Yerel Haberler
Adana
Şehit babası oğlunun kabrinin başından bir gün olsun ayrılmıyor 28 Kasım 2024 Perşembe - 12:46:10 Kuzey Irak’ın Hakurk bölgesinde 2019 yılında yıldırım düşmesi sonucu şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Bünyamin Çabuk, şehadetinin 5. yılında Kozan Garnizon Şehitliği’nde düzenlenen programla dualarla anıldı. Şehit babası Ünlen Çabuk, 5 yıldır oğlunun kabri başından ayrılmıyor. Kuzey Irak’ta yıldırım düşmesi sonucu şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Bünyamin Çabuk’un kabri başında düzenlenen anma programına Kozan Kaymakamı Bahattin Alp Arslanköylü, Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Çoban, İlçe Jandarma Komutanı Nuh Anacık, İlçe Emniyet Müdürü Fatih Alptekin, Kozan Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Hasan Boz, Kozan Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Sümmani Göztaş, Adana Büyükşehir Belediyesi 3. Bölge Koordinatörü Ataol Öztorun, belediye meclis üyeleri, şehidin ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program, şehidin ruhuna Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından, başta Piyade Uzman Onbaşı Bünyamin Çabuk olmak üzere tüm şehitler için dualar edildi. Program sonunda Kaymakam Arslanköylü ve beraberindeki protokol üyeleri, şehitlerin mezarlarına kırmızı karanfiller bırakarak ailelere taziyelerini iletti. Kaymakam Bahattin Alp Arslanköylü yaptığı açıklamada, "Şehitlerimizi her daim rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Onlar bu vatanın bekası için canlarını feda ettiler. Şehidimiz Bünyamin Çabuk’un ailesine sabır ve metanet diliyorum. Aziz şehitlerimizin emanetleri her zaman bizim baş tacımızdır" ifadelerini kullandı. Şehidin babası Ünlen Çabuk ise oğlu Bünyamin Çabuk’un 2019 yılında şehit olduğunu hatırlatarak, "Bu mertebe herkese nasip olmaz. Ancak bir baba olarak bu acıyı yaşamak gerçekten çok zor. Yılın neredeyse her günü oğlumun mezarını ziyaret ediyorum. Onunla burada bir bağ kuruyorum. 365 günün 360 günü buradayım. Oğlum için ilçeyi hiç terk etmiyorum" dedi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 11:34 Soğuk havanın omurga sağlığı üzerindeki 5 olumsuz etkisi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Emine Bukan Arıca, omurga sağlığını korumanın uzun vadede yaşam kalitesini artıracağını söyledi. Medline Adana Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Emine Bukan Arıca, soğuk hava şartlarının gündelik yaşamı zorlaştırırken bundan fiziksel sağlığın da payını aldığını kaydederek, “Bu durumdan belki de en çok omurgamız etkileniyor. Buna ise genel olarak insan vücudunun soğuk havalarda kasları, eklemleri ve kemikleri korumak amacıyla daha fazla gerilim oluşturması neden oluyor” dedi. Omurga sağlığını korumanın uzun vadede yaşam kalitesini artıracağını belirten Dr. Emine Bukan Arıca, soğuk havanın omurga sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlattı. Dr. Arıca, olumsuz etkilerden korunmak için şu 5 öneriyi sıraladı: 1. Kas sertliği ve spazmları Soğuk havalar, vücutta kas gerilimini artırır. Kaslar soğuk ortamda daha hızlı sertleşir ve hareket etmede zorlanır. Bu durum, omurgayı çevreleyen kaslarda spazmlara ve sertleşmelere yol açar. Omurgadaki bu kas gerilimleri, sırt ve bel ağrılarını tetikleyebilir, mevcut omurga problemlerini de kötüleştirebilir. Özellikle bel fıtığı veya skolyoz gibi sorunlar soğuk havanın etkisiyle daha da can sıkıcı hale gelebilir. 2. Hareket kısıtlılığı Soğuk havada vücut, ısısını korumak için enerji harcar ve kaslar daha az esnek hale gelir. Bu durum, insanların normalde rahatça gerçekleştirebildikleri hareketleri zorlaştırır. Özellikle egzersiz yapmayan bireylerde bu hareketsizlik omurganın çevresindeki kasları zayıflatır ve zamanla omurganın daha fazla yük taşımasına yol açar. Uzun süre hareketsiz kalmak, omurgadaki disklerin ve eklemlerin zorlanmasına neden olabilir. 3. Aşırı yüklenme ve duruş bozuklukları Soğukta ağır eşyaların kaldırılması veya uzun süreli oturmak, omurga üzerine fazladan yük bindirir ve ağrıların artmasına davetiye çıkartır. Ayrıca soğuk havalarda vücut otomatik olarak daha sıkı bir duruş sergilemeye eğilimlidir; insanlar, soğuktan korunmak için vücutlarını bükerek, sırtlarını daha yuvarlak tutmaya çalışırlar. Bu duruş bozuklukları omurgaya olan baskıyı artırır ve uzun vadede omurga sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir. 4. Kan dolaşımının zayıflaması Soğuk hava, kan damarlarını daraltarak kan dolaşımını yavaşlatır. Bu durum, omurganın çevresindeki dokulara daha az oksijen ve besin maddesi taşınmasına neden olur. Uzun süreli yetersiz kan dolaşımı, omurga sağlığını olumsuz etkileyebilir ve doku hasarına yol açabilir. Özellikle yaşlı bireylerde kan dolaşımının zayıf olması omurga sağlığını daha da tehlikeye sokar. 5. Soğuk hava ve eklem ağrıları Omurgadaki eklemler, soğuk hava nedeniyle şişebilir ve ağrıyabilir. Soğuk, eklem sıvısının akışkanlığını azaltarak eklem hareketliliğini kısıtlar. Bu durum, omurgadaki faset eklemleri gibi hareketli eklemlerin ağrımasına hatta iltihaplanmasına yol açabilir. Özellikle romatizmal hastalıkları olan kişiler, soğuk havalarda bu tür ağrılardan daha fazla şikayetçi olurlar.
