Yerel Haberler
Yozgat
26 Kasım 2024 Salı - 13:37 Yozgat’ın gururu Örül’e büyük tebrik Avrupa Yıldızlar Taekwondo Şampiyonası’nda üçüncü olarak bronz madalya kazanan genç sporcu İrem Örül takdir topladı. Arnavutluk Tiran’da düzenlenen Avrupa Yıldızlar Taekwondo Şampiyonası’nda üçüncü olarak bronz madalya kazanan Yerköylü öğrenci İrem Örül, başarısıyla ilçenin gururu oldu. Yerköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmettin Sağlam ve İrem Örül, Yozgat Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak’ı makamında ziyaret ederek bu büyük başarıyı paylaştılar. İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, makamında ağırladığı İrem Örül ve öğrencinin yetişmesinde emeği geçen Ahmet Gün’ü tebrik etti. Öğrenciye hediye takdim eden Altınkaynak, başarılarının artarak devam etmesini diledi. İsmail Altınkaynak: “Bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyoruz” Genç sporcuların böylesine büyük platformlarda yer almasının, hem eğitim hem de spor camiası için çok değerli olduğunu belirten Yozgat Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, "İrem Örül, azmi ve disipliniyle sadece Yerköy’ün değil, ülkemizin de gurur kaynağı olmuştur. Bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Yerköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmettin Sağlam da genç sporcuyu tebrik ederek, ilçenin bu tür başarılarla daha sık anılacağını umduğunu söyledi. Sağlam, sporun ve eğitimin birlikte ilerlemesinin önemine vurgu yaparak, “Bu başarı hepimiz için bir motivasyon kaynağı. İrem’in azmi diğer öğrencilerimize de örnek olacaktır” şeklinde konuştu.
26 Kasım 2024 Salı - 10:26 Yozgat’ta ’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ programı düzenlendi Yozgat’ta, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü öncülüğünde ’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ programı düzenlendi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde düzenlenen programa Yozgat İl Jandarma Komutanlığı, Yozgat İl Emniyet Müdürlüğü ve Yozgat Müftülüğü katkı sağladı. Yozgat Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim gören kursiyerlerin el işi ürünleri sergilendi. Programa katılan Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, stantları gezerek bilgi aldı. “Kadın erkek yan yana, medeniyet yolunda bin yıllardır birlikte yürüyoruz” Programın açılış konuşmasını yapan Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal “Kadın erkek yan yana, medeniyet yolunda bin yıllardır birlikte yürüyoruz. Bu yolculukta maalesef vicdanlarımıza hançer gibi saplanan, bizi insanlığımızdan utandıran elim vakalar da yaşıyoruz. Kadına yönelik şiddet, bu vakaların en çirkinlerinden biridir. Şiddet, kime ve ne şekilde uygulandığı fark etmeksizin, toplumların ruhunda peyda olmuş kötü huylu bir tümördür. İnsanlığı zehirleyen bu habis urun, kökünden kazınması noktasında hepimiz canla başla mücadele etmeliyiz” cümlelerini kullandı. Programın devamında hayalleri gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmeyen iki kadın örneğinin incelenmesini konu alan klip yayınlandı. ‘Yeniden 20 yaşında olsaydınız ne yapardınız?’ sorusunu yanıtlayan kadınların “Kendime bir hedef belirlerdim”, “Kayınvalidemle yaşamayı kabul etmezdim”, “Mutlaka bir günü lunaparkta geçirirdim” gibi farklı cevapları yer aldı. Jandarma, Emniyet, Müftülük ve Sosyal Hizmetler çalışanı olan konuşmacılar şiddetin tanımı, aile içi şiddet, şiddetin çocuklara etkileri ve şiddete yönelik yasalar hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Dağlarda ki şifa deposu, Yozgat’ta yoğun talep görüyor
04 Eylül 2024 Çarşamba - 10:57 Dağlarda ki şifa deposu, Yozgat’ta yoğun talep görüyor Yozgat’ta dağ eteklerinde ve dere kenarlarında kendiliğinden yetişen kuşburnu meyvesini toplayan vatandaşlar, marmelat ve reçel yaparak kış hazırlığı yapıyor. Yozgat’ın Çekerek ilçesinde yaşayan vatandaşlar, dağlık alanlarda olgunlaşmış kuşburnu meyvesini ağaçlardan toplayarak kış için hazırlıklara başladı. Dikenli dallar arasından toplanılan kuşburnunun zorlu mesaisine başlayan vatandaşlar, bin bir emekle topladıkları ve C vitamini açısından oldukça zengin olan kuşburnu meyvesini marmelat, reçel ve çay olarak tüketiyor. Yöre halkı tarafından bin derde deva olarak bilinen ve dağlardan gelen doğal şifa deposu kuşburnunun birçok hastalığa iyi geldiği bilinmekle birlikte özellikle kış aylarında tüketilmesi halinde öksürük ve gribal enfeksiyonları iyileştirici özelliği ile de vatandaşlar tarafından alternatif tıp amacıyla kullanıyor. Doğadan kuşburnu topladığını söyleyen Ramazan Gül, “Ankara’dan tatil için geldim, kuşburnu toplama zamanı şimdi, doğayı geziyoruz, kuşburnu topluyoruz. Kuşburnu gut hastalığına iyi geliyor, idrar söktürücü ve ateş düşürücü özellikleri var. Arkadaşımla geliyoruz yazın birlikte doğayı geziyoruz, piknik yapıp kuşburnu topluyoruz. Biz evde kuşburnunun çayını yapıp içiyoruz, reçelini yapıyoruz, satın almıyoruz, doğadan kendimiz topluyoruz.” dedi.
