Yerel Haberler
İzmir
Dünya Robot Olimpiyatları başlıyor 26 Kasım 2024 Salı - 15:15:20 İzmir’de 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci ağırlayacak Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) için geri sayım başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle 28 Kasım’da Fuar İzmir’de başlayacak Dünya Robot Olimpiyatı finali, 30 Kasım’a kadar devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, İzmirlileri etkinliğe davet ederek, “28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali için sayılı günler kaldı. Dünyanın dört bir yanından bilim ve robotiğe meraklı çocuklar ve gençleri İzmir’de buluşturacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali’nde, katılımcılar, robotik teknolojilerle ilgili bilgilerini genişletirken aynı zamanda farklı yerlerden gelen yaşıtlarıyla tanışıp fikir alışverişinde bulunacak. 28 - 30 Kasım tarihleri arasında Fuar İzmir’de yapılacak, 90 ülkeden, 562 takım, 3 bin 500 katılımcıyı ağırlayacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya; İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve basın temsilcileri katıldı. Tezcan: "Bu fırsat dalgasını kaçırmayalım" İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, teknolojinin dünyayı, hatta İzmir’i ve Türkiye’yi daha iyi bir yer yapmak için en önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını aktaran Tezcan, “2019 yılından beri, bu göreve atanana kadar geçen sürede bir düşünce kuruluşunda ekonomik program, kalkınma programı ile ilgili bir takım politika önerileri geliştiriyordum. Bizimki gibi gelişmekte olan bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli etkenlerden biri, teknolojiyi hızla kendi ekonomi mekanizmasına adapte etmek ve sıçrayarak kalkınmayı denemek olmalı. Bunu değişik dönemlerde, değişik ülkeler gerçekleştirmiş. Şimdi bir ekonomistin, Schumpeter’in teorisine bağlı olarak söylemek gerekirse altıncı fırsat dalgasının başındayız. 2020’lerin başında başlayan ama pandemi nedeniyle biraz ertelenmek zorunda kalan dijital ve yeşil teknolojilere odaklanmış altıncı fırsat dalgasının en başından yakalama imkanına sahip durumdayız. Eğer bu defa Türkiye bu fırsat dalgasını bu iki teknolojinin üretilmesi, her yerde kullanılmasına adapte edebilirse biz de küresel ekonomi içindeki rolümüzü ve payımızı önemli ölçüde değiştirebilir, geliştirebiliriz. Bunun yapılabilmesi için küresel rekabetçilikteki rolümüzün hızla gelişmesi lazım. Bu da bilim, veri ve yenilikçilik politikasının tam anlamıyla anlaşılması, tüm ekonomik mekanizmanın da bu teknolojilerle yoğrulmasıyla mümkün. Bunu son 6 yıldır mümkün görüyorum, her yerde önermeye gayret ediyorum. Yeni görevimde de belediyenin faaliyetlerinde aynı çabayı gösteriyorum, devam da edeceğim. Hem belediye hem şahsım adına böyle bir etkinliğin İzmir’de olması, belediyemizin ve İZFAŞ’ın katkı veriyor olmasından çok gurur duyuyorum. Umarım buna benzer çabalar devam eder ve ülkemiz de teknolojiyi üreten ve mümkünse ihraç eden ülke konumuna gelir. Lütfen 28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Demir: "Her çocuk mucit doğar" Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, “Çok heyecanlıyız. Biz ’her çocuk mucit doğar’ diyoruz. Çocuklarımız, öğrencilerimiz geleceğimizdir. Bütün yatırımlarımız onlar için. Bu çalışmalarımızdan birisi de WRO. İzmir’de unutulmaz bir deneyim yaşamaları için hazırlandık. Bu etkinlik hem ülkemizin, hem güzel İzmir’imizin tanıtımı için fırsat oldu. Lütfen etkinliğe gelin, çocukların projelerini dinleyin. Robot maçlarını izleyin. Çocukların yüzlerindeki heyecanı, öğrenme ve paylaşma isteğini görün. İyi ki varsınız, iyi ki geleceksiniz” diye konuştu. Christensen: "Unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı" WRO’nun