ASAYİŞ - 27 Haziran 2024 Perşembe 23:52

Silahını temizlerken kendini yaraladı

A
A
A
Silahını temizlerken kendini yaraladı

Bursa’nın Osmangazi ilçesinde silahını temizleyen bir şahıs, silahın ateş alması sonucu kafasından yaralandı.


Olay, merkez Osmangazi ilçesi Çiftehavuzlar Mahallesi 3. Balıklı Sokak’ta bulunan bir evin çatısında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yabancı uyruklu İmran M. (22) evinin çatısında ailesiyle çay içerken silahını temizlemeye başladı. Silah ateş alınca İmran M. kafasından yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Başından yaralanan şahıs, olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı.


Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.



Silahını temizlerken kendini yaraladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da sessiz yürüyüşte 32. hafta Erzurum’da 32 haftadır kesintisiz olarak İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek için sağlıkçılar tarafından düzenlenen sessiz yürüyüş artan destekle devam etti. Lala Mustafa Paşa Cami önünde buluşan doktorlar, tıp fakültesi öğrencileri ile sağlık çalışanları, Türk ve Filistin bayrakları eşliğinde Yakutiye Medresesi’ne kadar yürüdü. Yürüyüş sonrası yapılan açıklamada, Gazze’yi unutmamak, vicdanları diri tutmak, zulme karşı olduklarını göstermek için Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşünün 32. haftasında yeniden bir araya geldiklerini ifade eden sağlıkçılar, “ 32 haftadır her Cumartesi bu vicdan nöbetimizi gerçekleştiriyoruz ve sizleri de soykırım yaşanırken sessiz kalmamak adına yürüyüşlerimize davet ediyoruz. Gazze’de katliamın 267. günü. Sizleri birkaç ay öncesine götürmek istiyoruz. Ekim ayında hastanenin bombalandığı haberini almıştık ve hepimiz bütün öfkemizi kusmuştuk, zulmü duyurmak için paylaşım yapmayanımız neredeyse yoktu. Aradan geçen 8 ayda defalarca hastaneleri bombaladılar. Saldırılar hala devam ediyor. Elbette o günkü şiddetiyle öfkemiz devam etmeyecek. Ama öfkemiz ömür boyu içimize işleyen bir sonuç doğuracak. Durmayacağız.” dediler. “Açlıktan ölen insanlar var” Dua edeceklerini, duyurmaya devam edeceklerini haykıran yürüyüşçüler, “Boykot edeceğiz, boykot edeceğiz, ömür boyu boykot edeceğiz, direneceğiz, öğreneceğiz ve öğreteceğiz, infak edeceğiz, hatırlatacağız ama asla unutmayacağız inşallah. Yaşananlar film sahnesinden bir kesit değil. Geçtiğimiz haftalarda Nuseyrat kampına saldırı düzenlendi, çok sayıda şehit ve yaralı var. Açlıktan ölen sayısı her geçen gün artıyor. Yine dün 5 yaşındaki bir çocuğun açlıktan 8 kiloya düşmüş halini gördük. Bayram günü bir kız çocuğunun babasının cesediyle bayramlaşmasını izledik. Köpeklerden destek alan ama köpek kadar vicdanı olmayan ordunun üyesi olan bir köpeğin yaşlı bir kadını masumca uyuduğu yatağından kan revan içinde kolundan çeke çeke evinden çıkardığını gördük. Yaptığı katliamdan en ufak bir ders almayan terör devleti, kana susamışçasına Refah’ta, yeryüzünde en fazla insan yoğunluğu olan o küçücük alanda kara operasyonuna devam etmekte, insanları yakarak öldürüyor.” diye konuştular. “İsrail zulmünü lanetliyoruz” Hayal bile edilmeyecek olaylar, kabuslardab bile kötü sahneler tüm dünyanın şahitliğinde gerçekleştiği vurgulanan açıklamada şöyle devam edildi, “ Gazze’nin sağlık ihtiyacı gün geçtikçe artıyor. Şu an yetersiz hijyen koşullarından kaynaklı bildirilen bulaşıcı hastalık vaka sayısı 1 milyonun üzerinde. Gazze de tedavi bekleyen 10 bin kanser hastası, ilaç eksikliğinden risk altında olan 350 bin kronik hasta var. Gazze insani ve tıbbi yardım bekliyor. Bizler burada alçak İsrail’in zulmünü lanetlerken aynı zamanda Gazze’ye ulaşacak insani ve tıbbi yardımın birer gönüllüsü olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Tüm dünyada bizle aynı hassasiyeti paylaşan nice meslektaşımız olduğunu da çok iyi biliyoruz.”
