Yerel Haberler
Muş
Muş’ta 19 Eylül Gaziler Günü törenle kutlandı 19 Eylül 2024 Perşembe - 17:30:13 Muş’ta “19 Eylül Gaziler Günü” kapsamında çeşitli programlar düzenlenirken, çelenk sunma törenine katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği görüldü. Günün ilk programı Garnizon Şehitliği’nde gerçekleşti. Burada Kur’an-ı Kerim okunması ile başlayan programda, protokol üyeleri ve gaziler, şehitler anısına mezarlara karanfiller bıraktı. Duygusal anların yaşandığı bu törenden sonra PTT Caddesi’nde bir araya gelen vatandaşlar, Kent Meydanı’na kadar “19 Eylül Gaziler Günü ve Kahramanlar Yürüyüşü” düzenledi. Yapılan yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte ise Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. Ayrıca “19 Eylül Gaziler Günü” programına katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği anlar kameralara yansıdı. Burada bir konuşma yapan Muş Valisi Avni Çakır, 1071’de Malazgirt Savaşı’yla yurt edinen bu topraklarda 7 cihana hükmeden dünyanın en büyük imparatorluklardan bir tanesinin bu topraklarda kurulduğunu belirterek, “Bin yıldan fazla bir süredir bu topraklarda daima mazlumun yanında, zalimin karşısında, büyük bir devlet geleneğiyle varlığımızı devam ettirmişiz. Tabii bu süreç öyle konuşulduğu kadar kolay olmamış. Bulunduğumuz coğrafya, hele mensup olduğumuz dinin de en büyük temsilcisi olarak en güçlü devleti, ordusu olarak da her daim tehditlere maruz kalmışız. Nitekim yakın yüzyılımıza baktığımız zaman Çanakkale’yle Kurtuluş Savaşı’yla bu aziz vatanımızın parçalanma aşamasından çekmişiz, tekrar birliğimizi, beraberliğimizi sağlamışız, cumhuriyeti ilan etmişiz, kardeşçe yaşamımızı sürdürürken ve hızlı bir şekilde de gelişirken yine bahsetmiş olduğumuz dış güçlerin sürekli saldırılarına maruz kalmışız” dedi. Devletin yaklaşık 40 yıldır terör belasıyla da karşı karşıya olduğunu hatırlatan Vali Çakır, “Bu uğurda aziz milletimiz nasıl Kurtuluş Savaşı’nda, Malazgirt’te ve birçok varlığımızı, birliğimizi, beraberliğimizi, bayrağımızı dalgalandırmak için verdiğimiz uğraşlar, savaşlar gibi bu süreç zarfında da aziz milletimiz birçok şehitler vermiş, gaziler vermiş. Şu an aramızda da bu kahraman gazilerimizin yüzlercesi bulunuyor. Devlet onlara, aziz şehitlerimizle beraber nerede görev verdiyse hiç tereddüt etmeden koşarak gitmişler, aynı kurşunu yemişler ya da aynı tehlikeye maruz kalmışlar. Allah onları sevdiklerine bağışlamış, onlar şu an aramızdalar. Nerede bir gazi varsa, nerede bir şehit ailesi varsa hepsi bizim baş tacı ve onların biz hizmetkârıyız. Başta Cumhurbaşkanımızın dediği gibi onların her talepleri başımızın üzerindedir. Bunun yanı sıra bir insanın hayatı boyunca taşıyabileceği ve gelecek kuşaklara da aktarabileceği en büyük onurlardan bir tanesi de bu gazilik beratı ve şehit ya da şehit yakınlığı unvanıdır. O yüzden bu çok sorumluluk gerektiren, hem bu camianın dışında bizlere çok büyük bir saygı ve hürmet zorunluluğu gerektiren, hem de siz bu unvanı taşıyan kişilere ve ailelere de bu manevi duruma azami derece dikkat edilen bir unvandır” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Vali Çakır makamında gazileri kabul ederek onlarla bir süre sohbet etti. Etkinlik kapsamında jandarma sosyal tesislerinde gaziler ve şehit yakınları onuruna da yemek verildi. Program, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı spor salonunda gazilere yönelik düzenlenen “Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri” ile sona erdi. Etkinliklere Garnizon Komutan Vekili Ulaştırma Kıdemli Albay Cüneyt Balaban, Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Kırgel, 49’uncu Motorlu Tugay Komutan Yardımcısı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, Emniyet Müdürü Serkan Karaman, gaziler, şehit yakınları, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 18:17 Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası programı düzenlendi Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, “Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynayan Türkiye’nin evladı Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı” dedi. Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen program ile gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim tilaveti ve hafta ile ilgili video gösterimi ile devam etti. Türkiye’de eğitim, teknoloji, barış ve kardeşliğin önemine değinen Vali Çakır, "Talebe yetiştiren hocaların üzerine büyük görevler düşüyor. Bizler İslam’ın ruhunu, güzelliğini doğru olarak gelecek nesillere anlatamadıkça maalesef bu anlamda da tam doğruyu arama çabalarımız sürecek. Değerli arkadaşlar din adamı cesur olmalıdır. Emin olmadığı bir konu hakkında konuşmamalıdır. Ama Allah’ın kitabında, peygamberin sünnetinde bizlere gösterdiği doğruları ve esasları çok iyi anlatın. Korkusuzca da bunları söyleyin. Eğer cemaatiniz gençleşiyorsa yaş profili gençleşiyorsa işinizi doğru yapıyorsunuz. Ama her yıl sizler de cemaatinizle beraber yaşlanıyorsanız kusura bakmayın orada bir yanlışlık vardır. Muş’ta 400’den fazla cami ve 700’den fazla din görevlisi vatandaşlarımıza hizmet ediyor. Türkiye’de yenileşme ve yeni yapı anlamında iyi seviyedeyiz" şeklinde konuştu. Din görevlerinin toplumda rol model olması gerektiğini söyleyen Çakır, "Bu gençlerin milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaları için bizim onlara çok güzel rol model olmamız lazım. Entelektüel seviyemiz de okuduğumuz kitapla onları şaşırtmamız lazım. Teknolojiyi takip edeceksiniz. Dünyada her türlü gelişmeyi takip edeceksiniz. Yeri gelecek gençlerle spordan, sanattan, edebiyattan konuşacaksınız. Din görevlisi demek bulunduğu toplumlarda en eğitimli, en bilgili insan demektir" dedi. Vali Çakır, geçen haftalarda Mesut Özil’in Camii temizlerken bir fotoğrafının medyada yansıdığını ve bu fotoğrafın gençler üzerinde olumlu bir iz bıraktığını belirterek, "Mesut Özil, Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynadı, Türkiye’nin evladı ve milli futbolcumuz. Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı. Bu nedenle camilerimizi temiz tutalım. Gençlerden faydalanalım. Çocukları camiye daha çok getirelim. Camideki çocuk seslerinden rahatsız olmayalım. Çocuklar camide konuştuklarında bana en güzel melodi gibi geliyor. Ama maalesef bazı arkadaşlar çocukları kovalıyor, kovalamayın. Dinimizin güzelliklerini ön plana çıkartalım. İslamiyet’in enginliğini, o berraklığını, o kapsayıcılığını, affediciliğini, merhametini, iyiliğini, doğruluğunu, güzelliğini anlatmalıyız. Sevgili Peygamberimiz onun için gönderildi, Efendimiz ’merhamet ve iyilik diyor" şeklinde konuştu. İl Müftüsü Demir’in de konuşmaya yaptığı programa, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, kurum amirleri ve din görevlileri katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:21 Muş’ta annelerin evlat nöbeti 163. haftaya girdi Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 163 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemine devam ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Ayrıca eyleme katılarak ailelere destek veren Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz, kentteki sivil toplum kuruluşlarını desteğe davet etti. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Oğlunun 10 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü söyleyen Halit Altun, 10 yıldır çalmadığı kapı kalmadığını ama herhangi bir haber alamadığını ifade ederek, “10 yıldır DEM Parti tarafından benim çocuğum götürüldü. İnönü Üniversitesi’nden çocuğumu alıp götürdüler. 10 yıldır biz bu acıyla pençeleşiyoruz. Bu 10 yıl içinde gitmediğim, gezmediğim yer kalmadı. Bunlara rağmen çocuğumu görmedim ve halen de görmüş değilim. Sonuna kadar da ben çocuğumun arkasındayım. Oğlum eğer sağsan, beni dinliyorsan, izliyorsan, görüyorsan, durma, gel. Orası bize göre değil. Memleketine gel, annene, babana, yuvana, devletine gel. O insanlar bizden değil. Sadece sana değil, sesimi duyan herkese sesleniyorum. Orası yanlış bir kesimdir. Ülkenize dönün, ailenizin yanına, yuvanıza dönün” dedi. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden Şahinaz Özcan ise “Gitti, gidiş o gidiş bir daha haber alamadık. Oğlum kazada ölseydi, Allah tarafından ölseydi derdik ölmüş gitmiş. Ama bu DEM Parti ve PKK oğlumu alıp götürdü ve bu içimize dert oldu. Her yerde sorduk, bir haber almadım. Ben çocuğumu DEM Parti’den PKK’dan istiyorum. Bir tane dağda kalana kadar eylemimi sürdüreceğim. DEM Parti’nin ve PKK’nın 40 yıldır hali budur. Milleti bu zor duruma koymuşlar. Onlar da evlat sahibidir. Bir gün evlatları geç gelse bunlar nasıl dayanırlar. Bizleri kendi yerlerine koysunlar, böyle olur mu? Biz de Kürt’üz ama bu Kürt davası değil” ifadelerini kullandı. Ailelere destek vermek amacıyla eyleme katılan Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz da, kentteki sivil toplum kuruluşlarını ailelere destek vermeye davet ederek, “Çocukları dağa kaçırılan annelere destek amaçlı buraya geldik. Çok üzülerek görüyorum ki aslında ilimizin en tanınır STK’larını burada görmek isterim. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Bir çocuk eve bir saat geç geldiği zaman annelerin ne kadar üzüldüğünü biliyoruz. Ama bunların yıllarca çocuklarının dağa kaçırıldığı, bu anlamda bunların neler çektiğini anlamak için de olsa en azından onların yanında olduğunu göstermek için buradayız. İsterim ki ilimdeki bütün STK’ların hele hele özellikle güçlü, kuvvetli STK’ların da burada gelip basın açıklaması yapıp ses getirmesi anlamında, onların dağdan indirilmesi için gündem oluşturmak adına burada açıklamalarını beklerim. Ne yazık ki biz ilimizde bunu göremiyoruz. Biz her ne kadar engelliler derneği de olsak, engelli de olsak biz ilk günden beri olduğu gibi her zaman onların yanında olacağız. Gerekirse onlar kalırsa sabahlara kadar da kalacağız. Çünkü Allah kimseye göstermesin. Gerçekten de çok zor bir durum. Bu anlamda bunlar için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Allah kimseyi devletinden uzaklaştırmasın. Allah devletimize zeval vermesin. Biz her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız” şeklinde konuştu.
Muş’taki piknik faciasında ölü sayısı 5’e yükseldi
09 Ağustos 2024 Cuma - 09:38 Muş’taki piknik faciasında ölü sayısı 5’e yükseldi Muş’ta baraj gölüne giren çocuk ile onu kurtarmaya çalışan 4 kişinin boğularak hayatını kaybettiği olayda ölü sayısı 5’e yükseldi. Dalgıçlar tarafından cesedi baraj gölünden çıkarılan genç kadının hamile olduğu öğrenildi.Alınan bilgiye göre, Bostankent köyünde ikamet eden Karakaya ailesi, piknik için Alpaslan-1 Baraj Gölü’ne gitti. Göle giren Rabia Karakaya (13) boğulma tehlikesi geçirince diğer aile fertleri kurtarmak için suya girdi. Göle giren Yasin (18), Edanur (20) ve Fatma Karakaya (22) ile Eylül Tekin (15) de kısa sürede suda kayboldu. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen AFAD ekipleri ve bölgedeki vatandaşların yaptığı çalışmalar sonucunda Rabia, Yasin ve Edanur Karakaya ile Eylül Tekin’in cansız bedenleri bulundu. Suda kaybolan Fatma Hediye Karakaya için yapılan arama çalışmaları ise gece saatlerine kadar devam etti. AFAD Su Altı Arama ve Kurtarma, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), jandarma, polis ve itfaiye ekiplerinin yardımıyla çalışma yürüten Bitlis Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesi’ne bağlı Sualtı Grup Amirliği’nde görevli kurbağa adamlar, Fatma Karakay’ın cansız bedenine ulaştı. Sudan çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edilen Karakay’ın cenazesi, otopsi için Muş Devlet Hastanesi’ne götürüldü.İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kasım Ermiş ile olay yerine giden Muş Vali Vekili Tahir Yılmaz, bugün saat 15.30 sıralarında 5 kişinin suda kaybolduğu yönünde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbar geldiğini söyledi. Yapılan arama kurtarma çalışmalarını yerinde takip eden Yılmaz, aileye başsağlığı ve sabır diledi. İhbar sonucu anında bölgedeki dalgıç ekiplerine haber verildiğini belirten Vali Yardımcısı Yılmaz, "Buraya geldiğimizde 3 vatandaşımızın çıkarıldığını tespit ettik. Daha sonra 4’üncü vatandaşımıza da ulaştık. Bu saat itibarıyla dalgıçlarımızın da desteğiyle 5’nci vatandaşımıza da ulaştık. Adli tıp ve savcılık konuyu takip ediyor. Cenazelerimizi defnedeceğiz. Aileye başsağlığı diliyoruz. Üzücü ve olmamasını istediğimiz bir durum" dedi.Olay yerine geldiğinde 5 kişinin suya girdiğini öğrendiğini söyleyen Bostankent köyü muhtarı Ali Rıza Tekin de, "Köyde yüzme bilenleri çağırdım. 4 kişiyi çıkardık. Büyük bir acı. Bir aileden 5 kişiyi kaybetmek çok zor bir durum. Hayatını kaybedenler dayımın çocuklarıdır. Otopsi yapıldıktan sonra cenazeleri getirip defnedeceğiz” ifadelerini kullandı.
Muş’ta köy yollarında çığ tehlikesine karşı çalışmalar sürüyor
08 Ağustos 2024 Perşembe - 13:36 Muş’ta köy yollarında çığ tehlikesine karşı çalışmalar sürüyor Muş İl Özel İdaresi, yol hizmet ağında bulunan Derecik, Ilıca ve Ağıllı grup köy yollarında ‘İl Afet Riskinin Azaltılması Eylem Planı (İRAP)’ kapsamında kış aylarında oluşabilecek çığ riskini azaltma ve önleme çalışması başlatıldı. Muş merkezde 2 bin rakamlı Derecik, Ilıca ve Ağıllı grup köy yollarında yazın heyelan ve taşkınların, kış aylarında ise kar yağışlarında oluşan çığ tehlikesini önlemeye yönelik Muş İl Özel İdaresi ekipleri gece gündüz demeden yollarda çalışmalarını sürdürüyor. Köy yollarında çığ tehlikesine karşı herhangi bir riskin oluşmaması için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Muş İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, “İlimizde 2 yıl önce başlayan sonra da İl Afet Riskinin Azaltılması Eylem Planı (İRAP) ile ilgili ilin çeşitli noktalarından afet riskinin azaltılması için saha taraması yapıldı. Saha çalışması yapılan yerlerden biri de Derecik, Ilıca ve Ağıllı grup köy yolumuz da İRAP kapsamında yapılan bir çalışmadır. Burada her yıl karla mücadelede iş makinelerimiz çığ tehlikesi altındaydı. Çoğu zaman da araçların üzerine kar gelerek çığ oluşturup, vatandaşın seyir ve seferinde zorluklar yaşatmaktaydı. Bizler de İl Afet Riskinin Azaltılması Eylem Planı (İRAP) kapsamında gösterilen yerlerle ilgili 1 ekskavatör ve 1 tane de greyderle yaklaşık 6 gündür terasman çalışması yapmaktayız. İlimizde bunun dışında birkaç bölgede daha bu tür çalışmalar yapacağız ki bundan sonraki süreçlerde köy yollarında özellikle vatandaşların gidip gelmesi veya il özel idaresinin makine ve ekipmanları çalışması noktasında herhangi bir riskin oluşmaması için gayret gösteriyoruz” dedi.
