Yerel Haberler
Muş
Muş’ta 19 Eylül Gaziler Günü törenle kutlandı 19 Eylül 2024 Perşembe - 17:30:13 Muş’ta “19 Eylül Gaziler Günü” kapsamında çeşitli programlar düzenlenirken, çelenk sunma törenine katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği görüldü. Günün ilk programı Garnizon Şehitliği’nde gerçekleşti. Burada Kur’an-ı Kerim okunması ile başlayan programda, protokol üyeleri ve gaziler, şehitler anısına mezarlara karanfiller bıraktı. Duygusal anların yaşandığı bu törenden sonra PTT Caddesi’nde bir araya gelen vatandaşlar, Kent Meydanı’na kadar “19 Eylül Gaziler Günü ve Kahramanlar Yürüyüşü” düzenledi. Yapılan yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte ise Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. Ayrıca “19 Eylül Gaziler Günü” programına katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği anlar kameralara yansıdı. Burada bir konuşma yapan Muş Valisi Avni Çakır, 1071’de Malazgirt Savaşı’yla yurt edinen bu topraklarda 7 cihana hükmeden dünyanın en büyük imparatorluklardan bir tanesinin bu topraklarda kurulduğunu belirterek, “Bin yıldan fazla bir süredir bu topraklarda daima mazlumun yanında, zalimin karşısında, büyük bir devlet geleneğiyle varlığımızı devam ettirmişiz. Tabii bu süreç öyle konuşulduğu kadar kolay olmamış. Bulunduğumuz coğrafya, hele mensup olduğumuz dinin de en büyük temsilcisi olarak en güçlü devleti, ordusu olarak da her daim tehditlere maruz kalmışız. Nitekim yakın yüzyılımıza baktığımız zaman Çanakkale’yle Kurtuluş Savaşı’yla bu aziz vatanımızın parçalanma aşamasından çekmişiz, tekrar birliğimizi, beraberliğimizi sağlamışız, cumhuriyeti ilan etmişiz, kardeşçe yaşamımızı sürdürürken ve hızlı bir şekilde de gelişirken yine bahsetmiş olduğumuz dış güçlerin sürekli saldırılarına maruz kalmışız” dedi. Devletin yaklaşık 40 yıldır terör belasıyla da karşı karşıya olduğunu hatırlatan Vali Çakır, “Bu uğurda aziz milletimiz nasıl Kurtuluş Savaşı’nda, Malazgirt’te ve birçok varlığımızı, birliğimizi, beraberliğimizi, bayrağımızı dalgalandırmak için verdiğimiz uğraşlar, savaşlar gibi bu süreç zarfında da aziz milletimiz birçok şehitler vermiş, gaziler vermiş. Şu an aramızda da bu kahraman gazilerimizin yüzlercesi bulunuyor. Devlet onlara, aziz şehitlerimizle beraber nerede görev verdiyse hiç tereddüt etmeden koşarak gitmişler, aynı kurşunu yemişler ya da aynı tehlikeye maruz kalmışlar. Allah onları sevdiklerine bağışlamış, onlar şu an aramızdalar. Nerede bir gazi varsa, nerede bir şehit ailesi varsa hepsi bizim baş tacı ve onların biz hizmetkârıyız. Başta Cumhurbaşkanımızın dediği gibi onların her talepleri başımızın üzerindedir. Bunun yanı sıra bir insanın hayatı boyunca taşıyabileceği ve gelecek kuşaklara da aktarabileceği en büyük onurlardan bir tanesi de bu gazilik beratı ve şehit ya da şehit yakınlığı unvanıdır. O yüzden bu çok sorumluluk gerektiren, hem bu camianın dışında bizlere çok büyük bir saygı ve hürmet zorunluluğu gerektiren, hem de siz bu unvanı taşıyan kişilere ve ailelere de bu manevi duruma azami derece dikkat edilen bir unvandır” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Vali Çakır makamında gazileri kabul ederek onlarla bir süre sohbet etti. Etkinlik kapsamında jandarma sosyal tesislerinde gaziler ve şehit yakınları onuruna da yemek verildi. Program, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı spor salonunda gazilere yönelik düzenlenen “Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri” ile sona erdi. Etkinliklere Garnizon Komutan Vekili Ulaştırma Kıdemli Albay Cüneyt Balaban, Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Kırgel, 49’uncu Motorlu Tugay Komutan Yardımcısı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, Emniyet Müdürü Serkan Karaman, gaziler, şehit yakınları, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 18:17 Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası programı düzenlendi Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, “Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynayan Türkiye’nin evladı Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı” dedi. Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen program ile gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim tilaveti ve hafta ile ilgili video gösterimi ile devam etti. Türkiye’de eğitim, teknoloji, barış ve kardeşliğin önemine değinen Vali Çakır, "Talebe yetiştiren hocaların üzerine büyük görevler düşüyor. Bizler İslam’ın ruhunu, güzelliğini doğru olarak gelecek nesillere anlatamadıkça maalesef bu anlamda da tam doğruyu arama çabalarımız sürecek. Değerli arkadaşlar din adamı cesur olmalıdır. Emin olmadığı bir konu hakkında konuşmamalıdır. Ama Allah’ın kitabında, peygamberin sünnetinde bizlere gösterdiği doğruları ve esasları çok iyi anlatın. Korkusuzca da bunları söyleyin. Eğer cemaatiniz gençleşiyorsa yaş profili gençleşiyorsa işinizi doğru yapıyorsunuz. Ama her yıl sizler de cemaatinizle beraber yaşlanıyorsanız kusura