KÜLTÜR SANAT - 05 Kasım 2024 Salı 10:08

Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu

A
A
A
Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu

İzmir’de Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen, yaklaşık 150 yükümlünün eserlerinin yer aldığı ‘Geleneksel El Sanatları Ebru ve Resim Sergisi’ ziyarete açıldı. Mevlana türbesinden lale figürüne kadar kültürel boyutta olan pek çok eser büyük beğeni gördü.


Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün denetimi altında olan yaklaşık 150 yükümlüye, Buca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce görevlendirilen eğitmen tarafından ebru sanatı ve çeşitli alanlarda boya kursu eğitimi verildi. Yükümlüler, aldıkları eğitimler sonunda Mevlana’dan lale motifine kadar geleneksel özellik taşıyan birçok eser ortaya çıkardı. Eserler, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde düzenlenen sergiyle tanıtıldı.



"Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda"


Sergiye dair bilgiler aktaran Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, “Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün takibini yaptığı yükümlülerimizin; kişisel becerilerini geliştirmeleri, boş zamanlarını değerlendirmeleri ve sosyal hayata, topluma adaptasyonlarının hızlandırılması amacıyla böyle bir kurs düzenledik. Kurs sonucunda ortaya çıkan bu güzel eserleri de insanlarımıza gösterdik. Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda. Osmanlı döneminden itibaren ‘lale’ figürü bizim kültürümüzde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmalarda lale figürü, Mevlana Türbesi’ndeki eserlerin yansıması gibi çeşitli eserleri burada görebiliyoruz. Önemli olan bu eserleri kalıcı hale getirmek ve tarihimizi, gençlerimize aktarabilmek. Ebru sanatı da bunun için çok önemli” dedi.



Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kara kazan, asırlardır aynı yöntemlerle üretilen zeytinyağlı defne sabunu için kaynıyor Hatay’da babasından devraldığı sabun üretimini 25 yıldır devam ettiren Özcan Kaya, bölge halkının vazgeçilmezleri arasında olan ve cilde faydası saymakla bitmeyen zeytinyağlı defne sabunu için mesai yapıyor. Zeytinyağlı defne sabunun fiyatı; 300 TL ile 600 TL arasında değişiyor. Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da zeytin ve defne hasadı devam ediyor. Bölge halkının zeytin ve defneden elde ettikleri yağ, babasından devraldığı sabun üretimini 25 yıldır devam ettiren Özcan Kaya’nın kara kazanında doğal yöntemlerle üretilen zeytinyağlı defne sabununa dönüşüyor. Cilde faydası saymakla bitmeyen zeytinyağlı defne sabunu, bölge halkı başta olmak üzere Türkiye’nin bir çok noktasından rağbet görüyor. Doğal yöntemlerle üretilen sabunun kilogram fiyatı; 300 TL ile 600 TL arasında değişiyor. Sabunda fiyatı değiştirense defne yağının ve zeytinyağının kullanım oranı. “Burada yaşayan vatandaşlar defne yağlarını ve zeytinyağlarını getiriyorlar, bende yıllık sabunlarını yapıyorum” Babasından öğrendiği sabun üretimini 25 yıldır sürdüren Özcan Kaya, “Burada sabunlarımızı pişiriyoruz. Burada yaşayan vatandaşlar defne ve zeytinyağlarını getiriyorlar, bende yıllık sabunlarını yapıyorum. Ekim aylarında defne ve zeytinler hasat edilip toplanır. Sonra yağlarını çıkartılır. Yağlarını getirip yıllık sabunlarını pişirirler. Evlerinde kullanmaya başlarlar. Ben yağları sabun haline getirip vatandaşlara veriyorum. Bu işi 1980 yılında babam yapıyordu. Babamın yanında çalışarak öğrendim. 25 yıldır sabun üretimi yapıyorum. Babadan kalan mesleği öğrenip devam ediyorum. Millete sabun yapıp satışını yapıyorum” dedi. “Sabun için ilk aşama temiz zeytin yağı ve defne yağı olmalıdır” Temiz ve kaliteli yağın sabun kalitesini değiştirdiğini ifade eden Özcan Kaya, sabun fiyatları hakkında bilgi vererek, “Sabun için ilk aşama temiz zeytin yağı ve defne yağı olmalıdır. Yağ çok iyiyse sabunun kıvamı güzel olur ama bazen kirli yağlar gelince sabunun kıvamı kötü oluyor. Kazanda 30 dakika kaynatıp kalıba döküyoruz. 1 saat sonra kuruduğunda kesip müşterilere teslim ediyoruz. Fiyatları ise; Tam zeytinyağlı olanlar 150 TL, yüzde 25 defne yağı 300 TL, yüzde 50 defne yağı ise 400 TL, tamamı defne yağı olan ise 600 TL arasındadır. Defne yağının kilosu 400 - 500 TL arasında değişiyor. Sabunun en iyisi tanesi 100 TL’dir. 25 yıldır sabun üretimi yaparak geçimimi sağlıyorum” ifadelerini kullandı.
Hatay Yaylada vadiye atılan torbalarca çöp zorlu şartlarda toplandı Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bölge sakinlerinin vahşi çöp depolama alanı olarak kullandığı vadideki çöpler, belediye ekiplerince zorlu şartlarda titizlikle toplandı. Doğası ve mevsimsel özellikleriyle Türkiye’nin en eşsiz bölgelerinden olan Hatay’daki Amanos dağının etekleri adeta saklı cenneti andırıyor. Dörtyol ilçesinde bulunan Topaktaş yaylası da Amanos dağı eteğinde bölge sakinlerinin yaşam alanları arasında. Topaktaş yaylasında yaşayan vatandaşlar, uzun süredir bölgedeki vadiyi vahşi depolama alanı olarak kullanıyordu. Dörtyol Belediyesi ekipleri, Başkan Dr. Bahadır Amaç’ın talimatıyla bölgede temizlik çalışması başlattı. Sarp vadide zorlu şartlarda gerçekleştirilen temizlik çalışmasında ekipler tarafından 2 traktör römorku dolusu çöp toplandı. Başkan Amaç, bölgede yaşayan vatandaşların çöplerinin bundan sonraki süreçte belediye ekipleri tarafından düzenli olarak toplanacağını söyledi. “Bu sene orayla ilgili şöyle bir çözüm bulduk, bir rampa yaptık haftada iki gün orada damperli kamyonla ve traktörle çöp toplayacağız” Dörtyol Belediye Başkanı Dr. Bahadır Amaç, Topaktaş yaylasında yürütülen temizlik çalışması hakkında bilgi vererek “Orada daha önceden yayla sakinlerimizin çöplerinin biriktirildiği bir bölgeydi, vahşi depolama alanı olarak kullanılan bölgeyle ilgili titiz bir çalışma yürüttük. Vadide bulunan çöplerin hepsi çok yüksek olduğu için iplerle inilerek toplandı ve iki traktör çöp çıktı. Uzun yıllardır vadide çöp birikmiş ve çürümeye başlamış artık. Arkadaşlarımız çok emek etti onlara da buradan teşekkür ediyorum. Çöplerin bulunduğu yer düz bir zemin değil, bayağı yüksek derin bir vadide. Yolun kenarında giden arkadaşlarımız varsa orayı bilirler. Bu sene orayla ilgili şöyle bir çözüm bulduk, bir rampa yaptık haftada iki gün orada damperli kamyonla ve traktörle çöp toplayacağız. Vadideki çöpler iki gün boyunca yaylada toplandı, toplanılan atıkları çöp toplama merkezine götürdük. Yayladaki çöpleri her yıl toplamaya devam edeceğiz çünkü oradaki ormanlar ve doğa bizim değil, gelecek nesillere tertemiz bir yer bırakmak zorundayız. Biz bu güzel ülkeyi bugün yaşayanlar için de gelecekte yaşayanlar için de tertemiz bırakacağız çünkü bu bizim sorumluluğumuzdur. Bize emanet eden atalarımıza ihanet edemeyiz, bugünümüzü bugünde yaşayıp geleceği ihmal edemeyiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul 2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü Doç. Dr. Canan Dağdeviren’in oldu 2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü, Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Canan Dağdeviren’e verildi. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Aziz Sancar Bilim, TÜSEB Teşvik ve TÜSEB Özel Ödülleri sahiplerini buldu. Doç. Dr. Canan Dağdeviren; tıp fiziği, malzeme bilimi ve biyomedikal cihaz teknolojileri alanındaki uluslararası çalışmaları ve geliştirdiği yüksek teknoloji giyilebilir tıbbi cihazlar alanında yaptığı başarılı çalışmalara istinaden 2024 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü’ne layık görüldü. 2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nden mezun olan Canan Dağdeviren, Prof. John A. Rogers danışmanlığında fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne giydirilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yaptı. 2014 yılında Harvard Üniversitesi’nin “Genç Akademi Üyesi” seçilen Dağdeviren, tarihte bu ödülü Türkiye’den kazanan ilk kişi oldu. 40’ın üzerinde ulusal ve uluslararası ödüle sahip olan Canan Dağdeviren, Forbes dergisi tarafından "30 yaşından genç 30 bilim insanı" seçilmiştir. Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine de (Junior Fellow of Harvard) seçilen Dağdeviren, MIT Technology Review’un her yıl derlediği listesinde yer almış ve İllinois İnovasyon Ödülü’nü (Illinois Innovation Prize) kazanmıştır. 2017’de American Academy of Achievement’in, Türkiye’den seçilen ilk inovasyon ve teknoloji delegesi olmuş ve “MIT Media Lab”de kendi araştırma grubunu kurarak akademisyen olarak araştırmalarına devam etmektedir.