Yerel Haberler
Bayburt
20 Eylül 2024 Cuma - 12:22 Bayburt’ta Haylan kabağı hasadı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Demirözü Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yaşar Erdoğan öncülüğünde yürütülen organik tarım çalışmaları, Bayburt’un tarımsal potansiyeline yeni bir boyut kazandırdı. Bayburt Üniversitesinin organik tarım uygulama sahalarında gerçekleştirilen Gaziantep Haylan Kabağı (Lagenaria siceraria L.) yetiştirme çalışmaları olumlu sonuç verdi ve hasat işlemi başarıyla tamamlandı. Sürdürülebilir tarım için yeni bir ürün: Haylan kabağı Bayburt’un tarımsal potansiyelini geliştirmeyi hedefleyen bu proje, hem yerel ekonomiye hem de sürdürülebilir tarım uygulamalarına önemli katkılar sağladı. Bayburt’un iklim ve toprak koşullarına uygunluğu test edilen Gaziantep Haylan Kabağı, yüksek verim potansiyeli ve organik tarım uygulamalarına elverişliliği ile dikkat çekiyor. Kabağın yetiştirilmesi esnasında kimyasal gübre ve pestisit kullanılmaması, ürünün sağlıklı ve doğal kalitesini korumasını sağladı. Haylan kabağının ekonomik ve sağlık açısından faydaları Gaziantep Haylan kabağı, besin değeri yüksek bir sebze olarak biliniyor. Yüksek lif içeriği, vitamin ve mineral bakımından zengin yapısı ile sağlıklı beslenme için ideal bir seçenek. Ayrıca, çeşitli yemeklerde kullanılabilmesi ve uzun süre saklanabilmesi, ekonomik değerini artırıyor. Bu tür projeler sayesinde Bayburtlu çiftçiler, tarımsal üretim çeşitliliğini artırarak pazar avantajı elde edebilecek. Rektör Türkmen’den sürdürülebilirlik vurgusu Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, elde edilen bu başarı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, sürdürülebilir tarımın önemine dikkat çekti. "Bayburt Üniversitesi olarak yerel tarımın gelişimine katkıda bulunmak ve çiftçilerimize alternatif ürünler sunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Haylan Kabağı hasadı, bu çabaların bir sonucudur. Üniversitemiz, yerel halk ile iş birliği içinde Bayburt’un tarımsal potansiyelini ortaya çıkarmaya devam edecektir. Çiftçilerimize yeni bir ürün yelpazesi sunarak ekonomik kalkınmayı desteklemek ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek en büyük hedefimiz." dedi. Yerel ekonomiye katkı Haylan Kabağı yetiştiriciliğinin başarıyla gerçekleştirilmesi, Bayburt’un organik tarım alanında söz sahibi olma yolunda önemli bir adım. Bu tür projeler, yerel çiftçilerin yeni ürünler deneyimlemesini sağlayarak ekonomik kazançlarını artırmalarına olanak tanıyor. Aynı zamanda, organik tarımın yaygınlaşması ile birlikte Bayburt, ekolojik dengeyi koruyarak çevre dostu üretim yöntemleri konusunda da öncü bir rol üstleniyor. Geleceğe yatırım Üniversitenin organik tarım çalışmalarında elde ettiği bu başarı, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Doç. Dr. Yaşar Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu projeler, Üniversitemizin akademik bilgi birikimini ve araştırma gücünü yerel halkın hizmetine sunarak bölgenin kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Üniversitenin, bu tür projelerle tarım alanında yenilikçi uygulamaları teşvik ederek hem akademik hem de toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeyi sürdürecek. Şehrin tarım ekonomisine yeni bir soluk getiren bu başarı, bölge çiftçileri için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Bayburt’ta bir vatandaş elma aldığı tezgahın satıcısını bulamayınca notla para bırakıp helallik istedi
