Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Trabzon
Yol kenarında araçları izlemeyi seven engelli Cengizhan için ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli durak yapıldı
22 Kasım 2024 Cuma - 13:35:11
Trabzon’da küçük yaştan itibaren araçları izlemeyi alışkanlık haline getiren 30 yaşındaki engelli Cengizhan Doğan için isminin yazılı olduğu bir durak yapıldı. Trabzon’un Ortahisar ilçesi Yenicuma Mahallesi’nde yaşayan Hacı Bayram Doğan ve eşi Leyla Doğan, bedensel ve zihinsel engelli oğulları Cengizhan Doğan’ı büyük bir ilgi duyduğu araçları seyredebilmesi için yaz kış demeden her gün evlerine 300 metre uzaktaki otobüs durağına götürüyor. Doğan ailesinin soğuk ve yağışlı havalarda yaşadığı zorluğu öğrenen Ortahisar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri, Başkan Ahmet Kaya’nın talimatı üzerine harekete geçti. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Cengizhan için Yenicuma Mahallesi Gözaçan Camii mevkiinde yağmur, rüzgar ve soğuktan korunarak araçları izleyebileceği, ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli bir durak yapıldı. Başkan Kaya’nın da katılımıyla Cengizhan’a ayrıca yeni bir tekerlekli sandalye ve ilgi duyduğu çeşitli oyuncaklar hediye edildi. Cengizhan ve ailesi durağın yapılmasından dolayı büyük bir sevinç yaşarken, baba Hacı Bayram Doğan, Başkan Ahmet Kaya ve belediye ekiplerine teşekkür etti. Yenicuma Mahallesi Muhtarı Semra Halkevi, “Cengizhan mahallemizin evladı. Arabaları seviyor, arabalara karşı çok büyük bir ilgisi var. Arabaları görmezse hem kendine hem ailesine rahatsızlık veriyor. Başkanım sağ olsun Cengizhan için çok güzel, seyir terası gibi bir yer yaptı. Başkanıma çok teşekkür ederiz” dedi. “16 senedir arabaları izliyor” Baba Hacı Bayram Doğan ise, “Başkanımızdan Allah razı olsun. Bu durağı bize yaptı. Soğukta, yağmurda ıslanmadan Cengiz’imizi getirip arabaları izlemesini sağladı. Çok sağ olsun. Cengizhan yağmur, çamur, kar, kış demeden her gün buraya gelmek istiyor. 16 seneden beri saat 12.00’de geliyoruz, 3’e, 4’e kadar burada arabaları izliyor” şeklinde konuştu. “Normal bir çocuk olarak yetiştirdim” Anne Leyla Doğan da, yapılan durak sayesinde Cengizhan’ın araçları rahat bir ortamda izleyebileceğini belirterek, Başkan Kaya’ya teşekkür etti. Anne Doğan, “Cengizhan 9 yaşındayken başka mahallede oturuyorduk. 9 yaşından beri sokaklarda geziyor. Engelli değil de normal bir çocuk olarak onu yetiştirdim. Kendini ifade edemediği için sıkıntılı zamanları da oluyor. Gittiği yerde düşebiliyor. Motor algısı az olduğu için çukurları falan bilmiyor. Ama yine de şükürler olsun. Sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Günde 2-3 saat arabaları izliyor ve rahat ediyor” diye konuştu. “Gönül rahatlığıyla arabaları izlesin” Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Bize bilgisi geldiğinde, ‘Cengizhan üşümesin, ona güzel bir durak yapalım dedik. Buradan gönül rahatlığıyla izlesin arabaları. Burası senin, artık güle güle kullan” ifadelerini kullandı.
22 Kasım 2024 Cuma - 13:23
Prof. Dr. Gökhan Oral: “Tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur”
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesinin çocuk olduğunu belirterek, “bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler” dedi. Trabzon’da, 19 Kasım Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Günü ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle “İnsan Ticaretinin Çocuklara Yönelmesinin Önlenmesi ve Kayıp Çocuklar” konulu sempozyum düzenlendi. 22-23 Kasım 2024 tarihleri arasında Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda toplumsal farkındalığın artırılması hedeflenirken, sempozyumun açılışına Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Kanca, akademisyenler ve aileler katıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, “UNESCO verilerine göre Afrika’daki çocukların yüzde 20’sine yakını öksüz. Asya’dakiler biraz daha az oranda. Tabii ki bir çocuk sahipsiz kaldıysa korunduysa ticaret, refakatçi kimse kalmadıysa veya yanındaki refakatçiden medet umacak durumda değilse çok yakında yaşadık dimi. Bir ilimizde vahim bir olayı koca bir mahallenin refakatindeki çocuk ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Refakatçisinden de medet ummayacağımız zamanlar var. Menfaatlerin çatıştığı zamanlar var. Ailesinin yanından alınmakta olabilir, sokaktan kaçırılmak da olabilir. Göç yolunda bir şekilde alıkoyulabilir. Sokakta çalışırken o bir yolla akılını çelip bir yerlere sürüklemek de olabilir” şeklinde konuştu. “Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur” İnsanlık medeniyeti boyunca çocukların bir ticari fayda olarak görüldüğünü kaydeden Oral, “Sadece Orta Asya’da değil. Anadolu’da Orta Doğu’da batıda da bütün savaşlarda aklınıza hayalinize gelecek tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur. Ganimettir dikkat edin. Yani bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler. Rakamları tam bilemiyoruz. Yaşanan ve yaşanmaya devam eden Ortadoğu’da çatışmalardan birçok göç alan bir ülke olarak birçok çocuğunu özellikle İstanbul ve Ankara illerinde sokaklarda türlü suiistimallere maruz kalırken gördük. Tüm yeni savaş anlaşmalarına rağmen halihazırda sivil kayıpların orada savaşlar çok yüksektir Filistin’de görüyorsunuz gözünüzün önünde izleniyor. Lübnan’da gözümüzün önünde oluyor. Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur. Sanmayın ki askerler daha fazla sayıda ölüyor. Ya ölüyorlar, ya ayrı düşüyorlar. Her şeyden önce çocuklar bize emanettir. Emanetlerin manası üzerine zaman zaman akıl yormanızı isterim. Tüm çabamıza, iyi niyetimize, gayretimize rağmen yeterince iyi bir ana baba, yeterince mahalledeki güvenlik görevlileri, yeterince iyi bir okul ve öğretmenler olsa dahi bir çocuğun başına aksilik gelmeme ihtimali düşüktür. Bir çocuğu yetiştirmek hiç kolay değildir. Atalarım ‘çocuğu siz mi büyüttüğünüzü sanıyorsunuz’ derdi. Melekler koruyor yani” ifadelerini kullandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 21:56
Trabzonspor’un borcu 3 milyar 940 milyon TL
Trabzonspor, 31 Ekim 2024 tarihi itibarıyla güncel borç miktarını 3 milyar 940 milyon TL olarak açıkladı. Bordo-mavili kulüpten yapılan açıklamada, "Bugün, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) açıkladığımız mali tablolar; halka açık şirketimiz olan Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş’nin, 31 Ağustos 2024 tarihli hesaplarına ilişkindir. Söz konusu mali tablolarda; eylül ayı içerisinde gerçekleştirdiğimiz sermaye artırımı ve diğer ekonomik hamlelerimizin sonuçları yer almamaktadır. 31 Ekim 2024 tarihi itibarıyla kulübümüzün güncel borç miktarı 3 milyar 940 milyon TL olarak resmi web sitemizde yer alan 48. Dönem Faaliyet Raporunda kamuoyuna duyurulmuştur. Son dönemde gerçekleştirmiş olduğumuz ekonomik hamlelerin ne kadar kritik ve nasıl bir öneme sahip olduğu açıklanan raporlarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kulübümüzün güncel mali tabloları, ay sonunda gerçekleştirilecek Olağan Genel Kurul toplantısında tüm detayları ile camiamızla paylaşılacaktır" denildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 15:31
15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı
Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı 15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı. 15. Paten Futbolu Dünya Kupası, 21-26 Kasım tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirilecek. Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı Paten Futbolu Dünya Kupası’nın oynanacağı Hayri Gür Spor Salonu’nda açılış programı düzenlendi. Açılışa Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Gençlik Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu, Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour, Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur, ilçe belediye başkanları, il protokolü, öğrenciler ile 24 ülkeden 214 sporcu yer aldı. Mehter gösterisiyle başlayan programda konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, dünya ve spor şehri Trabzon’da uluslararası bir organizasyonu gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, "Trabzon’umuzun birçok özelliğinin, güzelliğinin ve değerinin farkındayız. Öne çıkan değerlerimiz ve güzelliklerimiz var. Bunlardan bir tanesi de spor şehri oluşumuz. Futbolla başlayan ama bütün branşlarda devam eden organizasyon kabiliyetine sahip hem bir spor şehri hem de bir olimpiyat şehriyiz. Çok büyük uluslararası organizasyonlar yapabilmiş bir şehiriz. Bundan dolayı mutluyuz, gururluyuz" dedi. "Dünya barışına katkı sağlasın" Başkan Genç, bu organizasyonun barış ve kardeşliğe katkı sunmasını arzuladıklarını vurgulayarak, "15. Dünya Paten Futbolu Dünya Kupası’nı gerçekleştiriyoruz. Çok önemli bir organizasyon. 24 ülkemizin sporcuları şehrimizde. Dünyanın gözü paten futboluyla beraber Trabzon’da. Paten futbolu Trabzon’umuzla beraber yeniden ivme yakalıyor. Ben bu organizasyona bir taraftan ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşarken, spor şehri Trabzon’umuzdan dünyaya da bir mesaj vermek istiyorum. Spor, dostluk ve kardeşliktir. Burada dünyanın her yerinden, 24 ülkemizden sporcular var. Kardeşlik içerisinde bir organizasyonda buluştular. Bu kardeşliğin, dünya barışına da katkı sağlamasını istiyoruz. Çünkü şu anda en fazla buna ihtiyacımız var. Bu organizasyonun ve buluşmaların yeryüzünde yaşanan savaşların, soykırımların son bulmasına katkı sağlamasını diliyorum. Bu iş önemli bir iş. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Pour: "Bize her yer Trabzon" Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour da Türkiye’de ilk organizasyonlarını spor şehri Trabzon’da gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Bu organizasyonun hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere emeği gelen herkese teşekkür ediyorum. Bize her yer Trabzon" şeklinde konuştu. Adanur: "Gurur içerisindeyiz" Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur ise, "Paten futbolunu Trabzon’a getirmenin gururu içerisindeyiz. Başkanımız Ahmet Metin Genç’e çok teşekkür ediyorum. Paten gerçekten modern bir spor haline geldi. Onu Trabzon’da futbolla birleştiriyoruz. İnşallah gençlerin gelecekte en çok sevdiği spor olacak" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından plaket takdimi, horon, kolbastı ve sema gösterileri yapıldı. Uluslararası organizasyon, gösteri maçının ardından Fransa ve Kenya arasında oynanan ilk maçla start aldı.
