SAĞLIK - 11 Ekim 2024 Cuma 08:55

Dünya tıp literatürüne girecek ameliyat gerçekleştirdiler

A
A
A

Trabzon’da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dünya tıp Literatürüne girecek bir ameliyat gerçekleştirilirken, hastanın karnından çıkan 26 kilogramlık tümör doktorları bile şaşırttı.

Trabzon’da hastaneye karın ağrısı ve yürüme güçlüğü şikayeti ile başvuran bir hastanın karnından tümör haline gelen 26 kilogramlık kitle başarılı bir operasyonla alındı.

Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne karın ağrısı ve yürüme problemi ile başvuran 64 yaşındaki H.O’nun yapılan muayeneler sonucunda karnında 26 kilogram olduğu tespit edildi. Genel Cerrahi Bölümü Uzmanı Opr. Dr. İsmet Çelik ve Gastroentereloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Aktaş ekibi tarafından gerçekleştirilen ameliyatta, kitlenin büyüklüğü şaşkınlığa neden olurken, hastanın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Dünya tıp literatürüne girecek ameliyat gerçekleştirdiler

"Normal bir şey olmadığını anladık"

Hastayı muayene ettiklerinde karnında normal basit bir gerginlik olmadığını anladıklarını belirten Opr. Dr. İsmet Çelik, “Hasta bize, karın gerginliği, karın ağrısı, karın şişkinliği, ayaklarında şişme, yürüyememe nedeniyle başvurdu. Muayenesi yaptık. Muayenesinde karnın normal basit bir gerginlik olmadığını anladık. Tetkik tahlile başvurduk. Önce ultrasyonla değerlendirdik. Ultrasyonda kitlenin olduğunu gördük. Diğer yapılarla ilişkisini anlamak için ileri bir tetkik yaptık. Tomografi sonucunda kitlenin boyutu şekli, şemali üç aşağı beş yukarı kafamızda bir şablon oluşturdu. Ancak hastanın geçmişinde çok sıkıntıları olduğu için çok riskli olduğunu ayrıca değerlendirdik. Hasta geçmişte beyin damarı tıkanıklığı yaşamış kalbi yüzde 15 çalışıyor. Tansiyonu, şekeri var. Dolayısıyla böyle bir hastanın ameliyatı çok riskli olacağı için her türlü ayrıyı hesap ederek değerlendirdik. Sonra anestezi ekibiyle hastanın ameliyatı nasıl olur istişaresini yaptık. Daha sonra kendi ekibimizle değerlendirmesini yaptık. Gerekli optimal şartları hazırladıktan sonra ameliyatına karar verdik. Hastayı ameliyata aldığımızda karnında patlatacak şekilde çok büyük bir gerginlik oluşturacak şekilde kitlesini gördük. Kitle bütün damar yapılarıyla bağlantılı çevre dokularıyla beraber rezeksiyonunu yaptık. Kolay olmadı çok büyük damarları vardı bunların her an kanaması kalbinin zayıf olması tüm bunları hesaba kattığınız zaman zor bir ameliyat oldu. Ameliyat yaklaşık iki saat sürdü. Arka duvarını eksize ederken tümörün sol böbrekten kaynaklı olabileceğini gördük. Dolayısıyla sol böbreği de spesmene dahil ettik ki en blok çıkarabilelim diye. Ameliyat başarılı tamamlandıktan sonra hastayı hemen uyandırmak istemedik uyutarak ameliyatı sonlandırdık. Hastamız şu an genel durumu, kanama v.s şikayetleri yok gayet iyi durumda” dedi.

"İki kişinin taşıyabileceği bir kitle çıkardık"

Ameliyatın literatürde Türkiye ve dünyada ilk olabileceğine dikkat çeken Çelik, “Hastamız erkek ve 64 yaşında. Erkek olması sol böbrekten kaynaklı olması ve 26 kilogram olması Türkiye çapında bildiğim kadarıyla literatürde de dünya da ilk olabilir. Bu konuda her hangi bir kaynak bulamadım. O nedenle özenli bir hasta. Kitle, muhtemelen böbrek hilusundan oradaki yağ dokularından kaynaklandı. İlk başta bulgu vermediği için hasta normal kilo alıyorum zannetti. Ne zaman ki damarlarına bası, böbrek yollarına bası ayaklarında şişlik oldu o zaman bir sıkıntı var deyip doktora müracaat etti. Hasta şaşkınlık yaşadı. Böyle bir kitleler olabilir ama genelde içi boş olur su olur, bu sığma et gibi. Yani dolu dolu ağırlığı iki kişinin taşıyabileceği şekilde bir kitle” diye konuştu.

