Son Dakika
|
Fırtına uçurdu, çelik ok gibi saplandı
Peygamber Efendimize hakaret eden suç makinesine istenen cezalar belli oldu
İstanbul’da lodos nedeniyle dalgalar oluştu
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!
Rusya, Ukrayna'ya kıtalararası balistik füze fırlattı
Trafik yoğunluğunda kural tanımayan İETT otobüsleri emniyet şeridini ihlal etti
Eyüpsultan’da su borusu patladı, krizi fırsata çeviren sürücüler araçlarını yıkadı
Şiddetli lodos nedeniyle İstanbul’da deniz taştı, tekneler zarar gördü
İstanbul’da lodos nedeniyle bazı deniz seferleri iptal edildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Brezilya ziyareti dönüşünde önemli açıklamalar
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Hand-Made Shawl Industry of Islampur, Pakistan
Bayraktar TB2 SİHA Hırvatistan semalarını koruyacak
Anadolu yakasında yağmur ve lodos etkisini gösteriyor
İstanbul’da lodos nedeniyle dalgalar oluştu
İstanbul’da fırtına hava trafiğini olumsuz yönde etkiliyor
Trendyol Süper Lig’de 13. hafta maçlarının hakemleri belli oldu
Rusya, Ukrayna'ya kıtalararası balistik füze fırlattı
A Milli Erkek Basketbol Takımı, Macaristan karşısında
Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor
Yenidoğan Çetesi’nin yargılandığı davada 4’üncü gün
SAĞLIK
Yağmur suyu ile safran karışımından üretilen maya ile yoğurt yapıldı
21 Kasım 2024 Perşembe - 17:19:09
Aydın Adnan menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te çalışmalarını sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge, doğanın sunduğu en saf kaynaklardan biri olan yağmur suyunun sağlık ve beslenme üzerindeki olağanüstü potansiyelini ortaya çıkaran yenilikçi projelerine bir yenisini daha ekledi. Yağmur suyu ile safran karışımından elde edilen maya ile üretilen yoğurt ve peynirin insan sağlığında çocukların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde olumlu etkileri olduğu belirtildi. Yaklaşık 20 yıllık çalışma süresinde 18 ayrı patente imza atan Karya Farma HBX Ar-Ge, bu kez Safranbolu safranı ile yağmur suyunu belli oranlarda karıştırarak maya üretti. Yağmur suyunun diğer sulardan ayıran pek çok özelliğe sahip olduğunu ve bunu değerlendirmek üzere yaptıkları bir çalışmayı daha tamamladıklarını kaydeden Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, yeni buluşlarının yoğurt ve peynir üretiminde devrim niteliğinde bir inovasyon olduğunu kaydetti. Çalışma sonucu elde ettikleri verilerin kendilerini de heyecanlandırdığını kaydeden Bilim Kurulu üyesi Kimyager Aslı Aktaş, “Bu projeler ve elde ettiğimiz sonuçlar başta çocuklar olmak üzere insan sağlığı için umut verici neticeler veriyor” dedi. “Yağmur suyu bereket ve sağlık demek” Bu projelerinde hayatın devamı için olmaz olmaz şart olan yağmur suyunu kapsamlı bir şekilde ele alıp araştırdıklarını belirten Kimyager Aslı Aktaş, “Kainatta hayatın var olabilmesi için aslında her şey yağmura bağlı. Aldığımız oksijenli havanın temeli bile detaylı düşünülürse yağmur sonrası tabiattaki bitkiler sayesinde oluşuyor. Yani yağmur suyu, bitkilerin büyümesini destekleyen mineral ve mikroorganizma açısından zengin bir doğal gübre olmanın yanı sıra, sağlık açısından da benzersiz bir değer taşıyor. Atmosferden toplanırken çevresel mikroorganizmalar ve besin elementleriyle zenginleşen bu su, Safranbolu safranı ile birleştiğinde, eşsiz besin değerleri sunan süt ürünlerine dönüşüyor. Potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller içeren yağmur suyu, zengin probiyotik içeriğiyle birleştiğinde sindirimi kolaylaştıran, bağışıklık sistemini güçlendiren ve hücresel sağlığı destekleyen bir ürün haline geliyor” diye konuştu. Yağmur suyunu Safranbolu safranı ile belli oranda harmanlayarak elde ettikleri yoğurt ve peynir ile doğal sağlık çözümlerinde yeni bir dönemi başlatmak istediklerini kaydeden Kurucu Hakan Başlık, “Safran, dünyanın en değerli baharatlarından biri olarak bilinir ve güçlü antioksidan, antienflamatuar, antidepresan ve antikanserojen özellikleri ile dikkat çeker. Safranbolu’nun kadim topraklarında yetişen bu safran, Karya Farma HBX Ar-Ge’nin yağmur suyu ile mayalanan yoğurt ve peynirlerine zengin bir sağlık değeri kazandırıyor. Safranın içerdiği krosin, safranal ve kaempferol gibi bileşikler, hücreleri serbest radikallerden korur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve beyin fonksiyonlarını destekler” diyerek faydaları saymakla bitmeyecek kadar safran ve yağmur suyunun sağlık alanında kullanılması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:57
’Diş Hekimliğinde Acil Durumlara Müdahale, Adli Vaka Bildirimi, Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu’
