Yerel Haberler
Muş
Muş’ta 19 Eylül Gaziler Günü törenle kutlandı 19 Eylül 2024 Perşembe - 17:30:13 Muş’ta “19 Eylül Gaziler Günü” kapsamında çeşitli programlar düzenlenirken, çelenk sunma törenine katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği görüldü. Günün ilk programı Garnizon Şehitliği’nde gerçekleşti. Burada Kur’an-ı Kerim okunması ile başlayan programda, protokol üyeleri ve gaziler, şehitler anısına mezarlara karanfiller bıraktı. Duygusal anların yaşandığı bu törenden sonra PTT Caddesi’nde bir araya gelen vatandaşlar, Kent Meydanı’na kadar “19 Eylül Gaziler Günü ve Kahramanlar Yürüyüşü” düzenledi. Yapılan yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte ise Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. Ayrıca “19 Eylül Gaziler Günü” programına katılan DEM Parti’li Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan’ın İstiklal Marşı’na eşlik etmediği anlar kameralara yansıdı. Burada bir konuşma yapan Muş Valisi Avni Çakır, 1071’de Malazgirt Savaşı’yla yurt edinen bu topraklarda 7 cihana hükmeden dünyanın en büyük imparatorluklardan bir tanesinin bu topraklarda kurulduğunu belirterek, “Bin yıldan fazla bir süredir bu topraklarda daima mazlumun yanında, zalimin karşısında, büyük bir devlet geleneğiyle varlığımızı devam ettirmişiz. Tabii bu süreç öyle konuşulduğu kadar kolay olmamış. Bulunduğumuz coğrafya, hele mensup olduğumuz dinin de en büyük temsilcisi olarak en güçlü devleti, ordusu olarak da her daim tehditlere maruz kalmışız. Nitekim yakın yüzyılımıza baktığımız zaman Çanakkale’yle Kurtuluş Savaşı’yla bu aziz vatanımızın parçalanma aşamasından çekmişiz, tekrar birliğimizi, beraberliğimizi sağlamışız, cumhuriyeti ilan etmişiz, kardeşçe yaşamımızı sürdürürken ve hızlı bir şekilde de gelişirken yine bahsetmiş olduğumuz dış güçlerin sürekli saldırılarına maruz kalmışız” dedi. Devletin yaklaşık 40 yıldır terör belasıyla da karşı karşıya olduğunu hatırlatan Vali Çakır, “Bu uğurda aziz milletimiz nasıl Kurtuluş Savaşı’nda, Malazgirt’te ve birçok varlığımızı, birliğimizi, beraberliğimizi, bayrağımızı dalgalandırmak için verdiğimiz uğraşlar, savaşlar gibi bu süreç zarfında da aziz milletimiz birçok şehitler vermiş, gaziler vermiş. Şu an aramızda da bu kahraman gazilerimizin yüzlercesi bulunuyor. Devlet onlara, aziz şehitlerimizle beraber nerede görev verdiyse hiç tereddüt etmeden koşarak gitmişler, aynı kurşunu yemişler ya da aynı tehlikeye maruz kalmışlar. Allah onları sevdiklerine bağışlamış, onlar şu an aramızdalar. Nerede bir gazi varsa, nerede bir şehit ailesi varsa hepsi bizim baş tacı ve onların biz hizmetkârıyız. Başta Cumhurbaşkanımızın dediği gibi onların her talepleri başımızın üzerindedir. Bunun yanı sıra bir insanın hayatı boyunca taşıyabileceği ve gelecek kuşaklara da aktarabileceği en büyük onurlardan bir tanesi de bu gazilik beratı ve şehit ya da şehit yakınlığı unvanıdır. O yüzden bu çok sorumluluk gerektiren, hem bu camianın dışında bizlere çok büyük bir saygı ve hürmet zorunluluğu gerektiren, hem de siz bu unvanı taşıyan kişilere ve ailelere de bu manevi duruma azami derece dikkat edilen bir unvandır” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Vali Çakır makamında gazileri kabul ederek onlarla bir süre sohbet etti. Etkinlik kapsamında jandarma sosyal tesislerinde gaziler ve şehit yakınları onuruna da yemek verildi. Program, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı spor salonunda gazilere yönelik