24 Haziran 2024 Pazartesi - 10:36 Bayburt’ta bir vatandaş elma aldığı tezgahın satıcısını bulamayınca notla para bırakıp helallik istedi Bayburt’un Cumhuriyet Caddesi üzerinde sebze meyve satılan tezgahtan bir adet elma alan vatandaş, elma aldığı tezgahın satıcısını bulamayınca tezgaha elma parasıyla not bıraktı. Anlamlı hareket sergileyen vatandaş, yazdığı notta helallik istedi. "Elma aldım bir tane, helal et" diyerek, notun yanına 10 lira bırakan vatandaş düşüncesiyle yüzlerde tebessüm oluştururken, anlamlı davranışıyla da yürekleri ısıttı. Cumhuriyet Caddesi üzerinde sebze, meyve satışı yapılan tezgahtan bir adet elma alan vatandaş, tezgahın satıcısı Ekrem Tekdemir’i o an bulamadı. Tekdemir yokken tezgahtan elma alan vatandaş ise, satıcı Tekdemir’e 10 lirayla birlikte not bıraktı. Tezgaha geldiğinde not ve para bulan Tekdemir ise, notu kimin bıraktığını bilmediğini belirterek, helal ve haramı bilen vatandaşın duyarlı davranışı karşısında duygulandığını söyledi. "Burası Bayburt, insanımız merttir, güvenmesek tezgahı bırakıp gitmeyiz" diyerek konuşan Tekdemir, "O ara bir işim çıktı, tezgahı bırakıp gittim. Geldiğimde de tezgahta not ile parayı gördüm. Notu görmesem haberim bile olmayacaktı ama kardeşimiz not bırakarak incelik göstermiş. Kim olduğunu bilmediğimiz, helalle haramın ayrımını yapan kardeşimiz beni çok duygulandırdı. Notu yazan kardeşimiz helallik istemiş, benden yana helal olsun. O kardeşimize, helali ve haramı öğreterek onu yetiştiren ana, babaya da ayrıca helal olsun" dedi.
Sıla hasreti nostalji tutkusuyla birleşti antika eşyaları restore ettiği baba ocağında sergiliyor
24 Haziran 2024 Pazartesi - 08:48 Sıla hasreti nostalji tutkusuyla birleşti antika eşyaları restore ettiği baba ocağında sergiliyor Muğla’nın Marmaris ilçesinde 48 senedir yaşayan 70 yaşındaki Zühtü Yıldırım, memleketi Bayburt’a gelerek baba ocağını restore etti. 1975 yılında Bayburt’tan ayrılarak çalışmaya giden Yıldırım, 2006 yılında eskiyen baba evini restore edip, içini geçmişin izlerini taşıyan nostaljik eşyalarla doldurdu. Sıla hasreti çektiğini, aklının hep bir köşesinde memleketinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, geçmiş zamanlarda Bayburt’ta kullanılan nostaljik eşyaları bir bir topladığını kaydederek, Bayburt’a 35 kilometre uzaklıktaki Arslandede köyünde bulunan baba ocağının bir köşesini antika eşyalarla süslediğini söyledi. Antika özelliği bulunan sayısız nostaljik eşyayı evinin bir köşesinde sergileyen Yıldırım, yılın belli aylarında Bayburt’a gelerek, eskinin izlerini taşıyan evinde eşiyle, dostuyla, akrabasıyla keyifli vakit geçirip, geçmişi yâd ediyor. 23 yaşında Bayburt’tan çalışmak için ayrılan Yıldırım, inşaat işlerinde çalışarak gurbette zanaat öğrendiğini vurguladı. Zamanla kendini geliştiren Yıldırım, inşaat alanında ustalaşarak gurbette birçok ev yaptı. Yıldırım, "Köyüme nasıl bir şey yaparım da faydalı olurum" diyerek, mesleği gereği öğrendikleriyle kendi çizim ve tasarımıyla çeşme, komşularının, hayırseverlerin maddi desteğiyle ise şadırvan yaparak, köyüne katkıda bulundu. 3-5 parça eşyayla başladı şimdi 150 parçadan fazla eşyayı evinde sergiliyor Eskiyen baba ocağını restore ederek, kullanılır hale getiren Yıldırım, 150 parça antika özelliği bulunan nostaljik eşyayı evinde özenle sergilemeye başladı. "Biriktirdiğim eşyalar birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken zamanla 150 parçaya ulaştı" diyerek konuşan Yıldırım, "Gurbet hayatında gezdik, dolaştık, çalıştık. 45 senedir dışarıdayım. 1975 yılında Bayburt’tan çıktım, 2006’da memleketime geldim. Birkaç biriktirdiğim nostaljik eşya vardı, bazı meraklarım, özlemlerim vardı bu vesileyle köye gelmeye karar verdim. Bu biriktirip, sakladığım eşyaları baba ocağımda sergilemek istedim, sonucunda da baba evini bu hale getirdim. Baba evini bu hale getirdikten sonra, biriktirdiğim eşyaların sayısı giderek artmaya başladı. Birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken 150 parçaya ulaştı. Bir de köyüme hizmet edebilmek için kafamda tasarlayarak bir maket oluşturdum. Bu maketin aynısından köyüme bir çeşme yaptım. Yine komşuların finansmanıyla camimize şadırvan yaptım. Evimin alt katında bu eşyaları tamir ederek, çoğaltmaya çalışıyorum. İnşallah devamını da getireceğim" ifadelerini kullandı.
