SPOR - 11 Ekim 2024 Cuma 15:41

Yusuf Dikeç: "Hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları ve altın madalya"

A
A
A
Yusuf Dikeç: "Hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları ve altın madalya"

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda tek eli cebinde yaptığı atış ile dünyanın gündemine oturan milli Sporcu Yusuf Dikeç, "Bir sonraki hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları. Şimdiden çalışmaya başladık. Ülkemize orada bir altın madalya getirebilirsek tabii ki çok mutlu olacağız" dedi.

Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda takım arkadaşı Şevval İlayda Tarhan ile 10 metre havalı tabanca karışık takım kategorisinde Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran Yusuf Dikeç, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yayın organı ’E-Dergi’ye özel röportaj verdi. Müsabakalarda lens, göz kapağı veya kulak koruması gibi teçhizat tercih etmeyen, atış sırasındaki duruşuyla da Paris 2024’ün sosyal medyada en çok konuşulan ismi olan Dikeç, ikonik hale gelen atış duruşunu, Elon Musk ile sosyal medya üzerinden yaptığı yazışmayı, olimpiyatlara hazırlık sürecini, yeni hedeflerini, gençlere tavsiyelerini anlattı.

İkonik hale gelen duruş

Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda ikonik hale gelen atışlardaki duruşuyla ilgili Dikeç, "O duruş sadece o güne ait, o ana ait bir duruş değildi. Benim atışa başladığım yıllardan itibaren hep yapmış olduğum bir pozisyondu. Hatta arkadaşlar 2011 yılında dünya kupasında birinci olduğum yıllarda da sosyal medyada bulup çıkarmışlar. Yine aynı pozisyon, aynı duruş. O zaman biraz daha gençtik, gözümüzde gözlük de yoktu, saçlarımız daha siyahtı. Tabii dünyada bu kadar kabul görmesinden ve beğeni almasından ilk başta kendi adıma ondan sonra ülkem adına ve yapmış olduğum spor branşı adına çok mutluyum. Bir farkındalık oldu. Türkiye’de atıcılık sporu çok fazla tanınan bilinen bir spor değildi. İnsanlar bu duruşun dünyada ses getirmesinden sonra atıcılık sporunu tanımış oldu. Atıcılık sporu olimpiyatlarda atletizmden sonra en fazla madalya dağıtan branş. Hem kendim adına hem ülkem adına mutluyum" dedi.

"Dünyadaki başarılı sporcular tarafından paylaşılması da bizi ayrıca mutlu ediyor ve gurur veriyor"

Özellikle atış yaparkenki duruşunun gerek yurt içi gerekse yurt dışında büyük bir ilgi toplaması ile ilgili konuşan Yusuf Dikeç, "Aynı bir müzik gibi. Söylenen şarkının dilini anlamasak da kulağımıza hoş geldiği zaman dinleriz. Güzel bir sanat eseri gördüğümüzde izleriz, hoşumuza gider. Aslında spor da böyledir, evrenseldir. Bu yüzden aynı sanat gibi evrensel olduğu için güzel hareketleri güzel insanlar paylaşıyor. Tabii bize ait olan bir hareketin dünyadaki başarılı sporcular tarafından paylaşılması da bizi ayrıca mutlu ediyor ve gurur veriyor" diye konuştu.

“Allah gençlerin kalbinden anne sevgisini, gönlünden ülke sevgisini eksik etmesin"