Bilgisayar tamircisi kardeşlerden elektrik faturasını 8’de 1’e indirecek buluş
02 Eylül 2024 Pazartesi - 10:30 Bilgisayar tamircisi kardeşlerden elektrik faturasını 8’de 1’e indirecek buluş Yozgat’ta bilgisayar tamiratı üzerine hizmet veren Mustafa ve Şemsettin Karabacak isimli iki kardeş köy evleri, konteyner ve karavanların sıcak su ihtiyacının karşılanması için neredeyse 3 ampul kadar elektrik harcayan, 15 litre kapasiteli bir termosifon geliştirdi. Yozgat’ta daha önce evlerin ısıtılmasında kullanılan ve bilgisayardan daha az elektrik tüketen ısıtıcı geliştiren bilgisayar tamircisi Mustafa ve Şemsettin Karabacak kardeşler şimdi de karavan, köy evleri ve konteynerlerin sıcak su ihtiyaçlarını karşılamaları için son derece düşük elektrik sarfiyatlı su ısıtıcı termosifon geliştirdi. Kullanıcılar elektrik ve güneş enerji panelleriyle çalışabilen termosifonla, 12 ve 220 volt enerji ile çalıştırabiliyor ve 1 saat içerisinde 65 dereceye kadar sıcak su elde edebiliyorlar. 15 litre kapasiteli termosifonlar daha çok konteyner ve karavancılar tarafından tercih ediliyor. Termosifonun fiyatı ise 10 ila 12 bin lira arasında değişiyor. Isınma sistemleri üzerine AR-GE çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Mustafa Karabacak, karavan kullanıcıları tarafından sıcak su taleplerinin karşılanması amacıyla bu ürünü geliştirdiklerini belirterek, “Türkiye genelinde karavancıların böyle bir ihtiyacının olduğunu duyduk. Bize de bu yönde talepler geldi, biz de ARGE çalışmasını yaptık ve ürünümüzü ortaya çıkardık. Ürünümüz karavanların sıcak su ihtiyacını karşılıyor. Ayrıca konteyner, tin House için ısınma ihtiyacını karşılıyor. 12 voltta da 220 voltta da çalışıyor, vatandaşlar hangisini isterse kullanabiliyor. Bunlar normal evde kullanılan 220 voltla çalışan 2 bin 500 wattlık termosifonlar, biz bunu 300 watta düşürdük. Vatandaşlar isterlerse inverter ile 220 voltta çalışıyor isterlerse güneş paneli ile 12 voltta çalıştırabiliyorlar. 1 saat içerisinde suyu 65 dereceye getiriyor, karavancılar için sıcak su, banyo ihtiyaçları çok fazla olduğu için kaldıkları yerde elektrik olmadığı için büyük sıkıntı oluyordu biz de bu talepleri değerlendirdik.” dedi. Türkiye’nin birçok yerinden karavan kullanıcılarına ürün gönderdiklerini de belirten Karabacak, bu güne kadar 30 ürünü karavanlara yerleştirdiklerini ve olumlu dönüşlerin olduğunu söyledi.