Anız yangınlarına dikkat!
23 Haziran 2024 Pazar - 13:23 Anız yangınlarına dikkat! Son günlerde artan hava sıcaklıkları nedeniyle boş arazilerde çıkan yangınlara dikkat çeken uzmanlar, vatandaşları anız, tarla, bahçe ve orman yangınlarına karşı uyardı. Mangal, sigara, temizlik amacı ile yakılan ateş ve rastgele atılan şişelerin orman yangınlarına davetiye çıkardığını, sıcak havayla kuruyan otlar ve yaprakların küçük bir kıvılcımla tutuşmaya elverişli hale geldiği sıcak havalarda vatandaşlardan bu duruma karşı dikkatli olmalarını istendi. Ekipler, “Hava sıcaklıklarının artması ile anız, bahçe, tarla, orman yangınlarında artış olması ihtimali artmaktadır. Temizlik maksatlı yakılan ateş doğaya büyük zararlar vermektedir. Kontrol altına alınamaması sebebiyle büyük yangınlara neden olmaktadır” dedi. Toprağa ve canlıya da zarar veriyor Yapılan açıklamada anız yangınının toprağa ve canlılara zarar verdiğini belirtilerek “Organik madde miktarı azalır, mikrobiyolojik aktivite geriler, omurgasız hayvanlar yok olur. Toprağın su tutma kapasitesi azalır, toprak verimliliği düşer. Erozyon riski yükselir, biyolojik denge bozulur, fiziksel ve kimyasal yapı zarar görür. Hava ve çevre kirliliği artar, orman gibi yangınlar artar, telefon ve enerji iletim hatları zarar görür, trafik kazası ihtimali yükselir ve milli servet kaybı ortaya çıkmaktadır” ifadelerinde bulunuldu. Önlemler ile ilgili olarak ise; “Vatandaşlara ait arsa, tarla, arazilerde bakım yapılması, büyümüş otların kesilmesi önem arz etmektedir. Bahçe temizliği için ateş yakılmamalıdır. Piknik, gezi, alanlarına çöp atılmamalıdır, kolay alevlenici malzemeler. Güneş ışınlarını yansıtıcı (cam, metal, vb.) malzemeler bırakılmamalıdır. Seyir halindeki araçlardan sigara, vb. atılmamalıdır” denildi.
