ASAYİŞ - 28 Haziran 2024 Cuma 21:55

Bakırköy açıklarında kuru yük gemisi karaya oturdu, kurtarma çalışması başlatıldı

A
A
A

Bakırköy açıklarında demirleyen kuru yük gemisi karaya oturdu. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM) ekipleri gemi için kurtarma çalışması başlattı.

Rusya’dan Tunus’a giden Lady Ayana isimli kuru yük gemisi, Bakırköy Yeşilköy açıklarında demirledikten sonra karaya oturdu. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM) ekipleri gemiyi kurtarma için çalışma başlattı.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Rusya’dan Tunus’a seyir halindeyken Yeşilköy önlerinde demirledikten sonra karaya oturan Lady Ayana isimli 169 metre boyundaki buğday yüklü kuru yük gemisi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüze ait KEGM-3 hızlı tahlisiye botumuz ve Kurtarma-10 römorkörümüz olay yerine ivedilikle yönlendirildi" ifadelerine yer verildi.

Mert Yıldırım

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yığılca arısına dünya arıcılarından yoğun talep Yığılca arası dayanıklılığı ile Türk ve Dünya arıcılarının rağbet gösterdiği arı türü oldu. Resmi Gazetede yayımlanarak tescillenen Yığılca arısı hakkında bilgiler veren Düzceli arıcı Mücahit Kılıç, 4 kovan ile başladığı arıcıkta şu anda 250 kovana ulaştığını söyledi. Yığılca arısı yaptığı orman gülü balı ve dayanıklılığını ispatlarken resmi gazetede yayımlanarak tescil alan arılar arasında yer alıyor. Kestane balının yanı sıra içindeki maddeler nedeniyle Orman gülü balı gibi çok güçlü balları bile sorunsuz üretebilen Yığılca arısı hortum uzunluğu ile de Kafkas arısının ardından dünyanın en güçlü ve dayanıklı arıları arasında ikinci sırada yer alıyor. Yığılca arısı bu haliyle Türk ve dünya arıcılarından da yoğun talep görüyor. Düzce’de köy hayatını geçince kendisine uğraş olarak arıcılığı seçen ve 4 kovan ile arıcılığa başlayan Mücahit Kılıç, 250 kovan sahibi olarak Yığılca arısının özelliklerini anlattı. Mücahit Kılıç, “Köyünde oturuyorum. Köyde bir uğraşım olsun istiyordum. Bir abimizin teşvikiyle bu iş olur mu diye bir kaç kovanla başlangıç yaptım. Baktık ki çok olumlu devam ettirdim. Şimdi 4 kovandan 250 kovana çıktım. Bu noktada Düzce kestane balının anavatanlarından birisi diyebiliriz. Düzce Karadeniz sahili boyunca bütün şehirlerarasında kestane balının yoğun üretildiği bir il. Coğrafi işarette alındı. Burada orman gülü balı da olur ama yoğunluk kestane balındadır. Gıda kodeksine göre bir balın kestane balı olabilmesi için yüzde 70 kestane olması gerekiyor. Buda Düzce’de üretilen ballarda var zaten. İlimizde kestane balının yanı sıra Türkiye’de resmi gazetede tescil edilmiş bir Yığılca arımız var. Yığılca arısı yüzlerce hatta binlerce yıldır kendisini yaşatmış, bölgenin eko tipi olmuş bir arımız” dedi. "Arıcılığın bir değeri var" Kılıç, Düzce Üniversitesinin ve Arıcılar Birliği ile Tarım İl Müdürlüğünün çalışmaları ile bölgenin arıcılıkta bir değerinin olduğunu belirterek “Bunda da hep birlikte sahip çıkacağız. Yığılca arısı dünyada tek. Bu bölgeye göre kendisini konumlandırmış bir arı. Düzce’de orman gülü diye bir balımız vardır. Bu bal bariyer baldır ve içindeki maddeler nedeniyle zehirlidir. Bir başka bölgeden arı getirerek denedik. Arılar zehirlendi. Yığılca arısı ise bu balı üretiyor. O nedenle Yığılca arısı Resmi Gazetede yayımlanarak tescillenmiş bir arı türüdür. Kafkas arısından sonra hortum uzunluğu en fazla olan 2. arı türüdür. Bu nedenle hem en zor yerlerden balı alabilir hem de dayanıklılık olarak diğer arı türlerinden daha dayanıklıdır. Bu nedenle Türkiye’de ve dünyada arıcıların en fazla rağbet gösterdiği arı türü arasında yer alıyor. Bu arılarımızı da Düzce Üniversitesi ve Düzce İl Tarım Müdürlüğü birlikte üretmeye çalışıyor” ifadelerii kullandı. İl Müdürü Uzun’da kovanları inceledi Mücahit Kılıç’ın ürettiği balları yerinde incelemek için ziyaret eden İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun’da hem üretilen bal hem de arılar ile ilgili Kılıç’tan bilgiler aldı. Ayrıca Esra Uzun, kovanlarda arıların yaptığı balları da yakından inceledi.
Bursa Üniversitenin küle dönen çamla kaplı ormanı böyle görüntülendi Bursa’da anız yangını olarak başlayan ve sonrasında Uludağ Üniversitesi kampüsündeki ormanlık alana sıçrayan yangının acı bilançosu bugünün ilk ışıklarıyla havadan görüntülendi. Görüntülerde Veterinerlik Fakültesi’nin tesislerinin ve barınaklarının da büyük tehlike atlattığı gözler önüne serildi. Yangın, dün merkez Nilüfer ilçesi Yolçatı Mahallesi’nde saat 14.30 civarında başladı. Yangın, rüzgarın etkisiyle kısa sürede Uludağ Üniversitesi’nin kampüs içindeki ormanlık alana sıçradı. 9 bin dönümlük sık çam ağaçlarıyla kaplı kampüs içindeki orman yangınını söndürme çalışmalarına Orman Bölge Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, Uludağ Üniversitesi personelleri, AFAD, jandarma ve polise ait 40’tan fazla kara aracı, 4 helikopter 2 yangın söndürme uçağı ile birlikte bine yakın personel katıldı. Veterinerlik Fakültesi’ndeki hayvanların tahliyesi yapılırken, muhtemel bir durumda Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi için de acil durum planları devreye sokuldu. Yangın havadan ve karadan yapılan müdahale ve rüzgarın etkisini azaltmasıyla söndürüldü. Yanan bölge sabahın ilk ışıklarıyla birlikte havadan görüntülendi Sabahın ilk ışıklarıyla beraber Uludağ Üniversitesi’nin alevlere teslim olan Görükle kampüsü içindeki ormanlık alanları havadan dron ile görüntülendi. Görüntülerde çamlarla bezeli ormanlık alanın yeşilden griye dönmesi yürekleri dağladı.
İstanbul Öğrencilere yaz tatilinde neler yapabileceğiyle ilgili öneriler Yaz tatilinin, çocukların ruh haline ve gelişimine etkileri olan özel bir dönem olduğunu vurgulayan Psikolog Dilara Dalyan, “Daha esnek bir programla, çocuklar hayal güçlerini ve üreticiliklerini keşfetme fırsatı bulabilirler. Yaz tatilinde ailece vakit geçirmek, aile bağlarını güçlendirmenin ve ilişkileri derinleştirmenin harika bir yolu olabilir. Çocuklar için aileleriyle birlikte vakit geçirmek, duygusal ve sosyal olarak daha sağlıklı büyümelerine yardımcı olabilir” dedi. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Psikolog Dilara Dalyan, öğrencilerin yaz tatilinde neler yapabileceğiyle ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Yaz tatilinin, çocukların ruh haline ve gelişimine etkileri olan özel bir dönem olduğunu dile getiren Psk. Dalyan, “Okulun yoğun temposundan sonra gelen bu zaman dilimi, çocuklara dinlenme ve gevşeme imkânı sunar. Bu süreç, stresin azalmasına ve zihinsel olarak yenilenmeye yardımcı olabilir. Aynı zamanda, yaz tatili çocukların daha fazla özgürlük hissettiği bir dönemdir. Daha az kural ve sınırlama ile çocuklar kendi ilgi alanlarına yönelebilir ve kendilerini özgürce ifade edebilirler. Arkadaşlık ilişkileri de bu süreçte önemli bir rol oynar. Okul dönemindeki yoğunluktan sonra ihmal edilen arkadaşlıklar, yaz tatilinde yeniden canlanır ve yeni dostluklar kurulabilir” diye konuştu. "Hayal güçlerini geliştirebilirler" Yaz tatili çocuklarının üreticiliklerini geliştirebilecekleri bir zaman dilimi olduğuna dikkat çeken Psk. Dalyan, “Daha esnek bir programla, çocuklar hayal güçlerini ve üreticiliklerini keşfetme fırsatı bulabilirler. Öğrenme de yaz tatilinde devam eder, ancak bu daha çok yapılandırılmamış ve eğlenceli aktiviteler aracılığıyla gerçekleşir” diye konuştu. Yapılabilecek aktiviteler Psk. Dalyan, yaz tatilinde öğrencilerin zamanını nasıl daha iyi değerlendirerek üreticiliklerini geliştirebilecekleri önerilerini şöyle sıraladı: “Kitap okuma: Okul dönemindeki yoğun tempoda okunamayan kitaplar yaz tatilinde okunabilir. Öğrenciler, ilgi alanlarına göre kitaplar seçip keyifli vakit geçirebilirler. Yaz kampı veya yaz okulu: Yaz kampına gitmek ya da yaz okullarına katılmak hem eğlenceli