düzenlenen “Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri” ile sona erdi. Etkinliklere Garnizon Komutan Vekili Ulaştırma Kıdemli Albay Cüneyt Balaban, Belediye Başkan Vekili Tuba Sayılgan, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Kırgel, 49’uncu Motorlu Tugay Komutan Yardımcısı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, Emniyet Müdürü Serkan Karaman, gaziler, şehit yakınları, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 18:17 Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası programı düzenlendi Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, “Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynayan Türkiye’nin evladı Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı” dedi. Muş’ta Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen program ile gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim tilaveti ve hafta ile ilgili video gösterimi ile devam etti. Türkiye’de eğitim, teknoloji, barış ve kardeşliğin önemine değinen Vali Çakır, "Talebe yetiştiren hocaların üzerine büyük görevler düşüyor. Bizler İslam’ın ruhunu, güzelliğini doğru olarak gelecek nesillere anlatamadıkça maalesef bu anlamda da tam doğruyu arama çabalarımız sürecek. Değerli arkadaşlar din adamı cesur olmalıdır. Emin olmadığı bir konu hakkında konuşmamalıdır. Ama Allah’ın kitabında, peygamberin sünnetinde bizlere gösterdiği doğruları ve esasları çok iyi anlatın. Korkusuzca da bunları söyleyin. Eğer cemaatiniz gençleşiyorsa yaş profili gençleşiyorsa işinizi doğru yapıyorsunuz. Ama her yıl sizler de cemaatinizle beraber yaşlanıyorsanız kusura bakmayın orada bir yanlışlık vardır. Muş’ta 400’den fazla cami ve 700’den fazla din görevlisi vatandaşlarımıza hizmet ediyor. Türkiye’de yenileşme ve yeni yapı anlamında iyi seviyedeyiz" şeklinde konuştu. Din görevlerinin toplumda rol model olması gerektiğini söyleyen Çakır, "Bu gençlerin milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaları için bizim onlara çok güzel rol model olmamız lazım. Entelektüel seviyemiz de okuduğumuz kitapla onları şaşırtmamız lazım. Teknolojiyi takip edeceksiniz. Dünyada her türlü gelişmeyi takip edeceksiniz. Yeri gelecek gençlerle spordan, sanattan, edebiyattan konuşacaksınız. Din görevlisi demek bulunduğu toplumlarda en eğitimli, en bilgili insan demektir" dedi. Vali Çakır, geçen haftalarda Mesut Özil’in Camii temizlerken bir fotoğrafının medyada yansıdığını ve bu fotoğrafın gençler üzerinde olumlu bir iz bıraktığını belirterek, "Mesut Özil, Real Madrid ve Fenerbahçe’de oynadı, Türkiye’nin evladı ve milli futbolcumuz. Mesut Özil camide temizlik yaparken fotoğrafları medyaya yansıdı. Binlerce, milyonlarca gence o konuda bizlerin konuşarak yapamadığını bir görüntüyle aşıladı. Bu nedenle camilerimizi temiz tutalım. Gençlerden faydalanalım. Çocukları camiye daha çok getirelim. Camideki çocuk seslerinden rahatsız olmayalım. Çocuklar camide konuştuklarında bana en güzel melodi gibi geliyor. Ama maalesef bazı arkadaşlar çocukları kovalıyor, kovalamayın. Dinimizin güzelliklerini ön plana çıkartalım. İslamiyet’in enginliğini, o berraklığını, o kapsayıcılığını, affediciliğini, merhametini, iyiliğini, doğruluğunu, güzelliğini anlatmalıyız. Sevgili Peygamberimiz onun için gönderildi, Efendimiz ’merhamet ve iyilik diyor" şeklinde konuştu. İl Müftüsü Demir’in de konuşmaya yaptığı programa, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, kurum amirleri ve din görevlileri katıldı.