Hasta çocukları çocuk servisi duvarlarındaki kocaman çizgi film karakterleri karşılıyor
23 Haziran 2024 Pazar - 13:22 Hasta çocukları çocuk servisi duvarlarındaki kocaman çizgi film karakterleri karşılıyor Bayburt Devlet Hastanesi çocuk servisi duvarları, çocukların sevdiği çizgi film karakterleriyle, hayvan figürleriyle donatıldı, odalara da ilgilerini çekebilecekleri hayvanların ve karakterlerin isimleri verildi. Maşa ile Koca Ayı, Örümcek adam, Batman, Tom ve Jerry, Ayı Winnie, Ormanlar Kralı Aslan, Pepee, gibi sevilen çizgi filmlerin karakteriyle kaplanan duvarların yanı sıra yatarak tedavi gören çocukların odalarına da şirinler, yunuslar, aslanlar, sincaplar, astronotlar gibi isimler verilerek çocukların sıcak bir ev ortamında tedavi görmeleri, hastane ve doktor korkuları bulunan çocukların da korkularını yenmeleri amaçlanıyor. Çocuk hastaların sıkılmadan vakit geçirmeleri için bir odayı da çocuk uğraş, hastane sınıfına dönüştürdüklerini belirten Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Sevinç Şık Akkoyun, "Hastane yönetimi olarak servisimizde bulunan bir odayı çocuklarımızın oyun oynayıp, keyifli vakit geçirebilecekleri bir oda haline getirdik. Yatarak tedavi gören çocuklarımızın tedavileri yapılırken canları sıkılmasın istedik, böyle bir sınıf hazırladık" dedi. Kadın doğum servisi de özel hastane formatına uygun şekilde hazırlandı anne adayları unutulmadı Anne adaylarının doğum kaygılarını gidermek, normal doğuma teşvik amacıyla çocuk servisinin yanı sıra kadın doğum servisinin de kapı ve koridorlarına süsleme yapıldığını söyleyen Bayburt Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Murat Canpolat, "Hastanemizin çocuk servisine ve kadın doğum servisine mükemmel yenilikler katıldı. Tüm yeni doğan çocuklarımıza doğum hatırası olarak kadın doğum servisimizde köşeler oluşturuldu. Burada anne adaylarımızı normal doğuma teşvik etmek ve doğum kaygılarını gidermeyi amaçlıyoruz. Çocuk servisimizde odalarımız aslanlar, kaplanlar, astronotlar, sincaplar gibi ilgilerini çekecek isimlerle adlandırıldı, odaları evlerindeki odalar gibi hazırlandı. Yine çocuk hastalarımız için çocuk servisimiz içerisinde eğlenceli vakit geçirebilecekleri, oyunlar oynayabilecekleri, çocuk gelişimci arkadaşlarımızın da eşlik edebileceği bir sınıf oluşturuldu. Çocuklarımızın adeta sıcak bir ev ortamında tedavi görebileceklerinden anne, babaların şüphesi olmasın. Bununla birlikte tüm anne adaylarımızı korkularından arınmış bir şekilde, güvenle hastanemize bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Sıcaklıklar arttı, çocuklarınızı hastalıklardan koruyun
23 Haziran 2024 Pazar - 13:08 Sıcaklıklar arttı, çocuklarınızı hastalıklardan koruyun Çocukların yaz aylarında yaşayabileceği sağlık sorunlarına karşı uyaran Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Cerit, havuz ve denizin sık kullanıldığı bu dönemde çocuklarda güneş yanığı, ishal, burun kanaması, isilik gibi sağlık sorunları görülebileceğini söyledi. Çocukların sıcak yaz aylarında dışarda geçirdiği zamanın artması ile güneş çarpması, yanık, isilik gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülüyor. Aynı zamanda deniz ve havuzların kullanılması ile birlikte boğulma tehilikesine karşı da ebeveynlerin dikkatli olması gerekiyor. Dr. Zeynep Cerit, çocuklarda yaz aylarında daha sık görülebilecek sağlık sorunlarıyla ilgli bilgiler verdi. Dr. Zeynep Cerit, “Koşup oynarken düşme ya da çarpmaya bağlı travmalar yaşanabilir. İshal, kusma atakları, böcek, sinek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokmaları yaz aylarında çocuklarda sık görülen durumlardır. Dışarıda vakit geçirmek, bahar tatilleri veya yaz tatilleri için ortak bir faaliyettir. Ancak güneş ışınlarına karşı koruma sağlamayı unutmamak gerekiyor. Çocuklar yetişkinlere göre daha hassas olduklarından özellikle çocukların güneş ışınlarından korunmaları gerekiyor” ifadesini kullandı. Tekrarlayan güneş yanıkları cilt kanserine neden olabilir Yaz aylarının en sık karşılaşılan durumlarından güneş yanmaları, diğer yanmalarda olduğu gibi ciltte kızarma, sıcaklık artışı ve acı oluşturur. Zeynep Cerit, şiddetli vakalarda, kabarma, ateş, titreme, baş ağrısı gibi durumların da görülebileceğini söyledi. Cerit, çocukların şemsiye altında veya gölgede tutmanın bile zaman zaman güneş ışınlarından korumaya yetmediğini vurgulayarak, “Ultraviyole ışınları, özellikle bir yaşın altındaki bebeklerin cildini olumsuz şekilde etkiler. Tekrarlayan güneş yanıklarının ileride cilt kanserine neden olabildiği biliniyor. Güneş yanığında en iyi tedavi yöntemi korunmaktır” dedi. Çocuk güneş kremleri en az otuz faktörlü olmalı Koruyucu kremlerin sadece güneşten korunmak için değil sürekli olarak kullanılması gerektiğini söyleyen Cerit, bebeklere sıcak havalarda dışarıda gezdirilirken bile krem sürülmesi gerektiğini belirtti. Güneş ışınlarının gölgede bile çocuklara ve hassas ciltli bebeklere yansıyarak olumsuz etkilediğini söyleyen Cerit, güneş kremlerinin en az otuz koruma faktörlü olması gerektiğini ve aynı zamanda kullanılan kremlerin içerisinde katkı maddesinin bulunmaması gerektiğini vurguladı. Güneş kreminin etkili olması için otuz dakikada bir yenilenmesini öneren Cerit, “Bir bebek güneş yanığı olursa, etkilenen bölgeye soğuk kompres uygulayın. Buzu direk olarak cilde temas ettirmemeye özen gösterin” dedi. Cerit güneş kremi kullanımına dair şu uyarılarda da bulundu: “Uygulamadan önce, alerjik reaksiyon için çocuğunuzun sırtındaki küçük bir alanda güneş koruyucuyu test edin. Göz kapaklarına sürmekten kaçının, kremi göz çevresine dikkatlice uygulayın. Yeterli güneş kremi uyguladığınızdan emin olun. Her bir saatte bir güneş koruyucu uygulayın veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrarlayın. Çocuğunuzda kızarma, ağrı veya ateşle sonuçlanan güneş yanıkları varsa mutlaka çocuk doktorunuza başvurun.” Yaz aylarında gözlük, şapka, şemsiye ve pamuklu ince giysilerin kullanılmasını da öneren Cerit şöyle devam etti: “Bebeğinizi bir ağacın, şemsiyenin veya bebek arabasının gölgesinin altına taşıyın. Güneş yanığını önlemek için boynu gölgeleyen kenarlı şapkaları kullanın. Kolları ve bacakları kaplayan hafif, pamuklu kıyafetler giydirin.” Çocukların güneşten tamamen mahrum bırakılmaması gerektiğini de söyleyen Cerit, D vitamininin birçok hastalıkta etkili bir koruyucu olduğunu ve güneş koruyucuları kullanmadan önce çocukların en azından kol ve bacakların 15-20 dakika güneş ışınları ile direk temas ettirilmesi gerektiğini belirtti. Zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmaya karşı ilk ve en iyi savunma yönteminin güneşten korunmak olduğunu söyleyen Cerit, mümkün olduğunca gölgede kalınması ve özellikle güneş ışınlarının dik olduğu saatler olan sabah on bir ile akşam dört arasında güneşe çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini belirtti. Deniz ve havuzlarda yutulan mikroplu sular ishale yol açabilir Özellikle yaz mevsiminde çocuklarda sık görülen sağlık sorunlarından birinin de ishal olduğunu söyleyen Cerit, üç aydan büyük bebek ve çocuklar için 24 saatte üçten fazla sulu ve fazla miktarda dışkılamanın ishal olarak