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Diş Hekimliği Fakültesi’nde ’Diş Hekimliğinde Acil Durumlara Müdahale, Adli Vaka Bildirimi, Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu’ gerçekleştirildi. 18-24 Kasım Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası çerçevesinde, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü ve Eskişehir Diş Hekimleri Odası’nın birlikte düzenlediği bir sempozum yapıldı. Programın açılışında konuşan Eskişehir İl Sağlık Müdür Vekili Op. Dr. Ersin Işıldı, Türkiye geneline bakıldığında Eskişehir’de diş hekimliğinin kişi başına ve ünite başına hasta oranı bakımından oldukça iyi bir noktada bulunduğunu söyledi. Op. Dr. Işıldı, hastaların diş hekimliği hizmetlerine çabuk bir şekilde ulaşma imkânına sahip olduğunu ifade etti. "Yenilikçi ve yetkin diş hekimleri yetiştiriliyor" ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, fakültelerinin diş hekimliği eğitimi vermenin yanı sıra halkımızın bilinçlenmesi, sağlığın korunması ve bulunduğu ilde akademik görevler üstlenme sorumluluğunu taşıdığını kaydetti. ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin kurulduğu günden bu yana alanında uzman öğretim üyeleri, gelişmiş teknolojik altyapısı ve yarım asırlık bir çınar olan ESOGÜ’nün bir parçası olmanın sağladığı özgüven ile yenilikçi ve yetkin diş hekimleri yetiştirmekte olduğunu belirten Prof. Dr. Yaman, bundan dolayı da ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin öğrenci kabulüne başladığından beri Diş Hekimliği Fakülteleri arasındaki haklı yerini korumakta olduğunu ifade etti. ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin bünyesindeki Yapay Zeka Laboratuvarı ve Dijital Estetik Uygulamalar Kliniği ile kendi alanında öncü çalışmalara da imza atmakta olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaman, ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi hekimlerinin güncel literatürü takip ederek uyguladıkları görüntüleme ve tedavi yöntemleri ile çağdaşlarına paralel ağız ve diş sağlığı hizmeti sunduğunu söyledi. Ayrıca fakülte olarak eğitim-öğretim verme ve ağız ve diş sağlığı hizmeti sunmanın yanı sıra böyle kıymetli bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapmanın da kendileri için gurur verici olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaman, verimli ve başarılı bir sempozyum geçirilmesini diledi. Açılışın ardından sempozyumda bilimsel oturumlara geçildi. İlk oturumda ’Diş Hekimliğinde Tıbbi Acil Müdahale’ ve ’Adli Bilimlerde Diş Hekimliğinin Yeri’; 2’nci oturumda ’İmplant Uygulamalarında Güncel Yaklaşımlar’ ve ’İmplant Uygulamalarında Protetik Yaklaşımlar’; 3’üncü oturumda ’MRONJ’da Güncel Yaklaşımlar’ ve ’Anterior Kompozit Restorasyonlarda Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümleri’, 4’üncü oturumda ise ’Kök Kanalında Şekillendirme ve İrrigasyon’ ve ’Minimal Yaklaşım ile Pedodontide Çürük Yönetimi’ başlıklı sunumlar gerçekleştirildi. ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan sempozyumun açılış oturumuna Eskişehir Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, ESOGÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, Eskişehir İl Sağlık Müdür Vekili Op. Dr. Ersin Işıldı ve Eskişehir Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dt. Cenk Ataç katıldı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:27
Sincan Belediyesi’nden “Ağız ve Diş Sağlığı” semineri
Sincan Belediyesi, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında “Ağız ve Diş Sağlığı” konulu bir seminer düzenledi. Sincan Belediyesi tarafından Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında “Ağız ve Diş Sağlığı” semineri yapıldı. Uzman Diş Hekimi Berna İlhan ve Sorumlu Diş Hekimi Dt. Nuray Erel, ağız ve diş bakımının nasıl yapılacağından protez çeşitlerine kadar birçok konuda Sincanlılara bilgi verdi. Lale Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Ağız ve Diş Sağlığı” seminerinde vatandaşlar ağız ve diş sağlığı ile ilgili merak ettiği tüm sorularına cevap buldu. Uzman Diş Hekimi Berna İlhan ve Sorumlu Diş Hekimi Dt. Nuray Erel, ağız ve diş sağlığının tüm detaylarını anlatarak hijyen vurgusu yaptı. Ağız ve diş bakımının öneminden bahseden Diş Hekimi Berna İlhan, özellikle protez diş temizliği ile ilgili bilgiler verdi. Diş Hekimi İlhan özellikle 5 maddeye dikkat çekti. Bu maddeler, Protez bakımı için uygun diş fırçası ve macunu kullanılmalı, Protezin kırılmaması için protez kabında bakım yapılmalı, 6 ayda bir kontrole gidilmeli, Ağız kokusu oluşmaması için gece dişlerin çıkarılması, Yemeklerden sonra protezlerin temizlendi. Protez çeşitleri ve özelliklerini anlatan Diş Hekimi İlhan ve Diş Hekimi Dt. Nuray Erel, ayrıca implant dişler hakkında da vatandaşları aydınlattı. Seminer sorununda vatandaşların sorularını cevapladılar.
