GÜNDEM - 02 Ekim 2024 Çarşamba 10:08

O sirkelerin şahı, sezon üretimi başladı

A
A
A
O sirkelerin şahı, sezon üretimi başladı

Sivas’ta halk arasında doğal ilaç olarak adlandırılan "alıç", diğer ismiyle "yemiş" kış ayının habercisi olarak tezgâhlarda yerini alırken, sirkelerin şahı olarak adlandırılan alıç sirkesi üretimine de başlandı.


Türkiye’nin pek çok yerinde doğal olarak yetişen misket büyüklüğündeki alıç meyvesi ekşimsi tadıyla bilinirken, sarı, kırmızı, turuncu gibi farklı renklerde yetişiyor. Bu meyve taze olarak tüketilebileceği gibi sirke, reçel, marmelat ya da çeşitli içecekler yapmak için de kullanılıyor. Sağlık açısından da birçok faydaya sahip olan bu meyvenin bağışıklık sistemini güçlendirmesi, sindirimi kolaylaştırması ve kalp sağlığına katkıda bulunması gibi özellikleri bulunuyor. Aynı zamanda alıç meyvesi antioksidan açısından da oldukça zengin. Bu küçük şifa deposu, ağaçlardan toplanarak farklı şekillerde satışa sunuluyor.


Mevsiminin gelmesiyle doğada kendiliğinden yetişen alıç meyvesi tezgahlardaki yerini aldı. Tespih gibi ipe dizilerek satılan alıç kolyeleri çocukların da boynunda süs oldu. Yaz aylarında su sattığını, mevsimin değişmesiyle alıç satmaya başladığını söyleyen Seyit Ecer, “Köylere gidiyorum, ağaçtan topluyorum. Çok doğal. Sonra tek tek ipe takıyorum. Geçen senelerde 30 liraya satıyordum. Ama günümüzde yakıt masrafları arttı. Şimdi 50 liraya satıyorum. Toplaması da bayağı zahmetli. Gören ‘Ya bunu toplamakta ne var dağda kendiliğinden büyüyen bir meyve. Niye bu kadar pahalı?’ diyorlar. Fakat çalıların arasında tek tek toplamak gerçekten çok zor” ifadelerini kullandı.



“Bu meyvenin faydalarından yararlanırız”


Sivas’ın Altınyayla ilçesinde her yıl doğadan topladıkları alıçlarla çeşitli ürünler elde ettiklerini belirten Sakine Akar isimli ev hanımı, “Bu meyve bizim meşhur alıcımız. Her şeye iyi geliyor. Biz bunun marmelatlını ve sirkesini yapıyoruz. Tansiyon hastalarına, damar rahatsızlığı olanlara çok iyi geldiğini biliyoruz. Çok fazla kullanıyoruz. Gerekirse eşimize dostumuza da verip hayır duası alıyoruz. Biz her yıl bu mevsimde gelir toplarız. Alıç meyvesi bizler için olmazsa olmaz bir meyvedir. Gelir toplar, bu meyvenin faydalarından yararlanırız” dedi.



“Alıç sirkesi sirkelerin şahıdır”


Beyazıt Çakmak ise topladıkları alıçlardan sirke yaptıklarını ifade ederek, “Alıç çok şifalı bir meyve. Son zamanlarda da revaçta. Zor koşullarda dağdan topluyorum ve sirke yapımında kullanıyorum. Ben ilk başta hobi olarak başladım. Bir yerden ‘Sirke şifadır alıç sirkesi de sirkelerin şahıdır’ diye bir şey duymuştum. Bunu duyduktan sonra alıç sirkesi yapımına yöneldim. Kalp damar sağlığı başta olmak üzere tansiyon, şeker, kolesterol gibi hastalıklara iyi geldiğini biliyorum. Sirkenin yapımı da alıç toplamak kadar zahmetli. Önce meyveyi topluyorum, iyice yıkadıktan sonra kurumaya bırakıyorum. Daha sonra alıçları eziyorum ve yaklaşık dört saat faydalı bakteri oluşsun diye bekliyorum. Sirke için kesinlikle cam kavanoz kullanıyorum. Yarısına meyve, yarısına su koyuyorum. Daha sonra içine bal veya şeker ekliyorum. Günlük karıştırıyorum. Meyveler dibe çöktükten sonra bir önceki yıldan olan sirke anamı ilave edip kapatıyorum. Tekrar sirke anası oluşup dibe çökene kadar sabırla bekliyorum. Bu işlemler yaklaşık 3 ay sürüyor” şeklinde konuştu.



