GÜNDEM - 07 Kasım 2024 Perşembe 10:28

Yardım için biriktirdiği metal parayı yuttu, 4 saatlik operasyonla hayatta kaldı

A
A
A
Yardım için biriktirdiği metal parayı yuttu, 4 saatlik operasyonla hayatta kaldı

Antalya’da, 3 yaşındaki Aras Hasan Tezgel, ikiz kardeşi ile Kızılay’a vermek üzere biriktirdikleri metal paraları sayarken, ağzına koyduğu 50 kuruş boğazına kaçtı. Paranın boğazda dik durması sayesinde küçük çocuk ölümden döndü, nefes almaya devam etti. Boğazda asılı kalan para ise 4 saatlik operasyonla çıkartıldı. Minik Aras Hasan’ı evinde ziyaret eden Kızılay Antalya Şube Başkanı Tahir Özdağ, ikizlere ve aileye hediye vererek, bağış paralarını teslim aldı.


Olay, geçtiğimiz Pazartesi günü akşam 19.00 sıralarında Meydankavağı Mahallesi Perge Park Evleri’nde meydana geldi. 29 Ekim-4 Kasım tarihlerinde kutlanan Kızılay Haftası nedeniyle, okulda etkinliğe katılan ikizler Aras Hasan ve Ali kardeşler, eve geldiklerinde öğretmenlerinin Kızılay Haftası nedeniyle söylediklerini anne ve babalarına anlattı. Ardından, anne ve babaları ile birlikte Kızılay’a bağışlamayı düşündükleri kumbaradaki metal paraları saymaya başladılar. Anne ve babanın anlık yanlarından ayrılmaları sonucunda Aras Hasan 50 kuruşluk parayı yuttu. Bunu gören Ali koşarak annesine gitti ve durumu anlattı. Annenin Heimlich manevrası başarısızlıkla sonuçlanırken, küçük çocuk hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.



Dik durması hayatını kurtardı


Çekilen röntgende paranın boğazda dik olarak kaldığı görüldü. Doktorlar, paranın yan yatması durumunda küçük çocuğun nefes almasına engel olabileceği ve nefessiz kalarak hayati risk oluşturabileceği aileye anlatıldı. Yapılan 4 saatlik operasyonun ardından para boğazdan çıkarılırken, küçük çocuk ertesi gün taburcu edildi.



“İyi ki dik durmuş”


Yaşadıklarını anlatan baba Ziya Özden Tezgel, ikizleri Aras Hasan ve Ali’yi okuldan aldıktan sonra eve geldiklerini belirterek, “Çocukları aldığımda Aras Hasan ve Ali’nin okulda Kızılay Haftası ile ilgili etkinlik yaptıklarını öğrendik. Kızılay’a bağış yapmak için biriktirdikleri paraların bulunduğu kumbaralarını getirdiler. Salonda hep birlikte paraları sayıyorduk. Anneleri yemek yaptığı için kısa süreliğine içeriye geçtik. Kısa süre sonra Ali yanımıza geldi. Hasan’ın para yuttuğunu söyledi. Anne çıkarmaya çalıştı ancak olmadı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdük. Çekilen ultrasonda paranın boğazda takılı olduğu görüldü. Doktorlar ameliyata alacaklarını söylediler. Çünkü para Aras Hasan’ın boğazındaki dik duruyordu. İyi ki öyle durmuş, böylece nefes alıp vermesine engel değildi. Doktorlar paranın yan durması halinde çocuğumuzu kaybedebileceğimizi söylediler. 4 saat ameliyatta kaldı. Genelde bu yaştaki çocuklar durumu pek idrak edemiyorlar. Sonrasında ise para ölüme kadar götürebiliyor” dedi.



“Verilmiş sadakamız varmış”


Anne Filiz Tezgel ise yaşadıklarının kendileri için de önemli bir tecrübe olduğuna dikkat çekerek, “Benim çocuğum yapmaz cümlesinin ne kadar doğru olup olmadığını yaşayarak tecrübe edindim. Çünkü gerçekten benim çocuğum böyle davranmazdı. İlaçlarımız da hep ortadaydı. Bunlara müdahale eden bir çocuk değildi. Ama kumbaradaki parayı yuttu. Yapmaz dediğim şeyi yaptı. Ağzına yemek dışında hiçbir şey götürmeyen bir çocuk iken bu olayı yaşadık. Sonucu da bizi üzdü. Para yan yatsaydı, çocuğumuz hiçbir şekilde nefes alamayacaktı. Kardeşinin de onu görmesi bizim için ayrı bir olay. Biz yanlarındaydık, 5 dakikalığına yanlarından ayrılmıştık. Sonra kardeşi gelerek Hasan’ın ağzında bir şey olduğunu ve yuttuğunu söyledi. Hasan’a ‘para mı yuttun?’ dedim. ‘Evet’ dedi. Hemlik manevrası yaptırdım ve kusturdum. Ama para boğazında takılı kalmıştı. Verilmiş sadakamız varmış” diye konuştu.



Kızılay evine gidip ziyaret etti


Olayı duyan Kızılay Antalya Şube Başkanı Tahir Özdağ, aileyi evinde ziyaret etti. Anne ve baba ile çocuklara hediye getiren başkan Tahir Özdağ, öncelikle İHA’ya teşekkür etti. Özdağ, “Kızılay Haftası’nda böyle bir olayın gerçekleşmesi, özellikle çocuğumuzun böylesi bağış kampanyasına duyarlı olması ve sizlerin de buna duyarlı oluşunuz bizi çok memnun etti. Ama açıkçası biraz da üzüldük. Sonrasında çocuğumuzun sağlığına kavuştuğunu öğrenmemiz bizi sevindirdi. Olayı duyduktan sonra arkadaşlarımızla birlikte ailenin evine geldik. Çocuklarımızı gördük. Aslında bu çok büyük bir olay. Farkındalık olayı. Küçük yaştan itibaren bağış kampanyasına destek vermeleri, iyilik kervanına katılmaları bizim için büyük, güzel bir gelişme. Çocuklarımıza küçük hediyelerimiz olacak. Ailemize bir hediyemiz olacak. İnşallah çocuklarımız büyüdüğü zaman da iyi bir bağışçı olurlar. Kızılay bağış kervanına katılırlar. İnşallah yardımsever çocuklar olurlar. Kızılay Haftası nedeniyle okullarda çocukların çantalarına takmaları için küçük hediyeler veriyoruz. İkizlerimiz de artık çantalarına bu hediyeleri takacaklar. Onlar artık bizim küçük Kızılaycımız” dedi.


Başkan Özdaş, çocukların biriktirdiği paraları tutanakla teslim alacaklarını ifade ederek, bu bağışları iyilik yolunda harcadıklarını, çocuklara kırtasiye malzemeleri, kışın ihtiyaç sahibi çocuklara mont dağıttıklarını ve köy okullarına harcadıklarını sözlerine ekledi.



Yardım için biriktirdiği metal parayı yuttu, 4 saatlik operasyonla hayatta kaldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Başiskele’de afetlere hazırlık eğitimi Kocaeli’de yürütülen "Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitim" projesi kapsamında Başiskele’de 2 günlük uygulamalı eğitim yapıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, toplumda afet bilincini oluşturmaya devam ediyor. Bu kapsamda, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Başiskele Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Zemin ve Deprem İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen "Kocaeli Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitim Projesi" kapsamında Başiskele’de 2 günlük eğitim gerçekleştirildi. Projenin genel hedefi; toplumda afet bilinci kültürünü oluşturmak. Bu kapsamda mahalle gönüllülerine afet öncesi, sırası ve sonrasında bilinmesi ve yapılması gerekenlerle ilgili eğitimler verildi. Başiskele Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezinde gerçekleşen eğitimde Prof. Dr. Esma Buluş Kırıkkaya tarafından "afetler karşısında dirençli toplum", AFAD Eğitmeni Alper Şen tarafından "afet bilinci", Doç. Dr. Serpil Gerdan tarafından ise "gözlemsel mahalle tehlike analizi ve yapısal olmayan risklerin azaltılması" konu başlıkları ele alındı. Programın açılış konuşmasını yapan KOÜ Rektör Yardımcısı Ömer Faruk Çelik, "Afete karşı tüm toplumun bilinçlenmesi gerekiyor. Bu tür çalışmalar her şeyden önemli. Kocaeli Üniversitesi olarak afete karşı tüm toplumun bilinçlenmesinin sadece yerel yönetimler ile olmayacağının farkındayız. Bu tür eğitimler toplum için önemli bir farkındalık projesidir. Bu eğitimler mahalle bazında temel afet eğitimi bilinci kazandırmak için önemli bir seferberliktir" dedi. Türkiye’nin deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Başiskele Kaymakamı Şenel, "Afetler Türkiye’nin bitmeyen gündemi. Erzincan depreminden 6 Şubat depremine kadar olan depremler bu coğrafyanın gerçekliği. Afet bizim ülkemizde sadece depremlerle anılsa da aslında doğa olaylarının sonucunda da afetler yaşanabiliyor. Yöneticiler olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyor. İlçe Afet Müdahale planlarımızı oluşturduk. Bugünse afet sonrası için değil, afete hazırlık için toplandık. Bir afet bilinci oluşturmalıyız" diye konuştu. "Deprem bizim ülkemizin bir gerçeği" Depreme karşı dirençli bir şehir oluşturmak için çalıştıklarını ifade eden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, "Önemli bir eğitim toplantısı için bir aradayız. 2016 yılından itibaren 6 ilçede 37 mahallede 1206 kişiye eğitim verildi. Bugün de eğitimlerimiz Başiskele ilçesinde devam ediyor. Afet deyince bizim aklımıza deprem geliyor. Biz 17 Ağustos 1999 depremini yaşadık. Farklı tarihlerde farklı şehirlerde büyük depremler yaşandı. Deprem bizim ülkemizin bir gerçeği. Kocaeli Üniversitesi, AFAD İl Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi olarak eğitimler veriyoruz. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi olarak hedefimiz dirençli şehir Kocaeli’yi oluşturmak. Toplumumuzun bilinçlenmesi gerekiyor. İnşallah bu eğitimler diğer ilçelerde de devam edecek" ifadelerini kullandı.
Sivas Sivas’ta bilim insanlarından büyük başarı, ilk kızılötesi lens üretildi Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile ASELSAN Sivas ortaklığında ilk kez bir üniversite tarafından kızılötesi lens başarıyla üretildi. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi yaptığı çalışmalarla adından söz ettiriyor. Üniversite bünyesinde 2020 yılında çalışmalara başlayan ve 2024 yılında meyvesini alan Optik İnce Film Tasarım ve Kaplama Merkezinde görevli Türk bilim insanları büyük bir başarı elde etti. Çok ince bir hassasiyetle çalışılan merkezde SBTÜ ve ASELSAN Sivas ortaklığında Türkiye’de bir üniversite tarafından ilk kez kızılötesi lens üretildi. İlk etapta üretilen 20 lens ASELSAN Sivas’a teslim edildi. Üretilen lensler ileri teknoloji görüntülemede kullanılacak. “Şu anda lenslerimiz dürbünlerin içerisine yerleştirilmiş durumda” Optik İnce Film Tasarım ve Kaplama Merkezi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Doğan, üretilen lenslerin dürbünlerin içerisine yerleştirildiğini söyleyerek, “ 2020 yılında bu proje ile uğraşmaya başladık. 2024 yılında da bu merkezi faaliyete geçirdik. Faaliyete geçirdikten sonra Savunma Sanayi şirketleriyle sürekli irtibat ve işbirliği halindeydik. Lens üretimi konusunda de ASELSAN’ın kendi projeleri var. Buradaki merkezimizin ana konfigürasyonu termal bölge üzerine. İlk etap lenslerimizi üreterek faaliyete aldık. Üretimleri başarılı bir şekilde gerçekleştirildi, kalite kontrol birimlerinden tek tek geçti. Şu anda lenslerimiz dürbünlerin içerisine yerleştirilmiş durumda. Savunma sanayisinde özellikle termal görüntüleme sistemlerinde kullanılacak bu lenslerimiz. 3, 5, 8, 12 dediğimiz yakın, orta, uzak ve kızılötesi bölge dediğimiz bölgeler var. Kimisi termal görüntüleme için, kimisi de lazer takip sistemleri dediğimiz güdümlü sistemlere yerleştirilen ve yüksek sıcaklıklara göre ayarlanmış sistemler. Hangi sisteme göre üretilirse ona göre üretim yapılıp kaplamasını gerçekleştirebiliyoruz” dedi. “Lenslerin bir kısmı da farklı sistemlere entegre edilebilir” Lenslerin bir kısmının farklı sistemlere entegre edilebileceğini söyleyen Doğan, “Hali hazırda bu sistem ile ilgili Kanada ile yaşadığımız problem duyulmuştur. Dolayısıyla ASELSAN bunu kendi bünyesinde geliştirdi. Buradaki optiklerin tamamını kendi bünyesinde üretmeye çalışıyor. Burada kullanılan lenslerin bir kısmı da farklı sistemlere entegre edilebilir. ASELSAN’ın üretmiş olduğu yerli ürünlere yerli optikleri entegre ediyoruz. Bizim buradaki amacımız onların üretemediği ürünleri yeni kaplama reçeteleri geliştirerek firmalarımıza destek olmak. Asıl hedefimiz bu. Bu konuda da firmalarımıza elimizden gelen desteği sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Tekirdağ Tekirdağ’da üniversitelilere kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimi verildi Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü, Namık Kemal Üniversitesi’nde “Kadının Korunmasında Saha Uygulamaları ve KADES” başlıklı eğitim faaliyeti düzenleyerek, öğrencilere ve öğretim görevlilerine kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal uygulamalar hakkında bilgi verdi. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ile Asayiş Şube Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği tarafından yürütülen eğitim programı, Namık Kemal Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlikte, kadının toplumsal alanda güçlendirilmesine yönelik uygulamalar kapsamında, KADES (Kadın Destek Uygulaması) tanıtıldı ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un sahadaki uygulamaları hakkında bilgilendirme yapıldı. Eğitimde, KADES uygulamasının işleyişi ve kadına yönelik şiddet olaylarında acil müdahale sürecinde nasıl kullanılabileceği anlatıldı. Kadınların şiddet gördükleri anda güvenlik birimlerinden hızlı destek alabilmeleri için bu uygulamayı nasıl kullanabilecekleri uygulamalı olarak gösterildi. Ayrıca, 6284 sayılı kanunun sahada uygulanışı ve kadınların haklarının korunması konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar vurgulandı. Katılımcılar, şiddetle mücadelede güvenlik güçlerinin destek ve bilinçlendirme çalışmalarından duydukları memnuniyeti dile getirirken, bu tür eğitimlerin toplumsal farkındalığı artırmak adına önemli bir adım olduğunun altını çizdi.