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:26
Bakan Memişoğlu: “Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir. Bunları yakalattığımız için mi?”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Yenidoğan Çetesi” nedeniyle yapılan istifa çağrılarına ilişkin, “Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir. Bunları yakalattığımız için mi?” dedi. Bakan Memişoğlu, Ankara’da bir otelde “Hayata Bir Ebe İle Başla” sloganıyla düzenlenen Üçüncü Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi’ne katıldı. Kongrede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından gönderilen telgraf mesajı okundu. “Dünya Sağlık Örgütünün yüzde 15 olarak açıkladığı makul sezaryen oranı ülkemizde yüzde 50’yi aşmış durumda” Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Doğum şeklinin giderek doğallıktan uzaklaştığı, doğurganlığın azalmasına bağlı olarak demografik yapının dönüştüğü bir dönemde ebelik mesleğinin önemi üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor. Bu bağlamda, Anadolu Ebeler Derneği’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği uluslararası kongre çok kıymetli oluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Ebelik çağlar boyunca insanlığın doğum anına eşlik etmiş, kadim bir meslektir. Doğal ve fıtri olanın en öz haline olan bu ilk tanıklık, şefkatli bir rehberliğe dönüşerek doğum mucizesine ortak olur. Anne ve bebeğin yaşam boyu kurdukları bağı etkileyen bu özel an, ebelerimizin rehberliği sayesinde güven ve sevgi dolu bir hatıraya dönüşür. Fakat ne yazık ki modern dünya, kadınlarımızı bu doğal deneyimden gün geçtikçe uzaklaştırıyor. Bir hayat kurtarma ameliyatı olarak bilinen sezaryenin tercih edilebilir bir doğum seçeneği haline geldiğini görüyoruz. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütünün yüzde 15 olarak açıkladığı makul sezaryen oranı ülkemizde yüzde 50’yi aşmış durumda. Bu, doğal doğumdan hızla uzaklaşan bir neslin habercisi olarak görülmelidir. Doğal doğumun önemini ve geleceğimize getireceği olumlu katkılar üzerinde yeniden düşündüğümüz bu dönemde doğumun korku değil bir mucize olarak kabul etmekte fayda var. Daha güçlü bir toplum için, sağlık sistemimizdeki varlığınızı daha etkin hale getirmenin imkanları üzerine daha fazla düşünmemiz gerekiyor. Dört gün sürecek bu verimli toplantının, bu konuda atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.” Memişoğlu, burada yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin, en iyi, en kapsamlı sağlık çalışanları ve en iyi altyapısıyla sağlık hizmeti veren ülkelerden bir tanesi olduğunu ve bu durumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve vizyonuyla olduğunu söyledi. Normal Doğum Eylem Planı’nı 4 Kasım’da devreye aldıklarını dile getiren Memişoğlu, “2023 senesinde 953 bin doğum var ve bunun yüzde 50’si sezaryen. Sezaryen, bir doğum yöntemi değil, bir ameliyat yöntemidir. Doğal ve normal olmayanı sezaryendir. Sezaryen, tıbbi olarak doğum eylemini gerçekleştirme anlamında endikasyon dediğimiz tıbbi gereklilik durumunda oran olarak 10 doğumda en fazla bir buçuğunda olması gereken bir durum” ifadelerini kullandı. “Kötülüğü ortaya çıkarıp, mücadele ederken, iftirası ve yalanlarıyla da mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” Her meslekte olduğu gibi çok az miktarda sağlık sektöründe de kötülerin olabileceğini belirten Memişoğlu, “Bizim görevimiz bu kötüleri ayıklamak ve gerekli cezayı vermektir. Bazen dezenformasyonlar oluyor, iftiralar oluyor. Bunlardan biz asla yılmayız. Biz iyilik tarafıyız. Bizler, bu dünyada hem iyilik medeniyetiyiz, meslek grubu olarak da iyilik tarafıyız. O nedenle, kötülüğü ortaya çıkarıp, mücadele ederken, kötülüğün iftirası ve yalanlarıyla da mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” açıklamasında bulundu. Bakan Memişoğlu, açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazeteci tarafından Yenidoğan Çetesi’ nedeniyle yapılan istifa çağrılarının sorulması üzerine Bakan Memişoğlu, şu cevabı verdi: “Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir. Bunları yakalattığımız için mi?”
