KÜLTÜR SANAT - 15 Ekim 2024 Salı 10:54

Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerin 100.Yılı Konferansı Gerçekleşti

A
A
A
Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerin 100.Yılı Konferansı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi ve Denizcilik MYO iş birliği ile Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerinin 100. Yılında; Bilim Kültür, Spor, Mavi Vatan, Mavi Ekonomi, Uluslararası İlişkiler Konulu Konferans gerçekleştirildi.



Konferansa, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Yiğit, Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Denizcilik MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kuşku, Japonya’dan Prof. Dr. Seiji Nishihara, Masahiko Oıkawa, Yoshio Takagi, Noboru Takeno, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



Japonya Milli Marşının ardından Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.



Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Yiğit yaptığı açılış konuşmasında, “Türkiye ile Japon halkının bir araya gelmesi bilindiğinden çok daha eski tarihe dayanmaktadır. Tarihimizde 1800’lü yıllara kadar uzanan bir dostluk söz konusudur” dedi ve tarihteki Japon - Türk ilişkileri hakkında bilgiler verdi. “Bugün, yalnızca güçlü diplomatik bağların bir asırlık tarihini anmak için değil, aynı zamanda iki ulusun arasındaki zengin kültürel, ekonomik ve akademik iş birliklerini kutlamak için bir araya geliyoruz” diyerek konuşmasına başlayan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu şunları söyledi:



“Türkiye ve Japonya arasındaki ilişki, dostluğun, iş birliğinin ve paylaşılan değerlerin parlak bir örneğidir ve bugün bu bağları yeniden teyit etmek için buradayız. Bugünkü programımız, ilişkilerimizin çeşitliliğini ve derinliğini vurgulayan çok çeşitli konuları kapsıyor: "Mavi Ekonomi" ve sürdürülebilir kalkınma üzerine tartışmalardan savaşçının yolu olan Bushido’nun kadim felsefesini keşfetmeye kadar. Bu oturumlar sadece tarihi ve kültürel bağlarımızı takdir etmemizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda eğitim, araştırma ve küresel girişimlerde gelecekteki iş birliklerinin yolunu açacaktır.”



Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin Çanakkale’nin öncü kurumlarından biri olduğunu vurgulayarak organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.


Prof. Dr. Seiji Nishihara’nın “Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri” ve Su Ürünleri Mühendisi B. Serdar Yıldırım’ın, “Mavi Ekonomi- Mavi Vatan “ konulu sunumlarla devam eden konferans, organizasyonda emeği geçenlere ve konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesinin ardından sona erdi.




Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerin 100.Yılı Konferansı Gerçekleşti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’ya Çin Halk Cumhuriyeti tarafından manyetometre cihazı kuruldu Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Bolu’ya kurulan manyetometre cihazı ve Çin Sismo-Elektromanyetik Uydusu ile Bolu’daki sismik hareketler, hem karadan hem de uzaydan takip edilecek. Bolu’nun Musluklar köyünün yüksek bir noktasına Sismik Uzaysal Gözlem Paylaşımı ve İşbirliği Çalışması projesi kapsamında, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından manyetometre cihazı kuruldu. Proje, Asya - Pasifik Uzay İşbirliği Ajansı (APSCO) ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı arasında gerçekleştirildi. Kurulumu tamamlanan istasyon, AFAD Deprem Dairesi Bşk. Prof. Dr. Aykut Akgün, Prof. Dr. Bahadır AKTUĞ ile AFAD İl Müdürü Ümit Doğan ve Çin’den gelen uzmanlar tarafından incelendi. Çinli uzmanlar, kurulumu yapılan sistem hakkında bilgi verdi. "Çin Halk Cumhuriyeti ekibinden istasyonla ilgili detaylı bilgi alınmıştır" Bolu AFAD İl Müdürlüğünden yapılan bilgilendirmede, "Asya-Pasifik Uzay İşbirliği Ajansı (APSCO) ile Başkanlığımız arasında yürütülen ‘Sismik Uzaysal Gözlem Paylaşımı ve İşbirliği Çalışması’ projesi kapsamında iyonosfer, hem karadan jeodezik yöntemler ve iyonosonda ve benzeri donanımlarla hem de 2018 yılında fırlatılan Çin Sismo-Elektromanyetik Uydusu ile uzaydan izlenmesi ve elde edilen verilerin depremlerle ilişkisinin incelenmesi öngörülmektedir. Söz konusu proje kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti tarafından temin edilen 1 (bir) adet manyetometre cihazı kurulmuştur. Sistemin kurulumu yapan Çin Halk Cumhuriyeti ekibinden istasyonla ilgili detaylı bilgi alınmıştır" ifadelerine yer verildi.