Muş’ta "Bir STEAM Örneği: Savaş Alanı Arkeolojisi" projesi desteklenmeye hak kazandı
08 Ağustos 2024 Perşembe - 12:53 Muş’ta "Bir STEAM Örneği: Savaş Alanı Arkeolojisi" projesi desteklenmeye hak kazandı Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi ekibinin hazırladığı "Bir STEAM Örneği: Savaş Alanı Arkeolojisi" projesi, TÜBİTAK Yenilikçi Eğitim Programları (4005) kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Türkiye’nin farklı illerinden gelen 30 lisansüstü öğrencisi, savaş alanı arkeolojisi konusunda yoğun eğitim aldı. Koordinatörlüğünü Prof. Dr. Adnan Çevik, yürütücülüğünü ise Doç. Dr. Salih Gülen’in üstlendiği proje kapsamında düzenlenen eğitim programında öğrenciler hem teorik bilgi hem de pratik deneyim kazanma fırsatı buldu. Proje kapsamında Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, Malazgirt Kültür Merkezi’nde bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda, Malazgirt Savaşı’nın tarihî önemini ve savaşın gerçekleşip gerçekleşmediğine dair tartışmaları ele aldı. Rektör Alican, sunumunda şu ifadeleri kullandı: "Dinleyici arkadaşlarımızdan biri, ’Hocam, siz bu Malazgirt’i çok abartıyorsunuz. Malazgirt Savaşı’nın bile gerçekleştiğinden şüpheliyim’ demişti. Ben de ona cevap vermiştim. Şimdi o cevabı tekrar etmeme gerek yok. Ancak tarihi olayların kavranışının olduğu gibi anlaşılabilmesinin ve aktarılabilmesinin çok zor olduğunu belirtmek istiyorum. Tarihî olaylar ile aramızda zamansal ve mekansal uçurumlar var. Bu uçurumlar, tarihi olayları anlamada ve aktarmada büyük engeller oluşturuyor." Alican, tarihî olayların yorumlanmasında zaman ve mekân faktörlerinin önemine vurgu yaparak, "Osmanlılar ve Selçuklular döneminde Malazgirt Savaşı’na ilişkin güçlü bir anlatının olmamasının sebebi, o dönemde yaşayan insanların tarihi kavrama biçimleridir" dedi. Programa Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram, Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican, Malazgirt Kazı Projesi Başkanı Prof. Dr. Adnan Çevik, Exeter Üniversitesi İslam Arkeolojisi Profesörü Timothy Insoll, Proje Koordinatörü Arkeolog Dr. A. Oğuzhan Karaçetin, Proje Koordinatörü Doç. Dr. Salih Gülen, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Muşlu ailelerin evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor
07 Ağustos 2024 Çarşamba - 12:40 Muşlu ailelerin evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini kararlılıkla sürdürüyor. Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla DEM Parti Muş İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan aileler, 158 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden acılı anne Ayten Koçhan, PKK’dan ve DEM Parti’den oğlunu istediğini söyleyerek, “Ersin oğlum beni duyuyorsan teslim ol. Dağın başında, mağaralarda devlet kurulmaz. Bu bizim işimiz değil. Gel devlete teslim ol, devlete sığın. 4 yıla yakındır eylemimizi sürdürüyoruz ve devam edeceğiz. Dağda bir tane kalana kadar eylemime devam edeceğim. Yeter analar-babalar ağladı. Biz artık evlat hasretine dayanmıyoruz” dedi. Şahinaz Özcan da, DEM Parti’nin ve PKK’nın milleti kandırdığını dile getirerek, “DEM Parti’den, PKK’dan çocuğumu istiyorum. DEM Parti ve PKK milleti kandırıp çocuklarını götürüyor. Onların devleti nerededir? Devlet böyle olmaz. Devletimiz birdir, bayrağımız birdir. Dağda bir kişi kalana kadar eylemime devam edeceğim. Atilla, sesimi duyuyorsan gel devlete teslim ol” şeklinde konuştu.
Varto’da Kur’an kursu öğrencileri arasında futbol turnuvası düzenlendi
07 Ağustos 2024 Çarşamba - 12:18 Varto’da Kur’an kursu öğrencileri arasında futbol turnuvası düzenlendi Muş’un Varto Varto Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ile Varto Müftülüğü koordinasyonunda Kur’an kurslarına devam eden öğrenciler için “Futbol Turnuvası” düzenlendi. Varto’da yaz Kur’an kurslarına devam eden 6-13 yaş grubundaki öğrenciler için düzenlenen turnuva, Varto Gençlik Merkezi halı sahasında yapıldı. Varto Gençlik ve Spor Müdürü Murat Aktaş ile Varto Müftüsü Fatih Arslan’ın vuruşu ile başlayan maç, Hacı Kaya Özer Camii Kursu öğrencileri ile Yeni Merkez Camii Kursu öğrencileri arasında oynandı. Hacı Kaya Özer Camii Kursu öğrencilerinin 7-4 üstünlüğüyle biten maçın ardından bir açıklama yapan Varto Gençlik ve Spor Müdürü Murat Aktaş, “Öğrencilerimiz arasında yapılan maç bayağı çekişmeli geçti. Bundan sonra da öğrencilerimiz sosyal faaliyetlerine merkezimizde sürdürecekler” dedi. Müftü Fatih Arslan ise yaz Kur’an kursu etkinlikleri çerçevesinde birinci futbol maçını tamamladıklarını belirterek, “Hacı Kaya Özer Camii Kursu öğrencileri ile Yeni Merkez Camii Kursu öğrencileri arasındaki maç, Hacı Kaya Özer Camii öğrencilerimizin 7-4 üstünlüğüyle tamamlandı” ifadelerini kullandı. Turnuvaya katılan kurs öğrencileri ise yapılan etkinliklerin kendileri için iyi geldiğini ve bundan sonra da yapılacak olan tüm sportif etkinliklere katılacaklarını dile getirdiler.