temel amacının gençlerin problem çözme becerileri ve geleceğin inşasında kullanacakları teknik becerileri geliştirmelerine katkı sunmak olduğunu belirten World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, “Günümüzde yenilikler olağanüstü hızla ilerliyor. Yapay zeka, teknoloji hayatımızı, çalışma şekillerimizi ve problem çözme yöntemlerimizi yeniden şekillendiriyor. Gençlerin teknolojiyi korkulacak bir şey olarak değil, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için bir araç olarak görmelerini istiyoruz. İzmir’in desteğiyle sadece WRO’yu Türkiye’ye getirmekle kalmadık, aynı zamanda tüm dünyadan gençlere ulaşabilme fırsatı elde ettik. İzmir’in misafirperverliği, inovasyon ve eğitime olan bağlılığı ile unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı. Birlikte sadece robotlar inşa etmiyoruz aynı zamanda yarının zorluklarıyla, yaratıcılık, iş birliği ve güvenle başa çıkmaya hazır bir nesil inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bezek: "İzmir’e çok etki ediyor" İzmir’in ev sahipliği sürecini anlatan Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir etkinliği Türkiye’ye getirmemizi sağladığı için çok teşekkür ediyorum, İZFAŞ’a, bize yıllardır inandığı için, derneğimizi 2015’ten beri destekliyor. İzmir’de WRO’nun ulusal etkinliğini düzenliyoruz ve İzmir’e çok etki ediyor. WRO takımlarının çoğu bu bölgeden. Böyle bir desteğin topluma da etkisini çok iyi görüyoruz. Bu desteğin devamını diliyoruz” dedi. Cumalıoğlu: "İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak" İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, “Bu etkinlik sadece İzmir için değil, aynı zamanda ülkemiz için de çok önemli bir tanıtım fırsatı sunuyor. İnanıyorum ki dünyanın dört bir yanından gelecek gençler, hayal güçleri ve yaratıcılıklarıyla gezegenimizin geleceğine ışık tutacak, ilham verecekler. Güzel İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak” şeklinde konuştu. Yarışacak takımın projesi hakkında bilgi aldılar Basın toplantısının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan ve davetliler Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali’ne katılarak Robomision Senior kategorisinde yarışacak Özel Çakabey Okulları’ndan Artifusion takımının projesini inceledi ve öğrencilerden proje hakkında bilgi aldı. “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek Bu yıl “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek finalde, bir yandan gezegenimizin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanan katılımcılar, diğer yandan da doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair önerilerini paylaşacak. Türkiye’de ilk kez düzenlenecek organizasyon, sadece bilimsel ve teknolojik gelişime katkı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda kültürel çeşitlilik ve iş birliği bilincini de artıracak.
26 Kasım 2024 Salı - 11:58 Mesut Toros: “Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” Aliağa FK Teknik Direktörü Mesut Toros, Osmaniye FK maçını değerlendirerek, oyun güçlerinin artmasına rağmen bunu skora yansıtamadıkları için üzgün olduklarını ve çalışmaya devam edeceklerini ifade etti. TFF 3. Lig 3. Grup ekiplerinden Aliağa FK, 12. hafta mücadelesinde Osmaniye FK ile deplasmanda karşı karşıya geldi. İzmir ekibi, rakibiyle golsüz berabere kaldı. Karşılaşmaya dair açıklamalarda bulunan Aliağa FK Teknik Direktörü Mesut Toros, skor üretemedikleri için üzgün olduklarını ve daha çok çalışacaklarını ifade etti. Hücum anlamındaki tercihlerine de değinen Toros, “Deplasmanda oynadığımız play-off hattındaki Osmaniye FK karşısındaki mücadele gücümüz üst düzey olsa da, hücum anlamındaki tercihlerimizin sonuç vermemesi maçın beraberlikle sonuçlanmasını sağladı. Rakibimizin diziliş olarak değişkenlik gösteren anlayışına karşı hazırlıklıydık. Özellikle ön alan baskısı ve takım savunması anlamında takımım elinden geleni yaptı. Oyun zaman zaman gidip gelse de, topa sahip olan ve daha fazla üretmeye çalışan taraf bizdik. Üçüncü bölgedeki etkinliğimizi karar anlarına doğru yansıtabilseydik sonuç kesinlikle farklı olurdu. Hedefe giden yolda oyun gücümüz her geçen gün artsa da, bu güçlü oyunun skora yansımaması ve sonuç olarak maçın berabere bitmesi bizler adına tatmin edici değildi. Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Buca Belediyesi işçileri adım adım greve gidiyor
04 Kasım 2024 Pazartesi - 17:09 Buca Belediyesi işçileri adım adım greve gidiyor Buca Belediyesi bünyesinde çalışan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi yüzlerce işçi, toplu iş sözleşmesinden sonuç alamayınca yarım gün iş bıraktı. DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Aras, “Buca işçisi geçinemiyor. Masada bir mutabakat olmazsa, 12 Kasım Salı günü Buca Belediyesinde greve çıkıyoruz. Her daim görüşmeye açığız. Kapıları kapatan ve masadan ayrılan biz olmak istemiyoruz” dedi. Buca Belediyesine bağlı İmar A.Ş adına görüşmeleri yürüten Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM-SEN) ile DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube arasında, yaklaşık 5 aydan bu yana süren ve bin 600 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Bunun üzerine Genel-İş Sendikası yarım gün iş bırakma kararı aldı. Buca Belediyesinin çeşitli birimlerinde görev yapan yüzlerce işçi, belediye önünde toplandı. Müzik ve türküler eşliğinde halay çeken kalabalık, ‘Ya sözleşme masası ya da grev halayı’, ‘Sadaka değil, toplu sözleşme’ sloganları attı. “5 aydır bir mutabakata varamadık” Eylemle ilgili açıklamalarda bulunan DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Aras, “Yaklaşık 5 aydır süren toplu sözleşme görüşmelerimiz var. Buca Belediyesine bağlı Buca İmar A.Ş. ile çalışan yaklaşık bin 600 üyemizi kapsayan toplu sözleşme görüşme süreçleri başladı. 5 aydır gelinen noktada SODEM-SEN ile bir mutabakata varamadık. 21 Ekim’de toplu iş sözleşmesi bir mutabakata sağlanamadığı takdirde grev ilan kararımızı almıştık. Grev ilan kararını 21 Ekim’de astık. O günden bugüne bizi tatmin edecek ücretler ya da yüzdelik sosyal haklar önerilmediği için bugün yarım günlük iş bırakma eylemi yaptık” ifadelerine yer verdi. “Görüşmeye açığız, masada toplu iş sözleşmesinin bitmesini istiyoruz” “Bundan sonraki süreçte masada bir mutabakat olmazsa, biz 12 Kasım Salı günü Buca Belediyesinde greve çıkıyoruz” diyen Aras, şunları kaydetti: "Her daim görüşmeye açığız. Kapıları kapatan ve masadan ayrılan biz olmak istemiyoruz. Buca işçisi geçinemiyor. 15-20 bin TL ev kiralarının söylendiği yerlerde bizim aldığımız ücretler 25 ile 27 bin TL arasında. Belediye Başkanımızın da bu işe müdahale etmesini bekliyoruz. Masada bu toplu iş sözleşmesinin bitmesini istiyoruz. Bitmediği takdirde de yasanın bize verdiği haklarımızı sonuna kadar kullanacağız."
İZKİTAP hafta sonunda on binleri ağırladı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 14:57 İZKİTAP hafta sonunda on binleri ağırladı İZKİTAP-4. İzmir Kitap Fuarı, hafta sonu edebiyat ve sinema dünyasından birbirinden değerli isimleri bir araya getirdi. Her yaştan ziyaretçinin yer aldığı fuar kapsamındaki söyleşi ve imza etkinliklerine ilgi büyüktü. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile Fuar İzmir’de düzenlenen İZKİTAP - 4. İzmir Kitap Fuarı, edebiyat ve yazın dünyasının birbirinden değerli isimlerini ağırladı. Ali Lidar, Ercan Kesal, Erol Mütercimler, İlker Başbuğ, İnci Aral, Murat Menteş, Polat Özlüoğlu, Sezgin Kaymaz, Töre Sivrioğlu, Umut Sarıkaya, Yılmaz Aslantürk gibi birbirinden değerli isimler okuyucuları ile buluştu. Adora Yağmur, Beyza Aksoy, Beyza Alkoç gibi genç kalemlerin imza stantları, özellikle çocuk ve genç okurlar tarafından yoğun ilgi gördü. Hayranları, genç yazarlara kitaplarını imzalatmak için uzun kuyruklar oluşturdu. İZKİTAP’a büyük ilgi İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Kent Kitaplığı tarafından hazırlanan kitaplar da ilk kez İZKİTAP’ta okuyucularıyla buluştu. İzmir’de kurulan ve tarihi olaylardan etkilenen Şark Halı Kumpanyası’nın dünü ve bugününe ilişkin bilgilerin yer aldığı kitap, ilk kez Türkçeye “İzmir Yolunda Üç Deve” adıyla kazandırıldı. Cambridge Üniversitesi Yayınları’ndan Türkçeye çevrilen ve araştırmacı Peter Thonneman tarafından kaleme “Antik Köylerde Yaşam” kitabında ise 2 bin yıl öncesinin Manisalı köylülerinin yaşamına uzanan bir öykü yer alıyor. İlk gençlik yıllarını İzmir’de geçiren Halid Ziya Uşaklıgil’in unutulmaz edebi üslubuyla kaleme aldığı “İzmir Hikayeleri” kitabı da ikinci baskısı ile fuarda okuyucu ile buluştu. Ercan Kesal okurlarıyla buluştu Sevilen oyuncu ve yazar Ercan Kesal da “Sinema ve Edebiyat” başlıklı söyleşi ile İZKİTAP’taydı. Ercan Kesal, “Fuarlara defalarca geldim. Önce bir okur olarak, sonra yazar olarak, şimdi de oyuncu olarak. Ben Ege Üniversitesi mezunuyum. Uzun yıllar İzmir’de kaldım, yaşadım. Önce diş hekimliği okudum, sonra tıp fakültesine girdim. Son dört yıldır İzmir Urla’da yaşıyorum. İzmir’i çok seviyorum. İzmirli sayılırım. Ben buradaki alana ilk kez geldim. Çok uzun yazar imza sıraları var. Çok şaşırdım açıkçası, anlatmaya değer buluyorum bunu. İçinde kitap olan her şey benim hoşuma gider” dedi. “Sinemacı olmamı kitaplar sağladı” Ercan Kesal, “Bu yıl kitap fuarının teması da aynı şekilde ‘Edebiyat ve Sinema’. Başka birçok şeyin yanında bu ikisini hep yan yana götüren birisi oldum. Bu ikisinin birbiriyle olan toplamından fazlasıyla faydalandım. Bendeki bir artı bir, eşittir iki olmadı, üç oldu, dört oldu. Bendeki sinemanın edebiyatla buluşması, aslında sinemayı başlatan şeyin edebiyat olmasıyla ortaya çıktı. Ben edebiyatçı kimliğimle sinemacı oldum. 48 yaşımda kamerayı gördüm, hayatım boyunca oyunculuk ve yönetmenlik yapmadım, senaryo yazmadım, bu konuda eğitim almadım, okuluna gitmedim, böyle bir müfredatım yok. Beni sinemada konuşturan şey ya da el yordamı ile becerebiliyor olmam, bunu sağlayan şey kitaplardır. Yani kelimeler ve edebiyatla olan ilişkim. Edebiyatın hayatımdaki yeri beni sinemacı yaptı. Sinema ile bu kadar barışık olabilmemi, çok erken yaşta kitaplarla tanışmama bağlıyorum” diye konuştu. Sinema ve edebiyat arasındaki farkları anlattı Kesal, “Sinema ve edebiyat için şunları da söyleyebiliriz. Birisi bir kitap yazar onu bin kişi okur, o kitap bin kitap olur. Birisi bir film yapar o yönetmenin filmidir ve hep öyle kalmaya devam eder. Sinemada daha emredici bir şeyden söz ediyoruz. Aslında sinemacıların kullandıkları malzeme de bir edebi metindir. Elbette kendi matematiği vardır, değişmeye ve dönüşmeye devam eder, Kurguda değişir, prodüksiyonda değişir. Yönetmenin koyduğu bir köpek sesi veya bir ışık, hikayeyi değiştirir. Kelimelerin bir araya geldiği her şey bir edebi metindir. Ama sinema; yönetmenin dünyası olduğu için o edebi metin de yönetmene hizmet etmekle mükelleftir. O yüzden uyarlama eserlerin birçoğunda mutsuz evlilikler olur. Yani Sefiller’i, Anna Karenina’yı okursunuz çok hoşunuza gider, ancak bu edebi eserlerin filmlerini izlersiniz ve hiç beğenmezsiniz. Kitaplarına haksızlık edildiğini düşünürsünüz” diyerek sinema ve edebiyat arasındaki farkı okurları ve izleyenleri ile paylaştı. Söyleşiye katılan okurları, Kesal’a kitaplarını imzalatabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.