"Bu kadar büyüğünü ilk kez yaptık"

Daha öncede buna benzer ameliyatlar yaptıklarını ancak bu kadar büyüklükteki tümörle ilk kez karşılaştıklarını kaydeden Gastroentereloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Aktaş ise, “Daha önce benzer ameliyatlar yaptık ama bu kadar büyüğünü ilk defa yapıyoruz. Devasa büyüklüğünde bir kitle 26 kilogram civarında. Karın arka duvarındaki yağ dokularından kaynaklı bir tümör. Genellikle bu kitleleri devasa boyutlara müdahale edilmediği zaman devasa boyutlara ulaşabilmekte. Genellikle küçük orta büyüklükte beş on santim civarında iken biz bunlara müdahale ediyoruz. Hastamız doktora gelmeye çekinmiş, gecikmiş bir hastamız. O yüzden bu kadar büyük boyutlara ulaşabilmiş. Böyle hastalıkları genelde kadınlarda görüyoruz ama bu hastamız erkek olması nedeniyle biraz özellik arz ediyor. Kitle büyük olduğu için karın içinde büyük yer kapladığı için bütün organlara baskı yapıyor ve yerlerini değiştirdi. Bu bizim ameliyatı zorlaştıran bir bulgu. Hasta özellikle karnının şişkinliği indikten sonra daha da mutlu” ifadelerini kullandı.

