Yerel Haberler
Antalya
26 Kasım 2024 Salı - 17:19 Kamu görevlisini "Karabiber gibi yanarsın" deyip 82 bin TL dolandırmaya çalıştılar Antalya’da kamu görevlisi Cemil K., Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil’i örnek gösterip “Karabiber gibi yanarsın” diyerek kendisinden 82 bin TL isteyen dolandırıcıların elinden dikkati sayesinde kurtuldu. Gündeme uygun olarak hareket eden dolandırıcılık olaylarına karşı vatandaşları uyaran Cemil K., "Böyle bir telefon aldıklarında yapacakları ilk iş UYAP ve e-Devlet’ten kontrollerini sağlamak olmalı" dedi. Antalya’da bir kamu kurumunda görevli Cemil K. dolandırıcıların tuzağına düşmekten son anda kurtuldu. Dolandırıcıların gerçeğini aratmayacak ustalıkta hazırladıkları mahkeme kararıyla kendisini tuzaklarına çekmeye çalıştığını ifade eden Cemil K., olayın cep telefonuna gelen SMS ile başladığını belirtti. Gelen mesaj ile şoka uğradığını ve hemen belirtilen numarayı aradığını söyleyen Cemil K., “Cep telefonuna bir mesaj geldi. Mesajla bir arabuluculuk dosyam olduğu ifade ediliyordu. Hemen o mesaj üzerine ilgili yeri aradım. Bir hukuk bürosu olduğu yazıyordu ilgili mesajda ve aradığımda bir telesekreter çıktı ve tuşlama yoluyla birilerine yönlendirdi. Çok profesyonelce hazırlanmış bir tezgahtı, ilk başta olayı çok ciddiye aldım” dedi. Profesyonelce hazırlanmış bir sistem Hakkındaki dosyanın gerçeğinden farkı olmadığını belirten Cemil K., “Bir hukuk bürosu var, bir santral sistemi var ve çok disiplinli konuşan, hukuki terimler kullanan birileri var. İlgili kişi bir dosyam olduğunu bir bahis sitesinde geçmiş yıllarda bahis oynadığımı ve bununla ilgili adli kararın çıktığını ifade etti. Ben de nasıl bir bahis oynadığımı sordum. Kendileri oynadığımı iddia etmeye çalıştılar, ‘Bununla ilgili yargı kararını bana atar mısınız’ dedim. ’Size atacağız’ dediler, hemen evrak attılar WhatsApp ortamından. Gelen evraka baktım, gerçekten hakkımda bir karar verilmiş, bir belge oluşturulmuş. İlk başta yukarıdaki kısımlara baktığınız zaman gerçekten bir kurumsal belge gibi görünüyordu” ifadelerini kullandı. "Gerçeğiyle bire bir aynı mahkeme kararı üretilmiş" Gerçeğini aratmayacak tarzda hazırlanan belgeyi dikkatlice incelediğinde bazı noktalarda kuşkulandığını belirten Cemil K., “Aşağıya bakınca katip ve hakimin ismi, numaraları ve mühür ile beraber benzeri şeyler bana çok kuşkulandırıcı geldi. Bir dosya oluşturmuşlar ve bir karar çıkarmışlar, karar metni. Orada ne kadar ceza aldığım, işte şu kadar para cezası, şu kadar hapis cezası benzeri şeyler yazıyor. Çok da hukuki kelimelerle oluşturmuşlar bunu, kendilerine bunu bir araştıracağımı söyledim. Hızlı olarak parayı yatırmamı istiyorlardı. Hemen dosyanın nerede açıldığını sordum, ‘Kartal Adliyesi’ dediler. Telefonu kapatıp Kartal Adliyesini aradım. Kartal Adliyesi İcra Müdürlüğüne ulaştım. Onlar bilgileri olmadığını söylediler. Kartal Adliyesi’nden bir sonuç alamayınca, UYAP ve e-Devlet üzerinden kontrol ettim” şeklinde konuştu. “’Karabiber gibi yanarsın’ dediler" Uygulamada mevcut dosyaları haricinde sanal bahis ile ilgili bir dosyasının bulunmadığını gördüğünü belirten Cemil K., “İlgili birimi tekrar arayıp böyle bir dosyam olmadığını öğrendikten sonra emniyeti aradım. ‘Sakın para yatırmayın’ dediler. 82 bin TL istiyorlardı. Bir taraftan da son günlerdeki Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç olayını örnek veriyorlar. Bana ‘Karabiber gibi yanarsınız, onlar bu olayları yaşadı’ diyorlar. Ama çok profesyoneller. Bu tür konularda çok dikkatli olmamız gerektiğine inanıyorum. Emniyet birimlerine konuyu aktardım. Bana bunu bir dolandırıcılık olayı olduğunu, kesinlikle böyle bir olaya girilmemesi gerektiğini belirtiler. Zaten yatırmak gibi bir niyetim yoktu. Ama daha sonra tekrar aradılar ısrarla parayı yatırmamı istediler. Konuyu adli makamlara bildirdiğim için telefonda idare ettim ve konuyu kapattım” dedi. “UYAP ve e-Devlet’ten kontrol etsinler” Son dönemlerde gündeme uygun olarak hareket eden dolandırıcılık olaylarına karşı vatandaşları uyaran Cemil K., “Türkiye Cumhuriyet devletinin çok güzel bir sistemi var. E-Devlet sistemi, devletimiz bununla ilgili bir imkan sağlamış hakkınızda olabilecek trafik cezasından tutun da tapu bilgilerinize tüm bilgilerinize beyanlarınıza sizinle ilgili yapılacak tüm işlemler e-Devlet’te yer alıyor. UYAP da bununla ilgili ciddi bir kolaylık sağlıyor. Hakkınızda bir dava da açılabilir, bir süreçte yaşayabilirsiniz. Korkmamanız gerekir, yani bu ülkede adliye ile karşılaşmayan yoktur. Bende korku yoktu ama sadece niye böyle bir dosya açılmış, niye bilgim yok tedirginliği oldu. Niye şimdi böyle bir para ödeyeceğiz, bu nereden çıktı, tarzında bir tedirginlik yaşadım. Yoksa adliyeye gidersiniz. Adliye de bu ülkenin kurumlarından birisi, ‘Niye bu kadar yüksek meblağda bir para ödüyorum’ korkusu oldu. Vatandaşlarımız kesinlikle UYAP ve e-Devlet’ten her türlü işlemi oralardan kontrol etsinler. Böyle bir telefon aldıklarında yapacakları ilk iş buralardan kontrollerini sağlamaları” diye konuştu
