ASAYİŞ - 14 Kasım 2024 Perşembe 17:19

İzmir’deki elektrik faciası davasında mütalaa açıklandı: Tutuklu yargılamaya devam talebi

A
A
A
İzmir’deki elektrik faciası davasında mütalaa açıklandı: Tutuklu yargılamaya devam talebi

İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 3 günlük karar duruşmalarının 2’inci gününde de sürdü. Savcılık makamı tutuklu sanıkların aynı şekilde tutuklu yargılanmasına ve adli kontrol şartı kararının kaldırılmaması yönünde değerlendirme yaptı.


Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın, 3 gün sürecek karar duruşmasının ilk gününde tutuksuz sanıklar bugün ise tanıklar ifade verdi.


"Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik"


Mahkemede ifade veren Kanalizasyon Daire Başkanı Barış Koç savunmasında, "Biz adalete yardım etmek için kendi isimlerimizi verdik, Acılı ailelere saygı duyduğumuz için verdik, Suçlu olmadığımıza inandığımız için adımızı verdik, Adaletten ve yargılanmaktan korksaydık ve suçlu olsaydık isimlerimizi kendimiz yazıp adli kurumlara vermezdik" dedi.


"Kalp masajı yaptık ama dönmedi"


Duruşmada dinlenen bir diğer tanık Nurullah Özel ise, "O gün sokakta sesler duydum. Gittiğimde Ersin ağabey vardı. ’Yaklaşma’ dedi. Elektrik akımı vardı. Evime gidip çizmemi aldım. Döndüğümde Özge Hanım’da yaşam belirtisi yoktu. Gidip, bahçe hortumumu aldım. Döndüğümde iki kişi vardı. Sudan çıkardık. İnanç Bey’de yaşam belirtisi vardı. Özge Hanım’a kalp masajı yaptık ama dönmedi. O bölgeden daha önce de duman çıkıyordu" dedi. Sanık avukatlardan biri ocak ayında bölgede yapıldığı belirtilen asfalt çalışmaları sonrası sorunların devam edip, etmediğini sordu. Özel, bilgisi olmadığını dile getirip, nisan, mayıs ve mart ayı civarında o bölgeden duman çıktığını gördüğünü söyledi. Tanık Nihat Yıldırım ise "Alsancak’ta esnafım. O gün oradaydım. Ölen arkadaşları Nurullah ile birlikte çıkardık" sözlerine yer verdi. Sanık avukatlarından birinin, "Çalışma yapanların kıyafetlerinde, sırtında hangi kuruma ait olduğu yazıyor muydu?" sorusuna yanıt veren Yıldırım, "Çaprazdayız. Çalışmaları aynadan bakarak görüyorduk ama sırtlarında bir şey yazmıyordu" dedi.


Maktullerin ne kadar suda kaldığı soruldu


Tanıklar dinlendikten sonra Öktamay’ın aile avukat Cenk Düzgüner, maktullerin suyun içerisinde ne kadar kaldığını ve elektriğin ne zaman kesildiği sordu. Mahkeme başkanı, tanıklara tek tek sorulmasını istedi. Bazı tanıklar iki kişinin suda ne kadar süre kaldığını hatırlamadığını söylerken, bazı tanıklar olaydan 15-20 dakika sonra elektrik personelinin kontrol kalemiyle suyu kontrol ettiğini ve suda elektriğin bulunduğunu söyledi.


Maktullerin tam olarak nereye bastığı soruldu


Mahkeme başkanı daha sonra, tanıklara cep telefonuyla olay gününün görüntüsünü izletti. İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz’in tam olarak nereye bastıklarını sordu. Tanıklardan Kamil Alan, "Büyük ihtimalle mazgalın köşesine basıyor. Daha önce sudan geçen çok kişi var. Mazgaldan kaynaklı. Kız, mazgala bastığı anda düşüyor. Kablo mazgalın altında, köşede" derken; diğer tanık Abdullah Demirkaya "Defalarca geçtim, olay yerinde baktım. Özge Hanım iki mazgalın arasına basmıştı" dedi. Tanık Nurullah Özel ise "Mazgallardan birinde sürekli bir hareket, boşluk vardı. Özge Hanım’ın direkt mazgalın üzerine bastığını düşünüyoruz. İnanç Bey’i ilk önce elektrik çarpmaması da mazgala temas etmemesindendi" diye konuştu.


Tutuklu yargılamaya devam talebi


Duruşma savcısı, mahkemeye mütalaasını sundu. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını, adli kontrol şartının sürmesini ve olay yerinde keşif yapılıp, yeni bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Cumhuriyet savcısı dinlenmeyen bir tanığın kaldığını ifade ederek taşeron firma Demircan A.Ş. ile sanık Halit Özpelit arasındaki sözleşmede, Cenan Demircan’ın imzasının bulunduğunu, bu kişi hakkında dava açılıp yargılamaya dahil edilmesini istedi. Ardından tutuklu sanıklar, mütalaa karşısında avukatları ile savunma yapmaya başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi.


