Yerel Haberler
Trabzon
23 Kasım 2024 Cumartesi - 13:15 Trabzon’da Organ ve Doku Bağışı eğitimi verildi Trabzon’un Ortahisar ilçe Belediyesi’nde personele yönelik ‘Organ ve Doku Bağışı Farkındalık Eğitimi’ verildi. Ortahisar Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher tarafından belediye personeline ‘Organ ve Doku Bağışı Farkındalık Eğitimi’ verildi. Eğitime Ortahisar Belediye Başkan Yardımcıları Alpaslan Özdemir, Mustafa Özer İskender, birim müdürleri ve belediye personeli katıldı. Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher, organ ve doku bağışı, organ nakli, beyin ölümü, bitkisel hayat konularında bilgi verdi. Organ naklinin, “Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi” olduğunu belirten Cevher, bağışı yapılabilen organları böbrek, karaciğer, kalp, kalp kapağı, akciğer, pankreas, ince bağırsak, kornea, kas dokusu, kemik, kıkırdak, tendon, deri, yüz ve saçlı deri, üst sindirim yolları, üst solunum yolu, ekstremiteler ve uterus olarak sıraladı. 18 yaşını doldurmuş herkesin organ bağışında bulunabileceğini ifade eden Cevher, İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü, tüm kamu, üniversite ve özel hastanelerdeki organ bağış birimleri, toplum ve aile sağlığı merkezleri ile organ bağış stantlarında bağışın yapılabileceğini söyledi. Eğitimin devamında beyin ölümü ve bitkisel hayat arasındaki farklardan söz eden Cevher, Türkiye’de bu konuda bilgi kirliliği olduğundan söz etti ve bitkisel hayatta beyin kan akımının, solunumun ve yaşam fonksiyonlarının devam ettiğini, beyin ölümünde ise bu durumların tam tersi olduğunu söyledi. Evde, yolda, hastaneye giderken, ambulansta veya acil serviste vefat eden kişilerin organlarının kullanımının tıbben mümkün olmadığını kaydeden Cevher, “Sadece yoğun bakım şartlarında beyin ölümü (beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz bir şekilde kaybolması) tanısı konuşan kişilerin ailesinin izin vermesi halinde organları alınabilir” ifadelerini kullandı. Eğitimin sonunda Ortahisar Belediyesi Başkan Yardımcısı Alpaslan Özdemir, Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher’e teşekkür plaketi takdim etti.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 09:15 Kışın vazgeçilmezi ıhlamur fiyatını ikiye katladı Havaların soğumasıyla birlikte grip ve nezle gibi soğuk algınlığı geçiren vatandaşlar çözümü aktarlarda ararken, en çok tercih edilenler arasında ıhlamur ilk sırayı alıyor. Geçen sene kilosu 600-700 TL civarlarında olan ıhlamur, zahmetli olduğu için pek toplanmadığından fiyatı da bin 500 TL’ye kadar yükseldi. Trabzonlu aktarlardan Muharrem Kan, bu günlerde ıhlamura çok talep olduğunu söyledi. Kan “Şu anda ıhlamura talep patlama noktasında ama gelen müşteriler ıhlamurun fiyatını çok pahalı buluyor. Çok pahalı olmasının nedeni de, kimsenin artık toplamaması. Trabzon’da herkesin mahallesinde hemen hemen birer ıhlamur ağacı vardır. Eskiden dedelerimiz hem şifa hem de güzel koksun diye bahçelere dikmişti. Artık günümüzde bir yevmiyeyi kurtarmadığı için kimse toplamıyor. Akşama kadar bir kilo toplayamayacağını bildiği için herkes pek uğraşmıyor. Ihlamur bu sene kilosu bin 500 TL. Daha önce 600-700 TL idi. Artık köylerde yaşayanlar yavaş yavaş çekildikçe, şehre geldikçe oralardaki ağaçlardaki ıhlamurlar pek toplanmıyor. Günümüzde ıhlamur dikeni hiç duymadım. Hep dedelerimizin diktiği ağaçlar mevcut. Ihlamur toplamak, işçilik ister zahmetli bir iş akşama kadar bir kilo zor toplanıyor. Dolayısıyla maddi olarak pek kurtarmıyor. Ihlamuru genellikle 50 gramlık torbalar halinde 70-75 TL’ye