Sahte bal hem sağlığı hem de sektörü olumsuz etkiliyor
01 Eylül 2024 Pazar - 09:40 Sahte bal hem sağlığı hem de sektörü olumsuz etkiliyor Ordu’nun Kumru ilçesinden Yozgat’ta gelen gezgin arıcı Selim Alpaydın, marketlerde bal adı altında ucuza satılan ürünlerin insan sağlığını tehlikeye düşürdüğü gibi arıcılık sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Gezgin arıcıların en çok tercih ettiği iller arasında yer alan Yozgat, birçok arıcıya ev sahipliği yapıyor. Yüzlere endemik bitki türü ve zengin çiçek florasına sahip Bozok Yaylası’nda gezginci arıcılar, kaliteli bal üretebilmek için mesai harcıyor. Özellikle Ordu ve Samsun gibi Karadeniz illerinden Yozgat’a gelen gezgin arıcılar, bal sağımını tamamlayıp emeklerinin karşılığını alabilmek adına çaba gösteriyor. Ancak tonlarca organik bal üreten gezgin arıcılar, son günlerde merdiven altında üretilen sahte ballar nedeniyle ürünlerini pazarlamada sıkıntı yaşıyor. Ucuz olduğu için tercih edilen ancak insan sağlığına faydası olmadığı gibi zararı da dokunan sahte ballar, arıcıların emeklerinin de boşa gitmesine neden oluyor. Yozgat’ta üretim yapan gezgin arıcılar da bu durumun arıcılık sektörünü bitirdiğini ifade ederek gelecek yıl bal üretimi yapamayacaklarını ifade ediyor. “Organik balın değerini bilen yok” Yozgat’a Ordu’nun Kumru ilçesinden gelen ve yaklaşık 40 yıldır Bozok Yaylası’nda organik bal üreten 57 yaşındaki Selim Alpaydın, piyasada üretilen ucuz ve sahte ballarla insan sağlığının tehlikeye atıldığını iddia etti. Alpaydın, “Ben Orduluyum, 35-40 yıldır gezginci arıcılık yapmaktayım. Maalesef gezginci arıcılığı bitiren bazı nedenler oldu. Balımızın hasadını yaptık ama bal elimizde kaldı çünkü vatandaşa sahte, yapay balı ucuz ucuz satıyorlar. Merdiven altı bal dediğimiz bu zehri bal diye üretiyorlar. Onların yüzden gezginci ve Türkiye’deki arıcılık bitirme noktasına geldi. Ne kadar organik bal yaparsak da yapalım biz bu işin altından çıkamıyoruz. Televizyonlarda vatandaşlar sahte bal siparişi veriyor, evlerine kanserojen madde içeren zehirler geliyor. Bu balı ucuz veriyorlar, biz de organik balı ucuz veriyoruz ama organik balın maalesef değerini bilen yok.” dedi. “Vatandaşa bal yerine zehir satıyorlar” Sahte balların insan sağlığını olumsuz etkilediğini de aktaran Alpaydın, “Bu sahte balları şeker fabrikası atıklarından, mısır şurubu dediğimiz baklava şerbeti tarzındaki maddelerden yapıyorlar ve vatandaşa zehir satıyorlar, vatandaşı kanser yapıyorlar. Üretim işleri çok zorlaştı, masraflarımız arttı, eleman sıkıntısı çekiyoruz. Gençler bu işlere heveslenmiyor. Önceden herkes bu işi yapardı ama şu an da bu işin sonu yok diyorlar. Böylece arıcılığında sonu gelmiş oluyor. Arıcılık yok olursa dünyanın sonunu bilim adamları anlatıyor zaten. Arıcılık Türkiye’de bitti, lütfen yetkililerimiz bu işe el atsın. Ürünümüz iyi çıkıyor ama bu sahte balcılar, merdiven altı balcılar maalesef bu işi bitirdi. Ben bu işi isteyerek yaptım, memurluğu bıraktım, severek yapıyordum ama bende tükendim artık. büyük bir ihtimal bu sene son olacak ben de üretim yapmayacağım. Benim gibi düşünen Ordulu birçok arkadaşım var ve bu işi bırakmaya karar verdiler. Masrafların altından kalkamıyoruz, balımızı değerinde satamıyoruz.” şeklinde konuştu.
