Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Trabzon
Bu da ‘kızarmış kuymak’
24 Kasım 2024 Pazar - 09:55:45
TRABZON (İHA) – Karadeniz Bölgesi’nin yüzyıllık lezzetlerinden biri olan kuymağın farklı bir lezzeti çeşidi ortaya çıktı. Altı yakılarak dışı çıtır bir görünüme sahip olan kızarmış kuymak sadece Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yapılıyor. Karadeniz Bölgesi’nin geleneksel mutfağında yer alan kuymağın farklı bir lezzeti sadece Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yapılıyor. Tereyağı, mısır unu ve peynir üçlüsünün birleşerek oluşturduğu kuymak ilçede ters çevrilerek yeniliyor. Kısık ateşte altı yakılan ve bu sayede çıtır bir görünüme kavuşan kızarmış kuymak ilçede sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olurken, kızarmış kuymak olarak bilinen lezzetin tarifi ise sır olarak saklanıyor. Vakfıkebir ilçesindeki sadece 2 işletmede yapılan kızarmış kuymağı müşterileri ile buluşturan Kadife Sofra isimli işletme sahibi Kadem Sağlam, “Köylerde bakır tavalarda kara ateşlerde kuymak yapılır. Bunun da en lezzetli kısmı altında yanan kısmıydı. Doğal olarak altını kazıma noktasında çocuklar arasında kavgalar olurdu. O çıkarmış şeklini herkesin paydaşı olacağı şekle çevirmek noktasında bir düşünme oluştu. O düşünceden hareketle bu çıktı. Bu şuanda iki yerde yapılıyor. Bu yörenin tereyağı ve telli peynirinin ön plana çıktığı, yine yerli mısır ununun ön plana çıktığı bir üretimdir” dedi. “Yara almaması için tam tarifini veremiyoruz” Kızarmış kuymağın tarifini öğrenmek isteyenler olduğunu kaydeden Sağlam, “Çok reklamı yapılmış değil ama öğrenen mutlaka buradan geçerken kızarmış kuymağımızı yemeye geliyor. İnsanlar bunu çok tercih ediyor. Bu yaz kızarmış kuymak lezzetini deneyen Arap turistlerde oldu. Onların da hoşuma gitti. Tarifini soranlar oluyor ama malum işletmelerde bunların bir kısmını saklamak gerekiyor ki size ait olsun. Aynı ürünü başka yerler de görebilirler. Ama yağ konusunda bu yörenin yağını kullanmamışlardır veya Vakfıkebir telli peyniri kullanmamış olabilir. Aynı kaliteyi ve tadı alma sonuçları olmaz. Görüntü olsa bile lezzet olmaz. Yara almaması için tam tarifini veremiyoruz. Ama bunu organik bir şekilde yapacaklarını bildiğimiz herkese yardımcı oluruz” diye konuştu. “Farklı bir lezzet” Kızarmış kuymağın yapılışını anlatan Emine Şen ise, her ürünün organik olması gerektiğinin altını çizerek, “Normal kuymak yaparken kızarmış kuymağın daha güzel fark ettiğimizde bunu yapmaya başladık. Vakfıkebir’in özel telli peynirinden kuymak yaptığımız zamanlarda bunu ters çevirince kızarmış kuymağı keşfettik. O günden beri kızarmış kuymağı hem biz tercih ediyoruz hem de müşterilerimize sunuyoruz. Farklı bir lezzet. Vakfıkebir’in özel tereyağından yapılıyor. Tereyağını erittikten sonra mısır unu katıyoruz. O da Karadeniz Bölgesi’ne has. Mısır ununu kavurduktan sonra bir miktar su ekliyoruz. Ondan sonra tuzunu atıp sonra Vakfıkebir’in meşhur telli peynirini ekliyoruz. Onu da erittikten sonra biraz kızarmaya bırakıyoruz. Sonrasında ters çevirerek kızarmış kuymağımızı müşterilerimizle buluşturuyoruz. Tarifini öğretmek isteyen çok oluyor. Ama herşeyin organik olması lazım” ifadelerini kullandı.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 15:39
İş yerinden çalınan malzemelere kavuştu
Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir iş yeninden çalınan malzemeler jandarma ekipleri tarafından bulunarak sahibini teslim edilirken, konuyla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Akçaabat ilçesine bağlı bir mahallede imalathane sahibi olan E.D. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak imalathanesinde hırsızlık olduğuna dair ihbarda bulundu. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı JASAT ve Asayiş Timlerince başlatılan araştırmada E.D. isimli şahsın imalat işlerinde kullandığı ve yaklaşık 300 bin maddi değeri olan malzemenin çalındığı tespit edildi. Hırsızlık olayının fail ve faillerinin yakalanması amacıyla yapılan araştırma neticesinde; A.K. isimli şahsın adına tespit edilen tescilli araç ve aracı kullanan A.Ö. ve Y.T. isimli şüphelilere ulaşıldı. Şüpheliler savcılık talimatı ile konutlarından alınarak ifadelerine başvurulduğunda bahse konu hırsızlık olayını itiraf ederken, A.Ö. isimli şüphelinin satmak amacıyla muhafaza ettiği yerden çalıntı malzemeler imalethane sahibi E.D.’ye teslim edilirken, olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 13:15