satıyoruz. Geçen sene aynı torba 30-35 TL idi” dedi. Ihlamur nasıl demlenmeli? Ihlamuru normal çay demler gibi demlenmesi gerektiğine dikkat çeken Kan, “Eskiden ıhlamuru sobanın üzerinde saatlerce rengi kahverengiye dönene kadar kaynatılıp içilirdi. Aslında bu yanlış. Ihlamur normal çay demler gibi demlenecek. En fazla on dakika bekledikten sonra içilecek. Ihlamura limon sıkılabilir güzel koksun diye karanfil atılabilir çubuk tarçın koyulabilir daha da faydalı olur. Ihlamur içildiği zaman vücuda ısı, canlılık veriyor. Isı sayesinde insan halsiz bitkin ise kendini daha güçlü hissediyor” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 13:35 Yol kenarında araçları izlemeyi seven engelli Cengizhan için ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli durak yapıldı Trabzon’da küçük yaştan itibaren araçları izlemeyi alışkanlık haline getiren 30 yaşındaki engelli Cengizhan Doğan için isminin yazılı olduğu bir durak yapıldı. Trabzon’un Ortahisar ilçesi Yenicuma Mahallesi’nde yaşayan Hacı Bayram Doğan ve eşi Leyla Doğan, bedensel ve zihinsel engelli oğulları Cengizhan Doğan’ı büyük bir ilgi duyduğu araçları seyredebilmesi için yaz kış demeden her gün evlerine 300 metre uzaktaki otobüs durağına götürüyor. Doğan ailesinin soğuk ve yağışlı havalarda yaşadığı zorluğu öğrenen Ortahisar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri, Başkan Ahmet Kaya’nın talimatı üzerine harekete geçti. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Cengizhan için Yenicuma Mahallesi Gözaçan Camii mevkiinde yağmur, rüzgar ve soğuktan korunarak araçları izleyebileceği, ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli bir durak yapıldı. Başkan Kaya’nın da katılımıyla Cengizhan’a ayrıca yeni bir tekerlekli sandalye ve ilgi duyduğu çeşitli oyuncaklar hediye edildi. Cengizhan ve ailesi durağın yapılmasından dolayı büyük bir sevinç yaşarken, baba Hacı Bayram Doğan, Başkan Ahmet Kaya ve belediye ekiplerine teşekkür etti. Yenicuma Mahallesi Muhtarı Semra Halkevi, “Cengizhan mahallemizin evladı. Arabaları seviyor, arabalara karşı çok büyük bir ilgisi var. Arabaları görmezse hem kendine hem ailesine rahatsızlık veriyor. Başkanım sağ olsun Cengizhan için çok güzel, seyir terası gibi bir yer yaptı. Başkanıma çok teşekkür ederiz” dedi. “16 senedir arabaları izliyor” Baba Hacı Bayram Doğan ise, “Başkanımızdan Allah razı olsun. Bu durağı bize yaptı. Soğukta, yağmurda ıslanmadan Cengiz’imizi getirip arabaları izlemesini sağladı. Çok sağ olsun. Cengizhan yağmur, çamur, kar, kış demeden her gün buraya gelmek istiyor. 16 seneden beri saat 12.00’de geliyoruz, 3’e, 4’e kadar burada arabaları izliyor” şeklinde konuştu. “Normal bir çocuk olarak yetiştirdim” Anne Leyla Doğan da, yapılan durak sayesinde Cengizhan’ın araçları rahat bir ortamda izleyebileceğini belirterek, Başkan Kaya’ya teşekkür etti. Anne Doğan, “Cengizhan 9 yaşındayken başka mahallede oturuyorduk. 9 yaşından beri sokaklarda geziyor. Engelli değil de normal bir çocuk olarak onu yetiştirdim. Kendini ifade edemediği için sıkıntılı zamanları da oluyor. Gittiği yerde düşebiliyor. Motor algısı az olduğu için çukurları falan bilmiyor. Ama yine de şükürler olsun. Sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Günde 2-3 saat arabaları izliyor ve rahat ediyor” diye konuştu. “Gönül rahatlığıyla arabaları izlesin” Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Bize bilgisi geldiğinde, ‘Cengizhan üşümesin, ona güzel bir durak yapalım dedik. Buradan gönül rahatlığıyla izlesin arabaları. Burası senin, artık güle güle kullan” ifadelerini kullandı.