Kahramanmaraş Deprem, stresin tetiklediği deri hastalıklarını ortaya çıkardı Kahramanmaraş’ta Prof. Dr. Perihan Öztürk, 6 Şubat depremleri sonrası bölgede yaşayan insanlarda depremin oluşturduğu strese bağlı deri hastalıklarında artış yaşandığını belirtti. Türkiye’nin dört bir yanından gelen dermatologlar Kahramanmaraş’taki programda buluştu. "1. İnflamasyon ve Rejuvenasyon" adı altında bir otelde düzenlenen program 3 gün sürdü. Saç dönülmesi ve deri hastalıklarının konuşulduğu programda deprem sonrası strese bağlı artan hastalıklar da konuşuldu. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Perihan Öztürk, "Burada yaklaşık 200 kadar dermatolog güncel deri hastalıklar ve güncel deri hastalığın tedavisini depremin dermatoloji üzerine etkileri neler olduğunu konuşuyoruz ve çözümler üzerine paylaşımlarda bulunuyoruz. Neler oldu deprem sonrası burada eskiden sık gördüğümüz deri hastalıklarının isimleri değişti, eskiden gördüğümüz hastalıklar yerini stresin tetiklediği deprem ciddi bir stres oluşturduğu için hepimizde deri hastalıklarına döndü" dedi. "Vitiligo hastalığında artış var" Önceden daha az görülen saç hastalıkları ve sedef hastalıklarının yanı sıra deprem sonrası strese bağlı vitiligo hastalığında artışın yaşandığını ifade eden Dr. Öztürk, "Eskiden daha az gördüğümüz saç hastalıkları, sedef hastalıkları, vitiligo dediğimiz ala hastalığı gibi hastalıklarda deprem sonrası stres nedeniyle sık sık artış yaşandı. Bunlarla ilgili ilgili güncel tedaviler neler, literatür bize neyi söylüyor bilimsel soruyor tedavi yeni çıkan ilaçlar neler bunları konuşuyoruz. Stres hayatımız gibi çok hastalığı tetikledi mi? Deri hastalıklarında tetikliyor bizim için çok önemli. Deprem sonrası ortaya çıkan toz alerjenlerin miktarındaki artış alerjik hastalıkların artmasına sebep oldu. Hem stres hem de çevresel faktörler hayatımızdaki hastalıkları sıklıklarını değiştirdi. Egzamalar gibi alerjik hastalıklar gibi saç dökülmesi hastalıkları gibi vitiligo gibi hastalığı gibi ürtiker gibi hastalıkların görülme sıklığı daha da arttı. Deprem süreci sonrasında herkes gibi biz toparlanmaya çalışıyoruz artan hastalıkları tekrar eski haline nasıl getirebiliriz stresimizi tekrardan düzeltip deri hastalıklarına olan etkilerini nasıl toparlayabiliriz bunlarla ilgili çalışmaları ve destekleri alıyoruz zaten şu anda. Eskiye dönmek için elimizden geleni yapıyoruz diyebilirim. Türkiye’den yaklaşık 200 kadar dermatolog yaklaşık 20’nin üzerinde ilaç firması, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi hepsi şu an burada bize destek olmak için geldiler dediğim gibi yeni hastalıkları konuşmak tedavilerini depremin bizim üzerimizdeki etkileri neler el ele tutuşalım bizi destekleyelim diye geldiler" dedi.