17 Kasım 2024 Pazar - 11:09
"Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerin atıklarıyla kirlendiğini belirterek, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor” dedi. Karadeniz, çevresindeki ülkelerden her yıl gelen yaklaşık 100 bin ton atıkla giderek kirleniyor. Katı atık ve mikroplastikler ile yoğun bir kirlilik tehdidi altında bulunan Karadeniz’de balık popülasyonu da etkileniyor. Konuyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirterek, “Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bir iç deniz. Çevresindeki ülkelerin direk nehirlerinden ve karalardan direk boşaltılan atıklarla kirlenen bir deniz. Uzun yıllardır kirliliğe maruz kalan bir deniz. Çevre ülke hirlerden su girdisi olan Karadeniz bu ülkelerin atıklarıyla kirleniyor” diye konuştu. Yaklaşık 100 bir ton plastik atığın Karadeniz’e boşaldığını dile getiren Erüz, “1960’lardan 2000’lere kadar olan endüstriyel gelişmenin getirdiği büyük bir kirlilik yükü söz konusuydu ama ondan sonra işte Avrupa Birliği’nin uygulamaları, bizim ve diğer ülkelerin de uyumuyla birlikte endüstriyel kirleticiler azalmakla birlikte, yani fabrikasyon ve diğer etkilerle kirlilik azaldı. Son yıllarda artan petrol taşımacılığı kaynaklı olan petrol kirliliği Karadeniz’de etkin ama şu anda en çok etkili olan ve hızla artan plastik kirliliği. Bu plastikler dediğimiz işte bizim poşetimiz işte pet şişelerimiz gibi diğer plastik malzemeler olabileceği gibi örneğin bir kremin içerisinde bulunanlardan başlayıp daha büyük boyuta kadar giden mikro plastik dediğimiz gözle görülen ya da gözle göremeyen boyuttaki plastiğin küçük parçacıkları da yoğun bir şekilde hem atmosferden hem nehirlerden hem de karalardan denize boşalıyor. Her yıl çok hızlı bir şekilde bu oran artıyor. Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor. Taşıyıcı olan görevi gördüğü için bazen işte istenmeyen organizmaların bir bölgeden bölgeye taşınmasında da taşıyıcı rolü oynuyor. Dolayısıyla bu anlamda biyolojik olarak da ortamdaki ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bir durum var. Bu anlamda baktığımızda Karadeniz evet insan etkisiyle hızlı bir şekilde maalesef kirleniyor. Bu kirlenen denizden biz hamsi palamut gibi balıklarımızı avladığımız bir deniz. Dolayısıyla kirlettiğimiz deniz aslında nihayetinde dönüp dolaşıp bize besin olarak geri dönüyor. Kirliliğe neden olan insanoğlu kirliliği azaltması gereken de yine insanoğlu” şeklinde konuştu. “Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var” Karadeniz’deki kirliliğinin balık popülasyonu da etkilediğini kaydeden Erüz, “Fiziksel, kimyasal, biyolojik kirlilik o bölgede yaşayan balık popülasyonunu mutlaka etkiler. Özellikle bu kıyı dolguları ile birlikte balıkların yaşadığı kırsal bölgeler çok büyük tahribat var. Sığ su balıklarının yaşam ortamının ortadan kaldırılması büyük bir sıkıntı. Plastik ve diğer kirleticilerin denizdeki varlığı denizde bulunan canlıların etkilenmesine sebep olmaktadır. Örneğin palamut sadece Karadeniz’de yaşamıyor. Akdeniz, Ege’de de yaşıyor ve oradan Karadeniz’e göçüp geri gidiyor. Yine aynı şekilde lüfer benzer bir davranış gösteriyor. Hamsi Karadeniz içerisinde tur atıyor. Kuzeyden kirli bir bölgeye denk gelirse yumurtladığı bölgede kirliliğe maruz gelirse yumurtlama oranı azalıyor. Beslendiği dönemde ortamda bir kirliliğe bağlı besin azalması söz konusuysa o da ondan etkileniyor. Dolayısıyla kirlilik mutlaka balık popülasyonu etkiliyor ama kirliliğe bağlı ne kadar popülasyon değişti, küresel ısınmaya veya sıcaklık artışı ne kadar etkiliyor anlamında söylemek çok kolay değil. Detaylı bir çalışma gerektiriyor. Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var. Balıkların özellikle belli türlerin daha baskın hale gelip bazı türlerin ise yavaş yavaş ortadan kalkma riski olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı. Erüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından yapılan mevsimsel izleme ölçümlerinde Trabzon kıyılarında su kalitesi orta ve kötü sınıf olarak belirlendiğini belirterek, bölgenin en kirli sularının bulunduğu Trabzon’da hem akarsu hem de kanalizasyonlardan kaynaklanan kirliliğinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 21:23
Denis Draguş: "Trabzonspor’da çok mutluyum"
Trabzonspor’un Rumen golcüsü Denis Draguş, kulüpten ayrılmak istediği yönünde çıkan haberleri yalanlayarak, "Şunu net bir şekilde ifade etmek isterim ki Trabzonspor’da çok mutluyum" dedi. Bordo-mavili oyuncu Denis Draguş, bazı basın organlarında kulüpten ayrılmak istediği yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Draguş, Trabzonspor gibi büyük bir camianın parçası olmaktan gurur duyduğunu vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu: “Son günlerde Rumen basınına dayandırılarak yayılan ve tamamen asılsız olan haberlere büyük bir şaşkınlıkla tanık oldum. Bu tür spekülasyonların, bazı çıkarlar doğrultusunda yapıldığını düşünüyorum. Şunu net bir şekilde ifade etmek isterim ki Trabzonspor’da çok mutluyum. Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ile aramda son derece iyi bir iletişim var ve kulübümüze en iyi şekilde hizmet etmeye kararlıyım. Sahada elimden gelenin en iyisini yaparak takımımızın başarılarına katkıda bulunmayı hedefliyorum. Taraftarlarımızdan, bu tür temelsiz haberlere itibar etmemelerini önemle rica ediyorum.”