Şenol Güneş, istatistikleri tersine çevirmek istiyor
16 Ekim 2024 Çarşamba - 10:15 Şenol Güneş, istatistikleri tersine çevirmek istiyor Yeni sezonda beklentilerin oldukça gerisinde kalan Trabzonspor’da, Teknik Direktör Şenol Güneş istatistikleri tersine çevirmeyi hedefliyor. Güneş, Başakşehir müsabakasını yükseliş için önemli bir fırsat olarak görüyor. Trendyol Süper Lig’in ilk 8 haftasında 7 maç yapan ve 1 haftayı BAY geçen Trabzonspor, bu bölümde beklentilerin gerisinde kaldı. Bordo-mavililer, bu dönemde topladığı 9 puanla son üç sezonun en kötü performansını sergilerken, Teknik Direktör Şenol Güneş zirve yolunda önemli bir dönüm noktası niteliğinde olan Başakşehir karşılaşmasından 3 puanla ayrılarak moral bulup, üst basamaklara doğru tırmanmayı planlıyor. 2020-2021 sezonunda sonraki en kötü başlangıç Trabzonspor, 2020-2021 sezonunda ilk 7 haftalık bölümünde 5 puan toplamıştı. Şampiyonluk sevinci yaşadığı 2021-2022 sezonunda 7 maçta 15 puan, 2022-2023 sezonunda 7 maçta 13 puan, 2023-2024 sezonunda ise 7 maçta 12 puan elde eden Karadeniz ekibi bu sezon ise 7 maçta 9 puan toplayarak son 3 sezonun en kötü istatistiklerini elde etti. Başakşehir maçı önemli Trabzonspor, bu sezon oynadığı 7 maçta 1 galibiyet, 6 beraberlik elde ederek 9 puan aldı. Maç başına 1.29 puan ortalaması elde eden bordo-mavililerin istatistikleri zirve için kritik yerde duruyor. Teknik Direktör Şenol Güneş, Karadeniz ekibinin üst basamaklara tırmanması için ilk adımı Başakşehir müsabakasıyla birlikte atmayı hedefliyor. Şenol Güneş, mental toparlanmaya ağırlık verdi Trabzonspor’da Teknik Direktör Şenol Güneş, zorlu bir sezon başlangıcının ardından milli maçlar için verilen arayı fırsata çevirerek takımını mental ve fiziksel olarak toparlamak için yoğun bir çalışma temposuna girdi. Sezonun ilk 7 maçında sadece 1 galibiyet alabilen bordo-mavililer, beklenen performansı gösteremediği için eleştirilerin odağında olurken bu süreçte Güneş, takımıyla sıkı bir antrenman temposu içinde günde iki idman yaparak eksikleri gidermeye çalışıyor
Türkiye’de ilk kez Trabzon’da yapıldı
15 Ekim 2024 Salı - 17:49 Türkiye’de ilk kez Trabzon’da yapıldı TÜBİTAK 1001 Projesi “Enerji Etkin ve Depreme Dayanıklı CLT Kompozit Panel Geliştirilmesi” başlıklı çalışma çerçevesinde “Yeni Nesil Yerli ve Milli Ahşap Yapılarda Deprem Testi Deneyi" Türkiye’de ilk kez Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) yapıldı. KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarında yapılan “Yeni nesil ve Milli ahşap yapılarda deprem testi deneyi” etkinliğine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, çalışmada yer alan öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, deneylerde 1990 yılından günümüze kadar meydana gelmiş depremlerin deprem ivme kayıtlarını uyguladıklarını belirterek, "2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra ülkemizde betonarme binalara alternatif yenilikçi yapı teknolojilerin geliştirilmesi ve ülkemize kazandırılması konusunda çok önemli girişimler olduğunu belirterek, “Çok önemli bir deney. 2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra artık ülkemizde betonarme binalara alternatif yenilikçi yapı teknolojilerin geliştirilmesi ve ülkemize kazandırılması konusunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın çok önemli girişimleri var. Biz de bu girişimlerin içerisinde yer alan teknik ekipte yer alıyoruz. Şu anda Türkiye’de betonarme yapılara ilave olarak yığma yapılar çelik yapılar hafif çelik yapılar prefabrik yapıların yanında ahşap yapılarında ülkemizde yeni bir sektör olması gerektiğini ahşap yapılarla depreme dayanıklı bina yapabileceğimizi daha önce bakanlıklara birçok raporumuzda sunmuştuk. Burada da bin bir projemiz kapsamında TÜBİTAK projemiz kapsamında bu hedefimize ulaşmanın son noktası olan sarsma masası deneylerini yaptık. Gerçekleştirmiş olduğumuz deneylerde 1990 yılından günümüze kadar meydana gelmiş Erzincan, Kocaeli, Van, İzmir, Elazığ, Malatya depremi gibi depremlerin deprem ivme kayıtlarını uyguladık. Buna ilave olarak ta Kahramanmaraş depremlerinde meydana gelmiş ve neredeyse 1.0g’e yaklaşan ivmeleri de en son noktada uygulayabildik. Gördük ki binamızın, ahşap yapımızın taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir hasar oluşmuyor ve hasarlar daha çok bağlantı noktalarında ve yapının temel bölgelerinde bağlantılarında oluşuyor. Bu bizim için aslında dünya literatürüne uygun olan ve bizim de projemizde hedeflediğimiz bir nokta. Bu anlamda çok mutluyuz. Umuyorum ahşap yapılar ülkemizin bundan sonraki geleceğinde yeni yapı teknolojileri olarak yerini alır” dedi. Türkiye’de ilk kez uygulanıyor KTÜ Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cenk Demirkır da dünyada yaygın olarak kullanılan yüksek katlı ahşap yapıların ülkemizde de yerli ve milli olarak üretilecek bir çalışmayı ortaya koymaya planladıklarını kaydederek, “Türkiye’de ilk kez uygulanıyor. TÜBİTAK destekli bir araştırma projesi. Bu araştırma projesi kapsamında dünyada yaygın olarak kullanılan yüksek katlı ahşap yapıların ülkemizde de yerli ve milli olarak üretilecek malzemeleriyle birlikte yüksek katlı yapılara uygun bir şekilde üretilebileceğini göstereceğimiz bir çalışma ortaya koymaya planladık. Araştırmamızın neticesinde yerli ve milli olarak üretilen yapısal ahşap malzemenin Türkiye şartlarında depreme dayanıklı yüksek katlı yapılarda kullanılabileceğini TÜBİTAK destekli proje kapsamında sonuçlanmasıyla birlikte ortaya koymuş olduk. Bu hem Türkiye için bir ilk hem de betonarme ile alakalı olarak artık sürekli beton sektörüne alternatif olarak aranan bir dönemde artık yeni alternatif malzemelerin hangileri olabileceği konusunda bir takım çalışmalarla birlikte ahşabın bunlar içerisinde en önemli alternatif olacağını ve ülkemizde de kullanımıyla birlikte ye yaygınlaşmasını ve farkındalığın artmasını önemsiyoruz” diye konuştu.