İzmir’de 48 kadına ücretsiz meme taraması
04 Kasım 2024 Pazartesi - 12:07 İzmir’de 48 kadına ücretsiz meme taraması İzmir Ticaret Odası 21. Kişisel Bakım, Kuaför, Güzellik Salonları ve Kuru Temizleme Grubu, Start Beauty Expo İzmir Estetik Kozmetik ve Güzellik Fuarı’nda kanserde erken teşhisin önemine dikkat çekmek için “Kontrolü ele al” sloganıyla sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi. Proje kapsamında 25-26-27 Ekim tarihlerinde 40-69 yaş aralığındaki 48 kadına, Gaziemir Fuar alanında konumlanan pembe renkli KETEM (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi) tırında, ücretsiz meme taraması yapıldı. Kadınların 3 gün boyunca ücretsiz mamografi çekimi yaptırdığı organizasyonun ilk gününe, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Jülide Tutan ve Nuray Eyigele İşleyen, Meclis Üyeleri Adile Dilek Mutlutürk ve Sevgi Tükeler, 16. Giyim Eşyaları, İmalat ve Toptan Ticareti Grubu Meslek Komitesi Başkanı Ayhan Seyfeli, 51. Mesleki Bilimsel ve Teknik Faaliyetler Grubu Meslek Komitesi Üyesi Emre Pınar Kılıç katıldı. Organizasyonun ikinci gününde İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğrenci kulübü öğrencileri pembe t-shirt ve pembe kurdele ile KETEM Tırı önünde bilgilendirme masası kurdu. Öğrenciler tırı ziyaret eden kadınlara eğitici broşürler dağıttı ve meme maketi aracılığı ile bilgilendirme yaptı. İzmir Ticaret Odası olarak kadınlara yönelik sosyal sorumluluk projelerini çok önemsediklerini belirten İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan, “Biliyoruz ki farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde hastaların yarısına yakını erken teşhis alıyor. Erken teşhis de hayat kurtarıyor. Bu ay boyunca yaptıklarımızı tüm yıla yaymalı, bu hastalık nasıl önlenebilir, nasıl erken tanı alınır, konularını kadınlarla paylaşmalıyız” dedi. Meme kanserinin tespiti için mamografi çekilmekten kaçılmaması gerektiğini vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen ise, “Ne olur mamografiden kaçmayalım. 40 yaşından sonra 70 yaşına kadar her yıl taramamızı yaptıralım. Meme kanseri ölümcül bir hastalık değildir. Ertelemeyelim, korkmayalım ve üşenmeyelim” diye konuştu.
Bayraklı heyetinden Portekizli kardeş belediyeye ziyaret
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:17 Bayraklı heyetinden Portekizli kardeş belediyeye ziyaret Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, Avrupa Birliği destekli “Yeşil Gelecek için Şehir Eşleştirme” projesi kapsamında bürokratlarıyla birlikte Portekiz’in Portimao Belediyesini ziyaret etti. İklim uyum eylem planının hazırlanması, iklim değişikliği ve kalkınma konusunda yerel stratejiler geliştirilmesi konularında ikili temaslarda bulunuldu, incelemeler yapıldı. Portekiz’in Portimao Belediyesi, Portekiz İsmat Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi iş birliği ile hayata geçirilen Avrupa Birliği projesi kapsamında Portekiz’in Portimo Belediye Başkanı lvaro Bila’nın ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette çevre dostu tüketim alışkanlıkları ve geri dönüşüm konuları ele alındı. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, Portimo’nun geri dönüşüm tesislerini gezerek yerinde incelemelerde bulunurken, Portimo heyeti sürdürülebilirlik alanındaki projelerini anlattı. Portekiz Ismat Üniversitesi’nden Prof. Dr. Américo Mateus sürdürülebilirlik çalışmalarının sunumunu yaptı. Ziyarette; iki kent için de uygulanabilecek birçok proje ve uygulama konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Ziyaretin sonunda Bayraklı ve Portimo arasında sosyal ve kültürel bağları güçlendirmek amacıyla kardeş şehir protokolü için bir niyet mektubu sunuldu. Bu iş birliği ile biyomateryal kullanımının artırılması, çevreci çözümler geliştirilmesi ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca, proje kapsamında atık yönetimi, su tasarrufu ve çevre bilinci gibi konularda yenilikçi eğitim programları ile toplumsal çevre farkındalığının artırılması amaçlanıyor. Kentlerimiz arasında güçlü bir bağ oluşacak Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, "Bayraklı ve Portimo arasındaki iş birliği; kentlerimizin ekonomik, sosyal, kültürel alanlarda gelişimi için önemli bir adım teşkil ediyor. Turizm, eğitim ve sürdürülebilir kalkınmada birlikte yapabileceğimiz projelerin önemi daha da artıyor. Kardeş şehir protokolü ile sadece kentlerimizin kalkınmasına yönelik çalışmalar değil, vatandaşlarımız arasında da kalıcı dostluk bağlarının kurulması için iş birlikleriyle karşılıklı fayda sağlanmasını diliyorum. Bu ortaklığın her iki taraf için de başarılı olmasını temenni ediyor ve projeye katkıda bulunan tüm paydaşlara teşekkür ediyorum" dedi. Portimo Belediye Başkanı lvaro Bila da, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Daha yeşil bir çevre için karşılıklı projelerimizi paylaşmak bizler için çok verimli oldu. Geri dönüşüm tesislerimizi gezdik, projelerimizi anlattık. Önümüzdeki süreçte iki kardeş şehir olarak ilişkilerimizi artırarak devam ettirmek istiyoruz” dedi.