Trabzon’da Organ ve Doku Bağışı eğitimi verildi
Trabzon’un Ortahisar ilçe Belediyesi’nde personele yönelik ‘Organ ve Doku Bağışı Farkındalık Eğitimi’ verildi. Ortahisar Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher tarafından belediye personeline ‘Organ ve Doku Bağışı Farkındalık Eğitimi’ verildi. Eğitime Ortahisar Belediye Başkan Yardımcıları Alpaslan Özdemir, Mustafa Özer İskender, birim müdürleri ve belediye personeli katıldı. Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher, organ ve doku bağışı, organ nakli, beyin ölümü, bitkisel hayat konularında bilgi verdi. Organ naklinin, “Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi” olduğunu belirten Cevher, bağışı yapılabilen organları böbrek, karaciğer, kalp, kalp kapağı, akciğer, pankreas, ince bağırsak, kornea, kas dokusu, kemik, kıkırdak, tendon, deri, yüz ve saçlı deri, üst sindirim yolları, üst solunum yolu, ekstremiteler ve uterus olarak sıraladı. 18 yaşını doldurmuş herkesin organ bağışında bulunabileceğini ifade eden Cevher, İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü, tüm kamu, üniversite ve özel hastanelerdeki organ bağış birimleri, toplum ve aile sağlığı merkezleri ile organ bağış stantlarında bağışın yapılabileceğini söyledi. Eğitimin devamında beyin ölümü ve bitkisel hayat arasındaki farklardan söz eden Cevher, Türkiye’de bu konuda bilgi kirliliği olduğundan söz etti ve bitkisel hayatta beyin kan akımının, solunumun ve yaşam fonksiyonlarının devam ettiğini, beyin ölümünde ise bu durumların tam tersi olduğunu söyledi. Evde, yolda, hastaneye giderken, ambulansta veya acil serviste vefat eden kişilerin organlarının kullanımının tıbben mümkün olmadığını kaydeden Cevher, “Sadece yoğun bakım şartlarında beyin ölümü (beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz bir şekilde kaybolması) tanısı konuşan kişilerin ailesinin izin vermesi halinde organları alınabilir” ifadelerini kullandı. Eğitimin sonunda Ortahisar Belediyesi Başkan Yardımcısı Alpaslan Özdemir, Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher’e teşekkür plaketi takdim etti.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 09:15
Kışın vazgeçilmezi ıhlamur fiyatını ikiye katladı
Havaların soğumasıyla birlikte grip ve nezle gibi soğuk algınlığı geçiren vatandaşlar çözümü aktarlarda ararken, en çok tercih edilenler arasında ıhlamur ilk sırayı alıyor. Geçen sene kilosu 600-700 TL civarlarında olan ıhlamur, zahmetli olduğu için pek toplanmadığından fiyatı da bin 500 TL’ye kadar yükseldi. Trabzonlu aktarlardan Muharrem Kan, bu günlerde ıhlamura çok talep olduğunu söyledi. Kan “Şu anda ıhlamura talep patlama noktasında ama gelen müşteriler ıhlamurun fiyatını çok pahalı buluyor. Çok pahalı olmasının nedeni de, kimsenin artık toplamaması. Trabzon’da herkesin mahallesinde hemen hemen birer ıhlamur ağacı vardır. Eskiden dedelerimiz hem şifa hem de güzel koksun diye bahçelere dikmişti. Artık günümüzde bir yevmiyeyi kurtarmadığı için kimse toplamıyor. Akşama kadar bir kilo toplayamayacağını bildiği için herkes pek uğraşmıyor. Ihlamur bu sene kilosu bin 500 TL. Daha önce 600-700 TL idi. Artık köylerde yaşayanlar yavaş yavaş çekildikçe, şehre geldikçe oralardaki ağaçlardaki ıhlamurlar pek toplanmıyor. Günümüzde ıhlamur dikeni hiç duymadım. Hep dedelerimizin diktiği ağaçlar mevcut. Ihlamur toplamak, işçilik ister zahmetli bir iş akşama kadar bir kilo zor toplanıyor. Dolayısıyla maddi olarak pek kurtarmıyor. Ihlamuru genellikle 50 gramlık torbalar halinde 70-75 TL’ye satıyoruz. Geçen sene aynı torba 30-35 TL idi” dedi. Ihlamur nasıl demlenmeli? Ihlamuru normal çay demler gibi demlenmesi gerektiğine dikkat çeken Kan, “Eskiden ıhlamuru sobanın üzerinde saatlerce rengi kahverengiye dönene kadar kaynatılıp içilirdi. Aslında bu yanlış. Ihlamur normal çay demler gibi demlenecek. En fazla on dakika bekledikten sonra içilecek. Ihlamura limon sıkılabilir güzel koksun diye karanfil atılabilir çubuk tarçın koyulabilir daha da faydalı olur. Ihlamur içildiği zaman vücuda ısı, canlılık veriyor. Isı sayesinde insan halsiz bitkin ise kendini daha güçlü hissediyor” diye konuştu.
