Yerel Haberler
Sivas
25 Kasım 2024 Pazartesi - 16:22 Sivas’ta Mobil Kanser Tarama Aracı hizmete girdi Sivas Valiliği himayelerinde 2024 yılının başında hayata geçen ŞİFA Projesi kapsamında Mobil Kanser Tarama Aracı hizmete girdi. Sivas’ın geniş yüzölçümü ve uzak ilçelere ulaşım zorlukları göz önünde bulundurularak hazırlanan araç, 40-69 yaş arasındaki kadınlara ücretsiz kanser tarama hizmeti sunmayı hedefliyor. 13,5 metrekare iç kabin kapasitesine sahip olan araç, NDK (Nükleer Düzenleme Kurumu) tarafından lisanslanan Amulet Innovality model 3 boyutlu tomosentez kapasiteli mobil dijital mamografi cihazıyla donatıldı. Atatürk Kongre Müzesi bahçesinde gerçekleşen tanıtım etkinliğine Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Sivas Milletvekili Rukiye Toy ve il protokolü katıldı. Kanserle daha etkin mücadele edilecek Kanser ile daha etkili bir mücadele yürütüleceğini ifade eden Vali Şimşek “ Bugüne kadar kanser ve ağız diş taramaları başta olmak üzere bağımlılık ve obezite gibi birçok alanda yaptığımız bilgilendirmelerle kırsalda yaşayan on binlerce vatandaşımıza ulaşmış durumdayız. Projenin en önemli bileşenlerinden biri olan kanser taramaları konusunda köylerimizden vatandaşlarımızı Kanser Tarama Merkezlerimize taşıyarak hizmet vermeyi sürdürüyorduk. Bugün Şifa Projesi kapsamında hizmete aldığımız Mobil Kanser Tarama Aracımızla artık ilçelerimize, köylerimize kadar bu hizmeti götürebilecek ve kanser ile daha etkili bir mücadele yürütebileceğiz” dedi. Sivas’a şifa olsun Aracın kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Vali Şimşek , “Son teknoloji Mamografi cihazının entegre edildiği Mobil Kanser Tarama Aracımız şehrimize hayırlı olsun. Bu aracın ilimize kazandırılması noktasında başta Sağlık Bakanlığımıza, İl Özel İdaremize, emeği geçen tüm kurumlarımıza ve hayırseverlerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Hayata geçirdiğimiz her projede bizleri destekleyen Grup Başkanımız Sayın Abdullah Güler Bey’e ve tüm milletvekillerimize de ayrıca teşekkür ediyorum. ŞİFA Projesi ile hekimlerimizin şifalı elleri Sivas’a şifa dağıtmaya devam edecek. Bir kez daha Şifa Mobil Kanser Tarama Aracımızın şehrimiz için hayırlı olmasını temenni ediyor, tüm vatandaşlarımıza saygılarımı sunuyorum. Sivas’a şifa olsun” şeklinde konuştu.
Şifa kaynağı Çördük, azı yarar, fazlası zarar
03 Ekim 2024 Perşembe - 11:13 Şifa kaynağı Çördük, azı yarar, fazlası zarar Doğada yetişen çördük meyvesi, antimikrobiyal özellikleriyle sağlık açısından faydalı olup, fazla tüketildiğinde ise problemlere neden olabiliyor. Sivas’ta doğada kendiliğinden yetişen ve halk arasında "çördük" ya da "ahlat meyvesi" olarak adlandırılan meyvenin yapılan araştırmalar sonucunda birçok faydası tespit edildi. Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ebru Yabaş ve ekibi tarafından yapılan çalışmalar, bu meyvenin hem meyve kısmının hem de çekirdeğinin sağlık açısından önemli etkenler barındırdığını tespit etti. Doç. Dr. Yabaş, özellikle meyve ve çekirdek kısımlarının sulu ekstrelerinin saflaştırıldığında antimikrobiyal aktivitelerinin incelendiğini ve bu çalışmalarda önemli sonuçlar elde ettiklerini belirterek, ”Bu meyvenin belli miktarlarda tüketilmesini öneriyoruz. Çünkü içerdiği etken maddeler nedeniyle de bunların zararlı etkileri de ortaya çıkabilir. O yüzden de biz hızlı bir şekilde bunların doz çalışmalarına öncelik verdik” dedi. “Şifa deposu” Doç.Dr. Ebru Yabaş, çördük meyvesinin şifa deposu olduğunu ifade ederek, ”Özellikle son yıllarda ekibimizle birlikte Sivas’ta yetişen türler ve endemik bitkiler üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu çalışmada özellikle Sivas’ta halk arasında çördük armudu veya ahlat meyvesi olarak da bilinen ve Sivas ikliminde yetişmeye uygun ve doğada kendiliğinden yetişen bir meyve türüdür. Biz yaptığımız çalışmada bu meyvenin hem meyve kısmını hem çekirdek kısmının sulu ekstratları üzerine çalıştık. Bu geçen etken maddelerin belirlenmesi, saflaştırılması ve karakterizasyonunu yaptık. Bunların üzerine antimikrobiyal aktivite İnceledik. Daha sonrasında gözlemledik ki meyve kısmında bu çözeltilerin bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu aktiviteleri vardır. Bunların özellikle belli dozlarda tüketildiğinde çok aktif özellik gösterdiğini gözlemledik. Yine çekirdek kısmını da sulu çözeltisine baktığımızda onunda enteresan bir şekilde bu bulaşıcı hastalıkların yan etkisine karşı yine iyileştirici etkisinin olduğunu gözlemledik. Bu haliyle biz bu meyveye aslında şifa deposu bir meyve diyebiliriz." dedi. "Ölçülü tüketilmeli" Yabaş, şifa deposu olan bu meyvenin ölçülü tüketilmesi gerektiğini belirtip, "Burada önemli olan doz miktarının ayarlanmasıdır. Çünkü içerdiği etken maddeleri bağlı olarak bu meyvenin belli miktarlarda ve belli dozlarda tüketildiği zaman aktif rol oynayacağını söyleyebiliriz. Bu kapsamda baktığımızda aslında hedefimiz bu meyveden elde ettiğimiz sulu fazının hem beslenme hem de takviye edici gıda olarak bir ürünün geliştirilmesiyle aslında iyileştirici etkisinin ortaya çıkmasını hedefliyoruz. Bu meyvenin belli miktarlarda tüketilmesini öneriyoruz. Çünkü içerdiği etken maddeler nedeniyle de bunların zararlı etkileri de ortaya çıkabilir. O yüzden de biz hızlı bir şekilde bunların doz çalışmalarına öncelik verdik. Bu meyvenin çekirdeğinin su fazına geçen etken maddelerinin bulaşıcı hastalıkların yan etkileri ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler içerisinde özellikle ishal bulunabilir. Bunu da iyileştirici etkisinin olduğunu gözlemledik” şeklinde konuştu.
Uzmanı uyardı, her 8 kadından biri risk taşıyor
03 Ekim 2024 Perşembe - 10:57 Uzmanı uyardı, her 8 kadından biri risk taşıyor Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Gömeç, kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin kendi kendine muayene ve tarama programları sayesinde erken teşhis edilebildiğini söyledi. Dünyada her 8 kadından birinin yakalanacağının öngörüldüğü meme kanseri ile ilgili uzmanlardan uyarılar gelmeye devam ediyor. Kadınların ayda bir kez kendi kendilerini muayene etmelerinin erken teşhis için önemli olduğunu söyleyen Medicana Sivas Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Gömeç, “Adet görenler için ideal zaman adet başladıktan sonraki 5-7’nci günler arasıdır. Adet görmeyenler ise ayın belli bir gününü belirlemeli ve kendi kendilerini muayene etmelidirler” dedi. Hangi tür durumlarda hastanelere başvurulması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Gömeç, “Memedeki herhangi bir şişlik, çöküntü, kızarıklık, meme başının içine çökmesi, meme başından kanlı ya da şeffaf akıntı gelmesi doktora başvurma sebepleri olmalıdır. Erken tanı konulan hastaların tedavisinde yaklaşık yüzde 80’lere varan meme koruyucu cerrahi yapılabilmektedir. İleri hastalık durumlarında önce ilaç tedavisi ile kanseri küçültüp, daha sonra meme koruyucu cerrahi yapılabilmektedir. Son yıllarda gelişen onkoplastik cerrahi teknikleri ile eskiden yapılan meme estetiğini bozan ameliyatlar artık sık yapılmamaktadır. Güncel cerrahi tekniklerle hem kanser tedavisi yapılırken hem de memenin estetik yapısı korunabilmektedir. Ayrıca memenin bazı ilerlemiş kanserlerinde ya da genetik geçiş tespit edilen hastalarda memenin içi boşaltılıp, silikon protez ile yeniden meme estetiği sağlanabilmektedir. Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır, yeter ki erken teşhis edilebilsin” diye konuştu. “Mamografi takipleri erken tanıda önemlidir” Meme kanserinin erken teşhis konulduğunda tamamen iyileşebilen bir kanser türü olduğunu ifade eden Doç. Dr. Gömeç, "Türkiye’de 8 kadından biri meme kanseri riski taşımaktadır. Meme kanserlerinin yüzde 10-15’i ailesel geçiş gösteriyor. Meme kanseri tanısı koyabilmek için önemli tetkiklerden birisi mamografidir. Mamografi 40-50 yaşları arasında her iki yılda bir kez çekilmelidir. 50 yaş ve üzerinde ise her yıl bir kez çekilmelidir. Eğer ailede meme kanseri hikâyesi varsa; ilk kontrol mamografi yaşı öne çekilebilmektedir” dedi. Kilolu, erken adet görmeye başlayan, ışın tedavisi alan kadınlarda risk yüksek Meme kanserinin daha çok 50’li yaşlardan sonra görüldüğüne dikkati çeken Gömeç, “Ailesinde meme kanseri olan, erken adet görmeye başlayan, geç menopoz olan, hiç doğum yapmayan ya da 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapan, kilolu olan, ışın tedavisi alan ve radyasyona maruz kalan kadınların meme kanserine yakalanma riski diğer kadınlara oranla daha fazladır. Uzun süre doğum kontrol hapı ve menopoz ilaçları kullananların da meme kanserine yakalanma ihtimali kullanmayanlara göre bir miktar daha fazladır. Düzenli spor yapanlarda, doğal ürünlerle dengeli beslenenlerde ve 16 aydan fazla emzirenlerde ise meme kanseri daha az görülmektedir” dedi.
Lise eğitimi yarıda kalan esnaf çocukları için büyük fırsat
02 Ekim 2024 Çarşamba - 12:47 Lise eğitimi yarıda kalan esnaf çocukları için büyük fırsat Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi ile Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (SESOB) arasında işbirliği protokolü imzaladı. İmzalanan protokol ile birlikte yarım kalan lise eğitimi tamamlamak isteyen esnaf çocukları için yüzde 20 oranında indirim uygulanacak. Herhangi bir sebeple lise eğitimini tamamlamamış öğrencilerin mezuniyet belgesi alması için fırsat sunan Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi, yeni bir işbirliği protokolüne daha imza attı. Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (SESOB) ile imzalanan protokol ile birlikte herhangi bir sebeple eğitimine devam etmemiş 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri Pusula Akşam Lisesi ile eğitimlerini tamamlayıp mezun olacak. Yakınları Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi’nde eğitim almak isteyen SESOB üyeleri, yüzde 20 oranında indirimden yararlanabilecek. Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğinde gerçekleştirilen protokol töreninde konuşan Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi Müdür Yardımcısı Seçil Üngör, “Bu protokol sayesinde esnaflarımızın çocukları, eğitim hayatlarına daha kolay bir şekilde devam edebilecekler. Protokol ile sağlanan indirimden; lise eğitiminden tasdikname ile ayrılmış, açık öğretim lisesine kayıtlı, ortaokuldan sonra liseye hiç başlamamış, herhangi bir sebeple eğitimine devam etmemiş, en az iki kere sınıf tekrarı yapmış ve 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri faydalanabilecek. İndirim kampanyası 01 Haziran 2025 tarihine kadar sürecek” ifadelerine yer verdi. İmzalanan protokolden duyduğu memnuniyeti ifade eden SESOB Başkanı Hakan Demirgil ise teşekkür ederek, “Esnaflarımızın ve çocuklarının her zaman mesleklerinin yansıra eğitimlerine de önem vermelerini arzuluyoruz. Protokolümüzün esnaf teşkilatımıza hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
O sirkelerin şahı, sezon üretimi başladı
02 Ekim 2024 Çarşamba - 10:08 O sirkelerin şahı, sezon üretimi başladı Sivas’ta halk arasında doğal ilaç olarak adlandırılan "alıç", diğer ismiyle "yemiş" kış ayının habercisi olarak tezgâhlarda yerini alırken, sirkelerin şahı olarak adlandırılan alıç sirkesi üretimine de başlandı. Türkiye’nin pek çok yerinde doğal olarak yetişen misket büyüklüğündeki alıç meyvesi ekşimsi tadıyla bilinirken, sarı, kırmızı, turuncu gibi farklı renklerde yetişiyor. Bu meyve taze olarak tüketilebileceği gibi sirke, reçel, marmelat ya da çeşitli içecekler yapmak için de kullanılıyor. Sağlık açısından da birçok faydaya sahip olan bu meyvenin bağışıklık sistemini güçlendirmesi, sindirimi kolaylaştırması ve kalp sağlığına katkıda bulunması gibi özellikleri bulunuyor. Aynı zamanda alıç meyvesi antioksidan açısından da oldukça zengin. Bu küçük şifa deposu, ağaçlardan toplanarak farklı şekillerde satışa sunuluyor. Mevsiminin gelmesiyle doğada kendiliğinden yetişen alıç meyvesi tezgahlardaki yerini aldı. Tespih gibi ipe dizilerek satılan alıç kolyeleri çocukların da boynunda süs oldu. Yaz aylarında su sattığını, mevsimin değişmesiyle alıç satmaya başladığını söyleyen Seyit Ecer, “Köylere gidiyorum, ağaçtan topluyorum. Çok doğal. Sonra tek tek ipe takıyorum. Geçen senelerde 30 liraya satıyordum. Ama günümüzde yakıt masrafları arttı. Şimdi 50 liraya satıyorum. Toplaması da bayağı zahmetli. Gören ‘Ya bunu toplamakta ne var dağda kendiliğinden büyüyen bir meyve. Niye bu kadar pahalı?’ diyorlar. Fakat çalıların arasında tek tek toplamak gerçekten çok zor” ifadelerini kullandı. “Bu meyvenin faydalarından yararlanırız” Sivas’ın Altınyayla ilçesinde her yıl doğadan topladıkları alıçlarla çeşitli ürünler elde ettiklerini belirten Sakine Akar isimli ev hanımı, “Bu meyve bizim meşhur alıcımız. Her şeye iyi geliyor. Biz bunun marmelatlını ve sirkesini yapıyoruz. Tansiyon hastalarına, damar rahatsızlığı olanlara çok iyi geldiğini biliyoruz. Çok fazla kullanıyoruz. Gerekirse eşimize dostumuza da verip hayır duası alıyoruz. Biz her yıl bu mevsimde gelir toplarız. Alıç meyvesi bizler için olmazsa olmaz bir meyvedir. Gelir toplar, bu meyvenin faydalarından yararlanırız” dedi. “Alıç sirkesi sirkelerin şahıdır” Beyazıt Çakmak ise topladıkları alıçlardan sirke yaptıklarını ifade ederek, “Alıç çok şifalı bir meyve. Son zamanlarda da revaçta. Zor koşullarda dağdan topluyorum ve sirke yapımında kullanıyorum. Ben ilk başta hobi olarak başladım. Bir yerden ‘Sirke şifadır alıç sirkesi de sirkelerin şahıdır’ diye bir şey duymuştum. Bunu duyduktan sonra alıç sirkesi yapımına yöneldim. Kalp damar sağlığı başta olmak üzere tansiyon, şeker, kolesterol gibi hastalıklara iyi geldiğini biliyorum. Sirkenin yapımı da alıç toplamak kadar zahmetli. Önce meyveyi topluyorum, iyice yıkadıktan sonra kurumaya bırakıyorum. Daha sonra alıçları eziyorum ve yaklaşık dört saat faydalı bakteri oluşsun diye bekliyorum. Sirke için kesinlikle cam kavanoz kullanıyorum. Yarısına meyve, yarısına su koyuyorum. Daha sonra içine bal veya şeker ekliyorum. Günlük karıştırıyorum. Meyveler dibe çöktükten sonra bir önceki yıldan olan sirke anamı ilave edip kapatıyorum. Tekrar sirke anası oluşup dibe çökene kadar sabırla bekliyorum. Bu işlemler yaklaşık 3 ay sürüyor” şeklinde konuştu.
Sivas’ta İzmir uçağı törenle karşılandı
02 Ekim 2024 Çarşamba - 09:03 Sivas’ta İzmir uçağı törenle karşılandı İzmir’den Sivas’a uzun zamanın ardından ilk direkt uçuşun gerçekleştirildiği Pegasus firmasına ait uçak, gece yarısı iniş yaptığı Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’nda törenle karşılandı. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’nın (STSO) başı çektiği platformun İzmir ile Sivas arasında direkt uçuşların sağlanması için havayolu firmalarıyla yaptığı görüşmeler sonuç verdi. Türk Hava Yolları başta olmak üzere birçok firma Sivaslıların taleplerini geri çevirirken, Pegasus firması talepleri karşılıksız bırakmadı. Pegasus firmasına ait ilk uçak, dün saat 22.00’de İzmir’den hareket ederek 23.20’de Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’na iniş yaptı. Sivaslı bürokratlardan oluşan bir heyet ve Sivaslı yolcuları taşıyan uçak, havalimanında törenle karşılandı. İlk olarak uçağa su selamlaması yapıldı. Piste inince itfaiye araçlarıyla ıslanan uçaktan inen yolculara çiçek ve Sivas’a özgü hediyeler verildi. İlk seferle İzmir’den Sivas’a seyahat eden Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Uzun sürenin ardından İzmir-Sivas direkt uçak seferleri yeniden başladı. Bizim de iştirak ettiğimiz ticaret odası heyetimizle birlikte bu seferde yer aldık. Bu yeni seferlerin Sivas’ımıza ve hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu seferlerin gerçekleşmesinde katkısı olan başta sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler Beyefendi’ye, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Pegasus seferleri salı ve cumartesi günleri olarak planlandı. Bu seferler ilimizin ticaretine, ekonomisine katkılar sunacaktır, İzmir’de yaşayan hemşehrilerimizle bağlarımızı daha da güçlendirecektir” dedi. Uzun aradan sonra seferlerin yeniden başlamasında büyük emeği bulunan STSO Başkanı Zeki Özdemir ise, “Uzun zamandır ara verilen Sivas-İzmir seferleri bugün itibarıyla başladı. Uzun süredir bizler bu konuda emek harcamıştık. Çok şükür Pegasus firması ile bugünden itibaren bu uçuşlar başladı. Ben de tekrar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonra Sivaslı hemşehrilerimize düşen görev bu seferlerde doluluk oranını üst düzeyde tutmaktır. Tüm Sivas halkına hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.