Ankara TİKA’dan Karadağ’da sera üretimine destek Türk İş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Karadağ’da tarımsal üretimi güçlendirmek amacıyla ‘Örtü Altı Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında kurulan seraları, Berane, Petnitsa ve Pljevlja belediyelerinde düzenlenen törenlerle üreticilere teslim etti. TİKA, 2015 yılından bu yana ‘Balkanlar ve Doğu Avrupa Ülkeleri Gıda ve Yaşam Güvenliği Destekleme Programı’ çerçevesinde Karadağ’da sera üretimine katkı sağlamaya devam ediyor. TİKA, ‘Örtü Altı Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında bugüne kadar teslim edilen yaklaşık 300 sera ile bölgedeki tarımsal üretim kapasitesini artırmayı ve yerel üreticilerin daha verimli üretim yapabilmesini hedefliyor. Seraların teslimine yönelik düzenlenen törenlere, Türkiye Cumhuriyeti Podgoritsa Büyükelçisi Barış Kalkavan, TİKA Karadağ Koordinatörü Nihal Ersoy, Petnitsa Belediye Başkanı Samir Agovi, Karadağ Tarım, Ormancılık ve Su İşleri Bakanlığı Tarım Müdürü Miroslav Cimbaljevi, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı İdaresi Müdürü Vladimir Akovi ile sera sahipleri katıldı. Teslim töreninde konuşan Büyükelçi Kalkavan, TİKA’nın 17 yıldır yaptığı proje ve faaliyetleri ile Karadağ’da tarımsal kalkınmaya destek verdiğini ve bunun yanı sıra yerel üreticilerin ekonomik güçlenmesine ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşmasına katkı sağladığını vurguladı. TİKA Koordinatörü Ersoy yaptığı konuşmada, TİKA olarak Karadağ’da tarımda istihdam artırıcı ve dış göçü önleyici projeleri önemsediklerini belirterek, proje kapsamında seraların dağıtımının yapıldığı girişimcilerin seçimine büyük özen gösterildiğini kaydetti. Cimbalyeviç ise, TİKA’nın tarım alanında meyvecilik, arıcılık, seracılık, zeytincilik, ahududu yetiştiriciliği gibi alanlarında Karadağ’da önemli projeler gerçekleştirdiğini belirterek, Karadağ’da seracılık alanında ihtiyaç sahibi ailelere yaptığı desteklerinden dolayı Karadağ Tarım, Ormancılık ve Su İşleri Bakanlığı adına TİKA’ya müteşekkir olduklarını ifade etti.