Gençlere de seslenen Yusuf Dikeç, "Yükümüz biraz daha ağırlaştı. Aslında önceki gibi değiliz. Bundan öncede 4 dünya, 5 Avrupa şampiyonluğum var. Dünyada böyle bir şekilde gündeme gelince size yüklenen misyon da farklı oluyor, bunun bilincinde olmamız lazım. Benim en büyük isteğim gençler. Çünkü bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız; gençlerin aklını, fikrini, düşüncelerini, ülke sevgisini elinden almanız lazım. Son zamanlarda ne yazık ki baktığımız zaman ülkemizde de dünyada da gençlik farklı bir boyuta gidiyor. Benim de iletmek istediğim bir mesaj var. Her konuşmada her panelde gençlerin çalışması gerektiğini söylüyorum. Gençlerin inanması lazım. Hep şunu diyorum; Allah gençlerin kalbinden anne sevgisini, gönlünden ülke sevgisini eksik etmesin. Yani ülkelerine bağımlı bir gençlik olarak çalışmalarına devam etmelerini istiyorum. Baktığınız zaman en canlı örneği biziz. Karşılarında birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü değil, 5. olimpiyatta madalya almış, 51 yaşına gelmiş bir insan var. Demek ki ülken adına çalışacaksın ve inanacaksın. İnanmak zaten kazanmanın yarısıdır. Pes etmeyin. Gençlere hep bunu vurgulamaya çalışıyorum. Bundan sonra da gençlere rol model olmak ve kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını sağlamak istiyorum. Bir spor branşıyla, bir sanat ile ilgilenmelerini tavsiye ediyorum. Elimden geldiğince gençlere yön vermeye çalışacağım. Atıcılık sporuna yönelenlerin sayısının arttığını duyuyoruz. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor. Döneminde bir rahmetli Naim Süleymanoğlu çıkmıştı halterde, ülkeyi belli bir noktaya getirdi. Süreyya Ayhan atletizmde, Mete Gazoz okçulukta. Umarım bu başarı atıcılıkta da gençlerde bir farkındalık oluşturur. Oluşturdu zaten. En azından bu sporu biraz daha tanınır hale getirdi. Bizden çok daha yetenekli gençler vardır. İnşallah onlar da farkına varır ve bayrağı daha yukarılara taşırlar" şeklinde konuştu.

"Konuşurken kendimi değil, ülkemi ön plana çıkarmak için çalıştım"

Elon Musk ile gündem olan sohbetinden bahseden Dikeç, "Bu başarı sadece bana ait değil. Ekip işidir, ülke adına alınmış bir başarıdır. Ben orada da konuşurken kendimi değil de ülkemi ön plana çıkarmak için çalıştım. Düşüncemizde, fikrimizde bu ülkeye hizmet etmek var. Bir sonraki hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları’dır. Tabii başlayan her şeyin bir sonu da vardır. Sağlığımız, yaşımız el verdiğince katılmayı düşünüyoruz. Şimdiden çalışmaya başladık. Ülkemize orada bir altın madalya getirebilirsek tabii ki çok mutlu olacağız. Bunun için de çalışamaya devam edeceğiz. 2028’den sonra da atışı bıraksak da dediğim gibi bu ülkeye hizmet etmenin birçok yolu vardır. Bilgimizle, spor adamlığımızla yine yönetici olarak devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Samsun ile ilgili görüşleri

Dikeç, Samsun’la ilgili ise şunları söyledi:

"Samsun’a çok geldim. Samsun’un Bafra ilçesindeki poligonu da biliyorum. Samsun sevdiğimiz bir il. Hem yarışma hem de tatil vesilesiyle geldiğim oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’nin ilk adımını attığı şehirde ülkesini seven gençlerde de bu spor branşı konusunda bir farkındalık oluşmuştur diye düşünüyorum."