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
20 Kasım 2024 Çarşamba- 11:48
2 aylık Ayaz bebek için amputasyona giden yol girişimsel radyoloji ile kapandı
2
19 Kasım 2024 Salı- 20:02
Çermik kaplıcaları sağlıkta alternatif tercih olarak görülüyor
3
21 Kasım 2024 Perşembe- 10:23
Van’da uzaktan hasta değerlendirme dönemi başladı
4
20 Kasım 2024 Çarşamba- 14:17
Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi
5
20 Kasım 2024 Çarşamba- 11:01
Haseki'de Ahmed bebek seferberliği: 620 gram doğdu, 114 gün yoğun bakımda kaldı
21 Kasım 2024 Perşembe - 08:46
İlçelerdeki sağlık hizmetleri görüşüldü
Aydın’da düzenlenen toplantıda ilçelerde verilen sağlık hizmetleri değerlendirilerek, görüş ve talepler değerlendirildi. İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul başkanlığında, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı, Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı, Sağlık Hizmetleri Başkanı, Personel Hizmetleri Başkanı, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcıları ve İlçe Sağlık Müdürlerinin katılımı ile “İlçe değerlendirme toplantısı” gerçekleştirildi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumu ile genel sağlık hizmetlerinin işleyişi hakkında değerlendirmelerde bulunulan toplantıda; İl Sağlık Müdürü Şenkul, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine dair bilgilendirmelerde bulunarak, İlçe sağlık müdürlerinin talep ve görüşlerini dinledi. Yapılan toplantıda ilçelerdeki sağlık hizmetlerinin daha kapsamlı bir şekilde sürdürülmesi için yapılması gerekenler planlandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 08:41
Ebeveynler, kreş ve anaokulu yöneticileri dikkat: Salgınlar kapıda
Mikrobiyolog Dr. Öğretim Üyesi İpek Ada Alver, 0-5 yaş arasındaki çocukların en sıklıkla kalabalık ortamlarda bulunduklarını ve bu ortamların başında kreşlerin geldiğini hatırlatarak, ebeveynlere ve kreş ile anaokulu yöneticilerine kreş salgınları kapıda uyarısında bulundu. Çalışan annelerin sayısının artması ile bakıcı yerine kreş, anaokulu gibi eğitim veren kurumlar daha çok tercih edilmeye başlandı. Aynı zamanda çocuk oyun alanı, tiyatro, müzikal, oyun grupları gibi çocuklarla ilgili yapılan aktivitelerin sayısının artması ile çocukların kalabalık alanlarda bulunma sıklığı da artmış oldu. Uzmanlar, kreşe başlayan çocuklarda görülen enfeksiyonların da kış mevsimiyle artığını dile getiriyor. Altınbaş Üniversitesinden Mikrobiyolog Dr. Öğretim Üyesi İpek Ada Alver, hastalık belirtisi göstermeyen portörlerin, yani semptomsuz taşıyıcıların enfeksiyon etkenini vücutlarında barındırdığını ve bu durumun kreş dönemindeki çocuklarda sıklıkla görüldüğünü belirtti. Bu sebeple çocukların enfeksiyonu hızla çevrelerine bulaştırabildiklerini vurguladı. Kreş salgınlarında reenfeksiyon tehlikesi Dr. Ada Alver, “Çocuklar enfeksiyon etkenleriyle yeni karşılaştıkları için birden fazla viral ve bakteriyel enfeksiyonu aynı anda ya da ardı ardına vücutlarında taşıyabilirler. Bu da reenfeksiyonların riskini artırır ve hastalığın daha ağır ve bulaşıcı geçmesine sebep olabilir” diye ekledi. “Son dönemde pnömoni (zatürre), bronşit, kızamık, COVID-19, influenza, adenovirüs, rotavirüs ve uyuz gibi çeşitli bakteriyel ve viral enfeksiyonların peş peşe çocukları enfekte ettiğini gözlemliyoruz” diyen Alver, ebeveynlerin sıklıkla tekrarlayan öksürük, burun tıkanıklığı ya da akıntısı, hapşırık, inatçı ateş, ishal ve kusma gibi semptomlarla karşılaştıklarının altını çizdi. Dr. Ada Alver, bu semptomların önemli olduğunu ve erken tedavi edilmezse çocukta uzun süreli komplikasyonlara neden olabileceğini belirterek “Çocuk birden fazla enfeksiyon etkeni ile karşılaştığında bağışıklık sistemi düşebilir ve başka hastalıklara da açık hale gelebilir” dedi. Ebeveynleri bu konuda dikkatli olmaya çağırdı. Kreşte verilecek ilk eğitim hijyen olmalı İpek Ada Alver, kreş, anaokulu, oyun grupları gibi kalabalık alanlarda eğitim verenler olmak üzere ebeveynlere de enfeksiyon hastalıklarından nasıl korunulacağına dair eğitim vermenin gerekliğini anlattı. Aynı zamanda çocuklara el ve tuvalet hijyeni eğitimi verilmesini şart koşan Ada Alver yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Kreşte yayılan salgınlara baktığımızda daha çok el hijyeni ve kontamine eşyaların ortak kullanımından kaynaklandığını görüyoruz. Kreş yönetimi ve eğitmenlere enfeksiyon hastalıkları farkındalık eğitimi verilmesini, kreşte ortak kullanım alanlarının her gün havalandırılmasını ya da hepa