Kahramanmaraş Başkan Toptaş’tan şehidin kızına doğum günü sürprizi Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Toptaş, şehit Ahmet Yılmaz’ın kızı Elçin Naz’a doğum gününde sürpriz yaptı. Elçin Naz’ın doğum gününü özel bir sürprizle kutlayan Başkan Toptaş, “Güzel kızımız Elçin’imizin yüzündeki tebessüm, şehidimizin bizlere bıraktığı en değerli miras olarak kalplerimizde yerini aldı” dedi. Onikişubat Belediyesi, Kahramanmaraş Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği anlamlı bir iş birliği yaparak şehit Ahmet Yılmaz’ın kızı Elçin Naz’ın doğum gününü unutulmaz kılmak için çeşitli hazırlıklar yaptı. Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Toptaş, Kahramanmaraş Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Müslüm Ferdi Bozkurt ve Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Mehmet Ali Küpeli ile şehit Ahmet Yılmaz’ın ailesinin yaşadığı evi ziyaret etti. Ziyarette, Hakkari’nin Çukurca ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarının askeri üs bölgesine düzenlediği havanlı saldırıda şehit düşen Ahmet Yılmaz’ın kızı 10 yaşındaki kızı Elçin Naz için sürpriz doğum günü kutlaması düzenlendi. Beraber pasta kestiği Elçin Naz’a çeşitli hediyeler veren ve yakından ilgilenen Başkan Toptaş, devlet olarak her zaman şehit ve gazi ailelerinin yanında olmaya çalıştıklarını söyledi. Elçin’in yüzündeki gülümseme ve gözlerindeki sevinç, hem ailesini hem de katılanları duygulandırdı. “Minik Elçin’in yüzündeki tebessüm her şeye değer” Başkan Toptaş yaptığı konuşmada, şehidimiz Ahmet Yılmaz’ın hatırasını yaşatmanın ve ailesine destek olmanın belediye olarak en büyük görevleri olduğunu vurguladı. Başkan Toptaş, “Ecrin Naz kızımızın doğum gününü kutlamak için buradayız. Tabi belediye ekiplerimiz, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’müzün yetkilileriyle birlikte yine Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’nin işbirliğinde güzel bir organizasyonla Ecrin kızımızın doğum gününü kutladık. Onlar bize şehitlerimizin emaneti, bizim için çok kıymetli. Şehidimiz Ahmet Yılmaz’ın bizlere bıraktığı bu kıymetli emanete sahip çıkmak, onun hatırasını yaşatmak bizim en büyük görevimizdir. Bizim evlatlarımız nasılsa onlar da aynı şekilde bizlerin ve milletimizin evlatları. Dolayısıyla hem kızımızın hem de ailemizin yanında olmak istedik. Ecrin Naz kızımız da gayet mutlu oldu. Minik Elçin’in yüzündeki tebessüm, şehidimizin bizlere bıraktığı en değerli miras olarak kalplerimizde yerini aldı. Hem Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’müze hem Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’mize hem de belediyemizin Sosyal Yardım İşleri Müdürlü personelimize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "2023 yılından bugüne kadar toplam 5 milyon 960 bin metreküp deniz dibi tarama faaliyeti gerçekleştirdik" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, deniz dibi tarama faaliyetleri kapsamında Bakanlık ve özel sektör eli ile 2023 yılından 2024 yılı Mayıs ayı sonuna kadar 5 milyon 960 bin metreküp deniz dibi tarama faaliyeti gerçekleştirildiğini açıkladı. Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü’ne bağlı Deniz Dibi Tarama Başmühendisliğince 2023 yılında 760 bin metreküp deniz dibi taraması, 2024 yılının ilk 5 ayında ise yaklaşık 300 bin metreküp tarama faaliyeti gerçekleştirdiklerini belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, özel sektör firmaları tarafından da 2023 yılında yaklaşık 4 milyon metreküp, 2024 yılının ilk 5 ayında da 900 bin metreküp deniz dibi tarama faaliyeti gerçekleştirildiğini kaydetti. Bakan Uraloğlu, Türkiye’de denizlerde gerçekleştirilen deniz dibi tarama faaliyetlerine yönelik bilgilendirmede bulundu. Deniz dibi tarama faaliyetinin mekanik veya hidrolik yöntemlerle gerçekleştirildiğini kaydeden Uraloğlu, bu taramalarda balçık basta olmak üzere kum, çakıl veya kaya benzeri yapıları çıkarma ve başka bir yere nakletme işleminin yapıldığını söyledi. Uraloğlu şunları aktardı: “Çevrenin, denizin ve kıyı şeridinin korunması için; her türlü kıyı altyapı tesisi, kıyı yapısı, deniz yapısı ve iç su yapısı, emniyetli su yollarının, yanaşma kanallarının, iki kıyıyı birbirine bağlayan su yolunun oluşturulması, kıyı alanlarındaki şev erozyonunun önlenmesi ve ıslahı ile mevcut su derinliğinin muhafazası alanlarında deniz dibi tarama faaliyetleri gerçekleştiriyoruz.” “Günümüzde denizlerde yaşanan kirliliği göz önünde bulundurduğumuzda deniz dibi taramanın önemini bir kez daha görüyoruz” Türkiye’nin deniz ticaretinde kapasitesinin artırılması için yaklaşık 10 bin 940 kilometre olan kıyı şeridi uzunluğu göz önüne alındığında yeni büyük limanların inşa edilmesi ile mevcut limanların şartlarının iyileştirilmesi ve bu sayede büyük kapasiteli gemilerin yüklerini elleçleyebilmek için deniz dibi tarama faaliyetlerinin önem arz ettiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Ayrıca ülkemizde faaliyet gösteren tersaneler, gemi bakım-onarımları ve yeni gemi inşa projeleri faaliyetlerini icra edebilmek için belirli aralıklarla deniz dibi tarama faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Günümüzde denizlerde yaşanan kirliliği göz önünde bulundurduğumuzda deniz dibi taramanın önemini bir kez daha görüyoruz” diye konuştu. “Tarama faaliyetlerinin yüzde 20’si 38 tarama gemisi ile gerçekleştirildi” Deniz dibi tarama faaliyetlerinin belirli bir düzen ve kontrol mekanizması içerisinde icra edilebilmesi için Deniz ve İçsular Tarama Yönetmeliği’nde belirtilen şartları sağlayan 25 şirket bulunduğunu, bunların 3’ünün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde bulunan Deniz Dibi Tarama Başmühendisliklerince faaliyet gösterdiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Deniz Dibi Tarama Başmühendisliklerimiz filosunda bulunan 38 adet tarama gemisi ile 2023 yılında ülkemizdeki deniz dibi tarama faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 20’sine denk gelen 760 bin metreküp deniz dibi taraması gerçekleştirildi. 2024 yılının ilk 5 ayına baktığımızda ise yaklaşık 300 bin metreküp tarama faaliyeti gerçekleştirdik. Ayrıca Tarama Yetki Belgesi sahibi özel sektör firmalarının filolarında bulunan 80 tarama gemisi ile 2023 yılında yaklaşık 4 milyon metreküp ve 2024 yılının ilk 5 ayında da 900 bin metreküp deniz dibi tarama faaliyeti gerçekleştirildi. Bahse konu tarama faaliyetlerinde, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan seller sonucu oluşan tarama gereksinimleri ile balıkçı barınaklarının ihtiyacı olan taramalar Bakanlığımız tarafından yerine getirildi” şeklinde konuştu. “Türkiye’de giderek artan deniz dibi tarama talebini karşılamak için çalışıyoruz” Türkiye’de giderek artan deniz dibi tarama talebini karşılamak adına Bakanlık olarak tarama teknolojisini yükseltmek adına gerekli atılımları yaptıklarını da ifade eden Uraloğlu, “Tarama filosunu gençleştirmek, tarama faaliyetlerin süresi azaltmak, özellikle büyük projelerde dışa bağımlılığı bitirerek yabancı tarama firmalarına yüksek kira ücretleri ödemesinin önüne geçmek, tarama kapasitesini artırmak, ayrıca kıyı koruma ve düzenleme faaliyetlerine yardımcı olmak amacıyla sözleşmesi imzalanan ve Aralık 2024’te teslimi planlanan 1 adet 750 metreküp kapasiteli Split Barge Projemizin inşası devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Ankara Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava yarın başlıyor Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına yarın başlanacak. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 şüphelinin yargılanmasına yarın, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda başlanacak. İlk duruşmayı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da takip etmesi bekleniyor. "1 Temmuz’dan itibaren de deliller mahkemede tartışılacak" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu toplantısına katılmak için Meclise gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, tutuklu sanıklar bakımından dava açıldığını ifade ederek, “Dosya zaten bütün kamuoyunun gündeminde, tüm delilleriyle zaten kamuoyuyla paylaşılmış durumda. Soruşturması devam eden kişiler bakımından da süreç devam ediyor. 1 Temmuz’dan itibaren de deliller mahkemede tartışılacak, bağımsız ve tarafsız yargımız bu konuda adaleti tecelli ettirecektir” ifadelerini kullanmıştı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davaya partisinden sadece avukatların katılacağını söylemişti. "Davaya sadece avukatlarımız katılacak" Bahçeli konuşmasında, “1 Temmuz 2024 Pazartesi günü başlayacak mahut cinayet davasıyla partimizi ve Ülkü Ocaklarını ilişkilendirmek için tek ayak üzerinde kırk yalan söylerler. Söz konusu davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında hiç kimse orada bulunmayacaktır. Herkes eteğindeki taşı döksün de şahit olalım. Kim ne biliyorsa, hangi belge, bilgi ve bulguya sahipse, mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim” ifadelerine yer vermişti. "Ya ’Bismillah’ diyeceğiz ya da ’Ruhuna El Fatiha’" Maktul Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise 1 Temmuz’da görülmeye başlanacak olan dava öncesi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Unutulmasın ki bu sürecin sonunda ya bir doğum mucizesine ya da bir defin törenine şahit olacağız. Ya ’Bismillah!’ diyeceğiz ya da ’Ruhuna El Fatiha!’" ifadelerini kullanmıştı. İddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş’e yönelik toplu halde, iştirak halinde ’tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Sanıklardan ’silahlı eylemi organize ettiği’ iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın ise ’suça azmettiren olarak maktule yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Dosyanın sanıklarından Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Askın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal’ın ’iştirak halinde işlenen suça yardım eden fail olarak maktule yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan hapis cezası isteniyor. İddianame Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkında iddianame düzenlenmişti. Başsavcılık, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın Çukurambar semtinde Sinan Ateş’in silahla öldürüldüğü, beraberindeki Selman Bozkurt’un ise hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olaya ilişkin soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık, "delillerin araştırılması, dijital materyallerin inceleme süresi ve soruşturma evresinde şüphelilerin tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak" tutuklu 22 şüphelinin dosyasını ayırdı. Başsavcılık, bu şüpheliler hakkında ‘tasarlayarak öldürme’, ‘öldürmeye teşebbüs’, ‘suça azmettirme’ ve ‘suça yardım etme’ suçlarından iddianame hazırlayarak Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17’si hakkındaki soruşturmanın ayrı bir dosya üzerinden sürdüğü öğrenilmişti.