Ailesinin desteğiyle ilgili görüşlerini de paylaşan Yusuf Dikeç, "Kalbi güzel olan insanlar hep güzel şeyleri paylaşıyor. Türk geleneklerine ve göreneklerine baktığımız zaman bizim en kutsalımız ailedir. Aile desteği olmadan insanların bir yere gelmesi zor. Beni en çok motive eden 9 yaşındaki kızım. Birçok şeyden fedakarlık yapıyoruz. Mesela doğum günleri oluyor, antrenmanlardan dolayı gidemiyoruz. Anne duası ve aile desteği çok önemlidir. Ülkemizin gençleri ülkesini sevsinler. Bu ülkeye hizmet etmenin değişik yolları vardır. Bu bayrak altında yaşayan herkesin birlik ve beraberlik içinde mutlu bir şekilde yaşamasını istiyorum. Dünyadaki bu üzücü olayların ve savaşların son bulmasını temenni ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Tehlike çanları Sapanca Gölü için çalıyor: Su seviyesi kritik noktada Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca vatandaşın içme su ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü’nde tehlike çanları çalıyor. Son 5 yılın en düşük seviyesine ulaşan gölde kayıkların karaya oturduğu alanlar havadan da görüntülendi. Milyonlarca kişinin içme su ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü’nde su seviyesi, son 5 yılın en düşük seviyesi olan 29.95 metre olarak ölçüldü. Suyun metrelerce geriye çekildiği gölde birçok kayık karaya oturdu. Kuraklık, artan nüfus, bilinçsiz kullanım ve göl havzasında yaşanan su kayıpları sebebi ile kritik seviyeye gerileyen göldeki manzara korkuttu. Suyun çekildiği alanlar havadan dron ile de görüntülendi. Sapanca ilçesinde göl kenarında esnaflık yapan Samet Şişman, herhangi bir önlem alınmadığı durumda su seviyesinin giderek azalmasının yanı sıra su altındaki canlı popülasyonunun da bu durumdan etkilenebileceğini vurguladı. “4 yıldır buradayız, ilk defa bu seviyeye düştü” Sapanca Gölü kenarında esnaflık yapan Samet Şişman, “Biz yaklaşık 4 yıldır buradayız, ilk defa bu seviyeye düştü. Her sene bir düşüş oluyordu ve tekrar kendini toparlıyordu. Suyun çekilmesinin birçok sebebi var tabii ama bunlardan bir tanesi herkesin de bildiği gibi iklim değişikliği. Ama bundan ziyade suçu biraz da kendimizde aramak gerekiyor. Sapanca turistik bir yer, Türkiye’nin her bölgesinden insanlar geliyor buraya. Bungalov sektörünün merkezi haline geldi Sapanca. Yerli ve yabancı olarak çok fazla turist çekiyor. İlçede nüfus yaz aylarında yaklaşık 2-3 katı artıyor. Bunu karşılayacak bir altyapı da olmadığı için haliyle daha fazla su tüketimine gidilmiş oluyor. Kaçak yapılanma gibi farklı etkenler de var ama sonuç olarak hepimizin bir şey yapması gerekiyor. Madem seviye bu kadar düştü bununla alakalı suyun tekrardan kazandırılması ile alakalı yeni bir düzen, önlem alınması gerekiyor” dedi. “Biz bu suyu tekrar nereden bulacağız?” Suyun altındaki canlı popülasyonu hakkında konuşan Şişman, “Benim arkadaşım çok iyi balık tutucusudur. Gölde balık tutuyordu. Bu sene ben daha balığa çıktığını görmedim. Neden balığa çıkmadığını sordum ve o da, ‘gidiyorum ama elim boş dönüyorum’ dedi. Suyun çekilmesinin hayvanlara da bir etkisi var. Sonuç olarak bakıldığı zaman ekolojik olarak hem insan hem de hayvanları kötü anlamda etkiliyor. Bu göl bizim yaşam kaynağımız. Gündelik hayatta kullandığımız su, göl bu şekilde giderse ilerleyen zamanlarda biz bu suyu tekrar nereden bulacağız?” diye konuştu.