Egeli akademisyen yerli ve milli “Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü”nü eğitime kazandırdı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 10:43 Egeli akademisyen yerli ve milli “Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü”nü eğitime kazandırdı Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Ekşi, Ege Teknopark bünyesinde yer alan Ar-Ge firmasında geliştirdiği “Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü”nü öğretim üyesi olduğu İlk ve Acil Yardım (Paramedik) programı öğrencilerinin eğitiminde kullanmaya başladı. Simülatörü, yerli ve milli bir ürün olarak Türkiye’ye kazandırmış olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Prof. Dr. Ali Ekşi, “Türkiye’de 400’ün üzerinde mesleki sağlık eğitimi verilen yükseköğretim kurumu bulunmakta ve 100 binin üzerinde öğrenci bu alanda eğitim almaktadır. Son yıllarda tıp eğitiminde humanist eğitimin ön plana çıkması ile birlikte öğrencinin hasta ile temas etmeden ya da hastaya bir girişim yapmadan ilgili uygulamayı eğitim maketleri ve simülatörler üzerinde öğrenmek durumundadır. Ayrıca eğitimde niteliğin artırılması için eğitim simülatörlerinin kullanılması çok önemli hale gelmiştir. Sağlık profesyonellerinin eğitiminde kullanılan eğitim simülatörlerinin küresel pazar değeri bugün yaklaşık 2 Milyar USD olup, pazarın 2026 yılında 3,4 Milyar USD’ye ulaşması beklenmektedir” dedi. “Yerli üretiminin öneminin farkındayız” Türkiye’de de bu konuyla ilgili büyük bir sektör geliştiğini ifade eden Prof. Dr. Eksi, “Ülkemizde son yıllarda devlet ve vakıf üniversitelerinde sağlık eğitimi verilen bölüm sayısının hızla artması ile birlikte, ülkemizde eğitim simülatörleri ile ilgili ithalata dayalı çok büyük bir sektör gelişti. Özellikle pandemi sürecinden sonra küresel pazarlarda yaşanan tedarik sorunlarından ve dalgalanmalardan dolayı eğitim simülatörlerinin fiyatlarında döviz cinsinden dahi fahiş yükselmeler oldu ve yükseköğretim kurumlarımızın eğitim simülatörlerine ulaşması zorlaştı. Ayrıca bu durum, dış ticaret dengesi açısından da önemli bir unsur haline geldi. Yıllardır mesleki sağlık okullarında öğretim üyeliği ve idarecilik yapan bir araştırmacı olarak, bu konuda ar-ge çalışmalarının ve yerli üretimin artırılmasının ülkemiz için öneminin farkındaydım. Başta kendi derslerimde kullanabileceğim simülatörlerin geliştirilmesi, yerli üretimin desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi, aynı zamanda sektörün gelişmesi ile birlikte ülkemizin küresel pazardan pay alabilmesi hedefleri ile Yüksek Makine Mühendisi Mehmet Arda Özden ile birlikte, Ege TEKNOPARK bünyesinde ‘PhST Medikal’ firmasını kurduk. Firmada birçok ürün üzerinde ar-ge çalışmalarına devam etmekle birlikte ‘Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü’ ürünleşen ilk çalışmamız oldu” diye konuştu. “Öğrenciler pratik yapıp bilgilerini sınayabiliyorlar” Geliştirdikleri simülatörün özelliklerini anlatan Prof. Dr. Ekşi, “Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü bir eğitim stetoskopu ve mobil cihazlarda kullanılabilen bir aplikasyondan oluşmaktadır. Simülatör sayesinde öğrencilerimiz hem normal hem de patolojik akciğer ve kalp seslerinin öğrenilmesi ile ilgili pratikler yapabilmekte, sanal stetoskop özelliği ile patolojik seslerin yaygın duyulduğu odakları öğrenebilmekte ve quiz uygulaması ile öğrendiklerini sınayabilmektedir. 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı ile birlikte ‘Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü’nü kendi derslerimde kullanmaya başladım. Bu benim yıllardır hayalini kurduğum bir durumdu. Ege Üniversitesi olarak son yıllarda birçok başarıya imza attık. Bu başarılar tabi ki tesadüf değil. Başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın sadece bilgiyi ve teknolojiyi tüketen değil, bilimin merkezi olarak aynı zaman da üreten bir üniversite olma hedefinde yaptığı uygulamalar, bizler için çok önemli motivasyon kaynağı olmaktadır. Bu simülatörün yerli üretim konusunda yeni çalışmalara ışık olmasını umut ediyorum” dedi.