tanımlandığını belirtti. Üç aydan küçük bebeklerde isal tanımının günde altı veya yedi defadan fazla bezden taşacak kadar bol ve sulu dışkı olduğunu söyleyen Cerit şöyle devam etti: “Sıcak havalarda ishal en fazla beş yaşın altındaki çocukları etkiliyor. İshalin çocuklarda yaz mevsiminde artış göstermesinin birkaç nedeni vardır. Bunların en önemlisinin sıcak havalarda enfeksiyonu oluşturan virüs ile bakterilerin besinlerde kolay ve hızlı bir şekilde üreyebilmeleridir. İshale neden olan bir başka önemli etken ise hijenik olmayan içme sularının içerdikleri mikroplardır. Bunların yanı sıra çocukların deniz ve havuzlarda yuttukları mikroplu sularda ishale yol açabilir.” İshal tedavinde su kaybının önlenmesi önemli İshalin tedavisinde su kaybının önlenmesinin önemli olduğunu söyleyen. Zeynep Cerit, ishal olan çocuklara sıvı olarak su, ayran ve taze sıkılmış meyve suyu verilmesi gerektiğini belirtti. İshal olan çocuklara bu dönemde bolca anne sütününde verilmesi gerektiğini söyleyen Cerit, hastalık süresince muz, şeftali, katı besinlerden yağsız makarna, pirinç pilavı ve haşlanmış patates tüketilmesi gerektiğini belirtti. Hazır meyve suları, şeker ve çikolata gibi besinlerin ishal döneminde tüketilmemesi gereken besinler arasında yer alıyor” diye konuştu İshalden korunmanın yolu hijyen Yaz aylarında yaşanacak ishal hastalığına karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Cerit, kirli deniz ve havuz suları ishale neden olabildiğinden tatil yerlerinin hijyen ve temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. El temizliğinin çok önemli olduğunu söyleyen Cerit, ambalajlı ürünlerin tüketilmesi gerektiğini ve açık büfelerde sunulan yiyeceklere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. İçme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz olmasına da özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Cerit, buzlu içecekler içerisinde konulan buzların yapıldığı suların temiz olmama durumuna karşı içeceklerin içerisine buz konulmadan tüketilmesi gerektiğini belirtti. Burun kanamaları sıklaşabilir Burun kanaması ve böcek ısırıklarının ciltte neden olduğu yaraların da çocuklarda görülen yaz sorunların olduğunu hatırlatan, Cerit, burun kanaması yaşayan çocukların başlarının geriye doğru atılmaması gerektiğini hatırlatarak burnu kanayan çocukların kafasının öne doğru eğilmesi ve burun kökünün bastırılması gerektiğini belirtti. İsilik yaşanması durumunda isiliğe yönelik olarak her gün ılık suyla banyo yapılması ve pamuklu ince kıyafetlerin giydirilmesi gerektiğini de söyleyen Cerit, yaz aylarında sinek ve böcek sokma olaylarının sık yaşandığını hatırlattı. Kapalı ortamlarda kimyasal madde içeren sinek ve böcek öldürücülerin kullanılmasının çocuklara zarar verdiğini söyleyen Cerit, bu yüzden özellikle bebekleri sineklerden korumak için odanın içerisine ya da vücuda sürülen kimyasallar yerine doğal koruyucuların yada cibinliklerin kullanılması gerektiğini söyledi. “Havuz yerine denizi tercih edin” Havuz yerine denizin tercih edilmesinin daha sağlıklı olabileceğini de belirten Zeynep Cerit, havuzların daha çok bakteri ve virüsün yaşaması için elverişli ortamlar olduğunu bu nedenle cilt, kulak enfeksiyonları, hapatit A ve göz hastalıklarının sıkça neden olabileceğini söyledi. Havuz yerine denizin tercih edilmesi ile bu tür enfeksiyonların riskini azaltmanın mümkün olduğunu söyleyen Cerit, havuzun tercih edilmesi durumunda havuz kenarında çıplak ayakla dolaşılmaması, kulaklara tıkaç konması ve havuz öncesi ve sonrası duş alınması gerektiği uyarılarında bulundu.