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:21 Muş’ta annelerin evlat nöbeti 163. haftaya girdi Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 163 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemine devam ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Ayrıca eyleme katılarak ailelere destek veren Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz, kentteki sivil toplum kuruluşlarını desteğe davet etti. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Oğlunun 10 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü söyleyen Halit Altun, 10 yıldır çalmadığı kapı kalmadığını ama herhangi bir haber alamadığını ifade ederek, “10 yıldır DEM Parti tarafından benim çocuğum götürüldü. İnönü Üniversitesi’nden çocuğumu alıp götürdüler. 10 yıldır biz bu acıyla pençeleşiyoruz. Bu 10 yıl içinde gitmediğim, gezmediğim yer kalmadı. Bunlara rağmen çocuğumu görmedim ve halen de görmüş değilim. Sonuna kadar da ben çocuğumun arkasındayım. Oğlum eğer sağsan, beni dinliyorsan, izliyorsan, görüyorsan, durma, gel. Orası bize göre değil. Memleketine gel, annene, babana, yuvana, devletine gel. O insanlar bizden değil. Sadece sana değil, sesimi duyan herkese sesleniyorum. Orası yanlış bir kesimdir. Ülkenize dönün, ailenizin yanına, yuvanıza dönün” dedi. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden Şahinaz Özcan ise “Gitti, gidiş o gidiş bir daha haber alamadık. Oğlum kazada ölseydi, Allah tarafından ölseydi derdik ölmüş gitmiş. Ama bu DEM Parti ve PKK oğlumu alıp götürdü ve bu içimize dert oldu. Her yerde sorduk, bir haber almadım. Ben çocuğumu DEM Parti’den PKK’dan istiyorum. Bir tane dağda kalana kadar eylemimi sürdüreceğim. DEM Parti’nin ve PKK’nın 40 yıldır hali budur. Milleti bu zor duruma koymuşlar. Onlar da evlat sahibidir. Bir gün evlatları geç gelse bunlar nasıl dayanırlar. Bizleri kendi yerlerine koysunlar, böyle olur mu? Biz de Kürt’üz ama bu Kürt davası değil” ifadelerini kullandı. Ailelere destek vermek amacıyla eyleme katılan Muş Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Korkmaz da, kentteki sivil toplum kuruluşlarını ailelere destek vermeye davet ederek, “Çocukları dağa kaçırılan annelere destek amaçlı buraya geldik. Çok üzülerek görüyorum ki aslında ilimizin en tanınır STK’larını burada görmek isterim. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Bir çocuk eve bir saat geç geldiği zaman annelerin ne kadar üzüldüğünü biliyoruz. Ama bunların yıllarca çocuklarının dağa kaçırıldığı, bu anlamda bunların neler çektiğini anlamak için de olsa en azından onların yanında olduğunu göstermek için buradayız. İsterim ki ilimdeki bütün STK’ların hele hele özellikle güçlü, kuvvetli STK’ların da burada gelip basın açıklaması yapıp ses getirmesi anlamında, onların dağdan indirilmesi için gündem oluşturmak adına burada açıklamalarını beklerim. Ne yazık ki biz ilimizde bunu göremiyoruz. Biz her ne kadar engelliler derneği de olsak, engelli de olsak biz ilk günden beri olduğu gibi her zaman onların yanında olacağız. Gerekirse onlar kalırsa sabahlara kadar da kalacağız. Çünkü Allah kimseye göstermesin. Gerçekten de çok zor bir durum. Bu anlamda bunlar için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Allah kimseyi devletinden uzaklaştırmasın. Allah devletimize zeval vermesin. Biz her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız” şeklinde konuştu.
Muş Ovası’nda kadınlar değil erkekler sağım yapıyor
22 Ağustos 2024 Perşembe - 13:08 Muş Ovası’nda kadınlar değil erkekler sağım yapıyor Muş Ovası’nda hasadın tamamlanması ile birlikte yaylalardan dönen ve sezon sonuna kadar burada otlatılacak olan hayvanları kadınlar değil erkekler sağıyor. Zengin bitki örtüsüne sahip Muş Ovası’ndaki besiciler, hayvancılık faaliyetlerini tüm zorluklara rağmen sürdürmenin mutluluğunu yaşıyor. Hasköy ilçesinde hayvancılık yapan besiciler, yaz sonuna kadar hayvanlarını ovada otlatıyor. Kış mevsiminin kendini hissettirmesi ile birlikte bazı besiciler güney illerine göç ediyor. Günde iki defa hayvan sağımı yapan erkek berivanlar, kadınların her zaman sağım için zamanı olmadığını dile getirdi. Günlük yaşamlarında yaklaşık 100 küçükbaş hayvan sağan erkek berivanlar, sütleri bidonlara doldurduktan sonra belirli aralıklarla gelen mandıracılara satıyor. Eşine koyunları sağma konusunda yardımcı olduğunu söyleyen besicilerden Avni Paçal, kadınların hem sabah hem de akşam sağıma yetişmediklerini belirterek, “Kadınların üzerinde çok fazla iş yükü olunca bizlerde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Biz bu işi sürekli yapıyoruz. Eşlerimize sağım konusunda yardım ediyoruz. Bu sıcakta her gün hayvancılıkla uğraşıyoruz. Bu işten başka bir iş ile ilgilenmiyoruz. Severek ve isteyerek yapıyoruz. Hayvanları çok seviyoruz” dedi. Dededen kalma hayvancılık işi ile uğraştıklarını söyleyen Mehmet Mengi ise “Besicilik mesleğimiz dedelerimizden bizlere kaldı. Eşlerimize sağım konusunda destek oluyoruz. Hayvanları seviyoruz. Bizim de görevimiz bu. Sadece hayvanlarımızın suyu eksik. 20 yıldır da çobanlık mesleğini gururla icra ediyorum. Hayvanlarımızın içme suyu eksik. Yetkililerin bize bir su kanalı açmasını istiyoruz. Hayvanlarımız susuz. Bu açıdan çok mağdur durumdayız” ifadelerini kullandı.
Acılı anne: “Oğlumu liseden alıp eline silah tutuşturdular”
21 Ağustos 2024 Çarşamba - 13:22 Acılı anne: “Oğlumu liseden alıp eline silah tutuşturdular” MUŞ (İHA) – Muş’ta DEM Parti önünde evlat nöbetini kararlılıkla sürdüren ve 8 yıldır oğlunun yolunu gözleyen acılı anne Şahinaz Özcan, “Lise öğrencisi olan oğlumu alıp dağa götürdüler ve eline silah tutuşturdular” dedi. Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemine devam ediyor. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 160 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Oğlunun çalışmak için Bursa’ya gittiğini söyleyen Alaattin Koçhan, orada tekstil işi yaptığını söyledi. Oğlunun ilk olarak Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Çalı Mahallesi’ne götürüldüğünü söyleyen Alaattin Koçhan, oradan da Diyarbakır’a getirilerek dağa götürüldüğünü belirtti. Oğluna seslenen acılı baba Koçhan, “Ersin oğlum sesimi duyuyorsan çık gel. Senin yerin annenin, babanın yanı ve kendi vatanın. Başkasının vatanı sana vatan olmaz. Sadece ayakaltında ezilir gidersin. Oğlum sesimi duyuyorsun çık gel. 6 yıldır oğlumun özlemini çekiyorum” dedi. Oğlundan 8 yıldır haber alamadığını ifade eden anne Şahinaz Özcan ise “Oğlum 8 yıldır kayıptır ve hiçbir haber alamıyorum. Var mı yok mu bilmiyorum. Gittiği günden bu yana kadar sürekli oğlumu arıyorum ama herhangi bir haber alamadım. DEM Parti’den ve PKK’dan çocuğumu istiyorum. Dağda bir kişi kalana kadar eylemime devam edeceğim” ifadelerini kullandı. Oğlunun lise öğrencisi olduğunu dile getiren Özcan, “Tatil dönemlerinde çalışıyordu. Bir gün babasına çarşıya gidip geleceğini söyledi ama gitti bir daha da gelmedi. Tüm aramalarımıza rağmen ulaşamadık. Liseye giden oğlumu kaçırıp götürdüler ve eline silah tutuşturdular. Böyle devlet olur mu? Böyle devlet mi kurulur? Milletin çocuklarını alıp götürüyorlar. DEM Parti’den ve PKK’dan çocuğumu istiyorum” şeklinde konuştu.
2 yıllık husumet düzenlenen barışla sonuçlandı
20 Ağustos 2024 Salı - 16:31 2 yıllık husumet düzenlenen barışla sonuçlandı Muş’ta 2 yıl önce akraba olan aileler arasında bir kişinin ölümüyle başlayan husumet düzenlenen barışla son buldu. Yoncalıöz köyünde Güler ve Yusufoğulları aileleri arasında 2022 yılında kavga yaşanmış ve bir kişi hayatını kaybetmişti. Kavganın ardından aileler arasında başlayan husumetin sonlandırılması için İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür ve bölgenin ileri gelenleri devreye girdi. Yapılan görüşmelerin ardından barışa ikna edilen aileler için Salih-Muhlise Çağlayan Camii’nde barış töreni düzenlendi. Barış töreninde konuşan Vali Avni Çakır, “Küslüğü, kırgınlığı, kavgayı uzlaşmayla sonuçlandırmak dinimizin de en güzel davranışlarından bir tanesidir” dedi. 2 yıl önce yaşanan olaydan dolayı üzgün olduğunu ama barışın sağlanmasından dolayı da çok mutlu olduğunu ifade eden Vali Çakır, husumetlerin sadece aileleri değil bütün bölgeyi olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “2 sene önce elim bir olay yaşandı. Başta bu 2 aile olmak üzere tüm köylüler, civardaki köylülerin hepsi etkilendi. Bu tür husumetler sadece 2 aileyle kalmıyor. Onlarla ilişkisi olan herkesi, tüm komşuları, civar köyleri, ilçeyi, beldeyi ve ili etkiliyor. Dolayısıyla bu tür anlaşmazlıkların da, sulhla, kardeşlikle, kucaklaşmayla sonuçlanması da en az 2 aile kadar bizleri de mutlu ediyor ve bu saymış olduğumuz tüm insanlar da rahatlamış oluyor” ifadelerini kullandı. Barışın sağlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Vali Çakır, “Küslüğü, kırgınlığı, kavgayı uzlaşmayla sonuçlandırmak dinimizin de en güzel davranışlarından bir tanesidir. Çünkü saymış olduğum huzursuzluklar ortadan kalkmış olacaktır. Buna vesile olmak, buna şahitlik etmek de güzel bir olay. Kim buna vesile olduysa hepsine teşekkür ederim. Her iki ailenin büyüklerini tebrik ediyorum. Çünkü uzlaşmak da bir maharet ister, fedakarlık ister. Bölgemizdeki kırgınlıkların, küskünlüklerin aynı bu şekilde son bulmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Allah bir daha benzer bir anlaşmayı bölgemizde yaşatmasın” şeklinde konuştu. İl Müftüsü İbrahim Halil Demir’in yaptığı duanın ardından aile bireyleri Kur’an-ı Kerim’in altından geçerek birbirlerine sarıldı. Barış törenine İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Kırgel, Edirne Jandarma Komutanlığına atanan Kıdemli Albay Mehmet Kasım Ermiş, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, kanaat önderleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
2 yıllık husumet, düzenlenen barışla sonuçlandı
20 Ağustos 2024 Salı - 16:28 2 yıllık husumet, düzenlenen barışla sonuçlandı Muş’ta 2 yıl önce akraba olan aileler arasında bir kişinin ölümüyle başlayan husumet düzenlenen barışla son buldu. Yoncalıöz köyünde Güler ve Yusufoğulları aileleri arasında 2022 yılında kavga yaşanmış ve bir kişi hayatını kaybetmişti. Kavganın ardından aileler arasında başlayan husumetin sonlandırılması için İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür ve bölgenin ileri gelenleri devreye girdi. Yapılan görüşmelerin ardından barışa ikna edilen aileler için Salih-Muhlise Çağlayan Camii’nde barış töreni düzenlendi. Barış töreninde konuşan Vali Avni Çakır, “Küslüğü, kırgınlığı, kavgayı uzlaşmayla sonuçlandırmak dinimizin de en güzel davranışlarından bir tanesidir” dedi. 2 yıl önce yaşanan olaydan dolayı üzgün olduğunu ama barışın sağlanmasından dolayı da çok mutlu olduğunu ifade eden Vali Çakır, husumetlerin sadece aileleri değil bütün bölgeyi olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “2 sene önce elim bir olay yaşandı. Başta bu 2 aile olmak üzere tüm köylüler, civardaki köylülerin hepsi etkilendi. Bu tür husumetler sadece 2 aileyle kalmıyor. Onlarla ilişkisi olan herkesi, tüm komşuları, civar köyleri, ilçeyi, beldeyi ve ili etkiliyor. Dolayısıyla bu tür anlaşmazlıkların da, sulhla, kardeşlikle, kucaklaşmayla sonuçlanması da en az 2 aile kadar bizleri de mutlu ediyor ve bu saymış olduğumuz tüm insanlar da rahatlamış oluyor” ifadelerini kullandı. Barışın sağlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Vali Çakır, “Küslüğü, kırgınlığı, kavgayı uzlaşmayla sonuçlandırmak dinimizin de en güzel davranışlarından bir tanesidir. Çünkü saymış olduğum huzursuzluklar ortadan kalkmış olacaktır. Buna vesile olmak, buna şahitlik etmek de güzel bir olay. Kim buna vesile olduysa hepsine teşekkür ederim. Her iki ailenin büyüklerini tebrik ediyorum. Çünkü uzlaşmak da bir maharet ister, fedakarlık ister. Bölgemizdeki kırgınlıkların, küskünlüklerin aynı bu şekilde son bulmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Allah bir daha benzer bir anlaşmayı bölgemizde yaşatmasın” şeklinde konuştu. İl Müftüsü İbrahim Halil Demir’in yaptığı duanın ardından aile bireyleri Kur’an-ı Kerim’in altından geçerek birbirlerine sarıldı. Barış törenine İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yılmaz Kırgel, Edirne Jandarma Komutanlığına atanan Kıdemli Albay Mehmet Kasım Ermiş, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, kanaat önderleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Muşspor yeni sezon hazırlıklarına devam ediyor
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 11:57 Muşspor yeni sezon hazırlıklarına devam ediyor Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 3. Lig 1. Grup’ta mücadele edecek olan Muşspor, yeni sezon öncesi hazırlıklarını sürdürüyor. Teknik Direktör Yavuz İncedal yönetiminde oyuncuların adaptasyon sürecini hızlandırmak ve kişisel performanslarını artırmak için çeşitli çalışmalar yapıldı. Kampın ikinci etabında fiziksel ve mental yüklemeler yapılarak takımın karakterini ve saha içi uyumunu geliştirmek için çeşitli antrenman yapıldı. Kamp sürecinin iyi geçtiğini, hazırlık maçlarıyla her geçen gün ivme kazandıklarını ve güçlenen bir takım profili ortaya koyduklarını söyleyen Teknik Direktör İncedal, “Muş’taki testlerimizde ön çalışmamız oldu. Genelde adaptasyon çalışmaları yaptık. Kişisel kalitenin, bundan sonra yapacağımız yüklemelere hazırlanması gerekiyor. Bu süreci 10 gün olarak değerlendirdik ve bizim için olumlu geçti. O süreçte herhangi bir sorunla karşılaşmadık. İkinci etap dediğimiz çalışmalarımızda hem fiziksel hem de mental olarak yüklenme yaptık. Aynı zamanda da bir takım karakterini ortaya çıkarmak istiyorduk. Bu dönem içerisinde hem fiziksel hem de mental olarak yüklemelerimiz oldu. Hazırlık maçlarımız da vardı. Bu maçlarda her geçen gün ivme kazanan, yükselişe geçen, güçlenen bir takım konumuna geldik. Futbolcu arkadaşlarımızın birbirine uyumu bu kamp dönemi içerisinde her geçen gün arttı. Hem saha içi hem de saha dışı karakterlerini daha iyi anlamaya başladılar” dedi. Muşspor yönetiminin kamp sürecinin verimli geçmesinde büyük katkısı olduğunu ifade eden İncedal, “Oynamak istediğimiz sistem üzerinde denemelerimiz oluyor. Bütün futbolcu kardeşlerimizi burada deniyoruz, görüyoruz. En azından bize neler verebileceklerini, nasıl bir performans göstereceklerini veya bizim uygulamak istediğimiz sisteme uyumlarının nasıl olacağını değerlendiriyoruz. Bu süreçten büyük ölçüde olumlu dönüş aldık ve uyumlu bir şekilde devam ediyoruz. Kampımız ayın 21’inde sonlanacak. Üç gün izin verdikten sonra kaldığımız yerden çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başkanımız Fatih Cengiz Beye ve yönetim kurulumuza çok teşekkür ediyorum. Çünkü bize gerçekten nezih ve çalışılabilir bir kamp ortamı sundular. Biz de bunu takımımız lehine en iyi şekilde değerlendirdik” şeklinde konuştu. Kampın üçüncü etap çalışmalarında tamamen müsabaka dönemine yönelik taktiksel çalışmalar üzerinde duracaklarını aktaran İncedal, 7 Eylül’de oynanacak Kahramanmaraşspor maçına daha hazır hale gelmeyi hedeflediklerini belirterek, “Muş’a güçlenerek gelmek istiyoruz ve güçlenerek de geliyoruz. Üçüncü etap dediğimiz bölümde, artık tamamen müsabaka dönemine yönelik taktiksel çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Özellikle duran top çalışmalarına yoğunlaşacağız. Takımımızı 7 Eylül’de oynanacak Kahramanmaraşspor maçına daha hazır hale getireceğiz. Çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Sporcu arkadaşlarımızın uyumu mükemmel. Ancak her şeyden önce, uyum kadar istek ve arzuları da çok önemli. Bunlar bizim için çok değerli veriler. İnşallah, bu karakterli ve güzel grup saha içinde de takım karakterini yansıtacaklar. Bu çocuklarla güzel işler başarabileceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.