filtreli hava temizleyicileri kullanılmasını, çocuk oyun alanları ve oyuncakların dezenfeksiyonunu sağlamayı ve tuvaletleri dezenfekte etmeyi öneriyoruz.” “Enfeksiyon zincirini kırın” Diğer yandan enfeksiyona dair bulgusu olan çocukların da ebeveynlerine ivedilikle haber verilerek mutlaka uzman bir doktora götürülmesini istedi. Ada Alver, “Çocuk, evde en az bir hafta dinlenerek kalabalık ortamlardan uzak tutulmalı. Kreşe gelmeyerek enfeksiyon zincirinin kırılmasında etkili olacaktır” diyerek kreşteki salgınlardan korunmada dikkat edilecek noktalar konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Çocukluk çağı aşıları en önemli zırhımız Ada Alver, son olarak çocukların kalabalık ortamdaki salgınlardan korunmasının birincil kuralının Sağlık Bakanlığı’nın da yayınladığı çocukluk çağı takvimindeki tüm aşıların eksiksiz bir şekilde yapılması olduğunu kaydetti. Ada Alver, kovid aşılarına karşı oluşan güvensizlikten sonra çocukluk çağı aşılarının yapılma oranlarında da azalma olduğu tespitinde bulundu. Bu durumun gelecek nesillerin de sağlığını riske attığını dile getirdi. Öte yandan ücretli aşılar kapsamında olan fakat çocukluk çağı döneminde muhakkak yaptırılması gereken Menenjit ve Rotavirüs aşılarının da tamamlanması gerektiğini vurguladı. Buna ek olarak dikkat edilecek diğer bir hususun ise anne sütü olduğuna dikkat çeken Ada Alver, “Çocuğun diyet listesinde muhakkak immün sistemi güçlendirici gıdalar olan prebiyotik ve probiyotik gıdalara yer verilmesini öneriyoruz. Bu anlamda da kreş yönetimi tarafından beslenme listesinin prebiyotik ve probiyotik gıdalarla zenginleştirilmiş olması çok önemli” diyerek çocukların enfeksiyonlardan korunmasında çocukluk çağı aşılarının ve beslenmenin öneminden bahsetti.
21 Kasım 2024 Perşembe - 07:42
E1 statüsüne dönen hastanelerle ilgili toplantı düzenlendi
Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin başkanlığında, Sağlık Müdürlüğü İl Kalite Koordinatörlüğü tarafından E2 ve E3 Entegre İlçe Hastanesi statüsünde iken, E1 statüsüne dönen hastanelerle bilgilendirme toplantısı düzenlendi. İlçe Hastaneleri Başhekim, Hastane Müdürü ve Kalite Yönetim Sorumlularının katıldığı eğitimde Sağlıkta Kalite Sistemi hakkında bilgilendirme yapılarak hastanelerinde Sağlıkta Kalite Sistemi çalışmalarının başlatılması hususları ele alındı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:46
Diş Hekimliği Haftası etkinliği
Samsun’da 18-24 Kasım Diş Hekimliği Haftası dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Samsun’un Canik İlçe Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığı Birimi tarafından 18-24 Kasım Diş Hekimliği Haftası dolayısıyla ağız ve diş sağlığı konularında çocukluk yaşlarında bilinci artırmak amacıyla eğlenceli ve öğretici bir bilgi yarışması yapıldı. Canik Belediyesi ve Canik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle Canik Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinlikte 100.Yıl İlkokulu, Fatih Temiz İlkokulu, Kocatepe İlkokulu ve Cahit Zarifoğlu İlkokulu yarıştı. Yarışma sonucunda 100. Yıl İlköğretim Okulu birinci oldu. Düzenlenen ödül töreninde Canik İlçe Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Gözde Küleç Sarı, Canik Sağlıklı Hayat Merkezi Sorumlu Hekimi Uzm.Dr. Elif Nur Gülen tarafından öğrencilere kupa ve madalyaları verildi. Etkinlik ile diş sağlığının önemi vurgulandı. Sağlıklı dişler sadece güzel bir gülüşün sırrı değil, aynı zamanda sağlıklı bir bedenin ve genel yaşam kalitesini etkileyen unsurların başında geldiği belirtildi. Ayrıca, yarışmada edinilen bilgiler yaşam boyu çocuklara rehberlik edeceği hatırlatıldı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:22
Ağız sağlığına karşı uzman uyardı
Ağız sağlığının önemine dikkat çeken Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Diş Tabibi Ayça Başar, “Ağızda bulunan bakteriler kan yoluyla diğer organlara geçerek kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir” dedi. Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Diş Tabibi Ayça Başar, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Ağız sağlığının önemine dikkat çeken Ayça Başar, sağlıklı bir vücudun temelinin ağız sağlığından geçtiğini vurguladı. Dişlerin ağrısız olmasının sağlıklı olduğu anlamına gelmediğinin altını çizen Başar, ağızdaki bakterilerle çeşitli hastalıkların ortaya çıkabileceğini belirtti. “Kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir” Ağız temizliğinin vücut sağlığının korunmasında önemli bir rol oynadığını belirten Diş Tabibi Ayça Başar, “Sağlıklı bir ağız ve diş yapısına sahip olmak, sağlıklı bir yaşam sürmenin temel adımlarından biridir. Ağız sağlığı yalnızca dişlerin sağlığı ile sınırlı olmayıp, genel sağlığımızla doğrudan ilişkilidir. Ağızda var olan hastalıklar, sistemik sağlık sorunlarına yol açabilir ve bu nedenle erken teşhis oldukça önemlidir. Diş sağlığını korumak, vücut sağlığını korumanın önemli bir parçasıdır. Dişlerin ağrısız olması, her zaman sağlıklı oldukları anlamına gelmez. Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları genellikle belirti vermez, bu nedenle düzenli diş hekimi kontrolleri büyük önem taşır. Yılda en az iki kez yapılan rutin muayeneler, diş çürüklerinin erken tespiti ve tedavi edilmesini sağlar. Erken müdahale, hem diş kayıplarını engeller hem de daha ciddi sağlık problemlerinin önüne geçilmesine yardımcı olur. Ayrıca, ağızda bulunan bakteriler kan yoluyla diğer organlara geçerek kalp ve damar hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir” diye konuştu. “Ağız bakımı alışkanlıklarını erken yaşta kazandırmalıdır” Çocukların erken yaşta ağız sağlığına yönelik eğitim almaları gerektiğini açıklayan Başar, “Ağız ve diş sağlığının korunması, her yaşta büyük önem taşır. Anne adaylarından başlayarak gebelik döneminde annenin ve bebeğin ağız ve diş sağlığı düzenli olarak takip edilmelidir. Bu, hem annenin sağlığını korur hem de doğacak bebeğin ağız sağlığının temellerini atar. Çocukluk dönemi de ağız sağlığının temelinin atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde doğru ağız bakım alışkanlıkları edinilmelidir. Ailelere, diş hekimlerine ve aile hekimlerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Diş hekimleri, ailelere 6 aylık periyotlarla diş hekimi kontrollerinin önemini anlatmalı, çocukların ağız bakımı alışkanlıklarını erken yaşta kazandırmalıdır” dedi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:12
SEAH’ta Prematüre Farkındalık Günü etkinliği düzenlendi
Neanotoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Caner, her yıl yaklaşık 120 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğini kaydederek, prematüre bebeklerin hayata tutunmasında ailelerin süreçteki aktif rolünün çok önemli olduğunu dile getirdi. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Neonatoloji Yoğun Bakım Ünitesi ekibi Prematüre Farkındalık Günü etkinliği düzenledi. Prematüre doğumlara dikkat çekmek amacıyla ilk kez 2008 yılında Avrupa ebeveyn örgütleri tarafından oluşturulan Prematüre Farkındalık Gününde, prematüre bebeklerin hassasiyetini ve özel bakım gereksinimlerini simgeleyen mor renkli süslemelerin ağırlıkta olduğu bir etkinlik düzenlediklerinin dile getiren Prof. Dr. İbrahim Caner, Prematüre doğumun dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olarak dikkat çektiğini ifade etti. 37. gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin "prematüre" olarak tanımlandığını kaydeden Caner, dünya genelindeki doğumların yüzde 10’unün bu şekilde gerçekleştiğini ve ülkemizde ise prematüre doğum oranı yüzde 12 civarında olduğunu belirtti. Bu orana bakıldığında da her yıl yaklaşık 120 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğin altını çizen Caner, “Prematüre doğum, beş yaş altındaki çocuk ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri. Ayrıca ailelerin yaşadığı endişe ve belirsizlik nedeniyle hem fiziksel hem de duygusal bir mücadeleyi beraberinde getiriyor” dedi. Prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir geleceğe ulaşması için ailelerin ve sağlık çalışanlarının iş birliğinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. İbrahim Caner, Neonatoloji Yoğun Bakım Ünitesi ekibinin önemine dikkat çekerek, "Bizim bir sloganımız var ‘Erken doğanlar yenidoğan hekiminin elindeyse kazanır’, prematüre bebeklerin yaşam rolümüz bu anlamda çok önemli. Bunu yanında prematüre bebeklerin bakımında ailelerin aktif rolü, sürecin en kritik parçalarından biri olarak öne çıkıyor. Sağlık çalışanlarının ailelerle kurduğu açık ve güvene dayalı iletişim, bu zorlu süreci daha kolay hale getiriyor. Ailelerin, prematüre bebeklerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için eğitim almaları ve desteklenmeleri büyük önem taşıyor. Her prematüre bebeğin sağlıklı bir geleceğe adım atabilmesi için farkındalık çalışmalarının yapılması da bu anlamda büyük önem taşıyor” ifadelerine yer verdi. SEAH Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Kampüsünde düzenlenen etkinliğe; İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kayhan Özdemir, SEAH Başhekimi Prof. Dr. Fikret Halis, SEAH Yenidoğan Yoğun Bakım Klinik İdari Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Caner, hastane yöneticileri, servis ekibi ve hastanede tedavi görerek hayata tutunan prematüre bebekler ile aileleri katıldı. Etkinlik Prematüre Farkındalığını simgeleyen mor renkli pastanın kesilmesiyle son buldu.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:08
