Yerel Haberler
Muş
22 Kasım 2024 Cuma - 16:00 Muş’ta "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz" projesi eğitimleri tamamlandı Muş İl Özel İdaresi tarafından hazırlanan "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz" projesinin eğitim süreci başarıyla tamamlandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Muş Valiliği, Avrupa Birliği Başkanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Muş İl Özel İdaresi işbirliğiyle "Yeşil Bir Gelecek için Eşleştirme Hibe Programı" kapsamında hazırlanan "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz" projesinin eğitimleri tamamlandı. Proje kapsamında Türkiye’nin AB çevre uyum sürecine katkı sağlanması adına Muş ve İtalya’nın Mirabello Sannitico kentleri arasında sürdürülebilir çevre çözümleri geliştirdiklerini ifade eden İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, ayrıca yerel düzeyde de güçlü bir işbirliği kurduklarını belirtti. Proje boyunca İtalya’nın Mirabello Sannitico Belediyesi ile işbirliği içinde çalıştıklarını söyleyen Yentür, “1 yıldır devam eden Avrupa Birliği’nin şehir eşleştirmeleri projesi kapsamında ‘İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz’ projesinin bir yılık süresini tamamlamış bulunmaktayız. Bu projeye Avrupa Birliği’nden İtalya’nın Milano bölgesindeki Mirabello Belediyesi ortağımızdı. Bir ağaç, bir çocuk kampanyasıyla okul bahçelerine ağaç diktik. Bunun dışında Muş’un 5 yıllık çevre eylem planını oluşturduk. Hem ilimizin üst yöneticileri proje ekibiyle beraber hem de İtalya’nın belediye başkanı ve ekibiyle beraber karşılıklı ziyaretlerde bulunduk. Bu projeden kaynaklanan çevrenin ve çöpün nitelikli bir şekilde alınması noktasında da hepimiz gayret sarf edeceğiz. Muş’un yaklaşık 90 köyünde 60 bin nüfusun çöpünü alıyoruz. Nitelikli çöp ayrıştırması ve çöp alınması ile ilgili bu projenin ana fikrini kendimize şiar edeceğiz. Yaklaşık 100 bin euro hibe ile alınan bir projeydi. Bizim mali katkımız eş finansman olarak iki tane proje çalışanımızın 6 aylık maaş giderleriydi. Diğerlerini tamamıyla projenin bütçesinden karşıladık” dedi.
22 Kasım 2024 Cuma - 14:51 Diş Hekimi Varlık: “Diş sağlığı tüm vücudu etkiliyor” Muş’ta görev yapan Diş Hekimi Mehmet Varlık, diş ve çevresinde oluşan enfeksiyonların sadece ağızla sınırlı kalmadığını ve bütün organlara hasar verebildiğini söyleyerek, “Düzenli diş kontrolleri baş ve boyun kanserlerinde de erken teşhis sağlıyor” dedi. Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Diş Hekimi Varlık, ağız ve diş bakımı ile ilgili yanlış bilinen konulara dikkat çekerek, önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Varlık, diş ve çevresinde oluşan enfeksiyonların yalnızca ağız sağlığını değil, vücuttaki diğer organları da ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Ağızda başlayan bir enfeksiyonun tedavi edilmediğinde kan yoluyla tüm vücuda yayılarak kalp, böbrek ve beyin gibi hayati organlarda ciddi hasarlara yol açtığını vurgulayan Varlık, düzenli diş hekimi kontrollerinin sadece diş sağlığı için değil, genel sağlık açısından da kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. Baş-boyun kanserleri gibi hayati riskler taşıyan hastalıkların erken teşhisinde diş kontrollerinin büyük rol oynadığını ifade eden Varlık, sağlıklı diş ve diş eti için doğru fırçalama yöntemine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “8 yıldır Muş Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde görev yapmaktayım. Toplumumuzda ağız diş sağlığı bilgisi çok yetersiz. Buna bağlı olarak ağız ve diş hastalıkları maalesef toplumumuzda mevcut ve çok sayıda. Bunun için toplumun yeteri kadar bilgilendirilmesi konusunda bazı hassasiyetlerin önemini arz etmek isterim. Toplumumuzda maalesef