Yerel Haberler
Malatya
Malatya Kale depreminde 249 kişi kaçarken yaralandı
17 Ekim 2024 Perşembe - 19:34 Malatya Kale depreminde 249 kişi kaçarken yaralandı Malatya’nın Kale ilçesinde dün meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem sonrası 249 vatandaşın kaçarken yaralandığı belirtilirken, hafif hasar gören 21 okul için yarın da tatil kararı verildi. Kale ilçesinde 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından saha tarama çalışmaları sürerken kentte incelemelerini tamamlayan AFAD Başkanı Oktay Memiş, Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak ile yetkililerin katılımı ile son durum hakkında bililer verdi. AFAD koordinasyon merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan AFAD Başkanı Oktay Memiş, depremin hemen ardından AFAD, jandarma, emniyet, itfaiye ve 112 ekiplerinin de dahil olduğu geniş bir ekibin, bölgedeki çalışmalara katıldığını söyledi. AFAD’ın toplam bin 216 personel ve 363 araç ile sahada görev yaptığını belirten Memiş, yapılan tarama çalışmalarının ardından enkaz altında kimse bulunmadığının tespit edildiğini ve bu durumun sevindirici olduğunu belirtti. 249 kişi korku ve panik nedeniyle etkilendi Depremden etkilenen bölgelerde 249 vatandaşın korku ve panik nedeniyle hafif şekilde etkilendiğini ifade eden Memiş, bu kişilerden bir kısmının kontrol amaçlı hastanelere sevk edildiğini söyledi. Malatya’da 2, Elazığ’da ise 8 vatandaşın tedavisinin sürdüğünü de ifade eden Memiş, ayrıca Kızılay’ın bölgedeki vatandaşlara yönelik 12 bin kişilik yemek hizmeti sunduğu belirtti. Artçı depremler devam ediyor Depremin ardından 202 artçı sarsıntı daha kaydedildiğini dile getiren Memiş, bölgedeki yapı stokunun 6 Şubat depremleri sonrası iyileştiğini ve bu nedenle büyük çaplı bir olumsuz durum beklenmediğini söyledi. Memiş, Sivas’ta da bugün gün içerisinde 4.7 ve 4.1 büyüklüğünde iki deprem meydana geldiğini ancak burada da ciddi bir hasarın yaşanmadığını belirtti. AFAD Başkanı Memiş, tüm bu çalışmaları Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde, ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde yürüttüklerini ve her zaman vatandaşların yanında olduklarını vurguladı. Memiş, “Allah beterinden korusun, tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi. Vali Yavuz: "2 yaralının tedavisi sürüyor" Malatya Valisi Seddar Yavuz ise yaralanan 2 vatandaşın hastanede tedavi gördüğünü belirterek depremin ardından hızlı bir şekilde saha tarama çalışmalarının başlatıldığını ve büyük bir yıkım olmadığını belirtti. Vali Yavuz, yaralılardan birinin panik nedeniyle atlarken bacak ve bel bölgesinde kırıklar oluştuğunu, diğerinin ise kerpiç bir duvarın yıkılması sonucu ayağından yaralandığını söyledi. Her iki yaralının da hastanede tedavilerinin sürdüğünü belirtti. 21 okulda onarım çalışmaları sürüyor Deprem sonrası hasar tespit çalışmalarına hızla başlandığını dile getiren Yavuz, 471 resmi eğitim binasında yapılan incelemelerde, 21 okulda sıva dökülmeleri gibi yüzeysel hasarlar tespit edildiğini söyledi. Okulların boya ve onarım çalışmalarının hafta sonu tamamlanacağını belirten Yavuz, bu 21 okulda eğitime bir gün ara verildiğini duyurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin yanı sıra, 28 ekip ve 56 teknik personelin sahada hasar tespit çalışmalarına devam ettiğini açıklayan Vali Yavuz, AFAD ve diğer kurumların koordineli bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Vatandaşlardan gelen ihbarların titizlikle değerlendirildiğini de ekledi. Vali Yavuz, tüm depremzedelere geçmiş olsun dileklerini ileterek, çalışmalara devam edildiğini vurguladı.
5. Uluslararası Turgut Özal Ekonomi ve Siyaset Kongresi
17 Ekim 2024 Perşembe - 17:10 5. Uluslararası Turgut Özal Ekonomi ve Siyaset Kongresi Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi ile İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi iş birliği ile bu sene 5.’si düzenlenen Uluslararası Turgut Özal Ekonomi ve Siyaset Kongresinin açılış oturumu gerçekleştirildi. Online olarak gerçekleştirilecek olan kongrenin açılış oturumuna Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Orhan Gündüz ve Prof. Dr. İlhan Erdem, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Tuncel, genel sekreter Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, genel sekreter yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Abuzer Yeşil çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katılımı ile gerçekleştirildi. Kongreye açılış konuğu olarak Doç. Dr. Tümamiral Cihat Yaycı katılım sağladı. Düzenleme Kurulu Adına, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, “5.sini düzenlediğimiz Turgut Özal Kongresinin bu seneki ana başlığı “küresel ve bölgesel tartışmalar”. Malumunuz üzere, küreselleşme, kabaca Batı’nın dünyanın geri kalanıyla irtibatının arttığı 15. yüzyıl sonunda başladığı varsayılan, sanayi devrimiyle hızlanan, iki dünya savaşı sonrası hızını arttıran ve nihayet bilgi işlem teknolojisindeki gelişmelerle de birlikte dünyanın adeta küresel bir köye döndüğü bir sürece tekabül ediyor” dedi. Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, “Küreselleşme paradoksal bir biçimde “benzeşme” ve “ayrışma” süreçlerini eş zamanlı olarak barındırıyor. İletişim ve etkileşim halinde olan insanlar, hegemon kültürler ve belki medeniyetin lehine olacak şekilde birbirlerine benziyor giderek. Mesela, uydu yayınlarını alan bir televizyonu sessize alarak dinlediğinizde o ülkeye ait temel figürler olmadığı müddetçe, izlediğiniz kanalın hangi ülkenin kanalı olduğunu anlamak bile zor. Gerek kılık, kıyafet, gerek program formatları birbirine oldukça benziyor” ifadelerine yer verdi. Sürekli etkileşim halinde olan inanç, kültür, medeniyet algısı ve çıkar farklılıkları bulunan insanların bir yandan birbirlerine benzerken bir yandan da diğerlerinden ne kadar farklı olduklarını daha çok fark etmeye başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, “Küresel düzende varlıklarını devam ettirebilmek için bu özgünlüklerinin kaynağı olan bu farklılıkları daha çok koruma çabasına girdiler. Bu çabalar da ‘ayrışma’yı beraberinde getiriyor. Bu ayrışma alanları zaman zaman şiddete, hatta savaşa/savaşlara sebep olan sorun alanları oluşturuyor. Yine küreselleşmenin etkisiyle, bu sorun alanları yerel ve bölgesel olmaktan çıkıp, tüm insanlığı tehdit etme potansiyeli taşıyor. Dolayısıyla, insanlığın selameti açısından küresel ve bölgesel sorunların sebepleri, sonuçları ve çözüm önerilerini de kapsayacak şekilde tartışılması gerekiyor. İşte bunun içindir ki biz bu seneki kongremizin ana başlığını ‘küresel ve bölgesel tartışmalar’ olarak belirledik” şeklinde konuştu. İnönü Üniversitesi Rektörü Nusret Akpolat konuşmalarına, “İki üniversitenin iş birliği ile gerçekleştirilen bu kongre, bizler için çok daha fazla anlam taşıyor. İnönü Üniversitesi ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak iki kardeş üniversitenin işbirliğiyle yapılıyor olması çok değerli. Bu yüzden öncelikle Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Recep Bentli’ye katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Katkılarından ötürü Sayın Doç. Dr. Cihat Yaycı’ya ve düzenleme kuruluna da teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi. Turgut Özal isminin dünyada, Türkiye’de ve Malatya’da bir marka değerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Nusret Akpolat, “Bu marka değerini koruyarak, silsile halinde 5.’si düzenlenen Turgut Özal Ekonomi ve Siyaset Kongresinin bu seneki alt başlığı ‘Küresel ve Bölgesel Tartışmalar’. Bu başlık aslında tam da Turgut Özal’ın vizyonunu da içerecek tarzda bir küreselleşme teması da ele alınmış. Kongre içeriğine baktığımda küresel sorunları içermesi açısından zenginliğini de gördüm. Bu açıdan düzenleme kurulu tebrik ediyorum” dedi. Prof. Dr. Nusret Akpolat, “Turgut Özal ismi her ne kadar diğer üniversitemize isim olarak seçilmiş olsa da biz de Turgut Özal Tıp Merkezimiz ile üniversitemizde yaşatmaya çalışıyoruz. Özellikle 5-6 Şubat depremlerinden sonra bölgemizin deprem ile sarsılması, 11 ilin etkilenmesi ve üniversitemizin de şehrimizin de bundan büyük oranda etkilenmiş olması ve sonrasında da biz üniversiteler olarak tekrar ayağa kalkıp dirilmeye çalışırken dün bir depremle daha sarsıldık. Bu anlamda bölgemizin bu deprem felaketinden psikolojik olarak kurtulup tekrar normale dönmesi için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, “Öncelikle dünkü deprem nedeniyle kongreyi online olarak gerçekleştirdiğimiz için üzüntümü dile getirmek istiyorum. Yeni bir üniversite olmamıza karşın İnönü Üniversitesi ile birlikte kaliteli işler yapmaya çalışıyoruz. Bu yüzden başta Nusret hocam olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.” ifadeleriyle konuşmalarına başladı. Prof. Dr. Recep Bentli, “Adını yaşatmaktan gurur duyduğumuz merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın adıyla düzenlenen ve bu yıl üniversitemiz ve İnönü Üniversitesi işbirliği içerisinde 5.’sini düzenlediğimiz Ekonomi ve Siyaset Kongresine hepiniz hoş geldiniz. 21.yüzyılın ilk çeyreği biterken özelde bölgemiz ve genelde tüm dünya güvenlik başta olmak üzere sonuçlarının vahameti tahmin bile edilmeyecek sorunlarla bildiğiniz üzere boğuşuyor. Dünya adeta bir akıl tutulması yaşıyor. Küresel bir köye dönüşen dünyamızda bu sorunların çözümü ancak akılcı politikalarla mümkün. Kongremizin bu seneki ana başlığı ‘Küresel ve Bölgesel Tartışmalar’. Ülkemizden ve farklı ülkelerden 100’ün üzerinde katılımcı inşallah iki gün boyunca 27 oturumda dünyanın yaşadığı bu dar boğazın sebeplerini ve çözüm önerilerini tartışacak. Küresel düzeyde yaşanan bu akıl tutulmasını aşmamız için sunulacak akılcı çözüm önerilerinin yanı sıra gerek yerel, gerek ulusal, gerekse de küresel düzeyde işbirliklerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” sözcüklerini kullandı. Asrın felaketinden en çok etkilenen dört şehirden birinin Malatya olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Recep Bentli, “Yaralarımızı sarmaya var gücümüzle devam ediyoruz. Dolayısıyla işbirliklerine Malatya olarak her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu kongrede bizi mutlu eden husus da birçok kurum ve kuruluşun işbirliği ile gerçekleşiyor olması. Bu vesileyle kongrenin gerçekleştirilmesi noktasında katkılarını bizden esirgemeyen ve emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara, düzenleme komitesine bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi. Doç. Dr. Tümamiral Cihat Yaycı “Mavi Vatan Bağlamında Hukuki, Siyasi, Ekonomik Gelişmeler ve Jeopolitik Öneriler” başlıklı konuşmalarına, “Türkiye hakikaten çok kritik bir coğrafyada yer alıyor. Jeopolitik ve jeostratejik açıdan geçmişten günümüze gerek hayat alanı teorisi, gerekse deniz hâkimiyet teorisi vb. tüm hepsinin merkezinde aslında Avrasya ve Avrasya’nın merkezinde de Türkiye oturuyor. Türkiye hem Avrupa’yı hem Asya’yı hem Afrika’yı birbirine bağlayan çok önemli bir coğrafyada yer alıyor. Son 30 yılda dünyadaki en önemli savaşların 20 tanesi Türkiye’nin etrafında olmuş.” İfadelerine yer vererek konuşmalarına başladı. Türkiye’nin etrafında sürekli savaşların olduğunu belirten Doç. Dr. Tümamiral Cihat Yaycı, “Etrafımız bir cehenneme dönmüş, bir çöl iken biz bir vahada yaşamışız ve yaşıyoruz da. Bütün savaşlar bizim sınırlarımızda olurken; bizim sınırlarımızdan içeri bu savaşlar sirayet edememiş. Bunun iki nedeni var. Birincisi güçlü devlet yapımız, ikincisi güçlü devlet yapımızla bağlantılı olan güçlü silahlı kuvvetlerimiz. Bu coğrafyada güçlü silahlı kuvvetleri olmayan hiçbir devlet yaşayamaz. Devlet geleneği bizim gibi binlerce yıla dayanmayan devletlerin yaşaması söz konusu değildir. Bu savaşlarda her iki alanda zafiyeti olan devletlerde oluşuyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Tümamiral Cihat Yaycı konuşmalarına, “Biz devlet ve silah yapımızı her bakımdan güçlü tutmak zorundayız. Büyük Ortadoğu Projesi denen şey, Büyük İsrail Projesidir. Bizim ülkemiz maalesef kritik bir coğrafyada, kesişim kümesinde yer alınca, ülkemizde birtakım ülkelerin, devletlerin ve grupların uzantıları var. Bunu medyada, bürokraside, akademide görebilirsiniz. Bunlar fon alırlar, onların etkisiyle konuşurlar ya da bir şekilde bu grupların adamları olmuşlardır. Türkiye bir NATO üyesidir. Bir NATO üyesine İsrail doğrudan saldıramaz. Ancak dolaylı olarak saldırabilir. O da PKK, YPG ve onların türevleri vasıtasıyla olur" diye konuştu. Doç. Dr. Tümamiral Cihat Yaycı konuşmalarına kongrede emeği geçen kurum, kuruluş ve düzenleme kuruluna teşekkür ederek son verdi.
MAGINDER Başkanı Karademir’den deprem uyarısı: “Hazırlıksız yakalanıyoruz”
17 Ekim 2024 Perşembe - 12:07 MAGINDER Başkanı Karademir’den deprem uyarısı: “Hazırlıksız yakalanıyoruz” Malatya’da dün yaşanan deprem sonrası, şehrin afetlere karşı yeterince hazırlıklı olmadığını vurgulayan Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGINDER) Başkanı Salih Karademir, 6 Şubat depreminin ardından dersler çıkarılması gerektiğini belirtti. MAGİNDER Başkanı Salih Karademir, belediyelere çağrıda bulunarak bir sonraki deprem için acilen kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları yapılması gerektiğini dile getirdi. Özellikle trafik kargaşası, acil toplanma alanlarının yetersizliği, su, ekmek, mazot, elektrik ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında eksiklikler yaşandığını ifade eden Karademir, “Bu hazırlıklar yapıldıysa kamuoyuyla paylaşılmalı” diyerek belediyelerin yatay mimariye yönelik acil imar alanları açması ve bu konuda vatandaşlara destek olması gerektiğini belirtti. “Hasarlı binalar için hızlı müdahale gerekiyor” Orta hasarlı binaların güçlendirme projelerinin titizlikle takip edilmesini ve ağır hasarlı binaların hızlı bir şekilde yıkılması gerektiğini belirten Karademir, şehir genelinde saha taramasının yapılmasını talep ederek 6 Şubat depremi sonrasında yaşanan sorunların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin hızla alınması gerektiğini vurguladı. “Deprem yorumları sadece yetkili kurumlardan gelmeli” Deprem uzmanlarına da seslenen Karademir, halkı paniğe sevk edecek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini belirtti. “Depremle ilgili tek bilgi veren kurum Kandilli Rasathanesi’dir, farklı yorumlar halkı korkutuyor” dedi. Karademir, şehirdeki yatırımlar, umutlar ve çocuklar için manipülasyona yer verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu şehirde korkuyla yaşamak istemiyoruz” ifadelerini kullandı. “Devletimize güvenimiz tam” Karademir, devletin Malatya’da gerekli yatırımları yaptığını ve güvenli konutlar için destek verdiğini belirterek, belediyeler ve milletvekillerinden de şehri bir sonraki depreme hazırlıklı tutmak için çalışmaları hızlandırmalarını beklediklerini ifade etti. Depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Karademir, “Bir daha 6 Şubat sonrasında yaşadığımız sorunları yaşamak istemiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Şener Eroğlu, Tunus’ta Türkiye’yi jüri olarak temsil etti
17 Ekim 2024 Perşembe - 11:18 Şener Eroğlu, Tunus’ta Türkiye’yi jüri olarak temsil etti Tunus’ta düzenlenen Kuzey Afrika Ülkeleri Kıtalararası Güzellik ve Saç Festivali Oscar Ödülü yarışmasında, Eurocup Türkiye Kuaför Milli Takımı’nın dünya ve Avrupa şampiyonu kuaförü Şener Eroğlu, jüri üyeliğiyle Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Malatya’da depremzede kuaför olarak kariyerine devam eden Eroğlu, uluslararası arenada önemli başarılara imza atmaya devam ediyor. Yarışmaya 12 farklı ülkenin katılımcılarıyla birlikte katılan Eroğlu, Türkiye’yi jüri olarak temsil etmenin gururunu yaşadı. Eroğlu, “Ülkemizi jüri olarak temsil ettik. En iyi jürilik dalında Oscar ödülüne layık görüldük. Orada İstiklal Marşımızı okutarak bayrağımızı dalgalandırmanın gururunu yaşadık” dedi. Eroğlu, kendilerini davet eden Tunus Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bassam Dirira’ya da teşekkür etti. Bu prestijli festivalde jüri olarak görev almanın kendisi için büyük bir onur ve motivasyon kaynağı olduğunu ifade eden Eroğlu, genç kuaförlere ilham vermeye devam edeceğini belirtti. Türkiye’nin güzellik ve saç sektöründeki uluslararası başarısının artarak süreceğine inandığını ifade eden Eroğlu, “Tunus’taki bu festival, farklı kültürlerin bir araya gelerek güzellik ve saç sektöründeki yenilikleri paylaşması açısından önemli bir platform oluşturdu. Türkiye’nin güzellik sektöründeki yeteneklerini daha geniş kitlelere ulaştırma amacına katkı sağlıyor” diye konuştu.
FKA, “Fırat Bölgesi” Yöresel Ürünlerini YÖREX’te Tanıttı
17 Ekim 2024 Perşembe - 10:31 FKA, “Fırat Bölgesi” Yöresel Ürünlerini YÖREX’te Tanıttı Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle ‘Sizin Oraların Nesi Meşhur’ sloganıyla organize edilen Antalya 13. YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı’nda Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) standında Fırat Bölgesi yöresel ürünleri tanıtıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyet gösteren Fırat Kalkınma Ajansı tarafından fuarda açılan stantta Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli illerinin yöresel ürünlerden birçoğu coğrafi işaretli; Malatya Kayısısı, Bingöl Balı, Ulukale Dutu, Ağın Leblebisi, Bingöl Kavurması, gazoz, sirke, krem, kozmetik yağ, nohut, fasulye, bulgur, badem, kurutulmuş meyve ve sebze ile diğer birçok yöresel ürünün tanıtımı gerçekleştirildi. Fuarın açılış programına katılan Dışişleri Eski Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, FKA standını ziyaret ederek ürünler hakkında bilgi aldı. Antalya Valisi Hulusi Şahin de standı ziyaret ederek Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Mehmet Şirin Budancamanak ile bir araya gelerek Ajansın faaliyetleri ve yöresel ürünlere yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Fuara ilişkin açıklamalarda bulunan Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Mehmet Şirin Budancamanak, bu yıl on üçüncüsü düzenlenen YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı’nda Fırat Kalınma Ajansı olarak Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli illerinin zengin yöresel ürünlerini tanıtmak amacıyla katılım sağladıklarını söyledi. Budancamanak, fuarın özellikle yöresel ürünlerin tanıtılması, büyük zincir marketler ve e-ticaret firmalarıyla ticari bağlantılar kurulması açısından önemli olduğunu ifade ederek, “Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli illerimizden birçok firma ve kooperatif ürünlerini fuarda tanıtma şansı buldu. Standımız ve yöresel ürünlerimiz çok yoğun ilgi gördü. Ajans olarak bölge illerimizin kalkınmasına yönelik desteklerimiz devam edecektir” şeklinde konuştu.