hem de öğretici olabilir. Bu programlar genellikle spor, sanat, bilim ve diğer birçok alanda farklı aktiviteler sunar. Hobi edinmek: Yaz tatili, yeni bir hobi edinmek için harika bir fırsattır. Resim yapmak, müzik enstrümanı çalmak, yazı yazmak gibi birçok hobiye vakit ayırılabilir. Seyahat etmek: Yaz tatili, yeni yerler keşfetmek için ideal bir zaman dilimidir. Farklı şehirleri veya ülkeleri ziyaret etmek, kültürleri tanımak ve yeni deneyimler yaşamak öğrenciler için çok önemli bir deneyim olabilir. Spor ve aktiviteler: Yaz tatili, spor yapmak ve fiziksel aktivitelere zaman ayırmak için mükemmel bir fırsattır. Yüzme, bisiklete binme, yürüyüş gibi aktiviteler öğrencilerin hem sağlıklı kalmasını sağlar hem de keyifli vakit geçirmelerini sağlar. Üretici projeler: Öğrenciler, yaz tatilinde üretici projelere başlayabilirler. Resim yapmak, yazı yazmak, fotoğraf çekmek gibi aktivitelerle kendilerini ifade edebilirler. Dijital becerileri geliştirmek: Yaz tatili, dijital becerilerin geliştirilmesi için harika bir zaman dilimidir. Programlama öğrenmek, video düzenleme, fotoğrafçılık gibi alanlarda kendini geliştirmek için çeşitli online kaynaklardan faydalanılabilir. Dinlenme ve kendine zaman ayırmak: Son olarak, yaz tatili öğrencilere dinlenme ve kendilerine zaman ayırma fırsatı sunar. Stresli bir okul döneminin ardından gevşemek ve yeniden enerji toplamak önemlidir.” "Ailecek vakit geçirmek önemli" Ailecek vakit geçirmenin önemine dikkat çeken Psk. Dalyan, “Yaz tatilinde ailece vakit geçirmek, aile bağlarını güçlendirmenin ve ilişkileri derinleştirmenin harika bir yolu olabilir. Aile üyeleri için bir araya gelmek, birbirleriyle bağlantı kurmanın ve birlikte anılar biriktirmenin özel bir yoludur. Bu anılar, ileride hatırlanacak güzel anılar olarak kalabilir. Aile içinde yapılan etkinlikler ve birlikte geçirilen zaman, birbirleriyle daha iyi iletişim kurmalarını ve birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlar. Aynı zamanda, bu zamanlar aile üyelerinin birbirlerine destek olma ve birlikte büyüme duygusunu artırabilir. Çocuklar için aileleriyle birlikte vakit geçirmek, duygusal ve sosyal olarak daha sağlıklı büyümelerine yardımcı olabilir. Aile içindeki değerlerin ve geleneklerin aktarılması da ailece vakit geçirmenin önemli bir parçasıdır” ifadelerini kullandı. "Ders çalışması için zorlama yapılmamalı" Yaz tatilinde ders çalışmak konusunun, bir denge ve uyum gerektirdiğini belirten Psk. Dalyan, “Öncelikle, çocuğunuzun ihtiyaçlarını ve hedeflerini göz önünde bulundurmalısınız. Eğer eksiklikleri varsa veya belirli bir sınava hazırlanıyorlarsa, ders çalışmak önemli olabilir. Ancak, bu süreci zorlamamak ve çocuğunuzun dinlenme zamanına da ihtiyacı olduğunu anlamak önemlidir. Çünkü aşırı ders çalışma, çocuğunuzda stres ve bıkkınlık hissi oluşturabilir. Ancak ders çalışmanın yanı sıra, yaz tatilinde üretici ve öğretici aktivitelere de zaman ayırmak önemlidir. Müzik, resim, yazı yazma gibi aktiviteler, çocuğunuzun gelişimine katkı sağlayabilir” açıklamasında bulundu. "Ekran kullanımını sınırlamanın yolları" Tatilde birçok çocuğun dört gözle bilgisayarda özgürce oyun oynamayı beklediğini söyleyen Psk. Dalyan, “Fakat bu durum çocukların algılarını maalesef ki bozabilir. Yaz tatilinde ekran kullanımını sınırlamak önemlidir çünkü aşırı ekran zamanı çocukların fiziksel sağlığı, duygusal iyilik hali ve akademik performansı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir Ekran kullanımını sınırlamak, çocuğunuzun sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmesine ve daha dengeli bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir. Ancak, önemli olan dengeli bir yaklaşım (belirli bir süre verme -2 ila 5 yaşlar arasında 1 saat gibi-, ekran zamanını kontrol etme v.s., alternatif aktiviteler sunma) benimsemek ve çocuğunuzun ekran zamanını eğlenceli ve etkileşimli aktivitelerle dengelemektir” dedi.