Milli yüzücü Deniz, Bahreyn’i salladı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 10:37 Milli yüzücü Deniz, Bahreyn’i salladı İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencisi, milli yüzücü Deniz Alper (17), Bahreyn’de düzenlenen Dünya Okullar Yaz Spor Oyunları’nda, 50 metre sırtüstünde 26.52’lik derecesiyle dünya ikincisi oldu. Güçlü rakiplerini geride bırakarak gümüş madalyayı ülkemize getiren Alper, aralık ayında Antalya’da düzenlenecek Türkiye Kısa Kulvar Şampiyonası’nda da birinciliği hedefliyor. İzmirli Deniz Alper, henüz 4 yaşındayken annesinin yönlendirmesiyle yüzmeye başladı. İlk olarak özel ders alan, daha sonra ise kulübe yazılarak yüzmeyi hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getiren Alper, yeteneğiyle farkını kısa sürede gösterdi. İlkokul ve lise döneminde de yüzmeden hiç kopmayan Alper, emeklerinin karşılığını birçok madalya ve kupayla aldı. Art arda 11 madalya 2023 ve 2024 yılında katıldığı yarışlarda tam 11 madalya alarak ulaşılması zor bir seri yakalayan Alper, Türkiye Arena Kulüplerarası Uzun ve Kısa Kulvar, Uluslararası Edirne Kupası ile Türkiye Yıldız, Genç ve Açık Yaş Milli Takım Seçmelerinde de birinciliğe ulaştı. Alper’in bu başarısı, onun eğitim yolunu da aydınlattı. Yaklaşık 1 yıl önce milli yüzücü ünvanını alan Alper, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sağladığı Milli Sporcu Bursu’nu da alarak bu sene İEÜ Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nü kazandı. "İsmime yakışır bir kariyer" Günde yaklaşık 6 saat çalıştığını ve yüzmeyi çok sevdiğini belirten Alper, “Ailem, doğayı ve denizi sevdiği için ismimi de Deniz koymuş. Ben de ismime yakışır bir kariyer yaptığımı düşünüyorum. Annem, sağlıklı bir büyüme sürecim olsun diye 4 yaşındayken beni yüzmeye başlattı. Yüzmeyi ilk öğrendiğim anları hatırlıyorum. Yüzmek, harika bir duygu. Ben de severek ve isteyerek devam ettim. Yüzmeyi, hayatımın merkezine aldım. Ortaokul ve lisede de antrenman tempomu bozmadım. Bazen iki, bazen üç, bazen de 6 saat çalıştım. Ders tempomu, günlük hayatımı buna göre şekillendirdim. Planlı olunca bunları yapmak hiç zor değil. Şanslıydım, hiç sakatlık da yaşamadım. Yüzmek, bana çok şey kattı. Planlı ve disiplinli olmayı, sağlıklı beslenmeyi hep yüzme sayesinde oturttum. Son olarak yüzmeye olan sevdam, bana yüzde 100 burslu olarak üniversitede eğitim alma fırsatı da sağladı. Yollarım iyi ki yüzmeyle kesişmiş” dedi. Madalyayı hissettim Madalyalara devam etmek istediğini söyleyen Alper, “Bahreyn’de, derecem tam hedeflediğim gibi olmasa da ikinciliğe ulaştım. Harika bir duyguydu. Benim için muhteşem bir deneyim oldu. Suya atlayıp yüzmeye başladığımda sadece kendime odaklanırım, tüm gücümle en iyisini yapmaya çalışırım. Bahreyn’de de böyleydi. Ama yüzmeyi bitirir bitirmez madalya aldığımı hissettim. Aralık ayında Antalya’da Türkiye Kısa Kulvar Şampiyonası için de en iyi şekilde hazırlanıyorum, hedefim madalyayı almak. Üniversitede istediğim bölümü kazandım, bu da beni çok rahatlattı. Şu anda hazırlık sınıfındayım. Fizyoterapi eğitimi almanın, bana spor hayatımda da çok olumlu etki yapacağını düşünüyorum. Bana güvenen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
AK Partili Saygılı: "Kültür Yolu Festivali ile halkımıza sanatın her rengini sunduk’’