Pazarkapı yeni yıla yetişecek
15 Ekim 2024 Salı - 14:24 Pazarkapı yeni yıla yetişecek Pazarkapı Kentsel Tasarım Projesi alanında incelemelerde bulunan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, yeni yaşam alanını yılbaşından önce şehre kazandırmayı hedeflediklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Pazarkapı Kentsel Tasarım Projesi alanında incelemede bulundu. Proje çalışmalarını yürüten yetkililerden bilgi alan Başkan Genç, “Şehrimizde ilelebet güzelliğiyle var olacak bu görkemli Selatin camimiz, Trabzon’umuzun en kıymetli eserlerinden biri olarak tamamlanmak üzere. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanı, camimizin etrafında oluşturduğumuz üniteler ve peyzaj alanlarıyla beraber ciddi bir yaşam alanı olarak oluşturuyoruz. Daha önce bu alanda hem Avrasya Pazarı’mızı hem gasilhanemizi hem de Özdemir Bayraktar Bilim Merkez’imizi hizmete almıştık. Şimdi doğu ve batı dolmuş duraklarımızı oluşturacağımız yerleşkemizle beraber yine peyzaj alanlarımız, satış ünitelerimiz, esnaf lokantamızla güzel bir konsepti inşallah kısa bir zamanda hayata geçireceğiz. Projemiz bütünüyle tamamlandığında şehirle beraber entegre ayrı bir yaşam alanı oluşturacağız. Bir taraftan da Gülcemal projelerimizin konsept proje çalışmalarını yürütüyoruz. İnşallah hem bu alanımız hem Gülcemal projemiz şehrimize çok yakışır güzel bir yeni yaşam alanı haline gelecek. Yılbaşını geçmeden bu alanların bütünüyle beraber hizmete alınmasını arzu ediyoruz. Şimdiden şehrimize hayırlı olsun” dedi.
Trabzon Adliyesi tercüman arıyor
15 Ekim 2024 Salı - 13:41 Trabzon Adliyesi tercüman arıyor Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu 2025 yılı tercüman bilirkişi alımı yapacağını duyurdu. Edinilen bilgiye göre, soruşturma veya kovuşturma evresinde meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmeyen ya da engelli olan mağdur, tanık, şüpheli veya sanığın iddia veya savunmaya ilişkin beyanlarının, kovuşturma evresinde iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütaalanın verilmesi üzerine sanığın kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapacağı sözlü savunmasının, Türkçe’ye çevrilmesi için Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığınca düzenlenecek 2025 yılı tercüman bilirkişi listesine başvuruların başladığı öğrenildi. ’https://trabzon.adalet.gov.tr/2025-yili-tercuman-bilirkisi-ilani’ adresinde yayımlanan tercüman bilirkişi ilanına göre tercüman bilirkişi olarak listeye kaydolmak isteyenlerin başvurularını 31 Ekim 2024 Perşembe günü mesai bitimine kadar yapmaları gerekiyor. Tercüman bilirkişi olarak görev yapmak isteyenlerin ’trabzon.adalet.gov.tr’ internet adresinde yayımlanan bilirkişilik ilan metninin ekinde bulunan başvuru formu, adres beyanı, dil beyanı ve diğer istenilen belgelerle birlikte şahsen Trabzon’un Yomra ilçesinde bulunan Trabzon Adalet Sarayı yerleşkesindeki Trabzon Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığına müracaat etmeleri gerektiği ifade edildi.