Manisa Başkan Kaplan’dan Arslan ailesine ziyaret Yeniden Refah Partisi Akhisar İlçe Başkanı Ünal Kaplan ve yönetimi Manisa’nın Saruhanlı ilçesinden Gazze’ye gitmek üzere yola çıkan, ancak Suriye’de Esed rejimi tarafından tutuklanarak Adra Hapishanesi’ne konulan ve Suriye Milli Ordusu’nun hapishanedeki mahkumları serbest bırakmasıyla özgürlüğüne kavuşan Engin Arslan ve ailesini ziyaret etti. Duygusal anların yaşandığı ziyarette Engin Arslan, bu süreçte yaşadığı insanlık dışı muamele ve ağır şartlar hakkında tecrübelerini paylaştı. Hapishane şartlarındaki yetersiz beslenme, hijyen eksikliği ve maruz kaldığı fiziksel işkence, insan hakları ihlalleri konusundaki farkındalığı artırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyan Arslan, yaşadığı tüm zorluklara rağmen ailesine kavuşma arzusu ve güçlü duruşu partililere de cesaret ve ilham verdi. "Engin Arslan ve ailesinin duyarlılığı bizi derinden etkiledi" Yeniden Refah Partisi Akhisar İlçe Başkanı Ünal Kaplan, "Ziyaretimiz sırasında, yaşanan bu acı tecrübelerin ötesinde, kardeşlik ve dayanışmanın ne kadar kıymetli olduğuna bir kez daha tanık olduk. Engin Arslan ve ailesinin misafirperverliği, İslam ümmetine olan duyarlılıkları ve güçlü manevi duruşları, bizi derinden etkiledi. Bu anlamlı buluşma vesilesiyle, insanlığın ortak değerleri etrafında kenetlenmenin önemini bir kez daha hatırladık. Yeniden Refah Partisi Akhisar İlçe Başkanlığı olarak, bu ziyaretin sadece bir buluşmadan ibaret olmadığını, aynı zamanda toplumsal duyarlılık ve insani değerlerin güçlendirilmesi adına önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bu tür ziyaretlerin devam etmesi, toplumumuzda birlik, beraberlik ve dayanışma duygularını pekiştirecektir. Engin Arslan ve ailesine yeni yaşamlarında huzur, mutluluk ve refah dilerken, başta İslam coğrafyası olmak üzere, dünyanın dört bir yanında zulüm gören kardeşlerimiz için dualarımızın ve gayretlerimizin devam edeceğini kamuoyuna saygıyla duyururuz." dedi.
İstanbul Yenidoğan çetesi soruşturmasında 13 hastane ve 3 şirkete kayyum atandı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesine yönelik devam eden soruşturmada 13 hastaneye ve 3 şirkete kayyum atandı. İstanbul’da bebekleri kendi anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyelerinin mal varlığına el konuldu. 13 hastane ve 3 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyım olarak görevlendirildi. Konu ile ilgili TMSF’den yapılan açıklamada, “Güvenilir kamu sağlığı hizmetlerinde aksama olmaması için, Fon Kurulunun kararıyla ilgili hastanelerin yeni yöneticileri görevlendirilmiştir. Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen suç örgütüne yönelik soruşturma çerçevesinde, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla 13 hastane ve 3 şirkette TMSF kayyım olarak görevlendirilmiştir. Güvenilir kamu sağlığı hizmetlerinde aksama olmaması için, Fon Kurulunun kararıyla ilgili hastanelerin yeni yöneticileri görevlendirilmiştir. Atanan tecrübeli ekipler, hastane ve şirketlerde gerekli çalışmalara ivedilikle başlamıştır. Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kayyım atama kararı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmış ve kayyım olarak atandığımız 13 Hastane ile 3 Şirket Kurumumuzun resmi internet sitesindeki “Kayyım Olunan Şirketler” listesine eklenmiştir” ifadelerine yer verildi.
