Yerel Haberler
İzmir
Saygılı: "AK Parti İzmir teşkilatları bu davayı büyütecek’’ 25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:52:03 AK Parti Güzelbahçe Kongresi’nde konuşan İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "AK Parti İzmir Teşkilatları, Türkiye Yüzyılı’nda Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gereken ne ise yapmaya hazırdır! Ana kadememiz azami derecede gösterdikleri çabayla, kadın kollarımız fedakarlıklarıyla, gençlerimiz yüksek heyecan ve enerjileriyle mahalle teşkilatlarımız var güçleriyle bu davayı büyütecekler’’ dedi. AK Parti Güzelbahçe 8. Olağan Kongresi’ne AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı, AK Parti Teşkilat Başkanlığı Afyonkarahisar İl Koordinatörü Bilal Kırkpınar ve teşkilat üyeleri katıldı. "Nice olmaz, yapılamaz denilenler yapıldı’’ AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, yaptığı konuşmada, "Nice olmaz, yapılamaz denilenler yapıldı. Pek çok şeye rağmen. Engeller, iftiralar, sabotajlar, neler neler... Yılmadık yılmayacağız! Neden çünkü biz inanıyoruz! Bu inançla yol yürüyoruz! Bunca havalimanı, köprü, tünel, otoyollar, limanlar, üniversiteler, şehir hastaneleri? Kendi uçağımızı, helikopterimizi, milli muharip uçağımızı, savaş gemilerimizi ve sondaj gemilerimizi öyle yapmadık mı? Kuru bir davaya inanç değil bu. Bu dava yarın kıyametin kopacağını da bilse bugün ellerinde fidanlarla topraklara koşanların davasıdır.’’ dedi. Güzelbahçe’ye yapılan hizmetlerden de söz eden Başkan Saygılı, "Güzelbahçe’de Atatürk Mahallesi’ndeki futbol sahamız Gençlik Spor Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz bünyesinde yenilenmiş Güzelbahçe Stadyumu’na kavuşmuştur. Güzelbahçe Payamlı İlköğretim Okulu uzun yıllar sonra taşımalı eğitimden ayrılarak eğitim öğretim hayatına geçiş yapmıştır. Çocuklarımız artık Payamlı İlköğretim Okulu’nda ve anasınıfında eğitim görmektedirler. Devlet okullarımızın doğalgaz dönüşüm işlemi tamamlanmış tüm okullarımızda doğalgaz sistemi aktif hale getirilmiştir. Yalı Mahallesi’nde bulunan balıkçı limanı yine hükümetimiz ve devletimiz tarafından Güzelbahçe’mize kazandırılmıştır. Güzelbahçe’mizin yüzde 90’ında doğalgaz altyapısı yapılmış ve hanelerimize doğalgaz ulaştırılmıştır. Çelebi Mahallesi’nde bulunan 1 nolu Aile Sağlık Merkezi’nin olduğu parsele Sağlıklı Hayat Merkezi projemiz onaylanmış olup ihalesi tamamlanmıştır, mart ayında yapımına başlanacaktır. Urla Devlet Hastanesi bünyesinde Güzelbahçe Semt Polikliniği hayata geçirilmiştir. Yelki Mahallemizde bulunan meydanda 3 hekimli Aile Sağlık Merkezi ve 6 ünite ağız diş sağlığı merkezi olacak şekilde planlaması yapılmış onayı beklenmektedir. Tüm projelerin yakından takipçisiyiz. Biz millete hizmet etmeyi nimet biliriz.’’ dedi. Başkan Saygılı sözlerini şu şekilde sürdürdü, ‘’Ben teşkilatıma güveniyorum. Sizlerin gayretine, dürüstlüğüne, çalışkanlığına güveniyorum. Ana kadememiz azami derecede gösterdikleri çabayla Kadın kollarımız fedakarlıklarıyla Gençlerimiz yüksek heyecan ve enerjileriyle Mahalle teşkilatlarımız var güçleriyle bu davayı büyütecekler Öyle ki Güzelbahçe’mizden şerha şerha yayılacak. İzmir’imizin tüm beldelerinde yankı ve yer bulacaktır. Güzelbahçe’de bir bayrak değişimi yaşanacak. Bugüne kadar göstermiş olduğu üstün gayret, çaba ve emeklerinden dolayı İlçe Başkanımız Ali Eşref Demir’e huzurlarınızda şükranlarımızı sunuyorum. Bayrağı devralarak daha yukarılara taşıyacak olan Halil Durankuş’a da muvaffakiyetler diliyorum.’’ dedi. Konuşmalarından ardından seçime geçildi. Mevcut başkan Ali Eşref Demir’in aday olmadığı kongrede tek aday Halil Durankuş, AK Parti’nin Güzelbahçe’de yeni ilçe başkanı oldu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:03 Aliağa’da Öğretmenler Günü kutlandı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmen unvanını kabul ettiği tarih olan ‘24 Kasım Öğretmenler Günü’, Aliağa’da düzenlenen tören ve etkinliklerle kutlandı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz’ün Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan ‘Öğretmenler Günü’ etkinlikleri Tüpraş Halk Eğitimi Merkezi’ndeki programla devam etti. Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan kutlama programına Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkan Vekili Mesut Öztürk, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Serkan Başaran, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Tüpraş Halk Eğitimi Merkezi’ndeki program İstiklal Marşı’nın okunması, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmenler günü mesajının okunmasıyla başladı. Programda, göreve yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreni gerçekleştirilirken sonrasında öğretmenler adına konuşmayı öğretmen Uğur Gülfidan yaptı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, “Öğretmenler bu topraklarda geleceği inşa eden kahramanlardır” Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz yaptı. Öğretmenliğin bir meslekten çok daha fazlası olduğunu ifade eden Akyüz, “Bugün, hayatımıza dokunan, bize rehberlik eden, düşlerimizi gerçeğe dönüştürmemize yardımcı olan öğretmenlerimizin günü. Tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü yürekten kutluyor ve tüm emekleriniz için teşekkür ediyorum. Öğretmenlik, bir meslekten çok daha fazlasıdır. Bir insanın hayatına dokunmak, ona sadece bilgi değil, aynı zamanda hayatı nasıl anlamlandıracağını öğretmektir. Sizler, bu topraklarda geleceği inşa eden, her bir öğrencinin potansiyelini keşfetmesine katkı sağlayan büyük kahramanlarsınız” dedi. Öğretmen ve öğrencilerden unutulmaz gösteriler Göreve yeni başlayan öğretmenlerin ‘Meslek Yemin Töreni’ sonrası kutlama programı Mehmet Saka İlkokulu 3’üncü sınıf öğrencileri tarafından sahnelenen “Öğretmen Hayattır” isimli tiyatro gösterisiyle devam etti. Yazar ve yönetmenliğini Aliağa Belediye Tiyatrosu (ALBET) Çocuk Tiyatrosu Eğitmeni Evrim Yaşar’ın yaptığı oyun, seyircilerden büyük alkış aldı. Emekli öğretmenlere hizmet şeref belgeleri takdim edildi Programda emekli öğretmenlere hizmet şeref belgelerinin Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney takdim etti. Emekli öğretmenler adına konuşmayı Yahya Çolak yaptı. Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü Önder Öztürk ‘Ben Öğretmenim’ isimli şiir dinletisini gerçekleştirdi. Ardından Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu öğretmenleri hazırladıkları oratoryo ve ‘Benim Adım Öğretmen’ şarkılarını sundular. Program, çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 14:52 Meryem Ana Tabiat Parkı Otoparkı gerilimi sürüyor Uzun yıllardır Selçuk Belediyesi tarafından işletilen Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının sözleşme süresinin dolması üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığının belediyeye gönderdiği tahliye tebligatı ilçede tepkiye neden oldu. Selçuk Kent Konseyinin çağrısıyla otoparkta toplanan siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar nöbete başladı. 1997’den itibaren birçok kez kullanım izni uzatılan Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının işletilmesi ile ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı ve Selçuk Belediyesi arasında en son 2018 yılında 5 yıllığına sözleşme tekrar yenilendi. Sürenin 22 Aralık 2023 tarihinde bitmesi üzerine Selçuk Belediyesi, bütçesinin yüzde 60’nı oluşturan otopark gelirlerinin kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çekerek sözleşmeyi yenilemek amacıyla harekete geçti. İddiaya göre, başvurudaki eksik evraklar sebebiyle sözleşme yenilenmedi. Bir yıldır çeşitli platformlarda sürecin olumlu tamamlanması için çaba gösteren Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, geçtiğimiz günlerde bakanlıktan gönderilen tahliye tebligatı üzerine, resmi ve siyasi ilgili tüm kurum ve kişilere çağrıda bulunarak destek istedi. Otoparkta nöbet Selçuk Kent Konseyi bileşenlerinin çağrısıyla Meryem Ana Tabiat Parkında nöbet başlatıldı. Nöbete belediye çalışanları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile ilçe halkı katıldı. Ayrıca, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de nöbete katılarak destek verdi. Selçuk gibi ilçelerde belediyelerin ekonomik döngüsünün sağlanmasının büyük önem taşıdığını belirten Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Selçuk Belediyesinin 600 çalışanından bahsediyoruz. 600 çalışana her ay en az 30 milyon öderken, piyasaya da o parayı sürüyorsunuz demektir. Esnafın da gelirini sağlar belediyeler, tacirin de tarım işçisinin de... Belediyeler, böyle küçük ilçelerde ekonomik döngünün esasını oluşturur. 1970’den beri belediyeye tahsisle birlikte devam eden bir gelirin kesilmesi, net şekilde yasal olarak değil ama ekonomik olarak darbedir.” dedi. Son bir yıldır Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin Selçuk Belediyesinde kalması için gerekli olan her mercii ile görüştüklerini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel, “Bizim olanın bizde kalması için yardım istedim. Bir çıkar değil, sadece bize ait olanı istedim. 20 yıl boyunca resmi olarak 1996’da yapılmış olan sözleşme ’hükümet belediye el ele daha güzel günlere’ sloganıyla gelen ve ne yazık ki 2014’ten 2019’a kadar Selçuk Belediye Başkanlığı koltuğunda bulunan Adalet Kalkınma Partisi, sadece sözleşmeyi 5 yıllık yaptığı gibi bakanlık üzerine bir de cirodan yüzde 10 pay aldı. Nerede ’hükümet belediye el ele daha güzel günlere?’ Ve şimdi Aralık 2023’te 5 yıllık sürenin dolmasından bu yana Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olduğu için ’geri alacağız’ diye tutturuldu” dedi. Sözleşme imzalanana kadar buradayız Sözleşme imzalanana kadar nöbete devam edeceğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Nöbetimiz başlamıştır. Yarın gelecek olan memurlara, yarın gönderilecek olan şahıslara şimdiden söylüyorum. Selçuk Belediyesinin kapısına kilit vurmaya çalışırken bilin ki biz burada arkamızda gördüğünüz çöp kamyonlarımızla, molozlarımızla, kepçelerimizle, vatandaşlarımızla, belediye başkanıyla, meclis üyeleriyle direniyoruz. Bizim olan bizde kalacak" diye konuştu. Yılda ortalama 150 bine araç Edinilen bilgiye göre, Meryem Ana Tabiat Parkı’nı 2023 yılında yerli ve yabancı 650 bin kişi ziyaret etti. Kurumlar arası krize neden olan 7 bin metre kare büyüklüğündeki otoparka ise 122 bin araç girişi oldu. 2024 yılında bu sayı daha da arttı. Verilere göre, şu ana kadar 700 bine yakın yerli yabancı turist ve otoparka da 150 bine yakın araç girişi gerçekleşti. Yoğun ziyaretçi trafiği çeken otoparkın gelirinin, Selçuk Belediyenin toplam bütçesinin yüzde 60’na yakın olduğu ifade ediliyor.
İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti
15 Kasım 2024 Cuma - 01:40 İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
İzmir’deki elektrik faciası davasında mütalaa açıklandı: Tutuklu yargılamaya devam talebi
14 Kasım 2024 Perşembe - 17:21 İzmir’deki elektrik faciası davasında mütalaa açıklandı: Tutuklu yargılamaya devam talebi İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 3 günlük karar duruşmaları 2’nci gününde de sürdü. Savcılık makamı tutuklu sanıkların aynı şekilde tutuklu yargılanması ve adli kontrol şartı kararının kaldırılmaması yönünde değerlendirme yaptı. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu 42 sanıklı davanın 3 gün sürecek karar duruşmasının ilk gününde tutuksuz sanıklar, bugün ise tanıklar ifade verdi. "Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik" Mahkemede ifade veren Kanalizasyon Daire Başkanı Barış Koç savunmasında, "Biz adalete yardım etmek için kendi isimlerimizi verdik, Acılı ailelere saygı duyduğumuz için verdik, Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik, Adaletten ve yargılanmaktan korksaydık ve suçlu olsaydık isimlerimizi kendimiz yazıp adli kurumlara vermezdik" dedi. "Kalp masajı yaptık ama dönmedi" Duruşmada dinlenen bir diğer tanık Nurullah Özel, "O gün sokakta sesler duydum. Gittiğimde Ersin ağabey vardı. ’Yaklaşma’ dedi. Elektrik akımı vardı. Evime gidip çizmemi aldım. Döndüğümde Özge Hanım’da yaşam belirtisi yoktu. Gidip, bahçe hortumumu aldım. Döndüğümde iki kişi vardı. Sudan çıkardık. İnanç Bey’de yaşam belirtisi vardı. Özge Hanım’a kalp masajı yaptık ama dönmedi. O bölgeden daha önce de duman çıkıyordu" dedi. Sanık avukatlardan biri ocak ayında bölgede yapıldığı belirtilen asfalt çalışmaları sonrası sorunların devam edip, etmediğini sordu. Özel, bilgisi olmadığını dile getirip, nisan, mayıs ve mart ayı civarında o bölgeden duman çıktığını gördüğünü söyledi. Tanık Nihat Yıldırım ise "Alsancak’ta esnafım. O gün oradaydım. Ölen arkadaşları Nurullah ile birlikte çıkardık" sözlerine yer verdi. Sanık avukatlarından birinin, "Çalışma yapanların kıyafetlerinde, sırtında hangi kuruma ait olduğu yazıyor muydu?" sorusuna yanıt veren Yıldırım, "Çaprazdayız. Çalışmaları aynadan bakarak görüyorduk ama sırtlarında bir şey yazmıyordu" dedi. Maktullerin suda ne kadar kaldığı soruldu Tanıklar dinlendikten sonra Öktamay’ın aile avukat Cenk Düzgüner, maktullerin suyun içerisinde ne kadar kaldığını ve elektriğin ne zaman kesildiği sordu. Mahkeme başkanı, tanıklara tek tek sorulmasını istedi. Bazı tanıklar iki kişinin suda ne kadar süre kaldığını hatırlamadığını söylerken, bazı tanıklar olaydan 15-20 dakika sonra elektrik personelinin kontrol kalemiyle suyu kontrol ettiğini ve suda elektriğin bulunduğunu söyledi. Maktullerin tam olarak nereye bastığı soruldu Mahkeme başkanı daha sonra, tanıklara cep telefonuyla olay gününün görüntüsünü izletti. İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz’in tam olarak nereye bastıklarını sordu. Tanıklardan Kamil Alan, "Büyük ihtimalle mazgalın köşesine basıyor. Daha önce sudan geçen çok kişi var. Mazgaldan kaynaklı. Kız, mazgala bastığı anda düşüyor. Kablo mazgalın altında, köşede" derken; diğer tanık Abdullah Demirkaya "Defalarca geçtim, olay yerinde baktım. Özge Hanım iki mazgalın arasına basmıştı" dedi. Tanık Nurullah Özel ise "Mazgallardan birinde sürekli bir hareket, boşluk vardı. Özge Hanım’ın direkt mazgalın üzerine bastığını düşünüyoruz. İnanç Bey’i ilk önce elektrik çarpmaması da mazgala temas etmemesindendi" diye konuştu. Tutuklu yargılamaya devam talebi Duruşma savcısı, mahkemeye mütalaasını sundu. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını, adli kontrol şartının sürmesini ve olay yerinde keşif yapılıp, yeni bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Cumhuriyet savcısı dinlenmeyen bir tanığın kaldığını ifade ederek taşeron firma Demircan A.Ş. ile sanık Halit Özpelit arasındaki sözleşmede, Cenan Demircan’ın imzasının bulunduğunu, bu kişi hakkında dava açılıp yargılamaya dahil edilmesini istedi. Ardından tutuklu sanıklar, mütalaa karşısında avukatları ile savunma yapmaya başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi.
İzmir’deki elektrik faciası davasında mütalaa açıklandı: Tutuklu yargılamaya devam talebi
14 Kasım 2024 Perşembe - 17:19 İzmir’deki elektrik faciası davasında mütalaa açıklandı: Tutuklu yargılamaya devam talebi İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 3 günlük karar duruşmalarının 2’inci gününde de sürdü. Savcılık makamı tutuklu sanıkların aynı şekilde tutuklu yargılanmasına ve adli kontrol şartı kararının kaldırılmaması yönünde değerlendirme yaptı. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın, 3 gün sürecek karar duruşmasının ilk gününde tutuksuz sanıklar bugün ise tanıklar ifade verdi. "Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik" Mahkemede ifade veren Kanalizasyon Daire Başkanı Barış Koç savunmasında, "Biz adalete yardım etmek için kendi isimlerimizi verdik, Acılı ailelere saygı duyduğumuz için verdik, Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik, Adaletten ve yargılanmaktan korksaydık ve suçlu olsaydık isimlerimizi kendimiz yazıp adli kurumlara vermezdik" dedi. "Kalp masajı yaptık ama dönmedi" Duruşmada dinlenen bir diğer tanık Nurullah Özel ise, "O gün sokakta sesler duydum. Gittiğimde Ersin ağabey vardı. ’Yaklaşma’ dedi. Elektrik akımı vardı. Evime gidip çizmemi aldım. Döndüğümde Özge Hanım’da yaşam belirtisi yoktu. Gidip, bahçe hortumumu aldım. Döndüğümde iki kişi vardı. Sudan çıkardık. İnanç Bey’de yaşam belirtisi vardı. Özge Hanım’a kalp masajı yaptık ama dönmedi. O bölgeden daha önce de duman çıkıyordu" dedi. Sanık avukatlardan biri ocak ayında bölgede yapıldığı belirtilen asfalt çalışmaları sonrası sorunların devam edip, etmediğini sordu. Özel, bilgisi olmadığını dile getirip, nisan, mayıs ve mart ayı civarında o bölgeden duman çıktığını gördüğünü söyledi. Tanık Nihat Yıldırım ise "Alsancak’ta esnafım. O gün oradaydım. Ölen arkadaşları Nurullah ile birlikte çıkardık" sözlerine yer verdi. Sanık avukatlarından birinin, "Çalışma yapanların kıyafetlerinde, sırtında hangi kuruma ait olduğu yazıyor muydu?" sorusuna yanıt veren Yıldırım, "Çaprazdayız. Çalışmaları aynadan bakarak görüyorduk ama sırtlarında bir şey yazmıyordu" dedi. Maktullerin ne kadar suda kaldığı soruldu Tanıklar dinlendikten sonra Öktamay’ın aile avukat Cenk Düzgüner, maktullerin suyun içerisinde ne kadar kaldığını ve elektriğin ne zaman kesildiği sordu. Mahkeme başkanı, tanıklara tek tek sorulmasını istedi. Bazı tanıklar iki kişinin suda ne kadar süre kaldığını hatırlamadığını söylerken, bazı tanıklar olaydan 15-20 dakika sonra elektrik personelinin kontrol kalemiyle suyu kontrol ettiğini ve suda elektriğin bulunduğunu söyledi. Maktullerin tam olarak nereye bastığı soruldu Mahkeme başkanı daha sonra, tanıklara cep telefonuyla olay gününün görüntüsünü izletti. İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz’in tam olarak nereye bastıklarını sordu. Tanıklardan Kamil Alan, "Büyük ihtimalle mazgalın köşesine basıyor. Daha önce sudan geçen çok kişi var. Mazgaldan kaynaklı. Kız, mazgala bastığı anda düşüyor. Kablo mazgalın altında, köşede" derken; diğer tanık Abdullah Demirkaya "Defalarca geçtim, olay yerinde baktım. Özge Hanım iki mazgalın arasına basmıştı" dedi. Tanık Nurullah Özel ise "Mazgallardan birinde sürekli bir hareket, boşluk vardı. Özge Hanım’ın direkt mazgalın üzerine bastığını düşünüyoruz. İnanç Bey’i ilk önce elektrik çarpmaması da mazgala temas etmemesindendi" diye konuştu. Tutuklu yargılamaya devam talebi Duruşma savcısı, mahkemeye mütalaasını sundu. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını, adli kontrol şartının sürmesini ve olay yerinde keşif yapılıp, yeni bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Cumhuriyet savcısı dinlenmeyen bir tanığın kaldığını ifade ederek taşeron firma Demircan A.Ş. ile sanık Halit Özpelit arasındaki sözleşmede, Cenan Demircan’ın imzasının bulunduğunu, bu kişi hakkında dava açılıp yargılamaya dahil edilmesini istedi. Ardından tutuklu sanıklar, mütalaa karşısında avukatları ile savunma yapmaya başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi. (AÇ-
Göztepe, Beşiktaş maçına odaklandı
14 Kasım 2024 Perşembe - 12:06 Göztepe, Beşiktaş maçına odaklandı Süper Lig’de bu sezon henüz deplasmanda 3 puanla tanışamayan Göztepe, milli ara sonrasında konuk olacağı Beşiktaş’ı mağlup ederek ilk dış saha galibiyetini almayı hedefliyor. Göztepe, Trendyol Süper Lig’den geride kalan 12 haftada oynadığı 11 müsabakada topladığı 18 puanla 6. basamakta bulunuyor. İç sahadaki ilk maçında aldığı 2-2’lik Fenerbahçe beraberliğinin ardından İzmir temsilcisi, oynadığı Bodrum FK, Kayserispor, Sivasspor, Trabzonspor ve Konyaspor mücadelelerini hatasız geçip 5’te 5 yapmayı başardı. Sarı-kırmızılılar, deplasmanda ise iç saha tablosunun tam tersi bir durum sergiliyor. Dış sahada lige 2 beraberlikle başladıktan sonra art arda 3 maçını kaybeden sarı-kırmızılar, henüz galibiyetle tanışamadı. Milli aranın verilmesiyle birlikte dışarıdaki bu kötü gidişatı sonlandırmak isteyen Göztepe’nin, antrenmanlarda yoğun bir çalışma gerçekleştirdiği ifade edildi. Milli maçların tamamlanmasından sonra 24 Kasım Pazar günü 5. sıradaki 21 puanlı Beşiktaş’a konuk olacak sarı-kırmızılılar, bu müsabakada rakibini mağlup ederek hem bu sezonki ilk deplasman galibiyetini almayı istiyor hem de birebir rakibi olan Beşiktaş’la puanlarını eşitlemeyi hedefliyor. Öte yandan iki takım son olarak Göztepe’nin, Süper Lig’den düştüğü 2021-22 sezonunda karşılaşmış ve iki mücadeleyi de siyah-beyazlılar kazanmıştı.
Menemen’in başarılı gençleri ödüllerini aldı
14 Kasım 2024 Perşembe - 11:44 Menemen’in başarılı gençleri ödüllerini aldı Lise ve üniversite sınavlarına Menemen Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi’nde hazırlandıktan sonra başarılı sonuçlar elde eden öğrenciler, ilçeyi gururlandırdı. Tıp fakültesini kazanan Furkan Salttürk ve İzmir Kız Lisesi’ni kazanan Alihan Tunç, tabletle ödüllendirildi. Menemen Belediyesinin eğitim yatırımları, öğrencilere başarı getiriyor. İlkokul birinci sınıftan lise son sınıfa kadar yapılan eğitim yardımları, üniversite sınavını kazanan, üniversitede okuyan ve yeni mezun olmuş Menemenli gençlere verilen maddi destekler, üniversite sınav harçlarının ödenmesi, dağıtılan binlerce dijital eğitim paketi gibi hizmetler, vatandaşlardan büyük takdir topluyor. Son olarak Asarlık ve merkez şubelerden sonra Ulukent’te de açılan şubeyle birlikte toplamda üç şubeye ulaşan Menemen Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi (MEBGEM), lise ve üniversite sınavlarında Menemen’in başarı üssü haline geldi. Sınavlarda yüksek yerleştirme oranlarıyla göz dolduran MEBGEM’de üniversite sınavına hazırlanarak Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanan Furkan Salttürk ve LGS’de İzmir Kız Lisesi’ni kazanan Alihan Tunç, gurur veren başarıları nedeniyle ödüllendirildi. Her iki öğrenciye de MEBGEM Müdürü Yiğit Alpkan tarafından tablet armağan edildi. "Sınava MEBGEM ile hazırlandım ve kazandım" Tıp fakültesini kazanan Furkan Salttürk, "Sınava hazırlanırken MEBGEM’in bütün imkanlarından faydalandım. Hocalarımıza sorularımı rahatça sorabildim. Deneme sınavlarından ve kitaplardan faydalandım. Dijital eğitim paketi içindeki ders anlatım videoları ve eğitimlerden faydalandım. Belediye Başkanımız Aydın Pehlivan’a verdiği desteklerden dolayı çok teşekkür ederim. Bu kadar yoğun desteği çok az yerde gördüm. Her konuda bize yardımcı oldu. Sınav harçlarının ödenmesinden, MEBGEM’deki eğitime kadar yaptığı işlerden dolayı başkanımıza teşekkür ederim. Sınava MEBGEM ile hazırlandım ve kazandım." dedi. İzmir Kız Lisesi’ni kazanan Alihan Tunç ise tabletini aldıktan sonra, "Çok sayıda deneme çözdüm, sınavlara girdim. MEBGEM’e, öğretmenlerime ve Menemen Belediye Başkanımız Aydın Pehlivan’a teşekkür ederim." dedi. Dijital eğitim paketi, hediyelerle geldi Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da sınavlara hazırlanan 12 ve 8. sınıf öğrencilerine ücretsiz olarak dağıtılan dijital eğitim paketi, bu yıl ödüllerle geldi. Yaklaşık 10 bin adet dağıtılan eğitim setlerindeki şifrelerle sisteme giren dört öğrenci ve bir öğretmen, bir alışveriş platformundan biner liralık hediye çeki kazandı. Ayrıca her ay bir talihliye verilecek olan tabletlerden de eylül ve ekim aylarının şanslı öğrencileri, tabletlerine kavuştu. Pehlivan: "Fidanlarımız yeşeriyor" Öğrencilerin başarılı sonuçlarını değerlendiren Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Göreve geldiğimizde Ulukent Anaokulu’nu açarak başladığımız eğitim desteklerinde tüm imkanlarımızı zorlayarak, tüm alanlarda hizmet vererek, en iyisini, Menemen genelindeki her bir öğrencimize sunmaya gayret ediyoruz. Eğitim bizim kırmızı çizgimiz. Bu süreçte birer fidan olaran MEBGEM’e eğitim gören evlatlarımızın, başarılı sonuçlar aldıklarını gördükçe biz de fidanlarımızın yeşerdiğine şahit oluyoruz. Menemen, nice bilim insanı ve sanatçının yetiştiği ve aynı zamanda yaşadığı bir kent olarak İzmir’in parlayan değeri olacak." ifadelerini kullandı.
Altay’dan sakat futbolcuların durumuyla ilgili bilgilendirme
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:47 Altay’dan sakat futbolcuların durumuyla ilgili bilgilendirme TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay, sakat oyuncularının son durumlarını sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla açıkladı. TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta kötü bir dönem geçiren ve bu sezon sadece 1 galibiyet alabilen Altay, topladığı 5 puanla düşme hattındaki 17. basamakta bulunuyor. İzmir ekibinin, sezon başından bu yana sakatlıklar başı da dertte. Siyah-beyazlı ekip, yaptığı açıklamayla 7 oyuncusunun tedavi gördüğünü duyurdu. Altay’dan sakat futbolcuların durumuna ilişkin yapılan açıklama şöyle: Caner Baycan Geçen sezondan devam eden çapraz bağ sakatlığı. Tedavi süreci devam ediyor. Ali Solmaz Sezon öncesi hazırlık kampında oynanan Menemensspor hazırlık müsabakasında çapraz bağ kopması sonrası ameliyat edildi ve tedavisi devam ediyor. Ceyhun Gülselam Muhtelif müsabakalarda aşil tendonuna aldığı darbeler sonucu aşil tendonunda hasara bağlı sakatlık tedavisi devam ediyor. Özgür Özkaya Adana 01 müsabakasında almış olduğu darbeden kaynaklı omurgasında hasar oluşmasına bağlı sakatlık tedavisi devam ediyor. Deniz Kadah Adana 01 müsabakasında kasık bölgesinde oluşan yırtık tedavisi devam ediyor. Mehmet Gündüz Antrenmanda aldığı darbe sonrası omuzda kırık, omuz çıkması ve bağ yaralanması. Ameliyatı yapıldı tedavisi devam ediyor. Mehmet Nur Kaymaz Antrenmanda arka adele bölgesinde oluşan yırtığa bağlı sakatlık tedavisi devam ediyor
’Efeler Yolu Pasaportu’ kullanılmaya başladı
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:30 ’Efeler Yolu Pasaportu’ kullanılmaya başladı Ege Üniversitesi akademisyenleri tarafından hazırlanan ve Türkiye turizmine kazandırılan, yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Özkaya’nın yaptığı “Efeler Yolu” projesi Bornova’dan başlayarak; Kemalpaşa, Bayındır, Ödemiş, Kiraz, Beydağ, Tire ve Selçuk ilçelerinin tüm tarihi ve doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor. İlk “Efeler Yolu Pasaportu”nun da sahibi olan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Ödemiş ilçesine bağlı Çobanlar Köyü-Lübbey Köyü’nü kapsayan 9’uncu etap yürüyüşünü gazilerin eşliğinde tamamladı. Efeler Yolu’nun 9’uncu etabında yürüyüş gerçekleştiren Dr. Süleyman Elban, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, ilk yatırım fazında köylerde bulunan Efeler Yolu Dost İşletmeleri ağına 50 milyon TL’lik hibe desteği verileceğini açıkladı. Vali Dr. Elban, “Projeye bu yıl valiliğimizde 10 milyonun üzerinde bir bütçe ayırdık. Restorasyonlara ondan daha fazla bir bütçe ayırıyoruz. Hocalarımız, rehberlerimiz tüm kamu kurum kuruluşlarımız 8 ilçede buluşuyor. 8 ilçe kaymakamlığımız, orman teşkilatımız, kalkınma ajansımız, tüm kamu kurum kuruluşlarımız, kültür müdürlüğümüz; kültürün gelişmesi, Efeler Yolu’nun kalkınması, bu ruhun ve bu bölgenin doğru turizmle tanışması için bütün enerjisini harcamak durumundalar ve harcıyorlar” dedi. “Ege Üniversitesi bölge turizmine bilimsel katkı sunmaya devam edecek” Efeler Yolu’nun uluslararası ödüllü bir proje olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bölge turizmine can suyu olan projemiz, aynı zamanda uluslararası alanda da adından söz ettirerek Estonya’da düzenlenen yarışmada ödül aldı. Bölgenin doğal güzelliklerine yönelik farkındalık oluşturmayı amaçlayan Efeler Yolu projesinin daha da büyümesi için Ege Üniversitesi olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarımızın ortaklığında her türlü desteği vereceğiz. Projemiz, ortaya çıkaracağı yeni fırsatlar ile bölge ekonomisine de önemli katkılar sağlayacaktır. Ege Üniversitesi olarak bölge turizmine bilimsel katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi. “Efeler Yolu pasaportuyla altın mühür kazanmak mümkün” Efeler Yolu’nun her gün yeni bir köy keşfetme imkanı sunan eşsiz rotalara sahip olduğunu dile getiren proje yürütücüsü Prof. Dr. Özgür Özkaya, “Efeler Yolu 27 ana etap ve 1 alternatif hat olmak üzere 28 etaptan oluşur. Etap uzunlukları 14-24 kilometre arasında değişir. Rotadaki her köyde en az bir adet Efeler Yolu Dostu İşletme bulunmaktadır. Diğer yandan yine her bir köyde, yerel halk tarafından kabul görmüş ve köyün kimliğini yansıtan bir sembol seçilerek köy mührü olarak tasarlanmıştır. Dileyen yürüyüşçüler bir Efeler Yolu Pasaportu edinerek ulaştıkları köylerde ilgili köy mührünü pasaportlarına vurdurabilirler. Efeler Yolu Pasaportları el yapımı özel ürünlerdir. Yürüyerek her etabı baştan sona geçtiğini kanıtlayabilen yürüyüşçülerin pasaportlarının son sayfasına Efeler Yolu altın mührü vurulur. Altın mühür özel bir Efeler Yolu mührüdür ve tüm mühür sisteminin son uygulamasıdır. Altın mühre hak kazanan yürüyüşçülerin isimleri ‘www.efeleryolu.com’ adresinde yayınlanarak kendilerine elektronik bir sertifika gönderilir. Efeler Yolu pasaportu ilk kez Valimiz Sayın Dr. Süleyman Elban’a mayıs ayında düzenlenen bir etkinlikte takdim edilmiştir” dedi. Efeler Yolu fikrinin ortaya çıkma amaçlarından bahseden Prof. Dr. Özkaya, “Yol güzergâhında bulunan köylerin ve rota hattının doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik değerlerinin korunmasını, tanıtılmasını ve sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçladık. Bununla birlikte yeni ekonomik faaliyet alanları oluşturarak, tarım ve hayvancılık yoluyla sağlanan ekonomiyi desteklemeyi, turizm yoluyla sosyal hayatı canlandırıp gençlerin doğdukları topraklarda daha mutlu olmasını sağlayarak göçü engellemeyi hedefliyoruz. Ayrıca Efe/Zeybek kültürünü uluslararası alanda tanıtmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi.
Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçti
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:26 Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçti İzmir’de 18 yılı evde olmak üzere toplam 32 yıl diyalize bağımlı bir yaşam süren Cengiz Yelegen, kadavradan yapılan bağışla hem özgürlüğüne hem de yeni bir yaşama kavuştu. Türkiye’de ilk evde diyaliz hastası olan Yelegen, “Kendime çok iyi baktığım, doktorlarımın sözünden çıkmadığım için diyalizli yıllarım çok uzun sürebildi. Şimdi ise 26 yaşıma geri döndüm. Makineli yaşamdan kurtuldum, özgürüm” dedi. İzmir’in Buca ilçesinde annesi Düriye ve babası Celal Yelegen ile birlikte yaşayan 58 yaşındaki Cengiz Yelegen, askere gitmeden önce nefrit (böbrek iltihabı) geçirdi. Asker dönüşü yüksek tansiyon şikayeti yaşayan talihsiz adam, 1992 yılının sonlarına doğru rahatsızlandı. O yıla kadar Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan Yelegen, daha iyi tedavi imkanları olduğu gerekçesiyle ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı. Burada kendisine ‘böbreklerinin tamamen iflas ettiği’ söylenen Yelegen, diyalize başladı ve 14 yıl boyunca çeşitli merkezlerde haftanın üç günü diyalize bağlandı. 14 yılın sonunda ise Türkiye’de evde diyaliz uygulaması için adımlar atılmaya başlanınca, bu uygulamanın ilk hastası oldu. 8 aylık eğitimden sonra evde diyalize girmeye başlayan Yelegen, bu şekilde 18 yıl geçirdi. İlk diyalize girdiği yıllarda hepatiti olduğu için nakil olmaktan korkan Yelegen geçen yıl doktorunun ‘tıbbın çok ilerlediğini’ söyleyip ‘böbrek nakli’ önermesi üzerine korkularını geride bıraktı ve nakil için Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvurdu. Uygun canlı vericisi olmayan Yelegen yaklaşık 11 ay önce kadavra listesine adını yazdırdı. Umudu yoktu Bağış çıkacağı umudu olmayan Yelegen’in, 18 Ekim’de nakil için çağrılan adaylar arasında en uygun hasta olduğu belirlendi. 32 yıllık diyaliz hastası, Uzm. Dr. Işık Özgü başkanlığında Uzm. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Prof. Dr. Hüseyin Töz, Uzm. Dr. Gökhan Ekin ve Doç. Dr. Mert Akan’dan oluşan ekip tarafından nakil operasyonuna alındı. Başarılı geçen nakil sonrası Yelegen, sağlığına kavuşarak makineye bağlı olmaktan kurtuldu. “Şimdi çok iyiyim, 26 yaşıma geri döndüm” Tedavi için göç ettikleri İzmir’de babasıyla birlikte bir elektrikçi dükkanı işleten Yelegen, hastalığı yüzünden yaptığı evlilik planından vazgeçtiğini belirterek şunları kaydetti: “Diyalize girdiğim ilk yıllarda Türkiye’de böbrek nakli bu kadar ileri değildi. Hepatit nedeniyle ‘risk olur, gençsin’ dediler. Organ reddi yaşamış hasta gördüm, korktum. 14 yıl çeşitli merkezlerde diyaliz gördüm. 2006 yılında doktorum evde diyaliz uygulamasından söz etti. Böyle bir şey benim hayalimdi, hemen kabul ettim. Eğitim aldım, sonrasında 18 yıl boyunca gün aşırı evde sabaha kadar makineye bağlandım. Geçen yıl bir diyaliz merkezi doktoru böbrek nakli olmamı önerdi. Ben riskten bahsedince, doktorum da ‘tıbbın ilerlediğini, riskin her yerde olduğunu, sokağa çıktığında bile insanın başına bir şey gelebileceğini’ söyledi. Nakil olmaya o an karar verdim. Bir yıl bile beklemeden bağış çıktı. Nakil oldum ve şimdi çok iyiyim. 26 yaşıma geri döndüm, çok mutluyum. Hala rüyada gibiyim, makineden kurtulduğuma inanamıyorum. Hayatım değişti. Bu organı kim bağışladıysa Allah razı olsun.” “Bir günlük bile program yapamıyordum” “Bunca yıl kabullendiğim için diyalize dayanabildim. Annem de çok titizdi, bana çok iyi baktı. Ben de kendime iyi baktım” diyen Yelegen, “Fazla sıvı almamamız gerekiyor. Doktorların her sözünü dinledim. Çok isyan eden diyaliz hastaları gördüm. Kabullenirsen iyi oluyorsun. Diyaliz yüzünden bir günlük tatil programı bile yapamıyordum. Fakat şimdi özgürüm ve ilk yapacağım iş memleketime gidip 15-20 gün tatil yapmak olacak” açıklamalarında bulundu. “Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçmiş” Hastası ve diyaliz süresi sonrası nakil konusunda bilgi veren Acıbadem Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Dr. Ebru Sevinç Ok, özellikle hepatit C tedavisinde yeni ilaçlar sayesinde çok gelişme kaydedildiğini, eskiye göre kaygılarının çoğunun ortadan kalktığını, ağır karaciğer hastası olmadıkça nakil olmaya hiçbir engelin bulunmadığını söyledi. Sözlerini sürdüren Doç. Dr. Ok, şöyle konuştu: “Cengiz Bey 32 yıldır diyalize giren bir hasta, çok uzun bir süre ve nadir görülen bir durum. Türkiye’de 30 yılı aşkın kaç tane diyaliz hastası var bilmiyorum. Erken yaşlarda diyalizle tanışmış, bütün hayatını diyalizle geçirmiş. Bu kadar yıl sonra her şeye rağmen biz ona nakil yapabildik. Onun için çok özel bir nakil oldu. Uzun diyaliz süresi çok önemli. Çünkü diyalizde hastalar hem yaşam şanslarını yitirme hem de kalp hastalıkları gibi çok büyük problemlerle karşılaşabilmekte. Cengiz Bey’in bu kadar yıldır sürdürebilmesi de iyi bir tedavi şekline, ev diyalizine bağlı.” “Hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli” Cengiz Yelegen’in, Türkiye’de ilk evde diyaliz hastası olması sebebiyle, hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürmesine yardımcı olan bu diyaliz yöntemiyle devam ettirdiğini belirten Doç. Dr. Ok, “Hasta gayet iyi. Burada hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli. Uzun zaman geçti gibi düşünmemek lazım. Elbette ki diyaliz süresini çok uzatmadan bir an önce nakil olması herkes için çok sağlıklı bir şey. Kendine iyi baktığı, uygun bir diyalize devam ettiği taktirde birçok hasta nakil olabiliyor” diye konuştu.