O sirkelerin şahı, sezon üretimi başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tuzağa düşürdükleri kişileri “adınız terör soruşturmasında geçiyor” diyerek dolandırdılar Telefonla aradıkları kişilere kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp, isimlerinin terör soruşturmasında geçtiğini söyleyerek tuzak kurup dolandıran şebekeye yönelik Ankara merkezli 7 ilde icra edilen operasyonda 17 şüpheli gözaltına alındı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, telefonla aradıkları kişilere kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıp, “isminiz terör soruşturmasında” geçiyor diyerek tuzağa düşüren ve dolandırıcılık yapan çeteyi tespit etti. İki aylık teknik ve fiziki takibin ardından harekete geçen ekipler, Ankara merkezli İstanbul, Mersin, Hatay, Antalya, Mardin, Şanlıurfa ve Elazığ’da icra ettikleri eşzamanlı operasyonda 17 şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı. Tamamı Ankara Emniyeti’ne getirilen şüpheliler, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılardan 9’u tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 8’i hakkında adli kontrol kararı verildi. Çağrı merkezi gibi faaliyet gösterdikleri ortaya çıktı Zanlıların, vatandaşları arayarak, “Size operasyon yapılacak, paralarınız seri numarasının alınması lazım, hesabınız terör örgütü tarafından ele geçirildi, adınıza hesap açıldı, örgüt tarafından kimliğiniz çıkartıldı” gibi yalanlar söylediği öğrenildi. Şüphelilerin bu yöntemlerle ağına düşürdükleri kişilerden isimlerinin silinmesi için para istedikleri ve yüklü miktarda haksız kazanç elde ettikleri aktarıldı. Dikkat dağıtmak için parayı elden ele dolaştırmışlar Şebeke mensuplarının, dolandırdıkları mağdurlardan aldıkları paraları birbirlerine devrettikleri, para dolu çantaları sürekli araç değiştirerek taşıdıkları ve bu yöntemle de dikkat dağıtmaya çalıştıkları belirtildi. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda ise çok sayıda telefon ve hat ele geçirildi.
Hatay Yoldaki çukura dikkat çekmek için çektiği görüntüyü gören gerçek sandı, o anlar milyonlarca kez izlendi Hatay’ın İskenderun ilçesinde sosyal medya fenomeni Erkan Toy’un yoldaki çukura dikkat çekmek için çektiği görüntü sosyal medyada milyonlarca kez izlendi. Sosyal medyada binlerce takipçisi bulunan ve sosyal medyada ‘Erkan abi’ ismiyle bilinen Erkan Toy, yaşamını Hatay’ın İskenderun ilçesinde sürdürüyor. Gündelik yaşantısındaki sorunlara ve yaşanmışlıklara dikkat çeken Toy’un son günlerde İskenderun ilçesinde çektiği bir videoysa milyonlarca kez izlendi. Yoldaki çukura dikkat çekmek isteyen Toy’un yolda yürüdüğü esnada mizah amaçlı çukura düştüğü anlar bir çok vatandaş tarafından da gerçek olarak düşünüldü. Toy’un ilgi çektiği çukursa İskenderun Belediyesi ekipleri tarafından kapatıldı. Gündelik hayattaki sorunlara çektiği videolarla dikkat çektiğini dile getiren 46 yaşındaki Erkan Toy, “Bir deprem oldu, Allah rahmet eylesin ölenlerimiz ve yaralılarımız oldu. Ben sosyal medyaya atıldığımda toplumdaki sorunlara dikkat çekmek istedim. Çukur ve su vardı trajikomik bir olay yani. Ağlanacak halimize gülüyoruz, ben ne yapıyorum biraz tuz döküyorum ve farklı bir açıdan bakıyorum. Gülüyoruz, eğleniyoruz ve günlük hayattaki sorunlara dikkat çekiyoruz. Elimden geldiğince sorunları yetkililerimiz görsün, duysun ve bilsinler diye sorunlara dikkat çekiyorum. Beni siyaset ilgilendirmez sorun varsa çekiyorum, sayfamda biraz da yüksek takipçim olduğundan ötürü hani biraz daha ön plana çıkıyor” dedi.
Kars Kars Gravyeri coğrafi işaretle tescillendi Kars Gravyeri Türk Patent ve Marka Enstitüsü tarafından coğrafi işaretle tescillendi. Kars’ta yüksek rakımlı yaylalarda beslenen ineklerin sütünden üretilen ’Kars gravyeri’ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’nın girişimleri sonucu coğrafi işaretini aldı. Başkan Kadir Bozan, sırada Avrupa coğrafi işaretinin olduğu ve bunun için girişimlerde bulunacakları kaydetti. 1878 yılında İsviçreli bir peynir üreticisi olan David Moser’in Kars, Boğatepe’yi ziyareti sırasında bölgeyi peynir yapımına uygun bulması ile ortaya çıkardığı Kars gravyerinin coğrafi işaret almasının önemli olduğunu ifade eden Çapan Süt Ürünleri işletme sahibi Selami Çapan, “Kars gravyeri tescillendi. Biz bunu daha öncesinden bekliyorduk. Çünkü bizim ülkede gravyerin yapıldığı tek il Kars’tır. Bunu tek kılan şey bu iklimi, ondan sonra hayvandaki sütün kalitesi, hayvan ırkı, mera yapısı, yılın 6-7 ayı merada otlayan hayvan sütünden bahsediyoruz. Gravyeri özel kılan şeylerden biriside tamamen naturel süt, yemleme yok, suni yem yok. Graveyerin yapımı aşaması, ondan sonra dinlenmesi, kuzey rüzgarı, bunların gravyere artı katkı katıyor. Gravyeri diğer peynirlerden ayrı kılan şey tamamen kaşar ile zıt yapımıdır. Aroması çok farklıdır, daha çok meze ürünüdür. Kahvaltıda damağa farklı gelen bir ürün ama turizm bölgelerinde en çok kullanılan şeylerden birisi gravyerdir” dedi. “Sıra Avrupa Coğrafi işaretinde” Gravyer peynirine Avrupa coğrafi işareti almak için de girişimde bulunacaklarına dikkat çeken KATSO Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Bozan, “Kars’ın sadece Kars’a özgü olan, Türkiye’de sadece Kars’ta üretilen gravyer peynirinin coğrafi işaretini Kars Ticaret ve Sanayi Odası olarak almış bulunmaktayız. Ardahan ve Kars’ta üretilen bir peynirdir, ama yüzde 95’i Kars’ta üretilir. Kars’a özgü bir peynirdir. Kars’ta yaklaşık olarak yılda 200-250 ton civarında bir ürün elde edilmektedir. Biz bu ürünün oda olarak 2021 yılından beri başlayan bir süreç, önceki başkanımızın başlattığı, daha sonra bizde takip ederek bu tescil alındı. Bundan sonraki hedefimiz Avrupa coğrafi işaretini almak için uğraşacağız. Bu ürünümüz hak ettiği değeri bulacaktır. Kars için önemli bir gelişmedir” diye konuştu. Öte yandan, zengin florasıyla öne çıkan yaklaşık 2 bin 500 rakımlı yaylalar ile beslenen ineklerin sütünden yapılan gravyer peyniri, uzun uğraşlar sonucu üretiliyor. Gravyer peyniri Kars Ticaret ve Sanayi Odası 2021’de Türk Patent ve Marka Enstitüsüne yapılan başvuru sonucunda 17 Eylül 2024 tarihinde coğrafi işaret tescil belgesi aldı.
Artvin Artvin’de keşfedilen bal, köylünün yeni gelir kapısı oldu Artvin’in Ardanuç ilçesi Zekeriya köyünde yıllar önce keşfedilen ve değeri oldukça yüksek olan bal, köylünün birinci gelir kaynağı haline geldi. Artvin’in Ardanuç ilçesi Zekeriya köyünde yıllar önce farklı renklerde bal keşfedildi. Tüketilip tüketilemeyeceğini anlamak için analiz yaptıran köy halkı, ummadıkları bir sonuçla karşılaştı. Değeri oldukça yüksek çıkan balın ilk müşterisi, analizleri yapan uzmanlar oldu. Ünü kısa sürede yayılan balı duyanlar, köyden üreticiye ulaşarak sipariş vermeye başladı. 25 haneli köy halkı genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşırken, arıcılık sadece 3-5 kişi tarafından yapılıyordu. Balın yaygınlaşan ünü sayesinde köydeki herkes arıcılıkla ilgilenmeye başladı. 2.400 ile 3.000 rakım arasında bulunan köyün balının kalitesiyle ilgili resmi çalışmalar sürüyor. Orman Bölge Müdürlüğü, bu gelişme üzerine köyde bir bal ormanı kurma kararı aldı. Zekeriya köyü, bu bal ormanı ile aynı zamanda ilçedeki tek bal ormanına sahip oldu. 10 yıldır arıcılıkla uğraşan köy halkından Erhan Altuntaş, “Yıllar önce köyümüzde farklı renkte bal keşfettik. Tüketilebilir mi diye tahlillere gönderdik. Çıkan sonuçlarda bu balın çok yüksek antioksidan değerlerine sahip olduğunu gördük. Bu süreçten sonra köyümüzdeki bal incelemeye alındı. Daha önce bal satmakta zorlanıyorduk, şimdi ise siparişlere yetişemiyoruz. Özellikle Aksu Yaylası’nda endemik türler bulundu. Bunun ardından Orman Bölge Müdürlüğü buraya bir bal ormanı ve konaklama yerleri yapmaya karar verdi. Biz de çok mutlu olduk, artık arılarımızı buraya getiriyoruz. Daha önce bal satışında zorlanırken, şimdi telefonla sipariş alıyoruz. Sağım yaptıktan 10 gün sonra balımız tükeniyor. Biz de bu nedenle daha fazla kovanla arıcılığı geliştirmeye karar verdik” dedi. Köyde arıcılık faaliyetleri arttı 20 yıldır arıcılık yapan Ahmet Pehlivan ise, “Yıllar önce buradan alınan bal numunelerinde farklı renklerde ballar keşfedildi. Bu balları tahlile gönderdiğimizde, balın endemik türlere ait çiçeklerden elde edildiği ve çok kıymetli olduğu söylendi. Sonrasında yapılan testlerde bu balın her yıl aynı bölgede üretildiği tespit edildi. Bu durum köydeki arıcılık faaliyetlerini artırdı; eskiden 3-5 kişiyle yapılan arıcılık, şimdi 700-800 kovanla yapılıyor” ifadelerini kullandı.