ağızdaki problemlerin sadece dişle ilgilendirebildiği kanısı var. Bu yanlış bir yaklaşımdır. Ağızdaki enfeksiyonlar sadece ağzı ilgilendirmez, vücudumuzdaki bütün organları maalesef etkiliyor. Bunun için sağlıklı bir bedenin olabilmesi için ağız hijyeninin çok iyi olması gerekiyor. Ağız sağlığı erken kanser teşhisi için önemli bir bulgudur. Bazen hasta bir kanserin farkında olmayabilir. Biz bunu ağız içinde ilk muayene ile teşhis edebiliriz. Erken teşhis için hastalarımızı düzenli olarak diş kontrollerine bekleriz” dedi. Ağız sağlığının temel taşlarından birinin doğru diş fırçalama yöntemi olduğunu söyleyen Varlık, “Ben bir model üzerinde diş fırçalama şeklini göstermek isterim. Toplumumuzda fırçalama ile ilgili bazı eksiklikler, noksanlıklar mevcut maalesef. Fırçalama yaparken şöyle diş etinden dişe doğru fırçalama tarzı, süpürür gibi bir şekilde diş etinden dişe doğru bütün dişlerimizi nizami bir şekilde süpürüyoruz. Her bir dişte 7-8 defa fırça edecek şekilde dişlerimizi iyice fırçalamamız gerekiyor. En son iç taraflarını da fırçalıyoruz. Öne doğru geldiğimiz zaman fırçayı şöyle dik bir hale getirip, içlerini de temizliyoruz ve en son diş etini temizliyoruz. En son dişlerimizin üst yüzeylerini temizleyip bir de dil temizleyicileri var. Fırçaların arkasında yükselen yumuşak bir bölge var. Bununla da fırçalamamız bittikten sonra dilimizi tekrardan temizleyebiliriz. Bu konuda hastalarımızı düzenli kontrol için hastanemize bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu
05 Ekim 2024 Cumartesi - 14:11 Şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu Muş’ta kent ekonomisine 2 milyar 500 milyon TL katkı sağlaması beklenen şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu başladı. 3 milyon 570 bin dekar tarım arazisi ile Türkiye’nin üçüncü ekilebilir alanına sahip olan Muş Ovası’nda pancar hasadına başlandı. Bin 711 üreticinin yaklaşık 85 bin dönüm alanda ekimini yaptığı şeker pancarının tarladan sofraya uzanan 2 milyar 500 milyon TL’lik tatlı yolculuğu sürüyor. Çiftçiler tarafından yaklaşık 6 aydır bin bir zahmetle gece gündüz bakımı yapılan pancarların sökümü başladı. Traktör ve kamyonlarla fabrikaya taşınan pancarlar, analizleri yapıldıktan sonra kıyım işleminin yapılması için fabrikaya gönderiliyor. Burada çeşitli işlemlerden geçen şekerpancarı, toz şeker haline getirilerek hijyenik ortamlarda torbalanıp hazır hale getiriliyor. 56 bin ton şeker elde edilmesi beklenen pancardan kent ekonomisine ise 2 milyar 500 milyon lira katkı sağlanması bekleniyor. Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya bu yıl bin 711 üreticiyle 58 köyde 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapıldığını ifade ederek, "Tatlı yolculuğumuz devam ediyor. Şeker pancarlarımızı fabrikaya almaya başladık. Kıyım, arıtma, mayalama ve ambalajlama işlemlerinden sonra şekerlerimiz ambarlarda birikmeye başladı. Günlük ortalama 12 bin ton pancar alımını gerçekleştiriyoruz. Bin 711 üreticiyle 58 köyde 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapıldı. Bu yıl 450 bin ton pancar işlemeyi hedefliyoruz. 43 bin 660 ton A kotası, 12 bin 500 ton ihraç kayıtlı C şekeri olmak üzere toplamda 56 bin 160 ton şeker elde etmeyi planlıyoruz. Bizim bu üretimimizle çiftçiye ödeyeceğimiz pancar bedeliyle satacağımız şekerle ödeyeceğimiz nakliye bedelinde melas ve küspenin ilin ve ülkenin ekonomisine yaklaşık 2,5 milyar lira katkı sağlayacaktır” dedi. Bağlar Mahallesinde şeker pancarı sökümü yapan Cevat Özdemir isimli çiftçi ise şeker pancarı ekimine nisan ayında başladıklarını belirterek, “Çiftçilik uzaktan bakıldığı gibi kolay bir meslek değil. Çiftçilik genel olarak çok zor. Özelikle şeker pancarı işçiliği zor olan bir meslektir” şeklinde konuştu.
Şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu
05 Ekim 2024 Cumartesi - 14:08 Şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu Muş’ta kent ekonomisine 2 milyar 500 milyon TL katkı sağlaması beklenen şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu başladı. 3 milyon 570 bin dekar tarım arazisi ile Türkiye’nin üçüncü ekilebilir alanına sahip olan Muş Ovası’nda pancar hasadına başlandı. Bin 711 üreticinin yaklaşık 85 bin dönüm alanda ekimini yaptığı şeker pancarının tarladan sofraya uzanan 2 milyar 500 milyon TL’lik tatlı yolculuğu sürüyor. Çiftçiler tarafından yaklaşık 6 aydır bin bir zahmetle gece gündüz bakımı yapılan pancarların sökümü başladı. Traktör ve kamyonlarla fabrikaya taşınan pancarlar, analizleri yapıldıktan sonra kıyım işleminin yapılması için fabrikaya gönderiliyor. Burada çeşitli işlemlerden geçen şekerpancarı, toz şeker haline getirilerek hijyenik ortamlarda torbalanıp hazır hale getiriliyor. 56 bin ton şeker elde edilmesi beklenen pancardan kent ekonomisine ise 2 milyar 500 milyon lira katkı sağlanması bekleniyor. Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya bu yıl bin 711 üreticiyle 58 köyde 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapıldığını ifade ederek, "Tatlı yolculuğumuz devam ediyor. Şeker pancarlarımızı fabrikaya almaya başladık. Kıyım, arıtma, mayalama ve ambalajlama işlemlerinden sonra şekerlerimiz ambarlarda birikmeye başladı. Günlük ortalama 12 bin ton pancar alımını gerçekleştiriyoruz. Bin 711 üreticiyle 58 köyde 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapıldı. Bu yıl 450 bin ton pancar işlemeyi hedefliyoruz. 43 bin 660 ton A kotası, 12 bin 500 ton ihraç kayıtlı C şekeri olmak üzere toplamda 56 bin 160 ton şeker elde etmeyi planlıyoruz. Bizim bu üretimimizle çiftçiye ödeyeceğimiz pancar bedeliyle satacağımız şekerle ödeyeceğimiz nakliye bedelinde melas ve küspenin ilin ve ülkenin ekonomisine yaklaşık 2,5 milyar lira katkı sağlayacaktır” dedi. Bağlar Mahallesinde şeker pancarı sökümü yapan Cevat Özdemir isimli çiftçi ise şeker pancarı ekimine nisan ayında başladıklarını belirterek, “Çiftçilik uzaktan bakıldığı gibi kolay bir meslek değil. Çiftçilik genel olarak çok zor. Özelikle şeker pancarı işçiliği zor olan bir meslektir” şeklinde konuştu.
Malazgirt’te “Dünya Yürüyüş Günü” etkinliği
04 Ekim 2024 Cuma - 16:11 Malazgirt’te “Dünya Yürüyüş Günü” etkinliği MUŞ (İHA) – Muş’un Malazgirt ilçesinde Dünya Yürüyüş Günü dolayısıyla sağlıklı yaşam bilincini artırmak için yürüyüş yapıldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 3-4 Ekim tarihlerinde kutlanan Dünya Yürüyüş Günü kapsamında Malazgirt İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından yürüyüş etkinliği düzenlendi. “Her Gün 10 Bin Adım” temasıyla Sağlık Bakanlığının desteklediği bir organizasyon olarak Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkında start alan yürüyüşe Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram ve eşi Nebahat Er Bayram da katıldı. Yürüyüş sonunda açıklamalarda bulunan İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ekin Topuz, “Bugün 4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü. Tüm dünyada aslında ekim ayında kutlanan bir etkinlik. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığımız tarafından 3-4 Ekim’de kutlanıyor. Biz de bugün Malazgirt Milli Park’ta, bu güzel havada bu etkinliği düzenlemek istedik. Etkinliğimize Malazgirt halkından, kamu kurumlarımızdan, özellikle öğrencilerimizden çok sayıda katılım oldu. O yüzden sevinçliyiz. Çünkü bu etkinliklerin sağlığımız için, sağlıklı beslenme ile beraber düzenli sporun en önemli ikinci faktör olduğuna inanıyoruz. Bütün çalışmalar da bunu gösteriyor. Bu sebepten Kaymakamımız Göksü Bayram ve diğer kurum amirleri ve kamu çalışanlarımızın katılımıyla, hem Malazgirt’te hem de tüm ülkemize örnek olacak şekilde bir etkinlik hazırlamak istedik” dedi.
