ÇEVRE - 22 Ekim 2024 Salı 13:27

Ankara Büyükşehir Belediyesinden Etimesgut’a "Sosyal Yaşam Merkezi"

A
A
A
Ankara Büyükşehir Belediyesinden Etimesgut’a "Sosyal Yaşam Merkezi"

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Yapracık Mahallesi’ne 7 bin 700 metrekarelik ‘Sosyal Yaşam Merkezi’ için çalışmalarına devam ediyor. Tesisin yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.


Yapracık Mahallesi’ne bir Aile Yaşam Merkezi kazandıran ABB, bu kez de ‘Sosyal Yaşam Merkezi’ için harekete geçti. Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yıl sonuna kadar tamamlanması hedeflenen merkez, geniş yeşil alanları ve sosyal donatılarıyla bölge halkına yeni bir yaşam alanı sunacak.



“Hayata kolaylık ve değer katan projelerimiz sürüyor”


Sosyal Yaşam Merkezinin yapım çalışmalarında sona yaklaşıldığını sosyal medya üzerinden duyuran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Sosyal belediyecilik anlayışımızla, hayatın her alanına kolaylık ve değer katan projelerimiz sürüyor. Fen İşleri Dairemizin; Etimesgut ilçesi Yapracık Mahallesi’nde inşasına başladığı ‘Sosyal Yaşam Merkezi’nin yapım çalışmalarında sona doğru yaklaşılıyor. 7 bin 700 metrekarelik alana sahip merkez; yeşil alanları, otopark, 210 kişilik konferans salonu, sergi salonu, amfi tiyatro, 100 kişilik kütüphane, kişisel gelişim kursları, atölye ve etüt sınıfları ile bölge halkına hizmet vermeye hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.



Yıl sonunda tamamlanması hedefleniyor


7 bin 700 metrekarelik arsa üzerine inşa edilen merkezde, 36 araçlık açık ve kapalı otopark, 210 kişilik konferans salonu, sergi salonu, amfi tiyatro, 100 kişilik kütüphane, kişisel gelişim kursları atölyeleri ve etüt sınıfları yer alacak. Merkezin bodrum katla birlikte dört katlı olacağını belirten Fen İşleri Daire Başkanlığı Yapı Denetim Görevlisi İnşaat Mühendisi Yasin Yanık, “210 kişilik bir konferans salonumuz, 36 araç kapasiteli otoparkımız bulunuyor. Sosyal donatı alanları içerisinde çeşitli eğitim, seminer ve konferansların verileceği salonlar mevcut. Ayrıca merkezimiz, 2 bin 500 metrekarelik bir yeşil alanla çevrili. Merkezimizin bu yılın sonunda tamamlanması hedefleniyor. Elimizden geldiği kadar hızlı hareket etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.



Ankara Büyükşehir Belediyesinden Etimesgut’a "Sosyal Yaşam Merkezi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon “Trabzon İklim Buluşmaları” Sempoyumu’nda su, gıda ve enerji konuşuldu ‘Trabzon İklim Buluşmaları’ sempozyumunda konuşan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “İnsanoğlunun doğayla çok acımasız bir mücadelesi var. Bilinçsizce süregelen bu mücadeleyi eğer insanoğlu kazanırsa insanlık kaybedecek” dedi. Başkan Kaya, iklim buluşmalarına katılan bilim insanlarının görüşlerini dikkatle dinleyeceklerini belirterek ihtiyaç duyulan her anda sorumluluk alacaklarının altını çizdi. Ortahisar Belediyesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası ve Ülke Politikaları Vakfı ile birlikte “Trabzon İklim Buluşmaları” sempozyumu düzenledi. Ortahisar Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün “Su, Gıda ve Enerji Politikaları” ana başlığıyla organize ettiği sempozyuma Türkiye’de iklim değişikliği konusunda uzman birçok akademisyen katıldı. Panelde iklim değişikliği ve küresel ısınmanın Karadeniz Bölgesi’ne etkileri ve alınması gereken önlemler konuşuldu. "Temiz, nitelikli suya ulaşma konusunda sıkıntılarımız var" Sempozyumda konuşan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Türkiye’nin sanılanın aksine su zengini bir ülke olmadığını hatırlattı. Kaya “Bugün burada insan yaşamını etkileyen belki de en önemli 3 başlığı konuşacağız. Mesleğinin duayenleri hocalarımızın su, gıda ve enerji politikaları konularında anlatacaklarından faydalanacağız ve Trabzon’umuzda üzerimize düşeni yapma gayreti içerisinde olacağız. Biz Karadeniz’i hep su zengini bir bölge hatta Türkiye’yi de su zengini bir ülke olarak tanımlarız, ama üzülerek söylemeliyim ki biz aslında su fakiri bir bölge ve ülkeyiz. Sorsanız sürekli yağış alan heyelanların sellerin olduğu, su bolluğu olan bir bölge gibi görülürüz dışarıdan ama içilebilir, temiz, nitelikli suya ulaşma konusunda sıkıntılarımız var. Tabi bunun altındaki sebepler nelerdir; yapılan bilimdışı uygulamalar ve mühendislikten nasibini almamış işlerin doğal sonuçları bunlar. Örneğin gıda konusu: büyüklerimiz iyi bilirler Karadeniz’imiz balık fışkıran bir denizdi ama bugün Karadeniz’de 3-5 çeşit balık avlayabiliyoruz. Aynı denizin kıyıdaş ülkeleri Romanya’da Gürcistan’da, Bulgaristan’da, Ukrayna’da denizde bolluk var ama bizim kıyılarımızdan balık çıkmıyor maalesef. İşte bugün burada bunun sebeplerini irdeleyeceğiz. Nerede yanlış yaptığımızı enine boyuna konuşacağız” diye konuştu. “İnsanoğlunun doğayla çok acımasız bir mücadelesi var. Bilinçsizce süregelen bu mücadeleyi eğer insanoğlu kazanırsa insanlık kaybedecek” diyen Kaya “İklim değişikliğine görev bilim ve akıl ışığında bilinçlenip gerekli önlemleri almalıyız. Bu anlamda bugünkü etkinliğimizi çok değerli buluyorum, burada birbirinden değerli bilim insanlarını ağırlamaktan onur duyuyorum. Onları dikkatle dinleyip, notlar alacağımızı ve üzerimize düşen vazifeyi yerine getireceğimizi ifade ediyorum” şeklinde konuştu. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Yüksel Gülay ise konuşmasında işbirliği vurgusu yaparak “Trabzon, yeşil doğasıyla, masmavi denizi ve temiz havasıyla Karadeniz’in incisi bir şehrimiz. Ancak bu güzelliklerin sonsuza kadar bizim de olacağına garantisi yoktur. Özellikle son yıllarda meydana gelen şiddetli yağışlar, sel felaketleri, toprak kaymaları ve kuraklık gibi olaylar iklim krizinin kapımızda olduğunun açıkça göstergesidir. Ülkemiz yerel yönetimleri özellikle çevre temalı çok önemli çalışmalar yapmaktadır. Geri dönüşüm ekonomisinde yerel yönetimlerin kullanacağı akıllı sistemler ve kurumlar arası işbirliğinin de çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Trabzon’umuz da 824 bin 352 nüfusu ile önemli bir enerji ihtiyacına sahiptir. Biz yerel yönetimler olarak çevreyi kirletmeyen, kaynağından ve kendini yenileyebilen enerji kaynaklarına yönelmemiz gerektiğinin farkındayız. Hep birlikte daha yaşanabilir bir Trabzon için, sürdürülebilir adımlar atmak üzere el birliğiyle çalışacağız” ifadelerini kullandı. “İklim Buluşmaları İzmir, Eskişehir ve İstanbul’un ardından Trabzon’da” TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Enerji Daimi Komisyonu Yürüme Kurulu Üyesi Suat Yılmaz ise Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı hale geldiği ve bir an evvel fosil yakıt kullanımını azaltması gerektiğini ifade ederek elektrik hizmetlerinde denetim eksikliği olduğunu söyledi. Yılmaz “Elektrik Mühendisleri Odası İklim Değişimleriyle alakalı olarak her yıl belediyelerde etkinlikler gerçekleştirmekte ve bu konuda farkındalık sağlayarak iklim krizinin etkilerin azaltılmasına katkı sunmayı hedeflemektedir. Daha önce İzmir, Eskişehir ve İstanbul’da yapılan buluşmamızı bu kez Trabzon’da gerçekleştiriyoruz” dedi. Türkiye’nin enerji üretiminde ağırlıklı olarak fosil yakıt kullandığı bilgisini paylaşan Yılmaz, “Türkiye yıllardır sürdürülen yanlış politikalar sonucu ne yazık ki enerjide dışa bağımlı ve ağırlıklı olarak fosil yakıt tüketen bir ülke haline gelmiştir. Türkiye’de elektrik üretimi büyük oranda fosil yakıtlara bağlıdır. Hem kurulu gücümüz hem de üretim kapasitemiz açısından 2023 yılı sonu itibarıyla doğalgazda yüzde 23.53, ithal kömürde yüzde 9.49, linyitte ise 9.32 oranında kurulu gücümüz fosil yakıtlardan karşılanıyor” şeklinde konuştu. “Yenilenebilir enerji kaynakları enerji üretiminde dışa bağımlılığımızın azaltılması için büyük önem taşıyor” Yenilenebilir enerji kaynaklarının iklim krizini sınırlandırabileceği bilgisini paylaşan Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Hepimizin bildiği gibi iklim krizi bütün dünyayı tehdit ediyor. Aşırı iklim olayları insanlık için en büyük tehditlerden birisini oluşturuyor. İklim değişikliği nedeniyle gıda ve su kıtlıkları yaşanırken aşırı yağmurlar, seller, artan sıcaklıklar, daha fazla hastalık ve ekonomik kayıplar görülüyor. Bu çerçevede yenilenebilir enerji kaynakları iklim değişikliğini sınırlandırmanın en etkili yolu olduğu gibi, enerji üretiminde dışa bağımlılığımızın azaltılması için de büyük önem taşıyor. Tüm enerji politikalarında olduğu gibi, yenilenebilir enerji kaynakları konusunda da kamunun yararı, çevre ve insanların yaşadıkları ortamla uyumu dikkate alınmalıdır yani insan ve çevre odaklı bir yaklaşımla hareket edilmelidir.”
Manisa Başkan Balaban: "Ne yiyor ve ne içiyorsak cebimizden son kuruşuna kadar ödüyoruz" Geçtiğimiz 19 Eylül’de meclis üyeleri ve başkan yardımcılarıyla birlikte yedikleri yemek ile ilgili servis edilen görüntüler hakkında konuşan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, "Geçenlerde bir video servis etmişler gerçekten üzücü bir durum. Komik duruma düşüyorlar. Biz hiçbir zaman yaptığımızı inkar etmedik. 19 Eylül’de meclis üyelerimizle, başkan yardımcılarımızla tabiat parkında oturduk yemek yedik. Bazı arkadaşlarımız ben de dahil alkol aldık. Biz herkesin yaşam biçimine saygılıyız. Sanki burada bir sorun varmış gibi bunu servis etmeleri acizlik göstergesidir, komikliktir. O hesabı da son kuruşuna kadar ödedik" dedi. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, ekim ayı basın buluşmasında, yapılan ve yapılacak olan hizmetler ile kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Başkan yardımcılarının da katıldığı basın toplantısında ekim ayında yaptıkları çalışmaları değerlendiren Başkan Balaban, Yunusemre Sağlık Hizmetleri Merkezi’nde fizyoterapi psikolojik danışmanlık hizmetinin ardından diyetisyenlik hizmetinin de başladığını söyledi. Yunusemre Kent Konseyi’nin mahalle meclisi oluşturma çalışmalarının da yoğun bir şekilde devam ettiğini aktaran Başkan Semih Balaban, 23 merkez mahallenin 13’ünde mahalle meclislerinin kurulduğunu yıl sonuna kadar diğer mahallelerde de bu çalışmanın tamamlanmasının planladığını ifade etti. Başkan Balaban ayrıca, kent konseyinde kadın ve gençlik meclisinin de başarılı bir şekilde oluşturulduğunun altını çizdi. Ortaköy’de açtıkları Yöresel Ürünler Pazarı’nda üretici ile tüketiciyi aracısız olarak buluşturduklarını söyleyen Başkan Balaban, burada 100 tezgah kurulduğunu, önümüzdeki aylarda bu tezgahları kalıcı hale getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. İller Bankası’nın kesintileri nedeni ile bazı sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Başkan Balaban açıklamasına şu ifadelerle devam etti: “Geçtiğimiz ay İller Bankası’ndan 21 milyon TL alacağımız kesildi. Bu ay da 23 milyon TL kesildi. Biz yine mazeret üretmeden iş üretiyoruz. Kesintilerden dolayı memur arkadaşlarımızın bu ay sosyal denge tazminatlarını ödeyemedik. Kaynak oluşturduğumuz ilk fırsatta arkadaşlarımızın sosyal denge tazminatlarını ödeyeceğiz. Her attığımız imzanın arkasındayız. Sosyal denge tazminatını kesmedik. Sendikayla bir yıllık sözleşme imzaladık. Sözümüzün arkasındayız. 2 yıl içerisinde de ekonomik anlamda belediyeyi sağlam bir yapıya kavuşturacağız” Servis edilen video hakkında konuştu Geçtiğimiz 19 Eylül’de meclis üyeleri ve başkan yardımcılarıyla birlikte yedikleri yemek ile ilgili servis edilen görüntüler hakkında konuşan Balaban, "Bir de geçenlerde bir video servis etmişler gerçekten üzücü bir durum. Komik duruma düşüyorlar. Biz hiçbir zaman yaptığımızı inkar etmedik. 19 Eylül’de meclis üyelerimizle, başkan yardımcılarımızla tabiat parkında oturduk yemek yedik. Bazı arkadaşlarımız ben de dahil alkol aldık. Biz herkesin yaşam biçimine saygılıyız. Sanki burada bir sorun varmış gibi bunu servis etmeleri acizlik göstergesidir, komikliktir. O hesabı da son kuruşuna kadar ödedik. Yani bunlar çok ucuz şeyler. Belediye bizim belediyemiz değil, herkesin belediyesi. Ne yiyor ve ne içiyorsak cebimizden son kuruşuna kadar ödüyoruz. İl gençlik kollar seçimi vardı 6 Ekim’de. Seçimi bitirdikten sonra gençlerimiz gitti orada eğlendiler. Ama onunda faturasını son kuruşuna kadar ödediler. Muhtarlarla, STK’larla toplantı yaptığımızda o zaman onların hesabını belediyeden ödüyoruz. Bunu şeffaf bir şekilde söylüyorum. Bu toplumsal bir olgu. Ama kendi adımıza ne yaparsak biz kendi paramızı ödüyoruz bu da bir vatandaşlık yurttaşlık görevidir. Belediye geçmiş dönemlerle yaptığı gibi kimsenin çiftliği, kimsenin babasının malı değil. Bugün varız yarın yokuz. Sadece 5 yıllığına halk bizi burada temsilci olarak görevlendirdi. Halkı temsil ediyoruz. Daha sonra halk memnun kalırsa devam ederiz, memnun kalmazsa kimi tercih ediyorsa teşekkür eder saygı duyarız” dedi. Açıklamasının devamında amatör spor kulüplerine destek vereceklerini aktaran Belediye Başkan Balaban, spor ve sporcuyu önemsediklerini belirterek, “Kasım ayı içinde amatör futbol kulüplerinde Yunusemre Belediyespor aracılığıyla ciddi bir desteğimiz olacak. Bunun sözünü de vermiştik. Yunusemre Belediyespor’u amatör futbol müsabakalarından çekeceğiz ve orada harcayacağımız parayı amatör kulüplere harcayacağız. Amacımız amatör spora destek vermek gençliğe sahip çıkmak, uyuşturucuyla mücadele etmek ve gençlere destek olmaktır" dedi.
Muğla Muğlalı Üstündağ, Masa Tenisi Türkiye şampiyonu oldu Muğla Türdü Yüzüncü Yıl İlkokulu öğrencisi Aybige Feride Üstündağ, Sivas’ta düzenlenen Masa Tenisi Altı-Minikler En İyiler Seçme Türkiye Şampiyonası’nda minik kadınlar kategorisinde Türkiye Şampiyonu oldu. Henüz 10 yaşında olan Aybige, başarısıyla dikkatleri üzerine çekti. Şampiyonluk sonrası duygularını paylaşan Aybige Feride Üstündağ, küçük yaşlardan itibaren masa tenisiyle ilgilendiğini belirtti. Ailesinin masa tenisi antrenörü olduğunu ifade eden Aybige, "Annem ve babam masa tenisi antrenörü. İstanbul’da, ben küçükken sürekli çalışmalar yaparlardı, ben de katılmak istedim. Bir kere başlayınca devamı geldi. Sürekli istediğim için çalışmaya devam ettim ve bu noktaya ulaştım" dedi. Okulundaki ve kulübündeki arkadaşlarıyla birlikte masa tenisi oynadığını belirten Aybige, "Masa tenisine başlamak isteyen arkadaşlarım, ailelerinin desteğiyle bu spora başlayabilirler ve devam edebilirler" diye ekledi. Aybige, kısa süre önce İzmir’de düzenlenen U11 Türkiye Şampiyonası’nda da birinci olduğunu belirtti. Ayrıca Letonya’da U13 kampına katılma hakkı kazanan başarılı sporcu, Fransa’da düzenlenen Minikler U11 Avrupa Şampiyonası’nda dördüncülük elde etti. Haftaya Kosova’da U11 ve U13 kategorilerinde yarışacağını söyleyen Aybige, "Sivas’ta Minik Bayanlar Milli Takım seçmelerinde birinci oldum. Şu ana kadar iki kez Türkiye Şampiyonu oldum" ifadelerini kullandı. Aybige Feride Üstündağ’ın babası Mehmet Bahadır Üstündağ, ailecek masa tenisinin hayatlarının bir parçası olduğunu belirterek, "Bizim ailece masa tenisine olan ilgimiz bir hobi olmanın ötesine geçti. Kızımızla birlikte ailemizin tüm fertleri şu anda milli takımda yer alıyor ve bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz" dedi. Ayrıca Mehmet Bahadır Üstündağ, aynı zamanda Türdü Yüzüncü Yıl Ortaokulu’nda antrenörlük yaptığını belirterek, "Amacımız, okulumuzda ve Muğla genelinde masa tenisinin gelişimini desteklemek ve milli takımlarımıza sporcu kazandırarak ülke sporuna hizmet etmektir" dedi.
İstanbul Çek Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi’nden Türk şirketlerine yatırım çağrısı Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu (SANKON) Genel Merkezi’ni ziyaret eden Çek Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Roman Seidl, yatırımcılara güven veren bir ülke olduklarını belirterek “Türk şirketleri için yatırım yapmaya son derece elverişli bir ortam sunuyoruz” dedi. Çek Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Roman Seidl, Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu (SANKON) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette SANKON Genel Başkanı Ferudun Cevahiroğlu, "Çek Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı olarak sizi ve değerli diplomatlarınızı SANKON Genel Merkezi’nde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz." dedi. Cevahiroğlu, Çek Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’ne üye önemli bir ülke olduğuna dikkat çekerek, "Ülkelerimiz arasında ekonomik ve ticari alanda güçlü iş birliği anlaşmalarımız mevcut. Çek Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin en güçlü müttefikleri arasında yer almakta ve ilişkilerimizin en üst seviyede olduğu devletlerin başında gelmektedir. Bu nedenle, iş birliğimizi daha da güçlendirmek için kararlıyız." ifadelerini kullandı. Türkiye-Çekya İş Forumu düzenlemeyi de planladıklarını belirten Cevahiroğlu, “En kısa zamanda, çok sayıda iş insanıyla kalabalık bir heyetle Çek Cumhuriyeti’ne resmi ziyarette bulunmak istiyoruz." diyerek gelecekteki projelerinden bahsetti. Ziyaretin devamında konuşan Roman Seidl ise kendisine gösterilen misafirperverlik için teşekkür ederek, “İki taraf arasında güçlü ilişkiler mevcut ve bu ilişkileri daha da üst seviyelere taşımak için hazırız" dedi. Seidl, Çek Cumhuriyeti’nin, huzuru, gelişmiş demokrasi anlayışı ve hukukun üstünlüğüne dayalı yönetimiyle yatırımcılara güven veren bir ülke olduğunu belirten Seidl, "Gıda, tekstil, inşaat, sağlık, enerji ve savunma sanayi gibi birçok sektörde Türk şirketleri için yatırım yapmaya son derece elverişli bir ortam sunuyoruz. SANKON üyesi Türk şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyorum." diye konuştu. Toplantıya Türkiye Sağlık Turizmi Federasyonu, Türkiye Tarım ve Kırsal Kalkınma Federasyonu, Ankara Savunma Sanayi Federasyonu gibi çeşitli federasyonların yetkilileri de katıldı. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki iş birliğini artırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilirken Türkiye Sağlık Turizmi Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, sağlık turizminin geliştirilmesi yönündeki projelerinden konuklara bir sunum gerçekleştirdi.
Kastamonu Cengiz Aygün: “VAR uygulaması ligimizde de hayata geçirilsin” GMG Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün, Türkiye Futbol Federasyonu’na çağrıda bulunarak, 2. Lig’de VAR uygulamasının hayata geçirilmesini istediklerini söyledi. GMG Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün, Pazar günü Gazi Stadyumu’nda oynanan Sarıyer karşılaşmasının ardından gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısı sonrası basın açıklaması yaptı. GMG Kastamonuspor İsmail Dikmenli Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Başkan Aygün, futbolda adalet istediklerini belirterek, “Yönetim kurulu toplantımızı yaptık. Akabinde TFF’yi bilgilendirmek ve bu konuda bazı kararların alınmasını sağlamak adına GMG Kastamonuspor olarak federasyona bir yazı yazıp yollama kararı aldık. Bu yazı ile son dönemlerdeki hakem hatalarını gündeme getirmek ve ivedilikle çözüm bulunmasını istiyoruz. Bu konuya biz belki Kastamonuspor olarak öncülük ederiz. Çünkü sadece biz değil, tüm ikinci lig takımları zarar görüyor. Canımız yanıyor. Biz sadece kendimize değil, rakip takımlara da adalet istiyoruz” dedi. “2. Lig’e de en kısa sürede VAR uygulamasını istiyoruz” 2. Lig’de VAR (Video Yardımcı Hakem) sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Aygün, “VAR uygulaması sayesinde 1. Lig ve Süper Lig’de hakem hataları çok az. Sarıyer maçında bizim çok itirazlarımız var, rakip takımın da itirazları var. Eğer bizim haklarımız yendiyse bizim haklarımız zayi oldu. Eğer onların hakları yendi ise onların hakları zayi oldu. Burada mesele Kastamonuspor değil. Bütün takımlarımızın hakları korunmalı. Hiçbir takımımızın hakları zayi olmamalı. Belki biz yanlış görüyoruz. Biz tribünden bakıyoruz. Belki hakemi haksız yere suçluyoruz. Herkes için VAR uygulaması iyi olacaktır. Merkez hakem kurulunun da önemli maçlara daha deneyimli hakemleri göndermesi gerekir. Bizim dünkü çıkışımız sadece kendi adımıza değildi, tüm takımlarımız adınaydı” şeklinde konuştu. Yönetim kurulu toplantısında aldıkları kararları açıklayan Aygün, Kastamonu’daki sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek, takıma katkıda bulunmalarını isteyeceklerini söyledi. Başkan Aygün, Kastamonuspor olarak ve yönetim olarak neredeyse terk edildiklerini, Kastamonuspor’un çok yalnız bırakıldığını ifade ederek, “Cengiz Aygün orada her şeyi halleder diye düşünebilirler ama ben de insanım imkanlarım da belirli bir yere kadar. Her yıl takıma 250 milyon lira para harcıyoruz. Bugüne kadar Kastamonuspor için 400 milyon lira harcadık. Maçlara tüm ilin gelmesini, takıma herkesin sahip çıkmasını istiyoruz ama maçlara dahi taraftarımız gelmiyor” diye konuştu. “Takım sahipsiz kalırsa başkanlığı bırakırım” Yalnız bırakıldıklarını belirten Aygün, “Burada söz konusu olan Kastamonuspor. Memleketin takımı. GMG’yi bile ben çıkartmak istiyorum ama Kastamonuspor tescili bizde olmadığı için oraya bir şey eklememiz lazım. O yüzden GMG orada duruyor. Ey Kastamonu ben daha ne yapmalıyım? Her sene 200 milyon lira cepten para ödüyorum. Şu ana kadar kulübe verdiğimiz para 400 milyona dayandı. Buranın ayda sadece 2-3 milyon lira sabit gideri var. Bir de deplasmanları düşünün, ayda 8-10 milyon gider var. Para kolay kazanılmıyor. Ben nereye kadar bunu yapabileceğim. Sonuna kadar söz verdiğim için gidiyorum. Ailemden, kendimden fedakarlık yaparak devam ediyorum. Ben Cengiz Aygün olarak bırakıp gitsem, burası bir dernek, benim malım değil. Ne olacak? Kim sahip çıkacak? Bir gün buradan ayrılırsam da geçmişe dönük harcamalarımı talep etmeksizin bırakırım. Geçmişte yapanlar gibi yapmam. Biz geçmişin acılarını çok yaşadık. Bugün bu takımın SGK borcu yok. Geçmişe ait ciddi paralar ödedik. Bu takım bu ilin takımı. Bu takım yaşamalı, Anadolu takımları yaşamalı” şeklinde konuştu. Taraftarlara çağrıda bulunan Aygün, “Benim beklentim 10 bin seyirciydi. Ama 2 bin seyirci ile maç oynadık. Bunların 500’ü ise ilçelerden otobüslerle geldi. Ben uğruna hayatımı koyduğum, canımı malımı koyduğum Kastamonu, statta bana şölen yapmadılar. Ben niçin mücadele ediyorum, ben niçin uğraşıyorum o zaman. Ben onlar için mücadele ediyorum. Onlar dün kendi takımlarının stadını doldurmuyor. Gelen seyirci 2 bin kişi. Ben bunu hak etmiyorum Kastamonu. Eğer böyle devam ederse bırakırım. Ben Kastamonu’ya verdiğim sevginin karşılığını istiyorum. Paramın karşılığını değil, sevgimin karşılığını istiyorum. Ama ben bu karşılığı göremezsem niçin uğraşayım? Niye ben ailemin rızkını getirip buraya yatırıyorum? Kastamonu takımına sahip çık. Ben söz verdiğimin peşinde gideceğim, ben maddi manevi fedakarlıkları yapacağım” ifadelerini kullandı. “Yeni stadyum yapılana kadar maçlar İstanbul’da oynansın istiyorum” Kastamonu Gazi Stadyumu’nun şartlarının yetersiz olduğunu ve bir an önce stadın yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini belirten Aygün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile yeni stadyumun ödeneğinin çıktığını fakat halen statta bir çalışma yapılmadığını belirterek, stadyumun yapımına bir an önce başlanması gerektiğini kaydetti. Gazi Stadyumu yıkıldıktan sonra yenisi yapılana kadar TFF’den maçları İstanbul’da oynama talebinde bulunacaklarını söyleyen Aygün, eğer maçları İstanbul’da oynarlarsa taraftarların stadyumları dolduracaklarına inandığını belirtti. “Geçen seneye göre bu sene kulübün Kastamonu Belediyesi’nden aldığı pay çok düştü” Kulübün giderleriyle ilgili konuşan Aygün, “Her sene 200 milyon cepten para ödeyeceğiz. Belki ben bunu ödüyorum, sesimi çıkarmıyorum ama belki satıyorum, bir şeyler yapıp ödüyorum. Şu ana kadar kulübe verdiğimiz para 300 milyonu geçti. Geçen senelere kadar forma, otobüs, gıda konularından Kastamonu Belediyesi’nden bir destek alıyorduk. Bu sene kendisine saygı duyuyorum, böyle bir karar aldı. Belediye Başkanımız Hasan Baltacı, ‘otobüsü benden al’ dedi, aldık, ’gıdayı veremem’ dedi. Bunu da üstlendik. Ayda minimum 300-400 bin lira gıda giderimiz oluyor. Forma noktasında da ‘yardımcı olacağım’ denildi ama henüz bu konuda da bir netlik yok. Geçen seneye göre bu sene kulübün Kastamonu Belediyesi’nden aldığı pay da çok düştü. Sonuç olarak ben burada yalnız kaldım. Burası bir dernek ve benim malım değil. Bir gün buradan ayrılacak olursam geçmişte koyduğum hiçbir parayı talep etmeksizin bırakırım. Geçmişte yapılanlar gibi yapmam. Çünkü geçmişin acısını çok yaşadık. Geçmişe ait ciddi paralar ödedik. Ama buradan ayrılacağım gün bunu asla yapmam. Kulübü tertemiz bir şekilde bırakır giderim. Bu yıl geçmiş yıllara göre çok büyük sıkıntılar var. Tabii ki bu dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar da tasarruf tedbirleri de bunlara takıldığında maalesef ciddi bir darboğaz döneminden geçiyoruz. Fiyatlar eskisi gibi değil. Eskiden deplasmana gittiğimizde 80-100 bin liraya uçaklar dâhil deplasmana gidiyorduk. Bugün sadece bir deplasmanımız 600-700 bin lira. Kulübün aylık 2-3 milyon gideri var. Buna ayda 2 deplasman ve primleri koyun, ayda sadece 8-10 milyon lira sabit bir gider var. Bu paraları telaffuz ederken, kolay telaffuz ediyoruz ama bunlar kolay kazanılmıyor. Hiçbir destek olmadan ben nereye kadar bunu yapabilirim" diyerek sözlerini tamamladı.