26 Kasım 2024 Salı - 16:23 Konyaaltı’ndan kadına şiddetle mücadele için ’Tersine Dünya’ etkinliği Antalya’da Konyaaltı Belediyesi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele kapsamında Konyaaltı Sanat Eğitim Merkezi’nde (KONSEM) ‘Tersine Dünya’ konulu bir çalışma düzenledi. Çalışmada, şiddet döngüsüne dayanan olumsuz bir hikaye ele alınarak, hikayenin tam tersi bir senaryoda neler hissettirebileceği üzerinde çalışıldı. Konyaaltı Belediyesi, toplumsal eşitlik anlayışı ve sanatın dönüştürücü gücüyle şiddete karşı farkındalık sağlamaya devam ediyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü çerçevesinde çeşitli etkinliklerle farkındalık sağlayan Konyaaltı Belediyesi, Güzel Sanatlar Akademisi resim kursu katılımcıları ile birlikte ‘’Tersine Dünya’’ isimli bir etkinlik gerçekleştirdi. Farkındalık etkinliğinde, “İnsan ilişkilerinde sevgi dili hakim olsaydı nasıl bir iletişim kurardık?”, “Şiddet döngüsü kırıldığında bu, ilişkilerimize, sanatımıza ve yaşamımıza nasıl yansır?” gibi konular ele alındı. Etkinliğe katılan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, şiddete karşı duruşunu “Kadınlar vardır” yazılı mesajıyla ifade etti. “Şiddetin önlenmesi öncelikli hedefimiz” Konyaaltı Belediyesi olarak her zaman kadınların yanında olduklarını vurgulayan Başkan Kotan, “Açtığımız etüt merkezleri ve düzenlediğimiz kurslarla kadınlara destek olmayı, onların hayatına dokunmayı öncelikli hedeflerimizden biri olarak görüyoruz. Kadınların bu alanlarda pozitif ayrımcılığı birebir hissettiklerini biliyoruz ve günümüz şartlarında bu ayrımcılığı yapmanın ne kadar gerekli olduğunun farkındayız” şeklinde konuştu. “Farkındalık her gün yaşatılmalı” Başkan Kotan sözlerini şöyle sürdürdü, “Kadına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya hayal ediyoruz ve bu hayali hep birlikte gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Bu özel günlerde kadına yönelik şiddete karşı duruşumuzu bir kez daha güçlü bir şekilde hatırlatıyor, bu farkındalığı her gün yaşatmamız gerektiğini vurguluyoruz. Konyaaltı, her konuda olduğu gibi kadına yönelik şiddetle mücadelede de dayanışma ve birlik örneği sergilemektedir. Hep birlikte eşit, sevgi dolu bir geleceğe doğru ilerleyeceğiz” Etkinlikler devam edecek 28 Kasım’da Kadının İnsan Hakları Derneği (KİHEP) 2023 katılımcılarıyla devam edecek olan atölyeler 2 Aralık’ta KONSEM Seramik ve Resim kursu üyelerinin katılımlarıyla tamamlanacak. Atölyelerde çıkan sanatlar eserleri, 5 Aralık Kadın Hakları Günü’nde Konyaaltı Belediyesi Fuaye Alanı’nda düzenlenecek olan sergide sanatseverlerle buluşacak.
26 Kasım 2024 Salı - 16:05 Antalya’da son 1 haftada 16 şüpheli tutuklandı Antalya’da İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından son 1 haftada yapılan çalışmalarda yakalanan 7’si kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan 16 şüpheli tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Antalya Emniyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce il genelinde son 1 haftada “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan; 4 şüpheli şahıs tutuklanırken, yapılan çalışma kapsamında; 3 adet tabanca, 20 adet fişek, 1 adet şarjör ele geçirildi. Yine ekipler silah ticareti yaptığını tespit ettiği 4 şüpheliyi yakalandı, adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklandı. Ekipler bu kapsamda da 10 tabanca, 1 av tüfeği, 189 fişek, 14 şarjör ele geçirdi. Çalışmalarda tefecilik suçundan 2 şüpheli şahıs yakalandı. 24 adet sahte belgenin ele geçirildiği olayla ilgili şüphelilerden biri adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı, diğeri ise tutuklandı. Aranan şahıslara yönelik yapılan çalışmalarda, kesinleşmiş hapis cezası ile aranan 7 şahıs yakalanarak cezaevine teslim edildi. İnterpol -Europol Daire Başkanlığı tarafından uluslararası düzeyde aranan/hakkında difüzyon kararı bulunan 1 şahıs da yakalanıp İl Göç İdaresine teslim edildi. Yine ekipler piyasaya 168 adet sahte 50 Amerikan Doları sürmeye çalışan 2 şüpheli şahsa, tütün mamulleri/ emtia suçundan 6 şüpheliye adli işlem uyguladı. Operasyonlar kapsamında Kepez, Alanya, Manavgat İlçelerinde yapılan operasyonlarda ise kaçak 352 bin adet içi doldurulmuş makaron, 130 bin adet boş makaron, 565 adet puro, 42 paket sigara, 116 adet elektronik sigara, 65 kg tütün, 8 adet cep telefonu ile 4 adet sigara sarma makinası ele geçirildi.