Bekir Koca - Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Bu ailede herkes öğretmen Kayserili Birol ailesi için 24 Kasım Öğretmenler Günü çok büyük önem taşıyor. 2022 yılında vefat eden öğretmen Faik Birol’un 5 çocuğu ve çocuklarının eşleri de öğretmenlik yapıyor. 2022 yılında 92 yaşında hayatını kaybeden öğretmen Faik Birol, Kayseri-Pazarören Köy Enstitüsü’nden mezunu olduktan sonra 36 yıl 1 ay öğretmenlik yaptı. Öğretmenlik mesleğine aşkı nedeniyle önce küçük kardeşi Nazım Birol’u, ardından da çocuklarının tamamını öğretmen yapan Faik Birol’un Şahinde Birol ile yaptığı evlilikten 5 çocuğu oldu. Birol’un çocuklarının tamamı eğitim enstitüsü mezunu. Çocuklardan Abdullah Birol Gazi Eğitim Enstitüsü, İlhan Birol İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü, İrfan Birol Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü, Tülay Birol ve Şemsinur Altun ise Yozgat Eğitim Enstitüsü’nden mezun olarak öğretmen olurken, gönüllerini de bir öğretmene kaptırarak hayat arkadaşlarını bu meslekten seçti. Hayatları boyunca on binlerce çocuk yetiştiren Birol ailesi, 24 Kasım’ın simge ailelerinden birisi ve belki de birincisi oldu. Kendileri için en özel günde öğretmen babalarının mezarında toplandılar Öğretmen çocuklar, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle öğretmen babalarını anmak üzere Faik Birol’un Kayseri Asri Mezarlığı’ndaki mezarı başında toplandı. Burada babalarının mezarı üzerine karanfil koyan çocuklar, babaları ile sohbet ederek, ona dua etti. “Biz öğretmen bir aileyiz” Faik Birol’un öğretmen oğlu İrfan Birol, kendilerinin aile boyu hatta sülale boyu öğretmen olduklarını söyleyerek, “Bugün öğretmenler günü olduğu için hep beraber buradayız. Bizim gibi bir ailenin Türkiye’de veya dünyada olup, olmadığını bilemiyorum. Babam, Pazarören Köy Enstitüsü mezunu efsane öğretmenlerden biridir. Biz 5 kardeşiz, 5’imizde öğretmeniz. 5’imizin eşi de öğretmen. Ayrıca çok genç yaşta kaybettiğimiz amcamızda öğretmendi. Halamın çocukları öğretmendi. Amcamın oğlu öğretmendi. Yani bugün bizim için son derece önemli bir gün. Torunlarının ve çocuklarının aydın olma yolunu açtığı için babama minnettarız. Başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizim başöğretmenimizde babamızdır. Bütün öğretmenlere minnetlerimizi, saygılarımızı, sevgilerimizi sunuyoruz. Benim 3 evladım var. 2’si öğretmen oldu. Biri yanlışlıkla mühendis oldu. Biz öğretmen olmalarını canı gönülden isteriz” şeklinde konuştu. “Bugünlere gelmemizde babamın emekleri çok önem taşıyor” Faik Birol’un bir diğer öğretmen kızı Şemsinur Altun da; “Faik Birol’un 5 öğretmen çocuğundan en küçüğüyüm. Bugün burada 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle babamı ziyaret etmek istedik. Bizim için çok anlamlı. Benim için daha da anlamlı. 3 yıl boyunca babam benim görev yaptığım okulun müdürüydü. Birlikte çalıştık. Çok kıymetliydi. Bugünlere gelmemizde babamın emekleri çok önem taşıyor. Babamın eğitim ve öğretimle sadece bir yerde değil, her yerde ismi duyulur ve bilinir. Önce başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vefat etmiş öğretmenlerin mekanları cennet olsun. Yaşayanlara sağlık ve sıhhat diliyoruz. Bugün çok önemli bir gün. Özel bir gün. Babamızı hem burada ziyaret etmek istedik hem öğretmenler gününü kutlamak istedik hem de dualarımızı okumak istedik. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı. Hayatı boyunca binlerce öğrenci ve hatta öğretmen yetiştiren Faik Birol’un, ‘Bozkırdaki Fener, Bir Köy Enstitülü Öğretmenin Anıları’ adlı bir kitabı da bulunuyor. (MK-TB-
Isparta Isparta’da öğretmenler gününe tatlı bir dokunuş: gül ve elma aromalı ’Öğretmen Çikolatası’ Isparta’nın gülü ve Eğirdir’in elmasıyla hazırlanan "Öğretmen Çikolatası," Eğirdir’de bir okulda düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliğinde öğretmenlerden büyük beğeni topladı. Isparta’nın meşhur gülü ve Eğirdir’in ünlü elmasıyla hazırlanan çikolata, Eğirdir Nafiz Yürekli Turizm Meslek Lisesi’nde düzenlenen etkinlikte öğretmenlerin beğenisine sunuldu. Eskişehirli bir çikolata ustası, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla katıldığı etkinlikte, bu özel lezzetin yapımını uygulamalı olarak anlatarak Isparta’da daha önce yapılmamış gül ve elma aromalı çikolatayı yaptı. Çikolataya farklı boyut, Gül ve Elma aroması eklendi Usta, çikolatanın ana malzemesi olarak Isparta’nın meşhur gülünü ve Eğirdir’in lezzetiyle tanınan elmasını kullanarak çikolataya farklı bir aroma kattı. Hazırlık sürecini detaylı şekilde gösteren usta, etkinliğe katılan öğretmenlere çikolatayı tek tek tattırdı ve bu özel ürüne "Öğretmen Çikolatası" adını verdi. ‘Isparta çikolataya yeni bir kimlik kazandırdı’ Etkinlik sonunda konuşan çikolata ustası, “Isparta’nın gülü ve Eğirdir’in elması, çikolataya yeni bir kimlik kazandırdı. Bu ürün, Isparta’nın yerel değerlerini dünyaya tanıtmak için büyük bir fırsat” dedi. Öğretmenler, bu özel çikolatanın eşsiz bir lezzet sunduğunu belirterek, etkinliğin hem Öğretmenler Günü’nün anlamına uygun hem de Isparta’nın yerel ürünlerini tanıtıcı bir etkinlik olduğunu ifade ettiler. (ETK-