bakmayın orada bir yanlışlık vardır. Muş’ta 400’den fazla cami ve 700’den fazla din görevlisi vatandaşlarımıza hizmet ediyor. Türkiye’de yenileşme ve yeni yapı anlamında iyi seviyedeyiz" şeklinde konuştu. Din görevlerinin toplumda rol model olması gerektiğini söyleyen Çakır, "Bu gençlerin milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaları için bizim onlara çok güzel rol model olmamız lazım. Entelektüel seviyemiz de okuduğumuz kitapla onları şaşırtmamız lazım. Teknolojiyi takip edeceksiniz. Dünyada her türlü gelişmeyi takip edeceksiniz. Yeri gelecek gençlerle spordan, sanattan, edebiyattan konuşacaksınız. Din görevlisi demek bulunduğu toplumlarda en eğitimli, en bilgili insan demektir" dedi. Vali Çakır, geçen haftalarda Mesut Özil’in Camii temizlerken bir fotoğrafının medyada yansıdığını ve bu fotoğrafın gençler üzerinde olumlu bir iz bıraktığını belirterek, "Mesut Özil, Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynadı, Türkiye’nin evladı ve milli futbolcumuz. Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı. Bu nedenle camilerimizi temiz tutalım. Gençlerden faydalanalım. Çocukları camiye daha çok getirelim. Camideki çocuk seslerinden rahatsız olmayalım. Çocuklar camide konuştuklarında bana en güzel melodi gibi geliyor. Ama maalesef bazı arkadaşlar çocukları kovalıyor, kovalamayın. Dinimizin güzelliklerini ön plana çıkartalım. İslamiyet’in enginliğini, o berraklığını, o kapsayıcılığını, affediciliğini, merhametini, iyiliğini, doğruluğunu, güzelliğini anlatmalıyız. Sevgili Peygamberimiz onun için gönderildi, Efendimiz ’merhamet ve iyilik diyor" şeklinde konuştu. İl Müftüsü Demir’in de konuşmaya yaptığı programa, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, kurum amirleri ve din görevlileri katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:21 Muş’ta annelerin evlat nöbeti 163. haftaya girdi Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 163 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemine devam ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Ayrıca eyleme katılarak ailelere destek veren Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz, kentteki sivil toplum kuruluşlarını desteğe davet etti. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Oğlunun 10 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü söyleyen Halit Altun, 10 yıldır çalmadığı kapı kalmadığını ama herhangi bir haber alamadığını ifade ederek, “10 yıldır DEM Parti tarafından benim çocuğum götürüldü. İnönü Üniversitesi’nden çocuğumu alıp götürdüler. 10 yıldır biz bu acıyla pençeleşiyoruz. Bu 10 yıl içinde gitmediğim, gezmediğim yer kalmadı. Bunlara rağmen çocuğumu görmedim ve halen de görmüş değilim. Sonuna kadar da ben çocuğumun arkasındayım. Oğlum eğer sağsan, beni dinliyorsan, izliyorsan, görüyorsan, durma, gel. Orası bize göre değil. Memleketine gel, annene, babana, yuvana, devletine gel. O insanlar bizden değil. Sadece sana değil, sesimi duyan herkese sesleniyorum. Orası yanlış bir kesimdir. Ülkenize dönün, ailenizin yanına, yuvanıza dönün” dedi. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden Şahinaz Özcan ise “Gitti, gidiş o gidiş bir daha haber alamadık. Oğlum kazada ölseydi, Allah tarafından ölseydi derdik ölmüş gitmiş. Ama bu DEM Parti ve PKK oğlumu alıp götürdü ve bu içimize dert oldu. Her yerde sorduk, bir haber almadım. Ben çocuğumu DEM Parti’den PKK’dan istiyorum. Bir tane dağda kalana kadar eylemimi sürdüreceğim. DEM Parti’nin ve PKK’nın 40 yıldır hali budur. Milleti bu zor duruma koymuşlar. Onlar da evlat sahibidir. Bir gün evlatları geç gelse bunlar nasıl dayanırlar. Bizleri kendi yerlerine koysunlar, böyle olur mu? Biz de Kürt’üz ama bu Kürt davası değil” ifadelerini kullandı. Ailelere destek vermek amacıyla eyleme katılan Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz da, kentteki sivil toplum kuruluşlarını ailelere destek vermeye davet ederek, “Çocukları dağa kaçırılan annelere destek amaçlı buraya geldik. Çok üzülerek görüyorum ki aslında ilimizin en tanınır STK’larını burada görmek isterim. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Bir çocuk eve bir saat geç geldiği zaman annelerin ne kadar üzüldüğünü biliyoruz. Ama bunların yıllarca çocuklarının dağa kaçırıldığı, bu anlamda bunların neler çektiğini anlamak için de olsa en azından onların yanında olduğunu göstermek için buradayız. İsterim ki ilimdeki bütün STK’ların hele hele özellikle güçlü, kuvvetli STK’ların da burada gelip basın açıklaması yapıp ses getirmesi anlamında, onların dağdan indirilmesi için gündem oluşturmak adına burada açıklamalarını beklerim. Ne yazık ki biz ilimizde bunu göremiyoruz. Biz her ne kadar engelliler derneği de olsak, engelli de olsak biz ilk günden beri olduğu gibi her zaman onların yanında olacağız. Gerekirse onlar kalırsa sabahlara kadar da kalacağız. Çünkü Allah kimseye göstermesin. Gerçekten de çok zor bir durum. Bu anlamda bunlar için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Allah kimseyi devletinden uzaklaştırmasın. Allah devletimize zeval vermesin. Biz her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır, Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz. Malazgirt ruhunu yaşatacak nesillere şerefle teslim edeceğiz."