(AÇ-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Noterlik Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. TBMM Genel Kurulunda Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, kabul edildi. Kanuna göre, avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması, avukatlık stajının yapılmasına engel olmayacak. Adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları veya yardımcıları ile hakim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görev yeri saklı kalmak kaydıyla mahkemelerde yapılan staj sürecinde aylıksız veya ücretsiz izinli olarak avukatlık stajı yapabilecek. Kanunla noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar düzenleniyor. Noterlik Ücret Tarifesi, her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında düzenlenecek. Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kağıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılarak tahsil edilecek. Noterler bir önceki aya ait beyannameleri, her ayın ilk beş iş günü içinde hazırlanacak ve aynı süre içinde ilgili dairelere verilecek. Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince 2 lira işlem katılım payı alınacak. Kanuna göre, el yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemleri, güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin bilişim sistemine kaydedilecek. Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumunun ilan portalında ilan edilecek. Boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra ortak hayatı kuramayan çiftlerin yeniden dava açabilmesi için gereken süre 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Devlet üniversiteleri Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurabilecek. Etki ajanlığına ilişkin hüküm tekliften çıkarıldı.
Yozgat Kerkenes Harabeleri’nde Keykavus Kalesi surlarının yanı sıra yeni figürler keşfedildi Yozgat’ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı Köyü sınırları içinde bulunan tarihi Kerkenes Harabeleri güncel kazısında yeni figürler keşfedildi. Sorgun Şahmuratlı köyünde yaklaşık 20 gündür devam etmekte olan kazılarda Keykavus Kalesi’ne ait surların bir bölümünün yanı sıra, bir adet ‘Haç’ sembolü ve bir adet de ‘Hayvan başı kabartması’ figürü bulundu. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan kazı alanında incelemelerde bulunarak bilgi aldı. Özkan, “Sorgun ilçemiz Kerkenes kazı alanı bölgesindeyiz. Bölgede Amerika Florida Üniversitesi’nden bir hocamızın başkanlığında kazı çalışmaları devam ediyordu. Ancak bu sene Kültür ve Turizm Bakanımızın destekleri, hocamızın da koordinasyonu ve talebi ile birlikte İstanbul Üniversite’sinden Prof. Dr. Şevket Dönmez hocamız da burada bu sahada kendi alanında kazı çalışmalarını başlattı. Gerçekten bizler de hayretler içerisindeyiz. Yaklaşık 20 günlük kısa bir süre içinde hocam, kalenin dış duvarlarında hatta bir kısım da eser buluntularıyla birlikte çalışmalarına devam ediyor. Ben bu vesile ile hocamıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, emek veren arkadaşlarımıza ve kazıya katkı ve destekleriyle bizlerin yanında bulunan Sorgun Belediye Başkanımıza, Kaymakamımıza ve Kültür Müdürlüğü’ndeki ekip arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi. “15 günlük süreçte 300 metrelik surun, 15-20 metrelik bölümü açığa çıktı” Kerkenes Harabelerinde yapılan güncel kazı çalışması hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, henüz 15 günlük bir süreç olmasına rağmen Keykavus Kalesi’nde, Keykavus Kalesi’ni çevreleyen tahmini 300 metrelik surun yaklaşık 15-20 metrelik bölümü açığa çıkartmayı başardıklarını belirtti. “Konargöçer Türkmenlere ait bulgular var” Prof. Dr. Dönmez, “Bundan sonraki süreçte giriş kapısıyla, kalenin içinde çalışmalara devam edeceğiz. Şu an görünen noktada Roma ve erken Bizans dönemlerini kazıyoruz. Ama kalede bir Selçuklu Dönemi olduğunu biliyoruz. Bizim uzmanlığımız biraz daha Türk dönemi ve bu topraklardaki bizim 1000-1200 yıllık kültürümüzün açığa çıkması. Çünkü Anadolu arkeolojisinde Neolitik dönem, Roma dönemi, Helenistik dönem, Hitit dönemi çok iyi biliniyor ama bizim bu topraklardaki kendi öz kültürümüzü biraz daha açığa çıkararak vurgulamak istiyoruz. Bizi heyecanlandıran buluntular yüzeyde var. Yüzeyde konargöçer Türkmenlere ait çadır destek duvarları var. Yani bu bölge aslında Türkmenlerin de belki 300-400 yıl önce bir yaylak noktası durumunda. Bunları da saptamaya ve belgelemeye başladık” şeklinde bilgi verdi. Prof. Dr. Şevket Dönmez’in aktardığı bilgilere göre kazı esnasında bulunan ‘Haç’ ve ‘Hayvan başı kabartması’ figürü dinsel bir cemaat bulunduğuna ve bu bölgeyi korumak için kendi kültürlerinden, tılsımlardan faydalandıklarına işaret ediyor.