öncesi zeytin hasadı yapılarak sezon açılışı gerçekleştirildi. Törene, Bergama Kaymakamı Avni Oral, Bergama Belediye Başkan Yardımcısı Emel Ürper, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, BERTO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat’ın yanı sıra zeytin ve zeytinyağı sektör temsilcileri katıldı. “Zeytin, bu topraklarda hep bolluğun bereketin simgesi olmuştur.” İTB Başkanı Işınsu Kestelli yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da sezon açılışımızı dünyanın en bereketli topraklarında, Bakırçay Havzamızda gerçekleştiriyoruz. Zeytin, bu topraklarda hep bolluğun ve bereketin simgesi olmuştur. Varlığıyla hayatımıza zenginlik katmıştır. Verdiği huzurla, gölgesinde yaşayan herkese barışın yüceliğini anlatmıştır. Kalıcı olmanın önemini hatırlatmıştır. Zeytin çürüyüp ölse bile sürgün verilerek yeniden dirilen bir ağaçtır. Hayat ağacıdır. Mitolojide de ölümsüzlüğün simgesi olarak yer alır. Medeniyetlerin besleyici kaynağı, sağlığın da anahtarıdır.” dedi. "Geçtiğimiz yıl ortalama bir sezon yaşasak da 2022 yılında tarihin en yüksek üretim seviyelerine ulaşmıştık. Bu sezon ise sektör, yeni bir rekora hazırlanıyor." diyen Kestelli, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz günlerde açıklanan rekolte tahmin çalışması sonucuna göre 750 bin ton sofralık zeytin, 475 bin ton zeytinyağı üretimi bekliyoruz. Üretimdeki artışa paralel olarak ihracatta da rekor bir rakama ulaşabiliriz. Ancak, önceliğimizin rakamsal büyüklüklere ulaşmaktan ziyade verimliliğimizi ve kalite standartlarımızı yükseltmek, markalaşma çalışmalarına ağırlık vermek ve sürdürülebilir zeytin uygulamalarını benimsemek olması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu. “Coğrafi işaret müraacatı yaptık; bölgemiz için istekli ve hevesliyiz” BERTO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat, yeni sezonunun hayırlı uğurlu olması dileğinde bulunarak şöyle devam etti: "Zeytinle ilgili ilk serüvenimiz 2023 yılının nisan ayında, odamızda düzenlenen ilk toplantıyla başladı. Bu durumla ilgili bir hayalim vardı; özellikle dışarıdan gelen insanların alabilmesi amacıyla ilçemizde ve çevre ilçelerde zeytin dükkanlarının olmasıydı. Bu hayalim elbette devam ediyor. Bunun çalışmalarını hep birlikte yapıyoruz. Bu etkinlik belki işin görünen kısmı ancak odamızda bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz. Mesela coğrafi işaret müracaatı yaptık. İnşallah coğrafi işareti aldıktan sonra diğer bölgelerimizde olduğu gibi AB coğrafi işaretleri de alırız. Bu konuda heyecanlı ve istekliyiz, hevesliyiz. Bununla birlikte bölgemizin tanıtımına da katkıda bulunmak istiyoruz." "En önemli yağlık zeytin üretim merkezlerinden birisiyiz" İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, Bergama’nın Türkiye’deki en önemli yağlık zeytin üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirterek, "Önümüzdeki süreç içerisinde bakanlığımızın uygulamış olduğu yeni tarım politikaları çerçevesinde üretimin planlı olması, suyun merkezi olarak tarımın oluşturulması konusunda da yine her zaman olduğu gibi hem sivil toplum örgütlerinin hem üreticilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Çok önemli üç tane havzanın üzerinde bulunan bir şehirdeyiz. Kadim bir bitkiye sahibiz. Zeytin, yüksek ve eğimli alanlarda yaşamayı seviyor. O yüzden taban arazilerde zeytini çok da fazla kullanmamamız gerektiğini düşünüyorum. Suyun merkezi olarak üretimin ne kadar önemli olduğunu içinde bulunduğumuz kasım ayında da almadığımız yağışlarla daha da iyi anlıyoruz. Suya göre ihtiyaçlarımızı belirleyip ihtiyaçlarımıza göre de önümüzdeki süre içerisinde planlarımızı yapacağız" dedi. 66 bin dekarlık alanda zeytin hasadı Bergama Kaymakamı Avni Oral, ilçede kayıtlı 66 bin dekarlık alanda zeytin hasadı yapıldığını açıklayarak, bu alanda yaklaşık 2,5 milyon zeytin ağacı bulunduğunu kaydetti. Oral, "Kınık, Bergama’yı, Aliağa’yı değerlendirdiğimiz zaman aslında ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu da görebiliyoruz. Ancak zeytinin katma değeri yüksek bir ürün olarak pazarlanmasına yönelik de ilçemizde eksikliklerin mevcut olduğunu değerlendiriyoruz. Yeterli tesiste ve örgütlenmede olmadığınızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Zeytin tarımında kooperatifleşme ve şirketleşme çok önemli bir yer almaktadır. Bölgemizde bu alanda faaliyette bulunan kurumsal yapılar yeterli değildir. Bu yönde kurulacak kooperatifler, işletmelerin varlığı bölge ve Bergama zeytininin ve zeytinyağının bir marka olarak ortaya çıkmasına, ambalajlı ürüne dönüştürülmesine ve üretimde bulunan çiftçilerimize katkı sağlaması açısından oldukça önemlidir" dedi. Tören sonunda, zeytinyağı tadımı yapıldı. Kaliteli zeytinyağı ile kusurlu zeytinyağı arasındaki farklar gözlemlendi.
Türkiye, dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 30’unu tek başına yapmayı hedefliyor
05 Kasım 2024 Salı - 11:00 Türkiye, dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 30’unu tek başına yapmayı hedefliyor Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde 2023/24 sezonu, bir önceki sezona göre yüzde 11’lik artışla 490 milyon dolarlık ihracatla tamamlandı. 64. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üreten Ülkeler Konferansı 24 Ekim 2024 tarihinde Fransa’nın Paris şehrinde gerçekleşti. Toplantıya Avustralya, Şili, Yunanistan, Güney Afrika, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri gibi çekirdeksiz kuru üzüm üreten ülkelerden 27 temsilci katıldı. Avustralya’dan Mark King Konferans Başkanı seçilirken, Türkiye’den Osman Öz Başkan Yardımcısı, Ece Tırkaz ise katipliğe atandı. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Murat Gören, çekirdeksiz kuru üzüm sektöründe uluslararası iş birliği ve sürdürülebilirliğin önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Türkiye, toplantıda 236 bin ton rekolteyle dünya genelindeki 1 milyon 157 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin yüzde 20’sini tek başına gerçekleştireceğini beyan etti. ABD 202 bin 565 tonluk üretim ile ikinci sırada, Çin 185 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesiyle üçüncü sırada yer alıyor. Hindistan 145 bin ton, İran 160 bin ton, Güney Afrika 73 bin 500 ton, Şili 56 bin ton, Arjantin 48 bin 400 ton, Özbekistan 40 bin ton, Avustralya 10 bin 725 ton kuru üzüm üretimi öngörüyor. Çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi ülkeler; 2024 yılında dünya genelinde 598 bin 791 ton kuru üzüm ihracatı hedeflerken, Türkiye 176 bin tonluk kuru üzüm ihracatıyla dünya ihracatından yüzde 30 pay alma amacını ortaya koydu. Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, “Dünya kuru meyve pazarının 11 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Türk kuru üzüm sektörü yaklaşık yüzde 25’lik pazar payı ile dünya kuru meyve pazarında önemli bir paya sahip. 64. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üreten Ülkeler Konferansında Avustralya, Şili, Yunanistan, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nden temsilcilerimizle detaylı bir istişare yapma fırsatına sahip olduk, bu sektörümüzün geleceğini şekillendirecektir.” dedi. EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ise üretici ülkelerin 2024/25 sezonunu değerlendirdiğini ve 2024/25 yılı rekolte, iç tüketim ve ihracat beklentileriyle ilgili sunumlar gerçekleştirdiğini söyledi. Işık, “Çekirdeksiz kuru üzüm arzında 2023 mahsulüne kıyasla yüzde 6,14’lük bir artış gözlemlendi. Başlangıç stoklarında ise yüzde 49 oranında önemli bir düşüş söz konusu. Stoklardaki bu azalmaya rağmen, üretimdeki genel artışın, küresel üzüm arzının artan talebi karşılayacağını öngörüyoruz. Golden üzüm üretimi yalnızca yüzde 1 artış gösterdi, toplam stoklar ise devreden stokların az olması nedeniyle yüzde 14 oranında azaldı. Toplam arz değişmeden kalmıştır. Yunanistan’ın kuş üzümü üretimindeki artışa rağmen, başlangıç stoklarındaki düşüş nedeniyle kuş üzümünün toplam arzında yüzde 8 oranında bir azalma bekleniyor.” dedi.
Özbek öğrencilere Ödemiş’te meyve fidancılığı eğitimi
05 Kasım 2024 Salı - 10:39 Özbek öğrencilere Ödemiş’te meyve fidancılığı eğitimi S.S. Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Özbekistan’da bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü arasında yürütülen ortak proje kapsamında, Özbekistan’dan gelen doktora öğrencilerine Bademli’de fidancılık eğitimi verildi. Tarımsal kalkınma alanında ülke sınırlarını aşan vizyonuyla Bademli Kooperatifi öncülük etmeye devam ediyor. 1968 yılında temelleri atılan kooperatif uluslar arası alanda da kendini ve çalışmalarını geliştiriyor. Kooperatif bünyesinde bulunan Doku Kültürü Laboratuvarının da katkılarıyla virüsten ari bitki anaçları yetiştiren, bu sağlıklı ıslah edilmiş çeşitlerin üreticilerle buluşmasını sağlayan Bademli Kooperatifi, bu alandaki çalışmaları Özbekistan’da bulunan ve aralarında öğrenci staj programı ile de protokol bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü ile Özbekistan’a da öğretiyor. S.S. Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Özbekistan’da bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü arasında yürütülen ortak proje kapsamında Özbek öğrenciler Ödemiş’e geldi. Boxadır Hayitboyev, Mirnasir İsrailov, Sardor Yusupov, Faxriddun Burunov, ve Shavkat Yuldashev isimli beş doktora öğrencisi, doku kültüründen, fidancılığın hassas detaylarına kadar, üretimin her aşamasında nasıl emekle dikkatli çalışmalar yapıldığını yerinde görerek öğrendiler. Meyve fidanı anaçlarının, doku kültürü laboratuvarında nasıl ve hangi şartlarda üretildiği, üretimin parsellerde nasıl yapıldığı, aşılama şekilleri ve süreçleri konusunda kapsamlı ve yerinde gözlemle öğrenme imkanı buldular. Kooperatif ortaklarının arazilerinde de inceleme yapan doktora öğrencileri, Ödemiş’in ve Bademli bölgesinin güzelliğine, iklimi ve ürün çeşitliliğine hayran kaldılar. İklim koşullarının arasındaki farklardan dolayı bölgemizdeki üretim çeşitliliğini Özbekistan’da bulmanın mümkün olmadığını ancak bazı ürünler için sera sistemi kullanılabileceğini ifade ettiler. Kooperatif Başkanı Hurşit Nallı, bu tarz projelerin ülkemiz ve bölgemize karşı hepimizin sorumluluğu olduğunu, sürdürülebilir bir gelecek için fidancılık sektörünün her gün daha da fazla emek gerektirdiğini, bu konuda ellerini taşın altına koymaktan asla çekinmeyeceklerini ve daima daha da iyisini yapmak için çalışacaklarını sözünü verdi.
Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu
05 Kasım 2024 Salı - 10:08 Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu İzmir’de Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen, yaklaşık 150 yükümlünün eserlerinin yer aldığı ‘Geleneksel El Sanatları Ebru ve Resim Sergisi’ ziyarete açıldı. Mevlana türbesinden lale figürüne kadar kültürel boyutta olan pek çok eser büyük beğeni gördü. Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün denetimi altında olan yaklaşık 150 yükümlüye, Buca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce görevlendirilen eğitmen tarafından ebru sanatı ve çeşitli alanlarda boya kursu eğitimi verildi. Yükümlüler, aldıkları eğitimler sonunda Mevlana’dan lale motifine kadar geleneksel özellik taşıyan birçok eser ortaya çıkardı. Eserler, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde düzenlenen sergiyle tanıtıldı. "Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda" Sergiye dair bilgiler aktaran Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, “Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün takibini yaptığı yükümlülerimizin; kişisel becerilerini geliştirmeleri, boş zamanlarını değerlendirmeleri ve sosyal hayata, topluma adaptasyonlarının hızlandırılması amacıyla böyle bir kurs düzenledik. Kurs sonucunda ortaya çıkan bu güzel eserleri de insanlarımıza gösterdik. Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda. Osmanlı döneminden itibaren ‘lale’ figürü bizim kültürümüzde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmalarda lale figürü, Mevlana Türbesi’ndeki eserlerin yansıması gibi çeşitli eserleri burada görebiliyoruz. Önemli olan bu eserleri kalıcı hale getirmek ve tarihimizi, gençlerimize aktarabilmek. Ebru sanatı da bunun için çok önemli” dedi.
Egeli bilim ekibinden yumurtalık kanserinin tedavisinde yenilikçi proje
05 Kasım 2024 Salı - 10:02 Egeli bilim ekibinden yumurtalık kanserinin tedavisinde yenilikçi proje Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin İlker Medine’nin yürütücülüğünü üstlendiği “HER2 Pozitif Yumurtalık Kanserinde Kantradin Enkapsüle ve Trastuzumab Konjuge Niozomların In Vitro/In Vivo Potansiyeli” başlıklı proje TÜBİTAK-ARDEB 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sabriye Yuşan’ı ve Projenin Yürütücüsü Prof. Dr. Emin İlker Medine’yi makamında ağırlayarak tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akreditasyona sahip, öğrenci odaklılıkta ödüllü, öncü araştırma üniversitemizde oluşturduğumuz örnek bilim üretme ekosistemimiz meyvelerini vermeye devam ediyor. Üniversitemizde bir kültüre dönüştürerek sürdürülebilir bir konuma kavuşturduğumuz araştırma geliştirme, inovasyon, proje ve yayın sayılarımız her geçen gün daha ileri seviyeye ulaşıyor. Bilim insanlarımız, araştırma üniversitesi etiketi ile daha nitelikli araştırmaları ve projeleri bilim dünyasına ve literatüre kazandırıyorlar. Nükleer Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin İlker Medine ve ekibi tarafından yumurtalık kanserinin tedavisine yönelik yenilikçi bir bakış açısıyla hazırlanan proje TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin İlker Medine ise “Yumurtalık kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser çeşidi olan meme kanseri geçirmiş kişilerde görülme ihtimali artan bir kanser türüdür. Yumurtalık kanseri tedavisi genellikle ameliyat ve kemoterapiyi içerir. Kullanılan ilaçlar kanserli hücrelere etki ettiği gibi sağlıklı hücrelere de etki etmektedir. Bununla birlikte kanserli hücrelere, tedavi için gereken dozlar da ulaşmamaktadır. Bu dezavantajları bertaraf etmek için nanoteknoloji ışığında tasarlanan hedefe yönelik ilaç taşıma sistemleri tercih edilmektedir. Bu projede İspanyol Böceğinin yumurtlama sonrası yumurtayı çevre mikroorganizmalardan korumak için salgıladığı bir terpen olan Kantradin kullanılacaktır. Kantradin niozom nanoparçacıklarına enkapsüle edilecek ve HER2+ yumurtalık kanseri hücrelerini hedefleyebilmek için trastuzumab konjugasyonu yapılarak in vitro/in vivo potansiyelleri araştırılacaktır” dedi.
Kanserin neden olduğu ağrılardan kordotomi ile kurtuldu
05 Kasım 2024 Salı - 09:57 Kanserin neden olduğu ağrılardan kordotomi ile kurtuldu Yakalandığı akciğer kanseri nedeniyle kronik ağrılar çeken ve gündelik yaşamı olumsuz etkilenen 81 yaşındaki Cemile Karaaslan, kapalı yöntemle yapılan kordotomi işlemi ile ağrılarından kurtuldu. Kolundaki geçmeyen ağrılar nedeniyle İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran 81 yaşındaki Cemile Karaaslan’a akciğer kanseri teşhisi konuldu. Kronik ağrıları nedeniyle gündelik yaşamı olumsuz etkilenen Karaaslan’ın, kısa sürede teşhis ve tedavi sürecine başlanarak ağrılarına çözüm bulunması hedeflendi. Şiddetlenen ağrıları ilaçla geçmeyince, Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Edip Gönüllü tarafından Cemile Karaaslan’a kordotomi işlemi uygulanmasına karar verildi. Karaaslan, kapalı yöntemle yapılan kordotomi işlemi ile ağrılarından kurtuldu. Kapalı yöntemle yüksek başarı oranı Bilgisayarlı tomografi eşliğinde gerçekleştirilen kordotomi işlemi, hastanın uyanık olduğu bir ortamda ve kapalı yöntemle uygulanıyor. Dr. Gönüllü, “Bu yöntem ülkemizde nadir uygulanıyor ancak başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde. Cemile Karaaslan gibi şiddetli ağrıları olan kanser hastaları için büyük bir rahatlama sağlıyor,” diyerek kordotominin güvenilir ve etkili bir çözüm olduğunu vurguladı. Dr. Gönüllü, kordotominin özellikle kanser kaynaklı ağrılarda etkili bir yöntem olduğunu belirterek, “Boyun bölgesinden özel bir radyofrekans iğnesi ile girip, omurilikteki ağrı yollarının iletimini durdurarak ağrıların önüne geçiyoruz. Bu yöntem açık kesi olmadan, kapalı bir şekilde yapılıyor ve dirençli kanser ağrılarında oldukça etkili” dedi. Kordotomi işlemiyle uzun zamandır çektiği kanser kaynaklı kronik ağrılarından kurtulan Cemile Kaaraslan da, “Doktorlarım ve tüm ekip benimle çok ilgilendi. Ağrılarımdan kurtuldum ve kendimi daha iyi hissediyorum. Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Tedavisi tamamlanan Akdeniz foku mavi sularla buluştu
05 Kasım 2024 Salı - 09:37 Tedavisi tamamlanan Akdeniz foku mavi sularla buluştu İzmir Büyükşehir Belediyesi, Güzelbahçe sahilinde bitkin halde bulunan Akdeniz fokunun tedavisini tamamladı. Zeytin adı verilen, 3 gün boyunca ahtapot ve gönüllü bakıcıların tuttuğu balıklarla beslenen fok, Foça’da mavi sularla buluştu. Denize kavuşmanın mutluluğunu yaşayan sevimli fok meraklı bakışlar arasında yüzerek gözden kayboldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı ekipleri, ihbar üzerine Güzelbahçe sahilinde bitkin halde bulunan Akdeniz fokunu, Doğal Yaşam Parkı’na getirdi. Bir yaşının üstünde olduğu tahmin edilen 2 metre uzunluğundaki 90 kilogramlık fok, veteriner hekimlerce tedaviye alındı. Görevlilerce Zeytin adı verilen fokun röntgeni çekildi. Göz ve ağız çevresinde kayalıklara çarptığı için yaralar oluşan dişi fok, büyük bir titizlikte tedavi edildi. Park görevlilerinin kendi imkanları ile denizden balık tutarak beslediği fok, 3 gün süren tedavinin ardından eski sağlığına kavuştu. Zeytin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri gözetiminde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Foça’daki eğitim ve dinlenme tesisleri sahilinde denize bırakıldı. Doğal ortamına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Zeytin kısa süre içinde yüzerek gözden kayboldu. “Sağlığına kavuşturduk” Veteriner İşleri Şube Müdürü Sinan Okçuoğlu, ihbar üzerine Güzelbahçe’ye giderek foku aldıklarını söyledi. Foça ve Karaburun bölgesinde 20 ile 40 arasında Akdeniz fokunun yaşadığını tahmin ettiklerini belirterek, bu sayının dünyada da 800 ile bin civarında olduğunu vurguladı. Okçuoğlu, “Bu bizim için çok önemli bir olay. Dünyada sayısı gittikçe azalan ve ciddi şekilde korunmaya çalışılan bir popülasyon. Çok değer verdiğimiz bir canlı. Dönem dönem yavrular ve ölü hayvanlar kıyıya vuruyordu. Denizden yetişkin olarak alınarak, rehabilite edilen ve yeniden doğal yaşam alanına bırakılan canlı sayısı çok az. Zeytini sağlığına kavuşturduktan sonra yeniden denize bıraktık. Onun hayata tutunmasını sağlamak önemli. Dişi olması, üreme yeteneğine sahip olması ve kaybetmemiş olmamız önemli. Bu canlıların korunması çok önemli” dedi. Veterinerler seferber oldu Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Serkan Eğrilmez de fokun kendilerine bitkin halde geldiğini ifade etti. Ciddi şekilde su ve kilo kaybı yaşadığını gördüklerini vurgulayan Serkan Eğrilmez, “Veteriner hekimler tarafından tedaviye alındı. Röntgen çekildi, beslenmeye başlandı. İnsana alışması rehabilitasyonunu zorlaştıracağı için çok fazla parkta kalmaması gerekiyordu. O nedenle tedavi sürecini hızlı şekilde yaptık” diye konuştu. “İlk kez bir fok tedavi ettik” Akdeniz fokunun beslenmesine dair de bilgi veren Serkan Eğrilmez, fokun ilk etapta balık yemek istemediğini, ahtapotla beslendiğini söyledi. Eğrilmez, “Ahtapot getirince çok heyecanlandı. Birkaç dakika içerisinde 5 tane ahtapot yedi. Doğal Yaşam Parkı’mızdaki bakıcılar gönüllü olarak denizden balık avladı. Pek çok türde balıkla beslendi. 3 gün içerisinde 20 kilogramdan fazla balık yedi. Kendini toparladı. Veteriner hekimler de diğer tedavilerini yaptı ve sağlığına kavuştu. Doğal Yaşam Parkı 15 yaşında. Bugüne kadar 7 binden fazla hayvanı tedavi ederek, yeniden doğayla buluşturduk. Ancak ilk defa bir Akdeniz fokunu tedavi ettik. Onu doğaya yeniden kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi hem karada hem de denizdeki canlılara elinden gelen yardımı yapmaya çalışıyor” dedi.
Dünyanın dört bir yanından öğrenci filmleri İzmir’de yarıştı
05 Kasım 2024 Salı - 09:27 Dünyanın dört bir yanından öğrenci filmleri İzmir’de yarıştı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen ve Yaşar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 10. CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, birbirinden başarılı filmleri seyirciyle buluşturdu. Bu yıl 10.’su düzenlenen festivalde, şimdiye dek 45 ülkeden 97 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 18 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Sadece bu yıl 2 bin başvuru alan festivalde bugüne kadar 34 ödül dağıtıldı. Festivalde yarışma bölümünde İran’dan Endonezya’ya, Hindistan’dan Avustralya’ya, Latin Amerika ülkelerinden Afrika ve Çin’e kadar değişik coğrafyalardan öğrenci filmleri yarıştı. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi, ilkini 2014 yılında düzenlediği CONTACT Uluslararası Öğrenci Film Festivali’ne onuncu kez ev sahipliği yaptı. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen festivalin konuk okulu, Romanya’dan Ulusal Tiyatro ve Sinema Üniversitesi Film Okulu oldu. Bu seneki jüri üyeliklerini festivalin 10. Yıl konuk okulu olan Ulusal Tiyatro ve Sinema Üniversitesi Film Okulu (UNATC) öğretim üyelerinden ve aynı zamanda filmleri ile Cannes, Berlinale, Karlovy Vary gibi önemli festivallerden ödül almış Paul Negoescu ve aynı üniversitenin öğretim üyelerinden ödüllü senarist Ana Agopian’nın yanısıra Yaşar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü akademisyenlerinden Dr. Jeffrey Hibbert, belgesel ve reklam yönetmeni Güven Zararsız ve görüntü yönetmenliği yaptığı filmlerle ödüle layık görülen Andaç Karabeyoğlu üstlendi. Farklı coğrafyalardan filmler Festival bünyesindeki yarışmada en iyi filme verilen En İyi Kısa Film Ödülünü Fransa’dan Midnight on MSN isimli filmi ile Elise Levy aldı. SenEDİT sponsorluğunda SenEDİT En İyi Öykü Ödülünü Juan Pablo Rendon Estrada (Kolombiya) “Parts of Someone Else” filmi ile alırken, MEG Works’ün sponsorluğunda Post-Prodüksiyon Ödülü’ne “Heart of the Evil” isimli kısa filmiyle Hasan Ege Çalışkan layık görüldü. En İyi Sinematografi Ödülü Çin’den Yi Zhang ve filmi Swallow’a giderken, Jüri Özel Ödülü’nü Fransa’dan “On the 8th Day” aldı. Öğrenci Jürisi Ödülü’ne de yine Fransa’dan Midnight on MSN isimli filmi ile Elise Levy layık görüldü. Yarışma bölümünün yanı sıra festivalde, 10. yıla özel hazırlanan film gösterimleri, seminerler ve söyleşilerle zenginleşen Contact Öğrenci Filmleri Festivali’nde aynı zamanda festivalin bu seneki konuk okulu olan UNATC’ın öğrencilerinin çektikleri filmlerden oluşturulan bir seçki de seyirciyle buluştu. Her yıl farklı ülkelerden katılan konuk okullar arasında Almanya (Münih Televizyon ve Film Üniversitesi ve Baden-Württemberg Film Akademisi), Polonya (Lodz Film Okulu), Fransa (La Femis), Portekiz (Lizbon Tiyatro ve Sinema Okulu), Yunanistan (Aristoteles Üniversitesi), Lübnan (Beyrut Saint-Joseph Üniversitesi) gibi sinema alanında tanımış yönetmenler yetiştirmiş ve uluslararası başarılara imza atmış film okulları yer aldı. Kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerindeki öğrenci filmlerinin kabul edildiği organizasyona Türkiye’den öğrenci filmleri de büyük ilgi gösterdi. 10 yılda 18 bin film Festivalin ödül töreninde konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, festivale çok farklı ülkelerden öğrencilerin ilgi gösterdiğini belirterek, “Festivale bu yıl 2 bin film başvurusu oldu. Jüri, bu başvuruları titizlikle değerlendirdi. 10 yılda festivalde şimdiye dek 45 ülkeden 97 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 18 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Bu üniversitemiz adına çok anlamlı” dedi. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, “Festivale başvuru yapan filmler arasından finalistleri belirlemek için çok zor seçim yaptık. Rektörümüz Prof. Dr. Levent Kandiller’e, konuk okulumuza, jüri üyeleri ile festivalimize destek olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sponsorlarımıza da verdikleri katkılardan dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi. Festival Direktörü, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazlı Bayram ise CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’yle bir kültür yolu olduğuna değinerek, “Alanında uzman ulusal ve uluslararası konukların katılımı ve jüri üyelikleriyle her geçen yıl daha da büyüyen CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, farklı coğrafyalardan genç yönetmenlerin filmlerinin buluştuğu bir kültürel etkileşim alanı yaratıyor. Festivalimiz, aynı zamanda öğrencileri film yapmaya yüreklendirmesi, onların sorunlara bakış açılarının evrensel insani boyutları seçimlerimizi etkiliyor. Gerçekten öğrencilerden sinematografik açıdan çok nitelikli filmler geliyor” diye konuştu.