04 Kasım 2024 Pazartesi - 10:31 AK Partili Saygılı: "Kültür Yolu Festivali ile halkımıza sanatın her rengini sunduk’’ AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Kültür Yolu Festeivali’nde, tiyatro, opera, bale, konserler, sergiler ve dijital sanat gösterileriyle şehrin sokaklarını adeta bir açık hava müzesine dönüştürüldüğüne dikkat çekerek, ‘’Tarihi dokusu, kadim kültürü ve çağdaş yapısıyla İzmir, sanatın ve kültürün buluşma noktası olarak öne çıkmaktadır. Kültür Yolu Festivali kapsamında yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yaparak, halkımıza sanatın her rengini sunduk.’’ dedi AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Kültür Yolu Festivali’nde, Alsancak Sanat Fabrikası’nda, Hülya Koçyiğit’in söyleşi programına katılırken Naci El Ali’nin Hanzala sergisini gezdi. Başkan Saygılı ardından Tarihi Alsancak Gar eski gişelerde bulunan Refik Anadol’un Yeryüzü Rüyaları: Anadolu sergisini gezip, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt içi gezilerinde kullandığı trendeki ’Atatürk Vagonu’na bindi. Festival ile ilgili değerlendirme yapan Başkan Saygılı, ‘’Türkiye’nin kültür ve sanat yolculuğunda AK Parti’nin ortaya koyduğu vizyon, her bir vatandaşımızın değerli katkısıyla gelişen güçlü bir miras oluşturmuştur. Bu vizyonun en somut göstergelerinden biri de Kültür ve Turizm Bakanlığımızın İzmir’de gerçekleştirdiği Kültür Yolu Festivali’dir. 26 Ekim - 3 Kasım tarihleri arasında İzmir’i sanatın, kültürün, müziğin, tiyatronun ve daha birçok etkinliğin merkezi haline getiren bu festival, şehirde derin bir iz bırakmıştır. AK Parti olarak, kültür ve sanata olan desteğimiz sadece bir görev değil, aynı zamanda toplumsal gelişimin temel taşlarından biri olarak gördüğümüz bir sorumluluktur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, ülkemizi bir kültür merkezi haline getirmeye yönelik attığımız adımlar, yerelden ulusala taşınan sanat ve kültür değerlerimizi dünyaya tanıtmada öncü bir rol oynamaktadır. İzmir, bu vizyonun çok önemli bir parçasıdır. Tarihi dokusu, kadim kültürü ve çağdaş yapısıyla İzmir, sanatın ve kültürün buluşma noktası olarak öne çıkmaktadır." dedi. Şehrin sokakları adeta bir açık hava müzesine dönüştürüldü ‘’Kültür Yolu Festivali kapsamında yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yaparak, halkımıza sanatın her rengini sunduk.’’ diyerek sözlerine devam eden AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, ‘’Bu süreçte Bakanlığımız tiyatro, opera, bale, konserler, sergiler ve dijital sanat gösterileriyle şehrin sokaklarını adeta bir açık hava müzesine dönüştürdü. Her yaş grubuna hitap eden bu festival, kültürün toplumumuzdaki önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Çocuk etkinliklerinden atölyelere kadar her alanda geniş bir yelpazeyle halkımızı sanatla buluşturduk. AK Parti olarak, kültür ve sanat yatırımlarımızla tüm illerimizde olduğu gibi İzmir’de de geleceğimizin teminatı olan gençlerimize kültürle zenginleşmiş bir şehir bırakmayı hedefliyoruz. İzmir’in kültür ve sanata olan ilgisini her fırsatta artıracak projelerle destekliyoruz. Kültür Yolu Festivali de bu hedefin bir parçası olarak, İzmirli hemşehrilerimize sunulmuş bir hizmettir. Bu festivaldeki coşku, ülkemizin dört bir yanındaki diğer şehirlerimize de örnek teşkil etmektedir. Kültürel değerlerimizi korumak, geliştirmek ve genç nesillere aktarmak, AK Parti’nin en büyük önceliklerinden biridir. İzmir’e olan bu bağlılıkla, şehrimizin kültürel ve sanatsal dokusunu koruyarak, ulusal ve uluslararası platformda hak ettiği yeri alması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle Kültür Yolu Festivali’ne katkı sunan herkese ve bu projeyi İzmirlilerle buluşturan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.’’ diye konuştu.