Yomra Elması için bir araya geldiler
15 Ekim 2024 Salı - 12:27 Yomra Elması için bir araya geldiler Trabzon’un Yomra ilçesinde Yomra Belediyesi tarafından ‘Her evin bahçesinde bir Yomra elması olsun’ sloganıyla hayata geçirilen ’5000. Yomra Elması Fidanının Toprağa Dikilmesi’ ile ilgili bir etkinlik düzenledi. Yomra elmasını gelecek nesillere taşımayı amaçlayan Novotel’deki etkinliğe Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Yomra Kaymakamı Oğuzhan Ocak, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, sivil toplum kuruluşları ile siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Etkinlikte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “2020 yılında da değerli belediye başkanımız Mustafa Bey’in özel bir çalışmasıyla coğrafi işaret almış Yomra elmasının tanıtım programındayız. Ben özellikle bu işte rutin vazifesinin yanı sıra özel bir gayret gösteren, bu topraklara karşı bir yönetici olarak da sorumluluk hissederek davranan, belediye başkanı arkadaşıma teşekkür ediyorum. Biz belediye başkanıyız. Su, yol, altyapı, birçok belediyenin rutin hizmetlerini yaparız ama bize devredilen bir değer varsa o değere maddi manevi olarak da sahip çıkarız. Sahip çıkmalıyız” dedi. Başkan Genç, bu işte bilimden istifade etmenin gerekliliğine dikkat çekerek, “Şehrimizde şu anda 12 tane ürünümüz coğrafi işaret aldı. Yomra elması 10. sırada. Öyle bir zamandan geçiyoruz ki artık yediğimiz içtiğimiz her şeye dikkat edeceğiz. Çünkü maalesef hem bitki hem sebze hem de meyvelerin artık DNA’larıyla oynanıyor. Onun için bizim kendi ürünümüze sahip çıkmamız şart. Artık ne kadar üretirsek o kadar güçlüyüz. Yaşadığımız coğrafyadaki sorunlarımızı hep beraber görüyoruz. Dolayısıyla üreterek güçlü olmamız lazım. Türkiye dünya elma ihracatında ya üçüncü ya da dördüncü sırada. Ekonomik girdisini de hesap edeceğiz. Dolayısıyla birçok yönüyle ele aldığımızda esasında Yomra Belediye Başkanımız öncülüğünde çok güzel bir işe imza atıldı. Allah hayırlı uğurlu eylesin. Allah tekrarlarını nasip etsin. Büyükşehir Belediyesi olarak da bu konulara sorumluluk alarak, şehrimizin özelliklerini, güzelliklerini, değerlerini bu örnekte olduğu gibi desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Karadeniz’de 241 çeşit elma var” Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, “Elma deyip geçmemek lazım. Yomra elması bir farklı. Literatürde dünyada 6 bin 500 çeşit elma olduğu söyleniyor. Türkiye’de 460 çeşit var. Karadeniz’de 241 çeşit. Bu 241’in belki 140’ı da Trabzon sınırları içerisinde yetişiyordur. Trabzon’umuzda yetişen başka meyvelerimiz de var. Bunların da ortaya çıkartılması, üretilmesi lazım. Coğrafya hakikaten hepimiz için kaderdir. Yomra elması bulunduğu yerdeki toprağından, suyundan, atmosferinden, havasından, ikliminden hepsinden faydalanarak bu meyve ortaya çıkıyor. Yomra elmasını nasıl yaşatabiliriz? Nasıl gelecek nesillere aktarabiliriz? Bu kültürel varlığımızı aynı zamanda nasıl bizden sonraki nesillerin de tanımasına sebep olabiliriz diye burada toplandık. Bu hakikaten çok kıymetli” şeklinde konuştu. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık da Yomra elması ile ilgili çok ciddi çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Bıyık “2000 yılında Yomra elmasının coğrafi işaretini Yomra Belediyesi olarak alarak Yomra elmasını yeniden hayata kazandırma çalışmalarımıza başlamış bulunduk. Bugüne kadar 4 bin adet sitemizi Yomra elması ile buluşturduk. Yomra Belediyesi olarak bin metrekarelik kendi tapulu mülkiyetimizi elma bahçesi yaptık. Bu fideler büyüdüğü zaman, tarihe kalıcı bir bahçe olarak da bulundurmuş olduk. Yomra elması Yomra’nın ismini almış olduğu bir ürün olması özelliğine sahip bilimsel olarak çok uzun süre dayanıklılığı olan, aylarca saklanabilen bir elma türü. O yüzden inşallah bu elmamızı yaşatacağız. Yomra’da yetişen bütün armut türlerinin de tespitini yaptık hocalarımızla birlikte. Ve bu yapmış olduğumuz tespitler neticesinde yirmi tane çeşidin de aşılanarak çoğaltılmasını ve vatandaşımıza dağıtılmasının çalışmasını yaptık. Bugün 750 tane de çeşitli türlere sahip armut fidanlarını da vatandaşlarımıza inşallah dağıtmış olacağız. 5 yıl sonra 10 bininci elma fidesini de tekrar vatandaşlarımızla buluşturmuş olacağız. Bu uzun soluklu bir çalışma” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından 5 bininci fidan toprakla buluşturulurken vatandaşlara Yomra elması fidesi dağıtıldı.