Erzurum Erzurum’da 2 bin 687 robot yarışacak 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Erzurum’da yapılacak. Şampiyonada 2 bin 687 robot ve 6 bin 691 öğrenci yarışacak. “Eğitimin yüzyılında ahilik ve teknoloji” teması ile yurtiçi ve yurtdışından binlerce öğrenci Erzurum’da dört gün boyunca devam edecek olan robot yarışmasına katılacak. Çizgi İzleyen (Temel Seviye), Çizgi İzleyen (İleri Seviye) , İnsansız Hava Aracı (Mini Drone), Mini Sumo, Tasarla-Çalıştır, Tasarla Çalıştır (Temel Seviye), Labirent Ustası, Tozkoparan Robot (Temel Seviye) , Su Altı Araç, Otonom Araç, Yumurta Toplama, RC Sabit Kanat Uçak ve Serbest Proje kategorilerinde yaklaşık 6 bin 691 yarışmacı şampiyonaya katılıyor. Dünyanın ve yurdun dört bir yanından katılımcılar Erzurum’a gelmeye başladı. 13 kategoride yarışma yapılacak Millî Eğitim Bakanlığı, mesleki ve teknik eğitimin niteliğini artırarak, toplumda bu alana yönelik farkındalığı artırmayı ve öğrencilere edindikleri bilgileri beceriye dönüştürebilmeleri için gerekli ortamı sağlamakla beraber, öğrencilerin yeni ve özgün ürünler geliştirmeleri, bilimsel düşünme becerileri kazanmaları ve girişimci bireyler olarak yetişmelerini hedefleyerek düzenlediği 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması ile alakalı yaptığı açıklamada, “Aynı zamanda Uluslararası yurt dışından gelen katılımcılarla farklı ülkelerin teknoloji alanındaki becerilerini sergileme ve öğrencilerimize kültürel etkileşimde bulunma fırsatı sunarak, küresel düzeyde rekabet edebilirliklerini artırmaktadır. Öğrencilerimize farklı bakış açılarıyla tanışma ve teknoloji alanında diğer ülkelerin seviyesini gözlemleme fırsatı sunan bu yarışma, kültürel paylaşım ve iş birliği imkânlarını da desteklemektedir. İlk kez 2007 yılında 3 kategoride gerçekleştirilen yarışma, bugün 13 farklı kategoride (Temel Seviye Çizgi İzleyen, Temel Seviye Tasarla-Çalıştır, Temel Seviye Tozkoparan Robot, İleri Seviye Çizgi İzleyen, İnsansız Hava Aracı (Mini Drone),Mini Sumo, Tasarla-Çalıştır, Yumurta Toplama, Labirent Ustası, RC Sabit Kanat Uçak, Serbest Proje, Su Altı Robot (SAR), Otonom Araç) ortaokul ve dengi okullara, ortaöğretim okul/kurumlarına devam eden öğrenciler ile yükseköğretimde öğrenim gören ön lisans ve lisans öğrencilerinin katılımlarıyla düzenlenmektedir” dedi. “Eğitimin Yüzyılında Ahilik ve Teknoloji” vurgusu Bu yıl 16. kez düzenlenecek olan yarışma, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Kampüsü içinde gerçekleştirilecek olan yarışmaya 17 ülkeden ve 81 ilden bin 3 kurum, 6 bin 691 katılımcı, 2 bin 687 robotla başvuru yaptı. Yarışma, protokol kapsamında; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) ile Türk iş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA); paydaş olarak Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Aselsan ve MESS Eğitim Vakfı’nın katkılarıyla gerçekleştiriliyor 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’nın bu yılki teması “Eğitimin Yüzyılında Ahilik ve Teknoloji” olarak belirlendi. Bu tema, ahilik değerlerinin teknoloji ile harmanlanarak gelecekte nasıl şekillenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Ankara Bakan Şimşek: “Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında ülke ekonomisi ve uluslararası ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynak başta olmak üzere birçok konu hakkında konuşan Şimşek, enflasyon, cari açık ve bütçe açığı gibi konulara da değindi. Bakan Şimşek, gelecek hafta içerisinde IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantısı için ABD’ye gideceğini ve burada önemli temaslarda bulunacağını aktardı. Katılacakları toplantının biraz uzun bir toplantı olduğunu vurgulayan Şimşek, "Çünkü hem G20 var, IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantısı var. Biz de bunların marjında çok yoğun birkaç gün geçireceğiz. ABD Hazine Bakanı ile bir görüşme görüşmemiz olacak. Bir sürü ikili toplantı talebinde bulunan bakanlar var. Dolayısıyla ikili görüşmelerimiz olacak. İkinci olarak da çok taraflı uluslararası bankalarla bir araya geleceğiz. Onlara hem Türkiye ekonomisini anlatıyoruz, hem de onlar Türkiye ekonomisinde önemli bir paydaşlar. Bizim bu yapısal dönüşümümüzü finansal olarak destekliyorlar. Dolayısıyla bu görüşmelerle ilişkilerimizi sürekli sıcak tutuyoruz. Son bir yılda da çok ciddi destekler gördük. Çok ciddi bir fon akışı var. Bu fonlar piyasaya göre hem daha ucuz kaynak hem de daha uzun vadeli” açıklamasında bulundu. “Cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi, bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı cari açık dengede olurdu” Cari açığın Türkiye’nin yumuşak karnı olduğunu kaydeden Şimşek, “Türkiye’deki makrofinansal istikrarsızlıkların da birçoğunun temelinde dış kırılganlık yatıyor. Geçen sene mayıs ayında cari açık çok yüksekti. O dönemde piyasa cari açığı milli gelire oranla yüzde 6 civarında öngörüyordu. Bir ara 60 milyar dolar olarak açıklandı ardından aşağı yönlü revize edildi. Biz de bunu ‘ilk yılımızda yüzde 3 civarına indirebilir miyiz’ diye iddialı bir hedef koyduk. Gelinen noktada cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi. Bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı büyük ihtimalle Türkiye’de cari açık dengede olurdu” şeklinde konuştu. “Cari açıkta önemli bir eşikteyiz” Bakan Şimşek, cari açıkla ilgili projeksiyonların yapısal dönüşümlerden geçtiğini söyleyerek, “Bu konuda çok önemli adımlar attık. Aralık ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın liderliğinde 284 ürün belirledik. Bu 284 ürün Türkiye’nin dış ticaret açığının yarısına tekabül ediyor. Bu ürünlere krediyle dünyadan ve Türkiye’den yatırımları çekmek istiyoruz. Bu sanayide dönüşümün önemi bir ayağı. Bir diğer ayağı, Cumhurbaşkanımız HIT-30 olarak açıkladı. 8 ana başlık altında 30 ürün 2030’a kadar 30 milyar dolarlık desteklenecek. Şu anda öncelikli olan yeşil dönüşüm. Şu anda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızla yakın çalışıyoruz. Yenilenebilir enerjide son dönemde yıllık ortalama 2 bin 700 megawatt eklenmiş. Bunu 7 bin megawatt’a, 10 bin megawatt’a çıkartabilirsek çok rahat bir şekilde yıllık ilave doğal gaz faturamızı yurt dışından enerji ithalatını 1,5-2 milyar dolar azaltacak. Bunlar kalıcı olarak cari açığı aşağıya çekecek. Cari açıkta önemli bir eşikteyiz” açıklamasında bulundu. “Enflasyon düşmeye devam edecek” Enflasyon verileri ve enflasyonun düşüş hızına ilişkin de konuşan Şimşek, enflasyonun düştüğünü ve düşmeye devam edeceğini belirterek, “Biz daha hızlı bir tempoda enflasyonu düşürmeyi arzularız. Giyim gibi dayanıklı malların yer aldığı temel mallardaki yıllık enflasyon yüzde 28’e düştü. Bütün malları baz alırsanız burada enflasyon yüzde 40’a düşmüş. Fakat manşet enflasyona baktığımız zaman yüzde 49 civarında. Çünkü hizmet enflasyonu hala yüzde 73’e yakın. Hizmet enflasyonu düşmeye başladı ama dünyada katılık var. Yani daha gecikmeli para politikalarına cevap veriyor. Kira artışındaki yüzde 25’lik üst limiti kaldırınca yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 120’ye yakın artış oldu. Dolayısıyla hizmetler enflasyonu zamanla gelirler politikasına güçlü tepki verecek. Enflasyon düşmeye başladıkça önümüzdeki dönem katılığı kıracağız” diye konuştu. “Önemli olan tahminler değil gittiğiniz yöndür” Enflasyondaki düşüşün fiyat düşüşü olduğu algısının yanlış bir algı olduğunu da kaydeden Şimşek, “Enflasyonda bir yavaşlama var, fiyat artışlarında bir yavaşlama var, bu devam edecek. Bu konuda kararlıyız, programı uygulayacağız. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Bu program sonuç veriyor. 1-2 puan yukarıda veya aşağıda olabilir. Önemli olan tahminler değil gittiğiniz yöndür” şeklinde konuştu. “Konut arzının artması kira enflasyonunu etkileyecek” Kiralarda yüzde 25’lik üst limit kalkınca yenilenen sözleşmeler baz alınır. Yenilenen sözleşmeler yüksek oranlarda yenileniyor. Çünkü geçmiş enflasyon baz alınıyor. Bir de birkaç sene boyunca yüzde 25’lik bir üst limit koyarsanız ve enflasyon da onun çok üzerinde olunca sözleşmeler kurallara aykırı bir şekilde yükselmekte. Normalde en son 12 aylık enflasyonun baz alınması lazım. Bunlar bir yıl sonra denklemden çıkacak. Bu arada konut arzını da arttırıyoruz. Deprem bölgesinde bu sene çok büyük ihtimalle 200 binin üzerinde konut teslim edilmiş olacak. Şu an ihalesi yapılmış inşası devam eden 320 binin üzerinde konut var. Konut arzını da arttırdığınız zaman o bölgelerde etkili olacak. Konut arzını arttırmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. “EYT’nin bu sene milli gelire oranla etkisi yüzde 2, bunu çıkartırsanız ortada bütçe açığı kalmıyor” Bakan Şimşek, bütçe açığı verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, “Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,2 idi. Bu açığın üçte ikisi yani 3,6 puanı deprem harcamalarıyla kaynaklı. Ben Bakan olmadan önce Hazine ve Maliye Bakanlığımız bir çalışma yapmış. O çalışmaya göre tedbir alınmazsa bütçe açığı milli gelire oranla yüzde 9,8 olacakmış. Bu ülke yüzde 9,8’lik bir açığı kaldıramaz, banka sektörü bunu finanse edemez. Biz de oturup milli gelire oran olarak yaklaşık yüzde 3’ün üzerinde bir tedbir paketi hazırlayıp Meclisimize sunduk. Ayrıca vakit kaybetmeden tahsilatı nasıl arttırırız diye muazzam bir çalışmaya gittik. 2023’ün sonunda ise bütçe açığı yüzde 9,8 yerine 5,2 olmuş. Bunun da üçte ikisi depremle ilişkili. Bu sene de bütçe açığı çok büyük ihtimalle yüzde 5’in altında olacak. Bu arada deprem yine bu açığın neredeyse bir yarısına tekabül ediyor. Bir diğer önemli husus da EYT. EYT’nin bu sene milli gelire oranla etkisi yüzde 2. Bunu çıkartırsanız ortada bütçe açığı kalmıyor” ifadelerini kullandı. “Kiralık araçları yüzde 15 azalttık, yakında Özelleştirme İdaresi araç satışına başlayacak” Bakan Şimşek, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında, sürecin olumlu devam ettiğini kaydeden Şimşek, “Kiralık araçları ocak ve ekim döneminde yüzde 15 azalttık. Personel genişlemesini durdurduk. Yakında Özelleştirme İdaresi kamunun mülkiyetinde bulunan araç satışına başlayacak. Son 10 yılda kamu harcamalarında sapma yüzde 10’a yakındı. 