13 Ekim 2024 Pazar - 10:19
Benzer dava, farklı sonuç
Trabzon’da müstakil bir evde yaşayan şahsın köpeğini tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakması sonucu farklı zamanlarda komşuları tarafından şikayet edilmesine savcılıkça farklı kararlar verildi. Olay, Trabzon’un Yomra ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ilçenin Kaşüstü Mahallesinde yaşayan A.U. (72), yaklaşık 4 ay arayla iki kez mahkemelik oldu. Evinin bahçesinde baktığı köpeği tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakan A.U., çevredeki K.H. ve H.D. isimli şahıslar tarafından şikayet edildi. İlk olarak K.H. tarafından Mart ayında Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edilen A.U. hakkında ‘Hayvanın tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakma’ suçundan işlem başlatıldı. Cumhuriyet Savcısı F.K. tarafından verilen kararda A.U. hakkında suç işlediği anlaşıldığından yasa maddeleri uyarınca 600 TL adli para cezası verildi. Yaklaşık 4 ay sonra tekrar mahkemenin yolunu tutan A.U. bu sefer ise bir başka komşusu olan H.D. tarafından şikayet edildi. A.U. tarafından evin önünde serbest bırakılan köpek park halindeki H.D.’ye ait otomobile zarar verdi. Köpeğin evin önünde dolaşması nedeniyle korkan ve aracından oluşan zarar nedeniyle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran H.D. şikayetçi oldu. Savunmasında köpeğinin tasmalı olduğunu belirten A.U. köpeğinin evin bulunduğu bölgeyi korumaya çalıştığını ve iç güdüsel olarak şüphelinin aracına saldırmış olabileceğini savundu. Aynı şikayetten 2 kez savcılığın yolunu tutan A.U. hakkında bir başka Cumhuriyet Savcısı T.G. tarafından verilen karar ise şaşırttı. Cumhuriyet Savcısı, kişilerin sağlığı konusunda bir tehlike olduğuna ilişkin somut davanın söz konusu olmadığından suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verdi.
12 Ekim 2024 Cumartesi - 14:08
Boztepe Seyir Terası’nın bir günlük geliri şehit ailelerine bağışlandı
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, 40 şehit yakınını Boztepe Seyir Terası’nda misafir etti, terasın bir günlük gelirini Trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne bağışlayacaklarını açıkladı. Trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne destek olmak amacıyla düzenlenen etkinliğe belediye başkan yardımcıları, meclis üyelerinin ve birim müdürlerinin yanı sıra CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şeref İşler ve bir çok dernek başkanı katılım sağladı. 40 şehit ailesi Boztepe Seyir Terası’nda misafir edilirken, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, terasın bir günlük gelirinin Trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne bağışlanacağını ifade etti. Trabzon’daki tüm toplum yararına çalışan derneklere destek olmayı amaçladıklarını söyleyen Başkan Kaya, “Daha önce SMA hastası bir yavrumuz için bir kampanya yapmıştık, şimdi şehit aileleri derneğimiz için yapıyoruz. İlerleyen günlerde topluma hizmet eden, faydalı işler yapan bütün derneklerimize Ortahisar Belediyesi olarak bu tür destekleri vermeye çalışacağız. Şehit Aileleri Derneğimiz çok değerli işler yapan, şehit ailelerimizle sürekli iletişimde olan ve onların dertlerini çözme gayretinde olan çok değerli bir dernek. Yaptıkları hizmetler için başkanıma ve yönetimine çok teşekkür ediyorum. Bugün bu topraklarda barış ve güven içinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz” ifadelerini kullandı.
12 Ekim 2024 Cumartesi - 10:31
Kokarca ile mücadelede ’Cezbet-öldür’ dönemi sürüyor
Karadeniz Bölgesinde tarım ürünlerine büyük zarar veren kahverengi kokarcayla mücadelede ’Cezbet-öldür’ dönemi sürüyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, tarım ürünlerini tehdit eden ve ekonomik zarara neden olan kahverengi kokarcayla mücadele çalışmalarına desteğini sürdürüyor. 23 Eylül-4 Ekim 2024 tarihleri arasında 2 hafta süre ile kışlak mücadelesi öncesi ‘’cezbet- öldür’’ yöntemiyle ruhsatlı feromon tuzakları kullanılarak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nce il genelinde belirlenen 600 noktada Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından ilaçlama çalışması yapıldı. 2 bin 600 adet yeni tuzak kurulacak Büyükşehir Belediyesi, mücadele kapsamında 2 bin 600 adet feromon tuzağı alarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2025 yılında belirleyeceği alanlara yerleştirmeyi planlıyor. Kahverengi kokarca zararlısının hava sıcaklığının 16 dereceye düşmesi ile birlikte kışlaklara geçeceğinden dolayı bu alanların ilaçlanması için Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı harekete geçti. Büyükşehir Belediyesi ekiplerince sahil bandındaki 9 ilçede, 9 ekiple aynı anda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün belirlediği alan ve yerlerde kışlak olarak tabir edilen yapılarda (ağıl, ahır, dam, çatı, depo, evler vb.) biyosidal ilaçlarla ilaçlama yapılacak. Konuyla ilgili konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Kahverengi kokarca, bölgemizi etkisi altına almış durumda. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak bu zararlıyla mücadele çalışmalarına geçtiğimiz aylarda başladık ve sürdürüyoruz. Ekiplerimiz, yetkili kurumlarımızla iş birliği halinde faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Bu noktada vatandaşlarımız yapılan uyarılara kulak vermeli. Kışlak diye tabir ettiğimiz alanlarda çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. Bütün vatandaşlarımızın bu süreçte yetkili kurumlarla, muhtarlarımızla ve ekiplerimizle hareket etmesini rica ediyorum. Bu durumun üstesinden birlikte geleceğiz” dedi.
12 Ekim 2024 Cumartesi - 09:47
Türkiye’de doğal afetlerde ilk sırayı heyelanlar alıyor
Türkiye’de son 50 yılda yaşanan doğal afetlerde ilk sırayı heyelanların aldığı ve en fazla heyelanın da Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki illerde yaşandığı belirtildi. Trabzon’daki Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Trabzon’da sel ve heyelan kader mi?” konulu panelde konuşan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy, son 20 yılda küresel ölçekli meydana gelen yaklaşık 7 bin doğa kaynaklı afetlerde bir milyon 250 bin insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Türkiye’nin dünyada doğal afetlerin en çok yaşandığı ülkeler arasında yer aldığını belirten Prof Dr Arzu Fırat Ersoy, “Heyelan ve taşkınlar özellikle son yıllarda iklim değişikliği ile birlikte daha sık ve yıkıcı hale gelmiştir. Ani yağışların neden olduğu su baskınları alt yapı yetersizliği ve insan eliyle doğanın tahrip edilmesi bu afetlerin olumsuz etkilerini artırmaktadır. Ülkemiz bu tür afetlerin en çok yaşandığı coğrafyalardan biridir. Geçmişte bölgemizde yaşadığımız bir çok trajedik olay heyelan ve taşkın riskinin ne kadar ciddi olduğunu bizlere göstermektedir. Afetlerle mücadelede en önemli unsurlardan biri bireylerin ve toplumların bu konuda bilinci olmasıdır. Afetler yalnızca meydana geldiklerinde değil öncesinde alınacak önlemlerle ve sonrasında izlenecek stratejilerle yönetilebilir. Toplumun her kesiminin afet yönetiminde bilinçlenmesi güvenli bir gelecek inşa etmemizin en önemli adımıdır” dedi. "Dünyada son 20 yılda afetlerde bir milyon 250 bin insan öldü" Dünya genelinde son 20 yılda bir milyon 250 bin insanın hayatını kaybettiğine işaret eden Ersoy, "2004 ile 2024 yılları arasındaki 20 yıllık dönemde küresel ölçekte meydana gelen yaklaşık 7 bin doğa kaynaklı afetin bunlar deprem sel fırtına kütle hareketleri olarak tanımlanabilir. Bu afetlerde bir milyon 250 bin insanımız hayatını kaybetmiştir. Sadece 2021 yılında 432 adet doğa kaynaklı afet meydana gelmiş, bunların yüzde 50’sini de taşkınlar oluşturmuştur. Dünya ölçeğinde verilen bu rakamlar dikkate alındığında heyelanların sadece yüzde 3’lük paya sahip olduğunu görüyoruz. Meydana gelen afetlere baktığımız zaman dünya ölçeğinde en fazla afetin sel, taşkınlar ve fırtınalar şeklinde meydana geldiğini görüyoruz. Yine insan kaybı da en çok depremler, sel ve taşkınlarda meydana gelmiş. Etkilenen insan sayısında taşkınlar ve bunun yanı sıra kuraklık etkili olmuş. Ekonomik kayıplarda da yine en çok sel taşkınlar ve fırtınalar etkili olmuştur. Kümülatif olarak yine dünya ölçeği üzerinde incelediğimizde dünya etkili olan afetlerin aşırı hava olayları sel ve taşkın olarak veya kasırga olarak tanımlayacağımız hava olayları ve taşkınlar olduğunu görüyoruz” diye konuştu. “Doğu ve Batı Karadeniz en riskli bölgeler" “Türkiye haritasını il ve ilçeler bazında incelediğimiz zaman özellikle Doğu ve Batı Karadeniz bölgelerinde sıklıkla sel, su baskınları ve heyelanlar meydana geldiğini görüyoruz" diyen Ersoy "Türkiye olarak dünya ülkelerinden daha farklı olarak son 50 yılda meydana gelen doğa kaynaklı afetleri incelediğimizde heyelanların yüzde 45’lik bir oranla ilk sırada, depremlerin yüzde 18’lik bir oranla ikinci sırada taşkınların ise yüzde 14’lük bir sırayla üçüncü sırada yer aldığını görüyoruz. Dolayısıyla iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin giderek arttığını göz önünde bulundurduğumuzda sadece 2019 yılında ülkemizde taşkın ve heyelanların diğer afetler içerisindeki oranının yüzde 70 olduğunu görüyoruz. Heyelan envanter haritasını incelediğimizde yine Türkiye’de aslında Doğu Anadolu fay hattı ile Güney Doğu Anadolu fay hattını artık son büyük depremden sonra hepimiz öğrendik ve Kuzey Anadolu fay hattına paralellik gösterecek şekilde heyelanların da oldukça sık tekrarlandığını görüyoruz ülkemizde. Ama Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz bölgeleri her hangi bir aktif fay hattı üzerinde bulunmamasına rağmen yine heyelanlardan maalesef çokça etkilenen bölgelerimiz. Bizler dünya ülkelerinden daha farklı doğa kaynaklı afetlerle maalesef mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Ülkemizin kuzey doğu kesiminde bulunan Doğu Karadeniz bölgesi sel, taşkın ve heyelanlarla sık sık karşı karşıya kalmakta ve bunun sonucunda da can ve mal kayıpları meydana gelmektedir. 1950’den itibaren Türkiye’de meydana gelen heyelanların beşte biri Trabzon, Rize, Erzurum ve Giresun’da meydana gelmiş. Bu illeri takip eden Artvin, Kastamonu, Bingöl, Malatya, Sivas ve Erzincan’da da heyelanların çok meydana geldiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
11 Ekim 2024 Cuma - 15:37
Başkan Ahmet Metin Genç: "Sel ve heyelanlara karşı tüm tedbirleri almakla yükümlüyüz"
Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi iş birliğinde, Trabzon’da yaşanan sel ve heyelanların nedenleri ve olası çözümlerinin ele alındığı “Trabzon’da sel ve heyelan kader mi?” başlıklı panel düzenlendi. Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Panelistler Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy, Prof. Dr. Ömer Yüksek ve Araştırmacı Yazar Fatih Erol, farklı bakış açılarıyla konuyu ele aldılar. Panelin açılışında konuşan Başkan Ahmet Metin Genç, “Yeryüzündeki tüm hareketler, kaderin bir parçasıdır ve o kaderin sahibi, alemleri yaratan Cenab-ı Allah’tır. Bu perspektiften bakıldığında, yeryüzündeki tüm olaylar, hareketler ve işlerde bir kader planı görmekteyiz. İnancımız gereği, şu anda yaşadığımız bu dünya, ebedi hayatın öncesindeki geçici bir duraktır. Ancak, bizi yaratan Allah, takdir ettiği iş ve işlemlerde insanoğluna irade bahşetmiş, bu da bizleri sorumlu kılmıştır. Çünkü akıl sahibi varlıklar olarak, aldığımız kararların ve yaptığımız seçimlerin sorumluluğunu taşırız. Bu kader çizgisi içinde, irademizle hayatımızda gerekli tüm tedbirleri almakla yükümlüyüz. Akıl, bilim ve sağduyu doğrultusunda gereken tüm önlemleri alıp, sonucunu Allah’ın takdirine bırakmak, inancımızın bir gereğidir. Geçtiğimiz yıl, 13 ilimizi etkileyen büyük deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Her ne kadar bölgemizde deprem riski düşük olsa da, yoğun yağmurların sebep olduğu sel ve heyelan gibi doğal afetler bizim için de ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Bu risklere karşı önlem almak zorundayız. Belediye olarak bu tedbirleri hayata geçirirken, şehrimizin önemli bilim merkezi olan üniversitemizle iş birliği yapmaya da özen gösteriyoruz” dedi. "Afetlerle birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz" Vali Aziz Yıldırım ise “Olayların akışına uyum sağlayarak doğayla barışçıl bir yaşam sürdürmek zorunda olduğumuzu görüyoruz. Bu, dik yamaçlara ev yapmamak anlamına gelir. Çünkü buralarda heyelan riski vardır; toprak kayabilir. Uzmanlarımız da bu konuyu detaylı şekilde ele alacaklardır. Aynı şekilde, dere yataklarına da ev yapmamalıyız. Neden? Çünkü dere, normal şartlarda sakin akabilir ve hiçbir sorun oluşturmaz. Ancak bazen, yoğun ya da lokal yağışlarda birden taşarak sele dönüşebilir ve büyük zararlara yol açabilir. Üç hafta önce ilçelerimizde bunun örneğini gördük. Evlerimizi ve yerleşim yerlerimizi bu gerçekleri göz önünde bulundurarak seçmeliyiz. Yalnızca binalarımızı değil, yollarımızı, menfezlerimizi ve köprülerimizi de bu koşullara uygun hale getirmeliyiz. Hepimize büyük görevler düşüyor. Belediyelerimiz, genel idaredeki kurumlarımız, atanmış ve seçilmiş yetkililer, hepsi sorumluluk almalı. Vatandaşlarımız da aynı şekilde. Bugün burada, Trabzon’da sel ve heyelan riskleri üzerine konuşmak için toplandık” diye konuştu. "Toplum bilinci çok önemli" Panelistlerden Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy ise toplum bilincine vurgu yaparak “Bugün burada toplanmamızın temel amacı doğal afetlerin hayatımızdaki etkilerini daha derinlemesine anlamak, doğal afetlerin hayatımızda nelere yol açabileceğini, başa çıkma yollarını tartışma ve farkındalığımızı artırarak toplumsal direncimizi güçlendirmektir. Afetler her dönemde insan yaşamını ve yerleşim yerlerini derinden etkilemiş, sosyal ve psikolojik yıkımlara neden olmuştur. Ülkemizde maalesef afetler çokça yaşamaktadır. Doğru bilgi, etkin planlama ve farkındalık ile afetlere karşı hazırlıklı olabilir ve riskleri en aza indirebiliriz. Heyelan ve taşkınlar özellikle son yıllarda iklim değişikliğiyle birlikte daha çok ve yıkıcı hale gelmiştir. Aşırı yağışların neden olduğu su baskınları, altyapı yetersizliği ve insan eliyle doğanın tahrip edilmesi afetlerin olumsuz etkilerini arttırmaktadır Geçmişte bölgemizde yaşadığımız birçok trajik olay, heyelan ve taşkın riskinin ne kadar ciddi olduğunu bizlere göstermektedir. Toplumun her kesiminin, afet yönetiminde bilinçlenmesi, güvenli bir gelecek inşa etmemizin en önemli adımıdır” şeklinde konuştu.
11 Ekim 2024 Cuma - 14:44
Sınıfta fenalaşan 5. sınıf öğrencisi hayatını kaybetti
Trabzon’da ders sırasında bayılan 5. sınıf öğrencisi kız çocuğu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, Bahçecik İmam Hatip Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Elif Ebrar Yılmaz, öğretmeninin verdiği soruyu tahtaya kalkarak çözdükten sonra sırasına oturdu. Elif’in baygınlık geçirdiğini gören arkadaşları, durumu hemen öğretmenlerine bildirdi. İlk müdahalesi öğretmeni tarafından sınıfta yapılan Elif, daha sonra okula çağrılan ambulansla Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Numune Kampüsü Acil Servisi’ne kaldırıldı. Küçük kız, burada doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Elif Ebrar Yılmaz’ın kesin ölüm nedeni ile ilgili henüz bir açıklama yapılmadı. Elif Ebrar Yılmaz’ın cenazesinin bugün ikindi namazına müteakip Tonya Melikşah köyü Merkez Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği belirtildi.
11 Ekim 2024 Cuma - 14:21
Dünya Kız Çocukları Günü’nü unutmadılar
Ortahisar Belediyesi tarafından 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Numune Kampüsü Yenidoğan Servisi’ndeki 11 bebeğin ailesine yenidoğan destek paketi hediye edildi. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın sosyal belediyecilik projeleri arasında yer alan ‘Yeni Doğan Destek Paketi’ uygulaması aileleri sevindirmeye devam ediyor. Sosyal İşler Müdürü Toktamış Han Bahadır, Başkan Kaya adına 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Numune Kampüsü Yenidoğan Servisi’ndeki 11 bebeğin ailesine yenidoğan destek paketi hediye etti. Aralarında bugün doğan bebeklerin de bulunduğu 6 kız 5 erkek bebeğin ailesi, hediyelerinden dolayı Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’ya teşekkürlerini iletti. Ailelere yenidoğan destek paketlerini hediye eden Sosyal Yardım İşleri Müdürü Bahadır, “Bebeklerimize dünyaya hoş geldiniz diyoruz. Ayrıca kız bebeklerimizin 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nü de kutluyoruz. Bebeklerimizin ailelerine, belediye başkanımız Ahmet Kaya’nın hediyesi olan yenidoğan destek paketlerini teslim ettik. Yenidoğan destek paketimizin içerisinde; bebek giyim seti, müslin örtü, şampuan, krem, ıslak mendil, bez, hastane çıkışı seti gibi ürünler yer alıyor. Bu uygulamamızla bebek sahibi olan ailelerimize destek olmayı ve sevinçlerini paylaşmayı hedefliyoruz. Bu anlamda; önümüzdeki günlerde ailelerimize destek olacak sosyal belediyecilik uygulamalarımızın kapsamı genişleterek çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Şehirde bir ilk olan yenidoğan destek paketi uygulamasının diğer belediyelere de örnek olması gerektiğini dile getiren aileler, Belediye Başkanı Ahmet Kaya’ya teşekkür ettiler.
11 Ekim 2024 Cuma - 11:27
Özel gereksinimli öğrencilere yüzmeyi öğretiyorlar
Ortahisar Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü, öğrencilere yönelik faaliyetlerine devam ediyor. Müdürlük okullarda çeşitli spor aktiviteleri düzenlemesinin yanında Ortahisar Belediyesi Çok Amaçlı Spor Kompleksi Mehmet Akif Ersoy Yüzme Havuzu’nda da özel gereksinimli öğrencilerin sportif faaliyetlerin içinde yer almasını sağlıyor. Bu kapsamda Karadeniz Özel Eğitim Meslek Okulu’nda eğitim gören özel gereksinimli 20 öğrenciye yüzme dersleri veriliyor. Öğrencilerin ulaşımı da Ortahisar Belediyesi araçlarıyla sağlanıyor. Özel gereksinimli öğrencilerin sosyal ve sportif yaşamlarına katkı sunmak için birçok proje yürüttüklerini belirten Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Ortahisar Belediyemiz her yaş grubundan vatandaşlarımıza hizmet üretmeye devam ediyor. Temel gayemiz toplumumuzun bütün kesimlerine ulaşmak ve onların ihtiyaçları doğrultusunda projelerimizi çeşitlendirmektir. Spor İşleri Müdürlüğümüzün sporla anılan Trabzon’da her çeşit spor faaliyetine destek olmasını önemsiyoruz. Özel gereksinimli öğrencilere yönelik yaptığımız yüzme programı da bu anlamda çok önemli bir işlevi yerine getiriyor. Öğrencilerimizin streslerini atmaları, günlük eğitim ve öğretim faaliyetlerinin dışında sportif aktivitelerle iç içe olması için projemiz, hem öğrencilerden, hem velilerden, hem de öğretmenlerden tam not aldı. Öğrencilerimiz yüzmeyi öğreniyor, yaşama bağlanıyorlar. Günlük yaşamın farklı kulvarlarında keyifli ve eğlenceli vakitler geçiriyorlar. Bu durumdan ailelerimizde oldukça memnun kalıyor. Bu tür spor aktivitelerini önümüzdeki günlerde daha da artırarak şehrimizin spor yaşamına destek olacağız” dedi.
11 Ekim 2024 Cuma - 10:50
Dünya tıp literatürüne girecek ameliyat gerçekleştirdiler
Trabzon’da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dünya tıp Literatürüne girecek bir ameliyat gerçekleştirilirken, hastanın karnından çıkan 26 kilogramlık tümör doktorları bile şaşırttı.Trabzon’da hastaneye karın ağrısı ve yürüme güçlüğü şikayeti ile başvuran bir hastanın karnından tümör haline gelen 26 kilogramlık kitle başarılı bir operasyonla alındı.Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne karın ağrısı ve yürüme problemi ile başvuran 64 yaşındaki H.O’nun yapılan muayeneler sonucunda karnında 26 kilogram olduğu tespit edildi. Genel Cerrahi Bölümü Uzmanı Opr. Dr. İsmet Çelik ve Gastroentereloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Aktaş ekibi tarafından gerçekleştirilen ameliyatta, kitlenin büyüklüğü şaşkınlığa neden olurken, hastanın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi."Normal bir şey olmadığını anladık"Hastayı muayene ettiklerinde karnında normal basit bir gerginlik olmadığını anladıklarını belirten Opr. Dr. İsmet Çelik, “Hasta bize, karın gerginliği, karın ağrısı, karın şişkinliği, ayaklarında şişme, yürüyememe nedeniyle başvurdu. Muayenesi yaptık. Muayenesinde karnın normal basit bir gerginlik olmadığını anladık. Tetkik tahlile başvurduk. Önce ultrasyonla değerlendirdik. Ultrasyonda kitlenin olduğunu gördük. Diğer yapılarla ilişkisini anlamak için ileri bir tetkik yaptık. Tomografi sonucunda kitlenin boyutu şekli, şemali üç aşağı beş yukarı kafamızda bir şablon oluşturdu. Ancak hastanın geçmişinde çok sıkıntıları olduğu için çok riskli olduğunu ayrıca değerlendirdik. Hasta geçmişte beyin damarı tıkanıklığı yaşamış kalbi yüzde 15 çalışıyor. Tansiyonu, şekeri var. Dolayısıyla böyle bir hastanın ameliyatı çok riskli olacağı için her türlü ayrıyı hesap ederek değerlendirdik. Sonra anestezi ekibiyle hastanın ameliyatı nasıl olur istişaresini yaptık. Daha sonra kendi ekibimizle değerlendirmesini yaptık. Gerekli optimal şartları hazırladıktan sonra ameliyatına karar verdik. Hastayı ameliyata aldığımızda karnında patlatacak şekilde çok büyük bir gerginlik oluşturacak şekilde kitlesini gördük. Kitle bütün damar yapılarıyla bağlantılı çevre dokularıyla beraber rezeksiyonunu yaptık. Kolay olmadı çok büyük damarları vardı bunların her an kanaması kalbinin zayıf olması tüm bunları hesaba kattığınız zaman zor bir ameliyat oldu. Ameliyat yaklaşık iki saat sürdü. Arka duvarını eksize ederken tümörün sol böbrekten kaynaklı olabileceğini gördük. Dolayısıyla sol böbreği de spesmene dahil ettik ki en blok çıkarabilelim diye. Ameliyat başarılı tamamlandıktan sonra hastayı hemen uyandırmak istemedik uyutarak ameliyatı sonlandırdık. Hastamız şu an genel durumu, kanama v.s şikayetleri yok gayet iyi durumda” dedi."İki kişinin taşıyabileceği bir kitle çıkardık"Ameliyatın literatürde Türkiye ve dünyada ilk olabileceğine dikkat çeken Çelik, “Hastamız erkek ve 64 yaşında. Erkek olması sol böbrekten kaynaklı olması ve 26 kilogram olması Türkiye çapında bildiğim kadarıyla literatürde de dünya da ilk olabilir. Bu konuda her hangi bir kaynak bulamadım. O nedenle özenli bir hasta. Kitle, muhtemelen böbrek hilusundan oradaki yağ dokularından kaynaklandı. İlk başta bulgu vermediği için hasta normal kilo alıyorum zannetti. Ne zaman ki damarlarına bası, böbrek yollarına bası ayaklarında şişlik oldu o zaman bir sıkıntı var deyip doktora müracaat etti. Hasta şaşkınlık yaşadı. Böyle bir kitleler olabilir ama genelde içi boş olur su olur, bu sığma et gibi. Yani dolu dolu ağırlığı iki kişinin taşıyabileceği şekilde bir kitle” diye konuştu."Bu kadar büyüğünü ilk kez yaptık"Daha öncede buna benzer ameliyatlar yaptıklarını ancak bu kadar büyüklükteki tümörle ilk kez karşılaştıklarını kaydeden Gastroentereloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Aktaş ise, “Daha önce benzer ameliyatlar yaptık ama bu kadar büyüğünü ilk defa yapıyoruz. Devasa büyüklüğünde bir kitle 26 kilogram civarında. Karın arka duvarındaki yağ dokularından kaynaklı bir tümör. Genellikle bu kitleleri devasa boyutlara müdahale edilmediği zaman devasa boyutlara ulaşabilmekte. Genellikle küçük orta büyüklükte beş on santim civarında iken biz bunlara müdahale ediyoruz. Hastamız doktora gelmeye çekinmiş, gecikmiş bir hastamız. O yüzden bu kadar büyük boyutlara ulaşabilmiş. Böyle hastalıkları genelde kadınlarda görüyoruz ama bu hastamız erkek olması nedeniyle biraz özellik arz ediyor. Kitle büyük olduğu için karın içinde büyük yer kapladığı için bütün organlara baskı yapıyor ve yerlerini değiştirdi. Bu bizim ameliyatı zorlaştıran bir bulgu. Hasta özellikle karnının şişkinliği indikten sonra daha da mutlu” ifadelerini kullandı.
11 Ekim 2024 Cuma - 10:15
Başkan Genç Yomra’da 20 Eylül’deki selden etkilenen noktalarda incelemelerde bulundu
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Yomra ilçesinde geçtiğimiz 20 Eylül tarihinde selden etkilenen noktalarda incelemelerde bulundu. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, AK Parti Yomra İlçe Başkanı Aydoğan İskender ve muhtarlarla yoğun yağışların ardından Yomra ilçesinde sel felaketinden zarar gören mahalleleri ziyaret eden Başkan Genç, özellikle heyelandan en çok etkilenen Gülyurdu ve Taşdelen mahallelerini gezdi. Vatandaşlarla bir araya gelen Genç, çalışmalara ilişkin bilgi alarak sürecin hızlandırılması talimatını verdi. Başkan Genç, “Trabzon’umuzun her bir noktasına hizmet götürmek bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Yomra’da meydana gelen bu afet hepimizi derinden etkiledi. Belediye olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik ve vatandaşlarımızın yanındayız. Birlik ve dayanışma içinde bu zorluğun üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı.
11 Ekim 2024 Cuma - 08:55
Dünya tıp literatürüne girecek ameliyat gerçekleştirdiler
Trabzon’da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dünya tıp Literatürüne girecek bir ameliyat gerçekleştirilirken, hastanın karnından çıkan 26 kilogramlık tümör doktorları bile şaşırttı.