110 bin Ahlat ağacı turizme kazandırılmayı bekliyor
04 Ekim 2024 Cuma - 13:36 110 bin Ahlat ağacı turizme kazandırılmayı bekliyor Muş merkeze 47 kilometre uzaklıkta bulunan Bilek köyünde, yaklaşık 110 bin Ahlat ağacında asırlardır süregelen geleneksel armut hasadı bu yıl da büyük bir coşkuyla devam ediyor. Yöreye özgü lezzetiyle bilinen bu armutlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir emekle toplanıyor. Bilek köyünde bulunan ve sayıları 110 bini aşan Ahlat ağaçlarının ilk hasadı, köyün çocukları tarafından yapıldı. Doğal yetişen bu meyvelerin hasadı bu yıl çocukların neşesiyle başladı. Armutların doğal olarak yetiştiğine dikkat çekerek, bu sayede ürünlerin hem sağlıklı hem de lezzetli olduğunu vurgulayan köy sakinlerinden Şabettin Çiçek, “Bilek köyünde oturuyorum. Bizim köy arazisinde yaklaşık 110 bin yabani armut ağacı var. 1980’li yıllarda devletimiz bir sayım yaptı, o dönem 130 bin yabani armut ağacı olduğu tespit edilmişti. Arada geçen yıllarda bakımsızlıktan sayıları düştü. İki armut ağacının meyve tatları aynı değil. Köyümüzden il dışına göç eden vatandaşlarımız da yılın bu döneminde köye gelerek hasada katılıyorlar. İstanbul, Bursa, Ankara, Malatya, Bingöl ve Elâzığ’dan vatandaşlar gelip buradan armut topluyor. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bu bölge koruma altına alınsın. Çevredeki köylerin yakacak sıkıntısı olduğunda bu ağaçlara zarar veriyorlar. Biz köylüler olarak buraya 30 yıl boyunca bekçi tuttuk. Bizim artık gücümüz yetmiyor. Devlet desteğini istiyoruz. Böyle bir yer Türkiye’nin hiçbir yerinde yoktur. Bu alanın turizme kazandırılmasını istiyoruz. Vatandaşlarımızı köyümüze davet ediyoruz. Herkes gelsin istediği kadar armut alsın” dedi.
100 yıldır aynı heyecanla ceviz hasadı yapılıyor
03 Ekim 2024 Perşembe - 15:06 100 yıldır aynı heyecanla ceviz hasadı yapılıyor Muş merkeze 30 kilometre uzaklıkta bulunan Yücetepe köyünde, yaklaşık 100 yıldır süregelen geleneksel ceviz hasadı bu yıl da büyük bir coşkuyla başladı. Köy muhtarının camii hoparlöründen duyuru yapması ile başlayan hasat, çevre köylerden ve il dışından gelen gurbetçilerin katılımı ile büyük bir heyecanla başladı. Sabahın erken saatlerinde traktörlerle yola koyulan vatandaşlar hasadını yaptıkları cevizlerin bir kısmını satarken bir kısmını ise kışlık olarak stokluyor. Köyün yüksek kesimlerindeki 5 bin ceviz ağacından elde edilen cevizler, hem kalitesi hem de verimiyle göz dolduruyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan bu toplu hasat, köyde her yıl adeta bir bayram havasında geçiyor. Nesilden nesile aktarılan tekniklerle cevizleri toplayan köylüler, doğal ortamlarda büyüyen cevizlerin bölgeye özgü bir lezzet sunduğunu belirtiler. Yücetepe Köyü Muhtarı Vahdettin Akçan, 109 yıldır her ekim ayında ceviz hasadı yaptıklarını belirterek, "Eski muhtarların da yaptığı gibi bir gün belirliyoruz ve camiden anons geçiyoruz. Herkes gidip belirlediği bölgede ceviz topluyor. Ceviz hasadı yaklaşık 10 gün sürüyor. Herkes yılın bu mevsiminde heyecanla ceviz hasadını bekliyor. Ceviz toplanmasından herkes memnun. Yaklaşık 5 bin ceviz ağacımız var. Vadideki ceviz ormanımız köye 5 kilometre uzaklıkta. Yolu biraz kötü. Köylüler cevizlere traktör ve atlarla geliyor. Cevizler köyün ortak malı, herkese eşittir. Hasat 10 gün sürüyor. İhtiyacına göre cevizleri satan da var. Dışarıdan gelen gurbetçilerimiz var, onlar da bugünü bekliyorlar. Köyümüz 339 hane, bin 117 nüfusumuz var” ifadelerini kullandı. Köylülerden Ramazan Yıldırım da, ekim ayının ilk haftasının hasat haftası olarak belirlendiğini kaydederek, “Camiden anons yapıldıktan sonra köylüler olarak ceviz toplamaya geldik. 109 yıldır bu geleneğimiz var. Herkes bu uygulamadan memnun. Bir sıkıntımız yok. Muhtarımız belli bir gün seçiyor ve köylülerle birlikte ceviz topluyoruz. Bu ayımız bir festival gibi. Ailecek buraya geliyoruz. Heyecan var" dedi.
Evladı dağa kaçırılan baba: “DEM Parti oğlumu PKK’ya sattı”
02 Ekim 2024 Çarşamba - 12:54 Evladı dağa kaçırılan baba: “DEM Parti oğlumu PKK’ya sattı” Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelere, 2015 yılında Malazgirt’ten dağa kaçırılan Mehmet Can Çiçek’in babası Mehmet Sena Çiçek de katıldı. DEM Parti önünde evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulunan 46 aileye, bir destek de Malazgirt’ten eyleme katılan Çiçek ailesinden geldi. Her geçen gün sayıları artarak güç kazanan ailelerin kararlı bekleyişi ise sürüyor. Parti binası önüne gelerek DEM Parti ve PKK’dan çocuklarını isteyen anneler, evlatlarına geri dönmeleri için çağrıda bulunarak; "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, bırakın evlatlarımızı" ve "Artık yeter, yakamızdan düşün" yazılı dövizler açtı. Evlat nöbetine yeni katılan Mehmet Sena Çiçek, 2015 yılında oğlu Mehmet Can Çiçek’in dağa kaçırıldığını ifade ederek, “Ben onun geri dönmesini istiyorum. Onu götürenler, onu geri getirsinler. Onun ve tüm arkadaşlarının gelip devlete teslim olmasını, evine, yuvalarına kavuşmasını istiyorum. Biz onun yolunu bekliyoruz, onun için bugün buradayız. O gelmeyene kadar da biz burayı terk etmeyeceğiz. Her zaman yolunu gözleyeceğiz. Onun gelmesini istiyoruz ve onun için de çalışacağız” diye konuştu. Oğlunun DEM Parti tarafından kaçırıldığını ifade eden Çiçek, “Onlar aracılık yapıyorlar. PKK’ya satmışlar mı ne yapmışlar bilmiyoruz. Herhangi bir haber gelmemiş. Biz onun geri gelmesini istiyoruz. Onu götürenler geri getirsinler. Biz onu bekliyoruz. İnşallah bir gün selametle geri gelecektir. Hiç kimseye zarar vermeden, ne kendisine ne başkasını zarar vermeden gelip devlete teslim olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. 9 yıl önce oğlunun Bursa’dan kandırılarak dağa götürüldüğünü ifade eden Ayten Koçhan isimli anne ise DEM Parti’den ve PKK’dan oğlunu istediğini söyledi. Oğluna teslim olması çağrısında bulunan Ayten Koçhan, “Dön geri yavrum. Senin yolun yol değil oğul. Bu bizim davamız değil. İsrail’le Amerika’nın davasıdır, bizim davamız değil yavrum. Gel devletine sığın. Bütün evlatlara sesleniyorum. Yeter analar babalar ağladı. Gelin teslim olun. Dağların başında, taşların içinde, mağaralarda devlet kurulmaz. Bir bayrağımız var. Gelin devletimize sığının. Bir aile daha katıldı bugün. Bütün ailelere sesleniyorum. Hepimizin çocuğu gitmiş. Gelin bize destek olun. Gelin çocuklarınıza seslenin, belki dönerler. Gelsin teslim olsunlar. Yolları yol değil” şeklinde konuştu.