Sahte bal hem sağlığı hem de sektörü olumsuz etkiliyor
01 Eylül 2024 Pazar - 09:36 Sahte bal hem sağlığı hem de sektörü olumsuz etkiliyor Ordu’nun Kumru ilçesinden Yozgat’ta gelen gezgin arıcı Selim Alpaydın, marketlerde bal adı altında ucuza satılan ürünlerin insan sağlığını tehlikeye düşürdüğü gibi arıcılık sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Gezgin arıcıların en çok tercih ettiği iller arasında yer alan Yozgat, birçok arıcıya ev sahipliği yapıyor. Yüzlere endemik bitki türü ve zengin çiçek florasına sahip Bozok Yaylası’nda gezginci arıcılar, kaliteli bal üretebilmek için mesai harcıyor. Özellikle Ordu ve Samsun gibi Karadeniz illerinden Yozgat’a gelen gezgin arıcılar, bal sağımını tamamlayıp emeklerinin karşılığını alabilmek adına çaba gösteriyor. Ancak tonlarca organik bal üreten gezgin arıcılar, son günlerde merdiven altında üretilen sahte ballar nedeniyle ürünlerini pazarlamada sıkıntı yaşıyor. Ucuz olduğu için tercih edilen ancak insan sağlığına faydası olmadığı gibi zararı da dokunan sahte ballar, arıcıların emeklerinin de boşa gitmesine neden oluyor. Yozgat’ta üretim yapan gezgin arıcılar da bu durumun arıcılık sektörünü bitirdiğini ifade ederek gelecek yıl bal üretimi yapamayacaklarını ifade ediyor. “Organik balın değerini bilen yok” Yozgat’a Ordu’nun Kumru ilçesinden gelen ve yaklaşık 40 yıldır Bozok Yaylası’nda organik bal üreten 57 yaşındaki Selim Alpaydın, piyasada üretilen ucuz ve sahte ballarla insan sağlığının tehlikeye atıldığını iddia etti. Alpaydın, “Ben Orduluyum, 35-40 yıldır gezginci arıcılık yapmaktayım. Maalesef gezginci arıcılığı bitiren bazı nedenler oldu. Balımızın hasadını yaptık ama bal elimizde kaldı çünkü vatandaşa sahte, yapay balı ucuz ucuz satıyorlar. Merdiven altı bal dediğimiz bu zehri bal diye üretiyorlar. Onların yüzden gezginci ve Türkiye’deki arıcılık bitirme noktasına geldi. Ne kadar organik bal yaparsak da yapalım biz bu işin altından çıkamıyoruz. Televizyonlarda vatandaşlar sahte bal siparişi veriyor, evlerine kanserojen madde içeren zehirler geliyor. Bu balı ucuz veriyorlar, biz de organik balı ucuz veriyoruz ama organik balın maalesef değerini bilen yok.” dedi. “Vatandaşa bal yerine zehir satıyorlar” Sahte balların insan sağlığını olumsuz etkilediğini de aktaran Alpaydın, “Bu sahte balları şeker fabrikası atıklarından, mısır şurubu dediğimiz baklava şerbeti tarzındaki maddelerden yapıyorlar ve vatandaşa zehir satıyorlar, vatandaşı kanser yapıyorlar. Üretim işleri çok zorlaştı, masraflarımız arttı, eleman sıkıntısı çekiyoruz. Gençler bu işlere heveslenmiyor. Önceden herkes bu işi yapardı ama şu an da bu işin sonu yok diyorlar. Böylece arıcılığında sonu gelmiş oluyor. Arıcılık yok olursa dünyanın sonunu bilim adamları anlatıyor zaten. Arıcılık Türkiye’de bitti, lütfen yetkililerimiz bu işe el atsın. Ürünümüz iyi çıkıyor ama bu sahte balcılar, merdiven altı balcılar maalesef bu işi bitirdi. Ben bu işi isteyerek yaptım, memurluğu bıraktım, severek yapıyordum ama bende tükendim artık. büyük bir ihtimal bu sene son olacak ben de üretim yapmayacağım. Benim gibi düşünen Ordulu birçok arkadaşım var ve bu işi bırakmaya karar verdiler. Masrafların altından kalkamıyoruz, balımızı değerinde satamıyoruz.” şeklinde konuştu. (BMG-
Yozgat’ta ata tohumu ile fasulye üretimi