Bilecik Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, 99 adet taşınmazın satışı için yetki isteyecek Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Meclisi’ne olağanüstü toplantı çağrısı yaparken, 99 adet taşınmazın satışı için yetki isteyecek. Bilecik Belediye Meclisi 23 Aralık Pazartesi günü saat 10.00’da Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı başkanlığında Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde olağanüstü toplanacak. Toplantıda mülkiyeti belediyeye ait İstiklal Mahallesi 89 ada 15 parselde kayıtla taşınmaz ile ilgili olarak 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 18’inci maddesinin (h) bendi ve 38’inci maddesinin (g) bendine istinaden alacaklı taraf olan Alve İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile var olan uyuşmazlığın sulh ile tasfiye, kabul ve feragatine ilişkin her türlü anlaşma ve protokoller yapılması, istinaf ve temyiz yargılamasından feragat edilmesi hususlarında Belediye Başkanına yetki verilmesi konusu görüşülecek. Diğer bir gündem maddesi de 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 18’inci maddesinin (e) bendi ve 34’üncü maddesinin (g) bendine istinaden, mülkiyeti belediye ait müzekkere eki tabloda belirtilen 99 adet taşınmazın satışına ilişkin tüm iş ve işlemleri yürütmek üzere Belediye Başkanlığına ve Belediye Encümenine yetki verilmesi konusunun görüşülmesi olacak. Bu gündem maddeleri sonrası AVM inşaatının müteahhidi Alve İnşaat ile süreci yönetmek ve 99 adet taşınmazın satışına ilişkin Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’na yetki istenecek.
Edirne Atatürk’ün Edirne’ye gelişinin 94’üncü yılı törenle kutlandı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanı olarak 21 Aralık 1930 Edirne’ye gelişinin 94’üncü yıl dönümü yağışlı havaya rağmen coşkuyla kutlandı. Atatürk’ün Edirne’ye gelişinin 94’üncü yılı için düzenlenen tören çerçevesinde bando eşliğinde Atatürk heykeli önünde bir araya gelen protokol üyeleri ve öğrenciler, yağmur altında kutlama yaptı. Yağışlı hava dolayısıyla kortej yürüyüşü iptal edildi ve program Atatürk anıtına çelenk sunumu ile başladı. Ardından bando eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Atatürk’ün Edirne ziyareti sırasında konakladığı "Atatürk Odası" ziyaret edildi. Buradaki ziyaretin ardından Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Mimar Kemaleddin Çok Amaçlı Kültür ve Tiyatro Salonu’ndaki programa geçildi. Atatürk’ün Edirne’ye gelişini simgeleyen Türk bayrağı, öğrenciler tarafından Edirne Valisi Yunus Sezer’e teslim edildi. Edirne Lisesi Müdürü Recep Şentürk, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Mustafa Kemal Atatürk’ün, savaşlar, kongreler, Milli Mücadele ve Cumhuriyet için biri bitmeden diğer adımı planlayarak geçen bir hayat olduğunu söyleyen Şentürk, "1930’un Kasım ayında başlayan, 52 ili kapsayan bir yurt gezisi ve 21 Aralık’ta serhat şehrimiz Edirne’ye gelişi. Basit bir geliş değil, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin emeklemeden yürümeye geçtiği adımların Edirne’ye gelişidir. Gittiği yerde tahtanın başına geçerek öğretmen, traktöre binerek modern tarımın öncüsü bir çiftçi, milletin efendisi köylüyü dinleyen bir belediye başkanı. Savaştan çıkmış bir ulusa, demokratik, akılcı, çağdaş ulusları yakalamayı hedef gösteren bir geliştir bu. Tren garına atılan ilk adım, anlatılması kolay bir geliş değildir. Cumhuriyetin düşüncelerinin, hedeflerinin, yüzyıllar geçse de unutulmayacak Edirne’ye gelişidir bu" ifadelerine yer verdi. Düzenlenen program, Edirne Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı ’Atatürk’ün Edirne’ye Gelişi’ adlı söz ve müzik korosunun sahne almasının ardından sona erdi. Toplu fotoğraf çekimi sırasında Edirne Lisesi öğrencilerini tebrik eden Vali Sezer’e, bir öğrencinin tuvale çizdiği Atatürk portresi de hediye edildi.