16 Kasım 2024 Cumartesi - 14:31
Trabzonspor, Adana Demirspor maçı hazırlıklarını sürdürdü
Trabzonspor, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında oynayacağı Adana Demirspor maçının hazırlıklarına devam etti. Bordo-mavililer antrenmanda U19 takımıyla maç yaptı. Karadeniz ekibi bir günlük iznin ardından Adana Demirspor maçı hazırlıklarını sürdürecek.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 10:19
Prof. Dr. Gürdal Yılmaz’dan o virüslerle ilgili dikkat çeken açıklama
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, eskiden beri dolaşıma girmiş, insanlar arasında yayılmış virüslerin her zaman tek dük karşımıza çıkacağına dikkat çekerek, “Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var” dedi. Halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalındığını kaydeden Yılmaz, “Biz o salgını 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli. Ağırlaşıp ta tanı konulması, hafif geçiren çok vaka var” diye konuştu. Eskiden grip geçirildiği zaman bir hafta ya da on günde düzeliyordu Ekim-Kasım aylarında solunum yolu hastalıkların arttığını eskiden bir hafta ya da on günde geçen bu hastalıkların artık süresi uzadığına dikkat çeken Yılmaz, “Ekim-Kasım ayları hava değişimlerinin olduğu aylar. Bu aylarda en çok gördüğümüz enfeksiyon hastalıkları solunum yolu enfeksiyonları. Her zaman gördüğümüz ishal, idrar yolu enfeksiyonları yine devam ediyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonları özellikle grip tarzındaki enfeksiyonlar bu aylarda daha çok karşımıza çıkıyor. Bu grip geçen sene Eylül ayında başlayıp devam eden dört mevsim grip dediğimiz bir grip sezonu yaşadık. Bu yazın bir süre ara vermişti şimdi tekrar böyle bir grip durumu söz konusu gribal şikâyetler. Bu şikâyetlerin eskisine göre farklılığı geçen seneden beri aynı şekilde eskiden grip geçirildiği zaman bir haftada ya da on günde düzelmiş oluyordu. Şimdi uzamış bir süreç var. Özellikle belki hastanın kas ağrıları eklem ağrıları halsizliği düzeliyor ama öksürük şikâyeti bir ay iki ay üç ay kadar sürebiliyor. Bunlarla karşılaşıyoruz ve hastalarımız bundan mustarip olarak karşımıza geliyor. Bunlara ne neden oluyor? Tekrarlayan viral enfeksiyonlar farklı farklı virüsler olabileceği gibi yaşantı şeklinin değişmesi obezitenin artması, yiyeceklerden doğallıktan uzaklaşma, katkı maddeli yiyecekler yeme vücudun bağışıklık sistemi düşmesi ve yaşın yükselmesi olarak düşünebiliriz” diye konuştu. Covit -19 hala devam ediyor Gribal enfeksiyonların pandemi ile ilgili olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylenemeyeceğini belirten Yılmaz, “Pandemi ile alakalı mıdır? Bu noktada bir şey diyemeyiz ama sonuçta gribal şikayetlerin bir kısmında Covit -19 hala devam ediyor bu var. İnfluenza var RSV dediğimiz Respiratuar sinsityal virüs var sıklıkla karşılaştığımız. Yine sigara kullanımının artması ile birlikte bu enfeksiyonların biraz daha uzaması söz konusu olabiliyor. Halkımızın biraz daha yediğine içtiğine dikkat etmesi hijyenine dikkat etmesi gerekiyor. Temiz hava almasını öneriyoruz, rüzgârda kalmaması rüzgarlı ortamlarda gereken bariyer önlemlerini alması giysisini ona göre giyinmesi gerekiyor. Özellikle cereyan ortamında kalmamasını öneriyoruz” dedi. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı Hava sıcaklığının birden yükselip azalması hastalıkları tetiklediğini ifade eden Yılmaz, “Sıkıntımız, hava sıcaklığının birden bire yükselmesi birden bire düşmesi. Vücut adaptasyon sürecini buna yeterince ayarlayamıyor. Yeterince ayarlayamadığı için de enfeksiyon hastalıkları karşımıza çıkıyor. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı. Biz mesela bu aylarda İnfektif endokardit daha çok görüyoruz. Yani kardiyak rahatsızlıkları var bu dönemlerde bir artış söz konusu. Yine menenjit vakalarımız oldu bu şekilde. Yaz sonu Kırım Kongo bitiyor son baharda solunum yolu enfeksiyonları başlıyor. İshal yaz ile birlikte devam ediyor. Bu dönemde de gribal hastalıklarda bir artış oluyor” diye konuştu. Covıt-19 var domuz gribi de ara ara var Virüslerin her zaman tek dük olacağına dikkat çeken Yılmaz, “Bunlar her zaman tek dük, her zaman olacak şeylerdir. Eskiden beri dolaşıma girmiş insanlar arasında yayılmış virüsler her zaman tek dük vakalar şeklinde karşımıza çıkacaktır. Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var. O salgını biz 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli, ağırlaşıp ta tanı konulması. Hafif geçiren çok vaka var” dedi.
15 Kasım 2024 Cuma - 21:44
Rize’deki deprem Trabzon’un ilçelerinde de hissedildi
Rize’de meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem Trabzon’un Rize’ye yakın ilçelerinde de hissedildi. Rize’nin Hemşin ilçesinde 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Trabzon’un Of ve Araklı ilçelerinde de hissedilen deprem anları güvenlik kameralarına yansıdı. Of ilçesinde koltuk değneği yardımıyla yürüyen bir vatandaş otomobile bindiği sırada depreme yakalandı. Sarsıntının etkisiyle ne olduğunu anlamaya çalışan yaşlı adamın etrafa baktığı anlar güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
15 Kasım 2024 Cuma - 16:17
Ertuğrul Doğan: “Trabzonspor’un önündeki en önemli problem vergi borcu”
Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, bordo-mavili kulübün önündeki en önemli problemin vergi borcu olduğunu belirterek, “Trabzonspor’un gelir kalemlerini bir an önce artırması, kendi sabit getiriler ortaya çıkarması lazım. Bu getirilerle beraber de bir an önce Trabzonspor’un yüzde 50’nin üzerinde faiz yiyen vergi borcundan kurtulması lazım” dedi.