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 12:09 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır, Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz. Malazgirt ruhunu yaşatacak nesillere şerefle teslim edeceğiz." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayeti tamamını 85 milyonu her bir ferdini yürekten selamladı. Erdoğan, Dün Bitlis ve Ahlat’ta olduklarını ilk otağın kurulduğu ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını belirtti. Akşam Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyesi’nde tarihi Kabine Toplantımızı gerçekleştirdiklerini başkanlığı 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan bu ilk kabine toplantısı önemli mesajlar ihtiva ettiğini söyledi. Erdoğan, ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.Tarihin, talihin, istikametin ve ebedi ikameti belirleyen Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde vatandaşlarla beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabb’ime sonsuz hamd-u senalar ediyorum” diye konuştu.Erdoğan, sözlerinin başında Sultan Alparslan’ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ederken mekanları cennet olsun dedi.Erdoğan, ilk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alını ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanları şükranla andı.“Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor”Malazgirt Zaferinin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” şeklinde konuştu.Malazgirt, bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran, bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü bu toprağı, taşı coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle medreselerle doldurduk. Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımını Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir. ““Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır”Davamız güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullâh’ı götürmek davası olduğunu söyleyen Erdoğan,“ Davamız mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır. Bakınız, zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Nesiller değişse de kan aynı kandır. Karakter, aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım, İslam’ın sancaklarını yücelt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz kızıl elma seferidir. Arzı titrer imanımız. Şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak ömrümüzün son nefesine kadar taşıyacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz. Bunu yaparken şu gerçeği hiçbir zaman unutmayacağız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Tarih ezberlemek için değil ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır” ifadelerini kullandı.Malazgirt’i sadece şanlı tarihe ait altın bir halka olarak değil 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmek gerektiğini bildiren Erdoğan, “Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle En önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun, bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm, şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun. Umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” açıklamalarında bulundu.Malazgirt Zaferi inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğunu belirten Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Bin yetmiş birden, iki bin yetmiş birin Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle bunu gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik. Vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Şimdi Yahya Kemal ile sizlere sesleniyorum; ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbî, Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî, Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gâlib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.’ Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, coşkunuz için teşekkür ediyorum” dedi.(MKM-
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Davamız nesillere ve çağlara ışık olmaktır"
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 12:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Davamız nesillere ve çağlara ışık olmaktır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayeti tamamını 85 milyonu her bir ferdini yürekten selamladı. Erdoğan, Dün Bitlis ve Ahlat’ta olduklarını ilk otağın kurulduğu ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını belirtti. Akşam Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyesi’nde tarihi Kabine Toplantımızı gerçekleştirdiklerini başkanlığı 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan bu ilk kabine toplantısı önemli mesajlar ihtiva ettiğini söyledi. Erdoğan, ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.Tarihin, talihin, istikametin ve ebedi ikameti belirleyen Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde vatandaşlarla beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabb’ime sonsuz hamd-u senalar ediyorum” diye konuştu.Erdoğan, sözlerinin başında Sultan Alparslan’ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ederken mekanları cennet olsun dedi.Erdoğan, ilk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alını ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanları şükranla andı.“Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor”Malazgirt Zaferinin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” şeklinde konuştu.Malazgirt, bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran, bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü bu toprağı, taşı coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle medreselerle doldurduk. Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımını Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir. ““Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır”Davamız güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullâh’ı götürmek davası olduğunu söyleyen Erdoğan,“ Davamız mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır. Bakınız, zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Nesiller değişse de kan aynı kandır. Karakter, aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım, İslam’ın sancaklarını yücelt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz kızıl elma seferidir. Arzı titrer imanımız. Şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak ömrümüzün son nefesine kadar taşıyacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz. Bunu yaparken şu gerçeği hiçbir zaman unutmayacağız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Tarih ezberlemek için değil ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır” ifadelerini kullandı.Malazgirt’i sadece şanlı tarihe ait altın bir halka olarak değil 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmek gerektiğini bildiren Erdoğan, “Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle En önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun, bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm, şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun. Umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” açıklamalarında bulundu.Malazgirt Zaferi inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğunu belirten Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Bin yetmiş birden, iki bin yetmiş birin Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle bunu gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik. Vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Şimdi Yahya Kemal ile sizlere sesleniyorum; ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbî, Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî, Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gâlib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.’ Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, coşkunuz için teşekkür ediyorum” dedi.(MKM-
Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünde fener alayı düzenlendi
24 Ağustos 2024 Cumartesi - 22:17 Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünde fener alayı düzenlendi Muş’un Malazgirt ilçesinde, Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında görkemli bir fener alayı düzenlendi. Etkinlikte, 150 metre uzunluğundaki Türk bayrağı ve meşalelerle yürüyüş yapıldı. Vatandaşlar, Şehit Arslan Kulaksız’ın şehit edildiği caddede toplanarak Türk bayrağı ve meşaleler eşliğinde 15 Temmuz Meydanı önüne kadar yürüdü. Yürüyüşe katılanların coşkusu, Malazgirt’in tarihi zaferini bir kez daha yaşattı. Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız: “Malazgirt’e Yakışan Bir Yürüyüş Gerçekleştirdik” Yürüyüşün sonunda bir konuşma yapan Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Malazgirt’te bu anlamlı yürüyüşü gerçekleştirmekten gurur duyduklarını belirtti. Yıldız, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü saat 10’da Malazgirt’te önemli mesajlar vereceğini duyurarak şunları söyledi: “Şanlı zaferimizin yıldönümü kutlu olsun. Bin yıl önce Sultan Alparslan, Malazgirt’ten büyük bir yürüyüşü başlattı. Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar, Araplar, Boşnaklar, Aleviler, Sünniler, bu toprağın çocukları, bu vatanın evlatları, birlikte büyük bir zafer kazandılar ve Anadolu’yu bize vatan kıldılar. Tüm şehitlerimize rahmet olsun.” Kaymakam Bayram’dan vatandaşlara davet Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram da yürüyüşe katılanlara teşekkür ederek, pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve devletin zirvesini karşılamak üzere tüm vatandaşları Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’ndaki hitabet alanına davet etti. Malazgirt Zaferi’nin anısına düzenlenen bu özel etkinlik, Malazgirt’in tarihi önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Yürüyüşe Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Ali Yıldız, Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram, Muş Genel Meclis Üyesi Sait, Yıldırım, Konakkuran Belde Belediye Başkanı Remzi Çetin, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Süleyman Sercan Candan, İlçe Emniyet Müdür V. Başkomiser Mithat Bayırlı, Siyasi Parti Temsilciler,STK’lar kurum amirleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümü kutlamaları başladı
24 Ağustos 2024 Cumartesi - 16:52 Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümü kutlamaları başladı Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümü kutlamaları Malazgirt Meydan Muhaberesi Tarihi Milli Parkı’nda başladı. Malazgirt Meydan Muhaberesi Tarihi Milli Parkı’nda ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçiler için hazırlanan etkinliklerde vatandaşlar eğlenceli vakit geçirdi. Konya Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımının konseri ile açılışı yapılan program, yapılan konuşmalarla devam etti. Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümü kutlama programında konuşan Muş Valisi Avni Çakır, 26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan ve komutanlarının üstün cesaret ve kahramanlık örneği gösterdiğini ifade ederek, “Milletin şanlı tarihinde yeni bir dönemin kapılarını açarak Türk milletinin geleceğini değiştiren, dünya tarihinin akışına yeni bir yön tayin eden ve sonuçları itibariyle tarihinin en şanlı zaferlerinden biri olan Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünü kutlamanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Adalet ve merhametle devletini ihya ve inşa eden Sultan Alparslan bugün dahi tesirini hissettiğimiz 4 kıtada hüküm süren kardeşliğin meşalesini yakmıştır. Adalet, hoşgörü, barış ve kardeşliği esas alan Malazgirt ruhu, tarih boyunca milletin ilham kaynağı olmuştur. Bu ruhu yaşamak ve genç kuşaklara aşılamak, geleceğimizin teminatı olacaktır. Aydınlık geleceğimizin mimarları olan gençlerin tarihi iyi öğrenmesini sağlayarak tarihi bilincin canlı tutulması için Malazgirt Zaferi, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi daha birçok destansı mücadeleye layık olduğu vefanın gösterilmesi adına bu coşkuyu paylaşmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle Sultan Alparslan ve şanlı ordusu başta olmak üzere Anadolu’yu bizlere ebedi bir vatan kılan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sonsuz minnetimizi sunuyorum. Başta Muşlu hemşehrilerimiz olmak üzere tüm aziz milletimizi, Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünü kutlamalarına davet ediyor, al bayrağımızın semalarımızda özgürce dalgalandığı bu kutsal topraklarda birlik ve beraberlik içerisinde nice bin yıllar diliyorum" dedi. Malazgirt’in, okun yaydan çıktığı yer olduğunu söyleyen Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Ali Yıldız da, “Türkler, Kürtler, Çerkezler, Araplar, Lazlar, Boşnaklar, Aleviler, Sünniler, kardeşiz dediler ve bize şehit kanlarıyla bu Anadolu’yu ve toprakları vatan kıldılar. Cümle şühedaya rahmet ve selam olsun. Her yıl Malazgirt’teyiz. Çünkü Malazgirt bizim. Bura hikayemizin başladığı yer. Dedelerimizin Sultan Alparslan’la ’size bir vatan bırakıyorum ve ebediyen sizin olacaktır’ dediği Malazgirt’teyiz. Türk ve dünya tarihinin en önemli olaylarından 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’ni anmak ve o zaferi kutlamak üzere her yıl buradayız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakımız ve bakanlarımız, Cumhurbaşkanımızın başkanlığında burada toplanıyoruz, dünyaya bir ve beraber olduğumuzu hep birlikte haykırıyoruz. Bazen televizyon programlarında ‘neden Malazgirt’e gidiyorsunuz’ diye soruyorlar. Malazgirt bir hafızadır. Kendimizi dinlemeye geliyoruz. Hatırlamak kendine gelmektir. Bu toprağa adaleti, merhameti, huzuru, barışı, kardeşliği, sevgiyi, irfanı, hikmeti mayaladılar. Bu bilinci kuşanmaya geliyoruz. Malazgirt, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediği anlayışımızın bin yıllık referansıdır. Bu bilinci, bayrak ve vatan bilincini kuşanmaya geliyoruz” şeklinde konuştu. Burada 4 gün boyunca etkinliklerin devam edeceğini anlatan Yıldız, “Okçuluk ve atlı turnuvalarda Gazze’de, Filistin’deki kardeşlerimizin özgürlüğü ve bağımsızlığı için yaylarımızı çekeceğiz, oklarımızı atacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin, devletimizin ve milletimizin ilelebet bağımsızlığı için yaylarımızı kuşanacağız. Bu bilinci kuşanacağız ve hep birlikte pazar günü buradan Malazgirt Meydanı’ndan bütün dünyaya bir birlik ikrarında bulunacağız, ahitleşeceğiz. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin" ifadelerini kullandı. Açılışa, Vali Çakır’ın eşi Bahar Çakır, kaymakamlar, belediye başkanları, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, MHP Genel Başkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram, kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.