Özel Medikar Hastanesi Almanya’da fuara katıldı
Özel Medikar Hastanesi, küresel sağlık hizmetlerinin buluşma noktası olan Frankfurt Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’nda yer aldı. Hastane Başhekimi ve Genel Müdürü Op. Dr. Gürol Şahin ile Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nijat Babaev ve Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tuğba Moralı Güler; sağlık sektöründeki en son teknolojik gelişmeler hakkında bilgi alırken, standı ziyaret eden katılımcılarla verimli görüşmeler gerçekleştirdi. Fuar boyunca sağlık turizmine yoğun ilgi gösteren uluslararası ziyaretçilere, Medikar Hastanesi’nin sunduğu hizmetler ve uzmanlık alanları hakkında detaylı bilgilendirmeler, Uluslararası Hasta Uzmanı Songül Saraç ve Uluslararası Hasta Koordinatörü Nuri Turan tarafından aktarıldı. Medikar Hastanesi Başhekimi/Genel Müdürü Gürol Şahin; hasta odaklı hizmet anlayışı ve uluslararası standartlardaki sağlık çözümleriyle, bölgemizi ve ülkemizi sağlık turizmi alanında en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerini belirtti.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:33
Mardin’de bebek ve çocuklar için işitme tarama referans merkezi açıldı
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bebek ve çocuklar işitme tarama referans merkezi hizmete girdi. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ahmet Yeşil, iletişimde en güçlü argümanın kulak olduğunu söyledi. Doğumdan itibaren işitmenin sağlıklı olmasının önemine değinen Yeşil, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde diğer bölgelere göre riskli, risksiz doğum oranın fazla olduğunu, işitme referans merkezindeki ünite sayesinde hem bebeklerde hem çocuklarda sağlıklı işitmenin olup olmadığını gözlemleyebildiklerini ifade etti. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde Mardin’de olmayan bu üniteyi uzun süredir kurmayı planladıklarını aktaran Yeşil, "Türkiye’de 89 işitme tarama referans merkezi var. Mardin’de ise ilk defa açıldı. Biz de yeni bir merkez olarak bu üniteyi kurmuş bulunmaktayız. Böylelikle hem çevre illerden hem de kendi ilimizden yılda bin 500-2 bin civarı sevkin önüne geçerek bölgeye yeni bir hizmet alanı oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Umarım memleketimize bu konuda faydalı olabiliriz. Bu konuda da bize öncülük eden hem Sağlık Bakanlığımıza hem İl Sağlık Müdürlüğümüze teşekkür ediyoruz" dedi. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Neslihan Sarı, artık işitme kayıplı çocuklara teşhis ve tanı koyduklarını, teşhis ve tanıdan sonra ücretsiz bir şekilde tedavi sürecine başladıklarını kaydetti. Her türlü işitme taramasını yapıp aynı zamanda tedavi de edebileceklerini belirten Sarı, "Biyonik kulak ameliyatları burada yapılabilecek ve hastalar bundan sonra başka illere gitmek zorunda kalmayacaklar. İşitme sorunu yaşayan bebek ve çocuklarımızı erken tanı ve tedavi için hastanemize bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:07
Bahçesaraylı hasta helikopterle hastaneye kaldırıldı
Van’ın Bahçesaray hastanesinde tedavi gören hasta, helikopter ambulansla il merkezine nakledildi. Bahçesaray Devlet Hastanesinde akut apandisit nedeniyle tedavi görmekte olan 28 yaşındaki hastanın ileri tetkik ve tedavisi için nakline karar verildi. Bunun üzerine hemen havalanan helikopter ambulansla alınan hasta, SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine nakledildi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:24
Adaklı Devlet Hastanesinde ilk defa hasta yatışı yapılacak
Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda, Adaklı ilçesinde dahiliye ve çocuk hastalıkları servisleri hizmete açılıyor. Adaklı Devlet Hastanesi, kuruluşundan bu yana ilk defa hasta yatışı yapacak. Bu sayede dahiliye ve çocuk hastalıkları alanındaki hastalar, Bingöl merkeze gitmek yerine Adaklı’da tedavi olabilecek. Bu düzenleme, hem Bingöl merkezdeki hastanenin iş yükünü azaltacak hem de vatandaşların sağlık hizmetine yerinde ulaşmalarını sağlayarak maddi ve manevi bir kolaylık sunacak. Bingöl İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Samet Tatlı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: ’’Adaklı Devlet Hastanesinde hasta yatışı yapılabilecek duruma gelmesi, bölgede yaşayan vatandaşlarımız için önemli bir gelişmedir. İlçe hastanelerinin güçlendirilmesi ve sağlık hizmetinin vatandaşlarımızın bulunduğu yerde sunulması için çalışmaya devam edeceğiz.” Dahiliye ve çocuk hastalıkları servislerinin hizmet vermeye başlamasıyla bölgedeki vatandaşlar, tedavi süreçlerinde önemli bir kolaylık ve zaman tasarrufu elde edecek. Vatandaşlar, merkeze gitmek zorunda kalmadan sağlık hizmetine yerinde ulaşabilecek ve bu adım bölge halkının yaşamını olumlu yönde etkileyecek.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:22
Akciğer kanserinden korunmada ve tedavide egzersizin önemli
SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji ve Hematoloji Uzman Fizyoterapisti Mürşide Özpineci, akciğer kanserinden korunma ve tedavi için egzersizin önemli olduğunu söyledi. Akciğer kanseri farkındalık ayı nedeniyle açıklama yapan Uzm. Fzt. Özpineci, “Akciğer kanseri, günümüzde sık görülen kanser türleri arasındadır. Erkeklerde daha sık görülürken kadınlarda da görülme sıklığı artmaktadır” dedi. Uzm. Fzt. Özpineci, akciğer kanserinin oluşumundaki risk faktörlerinden bazılarını şöyle sıraladı: “Genetik, hareketsiz yaşam, çevresel ve mesleki maruziyetler, cinsiyet, diyet, sigara tüketimi. Yapılan çalışmalar sonucu akciğer kanserlerinin oluşumunun yaklaşık yüzde 85’nin sigara ve sedanter yaşam ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ülkemizde ise görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının sigara kullanımı ve hareketsiz yaşama bağlı ortaya çıktığı belirtilmiştir.” Akciğer kanserinden korunma ve akciğer kanserinin tedavisi için yaşam şekli değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Uzm. Fzt. Özpineci, şöyle devam etti: “Çalışmalar gösteriyor ki, kanserinin oluşumda yer alan risk faktörlerinde genetik gibi durumları değiştirememekle birlikte değiştirebilir risk faktörlerinin kanser oluşumunda etkisinin daha fazla olduğu görülmektedir. Yaşam şekli değişikliği yaparak kanser oluşum riskini azaltmaktayız. Akciğer kanserinde tanı ve tedavi süresi boyunca çeşitli komplikasyonlar gelişmektedir. Gelişen bu komplikasyonlar sonucunda hastaların fiziksel ve fonksiyonel kapasitelerinde ve yaşam kalitesinde azalma, yorgunluğun artması, uyku sürelerinde azalma, anksiyete ve depresyon gibi durumlar sık karşılanmaktadır. Görülen bu komplikasyonları azaltmak, tedavinin başarısını ve hastanın yaşam kalitesini artırabilmek adına fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına akciğer kanserinin her evresinde ihtiyacımız vardır.” Akciğer kanserinde pulmoner komplikasyonların en sık görülen semptomlar arasında olduğunu hatırlatan Uzm. Fzt. Özpineci, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Bu durum bazen kanserin direkt kendisi bazen ise radyoterapi gibi kanser tedavilerine bağlı olarak kardiyorespiratuar sistemin etkilenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu etkilenim ile hastalarda solunum kaslarının zayıflaması sonucu nefes darlığı çok yaşanmaktadır. Akciğer kanserinin yönetiminde, uygulanan medikal tedavilerin yanı sıra doğru ve düzenli yapılan aerobik egzersizler ve solunum egzersizleri de en az medikal tedavi kadar önem arz etmektedir. Hastanın ihtiyacına göre doğru ve düzenli yapılan egzersiz programları sonucunda kanserden korunmak ve akciğer kanseri tanısı almış hastaların fonksiyonel kapasiteleri ve akciğer hacimlerinde görülen artış miktarıyla hastalar fiziksel ve psikolojik açıdan yarar görmekte olup, buna bağlı yaşam kaliteleri artmaktadır. Yapılan egzersizin türü, şiddeti ve süresi bireyin ihtiyacına özgü kapsamlı olarak değerlendirildikten sonra belirlenip, kişiye özel program oluşturulmaktadır. Unutulmamalıdır ki, doğru yapılan egzersiz sizin nefes alma biçiminiz olup yaşam kalitenizi belirlemektedir.”
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:17
Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi
Burdur’da akademisyenler, çalışmalarıyla kolon kanseri hücreleri ile savaşabilen yeni bir özüt keşfettiler. Türkiye’nin birçok bölgesinde doğada yetişen “kara mürver” meyvesi özütünü bileşenlerine ayıran bilim adamları, bu bileşenlerin kanserli hücreleri yok ettiğini ispatladılar.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder