ASAYİŞ - 23 Ekim 2024 Çarşamba 10:06

Yaşlı çifti ‘sarraf soymuşsunuz’ diye korkutup 400 bin lira dolandırdı

A
A
A
Yaşlı çifti ‘sarraf soymuşsunuz’ diye korkutup 400 bin lira dolandırdı

Konya’da kendini polis olarak tanıtan ve yaşlı çiftin sarraf soyduğunu söyleyerek para, döviz ve altınını alan kişi, polis ekiplerince kısa sürede yakalandı. Yaşlı çiftin para ve altınları kendilerine teslim edilirken, dolandırıcının ağına düşen 75 yaşındaki Havva Aslan, “Bize ekmek parası bile bırakmadılar. Ben sarraf soymuşum, ben sarrafın yolunu bilmem ki orayı soyayım. Polisimizden Allah razı olsun” dedi.


Olay, geçtiğimiz pazartesi günü merkez Meram ilçesi Aksinne Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 73 yaşındaki Ali Aslan ile 75 yaşındaki Havva Aslan’ı sabah saatlerinde tanımadıkları numaradan arayan bir kişi kendisini polis memuru olarak tanıttı. Dolandırıcı şahıs, kent merkezinde bir sarrafın yaşlı çift tarafından soyulduğunu ve ellerinde bulunan paraları teslim etmezlerse çocuklarına zarar geleceğini, evlerine operasyon yapılacağını söyledi. Ali Aslan’ı evden çıkarmak isteyen dolandırıcı şahıs, karakola ifadeye geleceksiniz diye söyleyerek evden uzaklaştırdı. Daha sonra dolandırıcı kişi eve gelerek Havva Aslan’dan evde bulunan 110 bin lira nakit, 300 dolar, 13 çeyrek altın, 2 yarım altın ve 1 Cumhuriyet altını olmak üzere toplam 400 bin lira değerindeki para ve altını alarak evden ayrıldı. Yaşlı çift ise oğullarını arayarak durumu bildirdi. Oğullarının ihbarı üzerine mahalleye sevk edilen Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliğine bağlı ekipler, Emre S. ismindeki şahsı 2 saat içerisinde yakalayarak gözaltına aldı. Şüpheli şahıs ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Yaşlı çiftin dolandırılan para ve altınları ise şahıstan ele geçirilerek polis ekiplerince kısa sürede kendilerine teslim edildi.



“Karakoldan arıyoruz, karakolda ifade vermeniz gerekiyor, sarraf soyulmuş’ diye aradılar”


Dolandırıcıların ağına takılan 73 yaşındaki Ali Aslan, "Karakoldan arıyoruz, karakolda ifade vermeniz gerekiyor, sarraf soyulmuş’ diye aradılar. Ben de ‘Bir suçum varsa gelsin polis beni götürsün, ben ne sarraf soyacağım’ dedim. Çocuklarımla hiç konuşturmadılar. Karakola gideceğimi söylemeleri üzerine ben karakola gittim, tam kapısındayken yine arayıp Anıt Meydanı civarına gitmemi söylediler. Orada bekledim polis ekipleri gelecek diye, yine gelmedi. O sırada bu kişi eve gelmiş, eşim de evde ne kadar para, altın varsa hepsini toplayıp vermiş. Sonra da bu şahsı polis ekipleri yakalamış. Daha sonra aradıklarında da savcılıktan arıyoruz, o kişilerin 1’ini yakaladık 2’sini yakaladık diye de oyaladılar” dedi.



“Bu konu önemli bak kapatırsan zarar olur size”


Dolandırıcıların kendilerini ‘sarraf soymuşsunuz’ bahanesiyle ağlarına düşürdüklerini anlatan 75 yaşındaki Havva Aslan, “Sabah kahvaltı sonrası çay içerken aradılar. Ben bunlara telefonda cevap vermeyince ‘niye ses vermiyorsun’ diye kızdı. ‘Çay içiyorum’ dedim. Bu kişi ile konuşurken torunum aradı. Ben de telefonu açmam gerektiğini söyledim ama izin vermedi, ‘bu konu önemli, kapatırsan zarar olur size’ dedi. Oğlum aradı kaç kere, o da ulaşamadı. Aradılar ama bir türlü açtırmadılar bize. Daha sonra bana ‘torunun Yusuf var yanımda’ dedi. Önceki aradığında da yanımda oğlun Musa var demişti. Bunu sordum ve bana ‘akşam gelecek Musa dedi” şeklinde anlattı.



“Bize ekmek parası bile bırakmadılar”


Dolandırıcı şahsın eve kadar geldiğini anlatan Aslan, “Parayı aldıkları gün o kişi buraya kadar geldi. Yukarıya çıkmış ilk önce sonra buranın ziline bastı ve içeri girdi. Evdeki paraları aldı, eşimin biraz parası vardı ona da ‘evde hiç para kalmasın yoksa evde polis arama yapar siz perişan olursunuz’ dediler. Ben de onları da verdim. Bize ekmek parası bile bırakmadılar. Ben sarraf soymuşum, ben sarrafın yolunu bilmem ki orayı soyayım. Oğlum da bunlara demiş ki, annem yapmaz öyle şeyler. Onlar da ‘bana ben sana inanıyorum teyze’ diye aklımıza girip böyle aldılar hepsini, film gibi bir şey oldu. Sonra gerçek polisler evimize kadar geldi bizi karakola götürdü. ‘Evinizden paranızı almışlar biz onları yakaladık’ diye ekip gelince onlarla gittik. Polisimizden Allah razı olsun, sarıldım, öptüm onları” ifadelerini kullandı.


Yaşlı çiftin oğulları Özgür Aslan ise, “Olayın yaşandığı gün öğle saatlerinde bu şekilde bir olay yaşadık diye beni aradılar. Ben de daha sonra iş yerinde sürekli aradım ama bir türlü ulaşamadım. Dayım vardı annemlere yakın, dayımı gönderdim ‘eve bir bak’ diye. Dayım da evde kimsenin olmadığını söyledi. Sonra iş yerinden izin aldım geldim. Baktım yine kimse yoktu, ben de karakola giderken polis aradı ve Asayiş Şube Müdürlüğüne çağırdılar. Oradaki polisler bulmuşlar ve çalınan paralarımızı aileme teslim ettiler” diye konuştu.



Yaşlı çifti ‘sarraf soymuşsunuz’ diye korkutup 400 bin lira dolandırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de çatı katında korkutan yangın İstanbul Büyükçekmece’de 3 katlı bir binanın çatı katı alev alev yandı. Metrelerce yükselen alevler çevrede paniğe neden olurken, ev kullanılamaz hale geldi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sonrasında söndürülen yangın anları ise cep telefonu kamerasına yansıdı. Yangın, saat 10.30 sıralarında Büyükçekmece Mahallesi Ulus Mahallesi’nde 3 katlı bir binanın çatı katında çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Tüm çatıyı kaplayan alevler metrelerce yükseğe çıkarken, çevrede panik dolu anlar yaşandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin uzun süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, soğutma çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Yangın yaralanan olmazken, çatı katı kullanılamaz hale geldi. Öte yandan, çatı katının alev alev yandığı o anlar ise çevredeki vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. “Evim kül oldu” Evi alev alev yanan Mustafa Satılmış, “Yangın ben uyurken başladı. Çocuklarım ‘Baba ev yanıyor’ diyerek beni uyandırdı. Nereden başladığına dair bir fikrim yok. Prizde farklı bir şey takılı değildi, buzdolabı, bulaşık makinesi gibi şeyler prizi takılıydı sadece. İtfaiye ekipleri de geç geldiler. Evim kül oldu, kullanılamaz halde” diyerek yaşanan olayı anlattı.
İzmir Coşkun Başbuğ: "Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu" Emekli İstihbarat Albay, Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan çıkışıyla ilgili, “Öcalan’ın öyle serbest kalacağını, meclise geleceğine veya ortalıkta gezeceğini asla ihtimal vermiyorum; çünkü bu 85 milyonu karşına almak demek. Burada daha çok mecazi bir anlam kullandı Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu. Bahçeli; bölgenin, coğrafyanın yaşadığı kritik süreçte, birlik beraberliğinin önemini kavrayan bir devlet adamı olarak açıklama yaptı. Bahçeli bilmiyor mu Öcalan’ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini? Netanyahu neyse Öcalan o. İkisi de aynı şeyleri yaptılar. Bu kişinin yeri cezaevidir ve orada kalmalıdır” dedi. Emekli İstihbarat Albay, Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik çıkışıyla ilgili açıklama yaptı. Coşkun Başbuğ, Bahçeli’nin kurduğu cümlelerin kolay kurulan cümleler olmadığını söyledi. Başbuğ, “40 yıldır biz bu yolda ülke olarak, millet olarak maddi manevi büyük kayıplar yaşadık. Çözüm süreci mesela benim içinde olduğum bir dönemdi ve destekledim. Neden? Devlet iyi niyette dedi ki, ‘bunlar işi kavgaya, ayrışmaya, çatışmaya kurmuş. Biz de tam tersi barışa, kucaklaşmaya ve kavga sürecini sonlandırmaya kurmalıyız’ diyerek bir çözüm süreci başlattı. Çok iyi niyetle yola çıkılan bir çıkıştı ve eğer işleseydi ciddi anlamda sahada etki üretirdi" ifadelerine yer verdi. "Bunlar kolay kurulan cümleler değil" Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, "Bahçeli, bölgenin, coğrafyanın yaşadığı kritik süreçte, birlik ve beraberliğinin önemini kavrayan bir devlet adamı olarak, dedi ki; iç kale birlik beraberlik, önümüzdeki süreçte en çok ihtiyaç duyacağımız konular ki dünyanın şuan özellikle bölgemizin nereye gideceğini kimse kestiremiyor. Dolayısıyla köprüden önce son çıkış, bir şans verelim. Burada DEM içinde yanlış yolda olduğunu düşünenler, sadece siyasileri düşünmeyin, seçmen taban dahil buna. PKK içerisinde; bu işten pişmanlık duyan, örgütün pençesine düştüğü için bir şekilde kurtulamayanlar veya örgüt tarafından kafası karıştırılanlar, kim varsa bütün genel bir çerçeve çizerek bir barış teklifi sunalım, bir el uzatalım. Bu ele uzananları da tutup, o birlik beraberlik anlamında bünyemize katalım. Şimdi bunlar kolay kurulan cümleler değil. Burada, Bahçeli’nin ‘uzanan eli boş çevirmeyin; ama tutmuyorsanız da sonuçlarına katlanırsınız’ demesindeki maksat bu” dedi. "Bahçeli bilmiyor mu Öcalan’ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini?" Başbuğ, “Ben bunu şöyle okuyorum; elbette bebek katili Abdullah Öcalan, gelip de meclise böyle bir konuşma yapmaz. Elbette bebek katili Abdullah Öcalan, meclise gelip, çıkarılıp oralara getirilecek değil. Burada daha çok mecazi bir anlam kullandı Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu. Bunu alıp başka yerlere çekmek bana göre yanlış anlaşılmaya sebebiyet verir. Ben Bahçeli’nin, bu yaşa gelmiş bir kişinin, öyle tutup da örgütle pazarlık edeceğini veya Abdullah Öcalan denilen katile özgürlük isteyeceği falan asla öyle şeyi düşünmüyorum. Bir takım çevreler hemen buraya çektiler olayı. Enteresandır o çevreler, düne kadar bunu dillendiren Özgür Özel’e, CHP’ye hiçbir tepki göstermediler. Burada çok net bir tavır var devletin aldığı; kavgayı, barışı, oyunu bozma adına aldığı bir hamle var. Bu birilerini rahatsız eder. O rahatsız edenler de hemen çıkış yolunu buradan aradılar. Bahçeli bilmiyor mu Öcalan’ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini? Bahçeli bilmiyor mu o aldığı cezayı çekmeye devam edeceğini? Burada dolaylı bir gönderme; yani birden fazla çevreye yazılan bir mektup var. Bunun içerisinde; Amerika’da var, Suriyeliler de var, Iraklılar da var. Burada esas niyeti Bahçeli’nin; ayrıştırarak oyunu bozma, maskeyi düşürme, kazanabildiklerimizi kazanıp, en kötü ana; yani o kavganın, savaşın büyüdüğü ana hazırlık yapma. Bütün bu niyette yapılan bir çağrı olarak görüyorum” diye konuştu. "Kullanana son fırsat. Karşılık bulur mu? Bulma ihtimali var" Başbuğ, şöyle devam etti: “Dostane bir mesaj olarak söylendiği kanaatindeyim. Gerçekten de kullanana son fırsat. Karşılık bulur mu? Bulma ihtimali var. Bulursa kim kazanır? Elbette biz kazanırız. Kim kaybeder? Elbette bu oyunu kuranlar kaybeder. Öcalan 40 bin kişinin katili. Netanyahu’ya ne diyoruz? 42 bin. Netanyahu neyse Öcalan o. İkisi de aynı şeyleri yaptılar. Kundaktaki bebeği sıktılar ve kendi halkına Öcalan, kurşun sıkan, ‘Kürt haklarını savunuyorum’ diye Kürtleri yakan, diri diri yakan, köyleri katleden, o kanlı tablonun mimarı. Yıllarda da bu yapının başında. Abdullah Öcalan düne kadar eğer idam cezası kalkmasaydı şu an yaşamıyor olacak olan kişi, sonuna kadar cezasını çekmeli. Zaten bana göre ne siyasi iktidar, ne de diğerleri böyle bir teklifte asla bulunmazlar. Böyle bir teklifin öncüsü olmazlar. Buna sayın Bahçeli, sayın Erdoğan dahil. O nedenle diyorum lafları yanlış yere çekmek doğru değil. Ben Öcalan’ın öyle serbest kalacağını, öyle meclise geleceğine veya ortalıkta gezeceğini asla ihtimal vermiyorum; çünkü bu 85 milyonu karşına almak demek. Öcalan’ın katil olduğunu biz dahil 7 düvel biliyor. Bu kişinin yeri cezaevidir ve orada kalmalıdır."
Kocaeli Darıca’da gençler kışın da spor yapacak Darıca Belediyesi’nin 7-14 yaş grubundaki gençlere yönelik düzenlediği kış spor okullarında kayıtlar başladı. Darıca Belediyesi’nin sporun geniş kesimlere yayılması ve özellikle gençlerin erken yaşta sporla tanışması amacıyla başlattığı kış spor okullarında kayıtlar başladı. Çocuklara sadece yaz aylarında değil kışın da spor yapma fırsatı sunan kış spor okullarında verilen eğitimlerle genç sporcuların fiziksel gelişimlerine katkı sağlanırken, bir yandan da onların sosyalleşmelerine ve özgüven kazanmalarına imkan sunuluyor. İlçede yaşayan çocukları ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutarak, onları spora yönlendiren ve enerjilerini doğru şekilde kullanmalarına imkan veren kış spor okullarında dersler de hatta içi ve hafta sonu olmak üzere farklı günlerde düzenleniyor. 7-14 yaş grubuna yönelik olarak düzenlenen kurslarda tekvando, halk oyunları ve basketbol ile birlikte e-spor, güreş ve jimnastik gibi birçok farklı branşta eğitim veriliyor. Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, herkesin ve özellikle de gençlerin daha fazla sporla buluşması için spor okullarını yaygınlaştırmak istediklerini kaydederek "Darıca Belediyesi olarak gençlerimizin sadece yaz aylarında değil kış aylarında da spor yapmalarını arzuluyoruz. Gençlerin kendilerini daha iyi geliştirmelerine katkı sunmak için çalışıyoruz. Darıcalı çocukların ve gençlerin sporla daha iyi gelişmeleri ve daha güçlü, daha disiplinli bireyler olmaları adına üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Bu kapsamda düzenlediğimiz kış spor okullarımıza gençlerimizi davet ediyorum" dedi.