29 Ağustos 2024 Perşembe - 15:41 Yozgat’ta ata tohumu ile fasulye üretimi Yozgat’ın Sorgun ilçesinde “Araplı fasulyesi” olarak bilinen ve asırlık ata tohumu ile yetiştirilen yeşil fasulyenin hasadına başlandı. Sorgun ilçesine bağlı Araplı beldesinde tamamen doğal ve organik olarak yetiştirilen Araplı fasulyesi pazarda yerini aldı. Beldenin bereketli topraklarında üretimi yapılan fasulyenin kılçıksız olması ve kendine özgü lezzetiyle İç Anadolu Bölgesi’nde birçok ilden de rağbet görüyor. Her yıl üretimi yapılan Araplı fasulyesi, Sorgun ilçesinde kurulan pazarda 60-65 lira arasında satışa sunuluyor. Ünüyle adından söz ettiren Araplı fasulyesi, yaz aylarında ilçeye gelen gurbetçi vatandaşların da ilgisini çekiyor. Beldenin yüzde 70’ine yakını bu fasulyeden geçimini sağlıyor Araplı beldesinde 26 yıldır ata tohumuyla fasulye üreten çiftçi Lokman Atıl, fasulyenin belde halkının büyük bir kısmının geçim kaynağı olduğunu söyleyerek, “Araplı fasulyesi denilince akla ata tohumu gelir. Ata tohumuyla üretimi yapılır ve geleneksel yöntemlerle üretilir. Fasulyemiz tamamen doğal ve organiktir. Araplı beldemizin yüzde 70’ine yakını fasulyeden geçimini sağlıyor. Pazarda ilk haftalarda 80 lira ile başladı şimdi 60 liraya satılıyor. Önceki dönemde dönümünden 150-200 kilograma kadar ürün alıyorduk, iklimlerin değişmesi sonrası da 50 kilograma kadara kadar verim düştü. İklimler Araplı fasulyesini de aşırı bir şekilde etkiledi. Önceden 8 hafta kadar hasadı yapılırdı şimdi 4-5 hafta ancak hasat yapabiliyoruz. Bu fasulye ata tohumuyla üretildiği için yetkililerden korunmasını istiyoruz” dedi.
Yozgat’ta ata tohumu ile fasulye üretiyor
29 Ağustos 2024 Perşembe - 15:37 Yozgat’ta ata tohumu ile fasulye üretiyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde “Araplı fasulyesi” olarak bilinen ve asırlık ata tohumu ile yetiştirilen yeşil fasulyenin hasadına başlandı. Sorgun ilçesine bağlı Araplı beldesinde tamamen doğal ve organik olarak yetiştirilen Araplı fasulyesi pazarda yerini aldı. Beldenin bereketli topraklarında üretimi yapılan fasulyenin kılçıksız olması ve kendine özgü lezzetiyle İç Anadolu Bölgesi’nde birçok ilden de rağbet görüyor. Her yıl üretimi yapılan Araplı fasulyesi, Sorgun ilçesinde kurulan pazarda 60-65 lira arasında satışa sunuluyor. Ünüyle adından söz ettiren Araplı fasulyesi, yaz aylarında ilçeye gelen gurbetçi vatandaşların da ilgisini çekiyor. Beldenin yüzde 70’ine yakını bu fasulyeden geçimini sağlıyor Araplı beldesinde 26 yıldır ata tohumuyla fasulye üreten çiftçi Lokman Atıl, fasulyenin belde halkının büyük bir kısmının geçim kaynağı olduğunu söyleyerek, “Araplı fasulyesi denilince akla ata tohumu gelir. Ata tohumuyla üretimi yapılır ve geleneksel yöntemlerle üretilir. Fasulyemiz tamamen doğal ve organiktir. Araplı beldemizin yüzde 70’ine yakını fasulyeden geçimini sağlıyor. Pazarda ilk haftalarda 80 lira ile başladı şimdi 60 liraya satılıyor. Önceki dönemde dönümünden 150-200 kilograma kadar ürün alıyorduk, iklimlerin değişmesi sonrası da 50 kilograma kadara kadar verim düştü. İklimler Araplı fasulyesini de aşırı bir şekilde etkiledi. Önceden 8 hafta kadar hasadı yapılırdı şimdi 4-5 hafta ancak hasat yapabiliyoruz. Bu fasulye ata tohumuyla üretildiği için yetkililerden korunmasını istiyoruz” dedi. (EY-OE-