2024’te bu sapma yüzde 1’in altında olacak. Daha önce öyle bir şey yoktu. Hiçbir bakanlık kendisine tahsil edilen harcamanın üstüne çıkamayacak. Bin civarı araç özelleştirmeye devredilmişti. Zaruri araç kiralamaları dışında izin vermiyoruz” dedi. “Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak” TBMM’ye sunulan savunma sanayi katkı payı teklifine ilişkin de konuşan Şimşek, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Bölgemizde bir ateş var, savaşlar var. Sıkıntılı bir mahalledeyiz. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak. Bunun amacı çok net. Türkiye savunma sanayinde atılım içinde. Bizim caydırıcılığı artırmaktan başka yapacağımız başka bir şey yok. Savunma sanayi gelişiyor. Şu anda 3 bin 300 firmamız savunma sanayine parça üretiyor. Tüm ülkeyi koruyacak bir savunma sistemi üretilecek. Binin üzerinde yüksek teknolojili proje var. Bu kaynak gerektiriyor. Kaynak gerekiyor denildi. Savunma sanayi fonunu 165 milyara çıkartmışız. Bunu arttırmamız gerekecek. Uzun menzilli savunma araçlarından tutun 5’inci nesil uçağa kadar. Tedbir setinin geliştirilmesi gündeme geldi. Oturuldu bunun üzerine çalışıldı. İşlem bazlı bir takım ücretlere yönlendirildi. Tartışmalara saygılıyız. Takdir yüce Meclis’in. Birincisi Savunma Sanayi Fonu var. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu’na kaynak sağlamak için yapılacak. Bütçede gelirler tamamen bir havuzda toplanır. Milletin öncelikleri çerçevesinde oradan harcanır.”
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Üretimin kalbi burada atıyor" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; Makina İkmal Bakım ve Onarım Merkezi’nin büyük bir sanayi sitesi gibi çalıştığını belirterek; "Atölyelerimizde belediyemizin ihtiyaçlarını karşılayarak, şehrimizin ve ülkemizin ekonomisine büyük katkı sağlıyoruz” dedi. Belediye bünyesindeki Park ve Bahçeler Şefliği ile Makine İkmal Bakım ve Onarım Merkezi’nde; elektrik, boya, marangoz, kaynak, yağlama ve motor gibi bölümlerin bulunduğu alanın önemine değinen Başkan Çolakbayrakdar, birçok atölyenin bir arada bulunduğu bakım merkezi sayesinde çalışmaların daha hızlı, daha kaliteli, daha verimli ve ekonomik hale getirildiğini vurguladı. Tesislerin büyük bir sanayi sitesi gibi çalıştığına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar; "Kocasinan bölgesinde yaşayan vatandaşlarımıza en iyi hizmeti verebilmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bu çerçevede atölyelerimizde belediyemizin ihtiyaçlarını karşılıyor ve bazı ürünlerin üretimini yapıyoruz. Özellikle burada istihdam sağlayarak ülkemize hizmet ediyoruz. Elektrik, boya, marangoz, kaynak, yıkama, yağlama ve motor atölyeleriyle araçların bakımını yapıyoruz. Araç-gereç ve iş makinelerinin periyodik bakım ve onarımlarını gerçekleştiriyoruz. Atölyemizde parklar, bahçeler ve kamusal alanlarda kullanılmak üzere oturma bankları, kamelyalar ve birçok başka ürünü onarıp yeniliyoruz. Ayrıca çöp konteynırlarını tamir ediyor, boyuyor ve yeniden kullanıma sunuyoruz. Bunun yanı sıra, araçların yağ, fren ve şanzıman bakımları, kaporta tamiratı, boya işlemleri, motor yenileme işlemleri ile yazlık ve kışlık lastik değişimleri de tesislerimizde yapılıyor. Bu sayede önemli ölçüde tasarruf sağlıyoruz ve belediyemizin ihtiyaçlarını karşılayarak ekonomiye büyük katkı sağlıyoruz. Titiz ve özverili bir şekilde çalışan işçilerimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, Kayserililere en iyi hizmeti sunmak için çalışmaların artarak devam edeceğini de sözlerine ekledi.