15 Kasım 2024 Cuma - 15:25
Trabzon’da ’TRAMAR’ açıldı, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşların et ve süt ürünleri ile temel gıda maddelerine uygun fiyatlarla erişebilmesi amacıyla hayata geçirdiği satış merkezi TRAMAR, düzenlenen törenle açıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından indirimli et ve süt ürünleri ile temel gıda maddelerinin satışa sunulacağı TRAMAR’ın açılışı yapıldı. Açılışa Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı ve Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu, Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan ve çok sayıda kişi katıldı. Açılışta bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Belediyecilik bir yönüyle halka bütünüyle hizmet etmektir. Sadece su, altyapı işi değildir; halkımızın yaşamına dokunmaktır. Halkımızın doğumundan ölümüne kadar bütün sorunlarıyla muhatap olmaktır. AK Parti belediyecilik anlayışı, eser ve hizmet siyasetinin yanında sosyal belediyecilik anlayışıdır. Belediyecilik işinin mimarı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde ülkemizin her noktasında olduğu gibi şehrimizde de bu anlayışı ortaya koyuyoruz. Göreve geldiğimiz andan itibaren emeklilerimize ve gençlerimize kolaylıklar sağladık. Açılışını yaptığımız TRAMAR ile halkımızın temel gıda maddelerine daha uygun fiyatla erişmesi bu anlamda önemlidir. Attığımız adımlar aynı anlayışla devam ediyor. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürümüzle beraber müzakeresini yaptık, protokolünü imzaladık. Ben huzurlarınızda kendilerine çok çok teşekkür ediyorum. Çok mükemmel bir iş ortaya çıktı. Biz belediyeyiz, bizim işimiz ticaret yapmak değil; esnafımızla rekabet etmek asla değil. Vatandaşımızın uygun şartlarda en azından temel gıda maddelerine ulaşımları konusunda piyasadan daha uygun şartları temin etmeyi ve sunmayı amaçlıyoruz. Şu anda piyasadan en az yüzde 30 gibi bir farkla bu hizmeti vatandaşlarımıza sunacağız. Burada yerli ve organik ürünlerimizi satacağız. Derdimiz vatandaşımıza hizmet etmektir” dedi. Vali Yıldırım: “Çok önemli bir adım” Trabzon Valisi Aziz Yıldırım da projenin önemine vurgu yaparak, “Büyükşehir Belediyemizin halkımıza uygun fiyatlarda temel gıda ürünleri sunarken, bir yandan da piyasayı dengeleyecek bu girişimini son derece kıymetli buluyorum. Bu adım hemşehrilerimizin kaliteli, sağlıklı ve uygun fiyatlı temel gıda ürünlerine ulaşması adına atılmış önemli bir adımdır. Bu girişimle belediyemiz, halkımızın yanında durarak onların günlük hayatını kolaylaştırmak için elini taşın altına koymuş, sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket etmiş, sosyal belediyeciliğin çok önemli bir örneğini ortaya koymuştur” diye konuştu. Konuşmaların ardından TRAMAR’ın açılışı gerçekleştirilirken, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
15 Kasım 2024 Cuma - 10:05
Sahil Güvenlik ekipleri Karadeniz’de 7/24 devriyede
Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri, Karadeniz sularında 7 gün 24 saat aralıksız devriye görevi yapıyor. 1 Eylül itibarıyla başlayan av sezonunda denetimlere ağırlık veren ekipler, yasa dışı ve kayıt dışı balıkçılık yapanlara göz açtırmıyor. Sahil Güvenlik ekipleri, Türkiye’nin üç tarafını çevreleyen denizlerde 7/24 görev başında. Gece gündüz kesintisiz bir şekilde mavi vatan için nöbet tutan Sahil Güvenlik ekipleri, su ürünleri avcılığı denetimlerine de ağırlık veriyor. Türk sularında bulunan canlı deniz kaynaklarının gelecek nesillere aktarılması için çalışmalarını sürdüren Sahil Güvenlik ekipleri, ticari ve amatör balıkçılar ile yasa dışı, kayıt dışı ve düzenlenmemiş balıkçılık yapanlara göz açtırmıyor. Alkolmetre ile denetim gerçekleştiriliyor Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri, 1 Eylül itibarıyla ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılan balıkçıların hem güvenliğini hem de avlanan balıkların boy limitini kontrol ediyor. Arama kurtarma faaliyetleri, deniz güvenliği ve emniyetinin yanı sıra yasa dışı su ürünleri avcılığı ve deniz kirliliği konusunda da gerekli kontrolleri ve denetimleri yapan Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri, Ordu-Giresun il sınırından Gürcistan sınırına kadar olan sorumluluk sahası içerisinde su ürünleri denetimlerini saha, zaman, belge kontrolü ve teknik koşulların incelenmesi çerçevesinde icra ediyor. Gerektiğinde ilgililere idari para cezası uygulayan Sahil Güvenlik ekipleri, elde edilen ürün ve av araçlarına su ürünleri mevzuatı kapsamında el koyuyor. Mavi vatanda can güvenliğini korumak için gerekli kontrolleri yapan ekipler, alkolmetre ile denetim de gerçekleştiriyor. TCSG-95 Komutanı Yüzbaşı Deniz Karaduman, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın silahlı bir genel kolluk kuvveti olduğunu belirterek, “2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Teşkilat Görev ve Yetkileri Yönetmeliği çerçevesinde komutanlığımız arama kurtarma faaliyetleri icra etmek, deniz güvenliğini ve emniyetini sağlamak, düzensiz göçle mücadele etmek, yasa dışı su ürünleri avcılığını önlemek ve gerekli denetimleri yapmak, denizlerimizde yapılan her türlü kaçakçılık faaliyetlerini izlemek ve önlemek, deniz kirliliği konusunda gerekli kontrolleri ve denetimleri yapmak, denizi kirleten tüzel veya gerçek kişilere gerekli adli ve idari yaptırımları uygulamak başta olmak üzere stratejik öneme haiz tesislerin korunması gibi kapsamlı ve kritik görevleri de başarılı bir şekilde yerine getirmektedir. Mavi vatan denizlerimizde veya sahilde bir olayla karşılaştığınızda Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline telefon, telsiz, SG mobil uygulaması ve internet üzerinden ulaşabilirsiniz” dedi. “Mavi vatanımızın her yerinde görev yapabiliriz” Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı’na bağlı olarak