Özel birey Yavuz Selim adeta zaman makinesi gibi
15 Ekim 2024 Salı - 09:02 Özel birey Yavuz Selim adeta zaman makinesi gibi Trabzon’da yaşayan 29 yaşındaki özel birey Yavuz Selim Yılmaz’ın özel yeteneği insanları adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. 2006 yılından 2035 yılına kadar olan takvimleri ezberleyen Yavuz Selim, herhangi bir tarihin hangi güne geldiğini hiç düşünmeden söylüyor. Trabzon’un Ortahisar ilçesinde yaşayan özel birey Yavuz Selim Yılmaz’ın sıra dışı yeteneği duyanları şaşırtıyor. Yaklaşık 10 yıl önce tabletinde açtığı takvim ile başlayan merakı özel bir yeteneğe dönüşen Yavuz Selim, 29 yıllık takvimi ezberledi. 2006 yılından 2035 yılına kadar olan tarihleri ezberleyen Yavuz Selim, duyanları adeta zaman yolculuğuna çıkartıyor. Tarihin verilmesinin ardından hiç düşünmeden hangi güne ait olduğunu söyleyen Yavuz Selim ayrıca saat merakı ile biliniyor. Yaklaşık 110 tane saatlik bir koleksiyonu da bulunan Yavuz Selim’in babası Ahmet Yılmaz, oğlunun takvim ve ajanda merakının olduğunu söyledi. Doktorların Yavuz Selim’in bu takıntısı nedeniyle mutlu olduğunu belirten Ahmet Yılmaz, "8-10 yıldır takvim ve ajanda merakı var. Böyle bir takıntısı var. Doktorlar da böyle bir takıntısı olması nedeniyle mutlu oldular, çok ilginç dediler. 2006 yılında 2035 yılına kadar olan takvimleri ezberlemiş. Hangi tarihin hangi güne geldiğini hemen söylüyor. Bu bizi mutlu ediyor. Ayrıca kol saati takıntısı da var. Yaklaşık 110 tane saati var. Özel bir koleksiyonu var. Yavuz Selim’in bir tableti vardı. Oradan sürekli takvimlere bakıyordu. Saate de bakıyordu ama onu istemedi. Takvimde baktığını yazıyordu. Yazdıkça ezberliyordu. Yaklaşık 10 senedir ezberliyor. Bazen kendi kendine uyku da bile söylüyor. Yarınlar bile ne getirir hiç bilmiyoruz. Bilgisayardan göremediği için 2035’den sonraki tarihleri ezberliyemiyor. Açılsa 2035’den sonrası da ezberler. Sürekli takvimlere bakıyor, müzik dinliyor. Her yıl özel bireylerin Pelitli’de okulu var. Ahmet Metin Genç’e özellikle teşekkürlerimi sunuyorum. Hepimiz engelli adayıyız. Başkanımızın duygusal bir yaklaşımı ile okulların açılmasına maddi olarak çok büyük destek verdi. Okulların açılması yaklaşık 1 ay geç oldu ama başkanımız elini taşın altına koydu ve biz özel bireylerin ailelerini çok mutlu etti. Yavuz Selim ve arkadaşlarının okulları bugün başladı. Çok mutlu oldular. Okula gitmedikleri zaman, çeşitli etkinlikler yapmadıkları zaman daha gergin oluyorlar" dedi. Yavuz Selim Yılmaz ise "Bilgisayarda takvime bakarak ezberledim. Bilgisayardan 2035’den sonrası göremediğim için ezber yapamıyorum. Mutlu olmak istiyorum. Saatleri çok seviyorum" ifadelerini kullandı.
Dr. Canan İnce Börekci: "Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu erken tanınması açısından önemli"
14 Ekim 2024 Pazartesi - 11:38 Dr. Canan İnce Börekci: "Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu erken tanınması açısından önemli" 14-20 Ekim “Dikkat eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu” farkındalık haftası münasebetiyle uyarılarda bulunan Özel İmperial Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Canan İnce Börekci, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun erken yaşlarda görülmeye başlandığına dikkat çekti. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hakkında bilinmesi gerekenleri sıralayan Börekçi, “Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir bozukluktur. Yani beyin gelişiminin erken dönemlerindeki farklılaşmalar bozukluğun nedenidir.Belirtiler erken yaşlarda görülmeye başlar. Bulgular dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüselliğin baskınlığına göre çocuklar arasında farklılıklar gösterebilmektedir. Dikkat eksikliği kişilerin okul, iş ve günlük hayat işlevlerinde dikkat, yönelme, öğrenme ve bellek becerilerini etkilerken, hiperaktivite ve dürtüsellik kişilerin kendini frenleme, tehlikeyi, riski öngörebilme, düşünerek karar verebilme, duygularını, davranışlarını kontrol edebilme becerilerini bozabilmektedir. Hiperaktivite ve dürtüsellik kişilerin davranış sorunları, madde kullanımı, ekran, sosyal medya, oyun ve diğer bağımlılıklara yatkınlığını arttırmaktadır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda ayrıca planlama, organize etme, önceliklendirme, zamanı yönetme, hedefe yönelme ve başlama problemleri ile motivasyonun düzenlenmesi gibi beyin işlevlerinde de bozulmalar görülebilmektedir. Bu nedenle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun tedavisi dikkat eksikliği hiperaktivite belirtilerinin yanında bozulan diğer beyin işlevleri ve becerilerinde de iyileşmeyi içermelidir. Birçok alanda neden olduğu sorunlar nedeni ile dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun farkında olmak belirtilerin erken tanınması açısından önemlidir” diye konuştu.
Trabzon’un doğal afetleri kitap oldu
14 Ekim 2024 Pazartesi - 09:45 Trabzon’un doğal afetleri kitap oldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi eski daire başkanlarından olan ve halen kurumda mühendis olarak görev yapan Fatih Erol’un ikinci kitabı olan "Geçmişten Günümüze Trabzon’da Doğal Afetler" adlı eser okuyucuları ile buluştu. Yoğun bir katılımla imza günü düzenleyen Erol, genç akademisyen Mustafa Topsakal ile birlikte kaleme aldığı adlı kitabıyla Trabzon’un afet geçmişini kapsamlı bir şekilde araştırdı. Erol, çalışmanın, Trabzon’da bugüne kadar kaydedilmiş doğal afetlerin en kapsamlı envanterini sunduğunu belirtti. Kitapta, 1848’den günümüze kadar gerçekleşen 367 önemli afet olayı detaylandırıldı. Bu afetlerin 115’inde can kaybı yaşanırken, toplamda 667 kişi hayatını kaybetti. Erol, "Trabzon’da tespit edebildiğimiz ilk afet 1848’de meydana gelen ve ekonomik kayıplara sebebiyet veren fırtına olayıdır. Yine tespit edebildiğimiz ilk ölümlü afet ise 1860’ta Akçaabat Hıdırnebi’de gerçekleşen çığ felaketidir" dedi. Kitapta Trabzon’da afetlerden kaynaklanan göç olaylarına da yer verildiğini söyleyen Erol, “Bu eser Trabzon’un 1800’lü yıllarından itibaren karşılaştığı sel, deprem, heyelan ve çığ gibi doğal afetleri ele alıyor. Arşiv belgeleri, gazete kayıtları ve literatür taramalarıyla desteklenen bu çalışma, afetlerin etkilerini geçmişten günümüze yaşanan göçleri ortaya koyuyor. Geçmiş afetlerden ders çıkararak, gelecekte benzer olaylara karşı alınabilecek önlemlere ışık tutmayı amaçlayan kitabımız Trabzon’un doğal afet tarihi konusunda önemli bir kaynak niteliğindedir” dedi. "Geçmişten Günümüze Trabzon’da Doğal Afetler" adlı kitabın Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kültür yayını olarak basıldığını belirten Erol, kitabın Trabzon’un yazın hayatına katılmasını sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç’e teşekkür etti.
Prof. Dr. Ömer Kara: “Sel ve taşkın risk haritalarının bir an önce oluşturulması gerekir"
13 Ekim 2024 Pazar - 10:38 Prof. Dr. Ömer Kara: “Sel ve taşkın risk haritalarının bir an önce oluşturulması gerekir" Doğu Karadeniz Bölgesinde sel ve heyelanların oluşmasında arazi yapısının engebeli ve yüksek eğimli olmasının yanı sıra özellikle dere yataklarına yapılan binaların suyun akışını engellemesi afetlerin zarar derecesini artırdığı kaydedildi. Trabzon’da 20 Eylül 2024 tarihinde meydana gelen özellikle Arsin, Araklı, Sürmene ilçeleri ile Yomra ilçesinin bazı mahallelerinde şiddetli yağmura bağlı yıkıcı etki yapan taşkın ve heyelanların oluşturduğu tahribatla ilgili değerlendirmede bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Kara, önemli uyarılarda bulundu. Yerleşim yerlerinin dere yataklarına inşa edilmesi, dere ıslah çalışmalarındaki yetersizlikler ve köprü- menfez gibi sanat yapılarının yetersiz kalarak tıkanması afetin boyutunu olumsuz etkilediğini kaydeden Kara, “Sel ve heyelanlarda en önemli faktörlerden biri yağışlar. O dönemde günde metrekareye yaklaşık 160 kilogram civarında yağan yağış üst havzalardan toplanarak aşağıda çıkış noktasında (mansap bölümünde) tahliye olamadığı için eğimi düşük alanlardaki hem yerleşim yerlerini hem yolları kaplamak suretiyle büyük zararlar meydana getirdi. Sel ve heyelanların alt bölümde görülmesi üst havzada yapılan yanlışların bir neticesi oluyor. Çünkü yukarı kısımda yağan yağışlar gür bir orman örtüsü altında yüzeysel akışa geçmeden büyük bir bölümü yavaş yavaş süzülerek taban suyu olarak dereye ulaştığında böyle afetlerin yaşanması söz konusu olmaz" dedi. Doğu Karadeniz Bölgesinde bu tür yıkıcı afetlerin yaşanmasının topografik yapının yüksek eğimli ve engebeli olması, şiddetli yağışlar ve yanlış arazi kullanımında ileri geldiğini belirten Kara, "Örneğin yerleşimlerin dere yataklarına inşa edilmesi, dağınık ve plansız yapılaşmasının etkisinin büyük olduğunu belirtti. Özellikle derenin akış güzergâhına evlerin yapılması, suyun akışını engelleyici yapılar bu afetlerin daha şiddetli bir yaşanmasına sebep oluyor” dedi. Türkiye’nin coğrafi yapısı itibariyle heyelan bakımından en riskli bölgenin Doğu Karadeniz Bölgesi olduğunu bölgenin heyelan risk haritalarının acilen çıkartılması gerektiği belirten Kara, “Diğer bir konuda önemli eksiklerimizden bir tanesi sel ve taşkın risk haritalarının oluşturulamamış olması. Eğer bunlar oluşturulsa hangi bölgelerde ne gibi tedbirler alabileceğimiz daha önceden belirlenip ona uygun planlamalar yapılabilir. Oradaki parametreler oranın jeolojik yapısı toprak yapısı eğim durumu ve yağışlar bütün bunlar bir arada değerlendirilerek oluşturulacak risk haritalarında hangi bölgelerde yüksek yağışlarda risk meydana gelebileceği önceden tahmin edilip örneğin oradaki yerleşimi de yol ağını da ona göre planlamak mümkün olabilir” diye konuştu. "İklim değişikliği önemli bir faktör" Son yıllarda artan hava sıcaklıkları ve iklim değişikliği sellere zemin hazırladığını ifade eden Kara, “Belki anlık buharlaşma değil de iklim değişimine bağlı olarak, bazı yerlerde adeta kurak, çöl iklimine yakın bir durum varken bazı yerlerde afet derecesinde şiddetli yağışlar meydana geliyor. Bu nu da iklim değişikliğin bir neticesi olarak söyleyebiliriz. Çünkü bu bölgede yaşanan genel halin çok dışında ekstrem durumlarda görülebiliyor. Buna da tabi ki sellere zemin hazırlamış oluyor” dedi. Orman ve mera alanlarının tarım arazisine dönüştürülmesi sel ve taşkınları artırmada etkili olduğuna dikkat çeken Kara, “Sel ve heyelanlar bölgemizde özellikle yerleşim yerleri arttıkça ve yanlış arazi kullanımı meydana geldikçe örneğin, bir yerin devamlı orman örtüsünün altında olması gerekirken oralar açılıp tarıma dönüştürüldüğü zaman yerleşime dönüştürüldüğü zaman tabi ki bunlar artırıcı etkide bulunuyor. Bu olumsuzluklara son zamanlarda herkesin şahit olduğu küresel iklim değişikliği ve buna bağlı ekstrem hava şartları da eklenince afet boyutunda sel ve taşkınlar yaşanmaktadır” diye konuştu. "Suyun geçtiği yerlere bina yapılmamalı" Suyun geçtiği yerlere bina yapılmaması gerektiğini kaydeden Kara, dere mecralarına, suyun geçtiği yerlere binalar yapılmaması aynı zamanda yol ağlarının düzgün planlanması gerektiğini belirtti. Kara, ayrıca yanlış arazi kullanımının önlenmesi gerektiğine dikkat çekerek herkesin bilinçli davranıp üzerine düşen görevi yaptığı takdirde sel ve taşkınlardan daha az zarar görüleceğini belirtti. Kara, vatandaşların, yerel yönetimlerin ve genel yönetimin üzerine düşen görevleri yapması gerekli olduğunu sözlerine ekledi.
Benzer dava, farklı sonuç
13 Ekim 2024 Pazar - 10:19 Benzer dava, farklı sonuç Trabzon’da müstakil bir evde yaşayan şahsın köpeğini tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakması sonucu farklı zamanlarda komşuları tarafından şikayet edilmesine savcılıkça farklı kararlar verildi. Olay, Trabzon’un Yomra ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ilçenin Kaşüstü Mahallesinde yaşayan A.U. (72), yaklaşık 4 ay arayla iki kez mahkemelik oldu. Evinin bahçesinde baktığı köpeği tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakan A.U., çevredeki K.H. ve H.D. isimli şahıslar tarafından şikayet edildi. İlk olarak K.H. tarafından Mart ayında Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edilen A.U. hakkında ‘Hayvanın tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakma’ suçundan işlem başlatıldı. Cumhuriyet Savcısı F.K. tarafından verilen kararda A.U. hakkında suç işlediği anlaşıldığından yasa maddeleri uyarınca 600 TL adli para cezası verildi. Yaklaşık 4 ay sonra tekrar mahkemenin yolunu tutan A.U. bu sefer ise bir başka komşusu olan H.D. tarafından şikayet edildi. A.U. tarafından evin önünde serbest bırakılan köpek park halindeki H.D.’ye ait otomobile zarar verdi. Köpeğin evin önünde dolaşması nedeniyle korkan ve aracından oluşan zarar nedeniyle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran H.D. şikayetçi oldu. Savunmasında köpeğinin tasmalı olduğunu belirten A.U. köpeğinin evin bulunduğu bölgeyi korumaya çalıştığını ve iç güdüsel olarak şüphelinin aracına saldırmış olabileceğini savundu. Aynı şikayetten 2 kez savcılığın yolunu tutan A.U. hakkında bir başka Cumhuriyet Savcısı T.G. tarafından verilen karar ise şaşırttı. Cumhuriyet Savcısı, kişilerin sağlığı konusunda bir tehlike olduğuna ilişkin somut davanın söz konusu olmadığından suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verdi.