EKONOMİ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 10:30

Yığılca arısına dünya arıcılarından yoğun talep

A
A
A
Yığılca arısına dünya arıcılarından yoğun talep

Yığılca arası dayanıklılığı ile Türk ve Dünya arıcılarının rağbet gösterdiği arı türü oldu. Resmi Gazetede yayımlanarak tescillenen Yığılca arısı hakkında bilgiler veren Düzceli arıcı Mücahit Kılıç, 4 kovan ile başladığı arıcıkta şu anda 250 kovana ulaştığını söyledi.


Yığılca arısı yaptığı orman gülü balı ve dayanıklılığını ispatlarken resmi gazetede yayımlanarak tescil alan arılar arasında yer alıyor. Kestane balının yanı sıra içindeki maddeler nedeniyle Orman gülü balı gibi çok güçlü balları bile sorunsuz üretebilen Yığılca arısı hortum uzunluğu ile de Kafkas arısının ardından dünyanın en güçlü ve dayanıklı arıları arasında ikinci sırada yer alıyor. Yığılca arısı bu haliyle Türk ve dünya arıcılarından da yoğun talep görüyor.


Düzce’de köy hayatını geçince kendisine uğraş olarak arıcılığı seçen ve 4 kovan ile arıcılığa başlayan Mücahit Kılıç, 250 kovan sahibi olarak Yığılca arısının özelliklerini anlattı. Mücahit Kılıç, “Köyünde oturuyorum. Köyde bir uğraşım olsun istiyordum. Bir abimizin teşvikiyle bu iş olur mu diye bir kaç kovanla başlangıç yaptım. Baktık ki çok olumlu devam ettirdim. Şimdi 4 kovandan 250 kovana çıktım. Bu noktada Düzce kestane balının anavatanlarından birisi diyebiliriz. Düzce Karadeniz sahili boyunca bütün şehirlerarasında kestane balının yoğun üretildiği bir il. Coğrafi işarette alındı. Burada orman gülü balı da olur ama yoğunluk kestane balındadır. Gıda kodeksine göre bir balın kestane balı olabilmesi için yüzde 70 kestane olması gerekiyor. Buda Düzce’de üretilen ballarda var zaten. İlimizde kestane balının yanı sıra Türkiye’de resmi gazetede tescil edilmiş bir Yığılca arımız var. Yığılca arısı yüzlerce hatta binlerce yıldır kendisini yaşatmış, bölgenin eko tipi olmuş bir arımız” dedi.



"Arıcılığın bir değeri var"


Kılıç, Düzce Üniversitesinin ve Arıcılar Birliği ile Tarım İl Müdürlüğünün çalışmaları ile bölgenin arıcılıkta bir değerinin olduğunu belirterek “Bunda da hep birlikte sahip çıkacağız. Yığılca arısı dünyada tek. Bu bölgeye göre kendisini konumlandırmış bir arı. Düzce’de orman gülü diye bir balımız vardır. Bu bal bariyer baldır ve içindeki maddeler nedeniyle zehirlidir. Bir başka bölgeden arı getirerek denedik. Arılar zehirlendi. Yığılca arısı ise bu balı üretiyor. O nedenle Yığılca arısı Resmi Gazetede yayımlanarak tescillenmiş bir arı türüdür. Kafkas arısından sonra hortum uzunluğu en fazla olan 2. arı türüdür. Bu nedenle hem en zor yerlerden balı alabilir hem de dayanıklılık olarak diğer arı türlerinden daha dayanıklıdır. Bu nedenle Türkiye’de ve dünyada arıcıların en fazla rağbet gösterdiği arı türü arasında yer alıyor. Bu arılarımızı da Düzce Üniversitesi ve Düzce İl Tarım Müdürlüğü birlikte üretmeye çalışıyor” ifadelerii kullandı.



İl Müdürü Uzun’da kovanları inceledi


Mücahit Kılıç’ın ürettiği balları yerinde incelemek için ziyaret eden İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun’da hem üretilen bal hem de arılar ile ilgili Kılıç’tan bilgiler aldı. Ayrıca Esra Uzun, kovanlarda arıların yaptığı balları da yakından inceledi.



Yığılca arısına dünya arıcılarından yoğun talep

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Diş hekimi kendisini tehdit eden şahısla bağış şartıyla uzlaşmaya vardı Bayburt’ta diş hekimi olarak görev yapan doktoru, tedavi olmak için hastaneye gelen M.K. isimli şahıs tehdit etti. Kendini tehdit eden hastadan şikayetçi olan hekim, daha sonra Mehmetçik Vakfına 3 bin lira bağış yapılması şartıyla şüpheli isimle uzlaşmaya varma kararı aldı. Mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatılan dosyanın şüpheli ismi M.K, ceza almaktan tehdit ettiği doktor sayesinde kurtulmuş oldu. Bayburt’ta İ.Ö isimli diş hekimi görevi başındayken hastaneye gelen M.K isimli şahıs tarafından randevu bulamadığı gerekçesiyle tehdit edildi. Doktor İ.Ö, randevusuz M.K’ya bakamayacağını, randevu alıp geldikten sonra kendisiyle ilgileneceğini söyledi. Randevu bulamadığını belirten şüpheli M.K ise, diş hekimi İ.Ö’ye tehditler savurarak, hastaneden ayrıldı. Kendisini tehdit eden M.K’dan şikayetçi olan hekim İ.Ö’nün şikayeti üzerine M.K hakkında ’Tehdit’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya tabi bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Devreye giren Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur tarafla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur İ.Ö, Mehmetçik Vakfına bağış yapılması şartıyla şüpheli M.K. ile uzlaşmaya varacağını dosyanın uzlaştırma görevlisine iletti. Ardından İ.Ö’nün uzlaşma talebini bildirmek için bir uzlaştırma görevlisi M.K ile de bir araya gelerek, uzlaşma talebini M.K’ya bildirdi. Hekim İ.Ö’nün uzlaşma şartını kabul eden M.K, Mehmetçik Vakfına 3 bin lira bağışta bulundu. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar neticesinde, dosyada edimli bir şekilde uzlaşma sağlandı. Dosyanın şüpheli ismi M.K ise ceza almaktan doktor sayesinde kurtulurken, dosya mahkemeye intikal etmeden kapatılmış oldu. Kamu yararı gözeten edimleri her zaman önemsediklerini, bu alanda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim fidan dikimi, vakıflara bağışta bulunulması, köy okullarının tamir işlerinin yapılması ve eksikliklerin giderilmesi, ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye malzemelerinin temin edilmesi gibi konularda taraflarla uzlaşma sağlandığını aktardı.
Bursa Genç girişimcilere 3 boyutlu tasarım eğitimi Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi, genç girişimci adaylarını hem kentin büyüme sürecine dâhil edecek hem de yerel girişimciliği geliştirecek olan ‘3 boyutlu tasarım eğitimleri’ne ev sahipliği yapıyor. Girişimci adayı gençlere ve girişimcilere hizmet veren B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi’nde, akıllı şehircilik alanında sürdürülebilir insan kaynağının yetiştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve ICMPD ve TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonuyla yürütülen ENHANCER Projesi’nin Ortak Kullanım Tesisleri Hibe programından yaklaşık 240 bin Euro’luk hibe desteği almayı başardı. Projeyle, genç girişimci adayları Bursa’nın sosyo-ekonomik büyüme sürecine dâhil edilerek yerel girişimciliğin geliştirilmesi amaçlanıyor. Proje sonunda istihdam fırsatlarının artırılması için girişimci adaylarının etkileşimde bulunabileceği ‘Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’ oluşturulması, girişimcilik yeteneklerinin bu merkezde arttırılması hedefleniyor. Proje kapsamında seçilen 30 kişiye 21 hafta boyunca 3 boyutlu tasarım eğitimleri veriliyor. Girişimci adayları hiçbir ücret ödemeden gelişmiş görselleştirme yeteneği, oyun geliştirme, VR/AR uygulamaları, prototipleme konularında tasarım yapmayı öğrenme fırsatı buluyor. Katılımcılar, kendi iş fikirlerini geliştirecek eğitimler alarak iş modeli ve müşteri doğrulama, pazar ve rakip araştırması, zaman yönetimi, tasarım odaklı düşünme, yenilenebilir enerji ve girişimcilik konularında kendilerini geliştirme fırsatı buluyor. Proje kapsamında Uludağ Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Nihal Yıldırım tarafından ‘Girişimcilik Ekosistemi’, Uludağ Teknoloji Transfer Ofisi FSMH ve Ticarileştirme Koordinatörü Sevcan Kalender tarafından ‘Fikri ve Sinai Haklar’, Uludağ Teknoloji Transfer Ofisi Girişimcilik ve Şirketleşme Koordinatörü Yarenur Türe tarafından ‘İş modeli ve müşteri doğrulama, pazar ve rakip araştırması’ konularında eğitimler verildi. Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı Proje Geliştirme Uzmanı Nursema Çiftçi, eğitim programlarının ortak girişimcilik ve inovasyon merkezi projesi kapsamında yapıldığını anlattı. Genç girişimci adaylarının Bursa’nın sosyal ve ekonomik büyüme sürecine katılmasını ve yerel girişimciliğin geliştirilmesini amaçladıklarını söyleyen Çiftçi, “Proje sonunda istihdam fırsatlarının arttırılmasını amaçlıyoruz. Genç girişimci adaylarının birbirleriyle iletişim kurabilecekleri bir merkez tesis etmeyi hedefliyoruz. Bu merkezle girişimcilik yetenekleri de arttırılacak. Katılımcılara inovasyon ve teknoloji sektörlerini içeren konularda kapasite arttırma eğitimleri verildi. Katılımcılar hiçbir ücret ödemeden 21 hafta boyunca 3 boyutlu tasarım eğitimleri aldı. Yaptıkları animasyon, tasarım, oyun içeriklerini sunma imkânı buldular. Böylece ürün prototiplerini geliştirdiler ve tanıttılar. Projemizle girişimcilik ekosistemi tanıtıldı” dedi.
Bitlis Bitlis Nemrut’tan Adıyaman Nemrut’a bisiklet turu sona erdi Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut Krater Gölü’nde başlayan bisiklet turu Adıyaman Nemrut’ta son buldu. “Yeryüzü Cenneti Bitlis Nemrut Krater Gölü’nden Tarihi Adıyaman Nemrut’a Pedallıyoruz 2. Bisiklet Festivali”, Adıyaman’daki tarihi Nemrut Dağı’nda son buldu. Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu tarafından Nemrut Krater Gölü kıyısında startı verilen festivale katılan sporcular, Bitlis’teki tarihi ve doğal güzellikleri dolaştıktan sonra Batman’a gitti. Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından organize edilen festival kapsamında Batman ve Diyarbakır’daki tarihi ve doğal güzellikler ziyaret edildi. 1147 yılında Artuklular döneminde inşa edilmiş tarihi Malabadi Köprüsü ile Batman Çayı’nı geçen katılımcılar, daha sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki tarihi Diyarbakır Kalesi surlar ile miras alanının parçası olan Dicle Nehri üzerindeki On Gözlü Köprü’de halay çekti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin boğaz köprüsü olarak nitelendirilen Türkiye’nin en uzun üçüncü asma köprüsü Nissibi Köprüsü’nde pedal çeviren sporcular, Fırat Nehri kıyısında mola verdikten sonra Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’na çıktılar. Nemrut Dağı’nda açıklama yapan Van Gölü Aktivistleri Derneği Genel Başkanı Erdoğan Özel, “Yeryüzü Cenneti Bitlis Nemrut Krater Gölü’nden Tarihi Adıyaman Nemrut’a Pedallıyoruz 2. Bisiklet Festivali’nde şu anda finaldeyiz. Amacımız, iki Nemrut arasında bir yol oluşturmaktır. Özellikle tarihine, doğasına ve kültürüne dikkat çeken bir kültür yolu oluşturmak amacıyla bu yıl ikincisini düzenlediğimiz bu projemizi gerçekleştirdik. Geleneksel hale getirdiğimiz bu etkinliğe her yıl katılım artıyor. Yurt içinden ve yurt dışından 70 kişilik bir sporcu kafilesiyle şu an Adıyaman’daki tarihi Nemrut Dağı’ndayız. Bitlis’teki doğal güzelliğe sahip Nemrut Kalderası’ndan çıktık ve Ahlat ile Adilcevaz’daki tarihi yerleri dolaştık. 8 gün süren bisiklet turu kapsamında Bitlis’teki tarihi yerleri gezdik. Sonra Batman’daki tarihi yerleri ziyaret ettik ve Malabadi Köprüsü’ne gittik. Daha sonra Diyarbakır’daki On Gözlü Köprü, Ulu Cami, 4 Ayaklı Minare, surlar ve diğer tarihi yerleri dolaştık. Ardından Fırat Nehri’nin güzelliğine şahitlik ederek Nissibi Köprüsü’nde geçtik ve Nemrut’a geldik. Gerçekten tarihi ve doğal güzelliklerin yer aldığı harika bir parkur oldu. Bitlis Valiliği himayesinde bu projemizi gerçekleştirdik ve projemize belediyeler ile diğer kurumlar destek verdi. Bitlis Valiliği başta olmak üzere Tatvan, Adilcevaz, Ahlat kaymakamlıklarına ve Bitlis ile Adilcevaz belediyelerine desteğinden dolayı teşekkür ediyorum. Projemize, Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası ile bazı iş insanları da katkı sundu” diye konuştu. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bitlis Valiliği, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), kaymakamlıklar, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle gerçekleşen tura katılan sporcular ile doğaseverler, Bitlis Nemrut’tan Adıyaman Nemrut’a kadar 450 kilometre pedal çevirdikten sonra araçlarla geri döndü.