Yaylada yaşayan çocuklar yaz tatilinin keyfini çıkarıyor
06 Ağustos 2024 Salı - 18:40 Yaylada yaşayan çocuklar yaz tatilinin keyfini çıkarıyor Muş’ta sıcak geçen yaz günlerinde serin havasıyla dikkat çeken 2 bin 600 rakımlı Ilıca Yaylası’nda yaşayan çocuklar, yaz tatilini doyasıya yaşıyorlar. Hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Muş’un yüksek rakımlı yaylaları, her yıl ilkbahardan itibaren yaz ayları boyunca geniş otlakları ve doğal güzellikleri ile çok sayıda besiciye ev sahipliği yapıyor. Bu serin ve doğa harikası yaylalarında aileleri ile birlikte yaşayan çocukların günlük yaşamı, şehir hayatından oldukça farklı ve doğal güzelliklerle dolu geçiyor. Yaylalarda yaşayan çocuklar, sabahın erken saatlerinde uyanarak yayla işlerinde ailelere yardım ettikten sonra kendilerine zaman ayırarak sevdikleri oyunları oynuyorlar. Yaylanın geniş ve yeşil alanlarında saklambaç, kovalamaca, futbol ve voleybol gibi oyunlar oynayarak günün tadını çıkaran çocuklar, öğlen vaktinde eşek sırtında aileleri ile birlikte sağıma gidiyorlar. Yaylanın temiz havası ve geniş alanları, çocuklara özgürce oynayabilecekleri bir ortam sunarken kız çocukları ise kayaların üstündeki doğal oluşum kınalarını ellerine sürerek günü eğlenceli tamamlıyorlar. Yaylada yaşayan çocuklardan Azra Altınkara, arkadaşları ile oyunlar oynayarak günün tadını çıkardıklarını belirterek, "Yaz tatili ile birlikte yaylaya geldik. Yaylada günümüz çok güzel geçiyor. Burada oyunlar oynuyoruz. Bazen eşeklere binip yaylada geziyoruz. Annemler süt sağmaya giderken bizler de onlarla gidiyoruz. Yaylada çocuk olmak çok güzel. Özgürce her yeri geziyoruz” dedi. Yaz tatili boyunca yaylada kalacaklarını söyleyen çocuklardan Samet Altınkara, yaylalarını çok sevdiklerini söyleyerek, “Sabah erken kalkıyorum. Babam ile hayvanlarımızı dağa gönderiyoruz. Kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşlarımız ile birlikte oyunlar oynuyoruz. Yaylada günümüz güzel geçiyor. Yaylada akşama kadar geziyoruz. Yaylada çocuk olmak çok güzel bir şey. Yaylamızı çok seviyoruz” şeklinde konuştu. Yaylada akşama kadar oyunlar oynayarak keyifli vakitler geçirdiğini söyleyen bir diğer çocuk Ömer Güner de, “Yaylada hayvancılık yapıyoruz. Annemler peynir yapıyor. Kalan sütleri mandıraya satıyoruz, karşılığında para alıyoruz. Burada arkadaşlarımız ile oyunlar oynuyoruz. Çok güzel zamanımız geçiyor. En çok futbol ve voleybol oynuyoruz. Akşama doğruda eşeklere biniyoruz. Hayatımız çok keyifli geçiyor. Muş’ta serbest gezemiyoruz ama burada çok kolay geziyoruz. Yaylamız şehirden daha güzel. Şehirde arabaya biniyorum keyif alamıyorum ama burada eşeğe binince keyif alıyorum” ifadelerini kullandı. Osmaniye’den dedesinin yayladaki evine gelen Nil Sena Güner, “Ben dedemin evine geldim. Yayladayız şu an. Kayalardaki kınalardan kendimize kına yaptık. Çok güzel bir gündü” dedi.