10 Ekim 2024 Perşembe - 14:34
Padişahların ’Dualı gömlekleri’ Trabzonlular ile buluştu
Osmanlı padişahlarının savaşlarda galip gelmek ve kötülüklerden korunmak için giydiği dualı gömleklerin birebir ölçüsünde hazırlanan eserlerden oluşan "Dualı Gömlekler" sergisi Trabzon’da ziyaretçileri ile buluştu. Trabzon’da yoğun ilginin gösterildiği sergide padişahların dualı gömleklerine yeni bir döneme ait bir gömlek daha eklendi. 15 Temmuz Gecesi minarelerden sela okuyan imam ve müezzinlerin görüşlerini yazdıkları gömlek ziyaretçilerin ilgisini çekti. Tezhip sanatçısı Ayşe Vanlıoğlu ve hattat Mehmet Vanlıoğlu’nun da aralarında bulunduğu 17 kişilik ekibin 15 yıllık çalışmaların ardından Osmanlı padişahlarının savaşlarda galip gelmek ve kötülüklerden korunmak için giydiği dualı gömleklerin birebir ölçüsünde hazırlanan eserlerden oluşan "Dualı Gömlekler" sergisi Trabzon’da ziyaretçileri ile buluştu. Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Dualı Sultan Gömlekleri ile Geleneksel Türk Sanatları’ sergisinin açılışına Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu, sanatseverler ve vatandaşlar katıldı. Celi, sülüs ve kufi yazısıyla ayet ve duaların yazıldığı gömleklerin yer aldığı sergide en çok ilgiyi 15 Temmuz gömleği gördü. Türkiye’nin değişik illerinde görev yapan ve 15 Temmuz gecesinde minarelerden sela okuyan imam ve müezzinlerin el yazısı ile duygularını yazdıklarını gömlek Türk bayraklarının arasında vatandaşların ilgisini çekti. 3. Murat, 2. Selim, 4. Murat, Cem Sultan, Yıldırım Beyezid, 3. Murat gibi padişahların yanı sıra Kabe-i Şerifli, Hz. Nuh, Hz. Yunus, Hz. Musa, ve Hz. Yusuf temalı gömleklerinde yer aldığı sergide ayrıca geleneksel el sanatları sergisi de yer aldı. Hat, tezhip ve mozaik gibi eserlerin yer aldığı sergi ile ilgili bilgiler veren Dr. Mehmet Vanlıoğlu, gömlekler üzerinde 15 yıldan beri çalıştıklarını söyledi. Vanlıoğlu, “Dualı Sultan Gömlekleri yurtiçi ve yurtdışı sergilerinde ilgi görüyor. Almanya, Japonya, İtalya, Bosna Hersek gibi yerlerin haricinde Türkiye’de de bazı illerde sergilerimiz oldu. Dünyada ilk defa dualı gömlekler sergisini yapan biz olduk. Bunların orijinalleri İstanbul Topkapı Sarayı’nda bulunmaktadır. Biz onların replikalarını yaptık. Gençlere ecdadımızın kültürü aktarma amacıyla yapıyoruz. Satışımız yok. Maddi beklentimiz yok. Çok ilgi görüyor” dedi. “Gömleklerin her birinin kendine ait hikayeleri var” 15 Temmuz gecesinde sela okuyan imam ve müezzinlerin duygu ve düşüncelerini yazdıklarını gömleğin de ilgi çektiğini kaydeden Vanlıoğlu, “15 Temmuz gecesi minarelerden sela okuyan tüm müezzin ve imamların kendi el yazısıyla kendi görüş ve hissiyatlarını belirten yazılar var. O bakımdan çok önemli. Bizde önemsiyoruz. Diğer gömleklerde tarihi yansıtması açısından önemli. Her biri aynı zamanda arşiv belgesi niteliğinde. O döneme ait Osmanlı kültürünü, inanç, sosyolojik yapısını işleyen gömleklerdir. Aynı zamanda o dönemdeki padişahların, sultanların ruh yapısını da yansıtıyor. Gençlerimize bir bilgi aktarımı olsun diye peygamberler gömleklerini de ekledik. Kuran’ı Kerim’de geçen Yusuf, Nuh, Musa, Yunus Aleyhisselam gibi peygamberlerin surelerini olduğu gibi yazarak Kuran-ı Kerim’e dayalı bir aktarım yapmaya çalıştık. Gömleklerin her birinin kendine ait hikayeleri var. Ziyaretçilerimiz tek tek bunları anlatmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Bizim inancımıza göre dua da bir zırhdır” Sergi açılışında bir konuşma yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise“Bizim inancımıza göre dua da bir zırhdır. Yani padişahlar savaşa giderken bütün donanıma sahip olmakla birlikte duayı da bir zırh olarak inancımızın bir gereği olmak almışlar. O dualı gömlekler serüveni de böyle başlamış ve bir sanata dönmüş. Bunları çok kıymetli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Özellikle tarihin, kültürün, medeniyetlerin gelip geçtiği bu şehirde kadim medeniyetimiz olarak inancımıza ait bu değerlerin yaşaması, yaşatılması, sergilenmesi, sunulması, hatırlanması çok kıymetli oluyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi olarak bu ve bunun gibi birçok kültürel ve sanatsal alanda çalışmalarımızı bugünden daha da artan bir ivme ile sürdüreceğiz. Çünkü eser gözüyle bu işe bakmamak lazım. Bu dualı gömleklerin bildiğim kadarıyla sadece yaklaşık 10 yıl incelemesi sürmüş. Bu çok kıymetli bir çalışma” diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder