Yerel Haberler
Mersin
27 Kasım 2024 Çarşamba - 16:37 Mersin’de bazı mahallelerin kanalizasyon sorunu tarihe karışıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç duyulan mahallelerde altyapı ve kanalizasyon sorunlarının çözüme kavuşturulması için çalışmalarını sürdürürken, Başkan Vahap Seçer’in de katılımı ile ’Akdeniz İlçesi Toroslar, Kazanlı ve Homurlu Mahalleleri Kanalizasyon Yapım İşi’ projesinin imza töreni gerçekleştirildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç duyulan mahallelerde altyapı ve kanalizasyon sorunlarının çözüme kavuşturulması için çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katılımı ile toplam 8,2 milyon Euro bedelli ‘Akdeniz İlçesi Toroslar, Kazanlı ve Homurlu Mahalleleri Kanalizasyon Yapım İşi’ projesinin imza töreni gerçekleştirildi. Proje sayesinde Akdeniz ilçesinin Toroslar, Homurlu ve Kazanlı mahallelerindeki kanalizasyon sorunu tarihe karışacak. İmza töreni, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü İrfan Korkmaz ve yüklenici firmalar adına Kaya Erdem arasında yapıldı. Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı FRITT II kapsamında ihale edilen projenin finansmanı için İller Bankası aracılığı ile Fransız Kalkınma Ajansı tarafından 8,2 milyon Euro hibe sağlanacak. MESKİ Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü ve 2 yıl içerisinde tamamlanması öngörülen proje sayesinde Akdeniz ilçesinin Toroslar, Homurlu ve Kazanlı mahallelerindeki kanalizasyon sorunu tarihe karışacak. “2 yıl sonunda o bölgedeki altyapı problemimiz tarihe kavuşmuş olacak” MESKİ Genel Müdürü İrfan Korkmaz, proje hakkında verdiği bilgide, “Proje kapsamında Akdeniz ilçemizin 3 mahallesi, Kazanlı, Homurlu ve Toroslar’daki kanalizasyon hizmetinden yararlanamayan hanelerimiz bu hizmetten yararlanacaklar ve şebekeleri Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisimize iletildikten sonra arıtılarak alıcı ortama verilecek. Bu proje 8,2 milyon Euro’luk bir bütçeye sahip. Yaklaşık 2 yıl sürecek ve 2 yıl sonunda o bölgedeki altyapı problemimiz tarihe kavuşmuş olacak” diye konuştu. Kanalizasyon yapım işi hakkında Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı FRITT II kapsamında ihale edilen projenin finansmanı için İller Bankası aracılığı ile Fransız Kalkınma Ajansı tarafından 8,2 milyon Euro hibe sağlanacak. Kanalizasyon Yapım İşi kapsamında, Toroslar, Homurlu (Anadolu), Kazanlı mahalleleri ile Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Canlı Hayvan Pazarı, Mezbaha ve Katı Atık Bertaraf Tesisinin atıksuları mevcut Adanalıoğlu ve Kazanlı Terfi Merkezleri ile Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisi’ne iletilerek, ileri biyolojik olarak arıtılıp derin deniz deşarjı sağlanacak. Bu kapsamda, yaklaşık 52 kilometre kanalizasyon şebeke hattı, bin 102 adet muayene bacası, 1 adet paket terfi merkezi ve 3 bin 370 adet parsel bacası imalatı teşkil edilecek. Söz konusu yapım işi ise 24 ay içerisinde tamamlanarak işletmeye alınacak.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 15:43 Tarsus’ta Uluslararası Tarım Çalıştayı başlıyor Tarsus Belediyesi tarafından tarımın geleceğini şekillendirmek amacıyla 28-29 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan ‘Uluslararası Tarım Çalıştayı’ başlıyor. 2 gün boyunca sürdürülebilir tarım ve tarımın geleceği üzerine önemli konuların ele alınacağı çalıştay, katılımcılarını bekliyor. Tarsus Belediye Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü koordinesinde gerçekleşecek etkinlikte, tarım sektörü için sürdürülebilir çözümler ve yenilikçi yöntemler gibi pek çok önemli konu ele alınacak. Alanında uzman akademisyenler, girişimciler ve tarımsal kalkınma anlamında önemli isimler, sektörün mevcut durumunu değerlendirecek ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirecek. Aynı zamanda çalıştaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili Doç. Dr. Gökhan Günaydın ve CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem de katılım sağlayacak. Tarsus’ta tarımın geleceği şekilleniyor Tarsus Belediyesi Meclis Salonunda gerçekleşecek çalıştayda, ‘Tarımsal Kalkınma ve Kooperatifçilik’, ‘Tarımda Yenilikçi Uygulamalar’, ‘Bitki Sağlığı’, ‘Zeytin Yetiştiriciliği’ ve ‘Tarımın Geleceği’ gibi farklı oturumlarda zengin içerikler sunulacak. Tarsus’un tarımsal potansiyelini uluslararası boyuta taşımayı hedefleyen bu etkinlik, bölgedeki çiftçiler ve kooperatifler için de önemli bir yol haritası olacak.
Yıllarca başkanlığını yaptığı Yumuktepe kazılarından kopamıyor
03 Ekim 2024 Perşembe - 10:42 Yıllarca başkanlığını yaptığı Yumuktepe kazılarından kopamıyor Mersin’de 9 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Yumuktepe Höyüğü’nde büyük bölümü kazı başkanlığı olmak üzere 30 yıla yakın görev yapan 79 yaşındaki Prof. Dr. Isabella Caneva, 2021 yılında emekli olduktan sonra ekip üyesi olarak halen kazılara katılıyor. Yıllarını verdiği kazılardan bir türlü kopamayan Prof. Dr. Caneva, "Buraya gelirken evimde gibi hissediyorum" dedi. Arkeoloji dünyasında ayrı bir önemi bulunan merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü’ndeki kazılara Prof. Dr. Veli Sevin ile beraber 1993 yılında başlayan Caneva, 2000’li yıllarda kazı başkanlığı görevini devraldı. Bu tarihten itibaren 2021 yılına kadar sürdürdüğü kazı başkanlığını emekli olarak gençlere devreden Caneva, ilerlemiş yaşına rağmen halen ekip üyesi olarak kazılara katılıyor. İtalya’nın Bari Aldo Moro Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giulio Palumbi başkanlığında gerçekleştirilen kazılarda da yer alan Caneva, kendisi için önemli bir yeri olan Yumuktepe Höyüğü’nde çalıştığı sürece ilişkin açıklamada bulundu. Yumuktepe Höyüğü ile tesadüfen tanıştı Yaklaşık 55 yıl önce Türkiye’ye geldiğini belirten Caneva, ilk olarak 1968’li yıllarda Malatya’daki Aslantepe Höyüğünde çalıştığını anlattı. Daha sonra jeolog olan eşiyle beraber geçtikleri Ankara’da 2 yıl yaşadıklarını ifade eden Caneva, Yumuktepe ile arkadaşı Prof. Dr. Veli Sevin sayesinde tesadüfen tanıştığını söyledi. Yumuktepe Höyüğünü yeniden kazmak isteyen Prof. Dr. Sevin’in kendisine beraber çalışma teklifiyle geldiğini dile getiren Caneva, "Bu tepe daha önce kazıldı ve çok zaman geçti. Ardından teknoloji değişti, aranan sorular da değişti. Beraber çalışmayı teklif ederek, ’ben milattan önce 2 binden itibaren inceleyeceğim, sen de ondan öncesini’ dedi. Teklifini kabul ettikten sonra 8-9 sene ortak kazı yaptık ve beraber bir kitap yazdık. Sonra ben 2000 yılından beri tek başıma devam ettim" dedi. "Burada bir Arkeopark olmasını istedim" Milattan önce 7 binli yıllara uzanan geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden Yumuktepe Höyüğü’nde Mersin’in uzun süren tarihin yer aldığını ama bunun kentte pek bilinmediğini ifade eden Caneva, "Aslında bu çok önemli. Bir şehrin 9 bin senelik tarihinin olması çok önemli. O zaman bunun anlatılması gerekiyordu. Kazılar sürerken Yumuktepe’nin daha fazla kesim tarafından bilinmesi için burada bir Arkeopark olmasını istedim. Bunun için çalışmalara başladım ama üzerinden 20 yıl geçti, hala olmadı. Ama olacak gibi. Arkeopark yanında daha canlı, daha dinamik bir şey istiyordum. O zamanlarda seramik nasıl yapılıyordu, çevre nasıldı, eski tür bitkiler ile yapılan tarım gibi şeylerin olduğu, arkeoloji bilgisi pek olmayan normal insanlara hitap edecek bir yer istiyordum. Yumuktepe Höyüğü’nü anlatmak için değişik bir lisan kullanmamız lazım, daha halka yakın lisan kullanmamız lazım. Bu işin sonuna geldik ve inşallah olacak" diye konuştu. "Hayatım burada geçti" Yumuktepe Höyüğü’nde yaz boyunca sadece 2,5 ay çalıştıklarını ancak tüm yılının höyükle ilgili geçtiğini ifade eden Caneva, "Hayatım burada geçti. Kazılar boyunca sadece 2,5 ay burada kalıyordum ama İtalya’ya gidince hesaplar, başvurular, raporlar, yazılar, kongreler hep Yumuktepe üzerine oluyordu. Hayatım bütün sene buna bağlı geçiyordu. Yaklaşık 31 senedir hayatım Yumuktepe’de geçti. Şimdi gençler çalışıyor. Benim için çok güzel bir şey. Değişik bakış açısı olması lazım. Şimdi beraber çalışıyoruz, karşılaşıyoruz. Değişik fikirler ortaya çıkıyor. Yeni kazı başkanı benim eski öğrencimdi; şimdi büyüdü, o çok kazı yaptı, çok iyi biliyor. Kazı Başkanı Giulio davet etti; gelecek sene de gelmeyi düşünüyorum inşallah. Burada yapabildiğim kadar çalışacağım" dedi. "’Yumuktepe’yi ben mi kazacağım’ dedim" Yumuktepe Höyüğü’nün camia açısından dünyaca meşhur ve bilinen bir yer olduğunu vurgulayan Caneva, "Herkes tanıyor. Ben de Yumuktepe hakkında okudum. Sonra tesadüfen buraya geldiğimde inanamadım. ’Yumuktepe’yi ben mi kazacağım’ dedim. Çok önemli bir yer. Yaşam milattan önce 7 binlerde başlıyor ve Bizans zamanı, Orta Çağ, 13. ve 14. yüzyıla kadar devam ediyor. Yani 9 bin sene hemen hemen kesintisiz devam ediyor. Demek ki ideal bir yerdi" diye konuştu. "Çok rahat ve evimde gibi hissediyorum Uzun yıllar çalıştığı Yumuktepe Höyüğü ile ilgili düşüncesinin çok pozitif olduğunu dile getiren Caneva, "Ben buraya gelirken evimde gibi hissediyorum. Çok rahat ve evimde gibi. Ve ekibim de aynı şekilde hissediyor. Bu çok önemli bir şey. Bir de bir toplum oldu; işçilerle, onların aileleriyle. Bizim o zamadaki genç işçiler şimdi adam oldu, dede bile oldu. Biz yabancıyız ama hiç yabancılık hissetmiyoruz" dedi. Köroğlu: "Anne kız gibi, abla kardeş gibi çok uzun süre, çok keyifle çalıştık" Prof. Dr. Caneva ile uzun yıllar çalışan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Prof Dr. Gülgün Köroğlu da 1993 yılından beri aktif olarak Yumuktepe Höyüğü’ndeki çalışmalara katıldığını söyledi. Başka bir kazı başkanlığını sürdürmesine rağmen Yumuktepe’den kopamadığını belirten Köroğlu, şöyle konuştu. "Burası biraz akademik bir okul gibi bizim için. Arkeolojiyi öğrendiğimiz, sevdiğimiz dostluklarımızın pekiştiği bir merkez burası. Bunda kazıyı başlatan Prof. Dr. Veli Sevin’in, daha sonra Isabella Caneva’nın günümüze kadar çok çok önemli yeri var. Yani her şeyden önce bir gönül bağı var benim Mersin’e ve Yumuktepe’ye karşı. Onun için de yine geldim. Isabella Caneva ile çok uzun süre çalıştım. 2000 yılından itibaren kazı başkanımızdı. O kadar çok birlikte güzel zaman geçirdik ki; anne kız gibi, abla kardeş gibi çok uzun süre, çok keyifle çalıştık. Evinde misafir etti, üniversitesine davet etti. İtalya’da evinde kaldım. Çok keyifli günler geçirdim." Ünlü: "Aklı hep Yumuktepe’de" Isabella Caneva ile 1993 yılında tanışan Mersin Müzesi’nden emekli Yaşar Ünlü ise ilk kazılarında onlara yardımcı olduğunu söyledi. 1995 yılında bakanlık temsilcisi olarak kazılarda yer aldığını ifade eden Ünlü, "2017’de emekli olunca Isabella hanım; dostluğumuz o kadar ileriydi ki bana ’emekli oldun ama bizimle çalışır mısın?’ dedi. 8 yıldır da Yumuktepe’de heyet üyesi olarak çalışıyorum ama artık Isabella hanımla aile gibi olduk ekip olarak" diye konuştu. Ülkesine gittiğinde bile Yumuktepe için aradığını belirten Ünlü, "Yumuktepe’de ne oldu diye arıyor. Kış günü ama yine aklı hep Yumuktepe’de" ifadesini kullandı.
Kilikya bölgesinin en büyük Nekropolü temizlendi, adım adım turizme hazırlanıyor
03 Ekim 2024 Perşembe - 08:58 Kilikya bölgesinin en büyük Nekropolü temizlendi, adım adım turizme hazırlanıyor Mersin Erdemli’de tarihi Roma yolu üzerinde bulunan geçmişi 2 bin 200 yıl öncesine uzanan Elaiussa Sebaste Antik Kenti’nde yer alan birçok mezarın bulunduğu Nekropol’ün turizme açılaması için genel temizlik çalışması gerçekleştirildi. Yapılan çalışma ile bir birinden farklı mezarlar tekrar gün yüzüne çıkartıldı. Erdemli ilçesi Ayaş Mahallesi’nde, Mersin-Antalya D400 karayolunun yanında 29 dönemdir devam eden kazı çalışmaları ile ortaya çıkarılmaya başlanan, Roma ve Bizans döneminde büyük bir liman kenti olan Elaiussa Sebaste Antik Kenti turizme hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Asena Kızılarslanoğlu’nun Kazı Başkanlığındaki 16 kişilik ekip 2024 kazı sezonu çalışmalarını gerçekleştirdi. Ekibin bu sene ki çalışmaları çerçevesinde geçmişi 2 bin 200 yıl öncesine dayanan, dönemin önemli kişilerinin ve aile bireylerinin mezarlarının da yer aldığı Antik Roma yolunda bulunan Kilikya bölgesinin en büyük Nekropolünde genel temizlik çalışması gerçekleştirildi. Çalı ve otlardan temizlenen çok sayıda tarihi mezar tekrar gün yüzüne çıkartıldı. Ziyaretçilerin gezebileceği tarihi mezarların hemen önünden geçen Antik Roma yolunun da yürüyüş rotası olması için çalışmalar başlatıldı. Cumhurbaşkanlığı kararı ile Kazı Başkanı olan Dr. Kızılarslanoğlu, antik kentinin ören yeri statüsü kazanması ve turizme açılması için çalışmaların hız kazanacağını kaydetti. "Kentin Nekropol’ünü turizme açmak için ön hazırlık yaptık" Yapılan çalışma ile ilgili bilgi veren Kazı Başkanı Dr. Asena Kızılarslanoğlu, "Elaiussa Sebaste 2024 çalışmalarında Kuzey Nekropolünde yoğunlaştık. Genel temizlik çalışması yaptık. Bu çalışma sonrasında mezarların içinde ve ön kısımlarında daha detaylı temizlik çalışmaları yürüttük. Kentin Nekropol’ünü turizme açmak için ön hazırlık çalışmaları yaptık" dedi. Kentin çok büyük bir Nekropolü olduğuna dikkat çeken Dr. Kızılarslanoğlu, "Nekropol, farklı tipolojideki pek çok mezarı barındırıyor. Bölgenin turizme açılması ziyaretçiler içinde keyifli olacak. Bu nedenle mezarların içinde ve çevresinde detaylı çalışmalarımızı yürüttük. Özellikle Kuzey Nekropolü temizlik çalışmasından sonra gezilebilir hale geldi. Ziyaretçiler artık daha rahat görebilirler. Ancak asıl ziyarete açılma süreci, ileriki sezonlarda yapılacak olan restorasyon çalışmaları, bilgilendirme tabelaları ve patika şeklinde oluşturulacak yürüyüş rotalarından sonra gerçekleşebilecektir. Şu anda ziyaretçiler geldiğinde görsel olarak Nekropolü gezebilir" diye konuştu. "Ölü gömme gelenekleri açısından da bilgiler sunacak" Kentin Nekropolünde çok farlı tipte mezarlar olduğunun altını çizen Kızılarslanoğlu, "Nekropol de tapınak tipli, oda, kaya, ev tipi, kamasorium ve lahit mezarlar var. Tapınak tipli mezarlar özellikle Kilikya bölgesinin mezar mimarisi örneklerinden. Bu nedenle kentin Nekropolünün turizme açılması, ziyaretçilere bölgenin ölü gömme geleneklerini sunması açısından da önemli. Roma döneminde inşa edilmiş, Bizans döneminde de tekrar kullanım görmüş mezarların hemen hemen hepsi ayakta. İlerleyen süreçte restorasyon çalışmalarına da ihtiyaç duyulacak" şeklinde konuştu. "Antik Roma yolu yürüyüş rotası olacak" Mezarların bulunduğu alanda Antik Roma yolunun da geçtiğine vurgu yapan Kızılarslanoğlu, "Antik dönemde de Roma yolu buradan geçiyormuş. Hatta bu yol Kızkalesi’ne kadar da devam ediyor. Projelerimiz arasında bu yolu aktif hale getirmek de var. Bu yol güzel bir trekking rotası haline getirilebilir. Kızkalesi’ne kadar giden bu yol ana yola paralel daha güvenli bir güzergahta devam ediyor. Yolun üzerinde iki kilise ile birlikte Elaiussa Sebaste ve Kızkalesi’nin mezar mimarisi bulunuyor. Onun için de çok güzel ve keyifli bir yürüyüş rotası olacak diye planlıyoruz"ifadelerini kullandı.
Alıçta hasat başladı
03 Ekim 2024 Perşembe - 08:57 Alıçta hasat başladı Mersin’in Mut ilçesine hasadı yapılan alıcın kilosu 250 liradan satılıyor. Mut ilçesine bağlı Bağcağız Mahallesi’nde üretici Serdar Çetin, 5 yıl önce 22 dönüm alanda yabani alıçları aşılayarak, 850 ağacın yer aldığı bir alıç bahçesi kurdu. Birçok sağlık problemine iyi geldiği bilinen alıcın hasadı bahçede başladı. Bahçe sahibi Serdar Çetin, yurt içine pazarlama yaptıklarını, ileriki yıllarda ürünlerini yurt dışına da pazarlamak istediklerini söyledi. Çetin, “5 sene önce dikmiş olduğumuz alıcın hasadını yapıyoruz. Yaklaşık 22 dönüm arazimizde 850 alıç ağacı bulunmakta. Ağaç başına ortalama 1 ila 2 kilo meyve hasadını gerçekleştiriyoruz. Alıç ağacı bünyesi gereği susuzluğa ve soğuğa dayanıklı bir ağaç. Alıçların desteklenmesi konusunda Mut halkımızı teşvik etmek istiyoruz. Hem de ülke genelinde üretimin artmasını istiyoruz. Biz bu alıcı şu anda Mut halkına tanıtmayı, ayrıca yerel pazara, yurt içi pazara sunmayı düşünüyoruz. İlerleyen süreçte yurt dışına da göndermek istiyoruz. Ürünü işlemek istiyoruz" dedi. Alıcın fiyatının kilo başına ortalama 200 ile 250 lira arasında değiştiğini belirten Çetin, "Marketlerde ise 350 liraya kadar fiyatlara çıkıyor" diye konuştu. Mut Ziraat Oda Başkanı Muharrem Yılmaz ise “İlçemiz Bağcağız Mahallesi Karaağaç mevkiinde üreticimiz Serdar Çetin alıç hasadı yaptı. Alıç şehrimiz için ilçemiz için çok önemli bir meyvedir. İlçede bu kadar büyük bir alıç bahçesi yoktur. Alıcın faydalarını günümüzde kanserde, diyabette, yüksek tansiyonda görmek mümkün” dedi.
Afet ve yangınlara müdahale merkezden canlı izlenebilecek
02 Ekim 2024 Çarşamba - 15:09 Afet ve yangınlara müdahale merkezden canlı izlenebilecek Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, yeni kurduğu dijital sistemi 4 farklı senaryoda gerçekleştirdiği ’Afet İzleme ve Yönetim Sistemi Tatbikatı’nda deneyimledi. 64 yaka kamerası ile 25 araç kamerası kullanılan tatbikatta, Başkan Vahap Seçer, canlı bağlantı ile tatbikatı izledi. Sistem sayesinde afet ve yangınlara müdahale uzaktan izlenerek, ekipler komuta edilebilecek. Dijital Kent kapsamında ’Afet İzleme ve Yönetim Sistemi’ kuran Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teşkilatı; itfaiye personeli için 64 yaka kamerası, araçlar için de 25 araç kamerası aldı. Sistem; atık yangını, sıkışmalı trafik kazası, denizde mahsur kalma ve depremde kayıp şahıs olmak üzere 4 farklı senaryo üzerinden gerçekleşen tatbikatla deneyimlendi. Kameralar aracılığıyla GSM operatörü veri tabanı üzerinden yangınların uzaktan izlenip komuta edilebildiği sistemin kullanıldığı tatbikatı, Başkan Vahap Seçer de izledi. "İtfaiye Teşkilatımızı modernize ediyoruz" Tatbikatı canlı bağlantı ile izleyen Seçer, tatbikatın detayları hakkında bürokratlardan bilgi aldı. Tatbikat sonrası açıklama yapan Seçer, bütün bu çalışmaların ’Dijital Kent’ kapsamında gerçekleştiğini belirterek, "İtfaiye Teşkilatımızı modernize ediyoruz. Artık birçok konuda işlerimizi dijital ortamda yapmak istiyoruz. Bugün de burada yeni devreye aldığımız ‘Afet İzleme ve Yönetim Sistemi’ni denedik ve başarılı bir tatbikat gerçekleştirdik" dedi. Operasyonun süresi ve müdahale şekli merkezden takip edilebilecek Tatbikatın 4 farklı senaryo üzerinden gerçekleştiğini ifade eden Seçer, "Bu sistemde hem afete müdahale eden itfaiye personelinde hem de araçlarımızda kamera sistemi var. İhbar geldiği andan itibaren, o operasyonun süresini ana kumanda ve izleme merkezinde itfaiye teşkilatımız takip edebilecek. Örneğin Tarsus’taki veya Yenişehir’deki bir yangına ya da bir arama kurtarma faaliyetine müdahale eden ekipleri ana kumanda ve izleme merkezinden izleme imkanımız olacak. Hem araçların olay mahalline ne kadar süre içerisinde intikal ettiğini göreceğiz, hem de olaya müdahale eden itfaiye personelimizin müdahale şekillerini denetleme imkanımız olacak" diye konuştu. Yeni sistem sayesinde arama-kurtarma veya yangına müdahale operasyonlarının daha efektif gerçekleştirileceğinin altını çizen Seçer, sistemin başarılı bir proje olduğunu vurgulayarak, "Mersinimize ve itfaiye teşkilatımıza hayırlı olsun" dedi. Uzaktan erişimle ekipleri komuta edebilme imkanı sunuyor İtfaiye Teşkilatının modernizasyonu için atılan en yenilikçi adımlardan biri olarak nitelendirilen sistem, itfaiye personelinin olay yerine gerçek varış süresinin tespitini kolaylaştırıyor. Etkin bir iletişim ve aksiyon alma imkan ve kabiliyetine sahip olunmasına fayda sağlayan sistem, verimlilik, sürdürebilirlik ve geleceğe uyum sağlama kabiliyetine de katkı sunuyor. Dezenformasyon etkisine objektif yanıtlar sağlayabilme imkanı sunan sistem sayesinde uzaktan erişimle merkezden uzak ilçelerdeki ekipleri komuta edebilme imkanı da sunuyor.
Vali Pehlivan: "Mersin Üniversitemiz, Tazelenme Üniversite kampüsünü kuran 10. Üniversite olmuştur"
02 Ekim 2024 Çarşamba - 12:09 Vali Pehlivan: "Mersin Üniversitemiz, Tazelenme Üniversite kampüsünü kuran 10. Üniversite olmuştur" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, "Mersin Üniversitemiz, Tazelenme Üniversite kampüsünü kuran 10. Üniversite olmuştur" dedi. Vali Pehlivan, Akdeniz Kültür Merkezi’nde düzenlenen Mersin Üniversitesi 60+ Tazelenme Üniversitesi Açılış Töreni ile Dünya Yaşlılar Günü etkinliğine katıldı. Programda konuşan Pehlivan, Mersin Üniversitesi bünyesinde, 60 yaş ve üzeri yaşlılar için hizmet verecek Tazelenme Üniversitesi’nin hayırlı olmasını diledi. Akdeniz Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. İsmail Tufan’ın öncülüğünde 2000 yılında başlatılan ’GeroAtlas’ çalışmasının halen devam ettiğini belirten Pehlivan, "Öğrendim ki yurdumuzun pek çok iline, benim doğduğum yer olan, memleketim Rize’nin yaylalarına kadar gitmiş ve oradaki yaşlı büyüklerimizi de takip etmişler. Bu çalışma devam ederken 2015 yılında 60+ Tazelenme Üniversitesi kurulması kararı verilmiş ve 2016 yılında uygulamaya konulmuş. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla üniversitelerimiz birer birer protokol imzalamış ve bu uygulamayı başlatmıştır. Mersin Üniversitemiz, Tazelenme Üniversite kampüsünü kuran 10. Üniversite olmuştur" diye konuştu. "Yaşlılarımızın oranı giderek artıyor" Dünya nüfusunun yaşlandığını ifade eden Pehlivan, "Ülkelerdeki sahip olunan nüfus içerisinde yaşlılarımızın oranı giderek artıyor. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizde dahi yaşlı nüfus artıyor. 2018’de 7.2 milyon olan yaşlı nüfusu 5 yıl içerisinde yüzde 21 nispetinde artarak 8.7 milyon kişiye çıktı. Oran olarak yaşlı nüfus yüzde 8.8 iken 5 yıllık süreçte bu oran yüzde 10.2’ye yükseldi. Yaşlılık oranı yüzde 10’un üzerine çıktığında o ülkenin nüfusunun yaşlandığı kabul ediliyor. Japonya’da yüzde 30 nispetinde yaşlı nüfusu var. İtalya’da bu oran yüzde 24, İskandinav ülkelerinde yüzde 22 civarında. Ülkemiz yaşlı nüfus oranında 67. sırada yer alıyor. Yapılan projeksiyonlara göre 2040’lı yıllarda yaşlı nüfusun yüzde 16’lara, 2060 yıllarında yüzde 20’nin üzerine çıkması bekleniyor. Elbette bu oranlar hem kamu birimlerine hem bu işle iştigal eden özellikle de bilimsel çalışmalar yapan üniversitelerimize, akademisyenlerimize muhtelif öngörülerde bulunmak, politikalar geliştirmek açısından belli çağrılar yapıyor" dedi. "Yaşam boyu öğrenme açısından büyük önem taşıyor" Açılışını yaptıkları Tazelenme Üniversitesi’nin yaşam boyu öğrenme açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Pehlivan, "Amaç, Tazelenme Üniversitesi’ne öğrenci olarak kaydolan büyüklerimizin veya belli bir yaşın üstüne çıkmış, belki de şu anda gençlere tavsiye ettiği zamanı değerlendirme tavsiyesine kendisi gençken günün şartlarından kaynaklı, belki yaşamında önüne çıkan engeller nedeniyle yapamadığı ama içinde ukde kalan hususlarda, bu kurulan üniversite dahilinde sunulan imkanları değerlendirerek geçmişte yapamadıklarını şimdi bir nebze olsun telafi etmesini sağlamaktır. Biz de bu süreçte Valilik olarak, İl Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve diğer kurumlarımızla birlikte destek konusunda ne yapılması gerekiyorsa ilgili personelimizle birlikte yapmaya hazırız. Hatta bir gün bir dersinize dahil olmaktan, sizlerle birlikte o dersi işlemekten, söyleşi yapmaktan memnuniyet duyarım" diye konuştu. "El yapımı ürünlerinin bulunduğu sergi gezildi" Programda, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı ve Tazelenme Üniversitesi Projesi Kurucu Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülüşan Özgün Başıbüyük, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Naci Yılmaz konuşma yaptı. Mersin Üniversitesi Sağlık Bakım Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Tazelenme Üniversitesi Koordinatörü Öğretim Görevlisi İbrahim Duman’ın, Dünya Yaşlılar Günü teması ile sunum gerçekleştirdiği programda, Mersin Üniversitesi 60+ Tazelenme Üniversitesi öğrencisi Ayşe Ağaçsopa, günün anlam ve önemini belirten mesajı okudu. Program kapsamında, Erdemli Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sakinlerinin el yapımı ürünlerinin bulunduğu sergi gezildi. 60 yaş üstü 43’ü kadın 50 öğrenci eğitim alacak Akdeniz Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (YAÇUMER) bünyesinde bulunan ve bilimsel yürütücülüğü Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan tarafından yapılan bir sosyal sorumluluk projesi olan 60+ Tazelenme Üniversitesi, Mersin Üniversitesi’nde 10. üniversite olarak faaliyete başladı. 60+ Tazelenme Üniversitesi öğretim üyeleri gönüllülük ilkesiyle ders verirken, eğitim ve öğretime katılan 60 yaş ve üzeri bireyler de eğitimden ücretsiz faydalanıyor. Toplam 4 dönem sürmesi planlanan eğitimler, haftada 2 gün 4 saat (2 saat teorik, 2 saat uygulamalı) olarak planlanıyor. Program kapsamında 60 yaş üstü 43’ü kadın 50 öğrenci eğitim alacak.
Mersin, Türk devletleriyle güç birliği hedefinde
02 Ekim 2024 Çarşamba - 11:31 Mersin, Türk devletleriyle güç birliği hedefinde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hakan Sefa Çakır, her Türk devletinin farklı ekonomik zenginliği bulunduğuna dikkat çekerek, bu devletleri ortak hareket edip birbirini tamamlayan bir üretim sistemine geçmeye, ortak sanayi ve teknoloji bölgeleri planlamaya davet etti. Sadece hammadde zengini olmanın zenginleşmeye yetmeyeceğini kaydeden Çakır, “Bu zenginliğimizi üretime, ticarete, markalar oluşturmaya, girişimciliğe entegre etmeliyiz” dedi. Rok Expo organizasyonunda Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde 8 Türk devletinin ekonomik gücü ve ‘Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar’ konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi. “Aramızdaki ticareti kolaylaştırmalıyız” Toplantıda söz alan MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin iş dünyası olarak her türlü dayanışma ve işbirliğine hazır olduklarını söyledi. “Önce aramızdaki ticareti kolaylaştırmalı, daha sonra da tüm dünya pazarlarında birbirimizin köprüsü olmalıyız” diyen Çakır, başka pazarlarda birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Çakır sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortak hareket etmeliyiz. Birbirimizin deneyimlerini paylaşmalı, birbirimizi tamamlayan bir üretim sistemine geçmeli, ortak sanayi ve teknoloji bölgeleri planlamalıyız. Sadece ham madde zengini olmak zenginleşmeye yetmez. Bunları; üretime, ticarete, markalar oluşturmaya, girişimciliğe entegre etmeliyiz. Her Türk devletlerinin farklı farklı ekonomik zenginlikleri var. Büyük bir nüfus var. Tüm Türk devletlerinin ortak bir alfabeye geçmesi, artık Türk dünyasının hayal ettiğimiz o büyük Türk Dünyası Birliğine doğru gittiğinin en büyük işaretidir. Avrupa Birliğinin başarı hikayesini; siyasi, kültürel ve ekonomik bir Türk Devletleri Birliği kurmak adına bir örnek olarak kullanmalıyız. İşte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak görevimiz, Mersin’i bu büyük birliğin en etkin kentlerinden biri yapmak ve Mersin olarak bu birliğe en büyük desteği veren kent olmaktır.” “Hedef ortak marka oluşturabilmek” Organizasyonun detayları hakkında bilgi veren Türk Ticaret Fuarı Organizatörü Aygün Aliyeva ve Türk Ticaret Fuarı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Başkanı Muhammed Arif Çetin, ardından merak edilen soruları yanıtladı. Türk devletlerinde faaliyet gösteren iş insanlarının birbiriyle tanışıp ticari işbirliklerini artırmaları hedefiyle çalıştıklarını vurgulayan Aliyeva, “Ana amacımız bu firmaların birlikte hareket edip ortak markalar oluşturmasını sağlamak” diye konuştu. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu doğal kaynakların Türk devletlerinde bulunduğunu, Türk devletlerinin ihtiyacı olan gelişmiş imalat sanayine ise Türk firmaların sahip olduğunu kaydeden Çetin ise böylesi fuarlar aracılığıyla güç birliğine gidilebileceğini vurguladı. Yeni enerji hatları ve ulaşım kanallarıyla Türk coğrafyasının stratejik gücünün her geçen gün arttığına da dikkat çeken Çetin, birlikte kalkınma ve dünyayla entegrasyonu birlikte sağlamayı öncelediklerini söyledi. AK Parti Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı ve Afyon Milletvekili Zekeriya Aslan, yapılan çalışmalarla yeni bir Türk gücü oluştuğunu ifade ederek, “Hepimiz takip ediyoruz. Dünyada artık bazı oluşumların köhneleştiği bir dönemdeyiz. Yeni oluşumlar şart. Türk dünyasıyla birlikte bir devlet, bir millet olacağımızı düşünüyorum. Bu noktada Türklerin birleşmesi yolunda atılan her adımı destekliyoruz” ifadelerini kullandı. KKTC Başkonsolosu Özgür Ezel de Türk devletleri coğrafyasında güçlü bir işbirliği zemini bulunduğuna işaret ettiği konuşmasında, KKTC’nin bu birlikteliğe katacağı güce işaret etti. Ticaret Bakanlığı himayesinde 7- 9 Kasım’da İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenecek organizasyonda Türk devletlerindeki yatırım fırsatları, sorunlar ve çözümlerinin konuşulacağı konferanslar, forumlar B2B görüşmeleri ve Franchise toplantıları düzenlenecek.
Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı gerçekleştirildi
02 Ekim 2024 Çarşamba - 11:13 Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı gerçekleştirildi Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hayata geçirdiği 1. Dönem Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı düzenlendi. Toplantıda, temmuz ayında alınan 8 kararla birlikte 7 gündem maddesi görüşüldü. Kent yönetiminde çocukların da söz sahibi olabilmeleri, görüşlerini, fikirlerini ve taleplerini özgürce ifade edebilmeleri amacıyla hayata geçirilen Mersin Büyükşehir Belediyesi 1. Dönem Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Meriç Yeşilçayır’ın oturumu yönettiği toplantıda, temmuz ayında alınan 8 kararla birlikte 7 gündem maddesi görüşüldü. Maddeler arasında; Sokak Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını içeren kanunun yasallaşmasına ilişkin kitle iletişim araçları üzerinden çalışmalar yapılması ve faaliyetler düzenlenmesi, merkezdeki çocukların spor, sanat ve müzikal derslerinin ücretsiz verilmesi ve turnuvalar düzenlenmesi, çocukların gelişimine destek olacak etkinlik ve atölyelerin daha fazla yapılması, vatandaşlara geri dönüşüm ve sıfır atık bilincinin kazandırılması için Büyükşehir Belediyesinin faaliyetlerini artırması başlıkları yer aldı. Dilek ve temenniler bölümünde ise okulların açılmasıyla öğrencilerin ulaşım güçlüğü çekmemesi için durak sayılarının artırılması, okul giriş ve çıkış saatlerinde okul yollarının denetlenmesi, çocukların kültürel birikimlerini destekleyecek tarihi ve turistik gezilerin daha sık yapılması ve ilçelerde etkinliklerin artırılması talep edildi. "Çocukların sesini duyurmaya devam edeceğiz" Çocuk Meclis Başkanı Meriç Yeşilçayır, Çocuk Meclisi’nin özellikle uzak ilçelerde yaşayan çocukların sesi olduğunu belirterek, "Çocuk Meclisi olarak çocukların sesini duyurmaya devam edeceğiz" dedi. Çocuk Meclisi üyelerinden Elif Su Kurtuluş da Çocuk Meçlisinin önemine değinerek, "Burası bizim kendimizi en rahat hissettiğimiz sesimiz. Burada istediğimizi söyleyebiliyoruz. Herkes kendi ilçesinden gelerek düşüncesini, gelemeyen çocukların düşüncesini iletebiliyor" diye konuştu. Eğitim Komisyonu üyesi Firdevs Kaya ise Çocuk Meclisi’nin önlerini açtığını ifade ederek, "Hepimizin farklı düşünceleri var. Burada dilek ve temennilerimizi dile getirebiliyoruz. Çocukların sesi bu şekilde daha iyi duyuluyor" dedi.
Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehirden kampanyası sürüyor
02 Ekim 2024 Çarşamba - 11:02 Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehirden kampanyası sürüyor Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ birimleri, ’Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den kampanyası kapsamında köpek sahiplenmeye başladı. Birimlerin sahiplendiği köpek sayısı 61’i bulurken, farklı kamu kurum ve kuruluşları da 6 köpek sahiplendi. Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ağustos ayında başlattığı ’Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den kampanyası sürüyor. Seçer’in, "Başkan olarak tüm kurumlarımızın, iştiraklerimizin, tesislerimizin her birine en az bir can dost sahiplenme kararını şu andan itibaren alıyorum. Bu isteğimi de arkadaşlarıma buradan ulaştırıyorum" ifadesinin ardından Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ birimleri köpek sahiplenmeye başladı. Faaliyet gösterdikleri yerleşkeye rahat uyum sağlayabilecek ırklardan köpek sahiplenen birimler, yeni mesai arkadaşlarıyla oldukça mutlu. Gittikleri birime kısa sürede alışan köpekler, personelin yanına giderek kendini sevdiriyor, odaları geziyor. Gün içinde 2 kez yerleşke içinde gezmeye çıkan köpekler bulundukları ortama neşe, eğlence ve pozitif enerji veriyor. Kampanya kapsamında birimlerin sahiplendiği köpek sayısı 61’i bulurken, farklı kamu kurum ve kuruluşları da 6 köpek sahiplendi. "Sahiplendirilecek ırkları, yerleşkelerin durumuna göre belirliyoruz" Tarımsal Hizmetler Dairesi Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürü Hünkar Yıkılmaz, Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ birimlerinin kampanya kapsamında gerçekleştirdiği sahiplenmeler hakkında bilgi verdi. Birimlerin mevcut ortamlarına uyum sağlayabilecek ırkları sahiplendiğini belirten Yıkılmaz, "Yerleşkelerin durumlarına göre hem küçük, hem de büyük ırk köpek sahiplendirmelerini yaptık. Daha çok alan koruma özelliği gösteren bölümlerde çoban köpeği melezi, kurt köpeği gibi ırkların sahiplendirmesini yaparken, vatandaşlarla iç içe olan birimlerde daha küçük ırkların sahiplenme işlemlerini gerçekleştirdik" dedi. Mersin’de yer alan farklı kamu kurumlarının da köpek sahiplendiğine işaret eden Yıkılmaz, "Mersin Kapalı Cezaevi’ne 4, Anamur Sahil Güvenlik Birimi’ne bir, Aydıncık ilçesinde de bir sitemize bir köpek sahiplendirdik" diye konuştu. "Tarçın ile enerjimiz de yükseldi" Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tarık İrde, sahiplendikleri köpekle çok iyi anlaştıklarını ifade etti. Arkadaşlarıyla birlikte ismini Tarçın koyduklarını dile getiren İrde, "Tarçın tadında çok güzel bir köpek. O günden bugüne mesaimizi birlikte yapıyoruz. Çok da uyumlu bir çalışmamız var. Sabahları enerjisi yüksek, oynuyoruz. Gün içerisinde de arada bir dışarı çıkartıyoruz. Tarçın ile enerjimiz de yükseldi. Tarçın, ofisin havasını da değiştirdi. Bizi rahatlatan bir hali var. Herkesin de sevgilisi oldu" dedi. "Karamel, artık ekibimizin bir parçası oldu" Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri de Makine İkmal Sahasında bulunan yerleşkesine Golden cinsi bir köpek sahiplendi. Köpeğe ‘Karamel’ ismini veren daire personeli, kendileriyle kaynaşan yeni çalışma arkadaşlarından oldukça memnun. Karamel ile ilgilenen personelden biri olan Çevre Mühendisi Doğan Kaplan, "Karamel geleli 10 gün oldu. Bizimle birlikte vakit geçiriyor, geziyor, eğleniyoruz. Günde 2 defa dışarı gezmeye çıkartıyoruz. Karamel artık ekibimizin bir parçası oldu. Herkese pozitif enerji veriyor" diye konuştu. Köpeğe Pako şalterden esinlenerek Pako ismini verdiler Fen İşleri Dairesi’ne bağlı Enerji İşleri Şube Müdürlüğü ekipleri de birimlerine köpek sahiplendi. Kendi iş kollarından bir terim olan Pako şalterden yola çıkarak, sahiplendikleri köpeğe ‘Pako’ ismini koyan ekip oldukça mutlu. Birimde elektrik elektronik mühendisi olarak görev yapan Yusuf Yılmaz, Pako’nun kendilerine pozitif enerji verdiğini söyledi. Yılmaz, "Çok sevecen bir hayvan. Kendini sevdirmesini biliyor. Zaten bakımevine ilk gittiğimizde o sevecenliğini hissettiğimiz için, direkt sahiplenmek istedik. Çok neşeli ve eğlenceli zaman geçirmeye başladık. Tüm personel, Pako sayesinde sahiplenmeye daha sıcak bakmaya başladı" dedi. "Teksin ve Mersin şu an halinden gayet memnun" Macit Özcan Spor Tesislerinde bulunan Kalite Yönetimi ve Kent Araştırmaları Şube Müdürlüğü Teksin ekibi de kampanya kapsamında 2 köpek sahiplendi. Sahiplendikleri köpekler için tesis bahçesinde kulübe ve çit oluşturan ekip, yeni mesai arkadaşlarına Teksin ve Mersin isimlerini verdi. Teksin uygulamasında görevli Utku Gonca, "İkisi de halinden memnun. İki canı sahiplendiğimiz için, biz de birim olarak çok mutluyuz. Yine belediyemizin imkanları doğrultusunda, daha rahat ve özgür yaşamaları için onlara güzel bir kulübe yaptık. Birimimize neşe kattılar. 24 saat esaslı çalıştığımız için, onlarla sürekli ilgilenebilecek personelimiz var" diye konuştu.
Şehir Tiyatrosu perdelerini açıyor
02 Ekim 2024 Çarşamba - 10:32 Şehir Tiyatrosu perdelerini açıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, 2024-2025 sanat sezonunda birbirinden güzel temsilleri tiyatroseverlerle buluşturmak için hazırlanıyor. Geçen sezon 180 temsille yaklaşık 42 bin seyirciye ulaşan Şehir Tiyatrosu, 11 Ekim’de ’Kuş Öpücüğü’ oyunuyla ’perde’ diyecek. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Şehir Tiyatrosu, yeni sanat sezonunda birbirinden güzel temsillerle seyirci karşısına çıkacak. Geçen sezon sahnelediği 180 çocuk ve yetişkin oyununu, yaklaşık 42 bin tiyatroseverle buluşturan Şehir Tiyatrosu, yeni sezonda da her yaştan binlerce seyirciye ulaşmayı hedefliyor. ’Kuş Öpücüğü’ oyunuyla 11 Ekim’de ’perde’ diyecek Şehir Tiyatrosu’nun yeni sezon repertuvarında, ‘Misafir’, ‘Şahane Düğün’, ‘Tartuffe’ ve çocuk oyunu ‘İki Bavul Dolusu’ yer alıyor. Geçmiş sezonlarda sahneye taşınan ve sanatseverlerin ilgiyle karşıladığı ‘Buzlar Çözülmeden’, ‘Lütfen Kızımla Evlenir misiniz?’, ‘Ben Mimar Sinan’ ile ‘Gökkuşağının Altında’ ve ‘Dünyanın Eski Zamanlarında’ adlı çocuk oyunları tekrar seyirci karşısına çıkacak. "24. yıl sanat sezonumuz için var gücümüzle hazırlanıyoruz" Şehir Tiyatrosu Sanat Yönetmeni ve Sanatçısı Ozan Erdönmez, 24. yıl sanat sezonunda ana temayı ’eleştiri kültürü’ olarak belirlediklerini ifade etti. Geçen sezon 180 temsil ve 42 bine yakın seyirciyle büyük bir başarıya ulaştıklarını belirten Erdönmez, "Unutulmaz bir deneyim yaşatmak için, 24. yıl sanat sezonumuz için var gücümüzle hazırlanıyoruz. Amacımız her zaman olduğu gibi tiyatroyla hayata ışık tutmak. Şehir Tiyatromuzun 24. yıl sanat sezonununda ’eleştiri Kültürü’ olarak belirlediğimiz ana tema üzerinde, çağdaş eserlerden klasik eserlere kadar geniş bir yelpazede repertuvar hazırladık" dedi. "Birçok yeni oyunu tiyatroseverlerle buluşturacağız" Şehir Tiyatrosu’nun perdelerini ‘Kuş Öpücüğü’ oyunuyla açacağını belirten Erdönmez, yeni sezon oyunlarından bahsetti. Birçok yeni oyunu tiyatroseverlerle buluşturacaklarını ifade eden Erdönmez, "Oyunumuz, çağımız yazarlarından Berkay Ateş’in kaleminden çıktı. Kurumumuz sanatçılarından Necati Kutlu’nun imzasını taşıyan bir yorumla sahnelenecek. Bir anne oğul hikayesiyle karşı karşıyayız. Provaları devam eden ‘Misafir’ isimli oyunumuz ise Bilgesu Erenus’un kaleminden çıktı. Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Alpay Aksum’un yorumuyla sahnelenecek olan bu oyun, kasım ayında Mersinli sanatseverlerle buluşacak. Yarenlik kültürünü, 1960’lı yıllarda Türkiye’den Almanya’ya giden işçilerin durumunu ve yurtsuz kalmanın hikayesini konu alan bu oyunla, Mersinli tüm sanatseverleri Şehir Tiyatrosu’na ‘Misafir’ etmek istiyoruz" diye konuştu.