Ordu-Giresun il sınırından Gürcistan sınırına kadar görev sahalarının olduğunu kaydeden Karaduman, “Sadece bu görev sahasıyla yetinmeyip gerektiğinde ve acil durumlarda mavi vatanımızın her yerinde görev yapabiliriz. Görev periyodumuz, görev yoğunluğuna istinaden değişiklik göstermekle beraber gemi üzerinde bulunan lastik bot ve karada bulunan aracımız her gün görev yapmaktadır. Bunun yanı sıra ihbar durumunda hazır kontrol tim ekibimiz de bulunmaktadır” şeklinde konuştu. “Alkolmetre ile sorumluluk sahamızda bulunan şahıslara gerekli testleri uygulamakta olup, işlem yapabilmekteyiz” Yapılan denetimlerde alkolmetre ile gerekli testlerin uygulandığını söyleyen Karaduman, “Sahil Güvenlik Komutanlığı, 668 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği 25 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca alınan karara istinaden silahlı bir genel kolluk kuvveti olarak doğrudan İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. Dolayısıyla kurumumuz diğer kolluk kuvvetlerinin uygulayabileceği yaptırımların hemen hemen tamamını uygulayabilmektedir. Yapmış olduğumuz denetimlerde komutanlığımız bünyesinde bulunan alkolmetre ile sorumluluk sahamızda bulunan şahıslara gerekli testleri uygulamakta olup, işlem yapabilmekteyiz” diye konuştu. “Denizlerimizi zaman mefhumu gözetmeksizin 7/24 esasına göre takip ediyoruz” Mavi vatanın her bir karış toprağı ve güvenliği için tüm gelişmiş sistemleri kullanmaya ve tedarik etmeye devam ettiklerini kaydeden Karaduman, “Şu an envanterimizde bulunan Bayraktar TB2 İHA, İnsansız Sualtı Gözlem Aracı (ROV cihazı), yandın taramalı sonar (YTS), su altı intikal aracı scooter, uzaktan kumandalı insansız cankurtaran aracı (İCA), telsiz, ka bant uydu sistemi, gece görüş termal kameralar ve mobil radarlarımız gibi cihazlar ile gücümüze güç katarak vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam ediyoruz. Ayrıca bir anayurt güvenlik projesi olarak başlatılan Sahil Güvenlik Yönetim Sistesi (SGYS) kapsamında kurulan sistemlerle denizlerimizi zaman mefhumu gözetmeksizin 7/24 esasına göre takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
15 Kasım 2024 Cuma - 09:50
Sahil Güvenlik ekipleri Karadeniz’de 7/24 devriyede
Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri Karadeniz sularında 7 gün 24 saat aralıksız devriye görevi yapıyor. 1 Eylül itibariyle başlayan av sezonunda denetimlere ağırlık veren mavi vatanın kurtarıcı elleri huzur ve emniyet için yasa dışı, kayıt dışı ve düzenlenmemiş balıkçılık yapanlara göz açtırmıyor. Sahil Güvenlik ekipleri, Türkiye’nin 3 tarafını çevreleyen denizlerde 7/24 görev başında. Gece-gündüz kesintisiz bir şekilde Mavi Vatan için nöbet tutan Sahil Güvenlik ekipleri su ürünleri avcılığı denetimlerine de ağırlık veriyor. Türk sularında bulunan canlı deniz kaynaklarının gelecek nesillere aktarılması için çalışmalarını sürdüren Sahil Güvenlik ekipleri, ticari ve amatör balıkçılar ile yasa dışı, kayıt dışı ve düzenlenmemiş balıkçılık yapanlara göz açtırmıyor. Alkolmetre ile denetim gerçekleştiriliyor Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri, 1 Eylül itibariyle ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılan balıkçıların hem güvenliğini hem de avlanan balıkların boy limitini kontrol ediyor. Arama kurtarma faaliyetleri, deniz güvenliği ve emniyetinin yanı sıra yasa dışı su ürünleri avcılığı ve deniz kirliliği konusunda da gerekli kontrolleri ve denetimleri yapan Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri, Ordu-Giresun il sınırından Gürcistan sınırına kadar olan sorumluluk sahası içerisinde su ürünleri denetimlerini saha, zaman, belge kontrolü ve teknik koşulların incelenmesi çerçevesinde icra ediyor. Gerektiğinde ilgililere idari para cezası uygulayan Sahil Güvenlik ekipleri, elde edilen ürün ve av araçlarına su ürünleri mevzuatı kapsamında el koyuyor. Mavi Vatan’da can güvenliği korumak için gerekli kontrolleri yapan ekipler, alkolmetre ile denetim de gerçekleştiriyor. Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı’nda TCSG-95 Komutanı Yüzbaşı Deniz Karaduman, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın silahlı bir genel kolluk kuvveti olduğu belirterek, “2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Teşkilat Görev ve Yetkileri Yönetmeliği çerçevesinde komutanlığımız arama kurtarma faaliyetleri icra etmek, deniz güvenliğini ve emniyetini sağlamak, düzensiz göçle mücadele etmek, yasa dışı su ürünleri avcılığını önlemek ve gerekli denetimleri yapmak, denizlerimizde yapılan her türlü kaçakçılık faaliyetlerini izlemek ve önlemek, deniz kirliliği konusunda gerekli kontrolleri ve denetimleri yapmak, denizi kirleten tüzel veya gerçek kişilere gerekli adli ve idari yaptırımları uygulamak başta olmak üzere stratejik öneme haiz tesislerin korunması gibi kapsamlı ve kritik görevleri de başarılı bir şekilde yerine getirmektedir. Mavi vatan denizlerimizde veya sahilde bir olayla karşılaştığınızda Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline telefon, telsiz, SG mobil uygulaması ve internet üzerinden ulaşabilirsiniz” dedi. “Mavi Vatanımızın her yerinde görev yapabiliriz” Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanlığı bağlısı olarak Ordu-Giresun il sınırından Gürcistan sınırına kadar görev sahalarının olduğunu kaydeden Karaduman, “Sadece bu görev sahasıyla yetinmeyip gerektiğinde ve acil durumlarda Mavi Vatanımızın her yerinde görev yapabiliriz. Görev periyodumuz, görev yoğunluğuna istinaden değişiklik göstermekle beraber gemi üzerinde bulunan lastik bot ve karada bulunan aracımız her gün görev yapmaktadır. Bunun yanı sıra ihbar durumunda hazır kontrol tim ekimizde bulunmaktadır” şeklinde konuştu. “Alkolmetre ile sorumluluk sahamızda bulunan şahıslara gerekli testleri uygulamakta olup işlem