Türkiye’nin arı kovanları Alanya’dan
07 Kasım 2024 Perşembe - 10:49 Türkiye’nin arı kovanları Alanya’dan Antalya’nın Alanya ilçesinde babadan kalma marangozluk mesleğini devam ettiren Mustafa Aslan, yaptığı arı kovanlarını Türkiye’nin bütün şehirlerine gönderiyor. Antalya’nın Alanya ilçesinde baba mesleği olan marangozluk işini devam ettiren ve geçimini marangozluk, arı kovanı, çeyiz sandığı yaparak sağlayan Ahmet Aslan, şu sıralar arı kovanına yoğun mesai harcıyor. Babasından kalma marangozluk işini yeğeni ile birlikte yapan Aslan, yaptığı ürünleri Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. Ağaçtan ne olsa yaparız Marangozluk işinin el emeği ile elde edildiğini aktaran Aslan, ‘’1990 yılından beri bu işi yapıyorum, çeyiz sandığı arı kovanı, sandalye, tabure, masa vs. işler yapıyoruz. El emeği ile yapılan mesleğe devam ediyoruz. Arı kovanını Alanya içerisi Konya, Muğla, Ordu, Erzincan, Erzurum, Diyarbakır en son o illere gönderdik. Bu şekilde devam etmekteyiz. Alanya’da rağbet yoğun zaten bizden başka yapan olmadığı için biz zaten zor yetişiyoruz. Bir tane elamanım var oda yeğenim, bizden sonra o devam edecek. Çeyiz sandığı da yapıyoruz el sanatları ile ilgileniyoruz. Ağaçtan ne olursa yaparız.’’ ifadeleri kullandı. Öte yandan senelerce marangoz ustasını tanıyan Nebi Çorba, Bu kovan yapımı tükenmeye yüz tutmuş bir meslektir, arılar bu kovanlarda balı daha sağlıklı yaşıyorlar katran kovasıdır. Alanya’mızın bu işi yapan tek ustası Mustafa Aslandır. 15 senedir arkadaş olduğunu aktaran Çorba, mevcut arı kovanım da var ve doğal bal üretiyorum, şeklinde konuştu. Yeni arıcılık işine başladığını söyleyen Ersin Tekinoğlu, Allah’ın izni ile bugün itibariyle arıcılık kursuna başlıyorum. Buradaki tek amacım çocuklarıma sağlıklı bal yedirmek, tek derdim bu, sordum soruşturdum kim yapar diye Mustafa ustaya yönlendirdiler. dedi
Yardım için biriktirdiği metal parayı yuttu, 4 saatlik operasyonla hayatta kaldı
07 Kasım 2024 Perşembe - 10:28 Yardım için biriktirdiği metal parayı yuttu, 4 saatlik operasyonla hayatta kaldı Antalya’da, 3 yaşındaki Aras Hasan Tezgel, ikiz kardeşi ile Kızılay’a vermek üzere biriktirdikleri metal paraları sayarken, ağzına koyduğu 50 kuruş boğazına kaçtı. Paranın boğazda dik durması sayesinde küçük çocuk ölümden döndü, nefes almaya devam etti. Boğazda asılı kalan para ise 4 saatlik operasyonla çıkartıldı. Minik Aras Hasan’ı evinde ziyaret eden Kızılay Antalya Şube Başkanı Tahir Özdağ, ikizlere ve aileye hediye vererek, bağış paralarını teslim aldı. Olay, geçtiğimiz Pazartesi günü akşam 19.00 sıralarında Meydankavağı Mahallesi Perge Park Evleri’nde meydana geldi. 29 Ekim-4 Kasım tarihlerinde kutlanan Kızılay Haftası nedeniyle, okulda etkinliğe katılan ikizler Aras Hasan ve Ali kardeşler, eve geldiklerinde öğretmenlerinin Kızılay Haftası nedeniyle söylediklerini anne ve babalarına anlattı. Ardından, anne ve babaları ile birlikte Kızılay’a bağışlamayı düşündükleri kumbaradaki metal paraları saymaya başladılar. Anne ve babanın anlık yanlarından ayrılmaları sonucunda Aras Hasan 50 kuruşluk parayı yuttu. Bunu gören Ali koşarak annesine gitti ve durumu anlattı. Annenin Heimlich manevrası başarısızlıkla sonuçlanırken, küçük çocuk hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Dik durması hayatını kurtardı Çekilen röntgende paranın boğazda dik olarak kaldığı görüldü. Doktorlar, paranın yan yatması durumunda küçük çocuğun nefes almasına engel olabileceği ve nefessiz kalarak hayati risk oluşturabileceği aileye anlatıldı. Yapılan 4 saatlik operasyonun ardından para boğazdan çıkarılırken, küçük çocuk ertesi gün taburcu edildi. “İyi ki dik durmuş” Yaşadıklarını anlatan baba Ziya Özden Tezgel, ikizleri Aras Hasan ve Ali’yi okuldan aldıktan sonra eve geldiklerini belirterek, “Çocukları aldığımda Aras Hasan ve Ali’nin okulda Kızılay Haftası ile ilgili etkinlik yaptıklarını öğrendik. Kızılay’a bağış yapmak için biriktirdikleri paraların bulunduğu kumbaralarını getirdiler. Salonda hep birlikte paraları sayıyorduk. Anneleri yemek yaptığı için kısa süreliğine içeriye geçtik. Kısa süre sonra Ali yanımıza geldi. Hasan’ın para yuttuğunu söyledi. Anne çıkarmaya çalıştı ancak olmadı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdük. Çekilen ultrasonda paranın boğazda takılı olduğu görüldü. Doktorlar ameliyata alacaklarını söylediler. Çünkü para Aras Hasan’ın boğazındaki dik duruyordu. İyi ki öyle durmuş, böylece nefes alıp vermesine engel değildi. Doktorlar paranın yan durması halinde çocuğumuzu kaybedebileceğimizi söylediler. 4 saat ameliyatta kaldı. Genelde bu yaştaki çocuklar durumu pek idrak edemiyorlar. Sonrasında ise para ölüme kadar götürebiliyor” dedi. “Verilmiş sadakamız varmış” Anne Filiz Tezgel ise yaşadıklarının kendileri için de önemli bir tecrübe olduğuna dikkat çekerek, “Benim çocuğum yapmaz cümlesinin ne kadar doğru olup olmadığını yaşayarak tecrübe edindim. Çünkü gerçekten benim çocuğum böyle davranmazdı. İlaçlarımız da hep ortadaydı. Bunlara müdahale eden bir çocuk değildi. Ama kumbaradaki parayı yuttu. Yapmaz dediğim şeyi yaptı. Ağzına yemek dışında hiçbir şey götürmeyen bir çocuk iken bu olayı yaşadık. Sonucu da bizi üzdü. Para yan yatsaydı, çocuğumuz hiçbir şekilde nefes alamayacaktı. Kardeşinin de onu görmesi bizim için ayrı bir olay. Biz yanlarındaydık, 5 dakikalığına yanlarından ayrılmıştık. Sonra kardeşi gelerek Hasan’ın ağzında bir şey olduğunu ve yuttuğunu söyledi. Hasan’a ‘para mı yuttun?’ dedim. ‘Evet’ dedi. Hemlik manevrası yaptırdım ve kusturdum. Ama para boğazında takılı kalmıştı. Verilmiş sadakamız varmış” diye konuştu. Kızılay evine gidip ziyaret etti Olayı duyan Kızılay Antalya Şube Başkanı Tahir Özdağ, aileyi evinde ziyaret etti. Anne ve baba ile çocuklara hediye getiren başkan Tahir Özdağ, öncelikle İHA’ya teşekkür etti. Özdağ, “Kızılay Haftası’nda böyle bir olayın gerçekleşmesi, özellikle çocuğumuzun böylesi bağış kampanyasına duyarlı olması ve sizlerin de buna duyarlı oluşunuz bizi çok memnun etti. Ama açıkçası biraz da üzüldük. Sonrasında çocuğumuzun sağlığına kavuştuğunu öğrenmemiz bizi sevindirdi. Olayı duyduktan sonra arkadaşlarımızla birlikte ailenin evine geldik. Çocuklarımızı gördük. Aslında bu çok büyük bir olay. Farkındalık olayı. Küçük yaştan itibaren bağış kampanyasına destek vermeleri, iyilik kervanına katılmaları bizim için büyük, güzel bir gelişme. Çocuklarımıza küçük hediyelerimiz olacak. Ailemize bir hediyemiz olacak. İnşallah çocuklarımız büyüdüğü zaman da iyi bir bağışçı olurlar. Kızılay bağış kervanına katılırlar. İnşallah yardımsever çocuklar olurlar. Kızılay Haftası nedeniyle okullarda çocukların çantalarına takmaları için küçük hediyeler veriyoruz. İkizlerimiz de artık çantalarına bu hediyeleri takacaklar. Onlar artık bizim küçük Kızılaycımız” dedi. Başkan Özdağ, çocukların biriktirdiği paraları tutanakla teslim alacaklarını ifade ederek, bu bağışları iyilik yolunda harcadıklarını, çocuklara kırtasiye malzemeleri, kışın ihtiyaç sahibi çocuklara mont dağıttıklarını ve köy okullarına harcadıklarını sözlerine ekledi.
Kepez’e bir eğitim yuvası daha
06 Kasım 2024 Çarşamba - 17:07 Kepez’e bir eğitim yuvası daha Kepez Belediyesinin tahsisini yaptığı Duraliler Mahallesi’ndeki arsa üzerine bir hayırsever tarafından inşa edilen Mesude İnan Anaokulu törenle hizmete açıldı. Antalya’nın 650 bin nüfuslu ilçesi Kepez, bir eğitim yuvasına daha kavuştu. Kepez Belediyesinin Duraliler Mahallesi’nde tahsis işlemini gerçekleştirdiği, 9 bin 449 metrekare alan üzerine Hayırsever Nevzat İnan’ın katkılarıyla 8 derslikli anaokulu inşa edildi. Mesude İnan Anaokulu, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Kepez Kaymakamı Nusret Şahin, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, muhtarlar, meclis üyeleri ve vatandaşların katılımıyla hizmete açıldı. Açılış töreninde konuşan Duraliler Mahalle Muhtarı Erol Bakırcı, çocukların geleceğin umut ışıkları olduğunu belirterek, anaokullarının çocukların geleceğine yapılan en önemli yatırımlardan biri olduğunu söyledi. “Eğitim geleceğin temelini oluşturur” Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, eğitim gönüllülerinin katkılarıyla çocuklar için yeni bir eğitim yuvası kurmanın heyecanını yaşadıklarını dile getirerek, hayırsever İnan ailesine teşekkür etti. Eğitimin geleceğin temelini oluşturduğunu ve toplumları da aydınlık yarınlara ulaştırdığını sözlerine ekleyen Kaygusuz, Antalya’da bir eğitim kurumunu devletin, bir eğitim kurumunu da hayırseverlerin yaptığını ve hayırseverlerin okul yapma konusunda devletle yarıştığını söyledi. Eğitime önemli katkılarda bulunan İnan ailesinin yapımını üstlendiği Nevzat İnan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin de önümüzdeki yıl kapılarını açacağını, İbradı’ya da bir Halk Eğitim Merkezi kazandıracaklarını da sözlerine ekledi. "Ne kadar minnet duysak azdır" Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz ise hayırsever İnan ailesine teşekkür etti. Kepez Belediyesi olarak bütün kurumların emrinde olduklarını belirten Başkan Kocagöz, “Bu arazinin yüzde 99’u belediyemizindi. Hemen, Milli Eğitim Müdürlüğümüze devredildi. Hayırseverimiz de güzel bir eser ortaya koydu. Allah hayrını kabul etsin. Ne kadar güzel binalar yaparsanız yapın, eğitim çok önemli bir şey. Bu eğitimi veren ise siz öğretmenlerimizsiniz. Yavrularımızın ailelerinden sonra ilk sosyal hayatları anaokulunda başlıyor. Sizlerden ne görürse onu yapacaklar, sizleri hep örnek alacaklar. Biz sizlere o mesleğin kutsallığı ile ilgili ne kadar minnet duysak azdır. Hayırlı uğurlu olsun” diyerek hayırseverlere teşekkür etti. "Antalya okul yapımında öncü" Açılış töreninde yaptığı konuşmada okul öncesi eğitimin önemine değinen Antalya Valisi Hulusi Şahin ise, “Bir çocuğun kimliği, hayatı, ilk 5 yılda şekilleniyor. Orada doğru tohumlar ekerseniz, sağlıklı, karakterli, çalışkan, düzgün bireyler yetiştirirsiniz. Biz okul öncesindeki okullaşma oranını çok önemsiyoruz ve yüzde yüz olmasını istiyoruz. Türkiye’de bu konuda ciddi bir atılım var. Antalya’da öncü şehirlerden birisi ve Türkiye ortalamasında yüzde 90’nın üzerinde okul öncesi okullaşma oranımız var. Bunu hem doğru yatırım planlamasına borçluyuz, hem de hayırseverlerimizin desteğine borçluyuz. O kadar güzel okullar yaptılar ki, biz aça aça bitiremiyoruz” dedi. “Kepez çok hızlı gelişiyor” Vali Şahin konuşmasının devamında, “Siz hep böyle güzel eserler yapın, böyle güzel okullar açın, ben hep Kepez’e gelirim. Hatta burada oturayım. Kepez çok hızlı büyüyor gelişiyor. Her yıl üzerine bir ilçe nüfusu kadar ekleyerek gidiyor. Bu kadar hızlı büyüyen şehirde biz ikili eğitimi hemen hemen bitirmiş vaziyetteyiz. Bunun başarısının ana üretimi aslında arsa üretimidir. Belediyelerimizin doğru imar, doğru arsa politikasıyla bize sunmuş oldukları arsaları hemen okullara çeviriyoruz. Böylece ikili eğitim başta olmak üzere engelleri aşıyoruz. Siz yeteri kadar arsa üretemezseniz biz nereye okul yapacağız?” diye konuştu. "Antalya’da ikili eğitime son" Eski bir yerleşim yeri olan Muratpaşa’da ikili eğitimi bitirmekte çok ciddi zorluklar yaşadıklarını da sözlerine ekleyen Vali Şahin, “Aynı sorun Manavgat’ta var. Alanya’da aştık, hedefimiz başta Antalya’da olmak üzere Türkiye’de ikili eğitimi bitirmek. İkili eğitim modern bir eğitim sistemi değil. Çocukları çok erken saatte okula alıyorsunuz. Zaman çok kısa, çok kısa teneffüs saatleri koyuyorsunuz. İkili eğitim diğer sosyal faaliyetleri engelliyor. Birçok dezavantajı var. Normal eğitim, normal bir saatte başlıyor. Uzun teneffüs saatleri, öğle yemeği imkanı sunuyor. Antalya’da ikili eğitim yapılan 74 okulumuz var” dedi. Konuşmaların ardından Mesude İnan Anaokulu hizmete açıldı.
ALKÜ’de Orta Doğu konuşuldu
06 Kasım 2024 Çarşamba - 16:28 ALKÜ’de Orta Doğu konuşuldu Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Orhan Karaoğlu, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinde (ALKÜ) düzenlenen "Orta Doğu’da Neler Oluyor?" konulu konferansta Orta Doğu’da yaşanan önemli olayları ve Türk dış politikasını detaylarıyla anlattı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinde (ALKÜ) sosyal ve kültürel etkinliklerin yanında toplumu bilgilendiren konferanslar da düzenlenmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Orhan Karaoğlu, tarih boyunca savaşlar ve önemli olayların yaşandığı Orta Doğu coğrafyasını ve Türkiye’nin dış politikasını “Orta Doğu’da Neler Oluyor” isimli konferansta anlattı. ALKÜ Eğitim Fakültesi Başöğretmen Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Akın, Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Murat Kenan Patat, Alanya Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Emre Kıldırgıcı, Alanya Yabancılar Meclisi Başkanı Abdullah Karaoğlu, ALKÜ Genel Sekreteri Onur Ocaktan, dekanlar, MYO Müdürleri, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Selamlama konuşmasının ardından Doç. Dr. Orhan Karaoğlu, Orta Doğu’yu harita üzerinde anlattı. Ülkelerin birbirleri ile jeopolitik konumlarına değinen Karaoğlu, bölgedeki birçok ilişkinin jeopolitik konum üzerinden yapıldığının altını çizdi. Avrupa ve ABD’nin Orta Doğu’yu yakından takip ettiğini söyleyen Doç. Dr. Karaoğlu, Yahudilerin neden Filistin’de devlet kurduklarını da detaylarıyla anlattı. Orta Doğu tarihindeki Sümerliler, Babilliler, Mısırlılar gibi uygarlıklar zamanında Yahudilerle yaşanan sorunların bugün halen devam ettiğini söyleyen Doç. Dr. Karaoğlu, “Tarihte yaşanan sorunlar, İsrail-İran-Filistin gerginliğinin çıkış noktasıdır. Bunları iyi anlamamız için tarihi iyi bilmemiz gerekiyor. Çünkü tarihte tarımdan yazıya kadar dünyayı değiştiren tüm özellikler Orta Doğu’da ortaya çıkıyor. Yahudiler de burada doğduklarını iddia ederek ikinci dünya savaşı sonrası Kenan Ülkesi denilen Filistin-Kudüs çevresinde ülke kurmak istiyorlar. Bunu da Avrupa ve ABD’nin desteğiyle elde ediyorlar” dedi. Doç. Dr. Karaoğlu, konuşmasının devamında Türkiye’nin tarihi süre boyunca dış politikasını anlatarak Mısır, Libya, Suriye, Irak, İran gibi Orta Doğu’nun jeopolitik konumunun önemli olduğu ülkelerle arasındaki ilişkilerini ele aldı. Konferansın ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Doç. Dr. Karaoğlu’na teşekkür belgesi ve hediye takdim etti. Program hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
ABT Kazakistan’da Alanya’yı temsil edecek
06 Kasım 2024 Çarşamba - 16:18 ABT Kazakistan’da Alanya’yı temsil edecek Alanya Belediye Tiyatrosu, Kazakistan’ın Çimkent şehrinde 6-11 Kasım tarihlerinde düzenlenecek 9. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’ne katılacak. Türkiye’nin en iyi şehir tiyatroları arasında gösterilen Alanya Belediye Tiyatrosu (ABT), turne programları ile yurt içi ve yurt dışında Alanya’yı temsil etmeye devam ediyor. ABT, Adana turnesinin ardından Kazakistan’ın Çimkent şehrinde 6-11 Kasım’da düzenlenecek 9. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’ne katılarak tiyatroseverlerin büyük beğenisini toplayan “Yaşlı Adam ve Deniz” adlı oyunu sahneleyecek. Kazakistan’da gerçekleştirilecek Uluslararası Tiyatro Festivali’ne 7 ülke, 9 oyun ile katılırken, Türkiye’yi temsil eden tek tiyatro olan Alanya Belediye Tiyatrosu, 9 Kasım Cumartesi günü Çimkent Syhmkent Shanin Tiyatrosu’nda saat 18.00’de seyirciyle buluşacak. "Ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz" Yurt dışında Türkiye’yi ve Alanya’yı temsil etmekten gurur duyduklarını belirten Belediye Tiyatro Müdürü Hüseyin Çinal, “Turne programlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Biliyorsunuz geçen hafta Adana’daydık. Yaşlı Adam ve Deniz oyunumuzu orada sahneledik ve izleyiciler tarafından çok beğenildi. Adana’dan döner dönmez şimdi de Kazakistan’a gidiyoruz. Alanya’mızı ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz” dedi.
2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı
06 Kasım 2024 Çarşamba - 14:35 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğinde 6-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı. Bilim forumunda 3 gün boyunca alanında uzman bilim insanları “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” konularını ele alacak. Forumun ilk gününde Antalya’nın en kıymetli hazinesi olan çevre değerlerinin büyük risk altında olduğu vurgulanırken ‘Geleceği kurtaralım’ mesajı verildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilen Antalya Uluslararası Bilim Forumu, “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” başlığıyla Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda başladı. Toplantıya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, yurt içi ve yurt dışından 100’e yakın bilim insanı ve öğrenciler katıldı. “İklim değişikliği ile ilgili önemli çalışmalar yaptık” Bilim formunun açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, iklim krizinden en çok etkilenecek kentlerden birinin Antalya olduğunu belirterek, Antalya’nın en kıymetli hazinesi olan çevre değerlerinin büyük risk altında olduğunu söyledi. Alacağımız önlemlerde her daim olduğu gibi pusulamız bilim diyen Başkan Vekili Osman Sert, “Göreve geldiğimiz günden bu yana Başkanımızın öncülüğünde iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda pek çok başarılı çalışmaya imza attık. Nötr karbon hedefimizle tarım, turizm, peyzaj, ulaşım, altyapı, enerji gibi birçok alanda çevre odaklı, bilime ve tekniğe dayalı, ortak akılla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzman ekibimiz ayrıca, bilim forumunda belediyemizin yerel ve uluslararası platformlardaki iş birlikleri ve yürütmekte olduğumuz Avrupa Birliği destekli projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunacaklardır” dedi. “Geleceği kurtaralım” Rektör Yardımcısı Cengiz Toker ise son yıllarda Antalya’nın yüksek kesimlerindeki yaylalarında su kaynaklarının kuruduğuna dikkat çekerek, “Doğal su kuyularımız kurudu. 8-10 metreden sondajla çıkan sular artık, 80 metreden çıkmaya başladı. Tarımsal ve içme suyu açısından ilerleyen süreçlerde sıkıntılar bizi bekliyor. Bilimsel verilere göre ilerleyen yıllarda kuraklık ve yüksek sıcaklıklar olacak. Tez zamanda gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu bilim forumuna çok önem veriyorum. Burada konuşulacak konular ve çözüm önerileri sunulacaktır. Yapılacak çalışmalarda bugünü değil, geleceği kurtaralım” diye konuştu. Açılış konuşmalarından sonra Prof. Dr. Erol Esen başkanlığındaki ilk oturumda Prof. Dr. Hans-Liudger Deinel, “Kriz zamanlarında Sürdürülebilir Enerji ve Hareketliliğe Geçiş için İklim”, Daniela Carmela Cıcchella ise “İklim Eylemi için 2024-2030 Stratejik Planı” konularında bir sunum gerçekleştirdi. 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu’nda 7 Kasım Perşembe günü saat 10.30’da Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışması Lokman Atasoy, ‘Belediyelerin İklim Değişikliği Çalışmalarında İştirak Şirketleri ve Sivil Toplum Kuruluşları ile İşbirliğinin Değerlendirilmesi’ konusunda bir sunum gerçekleştirecek. Belediyeler Panelinde ise yerel yönetimlerin iklim değişikliği mücadelesi ve adaptasyonda veri tabanlı çalışmaların önemi anlatılacak. 6-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumunda 3 gün boyunda farklı konuklar “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” konularını ele alacak.
Antalya’da böbrek yetmezliği hastasının 1 günde hayatı değişti, başvurduktan sonraki gün böbrek nakli oldu
06 Kasım 2024 Çarşamba - 13:26 Antalya’da böbrek yetmezliği hastasının 1 günde hayatı değişti, başvurduktan sonraki gün böbrek nakli oldu Antalya’da uzun yıllardır insülin kullanan, şeker hastalığına bağlı gelişen böbrek yetmezliği nedeniyle 7 aydır diyaliz tedavisi gören 59 yaşındaki çiftçi Mehmet Yaman, nakil için Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Kayıt sonrası seraya çalışmaya giden Yaman’ın, aynı gün 2 saat sonra gelen telefonla hayatı değişti. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin böbreğiyle nakil olabileceğini öğrenen Yaman, "Organ nakline yazıldım, 2 saat sonra telefon geldi. ’Organ nakli çıktı, acele gel’ dediler. Çevredekiler, ’Bu olay nasıl oldu, para mı verdiniz?’ diye soruyor. Para vermedik, böbreklerini bağışlayan hastadan, ailesinden, doktorlardan Allah razı olsun. Beni yaşattılar, çocuklarıma torunlarıma aileme bağışladılar" şeklinde konuştu. Aksu ilçesinde yaşayan evli ve üç çocuk babası Mehmet Yaman’a, 6 yıl önce Tip-1 diyabet teşhisi konuldu. Günde 2 kez insülin kullanmaya başlayan Yaman’ın diyabete bağlı böbrek yetmezliği gelişti. 7 aydır diyalize giren Yaman’a haftada 3 gün tedavi uygulandı. Diyaliz görmekten yorulan Yaman, 11 Ekim 2024 tarihinde böbrek nakli için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu. Aynı gün gelen telefonla kendisine nakil yapılabileceğini öğrenen Mehmet Yaman’a, bir gün sonra gece 02.30 sularında Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner ve ekibi tarafından beyin ölümü gerçekleşen ve organları bağışlanan bir kişinin böbreği nakledildi. Yaman, nakil sonrası sağlığına kavuştu. “Sürekli diyalize gitmekten yoruldum” Mehmet Yaman, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği nedeniyle yaşadığı sıkıntıları şu şekilde anlattı: "Şeker hastasıyım, bu hastalık böbreklerimi bitirdi. Bitirince diyalize nakle mecbur kaldım. Böbrek yetmezliğim vardı, doktor diyalize yönlendirdi. Yaklaşık 6-7 ay boyunca haftada üç gün salı, perşembe ve cumartesi günü diyalize giriyordum. Diyalize girdiğimde hareketsiz kaldığım için daralıyordum, gitmeyince de sıkıntı oluşturuyordu. Sürekli diyalize gitmekten yoruldum, böyle sürmeyeceğini anladım. Organ nakline yazıldım.” “Yeni doğmuş gibiyim” Organ nakline yazıldığı gün yaşadığı bölgeye dönerek, serada çalışmaya devam ettiğini aktaran Mehmet Yaman, aynı gün 2 saat sonra gelen telefonla hayatının değiştiğini ifade etti. Yaman, şöyle devam etti: “Başvurdum, eve gittim, 2 saat sonra telefon geldi. ’Organ nakli çıktı, acele gel’ dediler, arabayla son gaz geldik. Bir gün sonra gece 2 buçukta nakil oldum. Aslında nakil için bekleyen 3 kişi vardı, biri Bolu’dan diğeri Adapazarı’ndan geliyordu. Ben de Antalya Aksu’dan 11 Ekim tarihinde başvurdum, doktorlar dosyaları inceledi. Gece 12 buçukta ’Mehmet Yaman’a uygun gördük’ dediler. Bu şekilde nakil oldum. Hastanede 11 gün kaldım, iki günde bir kontrol ediyorlar. Önceden çok çile çekiyordum. Şimdi yeni doğmuş gibiyim, ağrım sızım yok. Çevredekiler, ’Bu olay nasıl oldu, para mı verdiniz?’ diye soruyor. Para vermedik, böbreklerini bağışlayan hastadan ve ailesinden, doktorlardan, herkesten Allah razı olsun. Beni yaşattılar, çocuğuma torunuma aileme bağışladılar. 6 tane torunum var. Onları bir görsem de ölsem diyordum, cenab-ı Allah devamlı gösteriyor.” “Babam kurtuldu” Mehmet Yaman’ın 35 yaşındaki ortanca oğlu İsmail Yaman ise aynı gün nakil haberi alacaklarının, kendisinin de beklemediğini dile getirerek, babasının sağlığına kavuşmasından duyduğu mutluluğu şu şekilde ifade etti: “Babam bazen diyalize girdikten sonra kötüleşiyordu, birkaç sefer kaldıramadı. Böyle kötü olunca da sürekli ne yapacağız diye düşünce halindeydim. Babama belki şansımız olur düşüncesiyle nakile yazılalım dedim. Kayıt olduk. Başvurduktan sonra çiftçilik yaptığımız seraya gittik, çalışırken telefon geldi. ’Sağlık Bakanlığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden arıyoruz, naklimiz var, buraya gelmeniz gerekiyor’ dediler. Hızlıca geldik, babamın tetkikleri yapıldı. Bekleme aşamasında olan 3 kişi çağrılmış, akşam konseyde bizi topladılar. Diğer arkadaşlarla doku uyumu olmadığını ama babamla uyumlu olduğunu söylediler. Biz de nakli kabul ettik, doktorlarımıza çok teşekkür ederiz. Çok sevindim, diyalizden sonra babam çok kötü olduğu için ister istemez bazı duygular içine giriyordum. Allah’a şükür babama nakil çıktı, babam kurtuldu.” "Böbrek, üç aday hastanın içinde Mehmet Bey’e uyumluydu" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner ise nakil bekleyen 3 aday hastanın içinde böbreğin Mehmet Yaman’a uyumlu olduğunu tespit ettikten sonra, nakil işlemini planladıklarını söyleyerek şöyle konuştu: "Mehmet Bey’in özelliği, kaydedildikten yaklaşık 2 saat sonra kendisine böbrek çıktı. Biz de onu davet ettik ve böbrek naklini gerçekleştirdikten sonra sorunsuz bir şekilde taburcu ettik. Böbrek, üç aday hastanın içinde Mehmet Bey’e uyumluydu ve naklini planladık. Sağlık durumu gayet iyi, şu an diyaliz ihtiyacı hissetmiyor. Kontrole gidip geliyor, yakın takip etmeye devam edeceğiz.” "Kadavra bağışına eğilmekte fayda var" 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası hakkında da açıklamalarda da bulunan Genel Cerrah Prof. Dr. Arif Aslaner, kadavradan bağış sayısının artırmayı amaçladıklarını aktardı. Organ nakli bağış oranının düşük seviyelerde olduğunun bilgisini veren Prof. Dr. Arif Aslaner, “Hastalarımız bekleme listesinde kadavradan bağış yapılmasını uzun süre bekliyor, bağış oranımız çok düşük. Bu vesileyle de bağış oranı artırmayı hedefliyoruz, yüzde 20 oranındaki organ bağışını yüzde 40’lara çıkartsak, nakil olacak hasta sayısını iki katına çıkarmış olacağız. Çünkü, canlı verici adaylarımızın uyumu uygun olmayabiliyor, bu açıdan kadavra bağışına eğilmekte fayda var. Hastalarımız uzun yıllar diyalizde bekliyor, bu süreçte hayatını kaybedenler oluyor. Ne kadar çok bağış olursa biz de hastalarımızın diyalizden kurtulması için aracılık etmiş oluruz. Vatandaşlarımızdan, kendilerinin de başına gelecekmiş gibi hastaların yerine kendilerini koymalarını ve vefat durumunda kendilerinin ve yakınlarının bağışçı olmalarını desteklemelerini istiyoruz” dedi. "Organ bağışı hakkındaki düşüncenizi ailenizle paylaşın" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nin Organ Nakil Koordinatörü Recayi Madaslı ise Organ Nakli Haftası kapsamında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’de en çok canlı vericili nakil yapılmakta ve kadavraya yönelik bağışlar az olmaktadır. Bunun en büyük sıkıntısını bizler yaşamaktayız. Normalde kadavra nakillerinin çok olması gerekirken, Türkiye’de maalesef sayısı az. Aile üyelerinin, vefatı durumunda organ bağışı hakkında ne düşündüğünü birbirine söylemesi lazım. Aile görüşmelerindeki en büyük ret nedeni bu; ’Sağlıklıyken, böyle bir tasarrufu var mıydı yok muydu bilmiyoruz’ dedikleri için, beyin ölümü gerçekleşen insanlar için maalesef aile izni alamıyoruz. Böylece organ nakli bekleyen binlerce insan mağduriyet yaşıyor."