Gaziantep Hediye duvar halısı ile başlayan merak koleksiyona dönüştü Gaziantep’te yaşayan 72 yaşındaki Mehmet Kaleoğlu’nun kendisine hediye edilen bir duvar halısıyla başlayan halı merakı yıllar içerisinde koleksiyona dönüştü. Kaleoğlu’nun koleksiyonunda yer alan ve geçmiş yıllarda evler ile iş yerlerinin duvarlarını süsleyen farklı figür ve motiflerin bulunduğu duvar halılar büyük bir ilgi görüyor. Tarihi Gaziantep Kalesi civarında bulunan 500 yıllık tarihi Kaleoğlu Mağarası’nın duvarına asılması için kendisine hediye edilen bir duvar halısı ile halı koleksiyonu oluşturmaya başlayan Mehmet Kaleoğlu, duvar halılarını mağaradaki bir odada muhafaza ediyor. Tarihi Yeni Han içerisindeki mağarada 200’den fazla eski duvar halısının bulunduğu koleksiyonuna gözü gibi bakan Kaleoğlu, 1950’li yıllara ait olan duvar halılarını isteyen müşterilerine de satıyor. Geçmişte her evin duvarında yer aldığı duvar halılarını mağaranın çeşitli yerlerine asan Kaleoğlu’nun halıları mağarayı gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Geçmiş yıllarda daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde duvarları süsleyen halılara adeta hayran kalan ziyaretçiler, dakikalarca halıları inceliyor. 1950’li yıllarda hemen her evin duvarını süsleyen, tüy kadar hafif ve ipek kadar yumuşak olan duvar halıları tarihi mağaraya ayrı bir hava katıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde el ile dokunan, ev ve iş yerlerinin duvarlarına asılan halıları muhafaza etmeye devam eden Kaleoğlu, mağarayı gezmeye gelen ziyaretçilerin, halıları incelemeden gitmediğini söyledi. Günümüzde nadir rastlanan bu geleneksel halılara büyük ilgi duyduğunu ifade eden Kaleoğlu, geçmiş yıllarda hemen hemen her ev ve iş yerinin duvarlarını süsleyen duvar halılarının rengârenk nakışlar, motifler ve iç içe geçmiş desenlerden oluştuğunu bildirdi. Günümüzde duvar halılarının yerini artık tabloların aldığını belirten Kaleoğlu, “Mağaramız 500 yıllık Kaleoğlu Mağarası’dır. Mağaramız 500 yıllık olduğu için ‘tarihi yapıların içerisinde duvar halıları lazım’ dedim. Duvar halılarını mağaramıza astığımızda müşterilerimizin de dikkatini çekti” dedi. “Geçmişte her evin duvarında farklı figürlerin yer aldığı halılar vardı” İpekten dokunan halıların da olduğu resimli duvar halılarında en çok tercih edilen motifler arasında Kabe, aslan, geyik, at, boğa ve tavus kuşunun bulunduğunu belirten Kaleoğlu, geçmiş yıllarda özellikle genç kızların çeyizlerinde duvar halılarının yer aldığını hatırlatarak, “Halılarımızın bir kısmı hediye edildi. Bir kısmını da satın aldık. Duvar halıları mağaramızı ziyarete gelen müşterilerin dikkatini çekiyor. Duvar halılarınız orijinaldir. Duvar halılarını görenler şaşırıyor, aynı zamanda dikkatlerini de çekiyor. Eski döneme ait duvar halılarımız var. Duvar halılarını görenler eski hatıralarını yad ediyorlar. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Benim için de bir hobi oldu. Mağaramıza da ayrı bir renk katıyor. Duvar halıları mağaramıza ayrı bir görünüm kazandırıyor” dedi. “Halılara ilgi çok fazla” Koleksiyonundaki halıların bir kısmını mağaranın duvarlarına astığını belirten Kaleoğlu, “Duvar halıları mağarada dikkat çekiyor. Duvar halılarıyla mağaramız güzel bir dekora kavuştu. Her tarafta eski duvar halılarını görenler beğeniyor. Mağaramız da duvar halılarımız da tarihi kokuyor. Eski duvar halılarını görenler mutlu oluyor, dolayısıyla biz de mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu. “Halılar insanı geçmiş yıllara götürüyor” Mağarayı ziyarete gelen vatandaşlar ise, “Mağaradaki duvar halılar bayağı hoşumuza gitti. Renkleri ve desenleri çok beğendik. Mağaradaki her şey tarih kokuyor. Mağara ve duvar halıları çok dikkatimizi çekti. Duvar halıları eskiden kızların çeyizleri arasında sergileniyormuş ve bu halıların 50-60 yıllık tarihi varmış. Halılar gerçekten çok güzel ve halılarda büyük bir emek var” diye konuştular. (SVY-Lo-Y)