Kızı ve damadı öldürülen acılı annenin vasilik mücadelesi
16 Ekim 2024 Çarşamba - 09:45 Kızı ve damadı öldürülen acılı annenin vasilik mücadelesi Adana’da kızı ve damadı, kızının boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen anne Göksen Kanal, şimdi de torunu Çınar’ın vasiliğini almak için mücadele vermeye başladı. Karşı tarafın da vasiliği almak için dava açtığını belirten acılı anneanne, "Bir kızımı toprağa verdiler, bir kızımı da yaşarken öldürdüler. Torunum hem annesiz hem babasız kaldı. Ben adalet istiyorum" dedi. Olay, geçen 28 Haziran Cuma günü saat 12.30 sıralarında Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı’nda meydana geldi. Uzman çavuş Gökhan Çelik (27) ile eşi 1 çocuk annesi öğretmen Hatice Çelik (29) arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine Gökhan Çelik, beylik tabancasıyla önce araçta bulunan kayınbiraderi Murat Akdöker’i vurup ağır yaraladı, ardından da eşi Hatice Çelik’i vurarak öldürdü. Önce kaçtı, sonra yakalandı Olay yerinden kaçan Gökhan Çelik, daha sonra yaralı halde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki "Anlaşamıyorduk, çocuğumu göremedim. O konuları konuşmak ve çocuğumu görmek için Adana’ya geldim. Araç içerisinde panik halindeydim. Tartışma büyüdü" ifadesinin ardından Çelik, sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı. 21 günlük yaşam savaşını kaybetti 21 gün yoğun bakımda yaşam savaşı veren Murat Akdöker ise 19 Temmuz’da hayatını kaybetti. Hatice Çelik’in, 14 Haziran günü Mardin’de eşiyle yaşadığı tartışma sırasında şiddet gördüğü için karakola başvurup, eşi hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı aldığı ortaya çıktı. Vasilik savaşı başlattı Eşi hayatını kaybeden Gözde Akdöker de annesi Göksen Kanal’ın yanına taşındı. Anne ve kızı şimdi Hatice Çelik’ten tek miras kalan 2.5 yaşındaki Çınar’a bakmaya başladı. Bu sırada torunun vasiliğini almak için Göksen Kanal, Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesine ’vasilik’ davası açtı. Ancak Gökhan Çelik’in ailesi de torunlarının vasiliğini almak için dava açtı. Öte yandan, cinayetten 4 ay geçmesine rağmen ise iddianamenin hazırlanmadığı öğrenildi. "Bir kızımı toprağa verdiler, bir kızımı da yaşarken öldürdüler" İhlas Haber Ajansı’na konuşan acılı anne Göksen Kanal, "2 kanadımı da kırdılar" diyerek, "Bu süreç bizim için çok zor geçti. Kızım istemediğimiz bir evlilik yaptı ve sürekli sorunları vardı. Kızım uzaklaştırma alıp buraya geldi. Geldikten 2 hafta sonra eşi gelip öldürdü. Büyük kızımın eşini de öldürdü o cani. 2 kanadımı kırdılar. Bir kızımı toprağa verdiler, bir kızımı da yaşarken öldürdüler" dedi. "Hiçbir kadın öldürülmesin" Torununun vasiliği için mücadele edeceğini anlatan Kanal, "Ben vasilik davası açtım. Karşı taraf da vasilik davası açmış. Ben yavrumun yavrusunun bende kalmasını istiyorum. Çocuğa doğduğundan bu yana ben bakıyorum. Onu pedagoga götürüyorum ve sürekli ilgileniyorum. Onun iyi olması için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Bir an önce davanın sonuçlanıp vasiliğin bende kalmasını istiyorum. Adalete güveniyorum. Bu olayda 2 anne evlatsız kaldı. Ben kızımı toprağa göndüm. Kızım eşini toprağa gömdü. Torunum hem annesiz hem babasız kaldı. Ben adalet istiyorum. Herkes sesimi duysun. Hiçbir kadın öldürülmesin. Karşı tarafın en ağır cezayı almasını istiyorum" ifadelerini kullandı. "Hiçbirinin kanı yerde kalmasın" 9 aylık evliyken eşini kaybeden Gözde Akdöker (31) ise adaletin yerini bulmasını istediğini belirterek şunları söyledi: "Kız kardeşimden miras olarak Çınar kaldı bizde. Çınar’ın bizde kalmasını istiyoruz. Gökhan Çelik’in en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Hiçbirinin kanının yerde kalmasını istemiyorum. Olay olduğunda 9 aylık evliydik. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum." "Hatice’nin ölümünde ihmal var" Avukat Tuba Kastal Sertli ise Hatice’nin uzaklaştırma kararı almasına rağmen eşinin beylik tabancasına el konulmadığını anlatarak, "Ben öldürülen Hatice’nin boşanmak için tuttuğu avukattım. Boşanma davasına bakacaktım. Davayı açamadan Hatice vefat etti. Böyle olunca da ailenin avukatı haline geldim. İddianame halen hazırlanmadı. Şu anda biz Hatice’den miras kalan oğlunun vasiliği için başvurduk. Anneannesi, teyzesi ancak öyle teselli bulabiliyorlar. Özellikle biz karşı tarafın şikayetçi olduğunda askeri personel olduğunu, silahı olduğunu belirtmemize rağmen ne polis ne de tedbir kararı veren mahkeme silaha el koymamıştır. Hatice ve eniştesi Murat bu beylik tabancasıyla öldürüldü. Burada ağır bir ihmal var. Yargının bağımsızlığı demek bir karar verirken kimseden etkilenmemesi demek. Bütün şiddete uğrayan kadınlarda bir ihmal varsa üstüne hep birlikte gitmeliyiz. Maalesef koruyamadık, gitti ama bundan sonra yapılması gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu. "Aile Çınar’ın yanında gözyaşı dahi dökmüyor" Öte yandan Avukat Sertli, Çınar’ın anneanne ve teyzesinin çok güçlü bir duruş sergilediklerini vurgulayarak, "Şu anda vasilik için dava açtık. Anneannesi ve teyzesi Çınar’ın hep yanında. Maddi anlamda sıkıntı yok, sevgi anlamında hiçbir sıkıntı yok. Anneanne ve teyze çocuğun yanında ağlamıyorlar. Tek istekleri var Çınar’ın vatana, millete hayırlı, güçlü ve kadın seven bir çocuk yetiştirmek" dedi.
Gratis’ten 15. yılında lojistiğe büyük yatırım
15 Ekim 2024 Salı - 19:42 Gratis’ten 15. yılında lojistiğe büyük yatırım Türkiye’de kişisel bakım sektöründe 81 ilde 700’ü aşkın mağazası ve Gratis.com ile lider konumda bulunan Gratis, 15’inci yılında Adana’da yeni bir lojistik merkezinin temelini attı. 56 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olacak yeni lojistik merkezi markanın, lojistik operasyonlarını daha da güçlendirecek ve tam kapasite ile hizmet vermeye başladığında yaklaşık bin 300 kişiye istihdam sağlayacak.100 milyon dolar yatırım ile hayata geçirilen merkez, 2025 yılı sonunda faaliyete başlayacak. Türkiye’nin lider kişisel bakım marketi Gratis, İstanbul’daki lojistik merkezine ek olarak Adana’da ikinci bir lojistik merkezinin temelini attı. Kurulduğu günden bu yana geçen 15 yılda 81 ilde 700’ü aşkın mağazaya ulaşan marka, 56 bin 500 metrekarelik yeni lojistik merkeziyle Akdeniz, İç Anadolu, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerine daha hızlı hizmet vererek büyümesini sürdürecek. Güçlü teknolojik alt yapıya sahip olacak lojistik merkezi, tam kapasite ile çalışmaya başladığında yaklaşık bin kişiye de istihdam sağlayacak. 100 milyon dolar yatırım ile hayata geçirilen merkez, 2025 yılı sonunda faaliyete başlayacak. Adana Sarıçam’da temeli atılan yeni lojistik merkezi ile Gratis, tedarik zincirini daha da güçlendirerek operasyonel verimliliğini artıracak. Markanın sektöründeki lider konumunu perçinleyecek bu merkez, geniş depolama kapasitesi ve yüksek teknoloji altyapısı ile tedarikçilerine büyük kolaylık sağlarken müşterileri için de daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmasına katkı verecek. "100 milyon dolar yatırım gerçekleştirildi" Gratis’te her biri başarılarla dolu geçen 15 yılın şahidi ve bu başarıların bir parçası olmaktan onur duyduğunu belirten markanın Kurucu Ortağı Demir Sabancı, "Gratis için önemli bir kilometre taşı olan ikinci lojistik merkezimizi, büyüme hedeflerimiz doğrultusunda atılmış çok önemli bir adım olarak görüyorum. Temelini attığımız yeni lojistik merkezimiz için100 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Toplam 56 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olacak ve tam kapasite ile devreye girdiğinde 1300 kişiye istihdam olanağı sağlayacakmerkezimiz, 2025 yılı sonunda faaliyete başlayacak. Müşterileri, tedarikçileri ve çalışanları nezdinde en cazip satış ve pazarlama kanalı olma hedefiyle 2009 yılında kurulan şirketimiz bugün 81 ilde 714 mağazası, online satış kanalı ve 10 bin çalışanıyla hizmet vermektedir. Hedefimiz Adana’daki bu yatırımımız ile bu sayıları iki katına çıkartmak. Ülke genelinde bin 500 mağazaya ulaşmak, çalışan sayısını 20 binin üzerine çıkartmak, lider konumumuzu pekiştirmek ve ilerleyen zamanda da yurt dışı piyasalara açılmak. Adana yatırımımız bugün günde 11 milyona yaklaşan müşteri hizmet sayımızı da ikiye katlamamıza yardımcı olacak. Ayrıca sayıları 500’e ulaşan tedarikçilerimizin de önümüzdeki dönemde 20 bin adetten fazla ürününü müşterileri ile buluşturması için önemli bir rol üstlenecek” dedi. Kurulduğu günden bu yana geçen 15 yıl içerisinde 81 ilde 700’ü aşkın mağazaya, 12 ilde 55’i aşkın Beauty güzellik merkezine ulaşan marka, büyüme hedefleri doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. İstanbul Tuzla’da yer alan lojistik merkezinin yanı sıra Adana’daki lojistik merkeziyle de Anadolu’daki tüketicilerine daha yakın olmayı ve tedarik süreçlerini daha da hızlandırmayı hedefliyor. Temel atma törenine Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Sarıçam Kaymakamı Murtaza Dayanç, Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum katıldı. 2009 yılında kurulan Türkiye’nin en yaygın ve lider kişisel bakım market zinciri Gratis, 81 ilde 700’ü aşkın mağazası ile hizmet veriyor. 8 bine yakın kadına istihdam sağlayan Gratis, sektöründe mağaza çalışanlarının tamamı kadın olan tek marka. Gratis, makyaj ürünlerinden bebek bakımına, temizlik ve hijyen ürünlerinden atıştırmalığa kadar 15 farklı kategoride 15 binden fazla ürün ile hizmet veriyor. Gratis ayrıca 55’i aşkın Beauty güzellik merkezinde; cilt, saç, el ve ayak bakımı gibi kişisel bakım hizmetleri sunuyor. “Güzel Bak Kendine” mottosu ile milyonları aşkın sadakat kart sayısına ulaşan Gratis müşterilerine en güncel kişisel bakım ürünleriyle keyifli bir alışveriş deneyimi sunmayı hedefliyor.
Karısını ve oğlunu öldüren sanık 2 kez ağırlaştırılmış müebbet aldı, ’asıl mağdur benim’ dedi
15 Ekim 2024 Salı - 16:14 Karısını ve oğlunu öldüren sanık 2 kez ağırlaştırılmış müebbet aldı, ’asıl mağdur benim’ dedi Adana’da eşini 39, oğlunu ise 49 yerinden bıçaklayarak öldüren sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Son kez savunma yapan sanık, “Asıl mağdur benim. Dünyası yıkılan, ailesi katledilen benim, ne olduysa bana oldu” dedi. Olay, 19 Ağustos 2023 tarihinde merkez Çukurova ilçesine bağlı Toros Mahallesi 78101 sokakta bulunan bir apartmanın 9’uncu katında meydana gelmişti. Sabaha karşı cinnet getiren Cem Suna, eşi Deniz’i (43) 39 yerinden ve oğlu Alperen’i (16) 49 yerinden bıçaklayarak öldürmüştü. Olayın ardından Cem Suna ’canavarca hisle öldürme’ suçundan hakim karşısına çıkmıştı. Karısını ve oğlunu öldürdü, hakim karşısında "Asıl mağdur benim" diye savunma yaptı Karar davasında hakim karşısında son savunmasını yapan Cem Suna, "Bugüne kadar sustuysam adalete güvenimden sustum. Herkes hükmünü vermiş. Asıl mağdur benim. Dünyası yıkılan, ailesi katledilen benim. Ne olduysa bana oldu. Eşim ve çocuğum sürekli gözümün önünde. Dışarı çıksam da bir şey değişmeyecek" dedi. Cem Suna’nın Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar davası görüldü. Karar davasında Cem Suna’ya 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. "Kalbini, derisini yüzüp bana versinler" Dava sonunda, öldürülen kadının annesi Neriman Toker basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toker, "Canice, torunumu ve kızımı katleden katil o kadar rahat ki anlamıyorum. Karardan hiç mutlu değilim, onun kellesini istiyorum. Onun kalbini de derisini yüzüp bana versinler, belki o zaman biraz rahatlarım" diye konuştu.
Karısını ve oğlunu öldüren sanık 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı ‘asıl mağdur benim’ dedi
15 Ekim 2024 Salı - 16:00 Karısını ve oğlunu öldüren sanık 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı ‘asıl mağdur benim’ dedi Adana’da eşini 39 oğlunu ise 49 yerinden bıçaklayarak öldüren sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Son kez savunma yapan sanık, “ Asıl mağdur benim, dünyası yıkılan ailesi katledilen benim, ne olduysa bana oldu” dedi. Olay, 19 Ağustos 2023 tarihinde merkez Çukurova ilçesine bağlı Toros Mahallesi 78101 sokakta bulunan bir apartmanın 9’uncu katında meydana gelmişti. Sabaha karşı cinnet getiren Cem Suna, eşi Deniz’i (43) 39 yerinden ve oğlu Alperen’i (16) 49 yerinden bıçaklayarak öldürmüştü. Olayın ardından Cem Suna ’canavarca hisle öldürme’ suçundan hakim karşısına çıkmıştı. “Karısını ve oğlunu öldürdü hakim karşısında ‘Asıl mağdur benim’ diye savunma yaptı” Karar davasında hakim karşısında son savunmasını yapan cem Suna,” "Bugüne kadar sustuysam adalete güvenimden sustum. Herkes hükmünü vermiş. Asıl mağdur benim. Dünyası yıkılan ailesi katledilen benim. Ne olduysa bana oldu. Eşim ve çocuğum sürekli gözümün önünde. Dışarı çıksam da bir şey değişmeyecek” dedi. Cem Suna’nın Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesinde karar davası görüldü. Karar davasında Cem Suna’ya 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. “Kalbini derisini yüzüp bana versinler” Dava sonunda öldürülen kadının annesi Neriman Toker basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toker,” Canice, torunumu ve kızımı katleden katil o kadar rahat ki anlamıyorum. Karardan hiç mutlu değilim, onun kellesini istiyorum. Onun kalbini de derisini yüzüp bana versinler, belki o zaman biraz rahatlarım” diye konuştu. (CNK-FKE-
Çok kan veren polis ve askere madalya
15 Ekim 2024 Salı - 15:42 Çok kan veren polis ve askere madalya Adana’nın Kozan ilçesinde 36 kez kan veren polis Mehmet Bozoğlan ile 13 kez kan veren Üsteğmen Samet Gedik’e madalya verildi. Kozan İlçe Emniyet Müdürlüğünde asker ve polisler "Kan sürekli ihtiyaç, birbirimize kandan bağlıyız" sloganı ile yılın ikinci kan bağışı kampanyasını başlattı. Kozan İlçe Emniyet Müdürü Fatih Alptekin yaptığı konuşmada, "Türk Kızılay’ı Kozan Şubesi ile birlikte bu yıl ikincisini düzenlediğimiz kan bağış kampanyamızı gerçekleştiriyoruz. Kan vermek ve kök hücre vermenin öneminde değindik. Burada hem teşkilatımız hem vatandaşlarımız hem de birlikte görev yaptığımız kurumlar ile birlikte kan bağışında bulunarak sürekli ihtiyaç olan kan için birbirimize candan ve kandan destek olmak istiyoruz. Geçen kan bağışımızda 70 ünite kan bağışı ile destek olmaya çalıştık bugün 100 ünite kan bağışı olmasını hedefliyoruz. Türk Kızılay Adana Kan Bağış Merkezi hekimlerine ve Kozan şubemize teşekkür ederiz" dedi. Türk Kızılay’ı Kozan Şube temsilcisi Oğuz Cengiz ise 1 ünite kan bağışı ile 3 insanın hayatına dokunulduğunu kaydederek, "Bağışçılarımıza polis ve askerimize ve vatandaşlarımıza duyarlılıkları için teşekkür ediyoruz. 36 kez ve 13. kez kan bağışı ile madalya almaya hak kazanan güvenlik güçlerimize de çok teşekkür ederiz" diye konuştu. 36 kez kan veren polis memuru Mehmet Bozoğlan ile 13 kez kan veren Üsteğmen Samet Gedik’e madalya verildi.
Lezzet Festivali tanıtım toplantısı yapıldı
15 Ekim 2024 Salı - 14:40 Lezzet Festivali tanıtım toplantısı yapıldı Adana’da 17-20 Ekim tarihleri arasında Merkez Park’ta yapılacak olan 8. Uluslararası Lezzet Festivali’nin tanıtım toplantısı yapıldı. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, festivalin Yeni Adana Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısında, Çukurova’nın lezzetlerini dünyaya tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. Adana’nın, Türkiye’nin en zengin, köklü ve güçlü mutfaklarından birisine sahip olduğunu dile getiren Köşger, "Festival alanında 20’den fazla kebapçı, börekçi, tatlıcı, şalgamcı ve sokak lezzetleri olacak. Sadece damağımızın değil gözümüz ve gönlümüzün de şenlendiği bir festivali birlikte gerçekleştireceğiz." diye konuştu. Köşger, kentte gastronomi destinasyonu oluşturulması için festivalde açık oturum düzenleneceğini anlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da etkinliğe ilginin her yıl arttığını belirterek, "Turizmi gastronomiye dayandırarak Adana’yı bir turizm kenti yapma kararındayız." dedi. Programda davetliler için yöresel yemekler sergilendi. Valiliğinin ev sahipliğinde organize edilen 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, 17-20 Ekim’de Merkez Park’ta yapılacak. Kent mutfağı ve sokak lezzetlerinin tanıtılacağı festivalde, şef sunumları, söyleşiler, yemek yarışmaları, tadım etkinlikleri ile ödüllü festival koşusu gibi birçok program yer alacak.
Adana Büyükşehir Belediyesi 9. Şehir Tiyatroları Festivali başladı.
15 Ekim 2024 Salı - 14:35 Adana Büyükşehir Belediyesi 9. Şehir Tiyatroları Festivali başladı. Türkiye’nin her köşesinden, birbirinden değerli ve seçkin şehir tiyatrolarını Adanalı sanatseverlerle buluşturan Şehir Tiyatroları Festivali’nin 9’uncusu perdelerini izleyicilere açtı. 14 Ekim Pazartesi günü başlayan ve 5 Kasım’da sona erecek olan 9. Şehir Tiyatroları Festivali’nin açılışında “Uçurtmanın Kuyruğu” adlı oyun sergilendi. 17 farklı şehir tiyatrosunun birbirinden etkiyici oyunlarının sergileneceği festival ile Adana adeta tiyatroya doyacak. Çok sayıda sanatsever, tiyatro yazarı, yönetmen ve oyuncunun katılımı ile Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleşen festivalin açılış törenine, duayen sanatçı Zihni Göktay da teşrif etti. Göktay’a; tiyatroya vermiş olduğu emeklerinden dolayı “Adana’da Olmak Ya Da Olmamak” başlıklı teşekkür plaketi sunuldu. Duayen sanatçıya plaketi, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar tarafından takdim edildi. Göktay, “İnsanı insana, insanla anlatan yalansız dolansız montajsız bir sanatın erbabı olmak için 60 senedir emekli olmama rağmen çalışıyorum, çalışmaya devam edeceğim. Bu güzel şehir, Adana; seyircisinin beslemesiyle büyüyen bir tiyatroya sahip olduğu için daha çok doğuracaktır, kendine daha çok yer tutacaktır” ifadelerini kullandı. Kentin 5 yıllık stratejik eylem planını üç temel ayak olan; “Varsıl, Güvenli ve Keyifli Adana” üzerine inşa ettiklerini açıklayan Başkan Zeydan Karalar, “Adana gibi sanata değer veren, sanatçı yetiştiren, sanat öngörüsüne sahip şehrimle ve Adanalı olmakla gurur duyuyorum. Hem Adana’yı hem de Adana insanını çok seviyorum; mert, delikanlı, bir o kadar da hoşgörü sahibi olan insanlarımızla gurur duyuyoruz” diye konuştu. Sanatın toplumların ortak dili olduğu gerçekliğine de dikkat çeken Başkan Zeydan Karalar, Adana’nın farklı kültürleri bir arada barındırdığını, sanatın da bu hoşgörü iklimini sağlayan en önemli enstrümanlardan biri olduğunu vurguladı. Başkan Zeydan Karalar, “Sanata verdiği önemden dolayı Adana ile gurur duyuyorum. Adana, o kadar çok farklı görüşte insanı bir arada barındırıyor ve barış içinde yaşatıyor ki! Adana tam bir hoşgörü kenti, Cumhuriyet kenti ve Atatürk kentidir. İyi seyirler, güzel günler, barış dolu, kardeşlik dolu, sevgi dolu günler diliyorum” dedi.
12 kişinin can verdiği apartmanda mühendisten ’kolon kesildi’ iddiası
15 Ekim 2024 Salı - 13:51 12 kişinin can verdiği apartmanda mühendisten ’kolon kesildi’ iddiası Adana’da Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 12 kişinin hayayını kaybettiği Mete Apartmanı’nın müteahhidi Muzaffer Mete ve inşaat mühendisi Atilla Tuğran’ın 22 yıl 6’şar ay hapis cezası istemiyle yargılandığı davada bilirkişi raporu beklenirken, inşaat mühendisi kolon kesildiğini ileri sürmüştü. Çukurova ilçesindeki Mete Apartmanı 6 Şubat 2023’teki ilk depremde hasar görüp, ikinci depremde ise yıkılınca, 12 kişi hayatını kaybetti. Depremin ardından apartmanın müteahhidi Muzaffer Mete ile inşaat mühendisi Atilla Tuğran hakkında Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya devam edildi. Duruşmaya, ’konutu terk etmemek’ adli kontrol şartıyla tahliye edilen tutuksuz sanıklar Muzaffer Mete ve Atilla Tuğran ile tarafların avukatları ve depremde ölenlerin yakınları katıldı. Mahkeme başkanı, bilirkişiden beklenen raporun gelmediğini belirtti. Taraf avukatları eksikliklerin giderilmesini ve bilirkişi raporunun beklenilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların adli kontrollerinin devamına, bilirkişi raporunun beklenilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Tutuksuz sanıklardan Muzaffer Mete daha önceki savunmasında, ailesi ile birlikte 2016 yılından bu yana Mete Apartmanı’nda oturduklarını belirterek, "İnşaatın yapımına 1997 yılında başladık. Gerekli fen ve teknik kuralları uygulayarak binayı inşa ettik. Ben müteahhit olarak üzerime düşen yükümlülükleri yerine getirdim. O zaman Adana üçüncü deprem kuşağındaydı, sonrasında ikinci, ardından ise birinci deprem kuşağına alınmış. Biz apartmanı yaptığımızda Adana’nın deprem kuşağı farklıydı" derken, diğer sanık inşaat mühendisi Atilla Tuğran ise savunmasında binanın ön tarafında daha önceden kolon kesildiğini öne sürerek şunları söylemişti: "Kitapçının bulunduğu kısım göçmüş, diğer kısımlar ayakta kalmıştır. Kolon kesildiğine dair dosyada delil ve fotoğraflar bulunmaktadır. Hal bu olmasına rağmen bu hususta hiçbir inceleme yapılmamıştır. Binanın kolon kesilmeyen bölümü yıkılmamış ayakta kalmıştır. Bilirkişi raporu bunu incelememekle birlikte Adalet Bakanlığı Bilirkişi Kılavuz kitabında belirtilen usul ve esaslara aykırı şekilde rapor düzenlenmiş, bilirkişi heyeti usule uygun oluşturulmamıştır."
Doğan: “Gıda hakkı, temel bir insan hakkıdır”
15 Ekim 2024 Salı - 10:53 Doğan: “Gıda hakkı, temel bir insan hakkıdır” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, gıda hakkının temel bir insan hakkı olduğunu belirterek, “Bu hakkı korumak için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız” dedi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında yaptığı açıklamada, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasının, gıda güvenliği ve gelecek nesillerin yaşam kalitesi için hayati olduğuna işaret etti. Doğan, tarımsal üretimin bu gıda hakkını destekleyen en temel yapı taşlarından biri olduğunu ifade ederek, “Çiftçilerimiz, toplumlarımıza besleyici ve güvenli gıdalar sunmanın yanı sıra, sürdürülebilir bir tarımsal sistem oluşturarak geleceğe yatırım yapıyorlar. Ancak bu misyonu gerçekleştirebilmeleri için onların yanında olmalı, üretimlerini desteklemeli ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için gereken adımları atmalıyız” şeklinde konuştu. Sürdürülebilir gıdanın önemi Bu yılki kampanyanın özellikle sürdürülebilir gıdaların önemine vurgu yaptığını belirten Doğan, gıda üretiminde çevreye duyarlı ve sürdürülebilir yöntemlerin kullanılmasının zorunlu hale geldiğini söyledi. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının hem üreticilere hem de tüketicilere uzun vadeli faydalar sağladığını ifade eden Doğan, “Topraklarımızı ve doğal kaynaklarımızı doğru kullanarak hem bugünün hem de yarının ihtiyaçlarını karşılamalıyız. İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve toprak erozyonu gibi çevresel sorunlar, tarımsal üretimi doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmalı, doğa dostu üretim yöntemlerini benimsemeliyiz” dedi. Besleyici ve uygun fiyatlı gıdaların erişimi Gıda hakkının sadece gıdanın varlığıyla sınırlı olmadığını, besleyici ve uygun fiyatlı gıdaya erişimin de bu hakkın temel unsurları arasında yer aldığını vurgulayan Doğan, Türkiye’de gıda fiyatlarının özellikle tarımsal üretim maliyetlerindeki artışlar nedeniyle sürekli yükseldiğini söyledi. Mazot, gübre ve sulama gibi girdi maliyetlerindeki artışların hem çiftçileri hem de tüketicileri zor durumda bıraktığını ifade eden Doğan, “Besleyici ve uygun fiyatlı gıdaya erişim, her bireyin temel hakkıdır. Ancak çiftçilerimiz maliyetler karşısında zorlanıyor ve bu da tüketicilere yansıyan gıda fiyatlarının artmasına neden oluyor. Bu sorunu çözmek için çiftçilerin üretim maliyetlerini azaltmaya yönelik politikalar geliştirmeli ve tarımsal destekler artırılmalıdır. Aksi takdirde, besleyici gıdaya ulaşmak her geçen gün daha da zor hale gelecektir” diye konuştu. Gıda güvenliği ve üreticiye destek Doğan, 2024 Dünya Gıda Günü’nün teması doğrultusunda, gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için çiftçilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirtti. Gıdanın uygun fiyatlı ve erişilebilir olması için çiftçilerin üzerindeki maliyet baskısının hafifletilmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, “Tarım sektörü, ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarının temel taşlarından biridir. Çiftçilerimiz, tarımsal üretimi sürdürmek ve gıda güvenliğini sağlamak için devlet desteğine ihtiyaç duymaktadır. Üreticiye verilen desteğin artırılması, gelecekte gıda güvencesinin sağlanması açısından kritik bir adımdır” diye konuştu. Doğan, gıda hakkının korunmasının sadece çiftçilerle değil, toplumun her kesimiyle iş birliği içinde sağlanabileceğini belirterek, “Gıda hakkı, temel bir insan hakkıdır. Bu hakkı korumak için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Çiftçilerimizi desteklemek, doğayı korumak ve sürdürülebilir tarımsal üretimi sağlamak, daha iyi bir gelecek için atılması gereken en önemli adımlardan biridir” dedi.
Yüreğir Belediyesi arama kurtarma ekibine AFAD’dan eğitim
15 Ekim 2024 Salı - 10:43 Yüreğir Belediyesi arama kurtarma ekibine AFAD’dan eğitim Yüreğir Belediyesi Arama Kurtarma Timi (YAKUT) ekibi, afet durumlarına karşı vatandaşların güvenliğini sağlamak amacıyla, Adana İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) kapsamlı eğitim programına katıldı. Yüreğir Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü bünyesinde gönüllü belediye personellerinden oluşan 30 kişilik hafif düzey arama kurtarma ekibi, afetlere müdahale etmek amacıyla toplamda 6 gün süren teorik ve uygulama eğitimi aldı. Bahse konu eğitim Adana AFAD İl Müdürlüğü’nde görevli profesyonel ekipler tarafından verildi. Belediyenin arama kurtarma ekipleri, uzman ekiplerden en son teknoloji ve yöntemleri kullanarak enkaz altında kalan kişileri bulmak ve güvenli bir şekilde kurtarmak için gerekli becerileri kazanmaya yönelik eğitim aldı. Ekipler ayrıca yaralılara ilk müdahale ile hayati önem taşıyan müdahaleleri gerçekleştirmek için pratik eğitimlere de katıldı. Afet durumlarında etkili bir koordinasyon sağlamak ve iletişim kurmak için gerekli bilgi ve becerilere sahip olmanın da amaçlandığı eğitim programlarında belediye ekipleri, arama kurtarma araç ve gereçlerinin kullanımı ile ilgili de bilgiler aldı. “Depremde Arama ve Kurtarma” teorik eğitimi ile eğitim parkurunda uygulama eğitimi alan ekipler hem kendi bölgelerinde hem de diğer bölgelerde meydana gelebilecek afetlerde görev alarak can kayıplarını en aza indirmek ve vatandaşların güvenliğini sağlamak için çalışacaklar. Eğitim alanını ziyaret ederek faaliyetleri yakından takip eden Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, 30 kişiden oluşan ekibin 1 hafta boyunca eğitim aldığını belirterek, “Deprem kuşağında yer alan şehrimizde afetlere karşı hazır olmak için hizmet içi eğitimlerimiz devam ediyor. Ekiplerimiz, doğal afetler ve acil durumlarda sahada etkili bir şekilde görev alabilmek amacıyla çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Yüreğir Belediyesi olarak her an göreve hazır durumdayız. Bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum” dedi.