Bayburt’ta piknik alanları doldu
21 Haziran 2024 Cuma - 05:52 Bayburt’ta piknik alanları doldu Bayburt’ta Kurban Bayramı tatili boyunca güzel havayı fırsat bilen vatandaşlar, piknik alanlarına akın etti. Bayramın ilk gününde kurbanlık telaşına düşen vatandaşlar, diğer günlerde ise il dışından aynı zamanda yurt dışından gelen misafiriyle birlikte piknik alanlarında kurban etleriyle mangal yaparak temiz havanın, doğanın tadını çıkardılar. Çocuklar da oyun alanlarında gün boyunca eğlenceli anlar yaşadı. 15 Temmuz Şehitler Parkı’nda vatandaşlar kalabalık nedeniyle kamelyalarda yer bulamazken bazı vatandaşlar da çimlere getirdikleri örtüleri sererek, piknik yapmaktan vazgeçmediler. Ailesiyle birlikte piknik alanına geldiğini ifade eden Samet Yiğit isimli vatandaş, "Ailemle, eşimle birlikte Yeni Şehir Parkı’na geldik. Sıcaktan ve bayram telaşından küçükte olsa bir kaçış oldu bizim için. Semaverimizi yaktık, mangalımızı yaktık günü bu şekilde bitirip evimize gideceğiz" diye konuştu. Bayram tatili için Sivas’tan memleketi Bayburt’a tatil yapmaya gelen Muhammet Kara, çocuklarıyla birlikte piknik yaptığını, tatilin keyfini memlekette çıkardığını söyledi. Öte yandan nüfusu az olan Bayburt’ta il dışından ve yurtdışından gelen gurbetçilerle birlikte kentte nüfus sayısı ikiye katlanırken bu durum piknik alanlarına da yansıdı. Bayram tatili ve yaz tatili için memleketlerine akın eden gurbetçiler, şehir merkezinde nüfusun artmasına, trafikte yoğunluk yaşanmasına neden oldu.
Otların sardığı kaldırımlar Bayburt Belediyesinin insafına bırakıldı
20 Haziran 2024 Perşembe - 11:23 Otların sardığı kaldırımlar Bayburt Belediyesinin insafına bırakıldı Bayburt’un Kalerardı Mahallesi üzerindeki yaya kaldırımlarını saran otlar, vatandaşlarda tepkiye neden oldu. Kaldırımları çevreleyen otlar nedeniyle vatandaşlar kaldırımları kullanamamaktan dert yandılar. Bayburtlu bir vatandaşın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kaldırım üzerindeki otların, etrafındaki irili ufaklı taşların ve çöplerin oluşturduğu görüntü kirliliği göze çarparken, yapılan paylaşımda "Kaleardı Mahallesi yaya yürüme kaldırımları bu şekilde, belediye temizlik müdürlüğünün dikkatine" ifadeleri yer aldı. Bayburt Belediyesinin insafına bırakılan çevre ve kaldırım temizliğinde, belediyenin tepki çeken durum karşısında ne yapacağı ise merak ediliyor. Bayburtlu vatandaşlar, yapılan paylaşıma "Adım atamazsınız, çünkü otlar yol vermiyor. Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi. Kaleardına bakmıyorlar, geri planda kaldı. Yazık olmuş, mahallenize sahip çıkın" yorumları yaparak, tepki gösterdiler. "Yazıklar olsun" Bir başka Bayburtlu vatandaşın "Yazıklar olsun" diyerek yaptığı yorumun devamında ise şu cümleler yer aldı: "Yazıklar olsun oturdukları yerde para kazanıyorlar. Altı üstü 50 bin nüfuslu Bayburt, yakışıyor mu hiç? İş bilenin, kılıç kuşananın boşuna dememişler 50 yaşına geldik hiç mi bir şey değişmez? İstanbul’un bir semti kadar şehir, insan dürüst çalışkan olduktan sonra bir ayda yıldız yıldız olur bu memleket. Vah benim kimsesiz garip memleketim ve mahallem. Yattığı yerde para alıp elini sıcaktan soğuğa sokmayan herkese yazıklar olsun."