SAĞLIK - 20 Kasım 2024 Çarşamba 14:17

Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi

A
A
A

Burdur’da akademisyenler, çalışmalarıyla kolon kanseri hücreleri ile savaşabilen yeni bir özüt keşfettiler. Türkiye’nin birçok bölgesinde doğada yetişen “kara mürver” meyvesi özütünü bileşenlerine ayıran bilim adamları, bu bileşenlerin kanserli hücreleri yok ettiğini ispatladılar.

Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre ülkede en sık görülen ilk beş kanser türü (akciğer, meme, prostat, kolon ve tiroid kanserleri) arasında yer alan ve birkaç yıl öncesine kadar 50 yaş sonrasında görülen kolon kanseri, artık daha genç insanlarda da ortaya çıkmaya başladı. Dünyada en çok görülen kanserlerden olan ve dünyada üçüncü ölümcül kanser olarak bilinen kolon kanseri, erken teşhis edilmediğinde ölüm riskinin yüksek olduğu bir kanser olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde neredeyse her 10 kişiden birinde ortaya çıkan bu kanser, halk arasında kalın bağırsak olarak bilinen sindirim sisteminin en son kısmındaki bölgede ortaya çıkıyor. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu ve ekibi, 2023 yılı Şubat ayında kolon kanserinde etkili olabileceğini düşündükleri ve içinde bulundurduğu antioksidan ve bağışıklık sistemi düzenleyici etkileriyle dikkat çeken bir meyve olan “kara mürver meyvesi” üzerinde çalışmalara başladı. Prof. Dr. Dinçoğlu ve ekibi, geliştirdikleri sentez yöntemiyle yaptıkları çalışmalarda kara mürver meyvesi özütünün bileşenlerinin kolon kanseri hücreleri üzerinde öldürücü bir etkisi olduğu sonucuna vardı. Ülkemizde birçok yerde doğal olarak yetişen kara mürver meyvesi, yapılacak çalışmalar sonrasında kolon kanseri tedavisinde kullanılabilecek bir hale getirilecek.

Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi

Yapılan TÜBİTAK destekli çalışma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu, “Biz kara mürver meyvesinin yapısında bulunan ’antosiyaninler’ demiş olduğumuz bileşiklerin kansere karşı etkili olup olmayacağına dair bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmaya ekibimizle beraber geçen sene başladık. Bu çalışmada buna benzer çalışmalardan farklı olarak daha yenilikçi ve yeşil bir teknoloji dediğimiz sentez yöntemini kullanmış olduk. Bu yöntem kendi geliştirdiğimiz bir yöntemdir. Kullandığımız yöntemle kara mürver meyvesinin yapısında yer almış olan kansere karşı etkili olabileceğini düşündüğümüz bileşikleri saf bir halde özütleyebildik. Bu sonuç bizim çalışmamızın şu anki aşaması için zaten oldukça verimli bir basamaktı ve başarıyla sonuçlanmış oldu. Sonraki basamakta da biz bu bileşenlerin yapısına dair özellikleri inceledik. Bu süreci de başarılı bir şekilde tamamladık ve daha sonraki süreçte de laboratuvar deneyleriyle hücre testleri gerçekleştirerek, bu bileşenlerin kolon kanseri hücrelerine karşı nasıl bir etki ortaya koymuş olduğuna dair çalışmalar gerçekleştirmiş olduk. Laboratuvarda gerçekleştirilen birçok test ve yöntemle bu süreç ilerlemiş oldu ve çalışmamızın sonucunda elde ettiğimiz veriler bize kara mürver meyvelerinden kendi özütleme yöntemimizle elde ettiğimiz bileşenlerin kolon kanseri hücrelerine karşı öldürücü yıkımlayıcı bir etki göstermiş olduğunu ortaya koydu” dedi.

Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi

"Ülkemizde birçok yerde doğal bir şekilde yetişiyor"

Çalışmalarda kullandıkları kara mürver meyvesi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Dinçoğlu, “Kara mürver meyvesi Burdur ve çevresinde yetişebilen bir meyvedir. Özellikle Burdur’da Altınyayla ilçesinde yaygın bir şekilde doğada var olan bir meyvedir. Çok fazla ticari olarak kullanımı olmayan bir meyve olduğundan dolayı üretiminde genel olarak doğada kendiliğinden yetişmiş olan ağaçların bulunmuş olduğu bir flora yaygın. Fakat ülkemizde de yine güneyde, İç Anadolu’nun güney kesimlerinde bu kara mürver meyvesi yetişebilmekte. Bu meyve son zamanlarda yapısındaki sağlık açısından olumlu etki gösteren bileşenlerden dolayı oldukça ilgi görmekte ve birçok ülkede yetiştiriciliği de yapılmaktadır. İnanıyorum ki ülkemizde de bizim bu çalışmalarımızla beraber bu ağacın, bu bitkinin ve meyvenin yetiştirilmiş olması, ekonomiye kazandırılması ile çalışmalar artacaktır. Bizim çalışmamız olayın sadece bir boyutu. Bu meyvenin bileşenlerinin birçok farklı sağlık etkisi vardır olumlu yönde gerçekleşen. Biz bu çalışmaların yanında başka araştırmalar da yürütüyoruz. Onlarla da ilgili çok güzel sonuçlarımız var. Bu meyvenin yetişmesi çok önemli şartlar istemiyor. Doğada, ülkemiz ikliminde yetişebilen bir bitki türü olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.

Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi

"Çalışmaları tamamlayıp endüstriyel aşamaya geçmek istiyoruz"

Kara mürver meyvesi ile yapılan ilk çalışmaların tamamlandığını ve şimdi deney ve üretim olarak diğer aşamalara geçeceklerini belirten Prof. Dr. Dinçoğlu, “Bu çalışmada biz birinci basamak aşaması olan ’Faz 1’ dediğimiz bir çalışma gerçekleştirmiş olduk. Hücre testleri ile süreci yürütmüş olduk. Burada önemli olan zaten olumlu sonuçlar elde edebilmiş olmaktı. Eğer olumlu sonuçlar elde edememiş olsaydık zaten bu çalışmanın bu aşamasından sonra ilerleyebilmemiz mümkün olmayacaktı. Elde ettiğimiz olumlu sonuçlar artık bizi ikinci ve üçüncü aşamalarda yani deney hayvanları veya onlardan olumlu sonuçlar elde edersek insanlar üzerinde gerçekleştireceğimiz çalışmalar ile artık nihai sonucu alma ve daha sonrasında da artık gerçekleştirilebilirse endüstri ile iş birliği yapılarak, onlarda ürün geliştirme çalışmalarına girme süreçleri ile devam edecektir. Fakat şu an için sadece birinci basamak çalışmaları bitti. Bu çalışmalar da bize bu ürünün kolon kanseri üzerinde etkili olabileceğini gösterdi” dedi.

Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare: Kara mürver meyvesi

Sercan Kurban

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Dini nikahlı kocası tarafından öldürülen kadın toprağa verildi Mersin’de birlikte yaşadığı dini nikahlı kocası tarafından eşarpla boğularak öldürülen kadın toprağa verildi. Edinilen bilgiye göre, dün gece merkez Toroslar ilçesi Akbelen Mahallesi 84002 Sokakta, dini nikahlı kocası Hasan F. tarafından eşarpla boğularak öldürülen 1 çocuk annesi Aybeniz Top’un (24) cenazesi, otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından, yakınları tarafından Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan alınarak Güneykent Mezarlığına getirildi. Genç kadının cenazesi, burada yakınlarının göz yaşları arasında toprağa verildi. Tutuklanan zanlının televizyon programına katıldığı ortaya çıktı Öte yandan cinayetin ardından kaçmaya çalıştığı Mersin Otogarında gözaltına alınarak sevk edildiği mahkemece tutuklanan zanlı Hasa F.’nin, İstanbul’da geçtiğimiz aylarda katıldığı bir televizyon programında, birlikte yaşadığı bir çocuk annesi Aybeniz Top’un kayıp olduğunu iddia ederek aradığı ortaya çıktı. Katıldığı programda birlikte yaşadığı kadınla ilgili ’önce kayıp ardından da kaçırılmış zorla tutuluyor’ diyen cinayet zanlısı Hasan F.’nin yalanını ise televizyona çıkan Aybeniz Top ortaya çıkarmıştı. Aybeniz Top, katıldığı programda ilk eşinden ayrıldığını birlikte yaşadığı Hasan F.’den ise şiddet gördüğünü söylemişti. Programdan sonra ayrı illerde hayatlarına devam eden ikilinin bir süre sonra barıştığı, Mersin’de Aybeniz Top’un boş olan babasının evinde yaşamaya başladıkları, cinayetin de orada işlendiği öğrenildi.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel, Ekrem İmamoğlu’nu kabul etti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kabul etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu parti genel merkezinde kabul etti. Saat 14.00’te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan İmamoğlu, son günlerde gerçekleşen kayyım atamalarının birbiriyle bağlantılı olduğunu ve CHP’nin bir sonraki seçimde iktidar olmasının önüne geçilmeye çalışıldığını iddia etti. "Yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikası kardeşliği baltalıyor" Hükümetin yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikasının demokrasiyi, kardeşliği ve birliği baltaladığını öne süren İmamoğlu, “İşte milleti hiçe sayan bu anlayış yüzünden ekonomiden eğitime, sağlıktan adalete her alanda ne yazık ki çürümeler ve gerilemeler yaşanıyor. Bugün demokrasi ve hukuk için mücadele etmek, milletin iradesine sahip çıkmak kesinlikle aslında ülkemizin bugünle değil geleceğine sahip çıkmaktır. Yerel yönetimleri kayyımcı, vesayetçi anlayıştan kurtarıp milletin egemenliğini kayıtsız şartsız sağlamak için acilen atılması gereken demokratik ve hukuki adımlar vardır. Bugün iktidarda olanlar ilk seçimlerde ortaya çıkacağı belirginleşen milletin kararını engellemek üzere her hukuksuzluğa tenezzül eden adımlar atmaya karar vermiştir. Ne yazık ki bu adımları atma konusunda belli hazırlıklar artık sokakta, kahvehane dedikodusuna kadar ulaşmıştır” dedi. Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün "terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla yargılandıkları davada mahkeme tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edildiğinin hatırlatılması üzerine İmamoğlu, şu cevabı verdi: “Mahkemeyle ilgili detayları genel başkanımızla toplantıya girmeden önce almıştık. Detayları takip ediyoruz, sonuçta bir mahkeme var. Mahkemede alınmış bir karar var. Muhtemeldir ki bu mahkemenin, birinci derece mahkemenin itiraz süreçleri söz konusudur. Hukuki mücadelenin devam ettiği bir hususta hem bugüne kadar gelinen noktada süreç nasıl işlemiş onu irdeleyeceğiz hem de bundan sonraki mücadele nasıl yürütülmelidir diye dikkatle bakacağız.” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan arbede hakkında konuşan İmamoğlu, bu görüntülerin hoş olmadığını ve iki tarafı da suhulete davet ettiğini söyledi.