ASAYİŞ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 09:34

Diyarbakır’da terör örgütü PKK’nın şehit ettiği 2’si çocuk 10 kişi anıldı

A
A
A

Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç (Susa) köyünde 32 yıl önce, PKK’lı teröristlerce camide ibadet edenlerin dışarı çıkarılarak silahla tarandığı katliamda hayatını kaybeden 2’si çocuk 10 kişi anıldı.

Silvan ilçesinde asker kıyafeti giyen PKK’lı teröristlerin 32 yıl önce aralarında cami imamın da bulunduğu 2’si çocuk 10 kişiyi öldürdüğü Yolaç (Susa) köyü katliamı, Susa Mazlumları ve Mağdurları Anma, Anlama, Yaşatma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (Susa-Der) köyde dün düzenlediği etkinlikle anıldı.

Mezarlıktaki program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programa katılanlar saldırıda hayatını kaybedenlerin kabirlerini ziyaret etti.

Katliamı ziyaretçilere anlatan Adnan Balyen, Silvan’ın 162 köyü olduğunu ve Susa’nın seçilmesinin bir nedeni olduğunu söyledi. Sebebinin İslami davanın her eve girdiğini belirten Balyen, onlarca gencin bu küçücük camide Kur’an dersi almaya başladığını dile getirdi.

“Silvan’ın birçok köyünde, mezrasında, merkezde, hatta Kandil’e kadar, Silvan’ın Susa köyünde İslami dava büyüyor, gençler İslami dava ile tanışıyorlar, gençler camiye gidip Kur’an dersi alıyorlar” diyen Balyen, sözlerine şöyle deva etti:

“8 yaşından 70 yaşına kadar Susa’da herkes İslami davayla tanışmıştı. İşte bundan dolayı PKK, Kandil karar verdi bunun önünü almamız gerekir, bunları bir şekilde öldürmemiz gerekir. İslam tarihinde, insanlık tarihinde normalde kimse ibadethanelerde öldürülmez, kimse camilerde öldürülmez. Fakat bu dinsiz örgüt, bunu göze alarak, bu sorumluluğu göze alarak, buna katlanarak bu Müslümanları camide katletti. Müslüman ülkelerde Müslümanlar camide katledilmez. Bir İsrail yapar, birde PKK yapmıştır.”

Dünya tarihinde benzeri az görülen bir katliam olduğunu kaydeden Balyen, “Demek ki Kur’an için cami için bedel gerekiyordu. Bu gençlerimiz Susa’daki şehitlerimiz bir bedel vermeleri gerekirdi. Onlarca genç burada Kur’an dersi almaya başladılar. Şehit Abülhaluk yeni atanmıştı, 26 yaşındaydı buraya görevlendirildi. Oda Kur’an dersi veriyordu. Bu caminin etrafını sarıp bu şehitleri şehit etmek istediler. 10 şehidim 5 gazimiz caminin içerisinde cami imamı ile beraber burada namaz kılarken caminin etrafını sarıyorlar. Bir şehidimi caminin etrafını askerler sarmış diyor şehit Hüseyin’e. Şehit Hüseyin diyor ki; “askerse bir şey olmaz biz burada Kur’an dersi alıyoruz, namaz kılıyoruz. Geliyorlarsa gelsinler’ diyor, karışmayın. O Asker kıyafetli teröristler içeri giriyorlar. Şehit Hüseyin, ‘bunlar asker değil’ diyor. Bunların ayaklarında mekap ayakkabı var, ayakkabı ile camiye giriyorlar bunlara teslim olmayın. Hepsi ağır silahlı olarak camide olan 15 tane masum, 12 yaşlardan 60 yaşına kadar insanların namaz kıldığı esnada, tesbihat yaptığı esnada camiyi basıyorlar. Köylülere diyorlar kimse bunları hastaneye götürmesin. Bir tane yarı şoför şeklinde arabayla yaralıları o şekilde Silvan’a, hastaneye yetiştiriyor. 10 şehidimiz burada şehit oluyor. 5 tanesi de gazi oluyor. 4 gazimiz halen hayatta bir tanesi de vefat etti. Bu şekilde PKK dünya tarihinde, insanlık tarihinde yaptığı en vahşi katliamdır. Susa katliamı şehitlerin katliamı bu camide bu avluda gerçekleşmiştir” ifadelerinde bulundu. Program yapılan dua ile son buldu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan On parmağında on marifet tıp öğrencisi Erzincan’da Tıp Fakültesinin mezuniyet töreninde 3 yıldır sahne alan Tıp Fakültesi 3’ncü sınıf öğrencisi Erzurumlu Begüm Cemile Çalayer, sportif başarıları ve seslendirdiği müzik eserleriyle profesyonel sanatçıları aratmıyor. Arkadaşları arasında “on parmağında on marifet” deyimiyle anılan Çalayer, müziği hobi olarak yaparken ileride iyi bir doktor olup insanlığa fayda sağlayıp, hastalarına bakmak istiyor. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Tıp Fakültesinde öğrenim gören Begüm Cemile Çalayer, üçü bitirip dördüncü sınıfa geçti. Aslen Erzurumlu Dadaş kızı ve 3 kardeşin en büyüğü olduğunu ifade eden Çalayer, Z kuşağındaki çoğu akranının ilgi duyduğu internet oyunları, sosyal medya, kafe gibi alışkanlıklardansa küçük yaşta müziğe, spora, folklora ve kendini daha geliştirebileceği faaliyetlere merak sardığını kaydetti. EBYÜ Tıp Fakültesinin 3 yıldır mezuniyet töreninde kent protokolünün ve yüzlerce öğrenci arkadaşı ile ailelerinin huzurunda sahnede verdiği müzik konseriyle beğeni toplayan Begüm Cemile Çalayer, üniversitede ilk olarak göze gelmesini İHA muhabirine şöyle anlattı: “Kantinde arkadaşlarımız arasında gitar çalıp söylüyorduk. İlk birinci sınıfta iken o zamanki dekan yardımcımız Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız’ın dikkatini çekti. O da Dekanımız Prof. Dr. Abdulmecit Kantarcı ile paylaşmış. Bunun üzerine mezuniyet töreninde sahne aldım. 3 yıldır Tıp Fakültemizin mezuniyetlerinde konser veriyorum. Mutlu oluyorum. Rektörümüze, dekanımıza, hocalarıma teşekkür ediyorum.” Müziğe çocuk yaşta Erzurum’da TRT korosunda başladığını ifade eden Çalayer, “Müzik bana keyif veriyor. Hobi olarak sürdürüyorum. Önceliğim okulum. Okulu bitirip doktor olup insanlığa fayda sağlayıp, haslarıma bakmak istiyorum” dedi. Çocuk yaşta ailesinin desteğiyle müziğin yanı sıra spora da ağırlık verdiğini kaydeden Begüm Cemile Çalayer, “Erzurumlu olduğum için ilk kayağa başladım. Palandöken’de kayağı öğrendim, ileri seviyeye gelip sportif başarılar yakaladım. Sonra yüzmeye başladım. Yüzmede de antrenörlük seviyesine gelip belgemi aldım. Okul haricinde tatil dönemlerinde profesyonel yüzme antrenörlüğü ve hakemlik yapıyorum. Folklor da benim sevdiğim bir alan. Erzurum kadın barları, zeybek ve Kafkas oynuyorum.” ifadelerine yer verdi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde Tıp Fakültesinin öğrenci temsilcisi olduğunu da belirten Çalayer, “Akranlarıma bakıyorum birçoğu zamanını kafelerde veya benzer durumlarda geçiriyor. Ben bu şekilde büyümedim. Sportif ve sosyal etkinliklere katıldım. Ve bundan dolayı da çok mutluluk duyuyorum. İnşallah arkadaşlarıma ilham olabilmişimdir” diye konuştu.