Varto’da Kur’an kurslarına giden öğrencilere yüzme eğitimi
06 Ağustos 2024 Salı - 14:29 Varto’da Kur’an kurslarına giden öğrencilere yüzme eğitimi Muş’un Varto Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ile Varto Müftülüğü koordinasyonunda yaz okulları kapsamında Kur’an kurslarına devam eden öğrenciler için sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler kapsamında “Yüzme Programı” düzenlendi. Varto ilçesinde yaz Kur’an kurslarına devam eden öğrenciler için sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler kapsamında düzenlenen “Yüzme Programı” kapsamında kursa devam eden öğrenciler, Varto Gençlik Merkezi’nin kapalı havuzunda gönüllerince yüzerek eğleniyorlar. İlçe Müftüsü Fatih Arslan, yaz Kur’an kurslarına devam eden öğrencilerin moral ve motivasyonlarını yükseltmek, hayata her türlü hazır hale getirmek, derslerindeki başarılarının yanı sıra sportif etkinliklerle de zamanlarını verimli geçirmeleri için bu tür etkinlikleri yaptıklarını söyledi. Arslan, “Amacımız, öğrencilerimizin başarılı ve aynı zamanda ahlaklı bireyler olmalarını sağlamaktır. Bu tür sosyal ve sportif faaliyetler öğrencilerin ilgisini çekmektedir. Böylece hem yaz Kur’an kurslarına devamlılık sağlanmakta hem de öğrenciler etkinliklerde arkadaşlarıyla bir araya gelerek doyasıya eğlenmektedirler” dedi. Varto Gençlik ve Spor Müdürü Murat Aktaş ise yaz Kur’an kurslarına devam eden öğrencilerin ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesi kapsamında eğitim aldıklarını belirterek, “Çocuklarımız çok mutlu, inşallah bundan sonraki süreçte daha iyi olur” ifadelerini kullandı. Yüzme programına katılan öğrenciler ise yüzme programını çok sevdiklerini, hayatlarında unutulamayacak nitelikte zaman geçirdiklerini ve böyle bir program düzenlenmesi nedeniyle de emeği geçenlere teşekkür ettiler.
Malazgirt’te şeker pancarı üreticilerinin sorunları masaya yatırıldı
06 Ağustos 2024 Salı - 13:48 Malazgirt’te şeker pancarı üreticilerinin sorunları masaya yatırıldı MUŞ (İHA) – Muş’un Malazgirt ilçesindeki şeker pancarı üreticilerinin sorunları masaya yatırıldı. Malazgirt Ziraat Odası Başkanlığının toplantı salonunda düzenlenen toplantıya Ağrı Şeker Fabrikası Müdürü Kürşat Erdoğan, Ağrı Şeker Fabrikası Ziraat Müdürü Mehmet Bayram, Malazgirt Ziraat Odası Başkanı Tahsin Kılıç, Malazgirt Pancar Şefi İbrahim Bostancı ve Malazgirtli şeker pancarı üreticileri katıldı. Şeker pancarı üreticilerinin karşılaştığı sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin görüşüldüğü toplantıda konuşan Ağrı Şeker Fabrikası Müdürü Kürşat Erdoğan, Malazgirt pancar üreticilerinin sorunlarını ve sıkıntılarını dinlemek amacıyla Malazgirt ilçesine geldiklerini belirtti. Erdoğan, “Geçen yıllarda yaşanan sorun ve sıkıntıların tekrarlanmaması için var gücümüzle çalışacağız. Her konuda sizlerin yanında olacağız. Ayrıca, tohum olarak da sizlere yerli tohum önerisinde bulunmak istiyorum” dedi. Toplantıda, üreticilerin karşılaştığı kota sıkıntıları, yerli tohum, pancar kuyrukları, maliyetlerin artması gibi konular ele alınarak bu sorunlara yönelik çözüm yolları görüşüldü. Malazgirt Ziraat Odası Başkanı Tahsin Kılıç ise üreticilerin yaşadığı sıkıntıları detaylı bir şekilde anlatarak, Ağrı Şeker Fabrikası yetkililerinden destek talep etti. Malazgirt Pancar Şefi İbrahim Bostancı da, şeker pancarı üretiminde yerli tohum kullanımının önemine değinerek, yerli tohumların adaptasyon kabiliyetinin yüksek olduğunu ve üreticilere büyük avantajlar sunduğunu vurguladı. Toplantıya katılan şeker pancarı üreticileri ise sorunlarını doğrudan yetkililere iletme fırsatı buldukları için memnuniyetlerini dile getirdiler.
Bulanık’ta tüm uyarılara rağmen çiftçiler anız yakmaya devam ediyor
05 Ağustos 2024 Pazartesi - 17:18 Bulanık’ta tüm uyarılara rağmen çiftçiler anız yakmaya devam ediyor MUŞ (İHA) – Muş’un Bulanık ilçesinde çiftçiler hasadın ardından uyarılara rağmen anız yakmaya devam ederken, uzmanlar ise anız yakmanın zararlarına dikkat çekiyor. Verimli toprakları ile bilinen Bulanık’ta çiftçiler hasadın ardından uyarılara rağmen anız yakmaya devam ederken, uzmanlar ise anız yakmanın toprağa ve ürüne çok büyük zararlar verdiğini ifade ediyor. Bulanık’ta arpa ve buğday hasadının ardından tüm uyarılara rağmen çiftçilerin tarlalarını yeni ürünlere hazırlamak için anız yakma yöntemine başvurması Bulanık Ovası’nı adeta duman ve küle boğuyor. İlçenin üzerini duman bulutu sararken, ekinlerin külleri ise evlerin içine kadar giriyor. Bulanık İlçe Tarım ve Orman Müdürü Harun Korkmaz, valiliğin yayınlamış olduğu genelge ve muhtarlar üzerinden çiftçileri uyarmalarına rağmen anız yakılmaya devam edildiğini söyledi. Korkmaz, “Anız yangınlarının valilik makamından gelen emirlere rağmen, bizim yaptığımız toplantılara, bizim yaptığımız duyurulara ve sosyal medyada yaptığımız paylaşımlara rağmen, halende araziler bu şekilde yakılabiliyor. Anızın yakmamanın sebepleri, kullandığımız gübrenin yüzde 15 veya 20’si sapta kalıyor. Bu sapın arazide kalmasının çok ciddi yararları vardır. Suyu tutuyor, erozyonu engelliyor. Ondan sonra doğadaki yabani kuşlardan tutun çekirge, yılanlar ve farelerin bundan hakkı vardır. Bu bölge hayvancılık bölgesidir. Bugün itibari ile meralarımızda otların kurumasından dolayı dışarıdaki hayvanlarımız bu sap ve samanla beslenecektir. Uzun bir süreliğine beslenecektir. Bunları yaktığımızdan dolayı hayvanlarımızın besi ihtiyacını karşılamayacağız. Bulanık’ta ciddi bir şekilde yangın var. Malazgirt’ten başlayıp, Murat Nehri’ne dayanmıştır. Erentepe tarafında da dumanlar yükseliyor. Bulanık’ın her tarafından yangınlar vardır. Bununla ne itfaiye ne de kolluk kuvveti mücadele edecek durumda değildir. Çok ciddi bir yangın vardır. Bunu çiftçilere o kadar anlatmamıza rağmen vatandaşımız gerekli hassasiyetti göstermemektedir. Anız yangınlarını engellemek için lütfen herkes elinden gelen çabayı sarf etsin ki, daha güzel gelecek bizim olsun. Dinen ve devleten yasak olan bir şeyin yapılmaması gerekiyor. Buradaki haklar tek insanoğluna ait değildir. Buradaki çekirgenin ve yılanında hakkı vardır. Gelecek nesillerin, torunlarımızın da hakkı vardır. Bu şekilde biz toprağı öldürüyoruz. Topraktaki dört santimetrelik bir tabakayı oluşturmak için 400 yıl lazım. Biz şu an 400 yüz yılı tek seferde yakıyoruz. Bu Bulanık’ın tarımı için, çiftçilerimizin geleceği için doğru bir yaklaşım değil. Lütfen anız yangınlarına biraz daha hassasiyet gösterin. Lütfen yangınları engellemeye çalışın. Yakmayın” dedi.