yapabilmekteyiz” Yapılan denetimlerde alkolmetre ile gerekli testlerin uygulandığını söyleyen Karaduman, “Sahil Güvenlik Komutanlığı 668 sayılı kanun hükmünde kararname gereği 25 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca alınan karara istinaden silahlı bir genel kolluk kuvveti olarak doğrudan İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. Dolayısıyla kurumumuz diğer kolluk kuvvetlerinin uygulayabileceği yaptırımların hemen hemen tamamını uygulayabilmektedir. Yapmış olduğumuz denetimlerde Komutanlığımız bünyesinde bulunan alkolmetre ile sorumluluk sahamızda bulunan şahıslara gerekli testleri uygulamakta olup işlem yapabilmekteyiz” diye konuştu. “Denizlerimizi zaman mefhumu gözetmeksizin 7/24 esasına göre takip ediyoruz” Mavi Vatan’ın her bir karış toprağı ve Mavi Vatan’ın güvenliği için tüm gelişmiş sistemleri kullanmaya ve tedarik etmeye devam ettiklerini kaydeden Karaduman, “Şu an envanterimizde bulunan Bayraktar TB2 İHA, İnsansız Sualtı Gözlem Aracı (ROV cihazı), yandın taramalı sonar (YTS), su altı intikal aracı scooter, uzaktan kumandalı insansız cankurtaran aracı (İCA), telsiz, ka bant uydu sistemi, gece görüş termal kameralar ve mobil radarlarımız gibi cihazlar ile gücümüze güç katarak vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam ediyoruz. Ayrıca bir anayurt güvenlik projesi olarak başlatılan Sahil Güvenlik Yönetim Sistesi (SGYS) kapsamında kurulan sistemler ile denizlerimizi zaman mefhumu gözetmeksizin 7/24 esasına göre takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
14 Kasım 2024 Perşembe - 14:54
Çakırgöl için tarihi adım
Trabzon ve Gümüşhane’nin yanı sıra bölge turizmi açısından büyük önem taşıyan Çakırgöl Kış Turizm Merkezi Projesi için iki şehrin yöneticileri Ankara’da buluştu. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde özellikle kış turizmi açısından büyük önem taşıyan Çakırgöl Kış Turizm Merkezi Projesi’nde tarihi bir adım daha atıldı. 5 bin 600 yatak kapasitesi olacak ve bin 900’ü doğrudan 13 bin 300 dolaylı istihdam hedeflenen projeyle ilgili Ankara’da üst düzey toplantı düzenlendi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu himayesinde gerçekleştirilen toplantıya Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, geçmiş dönem Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Yılmaz Büyükaydın ile Vehbi Koç, AK Parti Gümüşhane Milletvekili Celalettin Köse, MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (TTSO) Erkut Çelebi, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (GTSO) İsmail Akçay, Gümüşhane İl Genel Meclisi Başkanı Eşref Balki ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Mustafa Yaylalı katıldı. Toplantıda, projeye ilişkin bugüne kadar yapılan çalışmalarla ilgili sunum yapıldı. 2009 yılında başlatılan teknik analiz çalışmaları sonucunda kış turizm merkezi olabileceği değerlendirilen Çakırgöl’ün, aynı zamanda yaz turizmine de uygun bir alan olarak tespit edildiği belirtildi. Kayseri Erciyes ve Erzurum Palandöken’deki işletmeler ve yönetim şirketleriyle teknik toplantıların yapıldığı vurgulanırken, projenin en önemli başlangıç ihtiyacı olan Çakırgöl Turizm Merkezi Yönetim A.Ş.’nin kurulmasının kararlaştırıldığı vurgulandı. Altyapı çalışmalarına hızla başlanılacak Başkentteki toplantıda bu şirketin yapısı ve bundan sonraki süreç değerlendirilerek tam mutabakat sağlandı. Alınan karara göre şirket bünyesinde Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Trabzon Ticaret Sanayi Odası yüzde 49, Gümüşhane Özel İdaresi, Gümüşhane Ticaret Sanayi Odası ve Gümüşhane Belediyesi yüzde 49, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) yüzde 1’er hisse ile temsil edilecek. Yaklaşık 45 gün sürmesi beklenen şirketin hisse devir işlemlerinin ardından, alanın tahsisi, eş zamanlı proje ve atık su, içme suyu şebekesi, arıtma üniteleri gibi altyapı çalışmalarına da hızlıca başlanılacak. Özellikle bölgeye ilave katma değer katacak olan Çakırgöl-Gümüşhane bağlantı yolunun yapımı konusunda da teknik çalışmalara acilen başlanılması kararlaştırıldı. Başkan Genç: “Bölgemizin geleceği turizmde” Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Bölgemizin geleceğinin turizmde olduğunun bilincindeyiz. Turizmi 12 aya yaymak, çeşitliliğini artırmak ve 1 milyar 76 milyon dolar olan turizm gelirini yükseltmek için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Çakırgöl Kış Turizm Merkezi Projesi bu çalışmalarımızın en önemlisidir. Sadece Trabzon ve Gümüşhane için değil tüm Karadeniz Bölgesi için bir kalkınma projesidir, tarihi bir fırsattır. Bu projeyle bölgemize muhteşem bir turizm merkezi kazandıracağız. Çakırgöl, sadece istihdam açısından değil, diğer turizm hedeflerimizin gerçekleşmesi açısından da çok kıymetli bir projedir. Süreci ilerletmek için bir araya geldiğimiz toplantı gayet verimli geçti. Projeyi daha da ileriye taşıma noktasında önemli adımlar attık. Projeyle 5 bin 600 yatak kapasitesine sahip modern tesisler inşa edilecek. Binlerce kişiye istihdam sağlama hedefiye yola çıkıldı. Projeye başından itibaren destek veren şehrimizin evladı Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sn. Abdulkadir Uraloğlu’na, bu işin öncüsü olan ve önemli çalışmalar gerçekleştiren geçmiş dönem Devlet Bakanımız Faruk Nafiz Özak’a, Bakan Yardımcımız Nadir Alpaslan’a tüm Trabzon ve Gümüşhane milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, ticaret ve sanayi odası başkanlarımıza ve diğer paydaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Hedefimiz, en kısa sürede Çakırgöl Kış Turizm Merkezi’ni hayata geçirerek Trabzon ve Gümüşhane’yi yeni bir turizm merkeziyle buluşturmak ve bölgeyi dünya çapında bir turizm destinasyonu haline getirmektir. El birliği ve kararlılıkla bu projeyi başarıyla tamamlayacağımıza inanıyoruz” dedi.
14 Kasım 2024 Perşembe - 13:36
Trabzonspor, Adana Demirspor maçı hazırlıklarını sürdürdü
Trabzonspor, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında oynayacağı Adana Demirspor maçı hazırlıklarını bugün yaptığı antrenmanla sürdürdü. Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde yapılan antrenmanda oyuncular, salonda kuvvet çalışmasının ardından sahada ayak tenisi çalışması gerçekleştirdi. Bordo-mavililer, çalışmalarını saat 16.00’da yapacağı antrenmanla sürdürecek.
14 Kasım 2024 Perşembe - 13:23
Üniversite öğrencilerden anlamlı proje
Trabzon’da üniversite öğrencileri zorlu kış şartlarının yaşandığı Zigana Dağı güzergâhında mama istasyonu inşa edip, besleme yaptı. Trabzon Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü son sınıf öğrencileri Aleyna Keskin, Şevval Aydın, Barış Derlik, Özkan Karataş, Berivan Karakaş, Yaren Rukiye Yiğit ‘Topluma Hizmet Uygulamaları’ dersi kapsamında oluşturdukları proje ile zorlu kış şartlarının yaşandığı Zigana Dağı Geçidi’nde, soğuk ve açlıkla mücadele eden köpeklerin yaşama tutunabilmesi için mama istasyonu inşa ederek besleme yaptı. 2023 yılı Mayıs ayında Zigana Tüneli’nin açılması ile atıl kalan güzergâhta bulunan birçok lokanta da kapanınca bölgede yaşayan köpekler yiyecek bulmakta zorlanmaya başladı. Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (TRAHAYKO) iş birliği ile hazırlanan projede, öğrenciler bölgede ölüme terk edilen hayvanlara dikkat çekti. 15 saat aç kalan hayvanların donarak öldüğüne dikkat çeken TRAHAYKO Derneği Başkanı Lütfiye Tüzün Kurban, “Biz aslında daha önce buraya gelmeyi planlıyorduk. Havalar soğuk diye ertelemek zorunda kaldık. Bizim soğuk diye gelmeye cesaret edemediğimiz yerde bu hayvanlar yaşıyorlar. Burada besleme yaparken bir köpek vardı bize patisini verdi. Et yemedi, mama yedi. Bu durum, köpeğin evden atıldığı yani zamanında insan elinin değdiği bir hayvan olduğu anlamına geliyor. Hayvanları buralara atmayın yaşama şansları gerçekten çok az oluyor. Burada soğukla, trafikle, yaban hayatı ile mücadele ediyorlar. Köpekler 15 saat boyunca bir şey yemediği zaman açlıktan donarak ölebiliyorlar. Hayvanları terk etmeyelim. Özellikle bu gibi bölgelere atıp gitmeyelim. Bu gibi alanlarda hayvanlar ölüme bırakılmış oluyor. Buralarda insan yok. Düşünerek hayvan alalım. Aldığımız hayvan heveslik olmasın, ömürlük olsun” şeklinde konuştu. “Geçmişte yuvası olan köpekler bu alanda ölüme terk edilmiş” Projeyi yürüten öğrencilerden Aleyna Keskin, doğada sıcak bir yuvadan uzakta yaşamını sürdüren sokak hayvanlarının insan desteğine olan ihtiyacına yönelik farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, "Bugün sokak hayvanlarına yönelik çalışma gerçekleştirdik. Bizler, zorlu kış şartlarına uyum sağlamaya çalışırken sokak hayvanlarını da unutmadık. Gerek kuru mama gerek kemik, et gibi yemeklerle sokak hayvanlarını besledik. Köpeklerimiz için besleme istasyonu inşa ettik. Bugün sokakta yemek bulma ihtimali zor olan hayvanlara ulaşmak istedik. Bölgeye geldiğimizde bizi en çok etkileyen noktalardan biri de geçmişte yuvası olan köpeklerin bu alanda ölüme terk edilmiş olmasıydı. O hayvanlar terk edilmenin travmasını yaşarken açlıkla, soğukla ve trafikle mücadele etmeye çalışıyorlar. Çoğu bu kışı geçiremeyecek, çünkü böyle bir tecrübeleri yok. Bu alana bırakılan köpekler maalesef ölüme terk edilmiş. Biz hayvan severlerden başka kimseleri yok” dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder